SON POSTA «Son Postaw nın edebi romanı; Erkeği kadı n Yaratır Neş'esiz, münkesir, çıktı sine-jhatırlamak, artık hayatını dolsjlemin ortasında, bir ayağını bi- madan., Mirat olayi. Yaap yale | rini, Ger ayağını Bbürüem akar Semahat, görülmekten korktu: asabı bozuluyor, sinirli oluyordu. 'rak yaşamak hiçbir şey duyma- İğu için en yakın bir tramvay du-| Tekrar kendini san'ata vermek,dan yaşamaktı. izteab çekiyor, rağına yürümüştü. sıkılı. | yeni ilhamlar, bularak, eserler merhamet duyuyor, yordu. vücuda getiri istiyordu. Lâ-|nı doyuruyor, sevindiği oluyor, Köye dönmek istemiyor, nejkin, bu fikir hiç te cazib gelmi-| fakat bunların biç biri ruhunda i PATRONA — Yok sultanım, çıkamazlar.; o İbrahim ağa: «Kim öyle ises| — Mecburiyeti mi vardır? o İdeyüp soracaktı, fakat Kırım — Bir misafiri gelecektir, anı! Hanımın kethüdası meydan bı ihmal edemezler! rakmadan ayrıldı. İbrahim ağa bütün bütün pi-! (İbrahim ağa da yavaş yavaş relenip kuşkulandı: vezir sarayına doğru ilerledi. — Vüzeradan mıdır? İ$imdi sadrazama ne söyliye- Hasan Giray sırıttı: cekti. A İbrahim ağa kızardı: — «İki elleri kanda olsa vakit fevt etmedin. buyursunlar ode- diler idi, Kırım Hanı bir şey söyleme den başını salladı. Bu: — «Şimdi geliyorum» manasına geliyordu. Fakat İbrahim ağa kapıdan çı- Canı ibtirasları- karken ardından titrek bir sesle seslendi: — Baka ağa, İbrahim ağa durup döndü: — Buyurun sultanım. | Han az düşündükien sonra ta-| ne tane, titrek ve boğuk bir sesle| söyle, — Sahibi dev efendimizin mübarek ellerini iz. Hemen! icabet eyliyecek idük. Fakat ez! teehhür icab eylediğini söylen. Elbet Cuma namazından o evvel ziyaretlerine ikdam eylerüz. İbrahim ağa şaşaladı: — Cumadan evvel mi buyur- dunuz? — Beli ağa. Cumadan evvel. —ı Kırım Hanının| konağından çok işgilli bir du- rumda ayrıldı. Han neden he- men gelmiyordu? Neden sadra. zamla görüşmeği Cuma nama zından evveline atıyordu? Cuma namazına daha birkaç saat var- dı. Acaba, bir tilkiden çok daha sayyar» olan bu adam «Etmey- danı» tarafından bir seyler mi sezmişti) Kapıcılar ketbüdası tayina dalgın dalgın © dönerken, m Hanımın kethü Hasan y Balaya rastladı. Hâsan Gi ray sarayın Soğukçeşm: kapı. sından çıkmış, yokuş yukarı A İbrahim ağa ası yasofyays doğru çıkmağa çalışı! yordu. İbrahim ağa durd — Sarayı hümayundan im teş- rif eylersiz karındaşım? Hasan Giray tereddüd etti: — Yok, bir kapucu heraşehri. — Ülemadan sahibi nüfuz bin i hocadır. — Müftü efendi hazretleri mi? Hasan Giray gene gülümsedi; — Ana yakın! Keşdesne ayni ieramiyeler ) mel 1006 Hr 1 : İ “ ! miz var idi, anı ziyaret eylemiş idük. — Han hazretleri bu ( sabah bir tarafa çıkmayacaklar mıdır? Mehmed Paşayı odasında ta İbırsızlıkla beklerken buldu. Sad.| İ razam kapıcılar © kethüdasının yalnız geldiğini görünce gözleri-| ni değirmileştirerek çıkıştı: yapaçağını da bilmiyordu. Günler, bu bomboş, tesellisiz İ geçiyordu. Hayat ne kadar manasızlaş- muşta. Yatiyor, kalkıyor, yiyor, gene yor, ruhunda eski enerjiyi bula-|ki kurak çölde serin bir rüzgâr miyordu. İnsanları yeni kalıblara sok: ya büyük saadetler yahud derin iztırablardır. İki asında, ne saadete yakın, ne ırtıraba yakın İestirmiyordu. Bir şey istiyen, bir tey arzulayan, fakat bunun ne olduğunu bilmiyen insanlara has hisler. İçinde namütenahi bir boşluk (Arkası var) — tekrar, yatmak, Oo kalkmak, J yemek, eli bir o yaşa. yış. insanlarınkin «| den pek eld de; La-| Jkin yaşamağa karşı bağlılığı gün İgünden uzalıyor, kendini gittik- çe yalnız, heyecansız buluyordu. Hele bugün.. Semahate buğün arzularını kabul ettirebilseydi belki haya- tıma biraz hareket gelecekti. Se- mahati ister hakh, ister haksiz bulsun, bu imkânı elde edeme- mişti. Saadet, yalnız ihtirasları na hitab ediyor, onu kollarının arasından bıraktığı an unutuyor- du. Füsun, zaman zaman merha- metini tahrik etmekten ileri bir mana ifade etmiyor, Gi "ün alâ kasını ise garib bir sekilde kar- şıhyordu; mütereddid ve endi- şeli,. Üzerinde, belki Semahate çok benzediği ve kendisine karşı a şırı derecede bir sempati göster.| İdiği için biraz duruyordu. Bu ca-| İzib genç kızın, tesiri devamlı ve| kuvvetli değildi. Elleri paltosünün cebinde, yağ mura rağmen, Tünele doğru yü- rüyordu. Dalgın ve üzgündü.| w— Ben ne olacağun! diye dü-| şünüyordu. Çalışmayordu. İsten-| bula geldiğindenberi bir eser bi-| ie çıkaramamıştı, Babasından! kalan paranın gölgesinde, böyle| İtufeyli yaşamak, günleri boş ge-| İçirmek, bazı gün Saadetin kolla- İrini arasına koşmak, bazi günü- nü Gönül'ün yanında geçirmek, İarasıra Samahatle eski günleri İhisler insanlarda ruh deprenme-| bir eziklik vardı ki, bu ons ha leri “yapamaz. Semahati görebil-| yatı renksiz ve,tadaız gösteriyor İdiği için eskisi kadar muztarib|du. Yıllar harcanmış, saçları be. değildi. Semahate tamamen ma-| yazlanmıştı. Bunlar, yaşlanma: Hik olamadığı için mew'ud sayıl-Inın tevlid ettiği araz mıydı? Bu mazdı. İkisi arasmda mütevek.Jna, «hayır!u diyebiliyor. aç bir kil, duyguları | isimlendirmeden| midenin, iki lokma için çırpm yaşamak ne zevksiz şeydir. Haslması gibi, ruhunun bir seylere yata küsmekte, kendi! hasret çektiğini anlıyor. Bu ta. kabuğuna çekilmesinde de başka | hassür neyedir? Şelivete mi, kar. bir zevk vardır. Kendi âleminin | çılığı var, hayır, aşka mu) Sevi yerek, her seye kulak-| yor.. Maceraya mı? Kaçıyor. özleri bağlı yaşmma-| Belki bunların hepsine ve belki mın da bir ifade kudreti mevcud-|başka türlülerine.. dur. Şimdi, kendi/ülemile, dış â- (Arkası var) istanbu! Ticaret ve Sanayi Odasından: Bilumum fabrikatörler ve sanayi müessese sahipleri ile her nevi büyük ve küçük imalâtla iştigal edenlerin nazarı dikkatine: Oüumezi kayıdı ve kavala fabrikalörler keza her nevi âmalâlla İşbizal eden atölye sahibleri ilân tarihinden ii geç bir ay sarlumda odamız sanayi şubesi müdürlüğüne yi. tevsi edilmekte olan sanayi siciline ald bedeiz m'bu beyansamelerden ala. Fak ikmal ile sanayi çubesi müdürlüğüne İmza mukabilinde iade etmeleri e. hemmiyelle rica olunur. Müddeli sarlında veyı mürücaai etmekten istnküf edenler Ticaret ve Sana, yi Odaları kanununun maddel mahsusuna tevfikan teesiye edileceklerdir. NOT: a Odaya karıdlılar sicil vesikalarını, koyulur İse ünvan terkerelerini bini müraçaatlarında birlürt- s“ürmeleri Mtımdır, «10102» İnsanın ve sanayi Tessa