Ca ŞU A 2—SONTELGRAF — 22Mart 1937 Dış Bakanımızın bir İtalyan gazetesine —yeni beyanatı “Duçe gibi bir adamla an- laşmak kabil olduğuna, hattâ icap ettiğine kaniim,, Silâh yarışı iki sene sonra tekrar tahdide uğrayacaktır Romada çıkan La Stampa gaze- tesi, Dış İşleri Bakanımız Tevfik Rüştü Arasla yaptığı bir mülâkatı neşretmektedir. Tevfik Rüştü A- rasın çok dikkate değer gördüğü - müz bu beyanatını alıyöruz. Muhabir ilk sual olarak Sancak Mmeselesinden bahsetmiş ve bu iş- de bir emri vaki yapıp yapma - mağı evvelce tasarlamış olup olma. dığımızı sormuştur. Tevlik Rüştü Aras şu cevabı vermiştir: — Asla. Çünkü her şeyden ev « wel verdiğimiz sözü tulmağı vazife biliriz. Sonra da stalüko taraftarı olduğumuz için emsal olmak 1ste- meyiz. Muhabir 1923 Şubatında Büyük Millet Meclisi murahhas heye nin Paris seyahatınde İtalyanın gösterdiği teshilâtı hatırlatmıştır. Hariciye vekili şa cevabı ver « miştir: «— Evet, çok iyi halırlıyorum. Fakat sonra meselü Lozan koüfe - ransındaki gibi bir çok suitefeh - hümler oldu. Lozan konferansı 1922 teşrini - sanisinde, yani faşist ihtilâlinin ilk günlerinde, büyük — Musolini'niz başka işlerle meşgulken akdedildi. O zaman, mağlüp eski lıberaliz- me mensup adamlardan biri olan mümessiliniz, Türk karasuları hu- dudu dahilinde küçük bir ada olan ve sizin için ne askeri, ne ticari hiç bir ehemmiyeti haiz bulunmıyan Castellorizo adası meselesinde 1s - rar etmiştir, İtalyanın, anahtar de- liğinden de olsa, memleketimizin içine göz atmasının sebebi ne ol - duğunu düşündük. Bundan bir sü- rü suitefehhüm husule geldi. Son- ra, On iki adadaki teslihatınız.. Fakat, Duçenizi, 1928 senesinde Milânoda gördüğüm ilk günden sonra, böyle bir adamla anlaşmak Va AA NUN airlaaanAsa e sananisinnn Daanmentiniasinen Eğer tabancam - bozulmasaydı (Birinci sahifeden devam) Son derece güz 1 ve gayet şık giyinmesini bilen bir kadın, Roman- larda olduğu gibi bir hayat yaşa- miş. Babası Roma büyük mükâfa» ftımı alan tanınmış ressamlardandır. Hatlâ bugün Fransız parlâmento- sunda asılı duran — Briyan'ın port- resini o yapmıştır. Magda altı yaşın- da iken annesi ölmüştür. Bu gün otüz yaşlarında — bulunan Mag- da 18 — yaşında kollejden — çıke ftıktan sonra, eski Cezayir valisi Laleriyer'in küçük yeğeni ile eve Tenm ş, çok geçmeden ayrılmıştır. O sıralerda genç kaaın Odeon tiyatrosuna girmek üzere, Magda Fontanj ismini takınmıştır. Bu ti- yatroda küçük Toller oynamış, mu- valfakiyet kazanmış bir zabıta pi yesinde hayli alkışlar l e Kibar âlenlda şon Üzrece di nınmıştı. Gazetelere imzasile yazılar 'azardı. Bir aralık bir çok guzete- in sahibi olan bir Milyarderle tanışmıştır. Bu Milyarder şimdi ölmüştür. ” Magda siyasi muhafile pek ziya- de dadanmıştı. Bir gazeteci sıfatile parlamento koridorlarında, “Kedor. 8€, de mütemadiyen dolaşıyordu. Diplomatları, siyasa mazırları tanır, hattâ kendilerine bazan tokat tokata gelecek derece- de şiddetli münakaşalarda bulu - nurduü. Geçen temmuzda — Musolini ile bir mülâkat yapmak maksadile Romaya gitmişti. Venedik sarayı - nın mühteşem havası ve Roma diplomasi âlemânin kadınlara kar- H gösterdiği hürmet ve itiberdan gok memnundu. İstediği mülâkatı yapmıştı. Fakat çok geçmeden Venedik sa- Tayının kapıları yüzüne kapandı. Magda istlicvap hâkimine şunları söylemiştir: .u—ıîîlmn. Ççok tanınmış oldu- d Söyl üyecej bir iyemiyeceğim rikhanesi ile Arnavat messilleri arasındaki mizakereler hitama ermiştir. Arnavud. kilis si İstanbul patrığini manevi baş ola. rak tanıyacık, Arnavud kili: kabil olduğuna, anlaşmak icap et- tiğine kanaat getirmiştim. Bizim hakiki düşmanlarımız, daima Sfor- za tipinde İnsanlar olmuştur. O, Büvenilmesi imkânı olmuyan siya- si bir mektep, siyasi bir akide idi. İtalya ile dost olmanın bizce re - alist bir sebebi vardır. Bir taraftan İtalya ile İngiltere arasında, diğer taraftan İngiltere ile Rusya ara - sında iyi bir anlaşma mevcut ol - ması bizi sevindirir. İşte siyaseti - Mmizin sırrı buradadır. Memleketle- rimiz arağındaki yeni dosluğun bu sahada bir faydası olursa...» Bundan sonra, Hariciye Vekili - miz, teslihat meselesinden bahse- derek, bu hususta nikbin olduğu - nu, teslihat işinin iki sene sonra, milletter arasında yapılacak bir an- Taşma ile gene tahdide döneceğini söylemiştir. La Stampa muharririnin, Anka- rada pek çok Alman mütc'assısı olduğu halde, İtalyan olarak yal - nız stadyomu yapan mühendis V Nietti-Violi'nin bulunduğunu söy- lemesi üzerine Hariciye Vekilimiz demiştir ki: «— Almanlar buraya çoktanberi gelmişlerdir. Hattâ içlerinde, öte- denberi burada bulunanlar vardır. Almanyanın, eskidenberi bize kar- Ş nasil hareket ettiğini unutma- mışsınızdır. Bunu — hatırlarsanız, Rusya hakkındakt müameler.izi de izah etmiş olursunuz. Rusya, en - düstriyel alât ve edevalımızı ve or- du teçhizatımızı temin etmiştir. tefsir edilmişti. Fakat size hakika- ti söylüyeyim. Biz hiç bir- zaman O zaman, bu bir çok şekillerde Bolşevist fakat Rus- ya aleyhine de hiç bir zaman dön- miyeceğiz, Silâhlarımızı, o silâh - ları bize verenlere çevirmek ak - lmızdan geçmez.> Gört ay zarfında, Romadaki Fran- sız sefarethanesine ekseriya kabul edilirdim. Kımseye ifşa etmemesi ricasile kendisinden söz aldıktan sonra, Kont dö Şambröne bahset - tiğim bükümet adamına karşı duy- duğum aşkı anlattım. Halbuki o, beni sevdiğim adamın gözünden düşürmek için elinden ne geldi ise, hepsini yaptı. Mazideki mü - nasebetlerim hakkında iftiralarda bulundu, karakterimi ve ahlâkımı zayıf gösterdi. Magda geçen Eylülda Romada 200 gram Veronal içerek kendisini ölüürmeğe kalkmıştı. Fakat fazla mikdarda Veronal aldığı için ilâç tesirinden kaybetti. Genç kadın hastahaneye kaldırıldı ve iyileşti. Ötele biraktığı borçları öden - mişti. Polis evrakını kendisine ia- de etti ve bu evrak arasında son aylarda geçirdiği âşıkane hayatın notları vardı, Garda o kadar kalabalığın ara- sında, Kont dö Şambröne karşı si- lâhr boşalttığı zaman, kimse bir şey anlıyamamıştı. Kont dö Şamb- Tön iki elile yarasını kapıyarak ye- tişen polis memuruna: — Şu kadını tevkif ediniz, de - Mişti. bırakı dıfı;::nlîı-l’nl'llıhnıl'uıı'ln. Patriği Arnavud kilisesi İstanbul patriğinin Başkanlığını tanıdı Tiran (Husast) — İstanbul pat- kilisesi mü. bul patriği de istiklâlini tastik Hatay meselesi TCECTEE,) (2 nei sayfaden devam) Hatayda mülemadiyen tazyıklerini artıran Suriye politikacları ve müslemleke memurlarının bu gayret- keşlikleri hiç şüpbesiz Türk efkarı