Ingilizler bugünkü Fransız donanması 4—SONTELGRAF— 28 Mayı 1987 kadar yeni bir donanma daha yapıyor Üç büyük saffı harp gemisi, 5 kruvazör, 16 muhrip 7 tahtelbahir ve daha bir çok küçük torpil vesaiti Ayrıca her biri yetmişer tayyare alacak ve yirmi ikişer bin tonluk iki tayyare gemisi Bütün bunların mecmu tonu 500,000 İ bulacak “Ruayal Uk, zırhlıst İngiltere kralırın tac -— giymesi münasebetile İngilterede yapılan münaseebtile İngilterede yapılan manevraların İngiliz donanması - nıh bügünkü hali, dünkü vaziyeti ve yarın ne olacağı hakkında bir | Çök neşriyata vesile olduğunu yaz- mıştık. «Son Telgraf> n okuyucu- larına en son neşredilen istatistik- Jerden aldığımız malümatı iki gün-| denberi sırası ile veriyoruz. İngiliz İmparatorluğunun mü - | dafaası mes'uliyetini üzerine almış | olan amiraller heyetinin hazırladığı programın hiç bir noktası değişti- rimiyerek tatbikına geçilmiştir. Şu son senelerde İngiliz — amiralleri muhtelif inşaat programları yap - mışlar ve bunlar tatbik edilmişti. Fakat dün ve evvelki gün «Son | Telgraf> m bu sütunlarında veri- len malümat gösteriyor ki amiral- lerin hazırladıkları ve derhal tat- bikına geçecekleri yeni - program «İngilterenin yeni baştan donan - masını canlandırması» demek ola- caktır. Her senenin deniz bütçesinden #azla olarak son kabul edilen dört jyüz milyon İngiliz liralık dahili is- tikrazın pek büyük bir kısmına bu programın meydana gelmesine tah-| sis edilecektir. Öyle ki aşağıki ma- Iümattan çıkarılacak neticeden de anlaşılacağı üzere yeni programla İngiltere 500,000 tonluk yepyeni bir ku daha elde etmi donanı Edebi Roman No:10 olacaktır ki bugünkü Fransız do- nanmasına Mmüsavidir. Evvelki günkü ve dünkü malü- mattan sonra bugün de Amiralle - -rin programlarında yer tutan üç büyük saffı harp gemisinden bah- sedeceğiz. Bunların birine Anson isminde meşhur bir İngiliz gemici- sinin adı şimdiden verilmişlir. Di- ğerleri Umumi harbin iki meşhur | İngiliz Amiralinin isimletini alacak- tır: Jeliko, Bitti. Bunlar Kral Be - şinci Cöre zarhlısı tipindedir. Her birinin başlıca 12 topu olacak, top-i lar da üçer taretli ve 356 milimet- relik bulunacaktır. İkinci derece- deki silâhlarına gelince; geminin 150 milimetrelik 12 parça topu da- ha olacaktır. Ayrıca her - birinin tayyaresi de olacaktır. Makine kuv- veti 186,000 beygir kuvvetidir. Bundan başka programda iki de tayyare gemisi vardır. Ark Royal tipinde olacak bu tayyare gemile - rinden beheri 22,000 tondur. 115 milimetrelik topları olacaklır. Her are taşıyacaktır. Yeni yapılacak beş kruvazörden her bi- | ri 8000 ton olacağı gibi 2 kruva - zör de 5.300 ton — olacaktır. — 16 muhrip, 7 tahtelbahir, daha bir çok misi yapılacaktır. İtalya - Habeş muharebesi çık- tığı zaman İngilizler niz donanmasını değil, diğer deniz- lerdeki filolarımı da Akdenize lerdi. Amiraller bu — suretle Zekeriyya Sofrası Yazan: bir zaman suç sayılamaz. Kanu - ni çerçevesini aşmamak şartile. Bu- nunla beraber peşine adam sal - mak gerektir. Bu; katili bulmak i- çin tutulan yollardan birisidir. Bu adam kimdi? Bu, memleketin birinci sınıf mu- habirlerinden ve ileri gazetecile- rinden olan Bay Mecdi Sadreddin- di. Mocdi Sadreddin arabaya bin - medi. Hava almak ve serinde Ta- hat düşünebilmek için ağır ağır yü- rüyordu. Bir sigara yaktı ve kibrit kutusunu elinden düşürdü. Ku - füyu yerden alırken arkasına bak- tı, gülümsedi. Biribirinden ayrı iki H adım adım takip ediyorlardı. il Geğil, fakat bir katllin ilgilisi olmak şüphesi altında kaldığına AKA Gündüz tcessir olmamıştı. mü Bilâkis pek memnundu, Bir gazeteci için bu- lunmaz Bir fırsat, Harikulâde bir vak'a olmuş. Birkaç ölü ve bir meç- hul katil var. Beş$ altı tanınmış ba- yatı bu işe bir uğursuz tesadüfle ka- rışmış... İş zabıtaya ve adliyeye ia- | tikal etmiş. Bu, nihayet — istintak gününe kadar kapalı kalabilir. On- | dan sa malbuata geçer , ve. | Mecdinin yüzü sevinçle pemfle - | leşti. On bir on iki yıldanberi (Tan) Zazetesinde çalışıyordu. O zaman (Milliyet) adinı taşıyan bu gaze- teyi, gazete edenlerden birisi de kendisiydi. Belki de başta gelirdi, Gazetesi kalıbını değiştirdi. Eski patronlar eski ve emektar muhar- rirler gibi Mecdiyi de vız geçtiler. â â Ç ğ İ ük torpil vesaiti ve iki depo ge-| yalnız Akde- | İ şöyle böyle iki senedenberi Akde- nizde Bulunmuş olan Bir kısım ge- milerin tamirine lüzum görmüş - tür. Tamir işleri de çok hızlı ya - pılıyor: Meselâ Valiant Akdeniz- den dönerek tamii girmiştir. Ku- in Elizabet keza yeni baştan tamir edilmiştir. Sutampton, Nokastel, Şefiled, Glasko, Birmingam gibi ye- ni kruvazörler 933-934 programına | göre yapılmışlardır Yeni Zelanda gönderilmiş ola Leander, Amerik Afrikaya giden Neptun kruvazö: 'a giden Oriyan, lerinin yerine bu sene ikinci kru- | vazör filosuna iltihak edeceklerdir. | Orora isminde yapılmakta — olan kruvazör de ağustosta ikmal edi- lerek Ana vatan filosu komodürı Togiliz Amirallerini — düşündüren diğer mühim bir nokta da dünyanın muh- telif yı e lunduru mühim üssü bahri de Bgapur » dur. Senelerdenberi burası tah - kim edilmekte, istikbalde ne olur, | hazırlanma nun işaretini taşıyacaktır. rindeki! deniz bu - cak üssü bahrilerdir. En Si ne olmaz diye Lordu İngiltere birinci B yani Bahriye Nazırı Sir Samoel Hoare son beyanatında demiştir ki: Singapur üssü bahrisini tamamla- mak üzere girişilen çalışma mem- | nuniyeti mucip bir tarzda ilerles | mektedir. Büyük saffı harp gemilerine te- min, edilen kolaylıklar - yüzde 50 | nisbetinde artmıştır. En son istatistiklerden alınan bu malümat gözden geçirildikten son- İngi'iz Yeni patranlara gelince, Mecdi- nin onlarla şimdiye kadar sıkı bir | münasebeti yoktu. Bunun için ken- disini tanıtmak ve eskilere olduğu gibi yenilere de sevdirmek istiyor- du. Bu hâdise işte onun için hari- kulâde bir fırsattı Hem yürüyor, hem: — Bunca yıldır kendimi İsaya, Muhammede tanıtamadım, bari bu sefer Musaya Zekeriyyaya tanıta- yım. Diye gülümsüyordu. Fakat he- | nüz bir karanlık içinde idi. Bildiği | pek azdı: Alpagotun evinde davet- | liler vardı, bunlardan bir kaçı fa- | kat kaçı, meçhul birisi tarafından öldürülmüştü. Zabıta çok tedbirli ve insani düşüncelerle çok dikkat- li davranıyordu. Kendisi de bun - lara riayet etmekle beraber büs | tün gazeteciliğini seferber ede - | cekti. Şimdilik «müdürün dediği gibi- 1 Ali Naci Karacan müstesna... uykudan başka çare yoktu. Poker- cileri evlerine bırakıp boş dönen bir taksiyi durdurdu. —Bindi ve ) katini şu neticeye varıliyor ki İngilte- ra Te Amiralleri donanmanın