., & Elektrik ten ÜN ehir plânının tatbikile beraber İstanbulda yapılacak mühim İşlerden biri de İstanbulun ziya ve Tenk tertibatını asrileştirmek ve aYni zamanda bir düzen altına koy- Maktır. Ziya meselesi guruplan sonra şeh- Tin ışıklandırılması ve bu arada lassa elektrikle yapılan reklâm- Meselesidir. Şimdi muhtelif şe- ll ve renkte ve sahibinin dilediği Yaziyette yapılmakta olan ziya ile Teklâm işi blr düzene bağlanacak- br. Buna ait talimatname yapılır- binaların, caddelerin, havanın Ve o caddelerdeki binaların renkle- Fine göre icabeden esaslar konula- Saktır, Diğer mühim ve şehrin süsile alâ- kadar olan mesele de binaların bo- ar, imandaki bütün anbar ve an- trepoların asri şekilde inşası işi Btlecek sene başına kadar tamam- olacaktır. Hazırlanan prog- Tatna göre Galatadaki Çinilirihtim hanından Tophanedeki Denizyolla- Ti binasına kadar olan bugünkü an- barlarla beşinci şubenin bulundu- Bu bina ve yolcu salonunun bulun- düğu yer de dabil olmak üzere ta- antrepo haline sokulacak- “ür, Bu arada bulunan saç anbarlar a yıkılacak ve yeniden iki katli Köprüsü — Satılıyor köprüden İistitade Sdltemiyeceği anlaşıldı 'YÜpte metruk bir halde duran ğ b Unkapanı köprüsünün parça - ia% kararlaşmıştır. Köprü hur- bir şekilde satılacaktır. Köprü - zatuım İktisat Vekâleti tarafın - ,Wıhnmk Anadoludaki fabrika » 4 kullanılması — muhtemeldir, Bi artık çok eskimiş bulunan a üden ve dubalarından hiç bir 'eile istifade edilmesi kabil olma- 4 anlaşılmıştır. hü“ınkü bütün köprünün sık sik ye Yük tamirlere ihtiyacı vardır. Bu- Mişi ” temini mümkün görüleme- Ştir, Edebi roman:64 Sen de seveceksin! Dilürüe Güneş de, ben'de hepl Ölürüz!. îh"“ düşünüyorum da: İyi ki, bu sözleri Güneş orada hm“"'" söyledim. Çocuk benim ha- u“'—ydı kimbilir ne yapardı?, Yorum, Hastalık sürerken Ahımu. hastalığı sürüyor. dördüncü gün! ';'dıhıı iyice teşhis edildi. m fifüş, İ Yanıma aldı Çocuj . L . İ ik ınnumln hym_w Yatışına dayanamdıyot: kç kk Ablacığım ne placak, ne vakit öy SÜn yi olacak?., — ** ki gözü iki çeşme dürma- ünün meselesi: İŞehirdeki binalar her cadde- de aynı renge boyanacak viratı da düzene konuyor inaların rengi, güneşin o semtüzerinedoğuş şek li ile ahenktar bir vaziyet alması lâzım Bugün İstanbulda kârgir veya | ahşap binalar şehrin, mahallenin | veya bir caddenin değil, hattâ yan | yana olan iki binanın boyalarının Tenkleri başka başkadır. Hiç bir mamur ve medeni şehirde buna müsaade edilmediği halde bu cihet de şehrimizde geri kalmıştır. Hal- buki binaların boyaları yeknasak olması ve renk itibarile de cadde- nin genişliğine ve güneşin o cadde- ye iniş tarzına göre âhenk temin edecek bir renge boyanmış olması lâzımdır. Bu iş plân meselesile beraber tat- bik olunacaktır. O zaman her ana cadde üzerindeki her nevi bütün binalar bir tek renk üzerine boyan- mış olacaktır. Mütehassıslar şehrin cadde ve mahallelerindeki bina ve dükkân- ların ziya ve diğer bakımlara göre — Yeni Antrepolar gele-Haliçte iki - Cek yıl tamamlanacak — Antrepolara havat vinçler kona- - Cak,tahmil, tahliye kolaylaşacak proje hazırlatmaktadır. Beşinci şu- be ile yolcu salanu servisleri gele- cek yıldan sonra yeni inşa edilecek Yoldu salonu dahiline taşınadak- Dardır. Ayrıca Liman İşletmesi