4 Nisan 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7

Tefrika No: 16 Süleymanın Sarayında S KIZLARI Yazan : M. Necdet Tunçer Silö, Süleymanın gözdesi iken, _Tamara saraya Seldikten sonra gözden düşmüştı_ı. .Karn:zz_ya]ıu- di kızı tekrar göze girmek için, hüküm- darın papağanını elde Yahudiler hesabına çalışanlartlan: Sifleymanın bir başka gözdesi Kudüslü Silâ "Tamara' ölümü, hepi- Mizin _=l demektiri. B Büzel yemler vermiyor. Yieia ĞaN kanatlarımı çırparak SHÇT Yemeğe başladı. SÜ sözüne devam etti: mep, Hleymanı dün aldattın.. Çok çAnun oldum. Eğer hükümdar bir Tacak gNa gelip de 'Tamera'yı so- Sın! on:'.-a onu yine aldatacak -« )’ica'.“m! * «Tamara'ya kavuçamı- Mİx diyeceksin.. Emi? Bağan yemleri yerken! x Peki, peki, “Diye hağırdı, & t':”ğırıar;.mı tam münakile ei | intan DS Bu garip kuş tıpkı bir ddüğa fb3 konuşuyor ve her düy- lük eçyeimeyi tekrarlamakta güç- Sekmiyordu. diğini Bznın papağanları çok sev- ŞRL bilen suf Lmıu ç;s!h ,5;“(_ N1 elde edince Yahudilere Ğ, bir haber gönderdi: 'i ü îıyn haber gönderin. Siley- Jak ora, Fuşla aldatmıya muvaf- tndaki Ç Tamara'yı şark kağı - ’*:mrıa,"ı"dn ve mahzenlerde a- ?ğbı-ı; Bu arada Tamara'yı is- Sila, g; Ğm kaçtrabilirsiniz!» Bi CYMANIN tahtını devir - A el altından çalışan Ya - Babası ü hafiyesi idi. Silâ anası, Ylm üf bir Siyon kızı idi. Silrgar “DU Çoktan elde etmiş ve Silâ h_V Yardım görmüştü. Sök seva çL önce Süleymanın en Tam, ği kadınlardan biri idi hü; #âraya geldikten şopra, | Tüş ye y Adarın gözünden düş - | o “ğlu:u[muşgu_ ânın Kİ cariyeler gibi, Sü mühe girmek icin bü - 3 —KS Karanl Bizi iri & ngî"ğ““ Yığılmış bavullar z “Dikkaş, U bavulların üzerin - '#ı.% kırılır» sözleri yazılı Tür v’i:x“”mlmım Şube mü- Bözden ge - 'daha vakit vardı. Sonra Skotlandiyard- a) , emurla beraber #bal kapının bir tahtasın- Gester, Bz CÜYS ü yücek hir göz açtır l "'ılııîf,_ Ölikten baktı. İçerisi kas “"'n-ı a Yanan ocağın san & kuu:d"" bafifce aydınlatıyor. “Üeiyü ge Gelikten içeri soktu, Tix ŞREkti, kapı açıldı. — g Tektlerine, Ş t Szanda bekleyiniz! dedi. 2 ıkta bir ışık b B b yücüler ve sihirbazlar peşinde koş- mglü bir gün, Süleymanın ken - disine söylediği şu sözleri hasırla- d «Silâ! Seni çok severim. Seni dai- ma gim! Çünkü sen gineu; rin en güzelisin! Meleklerin en te- miz ı:ey:'piııknz MM— dan daha temiz ve günahsız bir !:n. dımsin! Sarayıma rldıqn gün kü- çüçük bir kızdın!.. Bugün saçların | da boyun gibi uzadı.. Bakışların, yürüyüşün ve sesin değişli. An - berden, yateminden, güllerden da- ha mefis kokuyorsun!> Siülâ hükümdarın hakikaten en çok sevdiği ve hakkında en çok şi- irler yazdığı, methiyeler okuduğu bir kızdı. Henüz yirmi bir yaşına | yeni basmıştı. Uzun- saçları, seh - | dhar bakışları; gülüşü, yürtüyüşü çök |— cazipti. O yülme'Süleymani değil, | saraydaki mühafızları bile çıldır- tan güzellerdendi. Sitâ bu güzel günleri hatırladık- ça hiddetinden dişlerini gıcu'_ıkl.a- Tak. saltanatı elinden giden hir hü- kümdar hırsile bağırıyordu: — 'Temara'yı saraya sokmıyaca- ğum. Onüun buradan wzük kalması için Yahudilere elimden geldiği ka- dar yardım edeceğim. Silâ ilk önce Efrayime söz ver - mişti: — Size yardım etmiye karar ver- düm, Fakat, Tamara'yı kaçırdığınız | zaman ona Harrume yapmıyacak- sımz! Onun canına kıymayacak » sımız! Silâ, Tamara'nın ölmesini iste- miyordu. Silâ'nın da garip iİmanış- ları vardı: Sihirbazlardan biri, Si- | H'ya bir gün şu hikâyoyi anlat - | mıştı: ış— Süleyman, sevgilisini ebe « diyen kaybettiği gün, tahtımın teh- likeye düştüğünü görecek ve bu en- dişe ile sarayını terk edip Hebron İçeri girerek elektrik düğrmesini çevirdi. Oda aydınlanınca etrafa bir göz gezdirdi ve derhal vaziyeti anladı. Kara, yatağında, başı dışarı sark- mış bir halde cansız yatıyordu Vü- cudu artık bir ceıı.vdd_en l?ıîikıkw değildi. Kalp nahiyesinde kır- ı':;'ıı bir leke, ölümün neden ileri geldiğini anlatmağa Kkâfi idi. T. X. eğilerek cesede baktı. Ku- ranın mütekallis çehresi, nasil ini çok iyi dehşetli bir an g üni çokr ifade ediyordu. 'T. X. tam » ıfnda halının arta yrnm!o eğrilmiş ve sönmüş bir müm gördtü. T. X. lâmbayı aldı ve ıçığın yar- dımile daha dikkatli ındşlı.r:ıılı: koyuldu ve nihayet yerde kan keleri gördü. Bu lekelerin dstikan | ve tazyik ediyordu. . .. etmişti! , sayfiyesine çıkacaktır. O zaman he- piniz burada kalacak ve utırap, | işkence ve yoksulluk içinde peri - | şam olacaksımız! Sarayda ne yapar- | sanız yapınız.. Tamara'ya dokun- | Meyınız! Tamara'nın ölümü, hepi- | Hizin ölümü demektir!» | İşte Silâ bunun için Tamara'ya | kıyamıyordu. Ve onun öldürülme- mesi için Efrayimden söz almıştı. Silâ, Tamara'nın ele geçmesin- : den de endişe ettiği için, Yahudi | shtilâlcilerine üstüste ve kat'i ha- berler göndererek, Tamara'nın da- ğa kaçırılmasını tavsiye etmişti. 'Tamara'yı dağa kaldırdıkları tak- dirde, saray muhafızlarının eli- | ne düşmesi ihtimali kalmıyacaktı, Süleymanın bütün ümitleri bu su- | Tetle suya düşmüş ve Silâ Sü - | leymanın sarayında belki de es - ki saltanatına kavuşmuş olacaktı. Silânın papağam da ona bu hu- susta hayli yardım etmişti. Sü - deymanın bu kırmızı gagalı kuşa çok itimadı vardı. Papağan ne derse Süleyman inanırdı. Ve inandığı içindir. ki, bütün saray muhafızlarını, Ta - Müubhafızlar her gece Beç vakit el- Jeti boş olarak saraya dönüyorlar ve bükümdar, 'Tamara'nın gelme - diğiri görünce, bütün muhafızları sıkıştıriyor, açlık cezasile tehdit Saray mühafızları bir akşam: — | — Kudüsde Şöytanların bile gir- | medikleri yerleri aradık. Tamars'- | izini bülâmadik. Artık Bire ” ceğimiz ve arayacağımız bir delik kalmadı. Dediler. (Arkası vary —— . RADYO Akşam neşriyatı ; Saat 18,30 Plâkla dans musikisi, 19.30 Konferans Ordu Savlavı Se, dim Sırrı Tarcantarafından, 20 Mü. zeyyen ve arkadaş'arı tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, 20,30 Ömer Riza tatafından arsbea söy. Jev, 21,40 Mozaller ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, saat ayarı, 21,15 Orkestra, 22,15 Ajans ve borsa haberleri ve ertesi günün programı, 22,30plâkla sololar, opera ve operet parçaları 23.30 son. ——— n Emniyet Sandığı Müdürlüğünden : Şehremini Milet caddesi şekerci İsmail dükkânı No, 413 Bay Salih oğlu -Yakup 8-44935 tarihinde Sandığınıza bırakdığı para için verilen 64326 mumaralı bonoyu | kaybelliğini söylemiştir. Yenisi ves | rileceğinden eskisinin hükmü olma- serth Tğh olumur. meti üst mahzene çıkacak merdi - vene doğru uzanıyordu. Fakat le - keler merdivenin başında kaybo- luyordu. Elindeki lümbanın kor - donu daha ziyade uzanmağa müsa- it değildi. Bunun üzerine T, X. ce- bindeki elektrik lümbasına müra - caate mecbur kalrı, Parkedeki izlere nazaran, bura- dâ ağır bit şey sürüklenmişti. Bu izi takip etti ve bitişikteki banyo dairesinin kapısının önüne geldi Kapı kapalıydı. İtti, kapt mukave- met etti. Bunun üzerine şube mü- dür muavini lâmbasını kapman ca- mından içeri çevirdi. İçeride di sarkmış, gözleri cam gibi iri bir köpek JTeşi yatıyordu. Boyundan bir kaç halkası kopmuş bir zincır sarkıyordu. T. X. düşüne düşüne mahzen - den yukarıya çiktı ve mutbağa Bgeçli. Acaba Kara'yı köpek mi öldür - müştü, yoksa Belinda Meri mi? Çünkü Yunanlıyı bunlardan biri - sinin öldürdüğüne kansati vardı. Genç kızın heam. Kara'yı, hem kö- e luğ ! Fenerbahçe Uçok takımını 1-0 mağlüp etti! İzmirliler dünkü futbol maçında enerjik fakat sert Dün Taksim stadında İzmirin Üçok takımile Beşiktaş karşılaştı - dar, Bu maçın ehemmiyeti Taksim stadında 5-6 bin meraklı Goplım;ş;î İ - garı formalı Üçok lular sahaya çıktılar ve halkı se- Jâm'adılar. Bunu mütcakip Fener- liler de sahaya çıktılar, Para atışımı Üçoklular kazandı ve Güneşi leh - lerine aldılar. Hakem: Şazi Tezcan. Yan hakemleri: Samim, Feridun. Fenerbahçe: Hüsamettin, Yaşar, Tebib, Cevad, Aytan, M. Reşat, Ni- yaz:, Şaban, Bülent, Naci, Fikret. Üçok: Nojat, Ali, Ziya, Adil, En- ver, Cemil, Saim, Sait, Basri, Şük- rTü, Namık. Oyuna Fener büşlüdı ve ilk akın avtla neticelendi. Fenerliler ilk da- kikalarda hâkim vaziyete geçti « ler. Üçakun tehlikeli bir akınını Fe- nerliler kurtardı. Üçoklular güzet oynuyörlar. İki târaf ta enerjik ve te oynuyor. Fakat a görüşlü ve pasli öyi f akınl Üçok mü- .düfsâsının canlı oyunile kurtulu - “yor. lzmir kalecisi birâki güzel tu- tuş yaptı;, | t y Üçoklular Fener kalesine iniyor. Roşat yetişti, topu kornere çıkara- rak bu tehlikeyi kurtardı. Korneri solaçık Namık attı. Fakat Sait boş vaziyette bulunduğu halde topu &V'a attı. Fenerliler hep sağdan ini- yorlar.İki taraf da sayi fırsatları kaçırıyorlar. Fikrtten gelen derin bir pasa No- Jat ve Büleni çıktı. Nejat daha ça- i öldürmüş olması ihtimalini de düşündü ve tttredi. T. X. in o gece gözlerine uyku BİZ Cinayetin tafsilâtile doluydu. âdblr Bazete de bu cinaye hak- '& Sarih malümat veremiyordu. 'T. X. dedi ki: — Şu daükikaya kadar, ne hiz - Metçiyi, ne de Katerkol'u yaka - byamadık. Katerkol hakkında bü- tün bildiğimiz şey, bu adamın kar- 'ti ile beraber, *Taymis» e bir yazı Böndermiş olmasıdır. Devam etti- Bi klüpteki hizmetçi kızlar da bize €n küçük bir malümat dahi vere - mediler. Klübe muntazam devam etmiyen eksantrik —bir adamıtmış. Belki de kimseye haber vermeden bir tarafa gitmiş olmasına da ihti- mal veriliyor. Apartımanında bir #ey bulamadık. Yalnız onun eşkâli Vesbiyesinde bir adamın, dün ge- <€ saat on Pi iğü Ko birde Parise gittiğini | Şaf sordür -— o N F v bir oyun oynadılar ar a ü F İ buk davranarak Büülüendin çu çekmesine meydan vermedi ve bir gol kurtarmış oldu. Sait Sait Fe - ner kalesi için bir tehlike oluyor. Fener hâkim oynuyor, Top daima Üçok kalecisi önünde. Bu ara Bü- lent boş kaleye topu atamadı. Fik- retin sıkı bir şütü kalecinin plon- jonuma rağmen kurtulmadı. Fakat direğe çarparak geri geldi. Şaris Üçoka yardım etmiye başlayınca sayı yapmanın imkânı kalmıyor. İzmir kalesi biribirini takip eden tehlikeler geçiriyor. Fikret bugün harikulâde güzel aynuyor. Fenerliler körnerden yine isti - farlı edemediler. Top ortalarda. Tam bu sırada ilk devre bitti. İkinci devre Oyuna Üçok başladı. Bu hücum Fener hatlarında kesildi. Ve Fe - nerliler, Üçok * kalesine indiler. Ortalardan Üçok aleyhine favl. Re- şatlan gelen topu Niyazi durdur- madan kaleye soktu. Fakat ofsayt. Oyun İzmir kalesi önünde oyna - tuyor, fakat Fenerliler pol çıkara- mıyorlar, Arasıra tesirsiz Üçok a- kınları yapılıyor. Tacinin uzaktan attığı favlü ka- leci körnere çıkardı. Korner; Bü - Tendin kafa vurüuşile kalecinin eli- ne gitti, Üçoka bir körner daha ol- du, fakat Fenerliler istilade edeme- diler, Uçokun kornerile neticelen - di Korneri Hüsamettin kurtardı. Fikret, İzmir kalesin einiyor: Sıkı bir şüt çekti. Kaleci topu yine kor- mnereçikardı. Körnerden gelen top, bir iki kafa vuruşundan sonra Fik- rene geldi. Pakat Üçoklular favl yaştılar. Fikretin attığı favlü Bü- — Her halde Kara'nın sekreteri ile görüşmüşsünüzdü T. X. de böyle bir suale maruz korkuyordu. Kısaca: — © da ortada yök! dedi. Bü Benç kız da dün akşamdanberi kayboldu. Konaktan saat beş buçuk- Zi dti — Doğrusu bu işle bizzat ben uğ- raşmak istiyorum. — Şu halde cinayet etrafında yeni şeyler öğrendiniz demek... 'T. X. başımı salladı: — İş çok karışık görünüyor, de- di, zanmıma kalırsa Kara büyük si- yazi hırslar bosliyen bir adamdı. Arnavutlukta çok yüksek bir mev- kie göz koymuştu. Bunun için de yüksek —makam işgal eden bir çok Türk ve Arnavut ricalinin te- veccühünü | kazanmağa çalışıyı Gu. Hattâ Arnavutlukta bir hükü- | İ lent güzel bir kafa vuruşile Üçok kalesine soktu, 1-0. Bu gölden sonra Üçoklular, göl çıkarma kiçin çok çalıştılar, fakat, muvaffak olamadılar. Oyunun son- larına döğru İzmirliler çok sert oynamıya başladılar. Bu hareket İzmizlilerin aleyhine oldu. Fener tasyiki daha fazla arttı. Bu ara, Fe- naliler bir iki gol fırsatı kaçır » dılar ve maç 1-0 Fenerin galibiyo- tile bitti, Fener takımında Fikret ve Sa - ban, Üçokta da Sait, Cemil, mik, Enver iyi oynadılar. | M. Kavyahan Son Telgrafın Müsabakası - 'Bayanı S TARURTUTROA UTT T ATTRR aA SAAT | Okuyucularımıza ] Bir çok okuyucularımız mek - | tupla, telefonla kuponların ne bd- kit gönderileceğini soruyorlar. Mü- sabakaya iştirâk eden mühlerem okuyucularımıza şunu — söylemek isteriz ki, her gün çıkan kuponu, hemen ogün göndermiye lüzum yoktur, Evvelce ilân ettiğimiz gibi, | müsabakamız 30 gün sürecek ve 30 Tesim basmış olacağız. Binaenaleyh © vtakite kadar da 30 kupon ba- sılmış olacaktır, Okuyucularımız, Bbu ay sonunda — 30 kuponu bir den bir zarfa koyup posta ile bize göndermelidirler. ——— Son Telgrafın Müsabaka Kuponu No : Bu ResiMmmamaml nin fotoğrafı olduğunu bildirizim. maet darbesi yapılırsa, İngilterenin nasıl bir vaziyet alması itmali ol- duğunu Bartulamef'ten osrmuştu. Hattâ bu zate, eğer İngiltere hü - kümeti nezdinde teşebbüste bulu- nursa, yapacağı bu işin mükâfat sıt kalmıyacağını da vadetmişti Arnavutlukta son zamanlarda sık sık vukua gelmiş olan siyasi cina « yetlerde Kara'nın parmağı oldu « ğuna şüphe yaktur, Kasasında giz- H bir dilde yazılmış bir çok vesi - kalar bulduk. Bunları Hariciye nee Zzaretine gönderdim. Sir Core bir müddet düşündü, Dedi ki: etmiş olursunuz, zannederim. T. X. Odadan çıktı. Yemek ye - meğe gidiyordu. Birdenbire Con LaAsmana verdiği sözü batırladı. Acaba Leksman — kendisine bu muammanım anahtarımı — verebilir. miydi? Şoföre eğildi, istikametini değiştirmesini söyledi. 'Tam otele geldiği zaman, Lükse Tman kapıdan çikiyordu. 'T. X. dedi ki: (Devamı ver) Tanıynr Müsunuz?