MT yi Hergün | Hastalığı görüyoruz, Teşhisini koyuyoruz, Elimizden gelmiyen Şey devayı bulmaktır|| Ekrem Uşaklıgil, Gazetede okudum: «— İthalit eşyası gelir gel - mez kapışılıyormuş..» Hidine, doğrudur. fakat. > Bir arkadaş ithalât eşyasının! bizzat tüccar arasında kapışıla »| rak bilâhare zincirleme tücarete mevzu yapıldığını da ilâve etmiş:! Kendi hesabıma haberin bu)” kiki Nakiklli Üyul; fakat eksik buluyorum. Bir kısım tüccarın getirttiği, yalm da yn vey sekilde'si- ne geçirdiği malı derhsl yok etti- ğinden şöphe”edileme KT yümmikiğarekar göbek mağazaya değil, ardiyeye gidi » yer. Mağazanın tamekânında, ya- hud rafında boy gösteren ancak nümuneliktir, bir iki gün sonra o da ortadan kayboluyor. Bununla beraber ithalât eş. sınt kapışan yalnız tüccar d. dlc oha biz de yardım ediyor, nerede, ne bulursak, kaça bu - İursak alıp gidiyoruz. Dün bir cam tüccarı anlatı - yorikii Son zamanlarda üç beş parti mal gelmiş, gelmesi İle bitmesi) bir olmuş. iklisad Vekili şehrimiza gelerek tetkiklere başladı Vekil ilk olarak kömür tepzii mezelesile meşgul oluyor, dün EL e eker nü » Sİ “İ müesseselerinde tetkiki a yemzye yaptı bes misline çoktr, yapılan bina İltisad. Vekili Sırrı Day dün sa. s-vısı üç bestir. o halde camı alın vok eden kim? Cami tüccarı şöyle söyledi: — Rastgele herkes alıyor, ya- babi trenle Ankaradan şehrimize gelmiş'ir. Haydarpaşada (o Vekâlete !bağlı müseesseler erkânı tarafindan karşılanan Vekil kendisile görüşen bir muharririmize şunlar) söylemiş tir: 4— İstanbulu tetiiklerde belim. İmek üzere geldim, Şimdi doğru De İnizyolları idaresine gidiyorum. Tet. kiklerime oradan başlıyacağım. Bu- Derd yeni değil eskidir ve) yodaki işler mütenddiddir. Sizinle eam işine varmadan daha basi: | teteilerimin nihayetinde uzun u - tinden başladı. İsen öleli rm hüve İsi! ti ili irefskatinde teval SÖ mele > İmerkeez umum müdürü olduğu bak| . «di örün i mü - Sahibini belki 20 yıldır fanidir | ee str İeeil çebi erimiş ğım bir kumaş ticaret evi vardır. | sir. Barada satış şefi ve diğer alâ - Her mevsim bir parti mel getir-'kaklardan izahat alsa Vekil bihas. tir, getirttiğini mevsiminin s0 -İsa tvziat vaziyeÖni tetkik erk nuna kadar sürükler, muherebe- |. Olmama Ve ve ve m ilk aylarında işittiğim ondun-| O. emine gelerek Vekile mülâ. ir: Müessese ki olmuştur. — Bu defa müstesna olarak | « İktised Vekik şehrimizde bir baf bütün ink eki ay yergi ta kadar kalacaktır. ayda satıldı, hayretler içinde kal- er az dum, demişti, Anlaşılan o vakit| — Birik'er ithalât hayretin son mertebesine henüz eşyası fat'arım Griyemlemi.. “wv. He İkostrotiedecekler : ,Müteakib partilerini iki, hafta) op MN m. içinde sattı, şimdi önümüzdeki | caş birlitelerinin Mİ mevsim geleceğini umduğu P9T-| lâ eşyasının a e e tiye talib-kâydetmekle meşgul “| kik çemeleiini alâkadarlarü! bildir - dur. Galiba listesi de dolmuştur. Giyim eşyasını yeyim madde- leri takib etti, samimi İz Bugün biraz parası olan e ği aile vardır ki, evinde az çok ye- Er bir seviyede bulunmasını temin | dek erzakı bulunmasın? Birlikler ayni zamanda İthal edi. İş yarının ihtiyatını düşün -İlen me'lerin tevrli işini de süratle! mekten ibaret kalsa Göğe gene) biireceklerdir. ölçülü olurdu, mesele yeyimi, Gİ ae içimi giyimi temin ettikten son-| (| Bursa