Gü Dhü—'zYUîlınmn geçen seneki Ünçosunu totkik etmekte o- isyon, çalışmalarını birkaç y ",:::in bitirecektir. p m'm Beçen seneki bilânçosu | M'kı_ gibi büyük bir zararla ! h,,—. ! İçin tetkikat en ince te- & < kadar teşmil edilmekte- Taporunun gelecek ay ada yapılacak umu- N toplantısında çok müna- batlip, Etçeceği tahmin edilmek « Hütehassıs Kip'in tetkikleri Tni lları idaresi, işletme kıs- ı.%—nlı ıslahat yapmak için ASA G;:ıküprîuünün 1939 yalı 29 Neiteşrin Cumhuriyet bay- .hfl Merasimle halka açılma - tü 3 Olarak kararlaşmıştır. Köp- ._J_*ırmm, son tecrübeleri, 28 —q.h.:lhi tutmaması üzerinc, hmm,. frikduı üzerinde zam Tary h S1 için heyeti vekile ka - Ahacaktır. BŞT KU CAT Y UUU N SA Vziyete göre, köprünün | h y A bitirilmek üzeredir. İha- bede) lini bu sefer belediye ken- %% artıramıyacaktır, Çün - Yüce kanun iktizasındandır. Ev- *asen belediye, ihaleye bi- Gy ' hakkını kullanmış, yüz- ""kım" ihöleye zam yapmıştı. Bu 4 Nk zam Heyeti Vekileden çık- Irmızı â';vha asmak 4 ecbu_rî sıkı yapıyor Ye şubelerine sıkı birer e- ilmiştir. Bu emir üzerine Belediye tahsil şubeleri faa- iştir. Dükkân ve ma- ASSS RtaAN kontrol B b yi & Yük Ve k“ılrııış olursa olsun, be- o4 Hüçük ve kırmızı tabelâ- qkhn rının en göze çarpa- ânlar ;::l"hıe Süret Güşideri ihmâl edi '%&ımm Eıehı roman:74 iş bir vari- le muvalfak T ' ü) .w _’;* İ %üvı ettim: e :"Nı gözebilir. Koca- v ),::x h"k'div görebilir. Yaban- herkeğin benimle beraber 0- .'"lıu l& saadetimi yıkabilir! —x Bu İYe düşündü: l annokwı haklısınız. Hak- z noktaları da müna ::ıkliğlmm sinirleriniz ğil, -. lve: _bt,t'::“ ismarladık.. üı%m!:hımdın yıldırim h- n Şica #derim artık beni ra - Kıh::'m Sizinle hiç bir za- 'a daha konuşacak de- Fakat, lâkırdım ağ- Kendimi büyük bir kurtulk kuru, ölü bir N K N A e 3 Gazi köprüsü—1939 llında tamamlanacak İhale miktarına yeniden yüzde 14 zam yapılacak Plerine vitrinlerinde ne | yazılat bulunursa bu-| ayrıca her hangi çeşit de | asılması bildirilmiş- Türk tarihi san'at eserleri tle belediye de yıl - | Sen de seveceksin! | u nün meselesi: Yenizyolları idaresinde tasar ruf çareleri aranıyor |Ş|e’frhe kısmında tasarruflar yapılacak |Peybeliadadaki küçük liman tamamlandı. Aka-| yın yaz tarifesi 15 haziranda başlıyor decek ve oradan da bütün sahille- ri dolaşarak acenteler ve işletme mekâanizması üzerinde inceleme - lerde bulunacaktır, Kip, bu tetkik- lerinin mühim bir kısmını gemiler üzerinde yapacaktır. Mütehassıs, Akde_niıden sonra Karadenizde de dolaşacaktır. Bu tetkiklerden sonra işletmede bazı tasarruflar yapılacaktır. Heybeli'de liman tamamlandı Heybeliada'da küçük deniz ve - saitlerinin sığınması için inşa edil- mekte olan havuz bitirilmiştir. Havuza; motör, sandal ve yel - kenli kayıklar — girebilmektedir. olduğundan bu gibi alabilmektedir. mak icap etmektedir, İhaleye ye- ni zammın yüzde on iki, on dört kadar olacağı tahmin ediliyor. Bütün bu işlerin sür'atle bitiri- lerek, köprünün bir an evvel in. şasına başlanması — kararlaştırıl « mıştır. Yeniden bir münakasa a- çarak, vakti uzatmak doğrur bulun- mamaktadız. Çünkü, köprünün ihalesi yapılalı| bir seneden fazla olduğu halde, hâ- | lâ, inşaata başlanamamış, ayak- | ların tutmaması, çimentonun bu- lunmaması dolayısile, çok — vakit | kaybedilmiştir. 