Başvekilimizin tarihi nutkunun metni | (Baş tarafı 1 inci sayfada) (| yilinda, yer yer darliklar hissolun.'lerden terekküb eden vatandaşlar a- Biz, ne Adam Smit'in talebesi,'du. Çünkü, harb dolayisile mal it- rasinda diline takzimdir. Bugüne) ne de Kari Marks'ın çırağıyız. beli çok zorlaştığı gibi, memleket kadar, maalesef, dövizli, dövlzriz, Biz, sadece, içtimai dini halkçı: çocuklarının silâh altında tutulma |takaslı, takassiz, memlekete | gelen lık ve iktisadi mezhebi devletçi: | da, bir taraftan istihlâki çoğaltirken ithalât mallarının Gatları üzerinde lik olan, siyasi bir fırkanın ço.'diğer taraftan istihsali oazallmağa hâkim olamadık. Kezalik, | binbir cuklı - (Alkışlar , bravo s08-) başladı. İşte, başlıca bu sebebler - çeşid yollarla yapılan aliş verişler leri z Fa den artmağa başlıyan fıatlarla ve de, muhtekirler ve vurguncular tara Bizi ve işlerimizi yakından ta-|bu yüzden ayaklanan ihtikârla mü- fından yaratılan yüksek fiatlarin da &ib edenler, bizim fırka progra-| cadele etmek vazifesini duyan Re. n önüne geçemedik, Böylece, fiat ka. muna ne kadar bağlı olduğumuzu | fik Saydam hükümeti azasının bir. rarlarımızın yükünü, daha ziyade anlamakta zorluk çekmezler. E- leşen kanaatlarile kararlar aldi. Fi-| çiftçiye yüldetmiye devam ettik. Bu sasen, işe İşe mmm memleketi 'arda, mahtekirlerle e mücadeleye! yolda devam etseydik, yalnız hak.| mizin en büyük mahsulü ( olan.| başladı. sizliklari yiğin haline getirmiş ol-| hububat ve pirinç hakkındaki makla kalmıyacak, irtihsalin azak kararlarmızla parmağa fiyat tep.) Afa PAZAT MASI) MAYdaNA. | mek kalmak, in ez bit eden ve yüne ve yapayığa geldi | karşı karşiya kalmış olacaktık. el koyan kararlarımız, bizim i 5 : 1 yolun yolcusu olduğumuzu kâfi! , Alınan mücadele kararları, yeri-! TErİSmMedın para kazanın'ar derecede göstermişti. e iğ en im Ovun için, bundan sonra da, ter. : siki, arlar amruri lsmeden Mer 21 iŞ başındayız. Jkaldi ve böylece, harardam karam kerim ela elek ee ek Fiyatların başdöndürücü (biri geçilerek, memleket dahilinde bir yere, mübalâğaya kapılmaksızın, de. üratle artması üzerine, sorulan, çok mallara el konulmağa kadar ile ger fıat vermeleri ankanını daime hükümet nerede? sualine karşı ri gidildi. Bu karerler, herkesin bek yaşatmıya (| çalışacağız. O ( Bravo da, hükümetin her an iş haşında |lediği matlüb neticeyi vermedi. Az sesleri) olduğunu, şimdi vereceğim iza. bir zaman içinde, memleket dahi, OÖtedenberi birçok yazıcılarımız, hat ve almakta olduğumuz ka-)Mnde, resi fiatlarla bazı mallari köylünün derdlerini azaltmak için rarlar gösterecektir. bulmak imkânsiz bir hal; geldi ve yazılar, şiirler yazarlardı, Garibair | Arkadaşlar, memidest dahilnde, koskoca br köylünün bir boydan öbür boya yü. Bugün memleketimiz, muha.