ondrada şimdiye kadartev- kif edilenlerin mik- tarı on bin kişiyi buldu Dün gece alayın geçeceği yoldaki ütün evler birer birer kontrol dildi, silâk ve şüpheli adam arandı (er yabancı adım adım his- Pettirilmeksizin takip ediliyor İman İmparatoru Londrayı ziyarete geldiği za- | di erkekler bir kadının yüzlerin « Güzellik Bacaklar bugünün estetiğinde en esaslı bir uzuv olarak sayılıyor. Şim- 1937 den evvel, bacaklarına bakıyorlar, Bacaklar, sanki tam istiklâllerine kavuşmak istiyorlarmış gibi, ilk zamanlar ipek çorapların içinde da- hi bulunsalar, isyan halinde iidler, Fakat bu isyanlarını tatbik mev « küne koymıya cesaret edemiyor « lardı. Ki bir cesaret gösteril « di. Bacaklar bir parçacık kendile- rini açığa vurdular. Bu cesaret öye le umumi bir sempati ile karşılan« dı ki, o dakikadan itibaren mücade- leyi kazandıklarına kani - oldular, Şimdi bacaklar en muhteşem rolle- rini ifa ediyorlar, Fümde, sahnede ve hattâ sokakta çıplak bacak her zaman zaferini 'ilân etlmekten çe- k or. Bundan kendisi de, en korktuğu insanlar da memnun! Bilhassa sinema kendisine bu yol- da en büyük destluğu Röstermiş - tir. Bununla beraber çıplak bacak hiç bir za kendisinden korku- lan neticeyi vermemiştir. Bilâkis!, Dünyanın en çok fotoğr atisi çekilmiş kadını: Ja- |,, 'nan, bir sui kast yapılacağını haber alan “is, geçilecek caddelere beş bin memur yığmıştı , &, Ç KEkelE Mocburiyeti vardır. Taç giyme haftası gelince, şüp- | partımanlarda oturanlara müracaat gö öbür ucu Scötland | heli kimselerle tıka basa doldurul. | ederek şüphelendiği kimseler hak- Si Şüpheli olan her han- | muş olan polis tevkifh kında tahkikat yapmkta, hattâ el- & i_'î" Srandığı zaman, ilk | yüksek bir fanliyet hüküm sürmke- | çiliklere müracaat edilerek malü« , B " Tüsı ha Tasının karşı ç lE ederek hü: İ hap, © taddede Londra poli- ü Talma merkezi bulun - Mdraya gelen bütün $ için polisçe hüvi- i*(,“ülmim_ı lüzum olma - Rlaca) İngilterede üç aydan olan bütün Street'de Ce —,oî'he.-ku.vm bir fotograf a tleri - t& Şüphe, kendisi için 1 olabilir. Daha doğ- tğkıvmed.gı bir anda si- 'şq:' tarafından, evvelâ “Uha, oradan da, taç ÇÜ ıî')a Ma Löndrünin merasimden — evnel bir gece manzarası a bu ün7 | giyme töreni bitinceye kadar bir daha dışarı çıkmamak üzere hü - kümetin misafiri olarak kalacağı Na | tevkifhaneye sevkedilir. Müştur. a v WSZW Street her yabancı-| — Her yabancı, polisin hüviyet lis- | — Bu arada, Seotland Yard kulis Çi pi Gble ilgili olan bir | tesindeki suâllere sarih Vve doğru | arkasında çalışmaktadır. Bu haf - cevap vermek ve ondan sotıra da, İngiltereyi ziyaretindeki maksada uygun bir şekilde hareket etmek- le mükelleftir. Londraya geldik - ten sonra verdiği adresi değiştir - diği takdirde, yeni - ikametgâhını derhal merkeze bildirmelidir. De- Biştirdiği adresi, polise bildirme - | mek yüzünden son günlerde bir çok | yabancı kayıtsız ve şârisız olarak hudut dışına çıkarılmıştır. tedir. Tac giyme şenlikleri münaşe- betile bu tevkifharelerde Sa Ma- jeste hesabına yedi gün yedi gece kö - | misafir edilecekletin ön bin kişiyi | — Hükümet merkezini temizlemek- | şimemek istiyor- | Lu.dul_cîan tahmin edilmektedir. —| 1e meşgul olan bu polis organizas- bu mer- | * Krallığın memurları, onların şah-| / yonunuş ileri gelenlerinden biri p>- b * Aksi tak- | si emniyet vo sıhhatlerine karşı | dis müfettişi Donalâösondur. Bu zat büyük bir dikkatle hareket ede cekler ve kralın misafirseverliği de İstifade etmi için her türlü itina göreceklerd Polis tevkifhaneleirndeki her hü: reye, tekmil krallık müesseselerinin en yüksek başkanı olan George Rex VI'nın G. R. markası kon - talar içinde her yabancıyı adım a- dım takip eden polis müfettişleri- | nin araştırmalarını bizzat şüphe « liler bile fark edememektedirler. Bow Street'deki kartotek'lerde şüpheli olanların hüviyetleri hak- kında lâzim olan malümatı var - dır, Bu kartoteklerde aranılan ma- İümst bulunmayınca, meseleye der- hal C. İ. D. (polis tahkikat şube- si) müdahale etmektedir. Polis, a- mat istenilmekte ve fevkalâde va- ziyetlerde şüphelenilen yabancının polisine de büş vutulmaktadır. bir çok arkadaşları gibi, Scotland 'ard'da kırk yıldan fazla hizmet etmiş, ve Kraliçe Viktorya'nın, Ye- dinci Edvard'ın, Beşinci — Jorj'un | gölgesi halini almış olan meşhur polis müfettişi Parker'in talebe- sidir. - Bundan başka, müfettiş Parker, Rusya Çarı'nın Almanya impara - torunun, Felemenk kraliçesi'nin ve dah bir çok hükümet reislerinin Londrayı ziyaretlerinde, maiyetle- rine verilmiş, kendilerinin hayat | emniyetleri ona bırakılmıştı. Bu zatın yapmış olduğu organizasyon sayesinde bütün bu ziyaretlerde en ufak bir aksaklık bile olmamıştır İmparator ikinci Vilhelm hayatı- nı Pari borçludur. Almân İmparatoru İ hni ziyarete g land Yard, den geçilecek yollardan — birinde bir komplo yapılacağını haber al- mişti. Bunun üzeirne, alayın ge çeceği yola, boydan boya beş bin sivil memur dizi!mişti. Cağdede yüz Devamı 6 10i sayfada tere kra- zaman, Seot- | Londra için- hley: AEMMLURERLDNE DNİN DS LAAN aN güN ARaN DA a ktiyandür di he e rnerı N aNNT KA S genmnd Kadın deniz gibidir, hiç nis Jarret HİAYA NUN HUNN AD KEYAEANK S ötkbmnanaz ü ö Abenşbük aNi enunı inanmak olmaz ha! Kahirenin uzak bir mahallesinde bir hastahanenin bahçesine giri » yoruz: Şezlongi uzanmış hasta- Jat arasında gözlerim, burada bu- Tunduğunu haber verdikleri kim « seyi arıyor, Fakat gördüğüm ka- dınların hiç birisi, dünya gazetele- Tinin bir yzamanda bir çok kereler Eüzel ve cazip resimini neşrettikleri kadına benzemiyor. Uzakta gri saçlı, sürati biçak yaraları ile korkunç bir şekilde çe- telelenmiş bir ihtiyar kadın bizi görünce korkulu bir ürperme ge- çirdi, Oturduğu sıra üstünden kalk- tı ve sık adımlarla uzaklaştı. Beni buraya getiren yanımdaki arkadaş yavaşça mırıldandı: — Onu tanımadınız mı? — Nasıl?,, Bu. ibtiyar kadın.