9 Nisan 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

9 Nisan 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ünün meselesi: AA DAT YZ ai | | | J # # * İ « n - AAA . AAA L A SS ÜN öçmenler için Trakyada , bin ev daha yapılıyor Sihhiye Vekâletinin aldığı yeni tedbirle öçmenler, memleketimizde kıymetli birer müs- tahsil haline gelmekte ve fendilerinden faydalı neticeler alınmaktadır n.: eğiâtutda yapılacak yeni göç- ulm.,::""' miktarı Sihhiye Ve- İle, vilâyetlere bildirilmiş- ğ"“”ıe kadar iskân mıntakaları: lüke Yo Söçmenlerden milli em - | lezine YA kira ile tutulan Halkev- Viş h""qtlmıın de yavaş va- Tedeceğiyeri Yapılacak evlere nak. Ve bu suretle kısa bir mmıiîn:&;menbirev Y , a ı.:"“ Trakyada bu yıl yeniden A “vı::n "ıl-vı yapılacaktır. “W'nı e yeniden memleke- hı%:hfüe:ek muhacirlerin yer- "'üık €kleri yerlerin tesbiti de Üzeredir. Tn Yadan geletek göçmenle- HALOĞYA İnürettdbatı Tekirdez lı,,,%%n Bulgaristan ile Yugos- Belecek olanlar da E - | “Hhisarlar i satış teşkilâtı addeleri en küçük köy- lere kadar gönderilecek "’lisar m L_İ':“: lar idaresi yeni satış teş- “'“ 1 Hazirandan itibaren :.k Siniye başlayacaktır. — En h"!kiliı Vi ş,_..h':'amn ve deposu bula - Börüf , . &. * Ytav malı '."zü.:ı.. Uğradılar T hyş Üerde tutulan bolikların H tlmesi ve bilhassa toptan 'â_* Yerinde fiat vermemesi )""’%.hm bâlıkçılar — böykot "İk ir hafta kadar Bu yüzden Edehi XDi roman: 36 Sen de se S W 'de_'“'duiunum sordu. — | P verdin?. Vp Üti £ k__" Hanım geldi, kendisi- Bam Nat haj ' B 'ye aa Blarına yemeğe ve _'-dqlm,'“ «tti, Beraber gitti. ğ Eşh_":" Te söyledi?.. Verde, b:ğ" Kaşlarını çattı, oldu- ka bi '€re döndü, yâssa.. .mı' VY söylemedi. 4 Bitti, başka kimler Ziy; E * ??l!e! hiçinmiş?.. diye ü x , e f / ";Ğ E,â ZP -— üi da merak etme- iL7 T £ Fi T Sizin İtmedi. hakkınızda tek ke- SOnra ne yaptı?.. N:ldı, namazını Uzün uzun düa etti, Ve nahiyelerde bile sa- | tları vücude getirilecek- | Yet Merkezlerinde büyük biz | | kiralıyan ecnebi alıcılar büyük Za- | var etmişler | dır, dirne ve Uzunköprü istasyonla - | rındân Misafirhavelere sevkedile- cekler ve orada sıhhi muayene ve aşıları. yapıldıktan sonra mahalile- rihe gönderileceklerdir. Bu yıl gelecek göçmenler de müstahsil bir duruma girinciye ka- dar hükümet tarafından iâşe edi- lecek ve çök fakir olanlarına el - bise, çamaşır ve kunduca gibi ih- tiyaçları da verilebileceği gibi çift-| çilere de kâüi miktarda - toprak, pulluk, hayvan, araba ve tahum- Tuk #le bir yıllık yemeklik gibi e- kim ve gecim vasıtalatı da dağıtı- lacaktır. San'atkâr göçmenlere de dükkân | ile birlikte san'atlerini yapacak malzeme ve döner sermaye, balık- çılarına da kayık ve buna benzer araçlar için para verilecektir. Diğer taraftan geçen üç yıl için- de ana yurda gelen muhacirlerin daresi yeni Samsun ve diğer Karadeniz mın- takalarında bu şekilde depolar ya- pılmıştır. Bu depolar şehirlerden uzak olacaktır. İnhisarlar idaresi ayrıca küçül Yozgattaki dinamit ve barut fab rikasının faaliyetini arttırmıya ka- rar