| kara pazar yerleşti. Bu lovha karşi. sönün güldüğü bugünlerde, kalem. rib devletlerle tamamen çevril-| sinda, hepimiz, evvelâ kendi kendi- lerden, bu sevince İştirik eden miş bir haldedir. İşlerimizde ve| mize, sonra da birbirimize sorma. kehme düşmedi, Bilmelyiz ki, va-| kararlarımızda, bu hakikuti göz-| ğa başladık. Acaba bu karalar ve sadece şik mevmu olamaz den kaçırırsak, vereceğimiz hü-|Ya hiç değiler, bunlardan bazıları ç. vatandaş, şürden ziyade bak kümlerde ve alacağımız tedbir-| alinmamiş olsaydı daha İyi olmaz ayar, iü lerde büyük hatalara düşeriz. Mi idi? Bundan sonra da, alinacak karar- Bilmeliyiz ki, bugün üncü | Aradan çok geçmeden hüküm harda en çok arayacağımız cihet yaşmı yaşayan harb, yaşi andık. | vermeğe başladık. OPBu (bük. bu kararların tatbik ve yükü tak. ga fenalıklarım ölçüsüz artıran| me göre, bu kararlar alınmasaydı giç, kabiliyeti olacaktır. Çünkü böy #auzır bir mahlüktur. | le olmiyan kararların, süratle dua.| daha İyi olacaktı, Bugün için harb dışı olan her wemleket, başlıca üç harb tehli dolaştığı ve can'andığı İşte bu cereyanın ve bu kanaatin günlerde, kesi karşısındadır. Bunun birin. <cisinde, harbin memlekete kat'i- Saracoğlu hükümeti iktidar mev - küne geldi ve gelir gelmez de, ev.| ya inkılâb edeceğine ve hatti, fe-| nalik yaratacağına şüphe yoktur. Yükün adilâne taksimi Biz bu defa, tatbik kabiliyeti olan ve yükü adilâne taksimi €- den kararları aldık, Bundan son. ra da böyle yapacağız. Çünkü, yen girmiyeceğine inanılır ve o-| vel? alinmişi olan siki kararların| Da göre hazırlıksız bir halde bu:| bazilarını ibka ederek, böyük bir Junulur. İkincisi, memleket £ ço. kismini ortadan kaldırdı, diğer bir cukları arasındaki kuvveti teşkil'kismin! değiştirdi ve tatbilci daha eden birlik çözi ve bu yoldan kolay ve daha çok imkündahilinde maksada ancak bu yoldan vara- haricin iştihaları kabarır, Üçün. görülen yeni kararlar aldı cağımıza kaniiz. Nitekim, bugü. cüsü de, harb de, diğer varlıklari Pamuk, yün ve yapağı hakkında,İne kadar aldığımız ve muhat gibi, genç iken daha akıllı ve he. kararlar almelita goçikmedik. Bu ettiğimiz kararların hiç birinde, sablı hareket ettiği halde, yaş. mahsvllerin tek a ümet ol. tatbik noktasından bir kusur ol- landıkça akılsız ve hesabsrz işler duğu İçin, karar | yapar ve böylece civarında bulu- gimize emin olduk. Kezalik, panca.| yüzdeleri tahsil etmekteyiz. Di- nan harb dışı devlet için dahajrin tek alıcısı ve şekerin tek sali. ğer sahalarda da, tarafımızdan ikeli olur. Jets olduğumuz için, bunlar hak *|tayin olunan fiyatlarda, bir deği- Bugün harbin bulunduğu mem |kinda fiat kararları alnizkta ve on.| giklik olmamıştır. Bu böyle bi- leketlerde, mütemadiyen £artan|ları tatbike geçmekle geçikmedik,makla beraber, hedefimizin di. fenalıkların bir kısmı da, huded-|resmi ve hususi fabrikaları birleş.| ger cephesini teşkil eden, mem- larınızı geçerek memleketimize|ibee, . ve ger kumaşlar| lekette normal ve mutedil fiyata eni yel etiriyor.