> vet.. 6 ihtiyar kadın Anna Sögen'in ta kendisidir., Anna Sagen.. Kırmızılı kadın.. Dilmger'i Amerikanın 1 numa « ralı halk düşmanını satan kadın., Gözlerime ve kulaklarıma inana « miyorum. Ve eğer rehber arkadaşıma iti. madım olmasaydı benimde alay et- tiğini sanacaktım. Bu iğrenç ihti- yar kadın maskesi altında bir za- manlar aylarca Nevyorkun (gece kulüpleri) nin baş tacı ve kraliçe: si olan güzel kadını keşlfetmek na: sıl kabil olabilirdi? Fakat doğru idi, Peşine düştük, Yanına yaklaştık. O zaman bu solmuş ve çeteleye dön- müş ihtiyar kadın suratında par - lak bir geçmişin hayret verici iz- Terini buldum: Ok gibi saplanan ba- kışlar... Baştan çıkartıcı dudaklar | ve insan iradesini eritecek kadar tesirli bir gülüş... ski ve güzel eserden bugün ka- lan yalmız bunlar... BU ÇOCUK KİM? Hiç imkânı mı vardı ki felâket güzel bir yüzü tarla sürer gibi böy- le harap etsin!.. Benim kendi kendime sorduğum bu-süale arkadaşım anlamış gibi Şu cevabı verdi: — Operatörün bıçağı felâketin harap edici tesirlerine yardım e - dince işte böyle olur.. Anna Sağgen bizden tekrar uzak- laşmıştı. Yandaki taraçada oynayan kü - çük bir erkek çocuğu peşi sıra koz- tu.. —Bu çocuk kim?, dedim, — Küçük Con Sagen... Dilm « ger'in oğlu... BİR AKŞAM, SAAT 11. Kafamda derhal çok uzak olmi- yan bir mazinin feci macerasına ait bütün hatıralar canlandı. 1934 yılında, Şikago'da bir ak- şam., Saat 11.. Bir adam, sağında ve solunda şik miş iki genç kadınla sinema- Kapının önünde bir yaylım ste- şi.. Adam, delik deşik bir hâlde yere düşüyor... Bu adam Con Dilmger'dir, Hay - dın nasıl ele * numaralı haltk dilşmanı Dilinger dutlar kralı ve 1 numaralı düşmanı Dilmger... Bütün akşam gazeteleri, haydü - dun bu feci âkıbetinin tafsilâtmı verirlerken halkın merak hisleri- ni büsbütün harekete geçirmek i- halk çin onun metresi tarafından «sa » tılmış», bükümete haber verilmiş olduğunu da yazıyorlar. Yirmi dört ssat içinde Dilmger'i satan kadının adını bütün Ameri - ka öğreniyor.. Bu, kırmızılı kadın- dır.. Yani Anna Sagen'di.. Senelerdenberi haydutla karı ko- ca gibi hayat yaşıyordu. Kadın onu Amerikada I numaralı.halk düşmanı Dilinger'i | metresi olan ka vermişti? e Dilingernamuslu bir adamdı, bir haksız- lik üzerine birden- bire haydutlar safına geçti tanıdıgı zaman Dilmger namuslu bir adamdı. Hayatını çok güç ka - zanabiliyor ve ihtiyar anasına, ba- bâsına yardım ediyordu. Bir gün, çalıştığı yerde bir hırsızlık oldu. Dilmger'in bu hırsızlıkla hiç. &lâ- kası yoktu. Fakat onu hırsız san- dilar ve mahküm ettiler a içinde namuslu in « sanlar safından haydutlar Beçti. İşte bir kaç ay gibi kısa bir zamân içinde Dilmger'i Amerika baydutlarının kralı ve 1 numaralı halk'düşmanı yapacak Glan cina- yetler ve “Suikastler serisi bu ta. rihten başlar. Mahküm olduktan sonra onu Bos ton hapishanesine tıkmışlardı. An- na Sagen, dostuna karşı olan bü- yük sevgisi ile Dilm tesinir. başına geçti ve onü kurtarmağa, hapisaneden — kaçıtrmağa Muvallak da oldu Haydut, hapisaneden kaçtıktan sonra Amerikanın üzerinde çalıştı den belâ kesildi. Öldürüyor, bası - yor, kesiyor, her tarafı kasıp ka- vuruyordu. Artık lüzumundan fazla zengin olmuştu. Bi gürültülü, patırdı- h, tehlikeli bir hayatın yorucu çal- kantısından usanç getirmişti. Din- lenmek, rahat etmek istiyol 193( yılında bu maksatla metresi ve oğ- lu küçük Con ile birlikte Amerika- yı terkettiler. Kanadaya gittiler. Burada, Montreal şehrinde, hiç kimse tarafından tanınmadan bir kaç sene sakin bir hayat yaşadılar, Fakat bu çok sürmedi. Eski çete Doslunu ele veren metreri (Devamı 6 net sayfada)