her tür- lü eksiğini tamamlamak, bilhassa İngiliz öeniz kuvvetlerini en yeni bir tatzda vücude getirmek için uğ- raşıyorlar. Yeni program üzerinden — ya - pilması Jâzım olan gemiler — hiç vakit kaybedilmeden tezgâha kon- muştur. Yapılmakta olan 3 büyük saffı harp gemisi için ilk — seneace 500,000 İngiliz lirası, diğer 8,000 tonluk Kruvazörler için 250,00 İn- | giliz lirası tahsis edilecektir. Hizmete giren yeni gemilerden Sutafnpton; Nokastil kruvasörle'- | 00 tondur. Bunlar bilhas- hlarının küvveti, daha ziya- dükları topları ve tayyareler için hangarları ile nazarı dikkati çok celbediyor. Yukarıda ismi çok cel- bediyor Royal pek ziyade ehemmiyet veri- yor. Yukarıda ismi geçen Ark Ro- yal pek ziyade ehemmiyi Jen bir tayyare gemisi tipi mektedir. kitle rde sınıf — gemilerde hep birden, yepyeni inşaat İledir ki İngiliz de- niz proğramı dünyanın nazarı dik- etmektedir ve edecek « tir. Amirallerin tesbit ettiği — yeni programdaki bütün gemiler de - nize indirilmiş bulununca- İngiliz- ler yalnız yeni olarak 500,000 ton- luk yepyeni harp sefinelerine ma- lik olacaklardır. Bu miktar inşa - at ise halihazırda Fransanın bütün deniz kuvvetlerine müsavi demek- tir. | nt gösterin beklemesini söyledi. İki dakika son- ra iki sivil göründüler. İkisine de işaret edip çağırdı. Birini kendi ya- nına birini şoförün yanına bindir- di. Evinin kapısında durunca: — Ben, dedi, yarın on bire kadar evdeyim. Bir yere çıkmıyacağım. On bir buçukta müdürünüzü zi - yaret edeceğim, İsterseniz yarın o saatte geliniz beraber — gideriz. Şoför sizi gideceğiniz yere götür- sün, Genç gazeteci( parlak bir uyku) nun ne demek olduğunu örmründe öğrenmişti. Sabaha kadar bin bir güzel rüya gördü. Bu bari- kulâde vak'anın neşrine — müsaade edildiği gün en mükemmel, en | sansasyonel, en doğru havadisi (Tan) verecekti. Çünkü başka gaze- telerin hiç biri vak'ayı bilmiyordu. Gerçi kendisi de henüz bir şey bil- miyordu amma bir ip ucu yakala- rmştı. Onu çözecek, işleyecek vo... (Cumhuriyet) kaç para eder? Akşamın, Son Postanın adı mı Yukarıda ismi geçen Ark | (Kibar mahudelerden Saniye - nin Beyoğlundaki, ufak Tâkin çok süslü apartımanı... Saniye Mehmet Ali isminde bir gencin metresidir, bu akşam da onu bekliyor ve sa- bırsızlartıyor. Kapı çalındı.) Saniye — (hızla yerinden fırlı- .. Lâkin neden kapiyı da karşısında bir yabancı görünce şaşaladı) A, A, A Yabancı — (Gülümsiyerek) Af- federsiniz «Hamımefendi., bende - niz Mehmet Alinin bir arkadaşı - yım. Onun tarafından geliyorum. |— Saniye — Buyurunuz, buyuru - | nuz! (yabancıyı içeriye aldı). Meh- | met Ali, inşaallah hasta filân de - ğildir ya? Yabancı — Hayır, müsterih olu- nuüz. Hiç hasta değil, Lâkin, müsa- ade buyurun da kendimi size tak- dim edeyim. Bendeniz - Numan Na- ci... Yirmi sekiz yaşındayım, Be- kâ şimdiye kadar kiç bir ka- dına bağlanmadım. Saniye — (Güldü) çok neş'elisiniz! Numan Naci — Bilâkis, fena hal- de sıkıntıdayım. Saniye — Öyle mi? Hiç de belli olmuyor. Otursanız a! Numan Naci — Teşekkür ede - rim (Saniyenin gösterdiği sandal- yeyi bırakıp, tâ yanındaki kanape- ye oturdu) Evet, sıkılıyorum, Çün- kü Mehmet Ali bendenize gayet nazik bir vazife tahmil etti. Öyle bir vazife ki, size kırmadan, incit- meden, belki de ağlatmadan ifası- nı