vermiştir. Fabrikada daha iyi | cins fazla müktarda mamulât ya - pılacaktır. Sütlüce ile Kâğıthane arasındaki saçma ve İişek fabri » kasından da bundan sonra isti « fade edil getirilen ta - leri de bundan sonra bekliyen İtalyan gemilerini ve nihyact — fiatlart yükseltmiye mecbur kalmışlardır Bu anlaşma üzerine balıkçılar tokrar totik tutmiya başlamışlar Fakat bu'sefer de balik'çok az çıkmıya başladığından fiat'ar kendi!iğinden bir kat daha yük &I- miştir Evvelce peraketnde ta nesi 10 kuruşa kadar alınan torik- ler 30 kuruşa çıkmıştır. Mabsulin azlığındar diğer cias balık fiatları da yükselmiştir. Sir 15 kuruşa salılan İz « 40 a satılan Jüler 60 ku- Kılıç, uskumru hemen hiç veceksin! Etem İzzet Benice sonra het vakitki gibi yemeğini ye- di. — Yemeği kendisi mi istedi, sen mi teklif ettin?.. — Kendisi yemeğin hazır olup olmadığını tordu. Hazır olduğu « nu söyledim. O da yedi. — Yemekten sonra burada kal- di mı?.. — Kahvesini içti, beş ön dakika oturdu. Sonra kalktı, ben bu gece nöbetteyim.! dedi, gitti.. — Yani ne kadar evvel? — Bir saat kadar oluyor. — Kışlaya mı gitt — Eyvet, Bana öyle söyledi. — Benim için hiç bir haber bı - rakmadı mı?.. — Hayır. — Evden nasıl çıktı, küskün mü idi?.. h çoğu müstahsil vaziye- Bunların içinde zirant sayesinde zengin olanlar ve iki üç katlı ev « ler yaptıranlar bile vardır. Çok çalışkan olan Türk göçmen unsuru memleketimizin - zengin topraklarından istifade için büyük bir gayretle çalışmaktadır. — Göçmenlerin sıhhi durumile Sıh- hiye Vekâleti ehemmiyetle meş « gul olarak Trakya mıntakasında Gelibolu, Çorlu, Keşanda olmak üzere üç göçmen hastahanesi aç « maştır. Göçmen köylerinin ağaçlandırıl. Taası işi de en-ön plâna alınmıştır. Bir çok «yerlerde de göçmenler i- çin yeniden koç, tay, boğa çiltlik: leri kurülacak — ve (devlet üretme çiftliği) açılacaktır. Taksim Meydanına Parmaklık Yapılacak Merasimlerde İzdihamın Öönüne geçliyor 'Taksimde yapılan merasimlerde, Kalka tahsis edilen yerler ancak yaya kaldırımları olduğundan faz. la kalabalıktan izdiham olmakta ve bunun önüne geçilememekte dir. Bu sebeple halkın — duracağı yerler tesbit edilmiş ve önü - müzdeki 23 nisan Çocuk Bayra - mına “yetişmek üzere — halkla merasim mıntakasını ayırmak için parmaklıklar yapılmastna karar ve. rilmiştir. Ve bu suretle halk me- rasim!, resmi geçidi kolayca sey - redebilecektir. Ask davet Kadiköy askerlik şubesinden: 1— 837 Nisanda sevk edilecek olan 316 doğumludan 329 doğumlu (dahil) piyade ve gümrük sınıfına ayrılmış olanların şubede toplan - ma günü 21 Nisan 937 dir bunlar- dan bedel vereceklerin 20 Nisın 937? akşamına kadar bedelleri ka Dul olunacaktır. 