| hakkindaki kararları muhafaza et- kavuşmak ümidi tahakkuk et tem Ömer ha) mekle kalmadık, bunlarin arasina, | memiştir. Çünkü, her şeye ra sıkıntılarımızın çoğalacağını ta-|deri fabrikalarını da ilâve etk. men, başlıca gıdamız olan hubu- bii görmek, ona göre daima ha-| Huhubat meselesi bat fiyatları aldı yürüdü. Hubu- zırlıklı bulunmak, tedbirler (al! batla beraber, veya onu takiben mak lâzımdır. |, Erkimuzin başlıca gidesi ei diğer gıda maddeleri fevkalâde Mahramiyetlerimiz yok © İsmezleser tşk eden buket ak payla © kadar ki, begüm f | nm nl) olm İbunların bir çoğu, dünkü kara den:cek kadar azdır İpe ti besi mag — ” pazar fiyatlarını bile geride bi- ir , alacağı e 25 Buzda, memlekbillnle “Kar İç eee el yi gelin lanmağa mecbur old N N Daha ziyade, hububat, tereya. : mahru.lerimizin inşesimi emniyet alma al & ve et gibi gıda maddeleri miyetler, başka memleketlerinki-| mak ve hem de tanzim eatışları nen da görülen ölçüsüz artış. ran yok denesek kadar | yapmak hamuslarında kâfi derecede| 72 gerdenkeri sntekiler Deni azdır. Gün geçtikçe, yeni yeni kuvvetli olacağımız kanaati hâklm.| yı verdiğimiz sınıfın tesiri yoktür tehdidlerle karşılaşmak mecbu-'di, Kezalik pirinç hakkında da, ayni! veya yok denecek kadar azd riyeti bulunduğunu, daima gözö- kanaatle ve ayni istikamette karar| Çünkü, fiyatlar artarken, hubu nünde bulundurmak ve bunlara aldık. İbat, tamamen köylünün elinde katlanmak için hazırlanmak, ber bulunduğu gibi, diğer gıda ve vatanperverin borcudur. hayvan maddelerinin de köylü- Arkadaşlar; zin, herhangi bir karari alirken, üs-İ yön elinde iken pahalilaşmış ol- Harbin ilk yilini, az çok rahat mr e aş yi” ae duğu görülüyordu. eçirdik. Çünkü, memleketimiz am. siyet! ettiği cihet, alinaca! in Val ' Şağlarinde belke ve İhracat male | kararların, AJl olman ve task) YÜKSEİİŞ'er Makul Olsaydı ri mevcud olduğu İçin, herhangi | kabiliyetin! haiz olunmasıdır. Eğer, bu tarzdaki fiyat yük. darlık ve mahremiyet, kendini his Fiat kontrolü selmeleri, makul denecek bir hâd estirecek bir dereceye varmadı. Bu| dahilinde kalmış olsaydı, bunu Türk büt! Tekrar ediyorum, biz bu yolda,| hoş görmek, belki de mümkün o- çesinin üzerinde göründü. Çünkü, fiat kontrolü kararlari alirken çok Çünkü, salhumuzu korumak ve kurtarmak | miyim bir keyfiyeti, dama gözö-| a) Hükümet bile, resmi fiyat Için, koskoca bir Türk (o ordusunulnünde tetik ve bundan sonra dajları ile böyle bir yol tutmuş bu- derhal silâh altina almağa ve silâh) dalma gözönünde bukınduracağız. | lunuyordu. altında tutmağa mecbur olduk, O | O keyfiyet de, bu kararlardan do - çok düşük olan in Mecl ve bilhassa üçüncü gan yükün, müstehlik ve müstahsil viyesinin bi Tarihi tefrikamız: 6 — Pestil gibidir aslanım. AKİLE HANIM Sustular, Dışarıdan kapı vu-| kapı ardına düşen köşede oldu- ve FES tel ruluyordu. Tilki gözlü, sarı bı-| ğu için görmediler, şarap içen yıkları sivri çenesine sarkık mey-| iki yeniçeriye haykırdılar: hanecinin rengi uçmuştu. — Davranman. Hamza Beyden hâlâ şüphelen.| o Meyhane ortasma atıldılar.| diği için, istemeye İstemeye ka.|Sarhoş © yeniçeriler palalarına palı kapıya doğru yürüdü. Sür-| davrandılar: güyü çekip kapı kanadını arala-| — Bre bizi yatağında avlanan madan evvel ardına döndü, iki) #hargüş» (1) mi sanursız? (Fır- İsarhoş yeniçeriye korkulu kor-|layıp sirt sırta vererek palalarile kulu baktı, Yeçinerinin iri siper aldılar) Haydin yoldaşım, İ delisi bağırdı: er meydanıdır! — Aldırman yoldaşım Anas-| Hamza Bey olduğu yerde kılı- tas. Küşad eylen. cının kabzasını kavramıs, dik Boğa böğürür gibi ürkünç bir) katli dikkatli bakıyordu. Bostan- adası vardı. Meyhaneci ses çı.|cılardan biri atıldı, çarpışan pa- karmadan kapmın sürgüsünü ya-|lalardan kıvılcımlar o saçılırken İvaş yavaş çekmeğe o başlamıştı.| yeri dizledi: Bir bıçak tersile ko- Kapıyı aralamasile geri geri çe-| lu kırılmıştı, Arkadaşı bağıra ba. ciye dik dik baktı: kilmesi bir olmuştu: Gözleri yu-| ğıra meyhaneden dışarıya.uğra — Şarabın yatuk mu) valarından uğramış olduğu hal-|dı. Ötekiler kolu kırık bosta, Herif ellerini ovuşturup sırıttırİde şaşkın şaşlım bakıyor, ellerilnm göğsüne diz çötüler. Sarışın! — Yedi yıllıktır sultanım. o İtitreyip çenesi çarpıyordu. İçeri-| olanı, palasını taş döşeme üzeri- — Yedi yıllık mı? ye dev gibi iki saray bostancısı|ne koyup hançerini çekti, Sol e- — Beli. dalıvermişti, Meyhane tavanın.|lile yerde çabalanan adamın per. Delikanlı sesli sesli güldü! O |dan aşağıya dökülen sarı kırmızı) — —— — Bre pestil mi satarsın? fanus mığı vurdukça enli yala. (1) Tavşan “GENÇ, OSMA Hamza bey bu iki sarhoşla faz la meşgul olmağa lüzum görme, den demir kepenkleri sımsıkı çe kili pencere yanındaki köşeyi al. mıştı, Balmumu yüzlü meyhane mim yürütece - mamıştır. Hububat ve pirinçteki | Me: kalkınması, yüreklerimizi ferah- landıracağı kadar, Partimizin halkçılık ve devletçilik prensipi- ne de uygun düşecekli. Fakat maalesef, fiyatlar böyle makul durmadı. Bilâkis, baş i bir süratle aldı yürü. dü ve mahdud gelirleri ile ken. dilerine gıda tedarik eden mil yonlarca şehirli, bir ıztırab uçu. rumuna (doğru sürüklenmeğe basladı. Mesuliyeti yalzız köylüye | yükletmek doğru değildr Alelâmum gıda | fiyatlarının, artmasında başhca âmil olan, büğday ve hububat fiyatlarının, bu ölçüsüz yükselişindeki mes'u- liyeti, yalnız köylüye şükletrek, bittabi doğru değildir. Hububatın O, 25 sini, köylü- den, o gün için iyi sayılan bir fi- yatla hükümet namına toplama- ğa karar verdiğimiz saatine zor yetiştiriyorduk. İambarlarımızda hiçbir stok mev İcud değildi. Bu vaziyeti, e dururken, alacağımız 9, 25 le- rin ambarlarımıza girmesini te. min için, bu fo 25leri ödeyinciye kadar, her çeşid hububat alışve- risini vasak etmekte tereddüd etmedik. Bu yasak, şehirlerde hububatın inmemesine ve fırın İsrın beslenmesine mâni olmakla kalmadı, Ye 25 leri biriktirmeğe başladığımız hububat mevcudu- nun, şehir ihtiyaçları için, erime- ğe başladığını gördük. O kadar ki, aldığımız haberler, bizzat buğday sabiblerinin bile, daha ucuz olduğu için, çarsılan ek. İmek tedarikine çalıştıklarını bi- ze