19 Mart 1942 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

19 Mart 1942 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Oak Yazan: Prof. Dr. İhsan Hi İşte çok yerde nizama değil de'sofram ancak akşam yemeğinde ku keyfe, İsteğe, yorgunluğa ve canrulur ve -ekseriya. ancak akşam ye. sıkintisina bağlı bir iş yatağa gitme'meğinde tam olarak sofra başinda zamani... EN eğ İşte hep birden yenen bu Hakikaten evlerimizde bu işinakşam yemeği zamanı çocuğun uy- aidesi bulunduğu henüz anlaşıl ku saatini de tayin eder; bazi ev - iştir; bereket ki memleketİnlerde akşam yemeği babanın eve irçok zelirinde Ki körleniz bez öekmesindeşi HolayY çolak, tavukların beraber yatağa uzanmakliçin yani çocuğun yatma zamanına det olmuş gibidir; bunda yorgunlu've erken kalkacağ'na göre, yelda n, bütün gün tarlada çalışmanın, geç düşer; babanın eve gelme za. uzun kisa yollarda gidip gelmenin, mani ise yalniz işinin geç bitmesin. ae mai e e var. den değil, onun hususi Melle iri ne olursa olsun, bundan ço -neş'ct edebilir; meselâ: Bazı baba. cukur da istifade ederek bityükler. lar e geç gelmeyi âdet balina koy| le berahef uykuya dalarlar; o fakatmuşlardır; İşten sonra şöyle bir ge- irlerde börte değildir; hele büzinti, bir iki ahbab ile herhangi biz ük şehirlerde bu İş çığırından daha yende oturmak geçikmenin birer se iyade çikmistir. bebi olabilir; diğer bazı silelerdel Bizde çocuklar için ne ayri za Jbabanın geç gelmesi değil de başkal an, he ayrı oda, ne EZER bir m bunn sebeb okur; meselâ eve| be ayrı çalişma tasavvur edilmi misafir gelmesi gibi. si neticesi! çocuğun bu İşleri ama) Çocuğunu sabahleyin yarim ya İmen değilse bile. az çok bi ik malak gören ve seven bir baba ak. adamlarınkine benzetilmiştir; bü -İşam işinden döndükten sona on ilkler çocuğu o uyamadıklari İçİndoyasıya sevmek ve öpmek İster; wk büyüklere uydurulmuş vefakat onan çocuğun yarın erkenden MN vi emr gm bee ve binden dolayı yki kalmıştır; halbuki ço-'erkence yatağa götmesi lâzim gel - cuğun ber şeyi kendine göre olma. diğini düşünerek eve erken gelmesi hdiri çocuk bilyüklerin o yatağindeliktiza etmez mi? yatmaz; büyüklerin meclisinde Akşam yeemği geç yenen evler .| mazı çocuk büyükler gibi giyin.İde çocuk geç yatar; çocuğun yatma ; onun zamani kendine yöre'zamanı nihayet akşamın 20 sidir. edilmiştir; İşte çocuklarınigeç yatma sabahleyin okulu geç kal ku zamanı da böyledir. mayı, bunu değilse bile sabah tu - Vakım okul çocuğunun yatağalvaletinin, sabah kahvaltisnin hülâ- sa sabah İşlerinin yalapşap yapil - iri büyüktür; İevelğini her hekim gibi ben de söy. SON PO“*TK Pir müddet evedi, kendisini o Manons minde seyrettiğimir. muhlelif Avrupa radyo istasyonlarından plâkla sesine Â, 'sina, olduğumuz, Berlin operası baş mu, İsanniyesi Bayan Kema Saek'i evveld akşam, Saray sinemasında dinlemek ve falı buluk. İntibalarımı pesinmu şöyüe hülrtümlendireceğlm: Salı imi Alantar , beter, kürülerini, tevaetlerini leceğini bildirdiği için çok mühim. dir. azm Çocuk yatağa gidince belki he. Ki amlm için gelmiş bulunsunlar, an. men uyumaz; onun uykusuna riayet'9aM, anlamıyan, herkes bu harikalide etmeli; odada ne işik bulunmulu, ve)sesi, derin bir vecd içinde dinindi, Tek. ne de oda civarinda gürültü yapıl fn'öine aksi erdiremiyen'ermiz wen şa, malidir; evin iki odasi varsa anağ bameliği karında hayran, ve işm iimine baba öbür oduda, eğer bir oda var. vâkaf olarturmmız bu haiimişet karısın, #a wofada oturmalıdır; çocuğun erfda mebhui kaldılar. Mayan Erna ken ve çabukça uyumasını temin, "m dünyanın sayın seslerinden bi melidir. rine malik olduğumu söylemek için, porte Uykunun gece yarlsından önceki düzerine nota karalamış, yahnd, konser İsmi opreki yarisndan iki #islimimec Müürmiş, masal terbiyesi sise 'daha kuvvetli ve yarayicidir. Munyenehanelerimize gelen 7a - £, ciliz, kansız ve iştahsiz çocuk - larin ekserisini geç yatanlur teşkil! biân mahlüketin. teli, telsiz ne Detesiz bülün sırların üsündeki harikulâde tesirini ânlira imkân var mı? Kulağın güzeli de, çirsini de duy - iyebitirimi. duğu, en basi zevklerin bile fevkalâde Uyku bahai çocuğun yemeği ka- dar, hele bazi vek'alarda ondan da. ha farla