2 — 316 dan 332 (dahil) doğumu- na kadar olan deniz sınıfına ay Tılmış olanların şubede toplanma günü 16 Nisen 937 dir bunlardan bedel vereceklerin 15 Nisan 937 ak- şamına kâdar bedelleri kabul olu- nacaktır, — Bir şey anlamadım. Lütfiye: — Pek güzel, haydi işlerine bak!, Dedi, doğru yatak odasına yürü- dü: Zeliha sordu: — Yemeğinizi hazırlıyayım mı?. Genç kadın çok asabi idi: — İstemiyorum!. Diyen tek kelimelik bir cevap verdi. Hem yürüyor, hem fırtmaya tutulmuş bir dal gibi sinir içinde tir tir titriyor: ' — Bu ne soğukkanlılık?. Bir ko- ca karısmı kıskanmaz miı, nerede olduğunu, kimlerle olduğunu sor - maz, araştırmaz mu?.. Hiç bir şey olmnasa niçin geç kaldı acaba?.. di- | ye meraklanmaz mı? Diye kendi kendisine söyleni - | yor ve., her saniye tutulduğu si - nir buhranı daha çok artıyor, da- ha çok onu sarsıyordu: — Evlendi evleneli her akşam karısını karşısında görmiye alışmış I bir erkek için akşamın birinde o- | nun yokluğunu görmek hiç bir me- rTak mevzuu olmamalı midir?.. —) | Vapurlarda tüccar malına ktısat “Vökâleti Denizyolları - nın 937 yolcu ve navlun tari - | felerini hazırlamak için yapmakta Olduğu keşifleri bitirmiştir. Bu hu- | susta Ticöret Odası ve nakliyeci- ve projelerinden de istifa- lerin £ de edilmiştir. Yeni tarifeler gerek | yolcu ve-gerekse nakliyecilere ait | olan maddelerinde bir Çok deği. ,-Şiklikler vardır. Denizyollarının geçen yıl mühim miktarda zarar etil, ü rifelerde tenzilât yapılamamış, fa- kat bir çok kolaylıklar vücude ve- | tirilmiştir. Bilhassa Karadeniz li- Ja Balkanlar | Felsefe ; * * Cemiyeti İstanbul Üniversitesi de cemiyete girdi Belgrad 'şehrinde «Milletlerara» sı felsefe cemiyeti» adile yeni bir cemiyet kurulmuğştur. Başlıca gayelerinden biri de, Balkanlarda yeni bir felsefi hayat yaratmak olan, yeni cemiyetin re. isliğine Belgrad üniversitesinin yabancı Alman profesörlerinden Dr. Prof. A, Libert getirilmiştir. Cemiyet, kadrosunda, Türkiyeya de büyük bir yer ayırmış ve Üni- versitemize de müracaat ederek nizamnamesini bildirmiştir. Fakültedeki ecnebi profesörler- den Von Aster ile bit çok y ecnebi felsefeci ve profesörleri mmiz şimdiden bu yeni teşekküle 2« za yazılmışlardır. Çirkin bir Tecavüz Yapıldı ve Asker Süleyman oğlu Süleyman adın - da birisi dün Ortaköyde Andon is- minde bir çocuğu kandırarak kıra gezmiye götürmüştür. Süleyman kırda kimsenin olma- dığımı görünce Andon'un ırzına te- cavüz etmiştir. Andon'un feryadı üÜzerine polis yetişmiş ve Süley « manı yakalayıp Beşiktaş Sulh hâ- kimliğine götürmüştür. Süleyman hakkında ayrıca, ket olmadığı halde asker elbiresi giydiği için kanuni muamele ya - pılmaktadır. 4 Gülhane Müsamereleri Gülhanenin dokuzuncu tıbbi "hü- sameresi bu ayın (9/4/937) Cuma günü saat 17,30 da yapılacağından #rzu eden meslekdaşların teşrifle- ti rica olunur, Hem soyunuyor, hem söyleniyor, hem aynada kendisini görüyor, —- İhmal edilecek gibi çirkün bir kadın değilim. Bu adama kendimi sevdirecek kadar sıcak kanlı ve se- vimli bir kadın olduğumdan da şüphe edilemez. O halde bu lâka- yitliğin manası nedir?.. .Diyuı'. sonra gündüzkü hâdise - yi hatırlıyor, bu hatırlayış önünde hem ürküyor, hem de tutulduğu buhran nöbeti içinde kendisi için bir gurur pâyı ayırıyor, — Beni sevenler de elbette var, olacaktır.. Diyor, fakat, yine bu mevzu ü- zerinden, — O da sonra düşünülecek Şeyı Diyerek kaçıyor, kocasına dönü- yor, hükmünü veriyordu: — Anlaşılıyor, bu adamla'ben yaşıyamıyacağım! Bu derece so » ğuk kanlı bir âdam bir heykelden farksızdır. Sanki bir karara varmış ve ra - hatlamış gibi, seslendi: — Zeliha bana bir kahve yap!. olmadığı — haldö jJasker elbisesi de giymiş kolaylıklar gösterilecek | Yeni tari f; bir Mağıstan itibarenğ tatbik edilmeğe ba | şlanıyor dan harlce göndü | vi len fin dıik, tütür | | ı de yeni ve çol€ tenzilâtlr bir majde ilâve edilmiştir. va giden Denizyolları ü 1 düdü Sadettin vekâletle tentfaslar- dan sonra tarifeleri alarak İstah- bula dönecektir. — Yeni tarifeler 1 ı Mayıstan itibaren tatpika başla - nacaktır. BNBK HlRE ee kYar ee sureeenininz eai ati vti ati aNLDERNN ea Tahlisiyecilerin Tekaüt Kanunu Hazirandan Itibaren tatbik Hazirandan itibaren tatbikına başlanacak olan Denizyolları, Akay ve fabrika, havuzlar memjurlarına ait tekâüt kanunundan tahlisiye memurlarının da istifade etmeleri kararlaştırılmıştır. Bunlar için tahlisiye umum mü- dürlüğü Lir proje hazırlıyarak İk- tısat Vekâletine göndermişti Malüm öolduğu üzere tahlisiye i- daresi 9 sene evvel İngilizlerden devir alınmıştır. Bu esnada kurunl- muş olan tekaüt sandığındaki pa - ra da aynen tahlisiye umum mü - dürlüğüne geçmiştir hlisiye idaresi, İngilizler sonra memurlar maaş- etle çalışmıya başla » Ayni zamanda tekaüt ti da kaldırılmıştır. den muşlardır. sandığı te: Memurların tahlisiye umum mü- dürlüğü — kurulduktan — şimdiye kadar geçen 9 senelik hiz » metleri tekaüt müddetine ilâve e- dilecektir. — Yalnız İngilizler za manında 15 sene çalışmış olanlır mütekait sayılacak ve bundan Jon- ra olanlara da çalıştıkları beher pene için ikramiye verilcaektir. Tahlisiye memurları evvelce ça - hıştıkları senelerin de tekaütlük müddetlerine ilâvesi için teşebbüz- lerde bulunmuşlardır. Denizbank Denizbank lâyihasının önümüz. deki ay içinde Meclisten geçerek haziratndan itibaren tatbik edilece. ği umulmaktadır. Denizbank teşekkül ettikten son« ra Denizyolları, Akay, Fabrika ve Havuzlar, Liman işletme - idarele. rinin vaziyetleri, memurlarının ma- aşları ayrıca tetkik edilecektir, Yolcu salonu Asri yolcu salonu hakkında Gümrükler Basmüdürlüğü br proje hazırlamıştır. Bu projede yeni sa. | londa gümrük işlerine tahsis edile. cek kısımların ne şekilde vücude getirilmesi lâznmgeldiği edil. | mektedir, Asabi asabi ilâve etti: — Büyük fincanda olsun, şeker- BİZ. Bir saniye sinirlerindeki fırtına diner ve şuuru durulur gibi oldu. Düşündü: — Bu gece nöbeti de nereden çık- Bu adam bonimle evlendi evleneli | nöbette kalmadı. Bu gece niçin böyle?.. | Dimağını bürüyen sis sanki çö- zülüyor ve düşüncesinin bütün ma- nivelâsı bu nokta üzerinde topla- | niyordu. Zeliha kahveyi çabuk yaptı, ge- tirdi. Bir yudum kahve içti ve.. â- deta kahve içtiğini unuturcasina tekrar daldı, karyolanın üzerine 0- turdu ve uzun uzun düşündü, müşlür. — Evet bu ne nöbeti?.. Diyar, kendi kendisine soruyor- du: — Acaba bana kızdı mı?.. Hiddetinden mi gitti?, Şimdiye kadar kızgınlığını Ca ı bhiç görmemiştim. Acaba nasıl kızı- yor?. l (Devamı var) | aldığı ilâç, bir ihtikâr - vesilesi “Halk Filozofu diyor ki : Çok büyük bir (Halk ıstırabı) Doğrusu Yüz binlerce memleket 'e ordular gibi hü, plerimizden a ir iztırap vardı. ki, yakmadık adam bırak - muşlı. / O çoduklarımız ki, yarığıp inşa eden küçüklü ordumuzdur. Ora « dan vicdanlarımıza dokuna; haberler alıyorduk. Yüzlerce çocuğumuz her mille» tin üstünde bir aşk ve imanla tah- sil ediyordu: Bir çoklatı aç olarak, &ç Karınla ve günlerce kursağına Tokma lerlel, İnsanların dayanabileceği e kârlıkların bu en böyüğünü i çüklerimize yüklemeyi hiç bir vie- dan kaldırmaz. Bir çok vicdanlı adam biliyoruz. ki, yediği lokmayla sabahtan ak- şama kadar aç durmuş bir ilk mek- tep talebesinin gözlerini yiyormuş zannedecek derecelere gelmişler ve bu faciayı şahsi teşebbüslerle, yer yer bir takım mevzif tedbirlerle sessizletmiye uğraşmışlardır. Fa- kat bunun şahıs ve fert işi olamı- yacağı çoktarı anlaşılmıştır. Bu hal, diyebiliriz ki, en büyük bir (halk ıztırabi) mızdı. Devletin, küçük kahramanları - mazın tahsil aşkı uğrunda katlan- dıkları bu kahramanlığı ciddi ve kat'? bir azimle taltif etmesi, bu faclaya devletin baba elinin uzan- ması lâzımdı. İşte şimdi bu büyük işin hususi ellerdet alınarak yalnız İstanbul- vilâyeti dahilinde on beş bin çocuğumuzun doyurulması için teşkilât yapılıp bir birlik vücude getirilmesi, bu işe senede 200 bin Hra konulmasının düşünülmesi, se- vinç göz yaşlarile karşılanacak bir devlet babalığıdır. Halk Filozofu — ae Köylerdeki binalar Dahiliye Vekâleti, vilâyet, kaza ve nahiyelere kadar her idare mıntakası içinde bulunan köylerin sayısını ve buralarda bulunan ev miktarlarile bunların iskân kabili. yetlerini, han, otel, mektep, kışla ve hamam gibi hususi binaların istiap hadlerini alâkahlardan sor- Birimizin derdi Hepimizin derdi Ecza fiatleri Ne- den mütehavvildir Dün matbaamıza iki okuyu- cumuz geldi. Bunlar, eczaneler. deki lâç fiatlerinin tahavvülün. den bahsediyorlardı. Bu iki vae tandaş hulâsaten diyorki: *“İstanbulun, her semtindeki eczane bir ilâç için aym at ister, Ayai ilâcın terkibi de, her eczanede başka başka mıdır?. Bilmiyoruz. Fakat niçin böyle flat farkı vardır?. Hele şehrin merkezinden ve kalabalık yer- lerden uzaklaştıkça, fiat daha beter artar. Acaba, bu meseleyi kontrol eden bir makam yok mudur?. Halk bundan şikâyetçi ve muztariptir. Çünkü eczane. ye ilâç yaptırmıya giden insan, esasen dertli, ızlıraplıdır. Yoksa, eczaneye hediye almıya gidilmez. Hâç hastaların muhtaç olduğu bir. şeydir. O halde, eczacılar da fazla Hat isteyince, insan daha ziyade üzülüyor. Hele büt. çenizde, nagihan? olarak zuhur eden bu hastalık - için ayrılmış bir tehsisat da yoksa, daha feci., Her ilâç muayyen bir farmülk de olduğuna göre, fiatı da mu- ayyen olmalıdır. Bu variyetten, halk ötedenberi şikâyetçidir. Bu- nun önüne geçmek için icabe. den tedbirler alınmalıdır. Fakat bir ailenin bir hastası için satın olmamalıdır. Eczacıların da bunu böyle dü. şünmeleri icabetmez mi ?,..,

Bu sayıdan diğer sayfalar: