SON POSTA Eylük 29 Alman Hariciye Nazırının nutkunda nasebetile Almanya Hariciye Na zın Fon Ribbentrep tarafından söylenen nutuk birçok moktalar- dan dikkati çekse gerektir. Üçlü pakt, Almanya Hariciye Nazırının gayet açık olarak kay- dettiği gibi, onu aktedenlerin dü şünce ve arzularında münhası - , Tam Amerikayı cihan harbi kar- Şısında hareketsiz tutmıya ma - tuf bir silâktı. Böyle olduğu halde Japonya » nın Amerikaya saldırması üzeri- ne bu silâh kendisini yapanlar dan biri tarafından kullanılma -| dan körletilmiş oldu. Jeponya hiç şüphe yok, ki kendisini böyle bir harekete sevk eden mülâhazaları anlatmakta zorluk çekmiyecek, Amerikanm | üçlü paktına rağmen İngiltereye yardımdan geri kalmadığını, u- zak şark müzakerelerinde de sert devam etmekten çe- birer sebeb olarak ileri sürmekte fazla düşünmiye Jüzem görmivecektir, ancak hâ- diseler bu tarzda cereyan etmiş olsa bile üçlü paktın Amerikayı hareketsiz tutmak hedefine va - Tamamış olması gösterir, ki üçlü pakta imza koymuş olan devlet. İer, takib edilen hedef gerçekten söylenilen hedef ise, Amerikayı tanımamıslar, o Amerikanın da! sinde zincirleme bir ibtikâr davası- Japonyayı hiç tanımamış ve an-|8 bakılmıştır. Dava Dievruu şu lamamış olabileceğini hesaba kat| ““£ mamışlardır. Fakat üçlü pakt Amerikayı hereketsiz tutmakta bir sulh si-| dında bir adama 2650 liraya sat- lâhi olarak işe yaramamış olsa | muştır. Ahmed Çil sonradan yaptığı £ bile bugün Amerikanın ve İngil.| tahkikat neticesinde bu motörün 5. e enkei Müâhi olarak bütün kıymetini mu- » bafsza etmektedir, Son zaman») miştir. Dün yapılan duruşmaları es- larda Japon denizaltılarının At-/ nasında Hayim: lântiğe geçmeleri hâdisesinde gö rüldüğü gibi gelecek günlerde dahi bir harb silâhı olarak büyük roller oynamakta devam edecek-| tir. Yalnız şu var ki, üçlü paktın âkidlerinden olan Japonya bu -| gün münhasıran Anglo-Sakson| alemine karşı uğraşırken bu pak tın âkidlerinden olan Almanya, ile İtalya hem Anglo-Sakson ale mi ile hem de Rusyaile herb halindedirler ve paktın ikinci yıldönümü münasebetile söyle - nen bütün nutuklarda Anglo - Sakson alemini hesabı sonradan görülecek ikinci bir hedef halin- de tutarak başhca ehemmiyeti Rusyaya vermişler ve: Be — uRusya harbinin komüniz | min kökü kazınıncaya kadar de-| vam edeceklerinin Almanya Ha- riciye Nazır Fon Ribbentrop gi-. bi en salâbiyetli bir dilden söyle- mişlerdir. Halbuki bu paktın or-! taklarından biri olan Japonya Rusya ile swİh halindedir ve Çin-| den gelen bütün tahminleri başa | çıkararak hiç değilse simdilik / komşusu ile sulh halinde kala - cak gibi görünmektedir. * © Japonlar arada sırada: —Sinirle heyecan garbkların bize karşı malik oldukları bir üs-; tönhiktür, Jeponda sinirle heye- can bulunmaz, demek itiyadın dadırlar. Almanya Hariciye Nazın nut kunu söylerken onu dinliyen Ja- sefirinin yüzüne nlar İheykel gibi görmüş olacaklardır. İkomşusundan soracak oluran Ja» Yaşamayı ve ölmeyi bilmek.. & Seneyre Roma imparatoru Neronun hocasıydı. Hocası olma- sına rağmen gene onun gazabına uğrayarak emrini aldı, hayatla iken şunu söylerdi: — Her ziruh için yaşamı iliği ha