ünün meselesi : rülmüştür. Bo gümüş elli kuraşlak- ların rengi donuktur. Yere vuru. duğu zaraan, zemin tahta dahi olsa, tok bir ses çıkarmakta, madeni paraların aksettirdikleri tanan sesi vermemektedir. Bu kalp gümüş elli kuruşlukların kimin tarafından piz yasaya sürüldüğü belli değildir. Müşteri şaşkın bir halde haka- kalmıştır. Meçhul müşteri, yediği yemeğin bedelini, diğer bir pı ile tediye ettikten sonra, lokanta- dan çikıp gitmişlir. Ayni lokanta sabibi diyor ki: — Birgün, her nasılsa, böyle bir kalp elli kuruşluk almışım. Bir müşteri, yediği yemek — bedelini herşeyden bihaber, bir kalp elli Dün bir lokantada, masum bir | müşteriye para bozarken önüne bir elli kuruş bıraktım. Para, masanın önünde tabif bir ses çıkardı. Müş- teri sesinden bunun kalp olduğunu kuruşla ödemek istemiş, fakat, eline anladı. aldığı her paravı evvelâ iyice bir İstanbul limanı muhakkak Yenikapıya kaldırılacak Sirkeciden Yenikapıya kadar olan kısımdaki çürük çarık evler de kaldırılacaktır wrupa treni İstanbula gelirken, Yenikapı, Kumkapı, Samatyada, hattın İki taraf manzarası çok fecidir. Çünkü burada, hat — güzer. gâhı lamamen eski, abşap, çürük çarık evlerle çevrilmiştir. İlk defa İse tanbula gelen yabancılar, bu çirkin manzara ile karşılaşıyorlar. Ve bu fena bir tesir bırakıyor. Yeni şehir plânı yapılirken, bu mahzur ortadan kalkacak, bu evler tamamen istimlâk edilecek ve bu sahil boyuna, geniş, muntazam şose yapılacaktır. Diğer taraftan, şimendifer garının da, Sirkeciden Yenika. pıya kaldirilması en yerinde bir fikir olarak ileri sürülmektedir. Trenle İstanbula gelenler, müstakbel plâna göre, güzel bir manzara içinde şehri- mizle karşılaşacaklar, ve şehrin kapısı mesbesinde olacak Yenikapıda birçok modern tesisat yapılacaktır. Esasen, şehircilik mütehassısı Prost İstanbul limanının da Yenikapıya kaldırılmasını İstemektedir. İstanbul belediyesi de, yaptığı tedkiklerde bu fikrin makul ve muvafık olduğu neticesine varmışlır. Liman mütehas- sısları İzmirden Geldi Memleketimiz Timanlarının ıslâ- hi için tetkikatta bulunan Liman mütebhassıslarından B. Kej ile diğer bir. İngiliz mütehassısı İzmirden şehrimize gelmişlerdir. Mütehassıslar; — Başvekil — İsmet İnönünün on beş gün evvelki İzmir seyahatlerinden belli başlı bir mesele olarak ele alınan ve (Alsancak) da temerküzü düşünü- Lu mız Tlmazının — müstakbel şekli üzerinde tetkikat yapmış- hardır. Mütehassısların — rapo rundan sonra yakında bir fen — heyeti İzmire giderek yeni projeleri ha. mırlayacaktır. Diğer taraftan ecnebi mütehas. sıslar yakında Karadeniz Himan- larını da gezmeğe — başlayacak. lardır. Gayri sıhhi Gıdalar Bazı seyyar salıcıların, sabah ve akşam mekteplerin önüne gele- hhi bir Edebi roman: 6 Tehlikeli bir du- vardan bir ma- .»a . halle şikâyetçi Beyazıt ve Kumkapı arasında saraç İshak çeşmekarşısında bir ma« halle camiü vardır. Buradaki me- zarlık duvarı çoktanberi yıkılmışe tır. Buradan geçen sokağı, dökü. len taşlar kaplamıştır. Duvar çü- rük olduğundan, tâşlar, hergün bir parça dökülmekte devam edi- yor. Bu civar halkı, bir kaza ol. madan, bu duvarın tamamen yık. tırılmasını istemektedirler. Mahalle halkı endişe içindedir. Belediyeye bir mazbata ile müracaat ede- ceklerdir. * Hanyada bulunmakta olan Yu « nan Kralı Venizelosun mezarını zi- yaret otmiştir. kım yiyecek maddeleri sattıkları ve | bu satıcıların, sattıkları şeyleri ca. mekânlar içinde