umumiyesi üzerinde baklı bir infie al uyandırmaktadır; Bugün görüştüğümüz yüksek salâhi- yetli bir menba bütün bu hususlarda bize şu noktainazarı ifade etmiştir: *— Dokuz Nisanda Cenevre'de tekrar başlıyacakolan komite müza- kerelerini bekliyoruz. Anayasa hak- kında hazırladığımız projenin tam ve âmil bir tasvibe uğrıyacağından emin olmak istiyoruz. Ortaya çıkarılmak istenen ihti âflar konsey kararına mütezat harcketlerin iladesidir. Aksi halde l;onınyı'n kararlarını tamamile infaz etmek ve Hatayın istiklâlini verilen ana kararlar da« biliade korumak Türkiye ve Fran- saya teydi edilen bir vazifedir. Va- ziyet ve hâdişeler bizi böyle bir vazile ifasına mecbur ederse vari. femizi iladan çekinmeyiz. — Türk ordusu Hataya ait hakları, hattâ Fransaya bu yolda bir külfet tah. mil etmeksizin daima ihkak etmeye muktedirdir.» YÜKSEK ŞURANIN REDDİ Halay meselesini kat'i bir netice. ye bağlamak için Cenevrede de- vam eden müzakereler sıralarında Suriyeliler çalmadık kapı bırakma- mışlardır. Sariye liderlerinin son detalda Filisline müracnat ederek, batıl davalarına müzaheret istedik. leri anlaşılmaklâdır. Kudüşsten gelen haberlere göre, Şamda'ki Suriye hderleri yüksek Arap şürasına başvurarak müzae heret istemişlerdir. Yüksek — şüra bu talebi tetkik etmek üzere top- lanmış ve neticede şimdiye kadar muhafaza edilen bitaraflık siyase- tine devam edilmesine karar ver- miştir. Yüksek şürada yalnız âştik. lâlci Avni Abdülhadi Suriyelilerin lehinde bulunmuştur. HATAYDA TÜRK HARFLERİ Antakya 22 (Hususi) — Hataye da Türkçe harilere karşı gösteri- len alâka her gün bir az daha artmaktadır. Bir iki hafta evvel ©on labe getirtilmişti. Kâfi gelmediği için bin beş yüz allabe daha getirtlecektir. Kadın, erkek herkes yeni harlleri öğren. mek için mekteplerde açılan gece kurslarına devam etmekledir. Ticaret “|Mektebinden Çıkarılan talebe (T inci sahifeden decam) Bugün telefonla, mektep müdü- riyetile görüştük, Salâhiyettar bir zat, bize dedi ki: — Evet.. 6 talebe, talebelikle te. Hf mümkün görülemiyecek yolsuz hareketlkrinden dolayı, İnzibat mec- lisi kararile, birer hafta müddetle, tardı muvakkat — cezasile cezalan- dıfı e m dayeak hâdisesi ise, Açık Söz Balkan basını ve radyo neşriyatı «Açık Sözs de Şakir Hazım Er - gökmen biribirlerini tanımıyan ve anlamıyanlar #rasında hiç bir sa- hada iş görülemiyeceğini süyliye- rek, biribirini tanıyan ve anlıyan- lar arasındaki el ve iş birliğinin ne feyizli neticeler verdiğine Balkan Antantımı misal tutuyor. Gün geçtikçe çatallaşan dünya veaziyeti bu memleketleri biribir - lerine daha ziyade bağlıyor. Hiç bir Balkan gözetesinde diğer Bal- kan memleketleri aleyhine yazıl - mış bir yazıya tesadüf edilemiyor. Fakat yapılacak bir iş daha var. Belgrad Tadyosu gibi, İstanbul radyosu da günün muhtelif saat - lerinde Rumen, Yugoslav ve Yu » nan dillerile neşriyat yapamaz mı? Çok faydalı bir iş görmüş olurdu. Tan Kömür inkılâbı «TAN> Başmuharriri Ahmet E- min Yalman, Ankaradan gönder- diği yazısında, Ankarada bir ay sonra açılmağa hazırlanan beynal- milel kömür sergisinden bahsedi - yor. Henüz hazırlık halinde bulunan bu sergiyi şimdiden gezenler, ser» ginin açıldığı zaman arzedeceği a- zamet ve ehemmiyeti derhal