20 ay evvelki ilk | ihalede, köprü üç sene içinde be- lediyeye teslim edilecekti. Bir bardak Defneli suyu Alan şise Evkaf idaresi bu işe ehemmiyet veriyor Kadiköy Vakıllar Direktörlüğü Alemdağ Ve Defneli sularının şe- hirde birer bardaklık kapalı şişe- lerde satılması için bu şişelerin sıhhi ve fenni şekilde doldurul - ması için Avrupaya 20 bin liraya bir doldurma makinesi sipariş ct- miştir, Öğrendiğimize göre bu ma- kine İstanbula getirilecektir. Eylülde Dolmabahçe sarayında açılacak olan Türk Eserleri Birliğ tem İz: Benice inkisar boşluğunun içine düşmüş gibi buldum. Sinirlerdeki gergin - lik, dimağdaki umumi teyakkuz gi- diverince bu hep böyle oluyor, Niçin yalan söylemeliyim?.. Bu dakikada bile bu boşluğun, bu ku- ruluğun tesiri altındayım. Macera,| büyle his maceraları muhakkak ki yüzde doksan tehlike ifade © - den şeyler, Fakat, ne de olsa in - san ruhunun buna ve onun silkin- tilerine ihtiyacı var, Macera heyecanı besliyor, insan ruhunu tazeliyor, sinirleri daima dik ve tok tutabiliyor. En dinamik fikirlerin, en yüksek şuur şerrare- lerinin, en hamleli ve keskin ze- kâ eserlerinin müessirlerinde mut- Jaka his maceralarının besleyici - liği olmuştur. Halil Necip hiç bir vakit benim i- çin bir zihin ve gönül meşguliyeti eli Yalnız Burgaz adasında da bu - nun gibi üç tarafı kapalı bir havuz inşası düşünülmektedir. Adalar arasında — sefer| Akay idaresi yaz tarifesi 15 ha » ziranda tatbik” başlanacaktır. Ta- rifenin hazırlanması bitmek üze- redir. Yaz tarifesi ile beraber A - dalar arasında da iki Haliç vapuru seferler yapacaktır. Bu vapurlar Kınalıadadan Büyükadaya ve ora- dan tekrar Kınalıadaya dönecek- lerdir. Vapurlar Büyükada'da —inşam bitmek üzere olan Dil iskelesine de uğrayacaklardır. Büyükada'da- ki Yörükali plâjı da 15 haziranda açılacaktır. Atış ve nişan Poligonları Yaptırılıyor İstanbulda yakında in- şaata başlanıyor İnhisarlar idaresile spor kuru - mu tarafından memleketin her ta- rafında atış ve nişan poligonları yapılması kararlaşmıştır. Bu poli. gonlar Ankarada inşa edilmiş o - lan Nümune poligonu gibi olacak- tır. İlk olarak yakında bir tane İs- tanbulda inşa edilecektir. Buralar. da halk nişancılığa alıştırılacak ve Aatıcılığa teşvik edilecektir. Poli - Ronlarda büyük mükâfatlı müsa - bakalar da yapılacaktır. Bunun için Almanyaya yeni te- Sisat ısmarlanmıştır. Nişan fişekle- ri de hazırlanmaktadır. Şarki Erde Emiri şehrimiz- den geçecek İngiltere kralının tac giyme me- rasiminde bulunan Şarki Erden E- miri Abdullah pazar sabahı eks - presle Londradan şehrimize gele- cektir. ç D Emir Abdullah şehrimizde — üç gün kalacak, İstanbulun görülmi - ye değer yerlerini gezecek, & ura pıldığı devredeki vaziyetini alacak şekilde tamir edilecektir. Ankaraya gidecek, devlet erkânını ziyaret ettikten sonra Toros eks - presile memleketine dönemektir. ——— — tır. Bu sergi ile Türkün en kıy - metli san'at eserleri dünyaay tanı- tilmış olacak ve sergide Etilerden başlıyarak bugüne kadarki kıy - metli Türk eserleri t edi cekti olmiyacaktır. Buna