18 Eylül 1942 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

18 Eylül 1942 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Altın bir iştira Vasıtası değildir, Fakat bir ölçü Vasıtası olarak Kalıyor ve kalacaktır Erem Uşakliğilame ir ihtiyar dostum fiat mese- leleri hakkında ara sıra yaz” makta olduğum yazıları oku » muş, bir akşam beni ziyarete geldiği zaman: 914 ile 9İZ arasında bu ba - kımdan ne fark olduğunu sordu. İtiyar dostum o zaman hari- ciyenin bilmem hangi kısmın - da memurdu ve ayda eline ge- çen para 25 altındı. Bir akşam benim yazılarımı okuduktan sonra şimdi cevabını benden beklediği suali kendi ken disine sorarak düşünmüş, hesab yapmış, küçük bir kâğıda notlar yazarak tetkik etmiş. Benim derhal cevab vereme - diğimi görünce ara sira not kö- ğıdına bakarak söylemiye başla” dı. İhtiyar dostum o sıralarda Har- biye civarında elân yerinde du- ran eski bir apartımanda oturu- yör ve ayda 5 lira kira veriyor - du: — Altının kıymeti bugün 33) liradır. 33 ü 5 ile çarpmız; 165 Jira &ler. Benim eski"apartımanı min bugünkü kirası bu sularda- dir. Hamid devrinde diş mele - İ Adamın elbisesine değil, kafasının ve kalbinin içine Bak. —— ve ererenanazinsznennnksirernz onama samenmsnsmusuyamasma Biraz misk ve anber hangi kokuyu örtmez? «Florian». Şohir Haberleri iktisad Vekili dün de kömür işile uğraştı İstanbul kömür tevzi müessesesi müdürü değiştirildi, dün Vatan vapurile gelen kömürler, elek - i irik ve havagazi idarelerine i Bir müddettönberi Şelitimizde İktısad Vekili Sirri Day dün de kömür tevzi müessesesi İs tanbul şubesinde maşgul olmuştur. | kete çıkabilmek hevesinde, genç İktisnd Vekili kömür nakliyatını bir hariciye memurunun en çok fazlalışması için alâkadarlara yeni ehemmiyet verdiği nokta 'giyim | emirler vermiş, bunu müteakıb ak. dir. Hamid devrinin en iyi terzi-|#9m trenile, Ankaraya hareket et - kamyonu 2 cocuğu öld (Baş tarafı 1 inci sayfada) İraf kamyonun yaya kaldirima çik- mMasini ve bu sebeble de frenlerin bozulmasını ümclb olmuştur. İşte bu! suretle frenlerine sakatlık âriz olan! kanyon bu defa çok dik bir yokuş! olan Tiystro caddesinden Kumkapı iya doğru olanca hizile İnmeğe baş. kamılştar, Tiyatro caddesini başdöndürücü bir süratle inen kaniyon Kumkapı çarşisina sapan altıyol ağzına gelin. ce yolun kenarında bulunan İki a » ğaça vurmuş, o benleri devirdikten si Mir et Cotterau idi vs bu terzi me 7,5 lira slırdı: altını 33 ile çarpınız, 247.5 lira eder. Mir et Cotterau söndükten sonra onun yerini aynen tutabi-| İstanbulda ; güre 100 ile 190 gene eseri £i ra arasındadır. Fiat Tr. Hamid zamanında en iyi is - karpini Corpis yaparmış, fakat hariciye memurları arasında da-' ha ziyade Emersan veya Walo, Over Amerika markeları tercih edilirmiş ve Corpisinkileri gibi bunlar da 120 kuruşa satilirmee. — 120 altın kuruşu 3 ile çar pınız, 40'lira eder. burün Cor - pis'in yerini fazlasile dolduran Türk san'atkârlarının istedikleri para da budur. Hariciye memurü giyim eşya- sında olduğu gibi * yeyim mad - delerinde de en iyiye ehemmiyet verirmiş. Hamid zamanında siyah hav- © yarın iyisi İZ0 kuruşa, az tuzlu: su İ50 kuruşa satılırdı: — Kurusları 33 e çarpınız, bu iki maddenin bugünkü fiatlarını bulursunuz. “914 yilinda okka hesebile et| 5. yağ İMçpitinç 4,5 kuruşa sa- tılırdı. — Okkanın kiloya | tahvilini yapınız, bulduğunuz mikdarı 33 ile çarpınız. her bir maddenin bu günkü fiatı ile karşılaşırsınız. İhtiyar dastum tetkikinden çi- kardığı neticeyi kısa bir cümle ile hölüs etti: © — Eöeri914 de olduğu gibi (Devamı 4/2 de) Dün Vatan çilebile kömür hav - zasinden kömür gelmiş ve bu kö- mür'erin mühim bir kismi Elektrik, Tramvay ve Tünel İşletmesine, bir ni da Havagazi şirkeline veril | Diğer taraftan haber aldığimiza öre; kömür tevzi merkezi İstanbul nüdürlüğüne geçenlerde ta - »n Eyüb Sabri Konak tekrar » bir veri'eya alınmıştır. İstanbul müdürlüğüne - kimin tayin dileceği şimdilik mslüm değildir. »ai Vekili Veli ile görüştü İktisal Veli Sirri Day din öğ. leden sorra belediye da Vali ve Belediy« Reğri Dr, Lüt'i Kırdarı zi- yaret etmiş ve kömür meselesi et. raf nda Vali İle görüşmüştür. Değirmenci tekzib ediyor, fakat hâdise vaki 16/9/942 tarihli sayımızda. bir değirmende binlerce. kilo bak - Byat unu bulunup milsadere e dildiğini diğer reliklerimiz gibi biz de yazmıştık, Dün en sahi. binden aşağıdaki tavzihi aldık. Ha- tırı olsun diye meşrediyoruz, Mek. tubdan sonra mükalesmizi ekliyece- «16/9/942 tarih 4350 numa - rel vüshanızda bir değirmende 60 bin kilo... başlığı altında baştan a- sağı hilâfi hakikat olarak imtişar ©. den yazınızın matbuat kanuna hü- İkümleri dafr“ude tekzibini dile , rim, Şöyle ki: 1 — Değirmende müsadere edil- miş hiçbir un yoktur, Zira Mevzuu bakliyatın öğütülmesinin memnuf yeti hakkında bir kanın hükmü yoktur ki müsaderesi mevzuubahs olabilsin. 2 — Değirmenin ruhsatiyesi mev faaliy: »Fırınlarımda İmal edilen Toprak Mahsulleri Ofi . muş ve ne de firihımdan alinip be- lediyece İçimde bakla vesaire oldu. ğu tesbit edilmiş bir ekmek bulun. sonra bütün hizi ile Kumkapı çeş - mesine çırpmıştır. Bu sirada çeş - mede su is olan Kum - |impida Saraçishak mahallesinde 8 numarali evde oturan vo bu civarda saknlık yapan 37 yaşlarında All ! Göltekin adında bir) kamyonun el. tında kalmış ağır suretle yaralan - iştir, Fakat şayanı hayret'ir ki, kam yen Kumkapı çeşmesine çarpmakla da katmış, yoluna devam ederek 10 metre İleride bulunan 67 mra- ralı Keğorkun dükkâna girmiştir. İ Çeşme ile dükkân arasından geç - Melte elem Kumiapida Bayramça- vuş mahallesinde Mekteb sokoğin . Annesinin kucağında ölen çocuk Aksarayda oturan Yaşar adinda | bir kadının 4 yaşındaki çocuğu Bir-| sen dün ani olarak annesinin kuca. ğında ölmüştür, Cessd wuwayene €- den adli tabibi ölümü şöpheli göre rek cesedin Morga kaldırılmasına Közum görmüştür. dan manda hiçbir tetkik ve tahkik; mahsul olmıyan ve herhangi bir! makam “arafından o yazdırıkdığını! anlatan yazılarınızın Tlk çikacak nün hanızın ayni sütununda tavziban teksibini saygılarımla dilerim.» Şimdi biz konuşalım: — Mesele- yi Vali ve Belediye Reisimizden sorduk. «Biz yazılanları idari karar. la yaptık. Hâdise vâkldir.» demiş -| tir. Acaba seyin değirmenci buna ne buyurur? i İSTER İNAN, İSTER İNANMA! Ankaralı bir arkadaşımız anlattı: — Size bugünlerde sık sık vuhua gelen bir hâdiseyi nak» letmek isterim. Mevsim sonba- har, her tarafta” bir kömür nakliyatıdır gidiyor. Kamyon- lar harıl harıl kömür yükleyip gehriri iç mahallelerine taşı yorlar. | Şehrin dış mahallelerinde bar) #i açıkgöz çocuklar kurnazca | bir tedbire baş vürmuşlardır. Kamyonlar kömürle dolu ola - rak geçmiyor mu? Bu kömürle rin üstünde de kömür hamal - larından birkaçı bulanmuyor | Dünkü feci kaza Azak sineması önünde firenleri bozulan çöp ürdü, bir de yaralı var da 16 manreli evde oturan Tahsin oğlu 7 yaşlarında Vural Kesan ile gene Kamkapıda Bayramçavaş ma- hallesinde 40 numaralı evde otu - ran Mığırdıç oğlu 12 yaşlarında Artaki . Çizmeci adındaki çocuklar da