an- trepolardaki malların vesaite yük. | Tenmesi için antrepoların caddede- ki duvarlarına da havai vinçler koyduracaktır. Yapılan tecrübede Kamallar tarafından 25 dakikada doldurulan bir kamponun vinç va- sıtasile beş dakika gibi kısa bir manda doldurulduğu görülmüşti Bundan başka rıhtımların üzerine de sön sistem yeni havai — vinçler | konacaktır, Bu mevsim Buz ihtikârı Yaptırılmıyacak İhtikâr yapan bayilerin tezkoreleri alınacak Belediyenin Sütlücedeki Buz fab- rikası havaların ısınması dolayısile randımanını fazlalaştırmıştır. Be- lediye şehcin hiç bir köşesinde buz fiatları üzerinde ihtikâr yapılma- ması için şimdiden , tedbirler a1 - maktadır. Bu hususta Belediye da: irelerine tamimler yapılmıştır. Buz | Siatları bütün yaz devamınca sıkı sürette kontrol edilecek ve ihtikâr jyapanların elindeki bayi tezkereleri ı derhal istirdat edilerek haklarında | da takibat yapılacaktır. Etem izzet Benice dan ağlıyordu. Metbur oldum, onu annesinden ayırmıya. Ben gece eye Kgidiyor, gündüzleri geç vakite ka- dar ablamın yanında kalıyorum. Hasta hâlâ baygın. Hâlü ateş otuz dokuz, kırk. Doktor sabah, akşam geliyor, hastayı daima sıkı bir kontrol için- de bulunduruyor. Güneşin benden sorduğu gibi ben de ondan soruyorum: — Doktaor hasta ne vaziyette?. Gayet soğuk kanlı cevap veri . yor: Denizaltı Gemisi yapılacak D omilacaktır. ne renge boyanması icabedeceğini tesbit ve ilân edilecek, ondan sonra bina sahipleri de kendilerine veri- len bir mühlet zarfında boya işini halledeceklerdir. Binaların ön cephelerile, yan ve arka tarafları, pencere ve kapılari- le demir parmaklıklarının hangi renklere boyanabileceği bir tali- matname ile tayin ve tesbit oluna- caktır, Şehirde müstakbel plân ile esaslı bir tahavvüle uğramıyacak olan Beyağlu İstiklâl caddesi gibi ana caddelerdeki binaların boyama iş- teri ilk önce yaplırılacak diğer cad- derlerdeki binalar da Ynüstakbel plânın vaziyetine Röre tedrici şe- kilde bu mecburiyetl tatbik ödecek- lerdir. Yeni tersane için 5 mil- yon lira gidecek lde Kızağında kü- ik tersane için hazırla- nan projenin İktisat Vekâleti tara- fından tetkiki ilmiş ve Başve- kâlete gönderilmiştir. Projede bazı değişiklikler yapılmıştır. Buna gö- te eski Taş kızağın yanına büyük bir kızak daha inşa edileceklir. Şim- diden kızak sahillerindeki batmiş gemi ve mavna ankazı temizlen - mektedir. Bu arada bir çok eski harp gemileri de vardır. Bunların ankazı Müdafaal Milliye Vekâleti tarafından alınacaktır. Proje Baş- vekâletten çıktıktan sonra kat'i şek-! lini alacaktır. Tersane için 5 milyon Jiranın gideceği anlaşılmıştır. 'Tersanede ilk olarak iki denizaltı gemisi inşa edilecektir. Bundan | | | A MERiK Binaların üstünden geçen bütün bir yol yapılacakmış Eminönünden Sarayburnuna, ye- ni plâna göre, bu yoldan gideceğiz ehircilik Mütehassısı Prost a- | Ş wanprojeyi yapabilmek için tet-| kiklerine devam etmektedir. Bu projeye esas olacak bazı şeyler te$- bit edilmiş, diğer bazı noktalar ü- zerinde de hem Henüz tetkikler ya- pılmakta, hem de bu gibi işlerde ih- tisası olanların muütalealarına mü- racaat edilmektedir. Şimdiye kadar varılan neticoler arasında Azapkapı - Beyoğlu, Un- kapamı-Şehzadebaşı arasında yeni ılacak caddelerden maada Emi- nönü - Eyüp ve Eminönü - Saray- burnu caddeleri de vardır, Eminönü - Eyüp caddesinin iyi- ce genişletilmesi muvafık görül - ANVARiİ müştür. Bu yol üzerinde tramvay da işletilecektir. Eminönü - Sarayburunu caddesi ise sahili takip edecektir. Burası Eminönünden Gülhane Parkına ka- | dar güzel bir gezinti yeri haline kâlbedilecektir. Yalnız Eminönü - Sarayburnunun tamamen düz ve açık bir yol olmasile bu sahaya be- tondan birer katlı antrepolar yap- | tırılması ve önü rıhtım, dört met- re gerisi de, alçak olarak inşa edi- Jecek antrepolar üzerinden beton bir yol yapılarak parka kadar gi- dilmesi meselesi henüz halledilme- miştir. Maamafih bu ikinci şıkkın kabulü daha muhtemeldir. nikapıda kurulması daha muvafık j Fazlı Güleçle Bergama harabele - sonra ticaret ve yolcu gemilerinin Hinşasına girişilecektir. Kazanç vergisi Kanunu Muteber olacak Sümer Bank ile buna bağlı veya bankanın iştiraki olan fabrika, mü- essese ve şirketler İnşââl ve esaslı tamirat işlerinde arttırma, eksilt- me ve ihale kanunu hükümlerine tinden alâkadarlara bildirilmiştir. Taahüt ve iltizam işleri hakkın- da da kazanç vergisi kanununun 74 üncü maddesinin B fıkrası değil, kanunun umuümi hükümleri kulla- — Üzülmeyin, göreceksiniz.. Diyor, beni temin ediyor. Bugün için kendi kendime: — İnşaallah.. Demekten başka çarem yok. Bir hiddet — Salihe yine fena halde içerledim. Gitgide kabalıklarını meydana vuran bir adam. Günler geçtikçe onu daha iyi anlıyorum. Kabuğu- nun içinde yaşıyan bir kirpi gibi her dışarıya vuruyor, kendin! bana an- latıyor. Bu kadar egoist adama az rastla- nir ve ben hayatımda ilk defa kar- şılaşmış bulunuyorum. Gündüzleri ablama gidiyorum, geceleri geliyo- rum.. diye beyefendide bir surat, — İyi gidiyor, iyi olacak!.. Ona bir şey söyliyemiyorum. Fa- kat, yüzümdeki çizgilerin aksettir. diği meraretteki iztırabı anlıyor: bir surattır, gidiyor. Belki kendisi- nin rahatı bozuluyor, belki eve ge- lip beni bulamayınca camı sıkıla - yor. Fakat, ne de olsa bu vaziyette, Limanın Yeri Değişmiyor Evvelce İstanbul Limanının Ye- görülmüş, bu maksatla de Beledi. ye imar müşaviri Dağnere bir pros İe bazırlatılmıştı. Fakat bu projek nin tatbiki 30 milyona mzl olaca- ğgından Hmanı şimdiki yerinde kale ması kat'? olarak kararlaştırılmıştır. Yalnız rıhtımlar uzatılacak, üzce rinde modern tesisat yapılacak, kümür depoları yine Kuruçe; a fakat son sistem olaraak inşa edis lecektir. Tarihi Temsiller Verilecek Bergama akropolunda Tamirat yapılıyor İzmirde bulunmakta olan Şehir 'Tiyatrosu artistleri yakında Balı- kesire hareket edeceklerdir. Ber - gama Kermesinde verilecek temsil- ler hakkında tetkiklerde bulun - mak üzere rejisör Ectuğrul Muh- sin ile artistlerden bazıları Vali rine gitmişlerdir. Buradaki eski (Asklepiyon - Sağ- | lık Yurdu) Tiyatrosunun 5000 kişi alacak bir vaziyette eski hüline ko- nulabileceği ve sırf mermerden o- Iş kanunu 15 Haziranda Tatbikediliyor Bütün hazırlıklar ikmal edildi 15 Haziranda meriyete girecek iş kanununun tatbiki için kurulan İş Bürosu bütün hazırlıkları tamam- lamıştır. Bütün mınlakalarda da- ğitilan iş beyannameleri toplan- mıştır. Şimdi bunların yalnız kon- trolları yapılmaktadır. Ayrıca da kararlaştırılmaktadır. Kazanç Vergisi Nasıl alınacak Maliye Yeni bir tamim