muhafaza etmedik. leri hakkında şikâyetler yapılmak. tadır. Belediye, bu gibi satıcıların sattıkları yiyecek maddelerini mu. ayene ve tahlil edecekti Sen de seveceksin! tarın ne olduğunu bir de bize sor« Etem İzzet Benice — Namusuna bir şey olmaz, Ara- sunlar, edepsizliğin her çeşidi sizde| mızda kalacak. Bir sen, bir ben, bir toplanmış. ; wllııhlır. sertlendi: — E, uzatlın W:?.h"nd zatmadım. — Âsil lan söne ra :’uluııım. Sen beni karakola verirsen hepsini orada anlatacağım Bütün bunları söyliyeceğim. Muhtar birden tabla suralını yay- di şuzun bir kahkaha salıverdi: — Senin sözüne kim ıldıı;ırvknı- rakol beni mi dinler seni mi?.. Ya - lan dersem yalan diye dinlerler, doğ- Tu dersem doğru diye alırlar!. Ve.. sözüne devam etli: — Sen muhtarın ne demek oldu. Bunu bilmiyorsun?. Haydi gel, U - Tatma da şu işimizi tatllıkla güre « Timl,, » — Ben namuslu kadırım!. de Allah bilecek. Kadın geno birden parladı; — Haydi defol alçak heril, Ben senin sandığın gibi kadın olsaydım çocuğu mezarlığa bırakmaz, gül gi. bi yaşardım. — Demek olmıyacak?. Gernç kadınım solgun benzi kızgın- | Tiktan kıpkırmızı olmuştu, - boyun damarlarının şiştiği, çatlıyacak gibi attığı görülüyordu. Çok sert, kes « kin bir söyleyişle: — Yürü öyleyse karakola, — Ben polisten de üstünüm, Muh- tarım. Piyasaya kalp elli kuruşluklar sürülmektedir Darphane taklit paralarla hakikilerinin nasıl | ayrılacağını halka ilân etmelidir ö ğ k itiyadında olan lokanta | Yeni bazılan gümüş elli kuruş. | tartma! y a J ; sü- | sahibi, bu paranın taklit olduğunu lukların kalp taklitleri piyasaya iylemiştir. | | Bu gün, işte tesadüfen, bir müşte- Tabit ben hiçbir şeyin farkında değildim. Bana “ bu para kal ka bir elli kuruşluk ver, ,, ded. günden sonra, bende kalp eli ku- ruşlukların sesini tanımış oldum. Tinin vardiği paranın kalp olduğunu anladım. , Bu gümüş elli kuruşluklar me- selesi hakkında zabitanın dikkat || nazarını çekeriz. Darphane hakiki gümüş ve elli :mmı'uklını nasıl tefrik edilebi- || leceğini halka ilân etse, fa; | olur, kanaatindeyiz. Okuyunîlî:ı!-' mıza da- dikkatli davranmalarını tavsiye etmek yerinde olur. İki yeni enstitü Açılıyor Üniversitede bir müddettenberi yapılmakta olan radyoloji ve neba: tat eastitüsü ikmal edilmiştir. Ba ayın 20 sinden sonra, açılış töreni yapılacaktır. Türkiye Tıp encümeni Türkiye tip encümeni 10 Mart 1937 çarşamba akşamı saat 18,30 da etibba odası salonunda topla- narak Profesör M. Kemal Öke ta: rafından: Dereni iki rie kavernine yapılan plastik amcliyeler ve Pro. fesör Liepmann tarafından: Had dumuru asfarı kebedin viladiyedeki ehemmiyeti hakkında — tebliğlerde bulunulacağından muhterem mes- lekdaşların teşrifleri rica olunur, Deniz tarifesi Ucuzlayacak mı? Komisyon tetkiklerine devam etmektedir. başe | .O0 ' Doçentlerin aylığı Üniversite rektörlüğü yeni bir teklif yapıyor Doçentlerin ders başına birbuçuk lira ücret ala- 'bilmeleri temin edilecek niversilede üç senedir faa'iyette bulunan yabancı diller mektebi, istenen müsbet neticeyi vermemektedir. Bu mektepte, Üniversite talebelerinin daha ziyade, mensvup oldukları fakültelerde okunan ders- leri alâkadar edecek şekilde bir ecnebi dili öğretmeleri lâzımdır. Ya- bancı diller mektebinden hakkile istifade edilebilmesi için, fakültelerdeki döçentlerin, ber birinin bu mektepte, ayni zamanda yabancı dil hocalığı etmeleri istenmiştir. Fakat, doçentler, esasen maaş