kamyonun tekerlekleri altinda kalmışlar ve feci bir şekilde çiğne- perek ölmüşlerdir. - Kamyon Ke » ğorkan tçemdüf metresi olarak şoför Hasna| hiçbir şey olmamıştır. Kezeden © haberdar o ölen edi'ye derhal tahkikata el koymu, Müd. delumumi muavinlerinden o Yuruf Ziva vak'a maha'line giderek tet - köklere başlamiştir. Kazaya kamyo. mın frenlefine âriz olan sakatliğin sebeb olduğu anlaşılmıştır. Müdd-lememi dün akşam gec vakta kadar Kumkapı Emniyet ko- mserliğinte kasa tahkikatile meş. gul olmuş, şoförün sorgusunu yap - miş, vek'a sırasında orada bu'u » nan bazı Trimselerin o malömatına müracast etmiştir. Möddelumumi iwunvini bugün de tetkiklerinede - vam edecektir. Üniversitenin yeni ecnebi profesörleri Üniversite rektörlüğü beynel milel ilmi şöhreti haiz © ecnebi profesörler getirtmek için teşeb- büslere girişmiştir. Bu cümleden olarak oOEdebiyat Fakültesinin klâsik filoloji kürsüsüne İngilte - renin Kembriç ve Oksford üniver siteleri profesörlerinden o Saym, Tıb Fakültesinin astronomi kür- süsü ordinaryüs profesörlüğüne de Hindistanın Kadeikanal ms - trönomi enstitüsünden profesör Layds çağirılmış ve her iki pro- fesör de muvafakatlerini bildir - mişlerdir. Diğer târaftan İktisad Fakül- tesinin Dabrestbergerden k bulunan umumi iktisad kürsüsü” de gene beynelmilel ilmi şöh- t haiz bir profesör getirile - cektir. mu? Çocuklar tarlaların ke » narlarında siper alıp bağırıp çağırarak bunları taşa tutu - yorlar. Bü vaziyette hamellar elbette ktztyorlar. Onların da mukabele etmeleri lâzım. Pe - hi amma ne ile? Kamyonlar parça jı kömürle dola - dar. Çileden çıkan ameleler » babalarının o malı olmadığı için « kömürleri kapıp kapıp çocuklara savuruyorlar. Bu mücadele iki üç dakika devam ediyor. Kamyonlar uzaklaşı » yer. Çocuklar da kendi üzer - Terine atılan kömürleri toplı - yarak küfelerine dolduruyor ve şehre götürüp satıyorlar! STER İNAN, İSTER İNANMA! Havagazindeki teknik imkânsız- lıkların zararı halka dokunuyor Şirket, belediyeye ârızaların teknik imkâ ü fakat halk hem eziyet çeki - yor, hem de fazla para ödüyor! Son günlerde muhtelif #emtlerde havagazi cereya - nında ve saatlerinde baş gös- teren bozukluklar halkın pek haklı olarak şikâyetini mu - cib olmaktadır. ” Dün bu mesele etrafında alâkadarlarla temaslarda bu- lunan bir arkadaşımız bu hu- susta bazı malümat almıştır. Fahet gerek şirketin ve ge - İİ rekse diğer alâkadar makam- iİ ların cevabları kiç de tatmin- il &âr değildir. Şirket bu vazi « yetin bazı teknik imkânsız - dıklar yüzünden ileri geldiği- ni ve mevcad kömürün gor istihseline elverişli olmadığı- nı ileri sürmektedir Sirket, bu mesele hakkın- da belediye fen işleri müdür- lüğüne bir rapor vermiş ve mevcud imkânsızlıklardan bahsetmiştir. Diğer taraftan bu teknik Oo imkânsızlıkların da zararları halkın sırtına yüklenmekte, © hatagezleri yanmamakta, fazla hava gel- mekte, saatler fazla sarfiyat kaydetmehtedir. Ahval mü - vacehe“inde şirketin halkın nef'ine tedbir alması lâzım gelirken buna hiç aldırış et- mediği görülmektedir. Me - selâ, hava tazyikile fazla ya- zan saatlerden gösterilen sarfiyatın ücreti taleb edil - mektedir ki, leri sürülen teknik imkânsızlıklar gene halkın kesesine uzanıyor de- mektir. ” Buna alâkadarların bir an evvel çare bulmaları icab e - der. Diğer taraftan haber al- diğımıza göre, şirket, borula- rı temizletmek kararını ver - miştir. İddiaya göre, borular temizlenirse cereyan kuvvet- lenecekmiş. Bu daaya ömin demekle beraber bu tedbirin Pirinç fiatları 175 