öğretti. Stoklarımız eriyor Ordumuz ve kara günlerimiz için, hazırlamakta o olduğumuz İstokların, yaz ortasında erimsğe leyi bir kere daha tetkik e! İtik. Alacağımızı almadan, hubu- bat alışverişini serbest ilân jmekte yine tehlike gördük. Stok- larımıza eritmeyen vs şehirlere ekmek sokmakla bulabileceğimi- İ ümid etlik, Belediyelere verdi. bü vazifenin £ başarılabil- içim, onlara yer yer krediler açtırdık ve ayni zamanda muay. yen tarihlerden itibaren kendile- rine hububat © vermiyeceğimizi bildirdik. Bundan sonra, yüzler- ce belediye, buğday ambarı sayı- lan yerlere hücum etti. Herkesin İkafasında kendi şehri için yıllık İbir stok yapmaktan başka bir kaygı mevcud değildi ve böylece her yerde bir fiyat yarışı başladı ve hiçbir fiyat, bunları yarıştan vazgeçiremedi. Bu yoldan, hubu- bat fiyatları ve onunla beraber diğer gıda maddeleri fiyatları tikçe artarak, bugünkü müba. lı raddelere süratle erişti. Anlaşıldı ki, ihtikâr, tüccarların inhizarı altında değildir. Bu, işin bir cephesidir. İkinci cephesi de, bizim bu işte, ticaret kabiliyeti olmayan ve kârü zararla alâkası bulun mayan belediyelerin, bu işi bece: Fakat, işinmemiş olmamızdır. bir üçüncü cephesi vardır ki, o 4a, bu sahada; gösterilen gayret ler ve faaliyetlerin, her şeye rağ- men, bizi, büyük ve müsbet bir neticeye yaklaştırmasıdır. Çün. bugün elimizde, hiçbir vakit malik olmadığımız bir hububat oku meveudd bu sayede ini parmaklarına doladı, ü- mügünü kanırtarak: Kıtır kıtır kesecekti! Hamza Bey şimşek gibi atılıp kılıcının tersile heri. fin bileğine vurma beraber öteki yeniçeriyi kavrayarak aya- ğınm altına aldı: — Bre kahbe oğulları! — Aferin sipahi. Yiğitlik ise ancak olur! Hamza Bey şaşkın saşkın dön. müştü: Ardında altı ğunu görlince yeniçerileri boşla- yıp silkindi. Altı kişi Oarasında bir genç vardı ki, Akile Hanımın sevgilisinin gözleri ısırıyordu. Bu geniş omuzlu, tüysüz ve kırmızı yanaklı «€ ww nede gördü- ğümü bir türlü hatırhyamıyordu. Al yanaklı delikanlının elâ özleri ve ortası çatlak kıpkır. mızı, kiraz dudakları vardı. Ya- nındakilere yerdeki iki yeniçeri. yi işaret etti: — Yakalan (Hamza Beye ba- “Ülip gülümsedi) Âforin sipahi! » İtedbirlerdir ve buhranı | başlaması, İzi telâsa düşürdü.! remiyeceklerini, evvelinden gör-| yakın ve büyük korkular zail ol.| muş bulunmaktadır. ! Ruhi asalel Arkadaşlar, Bazı memleketlerde, dokuz göbek dedesini sayabilen adam- lara asil derlermiş. Bizim müle limiz, bütün tarih boyunca, böy- le bir asalet tanimi mıdığımız asalet ruhi azalettir ki © da, bize yaptığımız işlerin iyi liklerinin, eksiklerinin, cesaretle, Jaçık ve temiz bir yürekle ortaya dökülmesini emreder. Alkışlar). İ Onum için, bugünkü fiyatlardaki! mes'uliyette, hükümetin | hissesi bulunduğunu söylerken duydu| gum ıztırabın yanı başında, hu. i bi hissediyor ve bu söz- i asalet kaidelerimize receğinizi ümid ediyo. rum. (Bravo sesleri). Gıda maddelerindeki pahalı lığın istihsali teşvik edici bir iyi. olduğu da inkâr