güç görüyorum. Saniye — (endişeli) çabuk söyle- yiniz, ne var? Yoksa Mehmed Ali.. Numan Naci — İyi anladınız. Mehmed Ali artık sizi terketme - ğe karar verdi. Saniye — Ne dediniz? Nasıl, na- sıl? Maşaallah, (devamla) Ev - yaratıcısı da kendisi olatak. Saba- ha karşı gördüğü şu rüya en güze- H İdi: Tan matbaasında hususl çalışma ve konuşma odası vardı. Sarı fakfaon düğmeli yakası sırma- lı; koyu yeşil elbiseli bir odacı hiz- met ediyordu. Biri sapsarı saçlı ve kapkara gözlü. Diğeri kapkara saçlı masmayi gözlü iki daktilosu he emir verecek? diye gözlerinin i- gine bakıyorlardı. Kendi malı, hu- susi bir 936 modeli limuzin kapıda Gduruyor. İş bankasından telefon e- diyorlar — Hesabı carinize ait bilânçoyu takdim ediyoruz; lütfen bir gözden geçiriniz efendim. Bank Otomandan telefon yorlar: — Ankarada Bilâl Akbadan na- mınıza gönderilmiş altı bin liralık bir havale var, lütfen aldırınız e- fendim. edi- Gazetenin birinci patronu Ah - med Emin Yalman, tık tık! kapıyı vurmadan odasına giremiyor. okunur? Tan en az elli bin — satıp Türkiye rekorunu kıracak. Bu işin İkinci patron M, Zekeriya üst kattan tezkere yazıp mülükat rica fenayım. Numan Naci — Alçak sll”: raz ağır.. Yerinde değil.. SEiy dersen daha iyi olur. Bu tâbif ve muvafık değil mi? Ne buyrtli Saniye — (Gözleri yaşlı) yleh med Ali! Çılgınca sevdiğim » med Ali beni böyle terketi buna hiç müteselli o—m"f; bunu unutamam, kendii e atacli emin olunuz. Numan Naci — Yok ca—.ımıdlf mez. Zira lâf aramızda, sizif Ö güzel bir kadının Mehmed bi bir çapkının uğruna canıi! etmesi saçma bir iş olur. MET y Ali bir defa maddi bil A.ıamd"iwc gusuzdur, hattâ n.ımk:udıir-n:eüy canla) sizdeki güzellikleri, xlai" leri, anlamaktan âcizdir. SİZİ T tanıdıktan sonra buna büsb kani oldum. Halbuki o, sif'| bilseniz nasıl tasvir etmişti” rede onun söyledikleri nen*:;’f’ kikat! O sizi bana yanına Yüf miyacak kadar çirkin bir MÜY yp diye anlatmıştı, halbuki şimd güzellik ilâhesile kuşııgşıım’“,. Tünce, doğrusu ârkadaşım dy Mehmed Aliye kızmamak € gelmiyor. (Cesaretle) Siz bİr diasınız. Saniye — (hiddetli) VAY vay alçak insan! O Mehmed lacak herif müdafaa edili mez. Hem onun benim söylediği ve söyliyeceği ne ehemmiyeti olabilir? B'“W di kıymetimi herkesten iyi Bi v e Numan Naci — Acizane Hğ nuz da takdir etmeğe bııl"” (Biraz daha kadına sokuldu). e Saniye — Ve biliniz ki elt tikamımı alacağım. 5.4 Numan Naci — (Kolunü .j yenin beline doladı; Çok İ siniz. Saniye, Saniye, be"m'ıd denberi ne hallere duçar OW& mu bilmiyorsunuz. (Kadıti _.! Saniye — (Gözlerinde DiT ıf parladı) Belli!, (Bir süküt İşi rayburnundan denize Bun: * a e| v & ediyor, VA Üçüncü patron Lütfi anl":u’ diven başında divan duruP mazhar oluyor. Çünkü (Zekeriyy yeti) eseri ile hem gızeud.”:, kendisine büyük bir ""&*" ret temin eden Mecdi —" ol şimdi de (Kedinin sirk€ Etem İzzetin gazete çıkâl da büyük ve meraklı bDif hazırlamaktadır. Odanın kapısı vurulunc ni açtı ve birdenbire tekFÜ ygli” dı, Heyhat! Bu rüya UçUP / Yatağından Yırladı ve TiF0ÜZ y — Realist ol yavrum, işine! yerket İi Saat on buçuktu. de Tei zamanı, TüzmEl D Çağırdı. Bir takım talimöl Ve ağzı söze yatkın KIZ bir numraa açtı: FU — Allol Allo! Bayan (4)' siniz hanımefendi. — Evet benim. — Nasılsınız efendim (Devamt #