eminim. Sali- hi sevmiyorum. Sevebilmeme de imkân tasavvur etmiyorum. An - cak, onun nikâhlısı olarak kaldık- ça ona asla hiyanet etmeği ak - hmdan geçiremem. Buna bağlı bulunduğum şeref - Terin ne kadar ihtiyacı varsa ken- di üstün şeref ve haysiyetimin de © kadar ihtiyacı var, Hetm, hâlâ bu Halil Necip, mu - ammasının içinden çıkabilmiş de- ğilim, Bu adam sahiden mi bana âşık? Yoksa benden yediği toka- din acısını yine benden en müthiş bir kin halinde çıkarmak mı İs - tiyor?. Bu iki nokta üzerinde çok tereddüdüm var ve., Birinciden zi- yade ikinciye inanıyorum, Naciye ne derse desin bir insanın bir gö- rüşte bir kadına âşık olabileceğini ve bunu hemen bir hastalık hali- ne yükseltebileceğini sanmıyo » rTum. Eğer Naciyenin anlattıklarına ve Halil Necibin benimle temastaki yaziyetine inanmak lâzım gelse bu delikanlının #meonum> u andı- t -MÜTEAH İhale için 15 gün müddet kabul edilmiyor Zei HiTLER Kat'i teminat alınmadan ihale — kararı verilmiyecek P azarlık suretile yapılan iha - Jeler hakkında dün Maliye Ve « kâletinden vilâyete bir tamim gel- ri alâkadar e- den bu tamimde evveli, ihâle gü- | Hü teslim edilecek mevad haricin- deki işler için kat'i teminatın ne zaman alınacağı hakkında bazı yer- Tetde tereddül edildiğinin görül- düğü zirkedilmekte ve muvakkat teminatın kat'i teminata iblağı için tayin olunan 15 günün bu ihalelere teşmil edilemiyeceği bildirilmek - tedir, Haliçte Denize girmek Yasak... Sıcaklar bastırınca, her- | kes den İze koşuyor Bit kaç gündür sıcakların bir - | denbire bastırması yüzünden halk, deniz kenarlarına koşmıya başla « mışlardır. Bir çok kimseler de | şimdiden denize girmektedir. A lâkadarlar bu yıl, açık sahillerde denize girilmemesi için kat'i ted- birler alacaklardır. Bu arada — bir P:;zaılıklı ihalelerde müteahhit, mukavele akdinden imtina ettiği | takdirde kat'i teminatı irad kay - dedilecektir. Binaenaleyh bu para- nan mukavele akdi için tesbit olu- nan 15 günü-beklemeden, daha ev- vel yatırılması mecburidir. Bu işlerde; satın alma komisyon- ları da kat'i teminat alınmadan eve vel ihale kararı veremiyecekler, mükavele; ancak bütün kat'i tle- minat yatırıldıktan sonra tarafeyn | araşında imzalanacaktır. Takas Heyetleri Lâğvedildi Türkofiste yeni heyet kurulacak Dün Türkofis şubesine bildiril - | diğine göre mevcut (takas heyet) leri lâğvolunmuştur. Buna sebep; son zamanlarda ta- kas muamelelerinin genişlemesi ü- zerine takas tetkik — heyetlerinin yapılması Jlüzumlu bütün işleri bi- tirememeleridir. Verilen emirde, İstanbul, İzmir, Mersin ve Samsunda mevcut olan çok mahzurlarile beraber tehlike- | »u heyetlerin yerine Türkofis mü- leri de gözönüne almarak Haliç sahillerinde denize girmenin me- nedilmesi kararlaşmıştır. Bu sa- hiller bataklık olduğundan her yıl bu yüzden bir kaç kişi boğulmak- tadır. Çünkü denize batan kim- senin bir daha su yüzüne çıkması | imkânı olmamaktadır. Bu suretle kurtarmak da kabil değildir. dürlüğünün reisliği altında Kam - biyo müdürü, (olmıyan yerlerde mahallin en büyük maliye âmiri), Cumhuriyet Merkez Bankası Mü- dürü veya namına harekete salâ - hiyettar bir memur, Ticaret Odası umuümi veya başkâtibi