aldıklarından, verecekleri bul isan |" dersleri için kendilerine, kanunen ancak dera başına yanım lira gibi çok az bir ücret verilebilmektedir. Tabii bu az para ile doçentler yabancı dil okulmayı kabul etmemişlerdir. Şimdi, doçenilerin ders başına bir buçuk Hra üğret almalarını temin için maaş kanununda bir tadilât ya- Haik filozofu diyor Kki: Sen hürmet Duymaz mısın? (Son Telgrai) gazetesi çıktı. Gazete okumak, adeta lüks birşey olmak halinden de çıklı! En yüksek münevverin elinde de, işi gücü içinde dünyayı göre cek hali kalmamış sanılan bir çırak, — bir İşci, bir satıcı elin. de de ayni gazeleyi görmek, göz- lerimizle görmek milletimizin göğe sünü kabartacak bir hâdisedir! Arkadaş! Reklâm lâf etmiyo- ruz. Zira genin de gözlerin var. Et. rafına bakıp sen de görlerinle gö- rebilirsin | İşinden ve rızkından başka mem- Teketin hiçbir şeyile âlâkası kalma« miş zannedilen iş sahibi, dükkân sahibi bu vatan evlâtlarının ne ka- dar uyanık olduğunu bilmiyenler buyursunlar, gözlerile görsünler | Afişaj işini Belediye-»* idare ede_c_ek Muhtelif meydanla- ra ilân kuleleri yaptırılacak Afişaj işi müteahhidile belediye arasındaki mukavcle bu ayın 23 ünde| bitmektedir. Belediye bu işi bir müteahhide — vermiyerek kendisi idare etmek niyetindedir. Bu münasebetle dün toplanan Şehir Meclisinde hararetli müzakca Teler cereyan etmiş ve belediye muştar. Hira varidat elde etmiş ve Anadolu ajansına verildiği k yıl olan 927 de bu varidat 46,957 liraya düşmüşlür. Gene bu raporda tahta perde« letden başka yerlere ilân astırılmı. yacağı, yerli mallara ait ilân resminin beher metre murabbat için senede 200 ecnebi mallar için 365 kuruşa Deniz ticaret müdürlüğünde dün toplanacağını yazdığımız tarife komisyonu iktisit vekâleti nakli yat umum müdürü Âyet ve tark feler müdürü Muhsin Naimin de iştirakile içtima ederek deniz yol l:;ıuıı pilânço ve tarifelerini tet Tüccar ve makliyatı messilleri bu ur"ıu mll:: sini istemektedirler. İdare erkânı ise masralların ve teşkilât vaziye. tinin şimdilik buna müsait olma- dığını iddia etmişlerdir. Komisyon tu hususta henüz tetkiklerini bitirmediğinden bir.ka. rar verilememiştir. Mamafih ihraç maddeleri için büyük bir tenzilât yapılması kuvvetle muhtemeldir. — Hayatı ucuzlatmak için alınacak tedbirler Hayatı ucuzlatmak için âhnacak tedbirler üzerinde çalışmak üzere Sanayi umum müdür muavini Ab. düssemet —Ankaradan — şehrimize gelmiştir. Gümrükten geçecek ham mad- delerden ve sanayiden alınan mu- amele vergisinin kaldırılması hak kında şehrimiz Sanayi birliği de uzun bir rapor hazırlamıştır. Rapor yarın İktisat Vekâletine gönderi. lecektir. — Müutarsan kendine, bana değil. | — Karışmam ama sonrasına.. | — Elinden geleni arkana koyma!., | — Ya?. | — Evet.. | — Bil ki, sana elimden kurtuluş yok! | — Avuçlarını yala,, | — Görürsün.. | Muhtar bunu söyler söylemez ev- den çıktı ve, çıkarken de yüksek sesle ilâve etti: — Karakola gitmek için hazırlan!, Koridorda., O günün akşamı idi. Gündüzün beyazlıkları yer yer karanlığa bo - Bulürken o da bir polisin — yanında Kulaksız karakolüna Birdi. Yürü « müyor, sürünüyordu, Konuşmuyor kekeliyordu. Aptal aptal bakınıyor. | u. Göz çukurlarının önü halka hal- — Olmiyacak, ne sana, ne kimse. ı ka morarmıştı. Bakışlarında bir dur :L hiç bir gün, hiç bir şey olmuya - | yunluk, ölülük vardı; Karaköldan i- çeri girince polis: — İşte geldik. Otur şurada.. | Dedi, ona karanlık, izbe koridor- :H'Ffworüıblı—lnfm indirilebileceği ve Taksim meyda- nile Sultanhamamda — saç kuleler inşa - edileceği — zikrolunmaktadır. Rapor tetkik edilmek üzere şehir meclisince bütçe encümenine gön- derilmiştir. Haliç şirketi işletmeyi tekrar ele almak iİstiyor Müşkül vaziyete düşmasi üzerine bir müddettenberi belediye kana. lile işletilmekte| olan Haliç şirketi« nin hissedarları yeniden sermaye koyarak işletmeyi tekrar ellerine almak için teşebbüse girişeceklerdir. Şirketin meclisi idare âzasından avukat Nazlıyan demiştir ki: — " Vaziyetin bu şekilde deva. minı doğru bulmamaktayız. Çünkü bütün tesisat ve vapurlarımız bele« diye tarafından haksız yere zapte- dilmiştir. Fevkalâde — toplantıdan sonra yeni bir anlaşına yapmak ümidile belediyeye müracaat ede- ceğiz, , İbtidai maddeler kanunu Sanayi müesseselerimizin riçten getirtecekleri ibtidal mad. delerin gümrük tutulması hakkındaki kanun lâyi. — Komiser burada mı?. — Burada, birini dinliyor., — Ne var?, — Bir şey değil, hırsızlık. — Büyük harsızlık mı?. — Dün gece hir evi soyarken ya- kalanımış!, | — Bizde de hırsızları bilinmiyen bir kaç soygun oldu. Onları da bu yapmış olmasın?. —Belki de, epey kaşerlenmiş bir şeye benziyor. Yüz sopadan — artık dayak yedi, gene hiç bir şey söy- İ Temedi. | — Bir de bizim komiserin eline düşse bak mnasıl bülbül gibi lâf & - der, Genç kadın bütün bu konuşmaları | dinlerken heyecandan titriyor, kor- ku ürpermeleri geçiriyor, kafasının içini ayazlı bir gecenin kuruluğu ve assızlığı gibi bomboş bulunuyordu. Dayanattadı, sordu: — Beni de döverler mi?, Polis: —Senin dayak yiyecek — neyin kalmış a.. hatun!.. İ riyasetinin hazırladığı rapor okun- | Bu rapordan anlaşıldığı üzere | | belediye afişajdan 926 yılında 47,960 resminden muaf | ne diye dayak atsinlar.. pılması yolunda, Üniversite Vekâlete bir teklif yapmayı kararlaştırmıştır. I ge ç Süvari Zâbitlerimiz | Avrupadaki müsabakala- ra iştirake hazırlanıyorlar Birkaç senedir Avrupanın muh« telif şehirlerinde parlak muvaffaki- yetler kazanan suvarilerimiz Nisa- nın İlk haftasında büyük hir Av- rupa seyahatine çıkacaklardır. Binicilerimiz evvelâ Romaya ve sonra Parise gideceklerdir. Pariste yapılacak büyük mania müsabaka- larından sonra Londra ve Brüksele d uğrayarak şehrimize döneceklerdir. Zâbitlerimize suvari — binicilik okulu komutanı Saim riyaset ede- cektir. Yerli mallar sergisine hazırlıklar Her sene açılmakta olan yerli mallar sergişinin hazırlıklarına şim- diden başlanmıştır. Şehrimizde bulunan İkusat Ve kâleti teftiş hey'etirelsi Hüsnü dün bu işle meşgul olarak millf sanayi birliği tarafından yapılan projeyi tedkik etmiştir. Sergi mahalli için İktısat Vekâ- Geçen seneki Taksim sergisine fabrikaları bu İ sergiye mu> hakkak gireceklerdr. lunmakta olan Gü, ve İnhisar. Iı—.rdl vekili Ali hıkm Tı;ııhııı 'I;Eık- bir se) te çıkmışlır. Ken- Gisine lılıngl -rüııH.. mü- dürü Mustafa Nuri refakat etmek- tedir. Vekil evvelâ Uzunköprüye uğrayacak, sonra Edirneye gide- GiBesA ” İstanbul - Ankara- Diyarıbekir ara. sında tayyare postaları kurulması. ma çalışılmaktadır. Tahranla Di; mbekir arasında da tayyare | leri korulması muhtemeldir. S | vekâletleri de Jâyiha hakkındaki mutalaalarını iktisat vekâletine bile dirmek - üzeredirler. — Vekâletlerin mutalaaları tamamlandıklan sonra, lâyiha üzerinde son bir Tetuş yâs pılacak ve derhal Başvekâlete verilecektir, Der gibl