mühim bir fasıldir: buna İhakkile riayet ötmek herhaldelâ - imdir. Yatağa erken gitmeyip uykusunu! almamış bir çocuk daha karşıdan bilinir; yetecek kadar uyumamiş ç0.! cuk gündelik okul vazifelerini ya rinde ve yolunda yapamaz; okulda, öğretmenin sorgularina İyi karşi », İiklar veremer: urkadaşlarile iyi gö-ğve hemen ba vesile ile şu binasızlık der. İçinemez; demek ki yorgundur, si “Yâine temas inkânmi bulduğumdan do , nirlidir; bn hal böyle devam eltik-$iayı memnaniyetimi har edeceğim Ba çe ona yukarıda saydığımız rahstfray, şüpherle, İstanbulun belli başlı sa, sızlıklar ve hastalıklar gelir; dahasiflonlarından bizi, Pakal İM var; bu gibi çocuklar gittikçe balifğyin ma'stkim dinlemiye koşanların an, hastalıklara bila karşi gelemez; buğonk 20 de birini aldı, Fiğ ile KAİ EE Bee ÜLGER, tnt, dk elk ibm 0 dolayı dudak bükmek hakkını kendinde bulamaz. Psnen niyetim çizmeden YU- çikarak hir kritik yazmak değil, izi, ubalarımı naklekmektir. İmtıbalarımı makie, Okenserin güzide 'aikârile deği, bina ile baştıyacağım İntaç eder; halbuki sabah -vahim ihtilâtlar yapar: böyle çocuk yağar. Sahnesi geniş, takal möblenia| bire birinci emet magannllikten, emel ve, olemebii femeni kadar İki reflektör yerleştirilmişli, Bu zavalı (nesnelerin Aciz ışıkları, san'afkâra yaklaşmadan bi, iiwer; sahnede Kucaklaşmıyordn. Çek| İ yerde, piyanisi, molayı iri göreüineek İ olamamak şehrin yüz karamdır. Bu ba, 4 işi 20 senedir neticelendiremedik. A- | caba hâlü da me bekliyoruz? İ Bayan (OEBma © Saek'i © dinlerken, duyduğum sevke, ilarab karıştıran bu İ noktaları kaydetiikten soura, güzide san'atkâra, söylediği ewerlere geçebii., ele Erma Sek, konserine, Sehn.| mann'ın, aWiimung» ve uDer Nussba- um» isimli iki eserle başladı. Fakat, Ber En operası birinei muganniyesi, Gis - achine Râsstni'nin «Barbler de Sövllie eperasındahi «Rosines üryasile birden » Sayfa 37 Erna Sack'ın konseri dilan Berlin Bir okul çocuğu kaçta uyumalı? operası baş muganniyesinin konserinde gördüklerimiz ve duyduklarımız —— YAZAN | Nusret Safa Coşkun İlaiyan operasındaki bu nefis arya ie Erma Saek dinleyicileri tamamen teshir ekmişti. Netekim, san'atkâr array iki defa tekrarlamak o mecburiyelinde kaldı. Çıkışlar, gerisi nağımeleri bazan bir dakikayı geçen ses uzatışları takdir ve hayranlık uyandırdı, Blâhare Ma mar'tan oVarnınax ie «Wicçenllede İ dinledik. Morartm bu (ikinci eseri de tekrar ettirildi, Sıra Sehuberte gelmişti, Romantik muskinin bu en büyük üste. dımin da iki parçasını bayan Erna Suck bilhaksa duyarak, minik ve jestlerile de katılarak büyük bir muvaffakiyetla ta, kanni etti Programdaki tasnif hakikaten isabet - Mya, Nisbelen ağır sayabileceğimiz bu €serleri, İtalyan, Alman ve İspanyol halk şarkıları taki otü, Eyerlerin mahiyeiile beraber, san'atkğırın koslümü ve büy yeti de değişmiş. Kadın / kıldklarına Ahl erdirmek, Prostun İmar plânı am, hamak kadar güçtür sma, ben size bü- bir msan olmağa Bizum yok. İntan se, |menin iki yanına küçük birer ml ÜZETİ. çağa san'atkürın giydiği kavala hakkın. da da biraz malümai vereyim, Kiksikleri, klâsik bir tuvalete okuyan, Erna Saek, sıra, yah, kıvrak halk şarkılarma gelm, ce, tuvaletinin odket karman, almış, ağ kası açık, açık mavi renkle, belden aşa. pa İnşallah yanbış söylemiyorumduz,, ince pilbeli, ön kamı, çümüş renkli çap. nitür tuvaletfie çıkmıştı, Arlık, Berlin operası birine mügranniyesi, ük kısım. daki ağır başlı, durrun kadın değdi Sapsarı süçlarile çek iyi imtizaç eden tuvadletile bir kat daha sörimleşmiş Adelâ gençlesmişti, cevval, süphesiz da, ha casib olmuştu. Nilekim ola belle Venesinnas isimli İtalyan halk şarkısı, man, kinel defa tekrarkınışında, şarkının şubluğu kadar bunların da tesiri olduğu muhakkak. Bayan Erna Sack tamamen opera tar, (Devamı 3/2 de) Bilmecemiz Burgün 5 İnci sayfamizdadir görülen İlk işlerin esaslı ol -Jar daima bir hastalık İçinde, kendi sonraki İşerin de böyle görü. (Devarmı 4/2 de) evin kocaman solasa ibi işe yaramaz, | sizlik vasfma yükseliverdi, Resmin on Ne ramp ışığı var, ne projeklörü. Sah,| üç gün içinde yazlığı, canlı ve oynak len yemeğini İşine ya.İleyi öyle böyle yer; ail

Bu sayıdan diğer sayfalar: