10 Ekim 1942 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

10 Ekim 1942 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

$#ON POSTA Hergün İstanbulda ekmek Satışının serbest Bırakılmasından önce Çok düşünmek Lâzımdır ! Yacağı düşünüldü. Düşünüldü, diyoruz, zira An- karadan gelen haberler gösteri- yor, ki mesele henüz etüd halin- dedir. Etüd halinde olduğu için de alâkadar şehrin fikri | sorul muştur. Hükümeti İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyük şehirlerde ek mek satışının serbest bırakılma- &inin mümkün olup olamıyaca* ğını incelemiye sevkeden esaslı sebeb hakkında esaslı fikrimiz! olmadığını itiraf edelim. Bu sebeb, tahmin ediyoruz ki geniş halk tabakalrının hayat şartlarını fiat artışına göre ayar lamak imkânını bulmuş oldukla rı“düşüncesinden, bu düşünce” nim bir neticesi olarak da hükü- meti fazla yükten kurtarmak isteğinden doğmuş olabilir. Bir defa bu eme kabul edilince şöyle bir muhakeme yürütmek kabil - dir: — «Madem ki kazanç oluğu" nun başmda yer alan tüccardan hayat basamağının ilk eşiği ile iktifa eden işçiye kadar herkes eline geçen paranın miktarını eskiye nisbetle üç dört defa ar tırmaya muvaffak olmuştur. Bu tâbakaya hükümetin zahmetle topladığı erzaktan hisse ayırmak fazladır. Eğer hükümet bu yük- ten sıyrılacak olursa; memur, mütekaid, dul ve yetim gibi kü- kümete bağlı oldukları için ka- gançlarını artıramamış olanlar hakkında daha büyük bir alâka * göstermenin maddi imkânları ekle edilebilir. Binaenaleyh İs - tanbul, İzmir, Ankara gibi bü- yük sehirlerde karne usulü yak nız hükümete bağlı sabit kazanç sahiblerine hasredilerek nüfusun mütebaki kısmı için ekmek satı" gı serbest bırakılmalıdır.» Eğer gazetlere aksdden haber lerde bir yanlışlık yoksa hükü- metin defterdarlıktan hükümet” ten rnaaş alarek yaşayan * sabit kazanç sahiblerinin sayısını sor- mus olması ekmek satışının ser best bırakılması mümkün olup olmıyacağı düşüncesinin bu şe kilde muhakemeden doğmuş © İacağına kuvvetli bir delil olarak kabul edilebilir. Fakat söze baş İarken de sövlediğimiz gibi mese İe henüz etüd halindedir. Etüd halinde olduğu için de İstanbul şehrinin mütaleası sorulmuştur. Gazeteler bu mütaleanın vakit geçirilmeden ve menfi olarak ve rildiğini söylüyorlar. Doktor Lütfi Kırdar İstanbula buhranın baslamsından önce gel imis, hem vali, hem de belediye reisi olduğu için buhranın nasıl doğarak nasıl bir seyir takib et- tiğini herkesten iyi görmüs, 9€- beblerini incelemiştir. Herhelde mütaleasını menfi olarak bildi- rirken dayandığı mucib sebeb- leri de ikm edici bir sarahatle anlatımı olacaktır: İstanbulda her gön 3 bin çu vol un sarfedildiğini, kame usu- Tünün kalkması halinde 8 bin çul (Devamı sayfa 4/2 de) Ekrem Uşaklığil mf | İ stanbulda ekmek satışının! serbest bırakılıp bırakılamı -| nin önüne dikilerek: — İş arıyorum, demiş. İ fına bakıp düşünmemektir, bu adamı olursun. Bu mülâkattan da ayak üstü Adapazarlı tacir yanlış tedavi yü- zündenmi öldü ? Adapazarında hastalanan ve te- davi neticesinde ağırlaştığı için İşehrimize getirilen ve burada |ölen tüccarın cilesi bu iddiada bulunuyor | | İstanbul Müddelumumiliği, dün vukubulan bir ihbar üzerine bir şüp. heli ölüm vak'asinin tahkikatina el koymuştur, İ İddiaya nazaran tahkik mevzuu olan hâdise şudur: Adapazarında Kuyudibi mahal - lesinde 3 numaralı evde oturan ve ayni kazada kereste ticaretile meş- gul olan Ömer adında bir z8t, bun. dan 3 gün evvel birdenbire bastalan mıştır, Adapazarında bir doktor ta. muayene edilen tüccara görülen Kizum üzerine bir enjek siyon yapılmış, fakat bu tedbir merin hastalığını büsbülün arttır - gmmiştar. Bu sebeble evvelki gün Ada- pazarından şehrimize tedavi edil -| mek üzere getirilen hasta, Şişli Sıh. bat Yurduma yatırılmışsa da 10 da- kika sonra ölmüştür. İ Kereste tüccarinin o beraberinde! Bu ihbar üzerine cesedi muayene; eden adliye doktoru, ölüm mahiye-| tinin hakiki sebebinin anlaşılması İ-| çin ölünün Morga kaldırılmasına Dün bazı yerlerde ekmek ve şeker bulunamadı Dün şehrin bazı semtlerinde, öğle ve akşam üzeri fırınlarda ekmek bulunamamıştır. Sun gün- lerde, bilhassa akşam O üzerleri fırınlarda ekmek bulunamamak- ta ve işinden dönen halk çok. müşkülât çekmektedir. Diğer taraftan şehrimizdeki şeker sı - kıntısı önlenememiştir. Dün he- men hemen hiç bir yerde şeker bulmak kabil olamamıştır. Ba - zılarınm ellerinde külliyetli (şe. bulunduğunu ve bunları pi yasaya ârzetmedikleri yolunda- ki şayinlar bu suretle teeyyüd et- mektedir. Zira, şeker şirketi, İs- ker RESİMLİ MAKALE; 23 yaşlarında bir genç kademeleri atlatarak, sahte kart kul- lanarak, bir gün Morganın çalışma odasına girmiş, yazıhanesi- Morgan karşısında durana bakmış. Şa cevabı vermiş: — Zeki ve becerikli oldağunu görüyorum. Teh kusurun etra. 0.) - ner sahibi ikada muazzam bir makinenin bir vidası haline gelir. kusuru da tamemla, istikbalin Oo kesten önce cevab vererek işi Delille:; lokantaların müstakbel O milyo. İngiliz maarif binaları! fotoğraf sergisi dün vali tarafından açıldı Yozgad, ortaokulu talebelerinin resim ve elişleri Vali sergiyi açarken İngiliz kültür heyetinin Ankara -| vat hazır bulunmuşlardı. dan sonra şehrimizde tertib ettiği| O Eminönü oİngiliz maarif binaları fotoğraf) tertibi sergisi» dün saat 17 de Eminönü'Yavuz inde güzide bir davetli küt.| yi açan inin huzurile açmiştır. : Serginin açılışında Vali ve Be-| w— İnsanlık (cevherinin özünü lediye Reis) Dr, Lütfi Kırdar, Örfi) teşkil eden bilgi, fikir tarihinin baş- İdare Komutanı korgeneral (o Sabit| langıcındanberi ruhları asil bir İşti. Noyon, Üniversite Rektörü profe | yakla tutuşturarak, bütün beşri cep- sör Cemil Bikel, şehrimizdeki meb.| heleri kendine çeken kutsal bir a wlar, İngiliz konsolosu, san'at ove| maçtır. Bilgi veren i kültür âlemimize mensub birçok ze. (Devamı sayfa 4/2 de) : İSTER İNAN, İSTER İNANMA! (Ulus) refikirimizin — fıkra | tab kalsın da parasını gönde - muharrirlerinden biri yazıyor: | rip aldırtayım, olmaz mı? Ankarada oturan bir Çinli | (o Kitabcı: > zattan şu hikâyeyi dinledim: — Ne çıkar efendim? de . Ba zatın Çinde kitabcılık | Miş Kitabı alınız, başka bir Zen bir dostu varmış. Bun- le geçerken parası. lan yıllarca daha Çin - Lpg : Sap harbi pl gl he Ed R si illetini — e , demiş, size bu eb Şek Çin milletinin | şaş için bir asenete vere - yim, Ve hemen orada, bir kâğıda bu kitabı aldığın, bedelini borçlandığını yazıp altına da imzasını atmış: Çan-Kay-Şek... Kitabcı sonradan | parasını almış amma, bügün Çini idare eden zatın vaktile imzaladığı kâğıdı kendisinden geri istiyen olmadığı için, şimdi bumu çok kıymetli bir hatira olarak sak. yormuş. len, mağazasına yaşlıca bir adam girmiş, — Bana demiş, Atatürkün hayatı hakkında bir kitab ve- rir misiniz? Kitabcı istediği kitabı müş teriye uzatmış. Yaşlıca zat ceplerini araş- tırmış, cüzdanını bir türlü bu. lamamış: — Affedersiniz, demiş, cüz- danımı yanıma almamışım. Ki- İSTER İNAN, İSTER İNANMA! Dünya; dünyayı incelemeyi bilenindir doğmuş.. SEL &rayan, uğraşa uğraşa aradığı işi bulur, fahat bulduğu da- Büyük iwekâ, büyük kabiliyet ve başarı işi arayanda değil, yaşadığı çevreyi inceleyerek, ihtiyacı görerek, o ihtiyaca her- — Dünya; dünyayı icelemeyi bilenindir, demiştir. Şehir Haberleri Köylü parasını neye Verebilir? N..... Burhan Cahid —# ivayete göre zahiresini yüksek fistla satan çiftçi bu yıl âdeta zengin olmuş. Öyle köylüler varmış ki yirmi bin, © tuz bin liraya para demiyorlar” mış. Dünkü gazetemizin İster İnan İster sütunundaki İlfikrada Anadoludan evlâdlık a (| İzayan şehirliye köylünün verdi- ği cevab da bu vaziyetin ince bir İİİ İzka sayılabilir. Köylü artık köylü sigarasmı bile bırakmış, * İlpahalı sigara içiyormuş. Bazı