kav- Tamış olurlar, Ankara Kömür Ser- Bisi memlekette linyit devresi a- Sabah ve akşam başmuharrirleri içerde ** İzmirde olduğu gibi Ankara - daki spor klüpleri de birleşlirile - cektir. Y Eğge'li talebe Maksim salon - larında bir Ege gecesi tertip etmiş ler, sabaha kadar hoş bir vakit ge- çirmişlerdir. * Türk mürettipler cemiyeti de senelik kongresini toplamıştır. * Reşat Ekrem Koçu yarın Şeh- Temini Halkevinde saat 17 de tir konferans verecektir. v& Adliye terfi listesi Encümen- de ikmal edilmiş ve Vekâlete ve- rilmiştir. Bugünlerde tasdikten çır kacak ve terfi edenlere Nisan-'aa itibaren tebligat yapılacaktır. * Yunanistanın muhtelif şehi. lerinde Yunan tarihi hakkında tet- kikat yapan Edebiyat Fakültesi döçentlerinden Arif Müfit şehri - mize dönmüştür. * Karabük Demir ve Çelik fab- rikasının temel atma merasimi İ- çin bir program yapılmaktadır. Ayni günde Ereğli dokuma fabri- kasının açılış ve Malatya bez fab » rikasının kuruluş merasimi yapı « lacaktır. ** Ziraf kombinelere mütehaesıs yetiştirmek için Hlkalı Ziraat Mck- tebinde orta mektep mezunlarına mahsus bir kurs açılacaktır. * Maruf koşucularımızdan Ö - mer Besim Atletizm federasyonu teknik müşavirliğine getirilmiştir. Dışarda 4 Çurçilin başvekil muavinli - ğinde Makdonaldı istihlâf edeceçi söyleniyor. * Cavada fahri bir konsolosluk ihdas edilecektir. ** Polis Varşovada bir evde hırsız yetiştiren bir mektep meydaaa ç- karmıştır. ** Amerikada otomobil sanayi Erevi genişlemektedir. Yüz bin a- mele bugün işlerini bırakacaztır * Japonya ve İngiltereye <«m haftalar zarfında ihraç edilen kül- Hiyetli ham demir, Amerikada en » dişe uyandırmıştır. Önüne geşmek için bir kanun hazırlanıyor. v Varşovada — komünistlikten suçlu olarak beş yüz kişi tevkif e- dilmiştir. P| şu hâdiseden, teglitan çıkırılmıştır: Bı altı talebe inzibat meclis'ne sevkedil rken, bir tanesi gitmek islememiştir. Bu ta'ebeyi, baş mu- avin yakasından (Çutarak inzibat meclisine götürmek İstemişlir. Bue nun üzerine, talebe, polise müra- caat etmiştir. Fakat polis, işte, zabıtayı alâ. kadar eder bir cihet bulanmadığını görünce, dönüp gitmiştir, Sabahtanberi gazetelerden edi. len telefon'arla, bu talebenin gazete gazete dolaştıkları anlaşılıyor. Halbaki, bu, Vekâletin nazan dikkatini celbedince kendileri için bayırlı bir netice doğmuyacak olsa gerektir. çacaktır. Memleketin her köşesin- de iyi cins linyit vardır. Anado - luda linyitin safi tonunu iki liraya çıkarmak mümkündür. Kömür sergisinin ev ekonomisi- ne de büyük yardımı dokunacak - tır. Her vatandaş Ankara Kömür Sergisini ziyaretc hazırlanmalıdır. Sumhuriyer Sancağın anayasası «Cumhuriyet» de Yunus Nadi, Hatayın Cenevrede tanzim edil - mekte olan Anayasasından bahse - diyor. 'Türk heyetinin verdiği proje, her halde Komitenin mesaisini bir hayil kolaylaştırmıştır. - Konsey prensipleri tayin eden kararını vermiştir. Yapılacak kanuni teşki- lâtın bu prensiplerden ayrılmasına ihtimal yoktur, Son kararı vermek yine Konseye sittir. Ancak bu çalışmalarda Fransız eksperi, Türk heyetl arasında çı - kan ihtilâflarda Suriyeden gelen tazyikler mevcut olduğuna şüp - he yoktur. Fakat oradaki taşkın unsurları da nihayet yola yatırma- nın çaresi bulunacaktır. Doğru yolu tatlılıkla anlamıyan- lara önü anlatmanın yolu vardır ve biz onun daniskasını biliriz. AKuruat Bir facla karşısında bir mülahâza «Kurun> da Asım Us, Amerika- Başbakanım Londra , Seyahati - * İngiliz Kralı Altıntı Jorjun taç giyme — merasiminde — bulunm k Üzere —Önümüzdeki 20 — nisanda İngiltereye gidecek olan Başbaka- nımızın bu seyahati Ege vapurile yapması muhtemeldir. Deniz şenliklerine iştirak elmek için lKo.::lrpe) muhriblmizde Egeye refakal edecektir. Riyaseti cumhur muhalız alâyı kumandanı İsmail Hakkının kuman- dası altında bir mü'reze de ayni wapurla Londraya gidecektir. x Vaziyet gergin ( inci sayradan devzm) detli mokabelede bulunmaktadırlar, Almanyanın Viyanaya bir yıl« dırim hareketi yaopması ve — Avüs- |. turyayı İşgal etmesi mevzuu bu- gün her tarafla konuşulmaktadır. Böyle bir hareketi Almayanın çılgın- hğı olabileceği şek'inde tefsir ve derhal büyük harbi doğuracak bir sebep telâkki edenler olduğu gibi le bir emriyakiin bir beye nelmilel —politika ve —müzakere hâdisesi olabileceğini tahmin eden nikbinler de vırdır. Mahaza vaziyetin vahameti aşi- kârdır. Budıpeqıuğ gidip 24 saat kaldıktan sonra Viyanaya dönen Şuşnig, Macar Başvekili Darani ile yaptığı görüşmelerinden hiç bir metice alımamıştır. Avusturya ve Macar, hükümet- lerinin, Yugoslavya ve ya ile dostane münasebalı idame etlirerek ::vnden::ndını. esas itibarile, karar verilmiştir. Diğer taraftan Linz'de baslmak- ta olan ve eski nazırlardan Mens- taedirstuermer — ile pek yakından alâkadar bulunan Neve Zeit xıu- tesi, nazırın azledilmesinin Avus- turya'ya ve dahili sulbe nuzız öle gduüğünü yazmış ol müsa- dere edilmişt r. Eski İmparatoriçe Zita yaralandı Brüksel, 22 (Hususi) — Paristen Brüksele gelmekte olan eski Avus- turya İmparatoriçesi Zita, otomo- bilin altında kalarak yaralanmış - tır. Otomobili Prens Oto idare et - mekte idi. Başka bir otamobille, Parise nakledilen İmparatariçeye ameliyat yapılmıştır. Avustury;da Bir tren Yoldan çıktı Viyana, 22 (A.A.) — Bischofrofen- den Viyanaya 100 kayakçı getir - mekte olan bir spor treni, İstiryada Johannsbart istasyonunda yoldan çıkmıştır. Bir çoklarının yarası a- ğar olmak üzere 29 kişi yaralan - mıştır. Kazaya, demiryolu üzerine düşmüş olan bir kaya sebebiyet ver- miştir. Lokomotif ile furgon ve dört va- gön yoldan çıkmıştır. ne yazıyorlar? da bir infilâk neticesinde berhava olan kollej faciasını anlatıyor. Fa- ciadan az evvel talebeler taş tahta- ——— — SİYASA Filistin karışıklıklar Bir yıldanberi Filistin toprakla” rında devam eden Yabhudi * garpışmaları, müstemlekeci hükl metleri ciddi surette düşündürm” ye başlamıştır. Harbi Umumid sonra Balforun yahudiliğe arma * ğan ettiği (Arzı Mev'ut) wn mü lar ölüyor, kanlar akıyor, Bir yıl evvel, Kudüsteki Ağlama önünde Araplarla yahudiler ara sında ufak, tefek bazı hâdiseler muştu. Bu hâdiselere © zaman © hemmiyet aâtfetmiyenler, yahi muhacereti devam ettikçe ara yf deki münaferetin fazlalaştığımı geçen yıl umumi bir karışıklığa Ki dar vardığını görmüşlerdi. Bu Ki rışıklıklar yalnız Arap - Yahid menfastinin çarpışmasından mifel Yoksa müstemlekeci bazı devlet W lerin teşvikile mi vuku bulmaktâ ÖŞ | dır? Bu hususta kat'i bir şey söyle nemezse de, Araplar, yahudilerif 