Ki msenin inanmadığı bir su aşan adam 25 yaşında bir delikanlı, bazan yal- nız kendi memleketinin değil, bü- Dün bütün dünyada ve bilhassa Amerikada kut- lulanan bu on yıl evveli bir defa daha yaşıyalım! v N deni: 8 sene evvel mağ « | lüpettiğini unt | Atlas Okyanusı onuncu yil dönümünü mıyacağız, Bugü 1 un mağlüp oldu - | ğu günün iyoruz. alırları yazdığım dakikada arlık ke 1 küçük, kendi çekildi ve rlikte büsbütün TI zannede casının tayyaresinde dö- Halbuki by zanlarında aldanıyor- lar. Madam *Lindberg pilut ve Yade afist şehsdetnamı almış bir kadındır. 1930 yılın- da ben 5 kadar tendisinin mahir bir tekn izlerimle gördüm 1927 DENBERİ Lindberg nberi durin dan uçuyor. Bu uçuşlar arası rısının da muavin olarak İştirâk et- iği 50 bin kilometrelik seyahati de zikredebiliriz (Devamt 6 1nct oldu- siyen ğunu g Türk Heva ordasınun Alş amulmadık bir günde yeni Linddergier yararacağına eminiz tudberg'in ilk defa Okya- | * w tayyareire açfığı dün- den bugüne kadar fam J0 sene Oluyor.Dün bu münasebetle Lind: berg'i sevenler bu 10 uncu yıl- sagfamızda) Gönümü — her tarafta — sevinç- le, muhabbetle kutluladılar, #ofralar tertip ettiler. 'Gyyaresile bir hamlede ilk defa Nevyorktan Paris'e gelen Lündberg için, yine tayyaresi- le bir hamlede ilk defa Paris - *N Nevyork'a giden Diyödonne ÖSt bu on yıl evveli şöyle an- latıyor) 2 İ N Mayıs 1937 günü, b © Evvel Va adan on Lindberg'in kendi adı Yareciliğin altın kitabına yaz- dür, Hiç şüpbhesiz ki, Lind- bu uçüşile tayyarecilik tari- ©N güzel bir sayfasını yaz - ” O günç kadar adı şanı bi- T delikanlı birdenbire bu Okyanos ge- Unutulmıyacak bir Si var. Bleryo'da 1909 md_" tayyaresile ilk defa Man- $ İngiltere topraklarına in- h xoR"u iki hâdisemlin arasın- e geçti. Bu 18 senenin #öYye ölçebiliriz: — Bleryo | üleden den uçtt x - Uçtü, Duvr'a indi, bu iki | Arasını İlömetreci y Çişii Din, yi ine tika nümun, Desin, H geç 'daki mesale takriben 40 dir. n solukta aldığı me- UN 150 misl artık bundan , Öteki At. | bugün ha « » bununla beraber Lindberg ve karısı | günde tek başına Okyano- tün dünyanın kalbini nasılfetheder? — Şehirde n röportajlar Lindberg Röoportalı 22 Mayıs 1937 yapan: Niyazi Acun “Deli,, kelimesini — Lügatten silmeli! Hepimiz kendi aramızda deli olduğumuzu yine sak- larız amma, sinirlerimizin bozuk olduğunu kabulederiz B ilmem, vakit bulupta hiç dik- kat ettiniz mi? Herhangi bi ahpabınızla karşılaşıp halini hatı - rını sorduğunuz zaman tehminime göre alacağınız veya — vereceğiniz cevap aşağı yukarı şudur: — Sorma birader. İşler çok fena. Evin kirası geldi, bayan mevsim- lik elbise ister. Onu - giydirelim derken arada ben elbisesiz kalıyo- Bakkalın bol Yaşayanları görüp kıskanmamak! Bu hayat pa- halılığı karşısında hangi birine pa- Ta yetiştireceğimi doğrusu ben de şaşırdım, kaldım. İşlerim çok bo- zuk, doktorların vizite — parasına tahammül etmek güç! rum Ah! Gözü kör olası bu parasızlık. Gel de bu dünyada yaşıyorum, di ye kendi kendini aldat! 20 inci asrın gerek mecburi — ve gerekse fuzuli ihtiyaç hastalığı ile sinirlerinin akordunu —bozmamış | acaba hangi insan vardır? Her dakikası şikâyetle göçen in- | sanların ya başı ağırır, ya karnı Hele evhamlıların yanına kat'iyen yaklaşmayın. Onları dinlemek büs- bütün bir derttir. Kendilerin rasteni olma verem, kanser, nev- Bı halde, mühakka olduğunu iddia ederler. Bu gibilere: — Hayır, siz ne sinirlisiniz. ne veremsiniz, c küplere bi- | ner ve sanki 6 muhterem alâmeti farikasına leke sürülüyormuş gi- | Sinirlerimizin bugünkü Aalini pek #yi anlatan sinir hekimlerimizden Fahrettin Kerim bi, hatır gönül dinlem citir. Garip değil mi, si olur. | — Siz, delisiniz, veremsi: yecek olun, yine k lar. Eğer bu sözlerime naz, gelin Profesör Fah min söyledikle 1 Bir hastas lan doklarü, on lemek mecburiyetinde kaldım. İh- arlardan ziyade gençlerin teşkil 4 hastaların yüzlerinde, basta || ne etmekte ©- a kadar bek- olmadıklarını gösteren temiz — bir kanın rengi var, Hastalar birbirleri ile dertleşiyorlar Sarışın bir hasta — Oturduğum yerde hiç dura - mıyorum, bir can sıkıntısı hiç sormayın!, Bunu söyleyen gencin haslalığı- na dünya hekimleri gelse inan - maz. Öyle ya, gençlik bu! Kanın kaynadığı çağ! Tabiidir ki hareket ister. Şakaklarına kadar uzun favorili Duglâs Fayrbanks bıyıklı hay rest bir genç pe — Monşer, ben de bir kız seviyo- rum. Halbuki kız çok düşük ruhlu Şimdi yeni bir kız tanıdım. Tıpkı Danyel Daryo gibi! İlk sevdiğim (Lütfen sayfapı çeviriniz) BUGÜNDEN Novotni Beyoğlunun en serin ve kibar BAHÇESİ AÇILIYOR HER AKŞAM ŞARKILI MÜZİK Bira büyük kadehi (20) Kr. TEPEBAŞI - DAİRE ITİBAREN