© © imeyecekler miydi? «Hotin» Hergün Muharebenin bir Perdesi kapanmıştır, İkinci perdesi Açılmak üzere ——. Ekrem Uşaklığil 5 A kdenizi bir göl, Karade- nizi de onua cım farzedelim. Avrupaya baştanbaşa bâkim olan Mihver swiba nal varılabi- leceğini tayin edemeyince kısa bir program yaptı: — «Yukarıda Baltık gölünde, fağıda Akdeniz ve o Karadeniz gölüne dayanarak Oo Avrupayı müstahkem bir kale haline getir. dikten sonra bu kalsain Okya.| ,Busa açılan penceresinden Anglo- /Sakson âleminin he yapacağını ve yaşamaya çalıp — «Biz bolşevik — tehlikesini) ortadan kaldırdık. Sonra Avru payı tanzim etmeye bakacağız, harbin nasıl bitirilec: i mek İngilizlere düşer.» Bu fikri ifade etmiş olan AL manya propaganda nazırı Gob. bels'tir. Düşünce doğru, program sa- şu var ki Aknan- yanın üç yıl iki ay zarfında sarf etiği inanılmaz gayrctlere, gös! terdiği eşsiz o kahramanlıklara, kazandığı ölçüsüz muvaf'akıyet- lere rağmen fikirde, programda! tatb'k sahasına konulabilmekten uzak kalmıştır. Sovyet Rusya elân dinç görünmektedir. Akde. niz ile Karadeniz ise Mihverin İka irade kuvvetinin karşılamış olmasıdır. * İngilterenin muharebeye giri- ürken bilhassa iki kuvvet, il.) ge laa RE arti Teri gelnlirie Hüsn Biri Bu kuvvetlerden birincisi Fran sız ve Polonya orduları, ikincisi de ablukaydı. Polonya ve Fransiz orduları yekdiğeri arkasından (yıkılınca ngiltere onların yerine küçük devletleri koyarak zaman ka. zanmaya çalıştı, Sonra Almanya- nın Rusyaya saldırmış olmasın. den istifade etti ve gene abluka- nın fayda vermesini heleledi. Fa kat çabuk anladı ki 939 harbi 918 harbi değildir ve abluka si. Mib: o vakitten bu vakte kuv- vetinden çek kaybetmiştir. tikşe'daba zayıf düsecektir. Zirz Avrupadan başka Rusyanın da €n zengin topraklarına el koy- muş olan Almanya yalnız bu ge- niş kıt'anın bütün kaynakların. dan istifade etmekle “ kalmayor, ayni zamanda mütehassıs âamele- sini de çalıştırıyor, kaç defa a- çıktan açığa söylemiş: — Anşle-Saksan âleminin 200, 220 milyon çalışır kolu mu var. Avrupanın çalışır kola bir misli fazladır, demiştir. Ona göre ça- asmaya koyulmuştur. Zaman &- milini kendi lehine kullanmaya, kendi silâhile karı Hızma ktad: Aç , bilâkis halk tarınlarım gün yeçtilkçe artırmaktadır. Bu vaziyette taarruza geçmek swan, zarvrcti AngloSekson ö- lesrinindi. Almanlar bu taarruzu garb- «dan beklediler, fakat Anglo Sak. son üilemi saldırıyı mukavemet pi bilir, ve değiştirmelidir derler, (Baş tarafı I inci sayfada) si taziz. olunmuştur. İstanbul bu acı ve yaslı günde derin bir ses sizliğe gömülmüş, bütün resmi ve hususi binalarda bayraklar yarı. ya indirilmiştir. Toplantılar Sabahın saat 8,39 undan İli - baren Halkevleri, Üniversite ve okullarda (o ihtifal toplantılarına başlanmıştır. Eminönü Halkevinde Eminönü Halkevindeki ihtifal de vali ve belediye re Lütfi Kırdar, vali muavini Ahmed Kır nık, Belediye reis muavni Rifat, Tiği azaları ve Birçok zevat hazır bulunmuşlardır. Toplantıyı E - minönü parti kaza idare heyeti reisi avukat Atıf Ödül açmış ve hazır bulunanları ihtiram sükü İtuna davet etmiştir. Tam, saa 9,05 de Ebedi Şefin aramızdan ayrıldığı bu dakikada aziz hatı - rasma hürmeten derin bir huşü ve saygı içerisinde beş