Değe 4/2 Sayfa iVWilemleket haberleri İzmirde | Kuduz bir köpek 11 kişiyi iwr -| Köy ebe mektebi çalışmalarına Konyada dıktan sonra zabıta memuwri tarafından öldürüldü devam ediyor, müracaatlar her artıyor İsmir (Hususi) — Balçovadan| OKonya (Hususi) — Doğum evi- gekdiği anlaşılan kurd azması bir| ne bağlı olan köy ebe mektebi mem ları köpek evvelki akşam üzeri Bahri -| muniyet verici bir şekilde çalışma- baba parkı önünde kudurmuş ve|larma devami ediyor, ağımdan salyalar aktığı belde A-| Mekteb doğum evinin yüz elli raplırını caddesine sapmıştır. Kö-| metre battsmdadır. 1941-1942 der pek, yokla rastindığı Said oğlu Ke-| vesi sonuna kadar har yıl olduğu gi. nan Güreri ve Sadullah 'oğlu Kadirlbi 30 talebe kabul ediliyordu. Savayı ıırdıldan sonra Çiviciha -|1942.1943 yılı olutına devresinde mama ve oradanda Başturağı| mevcuda on talebe katılma kararı doğru e bus) verikmiştir. yalarda isirmiştir.| Bu kirk talebe de Konya merke- Köpek koşarken berkes telâşa dür zile kazaları, Adana İçel, Antalya, müştür. Kuduz köpek, zabıta me.| Burdur ve İsparta vilâyetlerinden murlari tarafından derhal ö ve bati Anaşelu vilâyetlerinden İs. müştür, teniliyor, Önümüzdeki okutma dev. İsirilan Saki Kenan, Hasan Palaz resi okurları sayisi belli olduğu hal. ile Kadir, derhal hastaneye sevke-'de bugün müracant edenlerin sayısı dilmişlerdir. (80 i geşmiştir. Pek tabii olarak z aris seçim yapılacaktır. ! mezun olmuş- Bargamanın gözel bir | "üz ekin r Nahiyesi: Kozak | ayrılmışlardır. Mektebe Adanamz- la, batı “Anadolu vilâyetlerimizden Kozak (Humusi) — Bargama <| fi. e vetimizd köy nin çamlı dağları arasnda kul - sofaya gen muş Kosk nahiye merkezin. gk.) k'zlarımiz en önde bulunuyorlar, ör, Şimdi bir saatlik kisa bir ze) Bir yıl okutulduklarına göre her man zarfında nahiye merkezine gi- talebe için beş yüz lira masraf yap dilebi mektedir. o Nahiye Omüdürü maktadır, Giyecek, yiyecek ve sağ, Mehmedin ciddi. çalışması yüzün.) lik işlerine büyük bir itina gösteril den 28 kilometrelik şose her türlü mektedir. Binaenaleyh diğer | vilâ- vessitin geçeceği hale konmuştur.) yetlere nazaran nüfusu fazlatbulü- Yol üzerinde 8 büyük köprü nahiye| nan Konyamızin köylerine ebe ih. halkinin teberrüü ile, imece usulile| tiyacini karşılamak üzere ve ilk tah tamamlanmıştır. Her köyle telefon! sille mektebe kabul olunacak olan mubaberesi çini Köylü kahve.) yurdsöver köylü kızlarımızın bu yu. lerden ziyade tarkalarla meşguldur.| vaya hariç memleketlerden daha Mekteb inşaatına bız verilmiştir. İsivede koşmaları ve halki birçok Kozak bu yollarla Ayvaliğa da! ölümlere sebebiyet veren cahil ebe. bağlanmıştır. Nahiye merkezinde 4ilerim ellerinden kurtarmalarını can- bin metre kare kaldırım da yapıl -| dan dileriz. mmuşter, Çorluda hamiyetli bir tüccar Çorlu Va — Şeker bayra- Hususi) — Bayramın ö dolay kazamız manifatura çi kal Kğ per elini gecerarından Al Aybek bir kanı takımı ile Gençlik klib mülekeid , vkul talebesi ve bir kısmı da Çorlu leri arasında çok eğlenceli bir maç) mğhtacinine olmak üzere 350 met- yapılmış neticede 2.1 sayı ile Genç) relik giyim eşyası dağıtmak sureti. ik takımı İkazaramıştır, le 60 kişiyi sevindirmiştir. m — İzmitte bayramda yapılan maç SON POSTA .Mekteh programlarına alılâk ve , muaşeret dersleri konmalı ini? İ (Baş tarafı 1 inci sayfada) ki bir şeyler yapılabilir. Mesele sudur: Çocuklarımız, gençleri - miz terbiye ve ahlâk itibarile biz /ihtiyarları memnun (etmiyorlar. Biz çocuk iken o vaktin ihtiyar- da aynen bugünün ihtiyar - ları gibi şikâyet edip dururlardı. i Yani eski nesiller, yeni nesilleri beğenmezler, onlara itimad et- mezler ve biz bu dünyayı, bu | memleket bu yumurcaklara mm bırakıp gideceğiz? diye esefle - İ nirlerdi. Bu, bir âdet, bir an'ane, bir bed'addir. Eğer onlar fena ise İ mes'ul biz değil miyiz7.. Bugünkü çocuklarda görülen bazı kusurlar var. Birer birer sa- yalım; İhtiyarlara hürmetsizlik, hoca lara riayetsizlik, aralarında lâü- balilik, kızlara karşı nezaketsiz- lik, derslerde tenbellik, şıklığa, eğlenciye, tütüne, içkiye, kuma- ra, kadına karşı büyük bir alâ- ka Bu temayülleri hep görüyor ve biliyoruz. Yeni hiç bir şey sein İbişarlara” ve Bbdaliyi karşı hürmetsizlik ve riayetsizlik gün, her yerde tekrar, tekrar şa-; hidi olan çocuklardan va gençler den daha ne bekliyebiliriz. Ço - cuklarımız, gençlerimiz, bizim malımız, eserimiz, mümünemiz değil midir? Bir Fransız darbı meseline gö- ire: Böyle bir babanm öyle ço- cuğu olur. Muhtekir bir tüccarın oğlundan, plâjda açık mayo ile İ boy gösteren kadinın kızından ne beklenebilir?.. Lâyık (olmadığı bir yere iltimasla tayin edilen a- damın oğlu, adam olmak “için ça» lışmak gayretini nasıl gösterebi- lir?.. Rüşvetle zengin olanın kızı hiç okur mu? Hayatını kendi kazanan ka - dın, babasına, anasına, kocasına ehemmiyet verir mi?., Bu sual leri istediğimiz kadar uzatabili riz, fana ne çıkar bundan tün bunlar, içtimai bir hast mevcudiyetini bize isbat için kâ- fidir sanırım Tedaviye gelince: Keskin ilâç yerine lâpa tavsiye etmek her halde doğru olmaz. Mekteb progtamlarına terbiğe ve alhâlk dersi koymak bu nevi bir t geçim zorluğu, öbür taraftan iş- Birinciteşrin 19 “dür taraftan hayat pal Zig maçları (Baş taralı 3/1 de) ret ve sefahat devam ederken he | güvenen, ayağına hâkim oyuncu yapılabilir? Evde baba yorgun, ana yor - gun, kitab okuyacak, güzel san'si atlarla uğraşacak, çocuklara iyi misaller, nümüneler verecek kim se yok. Birçok yerlerde hoca talebe - den, *alebe hocadan memnun de- il. Artık kuru nasibati hiç kim- dinlemek istemiyor. Her yer de maalesef fena misaller var! Kolay hayat, kolay para, kolay kadın ve kolay muvaffakiyet.. Bu hal yalnız bizde değil, bü- tün dünyada bugün böyledir.! Hele Büyük Harb zamanlarında ve böyle harblerden sonraki ilk beş on senede hep böyle olur. Bunun islâhına imkân yoktur. Aile bozuktur, içtimai nizam bo- zuktur. Bütün cihan içtimaiyatı ve iktısadiyatı bozuktur. Harb yalnız hudud ve cephe- lerde silâhla olmaz. Harb bir mikrobdur, Siyasiyattan manda içtimalyata (o ve iktısadiyata da geçer Harb, ailelere, ferde ve hattâ çocuğa kadar tesir eder. Geçen birinci harbden sonra beş on sene, katiller, cinayetler, hırsızlıklar, ahlâk bozgunlukla- rı Avrupayı kemirdi durdu. An- cak 1925 den sonra Avrupada a- sayiş iade ve temin olunabildi. olmadığından belli başlı fırsatlar bile kaçırmışlardır. Elbette daha yüksek oyuncu- ları bir araya toplamış olan Fe- nerbahçe bu maçı kazanacaktı. Ufak tefek, bazan büyücek ka- çan fırsatlardan sonra Fenerbah çe 16 ncı dakikada penaltıdan ikinci, 26 ncı dakikada da üçün cü golleri yaparak maçı 3-0 ka- zandı, Ömer Besim Beykoz 2 — Taksim 0 , Müsavi bir çarpışma, yerine göre sert ve sıkı bir mücadele içinde geçen ilk devre 0-0 bera- bere bitti, İkinci devrede ayni şiddet ile devam eden oyundan iki fırsat yakalayan Beykoz iki gol yapa- rak maçı 2-0 kazandı. Beşiktaş 2 — Vefa 0 Haftanın üzerinde durulur bir oyunu olarak göze çarpan Beşik laş - Vefa maçı tahinin edildiği gibi cereyan etti, İki tarafın fazlaca ehemmiyet vermiş olduğu maç, baştan sona kadar bir mücadele halinden bir an ayrılmadı. Beşiktaş kadar, Vefa da hücum etti, icab ettiği zaman müdafaalarında da ayni kudret görüldü. Şu kadar ki o- yunun devamı müddetince hâki- miyet Beşiktaştan ayrılmadı. Be ver. Bu'malüm; fakat acaba ih-| usulüdür. Zaten programlı | tyarlar ile hocaların çocuklara ve gençlere karşı hiç mi bir ku- » Ma zari bir sürü derslerle lüzmun- dan fazla doludur. o Çocukların zi çalışmazlığı da bundan ileri ge- Evine sarhoş gelen baba, ka -|liyor. Mekteblerde ahlâk ve ter- rısını döven koca, talebesini hak-| biye dersi koymaktan ne çıkar.. kile çalıştırmayan, imtihanda il-| Mektebözn çıktıktan sonra, evle timas yapan veya garaz bağla-İrine, sinemalara ve p'âjlara git » İyan hoca yok mudur? Pek çek|miyecekler mi). İ Evlerinde ana ve babalarının! hallerini görecekler, sonra da si- nemalarda ve plâjlarda ahlâk bo zan, terbiye bozan, seniye bo - zan birçok seyler daha sezecek İdeğil mi? Bunu itiraf etmek lâ- zımdır. Sinemalarda nasıl öpüştükle- rini, plâjlarda e dolaştıklarını gördükleri kızlara, zan birçok e Pau karşı gençler nasıl na: )lerdir. Bütün bu fena misallere zik olabilsinler? karşı haftada bir iki saat terbiye İ Okudukları haydud roman -|ve ahlâk dersinin nazariyatın - ları neden ve nasıl çocukları uslu/ dan ne fayda umabiliriz? İve sakin yapsın? Bu hiç olur mu?| Hâsılı bu hastalığın (tedavisi Büyüklerin tramvaya, vapura,| şimdilik yok gibidir. Sinemaları İ trene nasıl binip indiklerini gö-lmı, plâjları mı yasak edeceğiz? İren, sokaklarda, eğlence yerle -| Kabil değil tabii... Buralara bi - rinde nasıl hareket ettiklerini bi-İrer sansür mü koyacağız? Zaten len, hele ihtikârla, ticaretle, rüş-| var... Aile içinde ana ve babanın vetle, iltimasla veya korkutarak) hususi hayatlarını mı düzene ko- nasıl para kazanıldığının her - yacağız? Bütün bunlar imkân « Bizim yurdumuz hamdolsun, | şiktastan Şükrü 30 uncu dakika» her bakımdan iyi bir mevkide -|da ilk devrenin yegâne sayısım dir. Büyük bir şikâyelimiz yok-| yaptı, İkinci devre ayni mücade tur. Çocuklarımız ve gençlerimiz!İle ve heyecan içinde başladı ve de bizi ümidsizliğe düşürecek bir| bir müddet öylece devam etti, durumda değillerdir. Çocukları-|34 üncü dakikada Vela kazan mızı, gençlerimizi izci teşkilâtı -| mış olduğu penaltıyı kaçırmasa nâ, kooperatifçiliğe hiç durma-/idi belki oyunun şekli değişebir dan sevketmeliyiz. Sonru da va-İlirdi, kitleri gelince hemen orduya ver-| o Böşiktaş bu taliinden de isti meliyiz. Hattâ yalnız erkekleri| fade etmesini bilerek son dakika değil. da kornerden Hüseynin yaptığı İşte, izcilik, kooperatifçilik vel ikinci gol ile maçı 20 askerlik.. Bu üç büyük mekteb İkinci köme maçları onları muhakkak yükseltir ve a-| Şeref sahasında Demirspor, dam eder. Fakat bir şartla: O da! Beylerbeyini 3-1, Galata Gençler müsavatla ve İstisnasız bir suret-de Rumelihisarı 4-0 yendiler, de o Kız, erkek hepbirden İzci, koo| mesi değil, müsabaka. « peratifçi ve asker olmalıdır. Bu) değil, liyakat, Kolay hayat değil, üç mektebden geçmiyene bu)zor hayat. Hak değil, vazife, memlekette iş ve ekmek veril -|şahsi menfaat değil, âmme hiz- memelidir. Ondan sonra da her|met ve menfaati. Çapkınlık değil, devlet işinde ve her mertebede) zevce ve evlâd, ferd değil, millet, muhakkak müsabaka aşlımalı -|para ve rahat değil, milli ideal.» dır, Yüksek mekteb şehadetna F, Öner İltimas