e dayandı Son günlerde bariz bir şekilde İl artan ve düm perakende 170 - 175 kuruşa kadar çikan pirinç Fiatlarını İlontrol etmek üzere belediye ikti. sad müdürlüğü köntrolörleri faali -| yete seçmişlerdir. Dün piyasada İkontrolörler siki araştırmalarla nor mal kâr hâdlerinden yukari pirinç satişi yapan bazı muhtekirler tes Eylal 18: İİ Sabahtan Sabaha Benzinsiz, plâkasız Motör gibi iş'iyen bir Nakil vasıtası: Eşek! Burhan Cahid B irkaç gündenberi oBursa- dayım. Türkiyenin su şeh ri Bursada! Çok yağmur düştür ğü zaman ova köylerini su ba- sar, her tarafında soğuk “sıcak sular fışkıran bu eski Türk baş şehri bu kadar sulak yerde ku- rulduğu halde evlerinde akar su yoktur. Sokaklarını sulamak için ide araba ile su laşmır. “Bu bir gerib muammadır. Su şehrinde akar su yalnız birkaç otelde bus lunduğu için ben de otekleyim. Ve hemen ilâve edeyim ki (Çe- likpalas) bir Aarupa oteli man- #arasi verecek kadar misafirleri İni ağırlayacak hale gelmiştir. Akşama doğru otelin önün - den sıra sıra köylü kafileleri ge- çiyor. Bursadan gelip Çekirge yolu ile civar köylere dağılıyor. lar. Bunların gelişini görmüyo -i enn. İhiimel geceden yola çıkıp! hahah kez şebro giiiyok. ve) yüklerini boşaltıp akşama doğru dönüyorlar. Çoğunda kadınlar. var. Bunların bindikleri öyl iri kıyım eşekler de deği Ufak tefek, adeta sipa bor! yunda şeyler. .Fakat tukır te. kar, la lu; asfah yolum sa < ğini tutturup o öyle bir gidişleri, var ki bu muntazam 'kervanın kimseye, ne otobüslere, ne oto mobillere, ne yaya gidenlere hiç. Zararı dokunmuyor. Böş on, yirmi değil, yüzlerce! ve yüzlerce! A O kadar rahat ve emniyetli bir gidişleri var ki üzerlerindeki! ler birbirlerile tatlı tatlı konusul yorlar. Böylelikle (kafilenin enh ündeki en arkadakile temas halinde kalıyor. i Bunlar köylerden Bursaya meyva, tereyağı, peynir, odun, İsebze, tavuk getiriyor, giderken! de tuz, seker, petrol ve giyecek; eşyası götürüyorlar. Gelişte yük! leri ağır, dönüste hafif olduğu ri de üzerlerine bini tpı buluyorlar, ç ün elindeki bu eşek ler muhakkak ki nakliye işleri: nin yüzde yetmiş, seksenini tes min ediyorlar, Metör gibi'işle - yen, cüsselerine göre yük taşi” yan ba sevimli , bayşalarn gö hirliye olan faydası köylüye 0- İlandan herhalde fazladır. Gerçi, köylü bunlarla malımı kasabaya getiriyor, istifade ediyor, Fakat şehirli bu #iliyacını bügünkü şartlar içinde hakiki motörle; Laroiyonla şapamiya KUL Sax kilo şefteliyi birkaç liraya'ncak yiyebilir. Küçük nakil vasıtalarının kıy. metini bilmemiz lâzımdır. İstan; bul bile Karadeniz ve Marmara havzasında işleyen küçük takas ler, motörler olmasa ihtiyacının çoğundan mahrum kalır. Köylü elinde eşek bir kamyondan kıy- metlidir. Altmış tonluk bir taka zamanında altı bin tonluk gemi- nin yapamadığı vazifeyi yapı yor. Hükümet canlı cansız bu çes sid kücük nakil vasıtaları üzerin. de köylünün ve iş adamının du- rumunu kuvvetlendirmelidir. İç ticaretin bütün manivelâsı e lerin sırtında ve takaların omur- gasında oldun kabal edelim! Bizhaahid semmmaaemeuiayenan Vali Ankaradan avdet etti eri Ankarada bu- olan Vali ve Belediye Ro. Birkaç |isi Dr. Lütfi Kırdar dün sabah şeh- rimize dönmüştür. Vali ve Belediye Relsl Ankarada yeni Dahiliye Vekilile vilâyet ve belediyeye ald muhtelif işler etra » finda tomeslarda buluumuştur. Dr. Lötfi Kırdar Ankarada bil - hassa, Elekirik, Tramvay ve Hava, gazi idarelerile diğer sinai miesse- selerin kişlik kömür İbtiyaçlarinim temini etrafında görüşmeler yap «

Bu sayıdan diğer sayfalar: