21 Eylül Sayfa 3/1 VI Çeviren: Sadi Irmak Sultan Mahmudun ordusu Mısır l TARIH | e ' Abdülhamide atılan kurşunlar TEN SAYFALAR—- j Yazan: Kadircan Kaflı Fena taraftan şöhretli Osmanlı bükümdarlarından biri de şüphesiz | Tüfekçiler hemen oradan uzaklaş) — Oradan İtılar, dosdoğru Tahir paşaya gitti . bekleyin! ayrılmayın, errizl saltan Abdülhamiddir, Bu padişahller; vaziyeti anlattılar, Diğer taraf- Demişti; ayni zamanda maksada kendisini muhafaza edecek olanla -'tan mabeynciler, haremağaları, uşalı' varmak için böyle kötü bir yol tat. rin pek çoğunu Arnavudlardan se.'lar her taraftan koştular; ordusuna karşı cephe alıyor 1g Malatya civarında Asbusu, 12 Temmuz 1839 B irecikteki karargâhımız- da Haziran ayını o kadar sakin geçirdik ki kırlangıçlar ça- dırımın üstünde yuva yapmaya başladılar ve canımız hayli sıkıl- dı. Fakat korkunç bir hâdise b monotonluğu kaldırdı. 29 May günü öğleyin cephane depomuz infilâk etti. Yüz bin kilo cepha- ne mahvoldu. Bu mühimmat için Murad kıyısında kubbeli bir han bulmuşlardı. Mütemadi ısrarla- rım üzerine avlunun içimdeki 60 kişilik betçi kafi i oradan uzaklaştırmak kabil © olmuştu. Çünkü bunlar orada yemek pişi- riyorlar ve sigara içiyorlardı. Bü- tün Türk cephaneliklerinde * ol li | Bu karargühta yine üç hufta geçirdik. Bu müddeti ben pek rahatuz geçirdim. Çünkü çoktan beri burada salgın halinde bulu- nan dizanteriye yakalandım ve çadırda yatmak mecburiyetinde kaldım. Bu esnada arzum ve tav- siyelerim hilâfına bazı şeyler ya- ıldı ki bunlar bizi somaları e- lim bir faciaya sevketti, | | Malüm © sebeblerden İşimdiye kadar yazdığım me Isrda sana vazifemin mal hakkında malümat İ Fakat şimdi yazacağım — ş6 İnamıyor, hastaneye gidiyor, dolayı| ölüyor veya yea b-| üçte ikisi işte bu vaziyette idi, | kiti gönderdi. Fakat Armavudlar bu i| Bundan başka bilgili zabit pek|nu hoş görmediler. Padişahin ken- vermedim. | 2 er |du ile hiçbir harb yapılamaz fik. |n basil ettiler, Aralarında dediko- kalanan her bir kaçak için 20 |9€1di; bunlara tüfekçi denilirdi. Ka-İdüşen padişahi kaldırdılar; hatta 100 kuruş verildiği halde kaçakçılık önlenemiyordu. Hattâ bazan ön hatlarda bulunan elli kişi atları ve silâhları ile birlikte kaçıyorlardı. Askere iyi aylık, i elbise, gıda veriliyor ve iyi muamele ediliyor, fakat hiç bir Kürd iki senden fazia daya- ya kaçıyor. o Ordunun azdı. Buna bakarak böyle or | maziye aiddirler ve bir em-İri hâsıl olur. ri vaki olmuşlardır. Babıâli, Anadoluda İkurmuştu. Bunların mecmüu 70 bin kişi i İrada hakiki kuvvetleri (Ben bu- » miktarını ya- Mısırlı İbrahim Paşanın ordu- üç ordu/su ancak Türk ordusuna haza,| birkaçını, hattâ hepsini öldürebi idi. ilere ran biraz daha iyi vaziyet Bu ordu geçen sene Dü karşı yaptığı harbde çok zayiat mandanları da eskiden kayikçılık İve kaldırımcılık etmiş olan Arna - vud müşle Tahir paşa idi Karadağ prensi Nikita | İstanbula geldiği zaman padişalı dedi ki: Milli kıyafetiniz çok hoşuma gir! ık ne diyor. Sizin iftihar ettiğiniz bu göz ve şadık Hirvatlardan ke mahsus bir bölük kurmak isterdim. Nikita memleketine dönünce yirmi 2 a dilerinden memnun olmadığı zannı İdu yaptılar; Hırvatlarn düşman gö- züle bakmıya başladılar. Onlardan ir. lerdiş fakst böyle bir hareket acaba İmeseleyi halledebilir miydi? İki tüfekçi bir gün saray bahçe duğu gibi bunda da bakımsızlık | zıyorum. Çünkü kâğıd üzerinde ve dikkatsizlik yine yer aldı. Öy-| ki rakamlar çok daha büyü Je ki ilk gürültüyü duyar duy-| Bu kıt'aların yarısından fa maz başımıza gelen felâketi der-|redif askerlerinden mürekkebdi. vermişti. Askerinin çoğu acemi sinde nöbet bekliyorlardı. Padişahı idi ve kuvveti daha azdı. Sonra. korkutmuya karar verdiler; kendi - ları İbrahim Paşa Suriyede