ünün meselesi: |lürk güneşi ile kurutulmamış halılar makbul değil Öek hahcılığının" himayesi 'i- İktısad Vekâleti tarafın - ikat yaptırılmıya başlân- Maksatla şehrimizde, İzmir- hç_,::': ve sair yerlerdeki alâ- % n Mütaleaları da sorul - ""lnk Pek az bir gümrük resmi memleketimize — sokulan .İı N, maliyet fiatlarının da Öel edij F S&bebile memleketimizde i- “ın..:," birinci - ve ikinci nevi G Miza büyük bir rükip oldu- mektedir. Adliye sarayı Sultan- __yapılıyor »Gziranda sarayın münakasası 9n edilecek, hazırlıklar bitiyor Adli" Sarayının arkeolojik mın-| - — âhmette ""ıd h Sültanahmet kısmın - ğ ikl hapishane ile yanındaki *:"hn_ olduğu yerde yapılması- takbel plâna göre ve şehir- lmından muvafık görüldü- 'ir mütehassıs Prostun ra - Mep “liye Vekâletine ve Beledi- Mu"h“"” verilmiştir. Yt Vekâleti evvelce her tür- lığını bitirmiş olduğundan Nm—“"" proje ve plânlarını | İttinş “irmek üzere Nafıa Vekâ- xğn Bu yüzden yerli halıların satışı | çok azalmışlır. Ayrıca Vekâletin | bildirdiğine göre, dış memleketler- de imal edilerek yalnız yıkanmak ve güneşte kurutulmak üzere; memleketimize fransit namı altın- da birçok halı gönderildiği görül- müştür. Avrupa ve Amerikalılarda mev- cut olan «bir halı, Türk suları ile | yıkanmâz ve Türkiyede güneşte kurutulmazsa o halı kıymetsizdir. kanaatine istinaden her sene ha - ı riç memleketlerden mühürlü ola- rak mühim miktarda halı yurdu - ı Bütün hazırlıklar nihayet on gün içinde halledilecektir. Bu müddet zarfında da hapishane boşaltılacak- tır. Hapishanede bulunan 600 mah - kümdan 350 si İstanbul Tevkifha- nesinde bu mahkümlar için ayrıl- makta olan alt kat hücrelere yer- leştirilecek, diğer 250 si de civar vi- lâyetlerdeki hapishanelere taşına- | caktır. Sarayın yapılması Haziran ayı içinde eksiltmeye konacaktır. Ek- siltme sürdüğü müddetçe de Ha- pishane yıktırılmış bulunacaktır. nn —ş"llanahmet c“f riyatında kan mozaik '&da hııı evler istim- edilecek Üama hmette yapılan — mozatk kiz hafriyatına devam edilmek- :“"Ndı Kabâsakal arasındaki &ç îi:uînidcn büyük bir mo- M unmuştur. .—’f'“"en sonra tabana tesadüf | M bunun — san mozalk | tahmin olunmaktadır. N“'li hafriyat —sahasından Iı—:“"kıa: arabalarla denize ktir. ""z: Haraftan Belediye burasını | * karar vermiştir. Bu yıl ıq*d.:ln Ayrılan tahsisatla bu - | kh W evler yıktırılarak moza- | Aaçılacaklı : !%î roman:73 Sen de seveceksin! Btiy, '.*_.,l::umız Peki.. Dedim. Kâ- iğini galiba şimdi bana İ üK lâyani lâkırdılar söy- j u'nuıxbu—ıııxgm.n ta- NG iz! xBu k "ltekmmı münasebetsiz - “I),,_' Mizı rica ederim.. ğ “ahıı vemıek istedi: fşikım, Bunu size i- %"'""-n belki akıllıca bir ha- SEVesi ve taktiği içinde bu- ıkıı bağdaki hâdise 'W imkânı ortadan kal - '““" Göylenecek - sözü, N un aü r z b."î İlk.:(::.::.k tmkânını bul- $ x ta : x':'*l!nlıe mmlz'r:—lr n OY ÇA bütü n B bu izahatınıza '.'“'m yök |detadilât yapılacak Tayyare Yolcularının Biletleri Nafın Vekâleti, halka kolaylık olmak üzere hava seferlörine alt yolcu biletlerini şehir içindeki pos- ta merkezlerinde de satmıya karar vermiştir. Bu biletler Büyük Pos- tane, Karaköy, Beyoğlu gibi mer- kezlerde halka satılacaktır. Ayni zamanda hava yolları için şehrin muhtelif yetlerinden muayyen sa- atlerde Yeşilköye otobüs seferleri de ihdas edilecektir. Bu otobüsler ile hava yolculuğuna başlamak ü- zere Yeşilköye gidenlerden para alınmıyacaktır. Kadıköy iskelesin- Yeni Kadıköy iskelesinin ikinei | katının üstü de kapatılacaktır. Bu- rası camlı olacaktır. Böylelikle bil- Etem izzet Benica — Neden böyle söylüyorsunuz?. — Böyle #öylememin tek sobebi sizinle uzaktan yakından bir alâ- ka muhafaza etmeye ne niyetim, ne de arzum olmadığını peşin pe - şin size anlatmak için. — Benl dinlerseniz benimle mut- laka alâkadar olacaksınız. — Hayırt. — İneanınız buna, — İnanmıya ihtiyâcım yok. — Fakat sizi inandırmak benim | için hayati bir mesele, — Sizin için olabilir. — Sizin için de olmasını istiyo- rüm, Halil Necibin bu sözlerini ayak- ta durup dinlemiye mecbur olu - yordum. Ve.. dinledikçe de sinirle- niyordum. Bu sinirlilikle olacak ki geliba: Halıcılığımız inkişaf ettirilecek || Bir halı, Türk sularıile yıkanmaz ve Türkiyede güneşte kurutulmazsa o halı kıymetsizdir muza getirilmekte ve sularımızla yıkanıp güneş altında kurutulduk- tan sonra dış piyasalara satılmak- tadır. Vekâlet; bu maksatlarla memle- ketimize getirilen halıların de ve- kabet sahasında halılarımızın sa « tışını zarara sokup sokmadığını ve bunlardan gümrük resmi alınıp a- lınmamasının doğru olup olmıya- cağını da alâkadarlardan sormuş- tur. Bu hususta tetkikat yapılarak hazırlanacak raporlar — Vekülkte gönderilecektir. | Köprüdeki Iskelelerin Yer değişecek | İSLAHANE 21 yaşına kadar çocuklar buraya girecek Suçlu çocuklar ıslahanesi tem- muzda şehrımızde yapılıyor Iszınbu.da bir çocuk ıslahha - nesi yapılacaktır. Islahhane üç, büyük kısmı ihtiva edecektir. Bi- rinel kısım 10-15, ikinel kısım 15-18 | ve üçüncü kısım 18-21 yaşmdaki- Limandaki çapraz şekil | kalkacak İktısad Vekâleti tarafından Köp- lere mahsüs olacaktır. Her hangi bir suçtan dolayı yakalanıp mah- kemeye verilen ve mahkemelerce mühküm edilen bu yaşlardaki ço- cuk ve gençler umunz hapishane- ye gönderilmiyerek — ıslahhaneye leceklerdir. Bravo Akay Akay idaresi, Adalarda oturduk- ları halde yine oralardaki mektep- lere giden bütün mektep talebele- rine paso vermiye karar vermiştir. Bu pasolar ayni zamanda İstanbu- la da muteber olacaktır. Bu suretle Adalardaki talebeler de birçok ihtiyaçları için kolayca şehre inebileceklerdir. Bu pasolar yaz mevsiminde her tarafa muteber sayılacaktır. İdare rüdeki vapur İskelelerinin yerleri | pasoların matbaada basılması bit- hakkında da tetkikler yapılmakta- | tikten sonra bugünlerde müracaat dır. Yeni vaziyet üzerine Şirketi Hayriye ve Akay idarelerinin, Köprüdeki iskelelerinin, yerlerini değiştirmek fikri, yeniden ileri sü- rülmiye başlanmıştır. Boğazdan gelen vapurların E « minönü tarafına ve Adalardan ge- lenlerin de Karaköy tarafına ya - naşmaları yüzünden bu iki idare vapurları daima biribirlerile kar- şılaşmakta ve biribirlerini çapraz- lama olarak geçmektedirler. Bu vaziyet birçok zaman tehlikelere sebep olmaktadır. Alâkadarlar, A. kay iskelelerinin Eminönü ta da, Şirketi Hayriy yerine ve Şirketi Hayriye iskele - lerinin de Karaköy tarafına nakle- dilmesini çok doğru bulmaktadır- lar, z Anadolu Yakasında Sivrisinek Bu yıl İstanbul civarındaki say- fiye yerlerinde sivrisinek mücade- lesine her yıldan daha ziyade © - hemmiyet verjlecekt Bu arada bilhassa — Kad yünden Pendiğe kadar olan sahillerde yeni teşkilât vücude getirilmektedir. Yakında bu mınlaka civarlarında bulunan her nevi sulak yerlere ilâçlar dö - külecektir. Bilhassa bütün evler muntazamen koöntrol edilecek ve sarnıçlar ile bahçelerdeki havuz- lar da jlâçlanacaktır. t lertibatı da y Ayrıca bugün iskelenin ön lun- fında bulunan gazinonun taraçası — Halil Necip Bi kak delisi: Dedim. Durdu, şaşkın şaşkın yü- züme baktı: — Hiç deli değilim hanımefendi. Fakat belki size öyle geliyor.. Dedi, sözüne ekledi: — Aklımın tam ve yerinde oldu- ğuna itimadınızı rica ederim. Ken- di payıma çok haklı ve.. çok doğru- yorum. Dolambaçlı bir ifa- | de tarzı yerine düpedüz söylemeyi, içimi size olduğu gibi göstermeyi üstün buluyorum, İnanınız ki sizi aşk kelimesinin ifadeye muktedir olamadığı bir hudutsuzluk içinde seviyorum! Sözlerini adeta bir çılgın gibi | söylüyordu. — İşte zaten bu mantık silsile - nizö karşı size delisiniz. diyorum. Dedim. İçli bir netes aldı: — Peki, ben sizin mantığınızı kabul edeyim. Ben deliyim. Dedi ve.. ilâve etti: — Bu deli adam sizi delicesine seviyor. yreieil Killr ü eden talebelere vermiye başlaya - caktır. Müsabaka Bayanı Tanıyor musunuz ? Hediyelerini- | zi Cumartesi gününden iti- aren gelip a- labılırsmız. «Bayanı müsabakamızda hediye kazanan || okuyucularımız 29 Mayıs Cu - || martesi günü öğleden itibaren, gazelemiz idarehanesinde' mü- sabaka memurluğuna müracaat ederek hediyelerini alabilirler. Hediyeler cumartesi gününden itibaren her gün öğleden sonra verilecektir. elerimizden 75 lira kıy- metindeki büyük radyo makine- lavıı:,*-ır musunuz?» sini kazanan okuyucumuzun bu- gün bir resmini basıyoruz. He- diye kazanan okuyucularımız - dan arzu edenler, birer fotoğraf- larını gazetemiz yazı işleri mü- dürlüğüne gönderebilirler, Gelen Tesimleri derhal gazetemize ba- sacağız. Birinci sayfaya bastığı- mız resim Büyükadada Altınor- du cad umarada Bayan Sa —Amma deli bir adamla konu- şulmaz ki., Dedim. Durdu, düşündü, cevap vermekte biraz müşkülâta uğradı: — Dedilik sizin bana verdiğiniz bir lâkab. ikabı deli, kendisi a - kıllı olan birisi ile konuşacaksınız. z böyle söylemiye devam ettikçe ben sizi bir an için bile a - kıllı,, diye kabul etmem. — Peki, nasıl konuşmamı, size teklifimi nasıl arzetmemi emredi- yorsunuz? Bu hazır cevaplığı hem hoşuma hem tuhafıma gitmedi değil. Az - kalsın gevşeyiverecek ve gülecek- tim. — Hiç bir şey emretmiyorum. Dedim, ilâve ettim: — Hiç bir