yaptı Müessesesinde çalıştırdıkları müs- drosu vermiyen mükelleflere taal- lük eden müamelelerin bazı yer « letde yanlış olarak umumi, mül- hak ve hususi bütçelerle idare edi- len daire ve müesseselere hasrolu- narak 30 uncu maddede yazılı diğer dajre ve mücsseselerin tevkifatını; bordro verenler gibi ertesi ayın 20 nci günü akşamına kadar yatırma - ları şeklinde tatbik edildiği görül- müştür. Bu münasebetle dün Maliye Ve« lan bu tiyatronun ihyasile seyyah- lar için emsalsiz bir yer temin edi- leceği anlaşılmıştır. Ertuğrul Muhsin Akropolda tem- sil verilmesini muvafık bulmuş - tur, Fakat eski zaman tiyatroların- da verilecek bu temsillerin o dev- rin icaplarına uygun bir şekilde ol- ması için hazırlık yapmak üzere ta- Tİhi temsiller ikinet Bergama kere mesine tehir edilmiştir. Elişi almak istiyorlar Hamburgtan Türkofis Şubesine yapılan bir müracaatle Almanyada tâbi olmadığı dün dahiliye Vekâle- | bazı firmaların memleketimizden elle işlenmiş örtü ve sair işlemeli bezler satın almak istedikleri bil- dirilmiştir. Londradan gönderilen bir mek- tupla da mühim miktarda biralık Türk arpası satın alınmak — istene rriştir. insan bir yaratılışın, her türlü ra- hattızlığa katlanması beklenir. Dün akşam az kalsın kendimi tu- tamıyacak, — Ne oluyorsun be adamcağız?.. Diyecektim. Dişlerimi sıktım, — Yöne içimde kalsım!. Dedim. Durup durup da bana: — Bu hastalık da nereden çıktı böyle?. Üstelik çocuk da burada!, Demesin mi?, Dik ve hiddetli ba- kışlarla birden gözlerinin içine buk- gün iç hüviyetinden birazını daha | tığımı görünce tevil etti: —- Hayır bir şey değil. Hastalı - ğin mevsimsiz olduğunu, çocuğun da üzüldüğünü söylemek istiyo - rüm! Dedi. İnşallah öyledir ve. Bon yanlış anlamış olayım. Yine Halil Nıcî Allah beni yarattığı vakit galiba: — Hiç başın dertten kurtulmasın kulum! kâletinden Defterdarlığa bir tamim gönderilmiştir. Tamimde, kazanç vergisi kanu » nunun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasında birer birer sayılmış olan bütün resmi ve hususi müessesele- rin müstahdemin vergilerinin te- diye tarihinden itibaren bir hafta zarfında mensup oldukları malsan- dıklarına yatırılması icabettiği bil- dirilmiştir. Bir hafta içinde yatırıl- mtyan vergiler, bu müddetin hita- munı müteakip derhal yüzde on zammile birlikte ©o müessesenin | müdür veya muhasebecisinden tah- sil edilecektir. J arıyorum Fııllı.'!eyeeilıde Mehmet so« kağında 10 numaralı — Veyselin evinde — kiracı Safiye iş arae maktadır. Ailelerde ve yahut dük- kânlarda nc İş olursa olsun sada« katle çalışacaktır. Domuzlarla B kanunun tatbiki için bazı teferruat Mücadele Şiddetlendiriliyor Avda yaralananlara Vekâ- tahdemler için kazanç vergisi bor- | Kızılay menfaatine konser Diye arkamı sıvamış olacak ki, | bir türlü kendimi dertten kurtara- mıyorum, Her gün yeni biz endişe, yeni bir ıztırap, yeni bir heyecran, yeni bir galle mutlaka benim ba | şımda dolaşır ve.. Ben onun — sav- | runtuları içinde bunalır kalırıtm. Ablamın hastalandığı gündenberi belki de iki kilo kaybetmişimdir! Bu yetmiyormuş gibi bir de Halil Noctp üzüntüsü bir ahtapot gibi içi- me yapışmış, beni kemirip duru - yor! Dün ablama gitmek için evden | Ççıkarken birden karşıma Naciye | çıktı. Ben ona: t — Aataa,.. Dodim. O bana: —- Anan... Dedi. O daha önce davranıp, — Nereye böyle?.. Diye sordu. j (Devamı var) K ;4_ Halk Filozofu - diyor ki : Hölâ halka inmekmi Bir muharrir arkadaş tarafından' İneboluda girp bir tecrübe yapıldı Oranın Halkevinde çalışan bu at- kadaş köylüler için bir piyes yaz - — mış, halkevinde oynatmış. Bakmış ki gelenler, her zaman gelenler ve okuyup yazmış zümre, Tabiü, köy lü için yazılmış böyle bir piyese karşı alâka duymamışlar, Bu müuharrir arkaadş da tutmuş, şehirde köylülerin pazar kurduk- ları gün, Halkevinin temsil kolu- nu davulla zurna ile pazara götür- müş. Orada bedava liy: lacağını bağırtmış, köylüler toplanmış, seyretmişler, — Pek te memnun olmuşlar. Bu tecrübeden lerimiz şu netic: Halk bize gel (Hak ka inmek) e kızıyorlar ki pek hak- hıdırlar. Halka inmek we demek? Bu tabirde bir aristokratlık ol- duğu muhakkaktır. Halka. inmeyi Bazı münevverlerimiz bu düşünenlerin, gururlarının taht - larından kolay kolay inip de, bu işi başaracağı pek umulacak şey de 5 Bildir doğrusu.. 4 Bizce bu tecrübe asıl büyük bir hakikati göstermiş olsa gerektirki oda şudur: Hâlkevlerine asıl halkım, esna- fın, köylünün de gelmesi için cid- di çareler aramak! Halk filozofu bi naeanae * let yardım edecek Mahsullere çok zarar veren do- muzların öldürülmesi için Ziraat — Vekâlet! esaslı bir mücadeleye gi- rişmiştir. f Domuz avında yaralanan veya do — müz tarafından öldürülen köylü « leri Vekâlet tedavi ettirmekte ve — allelerine ikramiye vermektedir. Ezcümle geçenlerde «Kızılcakes — se» köyünde tertip edilen domuz mücadelesinde azgın bir domuz ta- rafından öldürülen Hüseyin - oğlu Ahmet Çavuş isminde bir köylü - nun ailesine de Vekâletçe 300 lira — tazminat verilmiştir. İstanbul Konservatuarı profesör- lerinden Ömer Refik Yaltkaya ta- rafından pazar günü saat 17 de Kır — zılay menfaatine bir piyana kon- — seri verilecektir. i Birimizin derdi Hepimizin derdi - Yine ilâç fiatları.. Dün bir dostumuz anlattı: «Karım, bir ilâç yaplırmak için, İstiklâl caddesi sıra eczahanele- rini dolaşmış, bir ilâç için, bir eczahane bir lira, bir diğeri 75, bir diğeri de 60 kuruş istemiş! Bu vaziyet karşısında ne buyu- yulur?, İlâç ayni ilâç.. fakat, be- deli, eczahanelere göre değişi - yor. Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekâletinin, bütün ilâçlara narh koyacağını gazetelerde okuduk. Bu haberin tahakkuk - etmesini bir en evvel bekliyoruz. İlâç fi- atlarında tehalüf olması, şehrin uzak semtlerine, muhtelif men- | takalarına göre, değişirse, bu, biraz akla yakın gelebilir. Fakat - | ayni mıntaka dahilindeki ecza- | hanelerde fiat farkı olunca, in- | san hayrete düşmemekten ken- dini elamıyor. Halbuki, ilâem terkibi aynidir.> Ecza fiatları hakkında gazete- | miz bir kaç defa neşriyat yap- | mıştır. Neşriyatımız, alâkadar -"; lazca nazarı dikkate alınmıştır. — Bu işin yakında sağlam bir ne- ticeye bağlanacağından emin bu- | Tunuyoruz. Hakikaten halk, eczahaneler. deki ilâç ftatlarının tehelüfun. den dolayı şikâyetçidir. Bu şikâ- | yet alâkadarların kulağına git | miş bulunuyor. Bu meseleyi, ge- | çenlerde toplanan Eczacılar Ce- miyeti de görüşmüş, te mevzuk bahsettiğimiz şekilde olduğunu tasdik etmiştir. ğ HOÇ İĞRLÜRÜ GetreiaDİzüR S aai MCA aCi