1 İngilizlerden yardım gördükleritiği | ve bu yardım devam edecek olu! W İngiliz müstemleke siyasetine mi arız olan başka büyük devletli | 'de mevcut olduğunu, Kudüs M * tüsünün ağzile, resmen ilân ctmekf © tedirler, Yahudiler ise, Erden Emi rt Abdullah ile Irak Hükümetli! Araplara yardım ettiklerini ve ların İtalyanlardan yardım gördül yalnız Filistine asker ihraç etm le iktifa eden İngilizlerin, Fil hakkında takip ettikleri hususi yasetleri vardır ki, o da şudür? İngiltere ile İtalya arasında deniz ve müstemleke tekabeti ler, İtalyanların Habeşi iş, den sonra Akdenizde - kendile emin görmemekte ve Süveyş nalı ile Hindistan yolunu Ge görmektedirler. Bu tehlike) önliyebilmek maksadile evveli beri tahkim ededurdukları Ce lüttarık, Malta ve Kıbrıs müsti kem mevkileri İngilizlere kâfi # rünmemektedir. Binaenaleyh, F? listin toptakları - içinde buluP Yafa limanını da tahkim eteii) başlamışlardır. Musul petrollari borularla bu limana akmaktı İngilizler için bu kadar hayatl hemmiyeti haiz olan Filistin töP . rakları ve Yafa limanı terket bir yer değildir. Bu vaziyet kafi sında Araplarla Yahudiler bir kişi kalıncıya kadar birbirlerini peleseler yine beyhudedir. kan akıtılan yer İngilterenin b teli üzeridir.. » Ahmet Rauf filosuna ya şu cümleyi yazmış: <Petrol ta- biatın bize bahşettiği en büyük u- tuftur.» Hâdiselerin bazan bu çe- şit acı Istihzaları olur. İnsan hayatta bugünkü mevkiini ancak tabiata karşı mücadele su- retile almıştır, Tabiat kuvvetleri - min medeni insana bir esir gibi hiz- met etmesi ancak bu sayede müm- kün olmuştur. Öyle olmakla bara- ber, tabiat kuvvetleri ile insan a- rasındaki mücadele devam etmek- tedir. Medeni insan bu mücadele- de bir hata yapmıyagörsün, Son Paosta Unutmiyalım; Bugün "Nevruz!, *Son Posta,, da Muhiddin Birgen diyorki: “Türgün geniş - varlığını Osmanlı sarayının dar penceresin. den görmiye alışmış olanlar, zane mederler ki. Nevruz bir Şit bayra« mıidir, Hayır! Bu işte dinin ve mezhebin alâkası yoktur. Tabiati seven Tür- kün o yeşil ve çiçekli bayramıdır ki varlığının dünya kadar geniş olan kütlesi sayesinde en eski bir düne ya impratorluğuna kendisini resm? bir bayram olarak kabul ettirmiş- tir. Anadolu köylerinde nevruz sönük de olsa dolaşıyor. Onu bir #2 da biz söndürdük, Akşam ..- ge Karşı İngiliz filos lagiliz ana filosu ilk büyük © “ nevralarından sonra, Manş de! de de geçenlerde hava ve d kuvvetlerinin de - iştirakile büyük bir manevra daha yap Şmdi de Akdeniz filosunut ” kısmı Cebelüttarık önünde ralara hazırlanmaktadır. T0 filotilâsı da Tunusa doğru açI tadır. Diğer taraftan İtalyan Trablus önlerinde büyük man başlamış bulunmaktadır. Musolini, Trablustaki tefti bitirdikten sonra, tekrar ” Alrikaya götüren Pola nırl binmiştir. İlalyan başvekili esleri, bu zırhlıdan takip ür. Balyan ve İngiliz Kiloli bu karşılıklı manevraları, iki | leket — münasebetlerinin A gerginleştiği şu sıralarda bir mana ve ehemmiyet dir. p Bu sabah Londradan şu t6t fi aldık * ğ Londra, 22 (A.A.) — CeP tarıktan alınan malümsta İ Galttea gemisi ile İngilirz AKT y filosunun ikinci destroyer lâsı Tunusa hareket etmek Ü7 dirler, ; Dispatch, Arethusa ve P kruvarzürleri bugün Cest açıklarında manevra yapacak Li