teklifinizi de dinleye- cek değilim, Sonra, birden aklıma geldi ve.. nasihat kılıklı: — Benim evli bir'kadın olduğu- mu elbette biliyorsunuz. Eğer bil- Miyorsanız, bilmeniz için söylüyo- Tum, Idaresine ı | idare tarzı hakkında bir | başlanacaktır öremeNeNÜN e syÜÜÜ aKi nn sanlanmane Bi aa ea arver üNi aat srilan aa a daki e dayaraini e aalann ada üi »maların neticesinin bildirilmesi ile talimatname yapılacaktır. Mahküm olacak çocuk ve genç- ler yaşlarına göre kendilerine ay- | rılan kısımlara - yerleştirilecekler buralarda birer mahkümdan zi: de bir terbiye ve ıslah evinde he hangi bir çocuk veya gence veril- | mesi lâzım gelen ders ve terbiye- | leri göreceklerdir. Hazırlık nihayet Haziran sonuna kadar bitirilmiş olacak ve temmuz- da ıslahhanenin de yapılmasına Yük vapurları Sigorta Etlırılecek İktısad Vekıleîı buguı eski bir vaziyette olan birçok gemi ve şi - leplerin sigorta edilmesi — işi ile meşgül olmaktadır. Malüm olduğu üzere sigorta kumpanyaları, gemi- ! Terin eskiliklerini ileri sürerek si- | görta etmemekte veyahut ta Ççok fazla sigorta ücreti istemektedir- ler. Bu yüzden bütün denizciliğimiz ve deniz nakliyatımız kendisine o- lan itimadı kaybetmektedir. Ya - kında bu iş kat'i bir şekle bağla - nacak bu mühim mesele halledi- lecektir, Şeyh Galip gecesi tertip ediliyor Şehremini Halkevinden: Semtimizde doğup yetişen ve 19 yncu asırda Türk edebiyatının mümtaz bir mümessili olan (Şeyh | Galip) adına Evimiz salonunda 1-6-937 salı gecesi saat 20,30 da bir | merasim yapılacaktır. Dil, Tarih, Edebiyat Komitesinin tertip ettiği (Türk Büyükleri) ge- | gelerinin (3) üncüsünü teşkil eden bu geceyi Üstad Neyzen Tevfik de ayrıca iştirak etmek Suretile kıy- metlendirmiş olacaktır. Programa Evimizin; Galip hak- kında çevremizde yaptığı araş başlanacaktır. | Edebiyat tarihi müelliflerimiz - den Sadettin Nüzhet Ergün (Galip Gecesi) için hususi surette hazır - Iadığı orijinal tetkikinde şairin san”-| at ve eserlerini anlatıp tahlil ede- | cek ve nadide parçalarını da oku- 1 yacaktır. | Galip'in bestelenmiş olah şiirleri | de halka dinletilecektir. Müzeler tamir ettiriliyor Şehrimizdeki Müzelerin esaslı tamirine başlanmıştır. Bunlardan Süleymaniyedeki halı ve mahkü- kât müzesile, Ayasofya müzesinin bir kısım tamiri Ikmal edilmiştir. Kalan müzelerle bunlardaki müte- | baki tamire muhtaç yerler Haziran- na, ben... de onun sözünü kestim: muş ölmamız kâfi. Evli bir kadın ile bu tarzda konuşmanız doğru | olmadığı kadar da çirkindir. | — Fakat ben sizi seviyorum! — İstediğiniz kadar seviniz. Ni- hayet muhayyelenize tehakküm e- demem. Fakat, bana bir daha bunu tekrarlamayınız, | Dedim, yürüdüm. O da yürüdü. Tam caddeye çıkıyordum. Don- düm: — Rica ederim, artık yanımdan gidiniz. Başıma bir felâket getire- ceksiniz. Dedim. Alık alık sordu: — Ne gibi?.. Biraz âasabi ve hırçıl — Ne gibisi var mı, size evli ol- Halk Filozofu diyor ki : Rokfeller öldükten sonra.. Meşhur milyarder Rokfeller öle dükten sonra insan, o korkunç mil- yarların