Mehmed Paşanın gözleri par-; likle kendülerini sarayı büma- ya selâmımızı tebliğ eylen: Ya-|, yuna celbeylemek dahi sehil 0- rınki Perşembe günü öğleden er.) Doğruldum: vel burada meşveret meclisi ku- üzerine söyleşilmek mukarrerdir. Hemen «ocaklu» ileri gelirleri ile gelüp bakiyor, | Jadı: > — Bu sebeblerin nasıl ve ne surotle halk olunacağına kanisiz benim efendilerim? Han ve Canım Hoca Paşa bir den cevab veremediler. Halbuki sadrazam alacağı cevabı sabırsız lıkla bekliyordu. Kaptanı derya ağır ağır başını kaldırdı: idi Mehmed Paşa güldü: mi dersiz? — Cellâd anlara varmaz, an- lar amın ayağına getürilür idi e- fendim. Sadrazam gözlerini açtı: — Cümleten bir kalemde «it- rah» edilmelerini mi kasd buyu- rırsız? — — Elbet sultanım. Birer birer| izaleleri muhal olup muktedir ©-| 4, GEL pera ei veee Urfa gümrük muhafaza satınalma komisyosu|gi, mücedded gaileler çıkarurlar idi, Bu sebebden ted- birin sahsen ve eshelni vardır ©- fendim. Kolay ve i mamına çfatihahan» olmaktır! Mehmed Paşa da ayni şeyi düşünüyordu. Yalnız o, ihtilâlci şeflerinin vsaraya» davet edil- mesine taraf tutuyordu: — Eyü, hoş tedbir buyurursız. Sarayı hümayun davet edilmek münasebet alur mı? Diye sordu. Kırım Hanı ve Ca- nım Hoca: «Neresi olursa olur” dediler. Fakat Kırım Hanı da «Etmeydanlıların» birdenbire 3a- raya davetlerinde mahzur görü. yordu. Sonrn kat'i teşebbüse gi- Tişmeden evvel bir tecrübe yap- makta da fayda olduğuna ka- nidi: — İlkin bir tecriibe davetinde bulunulmak evlâ bittarik olur- du. benim devletlâ efendim. Eş kiyava itimad gelür idi. Böyle lurdu, arkadaşlarına» emniyet telkin et mek için vezir sarayında büyük; bir aga &- kurulması-| seslenmiyordu. Kethüda Mustaf. 1 5, |Ba» karar verdiler. Eğer fırsat Bey manalı manalı gülümsedi: — Bizlere kalur ise «cellâd» | bulunursa burada ikinin Z e şimşirine havale olunmalı der bakılacaktı, d ke ve çubuk içtiler. Kaplan Giray ,— Ceilâd üzerlerine varabilür| Han yatsıdan evvel gitti. Mi ve varınca pare pare edilmez kaptan Canım Paşa yatsı nama- zını sadrazamla kılmak için ve-| eylemen, yazıcılar marifetile teb- zir sarayında kaldı. Dedi. İrulup Acem maslahatı Neticede: «Patrona Halil ve hazır bulunsunlar. Canım Hoca önüne Karar verdikten sonra kahve| mek iktiza eder mi idi? Derya'nı salladı: — Elbet. anları dahi Tigat icra eylen. Sadrazam iki aklı başında i dolu dizgin ve bizzat Etmey- | nuşurlarken buldu. anına varup Patrona Halil ağa- başka “ığından: Cimi © Miktarı Tahmin o Tem'nsli İhalenin şekti İhale çünü © Saati Kile Kira Kr, Biğer eli Tüm 50000 O 204500 Kapalı mert O ZAPEŞİMİMAR 2 Pararlesi Koyun eti 5400 4116000 3057/09 Kapalı zarf 24/Eriğl/942 “ Perşembe Siman 4009 333400) 134909 Kapalı zarf 25/1 Eslü/M2 nn Cama Odan 840000 97200.00 458000 Kapak zarf 30/Eyiğ ME u Kuru e 330000 599009 Zee Kapalı sarf ü A — Yukarda yazili beş kalem insan ve hayvan yiyoceğile yakacağı hiza - tarındı göslerilen gün ve'saniie Urfa çimrük muhafaza satınalma komisyo, munda kapalı zarfla sstın almacaktır. B — İslekilerin ihale saatinden bir saat evvel teklif zarflarını komisyona yermiş olacaklardır. C — Şartnameleri okumak içliyenler sönü geçen komisyonda hergön göre, bilirler. D — İslekiiler girmek istedikleri kalemin hizaanda gösterilen teminat skoe, SON POSTA — Ülemayi kiram ve meşayi- bi benama dahi haber gönderil- Sadrazam keyifli keyifli başı.| Çok manasızsm bu gece. ihmal Kethüda Mustafa Bey Etmey-| ece çok içelim Vedad! Hiç dur. müttefik kazandığına çok mem- danına yalnız gitmek istemediği madan, kendimizi kaybedinceye|tı. Schubert'in «Aufenhalt, ini. nun olmuştu, Kethüda Mustafa için pehlivan Haki ağaya ayrılan Beyi çağırttı. Mustafa Bey girin-| odaya uğradı. Halil ce çabuk çabuk söyledi: pehlivanı yeni kapıcılar kethüdası İbrahim — Vakit geçirmen oğlum. Şim| ağa ve Deli Hasanla başbaşa ko- (Arkası var) «Son Postan nım edebi rontanı: 113 Erkeği kadın user SAA Rl Yari” |, Seceleyin, fırtınaya, | soğuğa rağmen güverteye çıktım. Kim- #eler yoktu. Simsiyalı bir gece... Karadenizin kara vs soğuk dal- gaları insana dehşet veriyordu. Zaman bu zaman vapurumuza rakmağa niyetim yoktu. Bu kav-|islatıyor, fakat ben aldırmıyor. galar, çekişmeler âsab bozuklu-| dum. parmaklıklara ğu ihtirasları büsbütün ateşli yasanan karanlıklara daldım. yor. almz sizi düşünüyordum Vedad — Bu variyette kalamam! Bey! Sizi ve sizi sevmeğe kalkış. İse tkirlığımı., : — Peli, sakin olmağa çalışa |lâ şiddetli esiyordu larak korkunç sesler cağım. — Söz verirsen kalırım! gemiye çarpıyordu. Etr, —vVeriyorum. Bir şartla: Bu) viren bu yara lay gi öğrettiğini bir şarkıyı hatırlat- — Ben “gidiyorum, dedim. son irene yelişmeliyim! Dizlerime sarıldı: Beni kadar.. Füsundan mektıb.. niş kara parçasını, koskoca. rum: «Nehir de benim wöz yas iman denizi şu kâğıd parçasile larım gibi akıyor, kalbimin enin Gi leri, yüksek ağaçların tepelerin de kayaların üstünde esen rüz yüra benziyor. Etrafımı çeviver kayaların alında nasil mader damarları saklı ise, benim kak Mide de sırlar, ıztırablar sak İni Bu şarkı ne kadar beni ifade ediyor değil mi Vedad Bey? Kendimi, Sesimi rüzgâra verdim. Söyledim, söyledim. Rüzgâr ağ zıma doluyor, kelimeleri dudak: larımdan kapıyordu. Hem ağla dım, hem söyledim. Aufenhalt de, kayaların üstünden iztırabı. m haykıran Sehubert'in zavallı kahramanından ne farkım var. .İdı? Ümüdeiz, münkesir, sonsuz «| bir yolenluğa çikmiştim. Samsuna vardığımız ozaman fırtına hâlâ sülün bulmamıştı Kayıkla iskeleye çıkmamız çel i-İmüşkül oldu. Beni karş'lamağı kurmuş.. | gelmişlerdi. Teyzem, küçük kız ve yeğeni, yirmi iki, yirmi ü yaşmda tam bir Anadolu çocu iğ. (Arkası var) aşarak yanınıza gelmeme müsa- ade ediniz. Bu mektubu yazmak içir bilseniz ne kadar tereddüd ettim. Sizi rahatsız etmemeli, ür- memeliydim. Fakat eHmde mi? Bu mektub, yazılıp yırtılanların kaçıncısı kim bilir. Bunu da yazdıktan sonra, gön dereceğim çok şüphek., Sizden göz yaşlarile ayrıldık- tan sonra, fırtınalı bir denizde üç gün üç gece kaldım; bu müd. det zarfında göz yaşlarım bir dakika durmadı. Bir aralık fır- tına öyle şiddetlendi ki, birçok yolcular endişeye düştüler. Ben aldırmıyordum bile.. ah, mazur görünüz beni, vapurun batması- nı temenni ettiğim dakikalar çok sldu. Ruhumdaki fırtınanın ya- nında denizinki ne kadar hafif- Sini Urfa gümrük muhafacı kil'ası veznesine yalırıp vezne makbazlie ve ban. /ti, Kalbimin gürültüsü yanmda ka mektnbile şartaamenin 4 öneli maddesinde kendilerinden istenilen vesakle | dalgaların sesi öyle sönük öyle Gk rimel «94614 sessizdi ki. Devlet Hava Yo'ları Umum Mü ürlüğün len: 1 — İdaremiz için Elimi tayyare meydanında yapılacak İstüsyan binaz sına İalib sahur etmediğinden, bu bina «keşif bedeli 112432 lira 24 kurusu İl. Hik edilmek xureliik “28/#iylal/942 Yazartesi günü sani 10 da yeniden kapalı tart wsvlile eksiltmeye kornulmuşlar. ? — Dlovaikmi teminat 6872 bira 14 kuruştur. 3 — Ekilime, Ankarada devin hava yoları umum müdürlüğü binmeida merkür ümüm müdürlük alım selem kömleyonu tarafından iera olunağığından teklil mektoblarının eksiltme gün ve Süalinden bir saat evveline kadar snezkür komisyona tevdii Isımdır. Poslada vâki geeitmeler nazarı itibara alınmaz, 4 — Şartname, plân vesair evrak 562 kuruş mukabilinde meskür komisyon. dan almabilir. 5 — İsteklilerin eksilme tarihindenen geç sekiz gün evvri Münakalâi Ve, kületine bir istida le müracaat ederek yakıız bu işe akl olmak üzere ehliyet vesiiasi almam Mizumdır, & — Muvakkat teminatı nakden vermek isteyenlerin «İdare hesabına geçiril, mek üzere. bulemdekları mahallerde veya Ankarada İş Bankası şubelerine ya, urarak alacaklar mkburları, sale şekillerde temimai vereceklerinde hu himama, ald mortub veya ipotek senedlerini 2400 sayıkı kanının 32 wei ve milsakib maddelerinde yazılı sarahat veçhile tekliflerde birlikte komisyona tevdi etme. teri Hân olunur, «022 G17ide