Ci İyi öldüğü »5 px ayı bildiği hayata veda eden için de İyi yaşayıp, iyi ölmeyi öğrenmek için bir insana bütün bir hayat lâzemdir. Dünyada Bilinen her bilgi üç, beş, on, on beş yıl içinde öğrenilebilir. Fakat dünyada çabuk öğretir mektebi ve damarlarını açmak Şehir ilaberleri 18 iralkbir deği! Garih bir boşanma davası men motörü 2650 i I smi Kılıbık kalınca, Kazak desinler diye liray â Satılmış! karısını dövmüş, şimdi ayrılmak Hüyerler Fakat satan, aldığı UCU MEKTUPLARI milesses0y6| | Dün hukuk mahkemelerinden bi- > «— Ben kılıbık miyim, kazak era in öy m rinde komik safhalar arzeden garib mıyım şlendi size gösteririm» diye | Bir mekteb müdürü- MN ee bir boşanina davasına bakilmiştir. | söylenmeye ve beni olanca kavw&İl pe yakışmıyacak Dün milli Boşanma talebinde bulunan 25 tile dövmeğe başladı, Ben de böy- yaşlarında kadar tabrmlu edilen gü-|le başkalarının sözile hareket eden zel bir kadın. sorgusu esnasında şun-| ve benim izzeti nefsimi düşünmeyen ları söylemiştir: adamla yaşamanın mânasiz oldu - «— 3 senedir evliyim, şimdiye) gunu düşünerek boşanmaya karar dar kocamla aramızda bir verdim. #rya meydan verecek Terecede hiç-| o Müteakiben söz alan kocasi da: şbir münakaşa olimamiştir. Geçen) (»— Hâdise karımın anlattığı gi ön evimizin bahçesinde oturuyor. | bidir. Ben karımdan ayrılmak iste 44, ben şaka olun diye kocama miyorum, ona o zaman da benim bir tokat attım. Benim bu halimi| gibi kazak bir adamın adı kılıbık! komşularımızdan bir kadin gör -| diye kalacak, onu düşünüyorum» de miş ve önüne gelene söylemeğe baş mişiim. Yemiş: «Falân bey karısından dayak avını düsünen mahkeke he - am Ne kılıbık beymiş olu diye. yeti taraflara | sene anlaşma müd- za ” günden sonra da kocamin adini deti vermiş. şayed bu müddet zar-| e Men 2450 ik (kılebık) diye herleesin ağzımdan i-| fında anlaşmazlarsa © zaman ayrıl, da azan, timi alim al | Nimeye başladık. Ba vaziyete sinir. ma kararının verilebileceğini bödir ia vela i İlenen kocam bir akşanı eve gelin - miştir. * Müteakiben dinlenen $. K. F, mü SA a Re dürü det Sokak ortasında İKapatılan gazinosun- var Ten a ie iken selda gene randövucılık| . eski metresini mak ve kasaya vermek vazifesidir.) yaparken yakalandı EA Zabıta dün, Beşiktaşta randevu - İiraya sattım, Sülük suçundan müteaddid sabika - hareket İsim ve adresi bizde mak- faz bir okuyucumuz bildiri - yor: «Yeğenim, Cağaloğlu ciya- rındaki orta mekteblerden bi. rine devam ediyor. Bir ders- ten ikmali vardı. Bilmiyo - rum, talebelik hayalında ik - male kalmak gayri tabü bir hâdise midir? Ve üç ay tati- lini feda ederek | çalışmak, mekteb idaresi nazarında be- raeti mücib olmaz mı? Yeğe. nimin velisi bulunan hesmşi - rem, imtihanın ertesi günü gocuğun karnesine terfi etti- ğini yazdırmak üzere mek - Kurd Hayim adında bir Alman! S.K. E, müeseesesinden aldiğı bir ç“ in aray Ga K. F. mücssesesinden 1318 liraya alındığını öğrenmiş ve bu fâhiş kâr karşısında mahkemeye müracaat et- hata olduğunu söylemiş, bu - «— Ben 13üi ai > İari bulunan cür'etkör bir ahlâk) adam metresini biçaklamıştar, nu da kâfi bulmıyarak kar - açkı sürer enler. ceren ağ” yalılar şi de Baysungur sokağında 34 muma-İl neyi imzalayıp yere fırlatmış. irem bazi cihetlerin tahkiki) o Hakkı adındaki bu adam bir) ralı evde oturan Müyesser, eveelkâll tr. O esnada orada bulunan için başka güne birakılmııştır. müddet evvel Beşiktaşta Gayrette.