nefis Tüyalarile, elinde ol- yvor: madan düşün Derler ki bugünkü dünyanın a- nasını bepleri tine musallat olan zıpçıl kanlaşma) dır. Ame—ııurh— kas t, mâl yapma ve mal satmadı toptancılık üsülleri, büyük toptan- cılık ki, yeni bir karmış bulunuyor; Cirodan kâr, Yani, şu bizim Con Ahmedin fi- zik dediğimiz makine dünyasında beceremediği (Devridaim), rette halledilmiş oldu. ğlatan Iktısadi buhranın se- den biri de dünya ticare- 1 (Ameri- hsal ve isi İst ticaret usulü çı- tica « Büyük harpten evvel işitilmemiş , derecede sefil, en ufak, meselâ bir para, böş para gibi asgart kârla ti- caret! Bu çingenemsi usul birdenbire bütün dünyada küçük ticareti di- lencilikten aşağıya düşürdü. Dün- yada büyük ticaret dışında, hayat şartları çingenelik gibi bir şey ol- du. Kazanç düştü, darlık arttı. Avrüpanın aklı başına geldi am- | ma, iş işden geçmiş ola! Büyük Harpten evvelki dünya- da -ki hâlâ biz o dünyadayız!- zan- nedilirdi ki, on para y para ile insan adam olmaz. Bugün bu usulle bir dil. masıl zengin olduğunu anlı; yoruz. İşte hesabı, basit: İstanbul nüfusu 860.000 dir. Bir dilenci muayyen bir. müddet zarfında bütün bu nüfustan yalnız birer defa (20) şer para alsa 50.000 Jiralık bir servet yapar! Nasıl, asrın bu modern dilenci- liğine, vicdanınız değilse de, aklınız fit mi? Halk filozofu — rrzm — —a c Birimizin derdi Hepimizin derdi Seyyar esnaf ve ve yolları işgal Dün öğle üzeri, scat yarım rüddelerinde, Taksimden Sıra - selvilere doğru gidiyorduk. Gü- neş Klübünün hemen karşısın- da kaldırım üzerinde duran bir vatandaş, oradan geçmekte olan diğer bir vatandaşa seslendi. Ses- lenen vatandaşın çağırdığı in - san, bir kirazcı idi. Kirazcı ses gelen tarafa baktı. Bir müşteri çıkmıştı. Geldi. Arkasındaki feyi kaldırımın yanına, yere koy? du. Kiraz alan vatandaş yarzım kilo kiraz istemişti. Kirazcı tart- tı. Bu esmada ne oldu, bilmiyo- birden, kirazcı, yerden do- lu küfeyi bir hamlede, kan ter içinde kalarak, sırtına vurdu, terazisini koltuğunun altma sı- Kıştıdı, iki adım yürüdü. Cephe- sini Taksim meydanına — doğrü- çevirmişti. Durdu. Sonra, ora- dan bir iki dakika geçmişti. Ge- vi döndü, geldi, tekrar küfesini yere koydu, yarım — Kilo kiraz tarttı. Yarım kilo kiraz için 75 kuruş aldı. Küfesini tekrar sır- dına vurdu: — İği kiraz, diye, bağırarak, uzaklaştı. Bu hâdiseyi biz seyrediyor - duk. Mesele şu idi. Zavallı ki - Tazcı, kiram tartarken, memur zannettiği birisini görmüştü. Oz nun için küfeyi sırtlamış, yürür görünmek rolünü yapmıştı. Şimdi bir nokta - var ki, hir türlü — halledilememiştir: — Sey- yar esnaf, malını satmak için da- ki, bir lâhza bir yerde durmuya- cak mı?.. Malımı satmak için bir dakika durmak da — yasak mı”. Eğer yasaksa seyyar esnaf mal satamaz. Bize kalırsa, yolları işgal ede- Tek, mütemadiyen bir yerde du- van esnafla, malını satmak icin bir lâhza tevakkuf etmek mec- buriyetinde kalan esnaf iyi tef- duğumü söyledim. | (Devamı var) | rik edilmelidir. Ve işte, ernafın asıl şikâyeti de buradadır, SCBİL B