tic-retliss-i ra ticaret safhasma döküldü. mü'ür'üğ i Bilenin bilmiyenin dudakla -| İstnbal Yüksek Ticaret ve İkti. rında dolaşan: sad okulu vx amlar a ” : bora yeni edilen z e maka et Lisesi müdürlüğüne terilan ta - Bu; bir hastalıktır, yarm kal | ss —— amam —— mıyacağı, fiatın artacağı endişe-İretin körüklemesi ile alabildiği-. sinden doğmuş, gayri mülli tiçazİne artmıştır. a kl MER Hastalığı görüyor, nereden geldiğini bularak teşhisini ko - yoruz, elimizden gelmiyen şey devasinı bulmaktır. Gleai Ülyakıgil Fukaraya erzak tevzii Kadıköy Ha'keri s0<yal yardm şube» wi her ayölluğu gibi ba ay da Kadıköy pe Erenköyünde Eve kayıd'ı 316 fakir ailelerine bir aylık ekmek bedellerle pi. Be, bulgur ve zeytin dağılmıştır, Köşk kümder ihliyaclarının o temini başlamak üzere olduğunu yerek eliyor, hakiki mak - sadı saklıyarak kârma satmak - tır. SON POSTA Napolyonun hayatırı tetkik €den tanınmış bir tarihci Napol- yonun muhiti hakkındaki hislerini şöyle hülâsa eder: — Hiç kimseyi sevmez, hiç kimseden dostluk beklemez, her — Büyükten küçüğe, küçükten büyüğe. 2 Dünyayı idare ederek adlarını tarihe bırakmış olanların müş terek kusurları kendiliğini «insan kudretlerin emirleri altında hizmet edenlerin müşterek kusur- ları da kendileri için hakiki bir sanmalarıdır. Pirinç fiatlarını artıran 4 tacir meydana çıkarıldı. (Baş tarafı 1 inci sayfada) vurgunculuk hâdisesi intikal et - miştir. Emniyet kaçakçılık bü - rosu memurları tarafından tertib edilen bir cürmü meşbudla mey» ise, iddim- ya nazaran şöyledi Osman adında bir tüccar, Tak beri 55 ra aylık kira ile otur - maktadır. Son günlerde kira mu- kavelenamesinin müddeti sona erdiğinden bu apartımanın sahibi bulunan Kirkor Tokatlıyan a - dında biri evvelki gün, tüccarın yazıhanesins gitmis, ona şu yol da bir teklifte bulunmuştur: «— Oturduğunuz daireye bir çok talibler var. Bana 150 lira aylık kira vereceklerini 5 yorlar. Fakat siz bizim eski ki- racımız old muz İçin sizi on- Jara tercih yı den sonra kira bedelini 125 ya çıkarıyoruz, İşinize ge kabul ediniz, aksi takdirde daire- yi tahliye etmeniz lâzımdır.» İşin garib tarafı aylık k'raya 70 lira zam yapan i, bu şayanı hayret fiat m m Çiş ğı f.brikayı <oy n işçi kı ın Gazliçeşmede Beşkardeşler ma. hallesinde 3 numaralı evde oturan ve ayni yerde bir dokuma fabtika- sinda çalişan Şaziye adındaki ka » dinin hareketlerinden (şüphe eden fabrika idaresi dün fabrikadan işini tatli ederek evine gitmekte olan iş- çi kadını zabıta marifetile yakalst.. miştir. Yapılan araştırma netice - sinde Şaziyenin mantosu altında fab| rikaya sid kumaş ve kilolarca pa - mk İpliği bulunmuştar. Ayrica, suçlu kadinin evinde ya. pilan taharriyatla da zene fabrika. ya aid muhtelif (eşyalar meydana gikarılmış, müsadere olunmuştur. Şaziye hirsizlik | suçile adiiyeye| olmuştur. Zelzele şehirde hiçbir tah | teslim edilmiştir. İSTER İNAN, İSTER Bir lokantaya gidiyorsunuz, yemek yiyor ve hesab istiyor- sunuz. Garson yediğiniz ye - meğe yüzde on garson hakkını ilâve ediyor. İtiraz ediyorsun - nuz: — Belediye bu hakkı bir kararla kaldırdı! diyorsunuz. — Affedersiniz, dalgınlıkla olmuş! diye cevab | veriyor, memnuniyetsizlikle siliyorlar. Bir başka lokantaya gidiyor, gene hesap pusulasındaki Yo 10 a itiraz ediyorsunuz: — Hayır, diyorlar, Belediye farkı karşısında ne söyliyeceğini şaşıran kiracısına bu defa da şu ikinci ültimatomu vermiştir: «— Ayni zamanda ayda 70 li- ya kira zam bedelinin iki seni tutarı olan 1680 lirayı da der- hal ve berveçhi peşin tediye ede- ceksiniz..» Bu nisbet kabul etmez fiat farkı karşısında tüccar Osman nihayet zammı kabul eder gibi görümmüş, mal sahibi yazıhane- sini terkeder etmez de doğruca emniyet o müdürlüğüne gelerek cereyanı bali alâkadarlara anlat- mıştır. Bu suretle hâdiseye el koyan zalıta dün muvaffakiyetli bir cürmü meşhud tertib etmiş, Ta- vabyada Bilecik gazinosunda ki mal sahibine bu 70 lirahk kira farkının iki senelik tutarı olan 1590 lira verilirken Kirkor To - katlıyan suç üzerinde yakalan « muştir. Vurguncu o apartıman sahibi hakkındaki otahkikat o evrakile dün milli korunma müddelumu- miliğine teslim edilmistir. Eski delterder se”efine verilen z yafst Maliye Vekâleti teftiş heyeti re. isiğine tayin edilen Defterdar Şev. ilet şerefine düm akşam Vilâyet ve Defterdarlık erkânı tarafından T: İsim Belediye gazinosunda bir ziya- fet verilmiştir. İ Maliye Vekileti tarafından İs - | tabu Defierdarlığına tayin edilen İ Tevfik de yeni vazifesine başlamış. tır. ———— Dünkü zelze'e Dün sabah saat 10.58 de şehri. mizde oldukça şiddetli bir zelzele ribata sebebiyet vermemiştir. İNANMA! filoaki böyle bir şey düşündü, fakat karar çıkmadı. Böyle bir karardan bizim haberimiz yak! Yalnız lokantalar mı? Bi- rahaneler, gazinolar hepsi ayni dalgınlığa (1) riayet, yahud da ayni moktai nazara iştirak ediyorlar. Hangisi doğru? Belediyenin kararı mı, yoksa lokanta veye birahanelerin öerdikleri ce - vab mı? Halbuki bu 96 10 un kaldırılmış olduğunu birçok gazetelerle beraber biz de yazmıştık. İSTER İNAN, içim şimdiden kümür tedarik ve depo edilmiş ve İsğmelleşrinde tevslala b” akm İSTER İNANMA! raci Osman tarafından açıkgöz| üstü» sanmaları ise büyük dostluk beslenmekte olduğunu Sabahtan Roman yazmak Hev.Siade olan Geiç kız'a hasbihal KN. Burhan Cahil m eçenlerde Tomaneılık hek-- a kında fikrimi soran bir genç ikız mieslekdaşıma cevab verir - ken romancının yazmadan önce çok okuması şart olduğunu söy- lemiştim. Artık kendisine mes - lekdaş diyebileceğim bu genç is- tidad ikinci mektubu ile de Av- rupa romancılarının hayatı hak- kında fiktimi soruyor. Bu uzun ve oldukğü da me - raklı bir mevzudur. Bir iki nesli tutan Fransız romancılarını ele ülsak bir iki'cildlik eser çıkar. Hemde sürükleyici bir eser. A- detâ romancıların romanı . olur. Çünkü hepsinin hayatları, itiyad. ları, aşkları, hususiyetleri, kap- risleri oldukça heyecanlıdır, me- raklıdır. Meselâ Balzac çok ba - bacan bir adamdır. Bizim Ah - med Mithat efendi çapında ve onun kadar verimli, onun kadar UCU AİTUPLARI Üsküdarda su sıkın- tıs: çeken semtler Üsküdarda oturan karile- rimizden aldığımız bir mek- tubda: 20 gündenberi Elmalı pehlivan yapılı bir romancı. Ro- imanlarını yazarken tat börek yemek itiyadında, Flaubert "sinirli; 'mariz. ağır, Gtiz bir adam... Onun yatistir. mesi sayılan Maupassant müs - tehzi, si fakat cevval zekâh, yazış kabiliyeti engin. Anlatış usulü açık. Aşkları adali bir a- dam: Küçük hikâyelerinin çoğu İbasit aşk maceraları olduğuna İgöre çapkın dal Fakat her ikisi İde şair Baudelsire gibi hastalık İkurbanı oldukları için cemiyete, karşı haşin. Daha yenilerden Blasco İbâ 4 İnez aslen «İspanyol, fekat Fra İsada yetişmiş, daha ziyade smd ve maliye âleminin iç makta olduğu yazılmakta ve bu yüzden bu civar halkımın büyük bir arhıntı çektiği bil- || dirilmektedir. Bu şikâyeti alâkadarların | dikkat mazarına arzederiz. || Maar.fu üdürlüğünün | bir tavzihi İ 9/9/942 tarihli sayımızda çıkan «Bir öğretmenin peh haklı şikdyetin başlıklı mek- taba İstanbul maarif müdür- || lüğü şu cevabı göndermiştir: «Öğretmen Cemil Güner hakkında kanım — dairesinde || muamele yapılmış ve kendisi ancak 1940 yılında 25 liraya 'ukuk Fakülte- için OI7/VİU/ 1942 tarihli ve 6/9518 sayılı öğretm. bütçe müsaid olduğu tahdir- de ve sıra ile tediye edilir. il Öğretmen Cemil Günerin ma- aşı, da sırası geldiği zeman verilecektir. Bu itibarla öğ“ retmen Cemil Güner hakkın- da diğer muallimlerden fark- k hiç bir muamele yapılma mıştır. Keyfiyetin bu suretle aydınlatılmasını rica ederim.» Maarif Vekili dün terzilik oku'unda tetk'k'er yaptı etmeğe başlamıştır. Vekil, dün İstanbul Erkek Terzi- lir Okulunu ziyaret ederek 6kulun Sanliyeti hakkında izahat | almış tedris ve idare işleri etrafında bazı direktifler vermiştir. Vekil, mekteb müdüründen oku. lun daha fazla inkişafi ve buradan !daha büyük mikyasta san'atkâr ter. zi yetiştişilmesini temin edecek ne gibi tedbirler alınması bizim gel diğini bildiren bir rapor istemiştir. | Askerlik işleri | Şubeye davet Fatih Ask. Şubesinden: Hayri oğlu Celâl (48733), Taksim Şe. hid Muhtar bey cadilesi Semer apartı, masında oluran zirdat umum müdürlü. ğünde yüksek ziraat, mühendisi, (o Ve, Top Teğm, Ali oğlu Mükrim Özsayın; İnü tahlil eden bir adam. Y. masını sever ve bilir. Fr: nubunda portakal bahçel de satosunda milyonlarca satılan romanlarının parasile prens gibi İyaşarken yakınlarda öldü. F İölmezden evvel yaptığı dü seyahatini yazıp üç cild h neşrederek varislerinz müdbiş' bir servet bıraktı. Mavrice De - cobra çapkın, kibar hayata isti- İdadlı ve hevesli, fanteziye düş kün, salon adamı bir romancı. Paris civarmdaki meşhur köskü, bir cennet, Burada güzel kadın- larla havuz başı âlemleri yap - maktan sedirlerde Çin manda - rinleririn eğlencelerini şark ma- İ sallarını taklid etmekten pek hoş lanır. Daha eskilerden Dumas Fils, Zola ayrı tipte, ayrı karakterde romancılar. Zola setbest fikirli, İçetin. ruhla, cemiyetin ovTuhuna Jbâkim olmuş bir tahlilci, Öteki ruh asaletinin aşka, paraya, şeh- vete üstün olduğunu iddia eden ve bunu isbat için en güzel ör” nekler bulan vir pisikoloğ. Bunlar ve daha birçokları hak kında yazılmış binlerce eser var- dır. Hepsini okumak ve hattâ toplamak bile zahmetli bir işdir. Fakat istifadeli ve meraklı oldur Suna da şüphe yok. Bu romancr “İlanın nasıl yetiştiklerini bilmek de mühimdir. Harbden evvel Akademi azasından Bertrand'ın yazdığı bir eserde Flsubert'in kütüphanesine dair bir parça gö- züme ilişti, Fransız romancıları arasında en kapal bir adam olan "Flaubert neler okuduğunu öğ - İrenmek için eserin © faslını tek x gözden geçireceğim: Büsün- lerde kütüphnnemde ufak bir ta. İmir isi var, Eğer eseri bulursam meraklı genç meslekdaşimı fazla bekletmem. Buzshan Cahid msamasassasaarasaaan İnhisarlar Veki'inin dünkü tetkikleri