| gece gezmek üzere Pangaltıda Hav-'İ bir öğretmen bu! çok garib ———— pe mevkiindeki gazinosunu gizli fu-| bayf eean kğ ank vaziyet — karşısında, hemen y $ 'ekiri 1 haline getirdiğinden za) evvelce yaşadığı Osman 3-İ| karneyi yerden alarak hem - Br eniyi m Si bilez akalammış halkada. eki dinde birine tesadüf etmiştir. şireme uzatmış, müdürün ha- m m a ba me ni mmm | Sr yz me rında iitikâr yaplığı iddlesile taki börlcemişti. Fakat bütün bunlara) ecxi bombe, eşime ek |) Bir irfe malgemmemm e e bat yapılmış ve suç sabit görülerek rağmen Hakki gene rahat dürma -| tepi'gerek yoluna devam etmek ie- ğe iğ 25 Nra para cezasına ve dükkânın miş, gazinosu mühürlü olduğu bal -| yemiştir. Kadının bu ved cevabi e) bir hafta müddetle kapatılmasına'de mühürleri kaldırarak burasın!! karşısında fena balde sinirlenen Os-! an riza sx İ çocuğunun den böyle muamele mi yör - melidir? Nihayet, kim olursa olsun bir mekteb müdürü, ki talebesine dahi nümunei im- tisal olacaktır, bir vatandaşa böyle mi muamele etmeli - dir?» Son Posta: — Okuyucu - muzun şikâyetini aynen sü - za irdik. Alâka. dorlerın ehemmiyetle dikkat mazarlarına arzodiyoruz. karar verilmiştir. tekrar randevu yeri haline getirmiş- tr. Emniyet ahlâk zabıtası memurla” 1 tarafından dün burad. ilan a- Fakat o. acaba isinden me dü -| ni bir araştırma neticesinde gesi şündü? Bunu hiç bir zaman an-| noda müteaddid kadın ve erkekler| tarafından yakalanmıştır. liyamıyacağız, ve günün birinde ! bulunmuştur. az TE Sovyet Rusya kendi aleybinde| Cüretkir randevucu her Iki suç-| Be ediye seçimi hakk'nda tertib edilen bi; mümayişte dont! tan dolayı hakkında tanzim olunan, bir konferans ; bir devlet mümessilinin o hazır! evrakla Müddelumumiliğe teslim e- in vi ti bulunmuş olmasının sebeblerini | dilmiş, sorgusunu müteakıb tevkif) | in ie pm a şam saat 2130 da Beşiktaş kazası idare heyeti reisi Zühtü Çubukçuoğ- lu tarafından Beşiktaş Halkevi sa - lanunda «Belediye ve belediye se - çimin mevzulu bir konferans veri - Tecektir. iel plomatı tunçtı muhterem pon hükümeti ne gibi bir cevab) — giyi een a ei verecektir, bunu da hiçbirza- ivri hayvan sergisi iman öğrenemiyeceğiz. ve me e 7 mi Pe halde gördüğümüz hakikat uzak | sembe saat 15 te Silivri 4 şark muammasının bügün dahi) sende açılacaktır. bir muamma olarak kaldığıdır. Almenya Hariciye Nazırının söylediği nutuktan, üçlü paktın esasına etmesi bakımın- 'dan ilk olarak göze çarpan nokta budur, fakat bu nutuk bu nokta- İSTER İNAN, İSTER İNANMA! bir gün kira konturatlarında öğretmeni olmayan tek ilim yaşamayı ve ölmeyi | bilmek ilmidir. (edi İstanbu! köylerinin teslim ettiği buğdaylar Mümtahsilin hükür mete borçlandığı < İS” 25 buğdayların teslim müddeti! İlbarb ve sulh münasebetile bahis Komar" değildir. Zira nutuk göyle bir şart görürseniz şaş - : 4 ğ ; mayınız? Simi e K ad bie Aa a NR Ge Breslav panayiri an is yaya geldiği Alman izümeli Bres kendiliğinden hükümden dü - El koyma davaları (Baş tarafı 1 inci tayfada) maz. Yani kanun makabline şü mil olmaz. 