bulu- |lerime yapılan hakaretin protestosu- ban bütün askerlerini harbe sür-|nu kurşunla ve ateşle yapacaklardı. hal anladım. Birkaç gün sonra iki kol halinde yürüyerek Bire- ciğin garbında üç saat mosafede- ki Nizibe geldik. Burada karar- gâh kurduk ve istihkâmlar te ettik. Hararet pek fazla idi ve gölgede 30-35 dereceyi geçiyor. du. Bizi bir dakika rahat İırak- mayan sinekler başlı başına bir felâketti, Buralarda ağaçlar sey- rektir. Fakat bulundukları yer- lerde çok yüzeldirler. Nizibdeki çadırım bir ormancığın içinde idi. Çadırımı iri ceviz ve erik a- ğnçlarr örtüyordu. Bülbüller dal larda şakıyorlardı. Küçük buka lemunlar ağaç gövdelerine tr- manıyorla, İYani askere henüz alınmış Avrupa usulü talimi şöyle böş görmüş askerlerle (o mesleki hakkında hiç ma İyan ve yalnız iltimasla seç zabitlerden terekküb ediyordu. O kadar büyük bir vazifemiz var dı ki buradaki ikametimiz esna- sında piyadenin yarısını gör bulunuyoruz. Bunların ye: dam bulmak yükü hemen kâ len Kürdistanın üzerine yüklen- mişti, Köylerin halkı dağlara ve n kaçmışlardı, yakalanabilenler, ki| değildi. çoğu çocuklar ve aakatlardır, u-| danberi hergün 23- zun halatlara bağlanarak sevke- dilmişti. Zabitlerinin dilinden 1. Fakat zararlı hay-| bile anlamayan bu askerler dai-| büyük paralar sarfedildiği - ” —malasi sürmeva mah Misir ordusunda il askerlerinin mil atları olma-| ordusundan an | kadar fazla i dü. Hattâ Adanada bulunan as- kerlerini de getirdi, Buna rağmen cak 10 bin kişi Eğer Babıâki bü- #uvvetli birleştirebilse idi İbrahim Paşa ordusunun iki misli kadar kuv. vet toplaya . İbrahim Paşa ordusunun manevra kabiliyeti ve topçusu Türk ordusundan üstün dü. Fakat bu ordudaki zihniyet Hafız Paşanınkinden daha Düşmanla | karşılaşalı 40 zabit ve aber ik ordusunda halde vardı, tün ini asker silâhlarile b öca ediyordu. Türk kıtlık ktarı Hafız Paşa| Biri diğerine sordu: — Tüfeğin dolu mu? — Evet, seninki? İ — Benimki de delu... Şu yolun köşesinde bekleriz, efendimiz çı ca ben sağ kulağının sen da sol ku- lağinin biraz açığına birer defa a » teş ederiz — Ya vurulur. nmam, fakat Allah şaşırtır. İsa öyle iş demekdir; bize ne? Eğer bu işi iyi becerirsek mutlaka İkorkar Hırvatları defeder | — Doğru İ Çok geçmeden padişah gö | Armavadun biri silâhmı doğrulttu; nişan aldı ve tetiği çekti. Bahçenin semizliğinde dehşetli bir gümbürtü İduyuldu; henüz bunun dehşeti kay. indü. baygin | tukları için onları azarlamıştı. içeri) © Abdülhamid müşir Tahir paşaya götürdüler; hiç bir yarası olmadığı) hâdisenin mahiyetini sordu, Tahir balde güçlükle ayıktılar. paşa gayet soğukkanlı davranarak Abdülhamid sağ olduğunu hatti | meseleyi anlattı; haysiyetleri bu ka yarasi bulunmadığını anlayınca s6.!dar yüksek olan adamlarin bu gö jvindi; hemen Tahir paşayı çağırttı. kildeki hareketlerini Mazur göste » Tahir paşa İki tüfekçiyi koğuş »İrecek sözler söyledi. Hattâ dedi ki: larina göndermiş: (Devamı sayfa 4/1 de) “Son Posta, nın bulmacası; 5 - us İ —. İ — Bunlardan 30 tanesini hallederek bir arada yollıyan her okuyucumuza bir hediye takdim edeceğiz Soldan sağı doğ Jrus 3 4 | 1 — vetmabak, ge civarında bir semi (5). daç (2) ? — Bir kimyevi İ made (8, Bir me, içki (b, — Mir isim Tersi kali manasma (di. | 4—ora | vok» ' İ . 0,” Ceriha (4) Uzaklık ni, n (2), Eziyet | 7 — Tersi peşi İsim gitmek, t5), Bir baston 14 (8. 4 — Bir nevi para cümiam (4). Ori.) jon zaddı (4), 3 — Turla alerlerinden (3), Kalbimi, Au bulunduğu tara (3), Arabca beri. bar (2. 10 — Dost (2), Çekiş Yukardan aşağıya doğ 4 — İstikbal (3), Hamam levazınım, dan (3), 5 — Adapamarının en İyi yetiştirdiği bir sebas (7). 6 — Yemek (2). Yay ile atılan (8). 7 — Bir kadın ismi (6), Beraber (8). 8 — Arabi bir ay (1).