ve ayrıca vazife bakımından İktisad Vekâ- Tetine bağlı olmak üzere bir kâ - tipten mürekkep birer heyet teş- kil edileceği bildirilmiştir. Mahpı;s-lara Sıcak yemek Verilecek Bu işe Kızılay da yar- dim edecek Bazı Kızılay kurumları, muhitlerin- deki hapishanedeki mahküm — ve mevkuflara sıcak yemek verilme- sine teşebbüs ederek hayırlı —bir işe girişmiştir. Sıcak yemek, Adliye Vekâleti - nin hapishanedeki mahküm ve mev-| kuflar için bütçesinde ayırdığı se- | nelik tahsisata, Kızılay Kurumu - nun da bir miktar para ilâve et -, İmesile temin edilebilmektedir. Ezcümle, Adliye Vekâleti İz - mür hapishanesi için ayırdığı se - nelik 35 bin lira tahsisatı Kızıl- | ay Kurumuna yatırmayı kabul et- | tiğinden Hazirandan itibaren ilk olarak İzmir hapishanesinde 900 mahküm ve mevkufa her gün sı- cak yemek verilmesine başlar ran bir aşk kahramanı derhal kabul etmeliyim! olduğunu Korku 'Yirmi dört saat daha geçti Necipten hiç yeni bir haber yok, | Dün körka korka ablama kadar gidip geldim. — Ha şimdi karşıma çıkacak! Ha şu köşededir! Ha arkamdan geliyor!.. Diye üzüm üzüm üzüldüm. Ca- nıma kastedecek bir sinir buhran ve feveranına düşeceğini asla ha- tırıma getiremiyortum. Halil Ne - ciple son konuşmam ilk önceki bu korkumu kaldırdı. O, sadece bir zavallı âşık rolü oynamak sevdasında, Fakat, be- nim korkum, büyük korkum o - munla koönüşürken — görülmemde. Tapu Dairesinde Değişiklikler Bazı ııı;ıî;l_ı; Anado: luya gönderiliyor 'Tokat vilâyetinde Hazirandan 1- tibaren kadastro başlayacağından bu vilâyette yeni bir kadastro teş- kilâti yapılmıştır. Bu yeni teşkilâtın kadastro mü- dürlüğüne de azalık üzerinde kal- | mak şartile, eski tapu müdürle - rinden Faik tayin edilmiştir. Ka- dastro fen memurluğuna eski Sa- riyer haciz memuru Bedri, kadast- ro posta memurluğuna da Beyoğ- lu kadastro komisyon memurların- dan Raeif Ural terfian tayin edil- mişlerdir. Sabık Üsküdar haciz memuru İzzet, Konya vilâyetine tâbi Ka- dihan tapu memurluğuna tayin e- dilmiştir. Beyoğlu kadastro müdi ilâve edilen 4 üni luğuna Nureddin d, düğüne netini göre göre nemrudlaşan Sa- lih hemen beni boşar. Ablam böy- lece afişe edilmiş bir kadını evine almaz, Sokak ortasında tek başı- ma kalırım!. Bir kadın için bütün bir hayatın imtidadı içinde silinmiye mkân kal- muyacak br damgayı alnında taşı- yarak sokak ortasında ve tek ba - şına kalmak — her halde <«vahm. kelimesinin ifade edemiyeceği bir âkibet olur, Düşünce Halil Necibe karşı en basit bir alâka duymuyorum. Genç, güzel ve sevimli bir erkek olmasına rağ- men gözlerimde ve ruhumda bu sevimliliğin en basit bir izi — bile yok. Fakat, niçin zihnim hep onun- la meşgul?. Otururken, yürürken, Bir bundan, bir de Halil Necibin | Kötüşürken, evde, sokakta, ya - benimle bir iki kere konuştuktan sonra bir büyük cür'ete kapılıp takta hep onu düşünüyorum. Niçin bu düşünce?.. evime gelmeğe kalkışmasından kor-| — İste bu noktayı bir türlü tahlil kuyorum! Böyle bir vaziyet beni mahvede- Her şeyden önce karılarının iha- da Salih: ve izah edemiyorum! Hattâ bazan dalıyor, © kadar u- zun düşünüyorum ki bir defasın- e (Devame var). 3—8SONTELGRAF — 28 Mayıs 1937 posta memur- | Halk Filozofu diyor ki : ' Evlerimizdeki kiler sokağa çıkmıştır! Gazetelerde önce insana pek hoş gelen bir haberi okudunuz mu: Memleketimizde yetişen mah - sullerimizin istihlâkini çoğaltmak için evlerimizde eski milli bir an'a nemiz olan kiler usulünün tekrar moda haline getirilmesine karar ve rilmiş.. Bu iş için de, eğer doğru i- se, tasarruf cemiyeti propaganda yapacak, Şu zamanda cümlemizin mizin ağızlarına kadar dolu kiler- İ lerle" dolmasını kim cam gönül - den dilemez? $ Fakat iş kle olup hitse, ni- çin kiler olsun da ambar değil! Halbuki hayatın değişen deri- f sad T şartları maalesef bu rüya ambar - larını kül etmiştir. Kiler, esasen, bir (usul) değildir | ki. O zamanın hayat ve iktısad şart « larına göre bir ihtiyaçtı. Aile ha- | yatında o-zamana göre bir ihti - yaç. Aile iktısadiyatında bir usul değil ki tekrar bu usule avdet 0- lunabiisin! Bügün, kredi asrındayız. Pesin para ile ambar dolduracak adam köylerde bile ne gezer? Galiba farkında oltmamışız ki, e- ki hayat şartlarının bir ihtiyaç ola rak yarattığı (kiler) denilen mües- sese de bugüiıkü şartlara göre te- | kâmülüne devam etmiş, istihalesi- ni yapmış, çoktan yeni bir | şekle girmiş bulunuyor: Bakkal! Bugünün modern kileri, zanno « | deriz, budur! Halk filozofu Fena mal yapan müesseseler Halkımızın yerli malı kullan « mak heyecan ve arzusundan isti - fadeye kalkarak fena ve bozuk mal çıkaran fabrikalar hakkında şid - detli takiplere geçilmiştir. Bu gibi müesseselerin herkesce bilinmesi ve fena mallarının ta- nınması için isim ve adresleri teş- hir edilecektir. MaMulâtlarının cins ve ndresle « Ti sık sık halka ilân edilecek olan bu kabil müesseseler endüstrimizir (kara listesi) olacaktır. secsmsum Birimizin derdi Hepimizin derdi - Sülük ne vekit kullanılır ?. Dün evde oturuyordum. Ka » pımızın önünden bir satıcı ge - çiyordu. Tabü sattığını da bağı- #ıyordu. Fakat, ben, şeyi an - lamamıştım. — Sonra, dikkât et- tim; iyice kulak verdim. Satıcının elinde bir şişe var- dı. Ve sattığı şey de «rülük» idi! Adamcağız.. — Sülük, sülük diye bağırı - yordu: Hayret ettim. Çocukluğumuz- da duyduğumuz masallarda ha- tırımda kaldığına göre, sülük, kan almak için kullanılır. Ya - hut ta, sülük yerine hacamat ya- pılır. Fakat, bütün bunlar teb- bin ve fennin ne dereceye kadar müsaadesi altındadır; — orasını bibmiyorum. Arkadaşlarla konuştuk. Ba - zan, döktorlar da sülüğe müsaa- de ederler, hattâ tavsiyede bu- lunurlarmış.. İyi; fakat hangi şartlar altın- da, hangi hastalığa ve ne zaman sülük lâzımdır?.. Bunu tabii biz bilmeyiz.. Belki lüzumu olmı - yan yerde kullanırız. Ve aksi te- sir yapar. Gelgelelim, bu vatandaş, ser- best serbest sülük satabildiğine göre, demek ki her vatandaş, 6 satırıyı serbest serbest çağıra - bilir ve bir sülük alayak kulla- nir ve kendi kendisini tedavi e- der. İyi amma, bu — nasıl olur? Bunu kullanan insanın bulum - duğu hususi şartlar ve bünyesi ya sülüğe müsait değilse?.. Bu- nu kim söyliyecek? “Yine biz - zat kendisi değil mi? Hulâsai kelâm, böyle sokak - larda: — Sülük, sülük.. bağırılması ve bu nesnenin her istiyene, ser- best serbest satılması, benim tu- hafıma gitti. |