dakika a- yakta süküt edilmiştir. Bu ihtiram vazifesinden sonra Dr, operatör M. Kemal Öke bir hitsbe irad etmiştir. M. Kemal Öke, büyük Atam. zın Batırasını taziz ettikten son- va demişti Ç w— O, bizim sadece harb mey danlarında kumandanlık etmi; bir kahramanuruz değil, mazi $i yasetinin ağır darbelerle hirpa- lanmış, en nihayet parçalana par çalanı matemli bir bayat yaza . mağa mahküm koca bir milletin kurtarıcısı, mes'nd milli inkilâ - bın kahramanı idi. Atamızın hayatını ölüm yata - İımda da takib ettim. Atatürk hastalık ıztırabları altında inler. ken de daima mülleti düşünüyor- du. Hattâ millstle epey zaman - temasının kesilmesinden pek wütcessir olduğunu ve cümburi - yetin 16 net yıldönümünde mille- te ve orduya mutlaka hitab et- mek istediğini söylerken o vakte ediyordu. Halbuki o geceyi çok dalgın geçirdi ve en nibayet on bir gün göreceği yerde değil, arkadan yardım bulacağı sahada yaptı ve o kadar iyi hazırlanarak e kadar çabuk yaptı ki Mihver âleminin adal “GENÇ, OSMAN Şeyhislâmın konağında bir sezinti mi olmuştu? Böyle ise?.. Akile &- neyetimi idi.Güzel başını dayayıp naz edecek kimsesi yoktur Yareli yüreğini azarla dağlayup incit s- feri dönüşünde, topu birkaç Ay evvel, onu yeşil perdeli makfesi içimde nasıl görmüştü? Ah a İs- tanbulda üç gün üç gece süren padişahın özenk dörü- ARİN sonra tabiatin İnsafsız kuvveti o- nu bizden aldı.» M. Kemal Öke, müteakiben, Halkevi sahnesinin ortasında ya. mesaleler « ma konmuş Ağlıyası gelenlerde olduğu gi. bi genç sipahi beyinin dudakları karıncalan'» seğiriyordu. Gece karanlığında şarıldayan bir çeş me önlinde durdu, başını oluk gi- bi zümrah su dökülen Tüle altına verdi. Şimdi serin su o yöreğine ferahlık veriyordu. Sahtiyen si lâhlığı arasından sırmah çevi sini çıkararak başımı ve yüzünü 'kuruladı: Şu seyyar kol üzerine uğramamış olsaydı simdi çoktan «Topçularda» ki evinde olacak. buralara işmeyecekti şüp. hesiz. Bunlar hep iki «direkli ri- yals “altınlık kısmetini karakol çorbacısı «Dilâverr | yoldaşın a- yağına kadar götürmek içim mi olmuştu? Karanlık ve geniş caddenin darlaştığı yere kadar ilerledi. Buradan ötesi, «Fener» mıntaka- sıydı. Durdu: Böyli reye gidi- yordu? Kafasında bir şulecik w yanıp söndü. Dilâver ağa: «Fe. nerde zimmi omeyhanelerinden gayriye gitmen yoldaşım» deme. min mivdi? İste. «Fenere pwnta. rerek bir kanun halinde görürle İstanbulda dünkü kada viyileşeceğini zan ve tahmin | üm vga Ti Eğ Gsiföni vdhikir Sİ bül Adli yaby banal Baler pi değiştire < ve bu nazariyeyi filiyata geçi. Fakat muhit değiştirmeyi hiç lan Atatürkün büstüne doğru dö-? merek aziz Şefin manevi varlığı- na hitab etmiş; «— Atam.. Müsterih ol. de » miştir, Artık begün milli inkilâ. bın bu şuurlu temelleri üzerine kurulmuş olan Türk desleti fani ve birlik ruhundan kopan ve ©- nun. hakimiyetine dayanan bir vealiteslir.» M. Kemal Ökeden sonra Şehir İ Milli Şef İsmet İnönünün beyan. namesini okumuştur. Bu suretle ihtifal sona erimiş, Hafkevinde hazır bulunanlar halkın da iştirekile toplu bir hal de Sarayburnu parkına gitmiş- İlerdir. Burada Atatürkün hey - kellerine birlikte getirilen çelenk ler konmuştur. Beyoğlu Halkevinda İhtifale Ev reisi Ekrem Turun kısa bir hitabesile başlanmış ve bundan #onra 5 dakika ibt'ram sökütü yapılmıştır. Müteskiben Recai Okandan, Atatürkün ha - yatı, memleket ve millet için yap ığı hizmet ve kahramanlıklar hakkında bir konferans vermiş, bunu Evin temsil kolundan bir gencin okuduğu İsmet İnönünün İbeyannamesi takib etmiştir. Bu suretle Halkevindeki merasim ni hayet bulmuş ve topluca Taksim meydanına gidilerek abideye çe- lenk konulmuştur. Üsküdar Halkevinde Üsküdar Halkevindeki mera - sim de heyecanlı olmustur, Ev - velâ Evin güzel san'atlar şubesi veisi Ecved Güresin Atstürkün sahsiyelini tebarüz ettiren bir Bir arkadanmızm günlük fıkrasından akaduk: «— Bir sıçrarsın çekirge, iki sıçrarsın, fakat üçüncüde kapı ve lokantacılar da bir sıçradı lar: Dühkünlarında herkese is. tediği kadar Karnesiz ekmek verdiler. Şimdi de gene bazı lo- kantacılar ci sıçruyışt tec. kası başma gelmiş bulunuyord. Köşeden üç karaltı belirdi. Ortadakinin elinde küçük bir fe- ner vardı. İlerledi: — Bu semtlü mısız? Üç kişi korktular, kendilerini bir ev önüne attılar. Hamza Bey güldü: — Korkman. Bu semtlü mısız? Üç adamdan eli fenerli olanı fenerini kaldırıp delikanlınm yü. züne doğru tuttu: — Beli sultanım. Hamza Bey: «ziremi misix?5 diyecek, soracsktı, heriflerin fera ce ve 'şalvarlarile pabuçlarınm renginden «râyâs olduklarını an. ladı: Sarı pabuç ve siyah ferace- leri vardı, başları sarıkırzdı. Bir adım daha ilerledi: — Bunda bu vakit açık mey. hane bulunur mu? Ve var ise ir?, — Sabahcı meyhaneler vardir a İSTER İNAN, İSTER İNANMA! yularsin! Onun gibi bizim aşçı | İSTER İNAN, İSTER İNANMA! SON POSTA E Öğrenmekle kalma, tatbik et: 2 İylelerini görürüz &i bütün değil, meslek hallerini ve sam'attır. bir mesleği veya sen'ati öğrenmek için yapmışlar, en kıymetli zamanlarım ©, uğurda sarf etmişler, fahat sonra bilgileri ile hiç ilgili olmıyan bir işe gir- mişlerdir. Mavaffak olup olmamanın muhtelif sırlarından biri de hitabede bulunmuş ve müteaki . ben İhsan Tezer Inönünün beyan namesini okumuştur. Diğer bütün Halkevlerinde ve halk odalarında ayni şekilde top- Jantılar yapılmış, Atatürkün ha- yatı, yaptığı büyük işler anlatı miş, onun aziz hatırası taziz ©- lunmuştur. Eğlence yerleri Kapandı Milli matem günü münasebeti. le dün eğlence yerleri faaliyetle. rini tail etmiş, sinemalarda yal- nız Atatürkün hayatı ve cenaze Meclisi azasından — Meliha Avni; törenine aid filmler gösterilmiş. tir. Üniversitedeki merasim Üniversitede bili Bene, ve talebenin; iştirakile yapılan ibiifale tam saat 9,5 geçe rektör profesör Cemil Bilselin kısa ve veciz bir hitabesile başlanmıştır. Rektör hitabesini mütgakib Ün. versite (o merkez binası holünde toplanan on binlerce genci Ulu Alanın hatırasına hürmeten 5 da kika ihtiram vakfesine davet si- ret vasifesini (o miüteakib profesör doktor Yavuz Abadan Atatürkün bayat ve İaaliyetleri- ni tebarüz etliren bir hitabede bulunmuştur. Profesör Yavuz Abadan hita - besinin sonunda demiştir ki: «Yeni dünya kıyametinin fır - tınalı sarsıntılarından milli var. lığımızı, sosyal yapımızı, barış düzenimizi koruma ve yarın da- içinde z bugünde Atatürk devrinden ve hayatta olduğundan daha #iys- de aramızdadır.» Profesör doktor Yavuz Aba - x rübe ediyor, bunu da: — Beyin paketini getirin! Şeklinde yapıyorlarnış.. Oh me âlâ: — Ahmed, beyin paketini getir! Der demez hatırlı müşteri. nin önüne gazete kağıdına s6- rılmış olarak gene harnesiz ekmek geliyormuş.» ye sapılacak mahalde bula bilürsiz. — Ya, iskelede sürüsü beygiri dahi bulunur mu? Rumların üçü birden (cevab verdiler — Yok, bu vakit bulamazsız Ahsen Irya yollarıma devam zuk kaldırım taşları ettiler, bor tekrar ka- rardı. Söyledikleri kilise, çek (o daha ilerideydi. Yol uzadıkça sokak- lar darlaşıp daha issızlık küntü veren bir kuytuluğa yordu. Kapkara evler üç dört katlıydı. Üst katları birbirine kavuşacakmış gibi darahyor, yıl- dızlar, dar ve derin çok karanlık Rumlar fenerlerini sallıya sal. Belerliya tarafından mahkemeye verilen | tüccarların suçları Belediye tarafindan yapılan kon. tvollar meticesinde ihtikâr suçu he, bazı yağ tcarethaneleri sahiblerinin mili korunma mahkemesine" veril diğimi yazmıştık. Mahkemeye verilen bu firmaların bir wet teşkil etmek üzere yazma! ğ? faydah bulduk. Milk korunma mahkemesine sevkedilen Sezai Ö- mer ve şüreleksi 10/8/9342 tarihin den 23/9/9432 tarihine kadar Ay- valıktan gönderilen yağlarla kilosu 116 . 120 kuruşa kadar mal olduğu halde, ortada muhik hiçbir sebeb olmadan ayni yağları 140 kuruştan başlıyarak 190 kuruşa kadar sat - mak suretile toptancılar için kabul edilen kâr baddini tecavüz ettiğin - İden mahkemeye verilmiştir. Yağ iskelesinde Yusuf Güler ti- carethanesi, evvelce gönderilen yağ- İlam azami 123 kuruşa kada: sat « makta İlcen mersin kaldırıldığı 10/ 8/942 tarihinden sonra gönderilen! İve evvelki istiksalâtm ayni olan İmalları ortada hiçbir muhik sebeb İyolen 185 kumuşa çıkardığından | mahkemeye verilmiştir. Hem istihsal, hem de zeylinyağ Genretik İştigal eden bu mü istibenlih, sabit fiatın kaldırıldığı! tarihe kadar en yukari 101 kuruşa mal edilmiş göstermekte ve narin üzerinden satış yapmakta İken ayni senenin mahsulü ve meliygileri de. i İ satışları da 190 kuruştar yaptığı İ- çin suçlu görülmüştür. İdandan sonra Hukuk Fakültesin-| den Kümm Ozmner Atatiirkün gençliğe hitabesini ve Tıb Fakül. tesinden Avni Kefeli de millete! ibeyansamesini okumuslardır. İ Müteakiben başta rektör Ce -|” mil Bilsel olduğu halde bütün profesör ve talebeler Saraybur- İzuna giderek Atatürk abidesine muhteşem bir çelenk koymuşlar.) dır. Diğer okullarda Yüksek Mühendis, Yüksek Ti- İcaret mekteblerile Gözel San'at- ihti. eş yapılarak Ebedi Şefim | Z Jeril de kara gövdeli bir ağaç kara ran meyhane kapısında durdu. Çekili demir kapı kanadları ara- sında İnce bir şavk çizisi sarart-! ar ağır aralanıyordu. Bir çift göz parladı: — Kimi istersiz? Hamza Bey alay etli: — Cenabı şerifimizi İster idük. Aralıktan soran herifia bal mumu gibi bir yüzü, tilki gözle leri vardı. Başım birdenbire içe riye çekti: — Ya, siz kimsiz? bir uçurum «harkıs nda benek gibi görünüyorlardı. Kiliseyi geçince, kaldırımlar. dan şarab, sirke ve anason ko- sultanım, Kenisâyı (1) geçüp is. (1) Kile, | kumu yayıldı. , İskeleye imen #ira meyhaneler Sipahi beyi cevab vermedi, kapıya dayanıp zorlayınca içe riye daldir — İmdi kim olduğumuzu an. adın m? Herif. kenara cekilin v rine benziyen kesitin bakışlı göze| * Sabahtan Sabaha: Olacakları sezmek için Olanlara dikkat gerek —u Burhan Cahid N orveç Alman kıt'alari tara- fından işgal edilirken Fran- sada kiyamet kopmuşin Bitaraf bir memlekete yapılan bu tecavüz mo çirkin bir hareketli, Protestolar yağmur gibi yağdı. Hati İşgale karşı durmak için Naryik'e Fransiz askerleri bile çıkarıldı, Fransa teslim olduktan sonra Ja. ponya harekete geçti ve İlk iş ola. rak eli ayağı bağlanmış Fransanın Uzakşarktaki miztemlekesine el at- tı, Fransa buna hem (mukavemet etmedi, ve Japonlar bu sayede Sin- gapur ve Heng Kong müstahkem Boktalarina yaklaştılar, İngiltere Orta ve Uzakşarktaki üslerini korumak için Süveyş yo- undan mahrem kalınca cenub Afri- kasi yolundan beslenmiye başladı. Japonlar bu yolu bkamak için Af. rika şarkındaki büyük Fransiz müs- temlekesi olan Madagaskar adasini ele geçirmeğe hazırlanıyorlardı. Ba yolda Japon heyeti İle Vişi Fran- Japonlardan evvel davranıp adaya asker çıkardılar, Fakat Fransızlar onlara karşı Okoydular. İngilirler tank, tayyare kullanarak adayı zor. la işgale mecbur oldular. Şimdi Ame rikan kuvvetleri Şimal Afrika Fran, siz toprakimrim İşgele başladılar. Fransa yine silâh kullandı, Daha ev- vel Suüyede ayni hâdiseler g© lip geçiasiti, Vişir hükümeti Almanya ile im- zaladığı mütarekename © şartlarına uymağa mesburder. İşgal edilmiş Fransada ve Belçikada kırk Alman tümeni bulundukça resmi Fransa- kalım davası içinde hiçbir tarafız ine praoga vuramaz, Bugüne ka dar geçen hâdiseler nasıl tabii gü rülmüşse bundan sonra olacakhe da tabii görülmek icab eder, Kr vetiz desleklenmiyen hakları lafa yerine getirmiye imkân yoktur. Harb en kizgin, en çetin devrine girmiştir. Mili Şef Yavuz İsmet İnö- ni öç gündenberi, dünyayi yeni bir heyecana düşüren hüdiseleri çok ev velden sezmciş olduğumu büyük ta. rihi waklen ile ispat etti Bitaraf Tür. kiyenin bütün varlığı ile sağlam, mehkem ve tetikte duracağı zama in gelip çattığını söyledi, Hödise- leri dikkat ve temkin (le seyrede lim. Muharibler için kuvvetten gay i sakinacak ve (sayılacak İstina€ kaynağı | kalmamıstır. o Sağnaklar sağlı, sollu, şaşırtıcı bir yayım al miştir. Her düşünce ber nazariye bizi aldatabilir. “Bini gafil avlamıyacak ve aslö İ ldatmıyacak tek tedbir şudur TEŞEKKÜR Mili Korunma kamınuna mühale - #elen dolayı cünmheriyei adiiyesi tara. Hından aleyhimde bakibut yapıldığı gün » | erdir dasttarının göslerliği yakın alâ, kaya ve üdületir teceiii etmestle berasi eitikten sonra seybnçterini gerek (oyasi ve gerek bizmi yâzihanmize kalar ge « terek Izhar cdr arkadaşlarıma, desi. rma sonsuz minnet ve şükranlarımı çi benle vasıtaniir areederim. Abdulah Yasiz eği üzerine bağlıyarak başi” mı eğdi: * —ı Genç adam ilerledi. Meyhane dar bir dehlize benziyordu: Ta vandan sarkan büyük fanusun kızarık ışığı tap döşemelere v8 dar peykelere vurmuştu. Tezgâh yakınında al cepkenli iki yenige” vi vardı. Biri kara kulaklı yata” ğanmı silâhliğından o çıkarımıf kucağıma yatırıp uzatmıştı. Öle“ kinin palas tahta peykc üzerin de duruyordu. O Önlerindeki ka rınlı şarap testisi babaç (şeydi Akları kızaran gözlerini çeviri davranmak istediler. Hamza B9* — Ey, vel, laah. lerindeki iri kupaları kal telerarladılar) Eyvaliasah..- —1. CAzkası ver)