Urlu yoldaşın kapısında bek-| şimdi liyen iki neferden biri seğidip beygirin dizginini yakalıyarak çabuk çabuk sordu: —Ağayı mu görecekiiz? Şüca Çelebi cevab vermeden koynundan birkaç alın çıkarıp uzattı: — Kendüsins haber verir mi- siz? Muhafız altınları kaparcasına pançahyarak bağırdı: — Hay benim mürüvvetli e - fendim, hemen yukarıya teşrif buyurun. — Haber vermiyecek misiz? — Yok, biz vermeyiz, nerdü- ban başında bir yoldaş vardır. Çelebi kollarını sallıya sallı - ya eve girdi. Defterdar Ali Bey zamanında kaç defa geldiği s6- lâmlığın her yanını kendi evi gi- bi biliyordu. Merdiven başında beli palalı bir sekbana daha rasladı. Sek ban dik dik bakıyordu. Esirci bir kaç altın uzattı: — Ağaya baber verir misiz ağa yoldaşım? Sekban altınları kapınca ke - nara çekilip yol verdi: — Sofa üzerinde sol yandaki kapıyı «daku eylen Çelebi, Anda «bacı» vardır. Ağaya ne diyecek iseniz ana söylersiz. Urlu ağa efendimiz bunda yeni taşındığın- dan şimdülik «harem ve selâm - hğw birdir! Sekbanbağı Şüca Çelebinin çekindiğini farkedince sırıtlı; — Çekinmen sultanım. Vezir sarayında değilsiz! . Koşup aralık kapıyı vurdu. «Bir çelebinin ağayı görmek is - tediğiri» söyledi: Az sonra kapı aralığından Urlu göründü. Ko *| ca adam beyaz entarisi ve Bursa terliklerile sünnetlik çocuklara benziyordu. Esirciyi ilkin tam - yamadı, dikkatli bakar bakmaz hemen siritarak bağırdı: — Vay benim efendim, siz mi- siz yoldaşım, «Selma» ile dahi La cenabınızdan © söyleşür idik. Elini uzatıp Şüca Çelebinin e- lini tuttu, kıracakmış gibi sıka- raktan içeriye çekti, Öğle üzeri Patrona Helil ile atıştıkları büyük sofadan geçip içerlek, kuytuca bir odaya gir - diler, aballı şeftali yi defterdar Ali Beyin ipek döşemeli üzerine yanlamış buldular, Solma efendisini karşısında gö- rünce sıçrayıp elini öptü. Şüca Çelebi genç kadının omuzunu ok şıyarak sedir Üzerine oturdu, Selmanın gözlerinin içine bakıp sordu: — Nasil ağa «fendinizden memnun mısız kızım? Selma kırıtarak başını eğdi. — |70i yapılacak ve bu suretle ithal SON POSTA «Son Posta» nın edebi romanı: 102 Erkeği | Urlu ile esirci göz göze gelip gü- İ Yüştüler. Urlu kendisine güzel bir ka - dın hediye eden Şüca Çelebinin niçin geldiğini tabii bilmiyordu, sormayı da aklına getirmiş de - ğildi. Kahve çubuk içtiler, Şüca Çelebinin enikonu Urlunun ya- iİninda kalıp geçirecek zamanı ok madığı için ihülâlci sehbanbaşı ikinci kahveyi ısmarlarken mâni oldu: — Mazur görün sultanım, içe- miyeceğiz. Sarayı hümayun va » lde sultan hazretleri için iki ca- riye satmış idük. Anları bu gece mahalline irsale çalışsak gerek. (Arkası var) Üniversite A. E. P. Komisyonundan: Yağılacak İşler bedeli Mira Üçüncü iç hastalıkları kini. o 23481 Bina 82 kalem madeni esya Üçüncü iş hastalıkları klisi, ğine 25 kalem tahla esya 20585 Mühammen Teminadi oo İhale tarihi i rr. AAX.1842 Porşembe gü. mü sasi 15 ve. ITIXİS? Perşembe gü. nü saat 15.20 da, 14 1544 Yukanda yanlı iki iş Üniversllr Rek'örlük binasında kapalı zarfla ekdlt - meye konulmuştur, İstekliler tek'if sarflarını ihale günü saat 14 de rektörlüğe vermis istanbu! olmaları Üste ve Sarimime Mek 'örlükie görülür, kelediyesi «9*iie ân arı istanbu. bele aye Riyasetinden: Beleliye şubelerinden ruhsalları alınmış ve halen devamı elanik'e bulunmuş Gan kşasi ve YWmirsla lüruin'u çimemis için yapı ve tamir sahib slk ve fenni mars'siiyeli derehde etmiş mühendis v desçelerine lerinin di - mimarlar tarafndan tanrim Kılumu çimen'e miktarmı gösterir müfredatı bir keşif ile ald oktukları kasi Yaymuküm ve be eylemeleri #izumu ân olunur, lediye şubeleri müdüriğklerine müracasi vomız) Ol ve saman fiz'larımın 10/8/912 tarihinden İlibaren bölün mewsim mid. detinçe tâbi #u T'eset Vekâleti tarafınd 20/8/942 Larihi karırma cev 1 — Dökme halinde iyi cins ve temiz kuru çayır otunun Kilosu Ga'lar aşağvin göslerildiği sekilde tayin ve tesbit ulundu, bildirilmiştir. m Hü Keyfiyet Dani * Encümenin olunur. T Kuruş, Tol belyalı iyi oki temiz ve kuru çayır olunan kilosu 10 kerap Halyalanmış iyi cins ve lemiz samanın kilosu 7 kuraşbır. 3 — Ba fallar işliksel edildikleri minlakanın en yakın İskele, #stasson ve İgün, unutacaksın! O zaman bel. bir (ogün çevirip mas) baktığın zaman, bugün sana koskoca bir ıztırab abidesi şeklinde gözüken bu aşkı, tay - İyareden yer ne bakan bi Jinsan gibi küçücük göreceksin! İDaha gençsin, hem öyle gençsin ki, çocuk denilebilir sana... 5 nünde upuzun bir yel Bu yolda seni bekliyen neler var, ne sürprizler, ne saadetler, ne sev- giler var çocuğum. Herkesin hayatında böyle dev reler olmuştur, olacaktır da... Ben beyaz saçlarım, (gözünde büyüttüğün san'amla bir gün gelecek sana hiç bir şey ifade et- miyeceğim. Gençlik, gençliğin! çılgın sevgisi bu ihtiyarı unuttu- racak yavrum sana... Sevecek - sin, bugün sevdiğini zannettiği - ni düşünecek, gülümsiyeceksin Gençlik gençliği arar ve ister Fü- sin! Seni, senden çok sevdiğimi farzedelim. Benim olabilir mi - sin? İmkânsız değil mi? Yasım seninkinden bir misli o fazlı Hattâ daha bile çok. Bir gin g#-| lecek, ben yerinden kalkamıya- cak bir ihtiyar olacağım. Sen en| olgun çağında bulunacaksm. Ve. sana sandet verdiğin: sandığın adam, bir baş belâsi halinde gö-| zükecek.. Ruhun, heyecan, zevk, | taze sevgi arıyacak. oAsktan,| hürmete münkalib olan hislerin <ibilliyetine o hükmederre, veni macera aramağa (o kalkacaksin! | Bunu yapamazsan ölünciye ka - İdar, sinirli, huzurauz, obedbahbi İbir kadın olarak yaşaman mu - kadder. İsterdim, seninle daha İ açık konuşabileyim, Lüzüm da yok buna zaten... Sen zeki bir kızsın, ne, demek istediğimi an- hyor, uzağı görebiliyorsun! Ben hayatımda bir defa takizara uğ” vadım, hâlâ da bu inkisarın te- siri altındayım, Kırık bir adem dan sandet doğmaz yavrum. Bir ki hen senin muhitinde bulunmak e vakaraklar area beklivarlar kadın muyacağım. Kalbinde hafif bir sızıdan başka hiç bir şey bula - mıyacaksın! Mazide sana kuv -İpurun üst güvertesinden salinnar vetli bir ık gözükmiyecek., tit -bir mendilin hayalidir. Zavallı rem bir mum ziyası halinde sana| Füsun; derin bir ıztırab içinde, hatıralar uzanabilirse, işte hepsi| sonsuz bir yolculuğa çıktı. Bu em piçi öyle bir gidiş ki, ne sonu, ne ü midi, me tesellisi yar, Birçok çay ir Gram oynuyoruz a rd ia Dehşet, heyecan, saadet, a - zab hepsi birbirine karışıyor. İki gündür, bütün bunların tazyikli! Ik irbiri: P yn arp kadar” ei yavaş yavaş rıhtamdan yrı b N , "İren, gözlerile bizi ve İstanbul bun hasgisini benimsediğini ia -İ son defa kucaklıyani tnyeli hâli yin eimek öyle zor ki... Bir gün kaf, icinde dipdiri içinde hem muztarib saatler ya.) «fanın içinde dipdiri. şadım, hem de bu azablı saatleri, | Sen gecemizi batıriyorum. daha korkunç, fakat bana bah .| (Ona, kendi ıztırıbımla süsü tiyarlık, yıllardanberi hasreti çe-| yerek verdiğim uzun konfoans kilen bir sadete kavuşmak şek - dizlerimin dibinde, O göz'erin linde gözüken, dakikalar takib | kırpmadan dinlemişti. etti. Öyle. heyecanlıyım ki...) O kadar dalmiş, kendimde; Zibnim perişan... Lâkin öntiba-| geçmiştim ki, birdenbire dudak larımı sıcağı sıcağma deftere ge-|larımın kavrulduğunu hissetti girmeliyim. (Arkası ver) Şimdi, ondan kalan ye şöyle dursun, dünyada bile ol. İni balıra, rıhtmdan ay nin parmaklığına dayanını;, © Müsabaka ile sicil memuru alınacaktır Münakalât vekâleti devlet limanları işletme umum müdürlüğünden: Devlet timanları işletme mum müğdüütüğü merkez kâdrusnda miri memariyel müsabakasını göretümek işin: 1 — Memur vasfını bülz ve Till askerliğini yapmış ve 35 yasını decavlu çk memiş bulunmak, 2 — Yüksek İksa ve Fiçaret meklebinden meran olmak, 3 — Yaplırıdacık talikmi nelicesinde seciye Ve ahiği durumu iibsse aenllüb evsafı haiz bulunmak, ağ 4 — Setini durumunun, gireceği hirjsete elverişli olünğu içtetene baş duk. borleğu raporile sabit bulunmak, Bu evsafı haiz olanlar, tahriri imtihana tâbi tirtulacskler, imtihanda muvaffak olanlara, kahdliyeli anlışıldsktan sonra, Burem kama, ma mucibince aylık verilğcektir. Müracaa'lar 10 Eylül 1947 Pefyembo günü akşamına kadar dilekçe #43 vaz. Hacaktır. Dilesçeye dörder adedi foleğrmi ve islenilen vesikaların usltarı veya meterlikçe müsaddak surrliari bağlı bulunacaktır. * İmtihan 11 Eşli 1947 Cuma günü Sant 15 de Umum Müdüre hizasın dndır, 417583 mam