2 — Tamimin mevzuu kazai meselelere tanllük odiyer. Adli- ye Vekilliği kazai işler için ta - ile mi? | 3 — Bu tamim mahkemelerin istiklâlile nasıl telif edilebilir? Kanun makabline “imaz. barla bu kaide prensiplerinden biridir. & Fakat sonradan yürürlüğe. giren bir kanun kendinden evvelki kanu - nun sürüm saydığı bir fili mübah kılar veya © cürmün cezasını hafifleştirirse kanun o makabline şâmil olmaz kaidesi gene tatbik ilebilir mi? Buna ceza hukuku menfi cevab vermektedir. Türk ceza kanunu da ikinci maddenin «işlendikten sonra yas pılan kanuna göre cürüm veya kabahat sayılmıyan bir fülden dolayı da kimse cezalandırıla - maz. Eğer böyle bir ceza hük. molunmuşsa icrası ve kanuni ne- tceleri kendiliğinden © kalkar, diye yazılı olan ikinci ve üçüncü fıkralarile ceza hukukunun ka - bul eylediği bu fikri yani lehde olan sonraki kanunun evvelki bö diselere de şâmil olacağım kar bul etmiş bulunmaktadır. Bu kaideye dayanan Vekilli « gin tamimi o sıralarda hükümet- çe alınan karardan faydalanabi. lecek bazı mahküm maznunla - rın bulunması ihtimalinden mülk hem olmuştur, Bu tamimin mevzuuna dahil olan fiiller marka ve el koyma- ya muhalefet suçları olup ihti » kârdan mahküm ve maznun bu- lunanlar kanunun şümulü dışın. da idi. Temyiz ceza daireleri u- mumi heyetin ekseriyetle verdiği karara nazaran işlenildiği za - manda mer'i olan karara göre mahküm ve maznun bulunanlara sonraki kararın şâmil olmuyacağı tesbit edilmiş ve bu hususta fikir ayrılığı da ortadan kalkmış bu hunmaktadır. Temyiz ceza daireleri umumi heyetin bu kararı cümburiyet müddelumumiliklerine tamim 6- dilmiştir. Malüm olduğu üzere Vekillik- çe yapılan tamimler mahkemele. rin kanaat ve içtihadlarını bağ - Tamaz. Bunlar mahkemeler için sadece bir içtihad kaynağıdırlar. Mabkeme içtihadları da böyle - dir. Hallettikleri davalar için ka- ziyei muhakeme sadece bir içti- had kaynağı olarak kalırlar. Bu- mun böyle olması da lâzım ve zaruridir. Çünkü içtihadlar ce. miyetin ilerlemelerine uyarak daima bir tebeddül ve tekâmüle doğru giderler. Bunu bergünkü liğinin en önde gelen vazifele - 2 SR Çünkü Adliye Vekili ndalet tevzi vazifesinin en iyi bir şekil vo Ri mes'uldür. Mahkemelerin istiklâli bahsi. ne gelince: Bunu da şu iki nok- tada toplamak doğru olur Mah- kemelere «bu davayı bu şekilde hallet» denemiyeceği gibi, mah- kemeden «bu davayı niçin böyle hallettin7» diye de bir sual soru- lamaz. Kazanm istiklâl işte bu iki noktada tecelli ederler. Mah- we hiç Anhilinde değildir. Kü Bir genç badem ağacından düşerek ölüü Bigadiç, (Hususi) — Nahiye- nin Kuyu mahallesinden Mehmed Kayhan bağındaki bademi silk- mekte iken çıktığı dal kırılaf&k düşmüş ve ölmüştür. i panayı, rı için memleketimizde bir mümes- siilik kurmuş ve bu vazifeye Al - mevzuu olabilecek ber noktaya ayr) ayrı temas etmiştir. Bunun içi ki muhtelif sahalarda gecek ve kiracı kiralık evi bo şaltmak zorunda kalacaktır.» İSTER İNAN, İSTER İNANMA! tıktan sonra diyor hi: «— Bu kafa düzeltilmezse