edilemez. Biliyoruz ki tedbirler muvakkat sağlam İve kat'i olarak ancak istihsali artırmakla yenebiliriz. Bugünkü mübalâğalı fiatlar köylümüzü toprağa bağlamış ve böylece köy.! lümüz bu sene her yıldan daha| fazla bir gayretle ekim faaliye- tine devam etmekte bulunm tur. Biz bu fanliyete muhtaç köv. İllere 30 bin ton tohum vermek suretile istirak ettik. Zeriyat yüzde yüz arttı İ Bundan başka her sene mun- İtazaman artan devlet zeriyatı, bu sene, daha geniş bir adım a. tarak geçen seneye nazaran yüz de yüze yakın nisbette bir teza. yüt kaydedecektir, Bu münasebetle fabrika madenlerimizde çalışan işçil İmizin memlekette (yarattığımız eserlerde büyük hisseleri olduğu- İnu da söylemeliyim, Adedleri ve ehemmiyetleri gün geçtikçe ço- ğalan Türk işçilerinin ihtisasla - (rının artırılması, sıhhi, o içtimai İ durumlarının düzenlenmesi hü i kâmetinizi çok yakından ilgilen. diren mühim bir mevzudur. İş ka nunu ile iş hayatına müdahle miş olan cümhuriyet hükümeti bu kanunun icablarmı tamamla - mak için hergün daha dikkatli ve daha gayretli olacaktır. Harb yıllarının vatan çocuk - larından beklediği fedakârlığı en iyi anlıyan memurlarımız olmuş-| tur. Büyük mahrumiyetlere kat.| lanarak çalışan bu kütle içinde) çok iyi çalışanlar olduğu gibi f. na çalışanlar da vardır. İyileri | mükâfatlandırmak ve fenaları İcezalandırmak için daha dikkat- İli ve hassas olacağız. (Bravo leri). Suüistimalleri herlaraf edeceğiz Devlet elile yapılan o benzin,! lâstik, çimento, demir tevzlatı et-| âki olduğu söylenen sulistimalleri bertaraf etmek için alâkalı vekâletlerin (dikkatleri bu mevzu üzerinde toplanmıştır. Arkadaşlar, | İ Arzettiğim gibi, bilhassa gıda! i fiatlarının hiç bir ölçüye sığma- yan bir şekilde alıp yürümesi, sa. bit ve mahdud bir iradla geçi - nen milyonlarca vatandaşı, bir ıztırab uçurumu ile karşı karşıya bıraktı. Bu manzara ile karşı - laşan hükümetimiz, bütün dik - katini, bu muztarib kütle etra »| fında toplamağa karar vererek, e ! | —ı. — Adın ne senin. Kangi semi- (lüsin? | Hamza Bey kim hâkim» dının sorulmasına © öfkelendiği için dik dik bakınca, al yanaklı delikanlının yanındaki top sa) kallı kıranta adam bir adım iler-| le — Baka yiğit. Şevketlü padi. şahımız adımı sordu. Dedi, dudaklarımı ısıra ısıra kaşları ve gözlerile «aklım başı. na topla!» işareti vermeğe çalı- şıyordu. Genç sipahi umursama: maş gibi kıvrık kılıcını kına soktu: — Adımız Hamzadır. «Topçu- lar» semtindeniz. — Adının sahibi (27 gibi yiğit imişsin! —ı. Kıranta adamın: padişah» dediği genç, «Şevketlü i yeniçe- (2) Mazrefi Mehammedin çok cesu”| ve kahraman olan amcası «Hamzas yı) Inalardan kat'ı nazar talarca süren bir tet tu, kike tâbi tut. lışmağa mecbur eden mevzu, her kesi işgal eden pahalılık, bilhassa gıda maddelerindeki o pahalılık mevzuu olmuştur. bir tezad Bu mevzu konuşulurken, dahaj ilk adımda, posta - telgraf, tren ücretlerinin, kumaş, iplik vesaire gibi, devlet müesseseleri mamu - lâtının ucuzluğunun, diğer yerli ve ithalât malların pahalılığı ile büyük bir tezad teşkil etmekte olduğunu gördük ve kendi ken- dimize sorduk, acaba devlet mü, ssseseleri mamulâtının fiatları hi umumi fiatlara intibak ettir - mek mi icab eder, yoksa bunl, tevzilerindeki suiistimal şayi, rına ve cesim fiat farklarına rağ- men, ucuz tutmakta devam et- mek mi daha iyidir. Bu suale, bu müesseseleri za- rarla işler gibi bir haiden çıkar. mak şartile ve bazı zaruri istis . ucuzlukte devam cevabını verdik. Tevzi . deki suiistimallerin de, zamanla, çalışmakla azalacağına inandık. Halkın ve tüccarın elinde bü- lunan, alelhusus gıda maddeleri pahalılığına gelince, bununla, her şeyden evvel mücadele et - menin lüzumuna kani olduk. Fa İkat onun için kuvvetlerimizi, her bangi geniş bir aahada israf et" mektense, onları daha ziyade, b pahalılığın kurbanlarının bulun duğu saha etrafında tahışid ede* rek çalışmanın daha faydalı © lacağı ve seri neticeler verecei »natine vâsıl olduk. Büyük ıztırabın küçük parçasi! Esasen, hükümet beyannam* * sini huzurunuzda okurken, Pi bahse temas etmiş «bizim çek; mekte olduğumuz darlık, bu w ması ihtimali yok değildir. olduğu takdirde, bu yükü mütei saviyen çekmek ve çektirmek in,, bütün tedbirleri almakta kusur etmemeğe çalışacağız» deş miştim, Ayni beyannamenin diğer bül yerinde de «zengin ve paralı nelik fak hmmm nie değildir. Köylü ve çiftçi, bu mak ların sadece satıcılarıdır. Amel ve esnaf yevmiyelerini ve işleri yeni şartlara daha evvelden in! bak ettirmişlerdir. diyerek, bö lece, devlet yardımının, dar sabit gelirli sahaya ve insanla tevcih edilmesi lâzım geldiği anlatmıştım. Bu defa da, halki” olsun, memurdan olsun, dar anbit gelirli aileleri pahalılık künden mümkün olduğu ka | kurtarmak lâzımdır, karar ve naatine bir kere daha var Hemen, hemen kâmilea şehirle” de oturan bu halk tabakasını #9 defa daha yakından tetkik eti Gördük ki, Türkiyede, nüfusu bini tecavüz eden şehirlerimizd oturan insanların yekünu İki yon altı yüz bin kişidir. Bun İzmir, İstanbul ve Ankarada 9 turan bir milyon insanı dü olursak 1,660,0000 kişi kalmak “ tadır. Buna, normal artış pi ilâve edilince, 1,800,000 eder, Ef kişehir, Aydın, Mani r Samsun, Konya turan bu halkım, her halde ü ikisinin, hububat veya diğer if -İ rant islerile meşgul veya başka (Devamı 7 nci sayfada) in kollarını ardlarına o ba yan bostancıların başlarına dü: — Baka Mahmud ağa, ikisi dahi Haliç kenarında ihnak ef len, i Yeniçeriler | kanlı gözleri devrik devrik bakıp dişlerini #£ cirdattılar." Padişalm «Mahni üğan dediği > halkmsıbakı Lİ kesti: — Taş gemisine o kapayalıf mı padişahım? Hamza Bey bakalım ne olacs* diye gözlerile takib odiyord dokuz yaşındaki genç pa ikinci Osman kaşlarını çattı: — İhnak eylen ağa. (Hışım ayağını yere urdul Kaldırm gö lerim görmesün! (Bostancılar i veniçeriyi sürüklerlerken Ham il sına doğru yürüdü. Kıranta damla iki bostancı takib ettil”? (Arkası var) j | Bizi, haftalarca üzerinde ça - |