acıyarak ona baktı bake t — Ber şeyin doğrusunu söyliyene Dedi, — Çok korkuyorum, — Korkma.. korkma!. — Peki bana ne yapacaklar?, — Hiç bir şey, Çocuğunu koltu. Buna verip adliyeye teslim edecek « ler. Onlar ne yapar, ne derlerse?, — Beni hapsederler mi?, — Belmem?. Polis: — Sen buradan kıpırdama sakın, Dedi, korudarun ötebaşına — doğru ilerledi. Bir polisle karşılaştı: — © Tahsin, ne ararsın burada?, —Sen nasılsın be Hüseyin?, — İyiyim. Niye geldin?., — Bırak canım, Bir kadını getir- dim. Çocuğunu mezarlığa bırakmış, — Ha.. O çocuğu ben buldum, ge- tirdim.. — İşte, onun anası, Piripaşada o- turuyormuş, Bizim Muhtar bulmuş, (Daha var) leti kanalile Maaril Vekâ'etiue mü- racaat edilerek Galatasaray lisesi- nin tahsisine müsaade lıiıııiıılı'r. y tirak elmiyen Sümer ve İş Bankaları İnhisarlar Vekili Trakya- İstanbul - Ankâra- Diyarı- bekir tayyare postaları 1950 senesine kadarmu- Şark vilâyetlerine tayyare postaları lacak bir bu yaz başlanacaktır. İlk olmak üzere Hrre Ben ve benim gibi halkı anası babası, evlâdı. bilenler için, elinde »gazetesini okuyan bir dükkân sa- hibi, bir esnaf, bir usta, bir çırak, bir işci kadar yüce, hoş, güzel hürmet verici bir manzara yoktur! Ben daima Türkiyede birçok vatandaşların da benim gibi oldu- günu zanederim. Müşterisi olacağım, az çok mune tazam surette alış veriş edeceğim esnafın gazete okuyup okumadığına dikkat ederim. Okuduğunu gör- düm mü, ©o adama derhal sevgi ve itimat duyanm. Gazete okudu- gunu görmediğim bir adamdan is- tekle alış veriş etmem! Sebebi : Gazete okuyan © adam «demeck ki« yalsız kör kursağının bendesi | olup kalmış; içinde yaşadığı hayat, | millet ve dünyasından haberi olmı- yan, kaz gibi yaşayan bir yarı | adam değildir! Demek ki, o kadar sıkı çalışmak mecburiyeti, rizk pa« rası için o kadar ağır yorgunluğu arasında bile kafasını da besleyen, dünyadan — haberi olan uyanık va yükselmiş bir adamdır. —lasan adamdır. Müşteri dost demeklir. Bu adamla — elbet severek dost olmakta tereddüt etmem. Çünkü, oda hayatı, memleketi, dünyayı her an besnim kadar bilen bir adamdır. Benimle müsavi olan adamdır. Ona hürmet ederim. Soruyorum: Sen, işi gücü arasında, (ikirle. rini, mesleğini, memleket ve dün- yada haber verişini, sevdiği ga. zetesini muntazaman okuyanı; ka. nından sonra kafasınıda doyuran bir esnaf adamı görsen hürmet et. mez misin ? Halk Filozofu Türkiyede — Ağır Sanayi lâyiha hazırlandı Ankara 9 (Hususi muhabirimiz- den) — Memlekette ağır sanayü kurtarmak için 1950 senesine ka- dar tatbik edilmek üzere bir pros je hazırlanmıştır. Kurulmakta olan demircilik en. düstrimiz memlekelin bünyesine çok İfayda verebilecek bir. endüstri kolu haline getirilecektir. Projeye göre, bu fabrikaların İhtiyacı için memleketin her tara. fında iskele, bina, rıhtim ve saire inşassı için devlete ait araziden lözüumu kadar olan kısım parasız verilecektir. Hususf telefon -hatları çekilmesine müsaade edilecektir. Demiryolları hariç olmak üzere, devlete »it diğer nakil vasıtaları bu fabrikaların nakliyatını yüzde elli tenzilât ile yapılacaktır. —Romen | Hariciye Vekili 16 Martta şehrimizde bulunacağı bildirildi Ankarayı ziyaret edeceğini yaz. | dığımız Romanya hariciye nazırı | Antönesko'aun ayın 16 sında İstan- bulda — bulunacağını bildirilmiştir. Nazıra, nezaret — ikinci sekreleri Radulesko refakat edecektir. Na« | mr şehrimize geldiği günün akşamı Ankaraya gidecektir.