İVİ İyerlerde koltukları para dolu köylülerin harıl harıl içki aradık ları söyleniyor. Alpulluda şeker fabrikası ku” rulup civer halkı yüksek yevmi- ye ile çalıştıkları sıralarda da böyle olmuştu. Orada derhal bir kaç meyhane açılmış, saz takım ları gelmiş, gece âlemleri başla” mıştı. Giresunda fındık mahsulünün toplandığı zamanlar barlar dolup taşarmış. Oralara gitmiye ne lü- zum Var. İstanbulun eğlence yerlerinde en çok görülen çehre” ler yapağını, afyonunu, zahire” sini burada satıp şöyle bir âlem İyapalım diye Beyoğluna geçen lerdir. Bunlar arasnda binlerce liralık mal sattığı halde memle- ketine dönerken hemşehrilerin- den borç alanlar da vardır. İs- tanbul ne altin babası mirasye- diler görmüş ve hepsini tertemiz edip aç, çiplak bırakmıştır. Eğ lenceye para mı dayanir, Bu fa- dalarım tarihini yazacak değiliz. Fakat bugün hakikat olan köy- ünün biraz para yüzü görmüş olmasıdır. İktısadın ana kaidele- rinden biri de şudur: Sây ve « melde en az verimli olan toprak isleridir. Ticaret ve endüstriye nazaran zirost fakir bir ii ve kazanç sahası sayılır. Fak: böyle buhranlı zamanlarda gıda maddelerinin kıymetlenmesi çift çinin de yüzünü güldürür. Gü- zel, Faki simdi köylünün fakir kalmam gibi zengin olması da bir mesele mi olacak!? Bir arkadaşımız Anadolu el - . de yaptığı gezintide pazarlara Bir tavzih mal senii satan köylünün dö- 6 Birincileşrin tarihli sayımizda,İnüşte sarrafa uğrayarak ziynet , Meletubları sütunenda bir) alnı aldığımı görmüş, Bu da bir kmde alaşağı eb fikirdir. Fakat bu altınların dak elisi “İma ayarları bozuk, ve hattâ yal ikale Marlen dızdan ibaret seyler olduğunu eskidikçe değiştirilerek (o basit icad edendedir. Okuyucu mektubları Yardımcı öğretmen- lerin haklı dilekleri Yardımcı öğretmenler im . zasile dün şu mektubu aldık: «Üniversite mezunu oldu » ğumuz halde 1939 yılından » beri yardımcı öğretmeniz. Hayat pahalılığı zammı da dahil almak üzere ayda 59 lira gibi az bir üçretle çalış maktayız. Orta okul mezun. ları bile bizden daha fazla maaş aldıkları bu sıralarda birçok mali sıkınlılarla mü. cadeleden son derece muzta- ribiz. Bu hazin durumumuz karşısında Veköletimizin tak- dir ve himayesine | şiddetle muhtacız. Bu hurrusta Maarif Vekâletinin nazarı dikkati çekmek üzere güzetenizin delâletini saygılarımızla dile- İye ve hattâ ziynet altınına ya" tırması hem kendisi hem mem- leketi için zarardır. Eğer baba" ca veya dostça bir fikir edinmek isterlerse onlara şu tavsivede bu t aynen edem lunacağım. Paralarını devlet €s- TİRE hamına yatırsınlar. Bugünün en Tiltiğe 10 kuruş Zam İçim ve emniyetli işi budur. Ticaret Vekâletinden birlikler ge-| Yüzde yedi faizi pesin olan bu esham ellerinde bulundukça le“ ride büyük arazi satın almalari işlerini makinelestirmeleri, hattâ muhitlerinde birer zirat endüstrl kurmaları imkânı vardır. Hazır para biter ve elde durmaz. Dediğim gibi yaparlaran dün ya tabii haline gelinceye kadar alacakları faiz bile onlan eski köy sğaları kadar refah içinde geçindirebilir. Busan Cahid Osmanlı Bankasında Şeker Bayramı münamabelile, Osman, h Bankasmın Geiaia mertesi e Yeni emi ve Beyoğlu şubeleri 12, 13 ve 1 İlteşrin 1942 çünleri kapak bulunacak, tr. cara bırakılacaktır. ——— Münakalât Vekilinin tetkikleri İ Birkaç gündenberi şehrimiz - de bulunan Münakalât Vekili A- İmiral Fahri Engin dün akşama kadar mıntaka İlman reisliğinde meşgul olmuştur. İktısad müdürlüğü taşındı | Belediye iktsad o müdürlüğü, dün belediye fen heyetinin bu - lunduğu binaya taşınmıştır. İk - tısad müdürlüğünün yeni binada bu sabahtan itibaren £ faaliyete geçebilmesi için taşınma işi dün geç vakte kadar sürmüştür. şel apa Belediye imar müdür muavini Ada vapurunda velat etti Belediye İmar müdür muavini İbrahim dün vazifesi başına gelir - ken Ada vapurunda kalb sektesin. Leman Atalay Şefik Simay

Bu sayıdan diğer sayfalar: