Murad nehri içinde ! 6 gün aç kalan bir yolcu k i Nehrin azgın sularından ; ! sahile çıkamıyan yolcuları j i bir süvari kurtardı 1 ys Muş, (Hususi) — Birkaç gün evvel Murad mehri kıyılarında çok) bağ iki köyde kundakçılık sure .| da iki inek ve bir merkel şayam dikkat bir hâdise olmuş, *6 kişilik bir yolcu kafilesi, nehrin ortas'ndaki adacıklardan o birinde 6 gün aç kaldıktan sonra bir süva- ri yolcu tarafından (kurtarılmış. lardır. a-| nik kazasına bağlı Koraagil nahiye sihe gittik. Bir miktar manda deri. gi aldık. Melâzgizt küzasına gitmek üzere Murad nehri kıyısina gel! “dik, Atlarımız deri lü idi) Suyu geçmek için biz de atlara bindik, suya girdik. Birkaç hatve yürüdükten sonra suyun derinliği dolayısile hayvanlarımız yüzme. ye başladı, Bir an geldi ki yükler hayvanların üzerinden kaydı. Biz de beraberce nehre düştük. Der. hal derilere sarıldık. 150 metre kadar suyun akmtısına doğru git. tik. Karşımıza bir âdawk çıktı Derhal çalılara sarıldık ve adaya Çıktık. Bu ağacık hiçbir yölün uğ- tağı değildi. Higbir yerden imdad ümidimiz de yoktu, Açlık bizi sı, kıştırdı. Altı gün, altı gece ot ye- mekle adacıkta kaldık. Artık ha. yattan ümidimizi kesmiş, bitab düşmüştük. Yedinci günü öğle ü- zeri uzaklardan bir süvari yolcu. nun gittiğini gördük. Bağırmaya ve foryada başladık. Bü yolcu bize doğru geldi, bizi kurtarmak için pazarlığa girişti. On beş liraya u- yuştük. Atlı bizi birer birer ku. tarıp sahile ardı. On beş (ray kendisine verdik, kabul etmedi ve para mukabili sizi okurtarmadım, *vazifemi yaptım, dedi ve bi bu suretle muhakkak bir ölüm- den kurtarmış oldu. Adacıkta çok murab çektik. Bir gün daha kal. Saydik hepimiz ölecek idik. İsmi. hi, hüviyetini bize “bildirmeyen haliskârımıza minnettarız,» İzmitle son faydalı yağmurlar İzmit (Hususi) — Son yağan yağmurlatın mısır, pancar ve seb- Zelere çok faydası olmuştur. Kocaeli çevresinde arpa mah. Sulünün (Ohasadınn — başlanmış. tır. Yeni sene mahsulü çek verim. Boywbad (Hususi) — Kazamıza tile iki yangın olmuş, 9 ber “bir çocuk, iki inek ve bir eşek feci bir şekilde yanmıştır yangın Tepeköy kadın, kendisine ası bütün köye yây - mssından dolayı komşusuna fenâ halde kızmış, a n yin kömseye göl 26 komşunun Rüzgâr olduğu büyümüş, yayılmış v re de t etmiştir. Fakmanın evi de tutuşmuştur, Köy|g lânün bütün çırpınmalarına rağ- men 8 köy evi tamamen yanmış; bir münasebetle suçunu itiraf et. tiği için yakalanarak Boyabad ad- liyesine verilmiştir. İkinci yangın da gene kundak - çıkk suretile Killik köyünde ol » MuŞİUT. Buköyde oturmakta olan Meh - med Langa adında bir adam, bir gece karım ve çocukları ile Gera - ber evinde uyurken birdenbire e. vi bir aleş sarmış, hepsi de deh - şetle < yataklarından — sığrıyarak kendilerini dışarı atmışlardır. Fa. kat bu esnada 3 yaşlarında Bilâl sdmdaki çocuklarını içeride bi - raktıklayını dehşetle hatırlamış - lar, ateş bütün evi tamamen ssr- dığı için kurlaramamışlardır. Yav. Çorum Halke Çorum Halkevinde geçen haftalar içinde bir mürikit aile toplantısı yapılmıştır. Küçük SON POSTA Memleket ZEinaberleri Boyahadda kundakçılıkla 9 köy evi yakıldı Bir köylü kadın komşusunun evini ateşledik- ten sonra kendi evinin de yandığını gördü, 8 yaşında bir çocuk kömür haline geldi Jru feci bir şekilde yanmış, bu ara- delta. mamen kömür haline gelmiştir. Yangının iş çıktığı tıhak. maktâdır. Siirdde bir harmanda yangın Bir bafta kadar evvci lan mahalle: ında bulu »Ukeli bir yan- . Tarlada buğday bi. çilirken bir amele siğara içmiş ve igatayı yanar Bir halde iken yere fatmıştır, Bu yüzden başaklar der. hal ateş almış, etrafı sarmıştır. Zaten şehrin kenarında bulunan tarlaların ateş aldığını gören hal. kın Belediye su arazözürün bü. yük gayretile yangın tehlikeli bir hal almadan söndürülmüştür. Hal kın gösterdiği ük fedakârlık - larla yangının önü alınmasaydı bu yılan mahsulü bütün hububat. lar bir saniye içinde yok olacak - lardı, Çünkü tarlanın bütün etrâ. hi buğday harmanilarile dolu bu » lunuyordu. Bu, yüzden şehirde bü. yük heyecan uyanmıştı Yangı. nın dâ zamarında derhal söndü . rülmüş olduğundan hiç bir hasar olmamıştır. vinde müzikli aile toplantısı Zabıta tahkikat yap. |< Siirdde iBir camide 6 kişi enkaz | altında kaldı, ' ikisi öldü Sürü Çlüsüsi) mahallesinde £ — Siirdin Balı bir bina çökün. tüsü olmuştu. hakknda bire çökmüştür. ; Binanın lan ustabaşı ile 5 i dışarıya atamamışlar azı kaldırmış Gan çıkarılan biraz sonra yaralı memleket Ky olduklar: hastanesine ka Edirnede bir hırsız şebekesi yakalandı Edirne (Hususi) — Bir mür - dettenberi Karaağaç semtinde ba- zi Evlerden eşya (çalınmaktaydı, Karaağaç polisi nihayet bu hursız şebekesini yakalamağa rruvaffak olmuştur. 3 kadih ve bir erkekten ibaret olan (bu şebeke son zamanlarda zmhtelif evlerin kapı Ve pencere. lerini kırmak suretile birçok eşya çalmışlardız. Karaağaç memurla; rının aldıkları tertibat neticesin - de şebekeyi teşkil edenlerle çal, dıkları eşyalar meydana çıkarılmış ve adliyeye verilmişlerdir, görülmüş, aral müzik Mdir. Tütün satışları devam çt-İ amatörleri tarafından verilen konser çok güzel olmuş ve davetliler tarulından alâka ile karşılanmış. mektedir, ” «Son Posta» nın tefrikami Didar sesini çıkarmadan birbirine okavuşmuş olan ik arkadaşı, iki karjJeşi, cem'an bir bütün teşkil eden iki yarım mahiüku. takib etmişti, Şimdi, mahellebicide yanlarında yer al » roıştı, Şevanla Temel, Temelle Şetvan onun mevcudiyetinden bile haberdar görünmeden aralarında konuşuyorlardı, — Şetvan bel,. Seni çök Özle. dim biliyor musun onu?.., J — Nâsil bilmem Temel Bey bi « raderim, nasil bilmem... Ayhi hasröti ben de çektim, — Yaşa be Şetvan!... Hani yok mu seni buldum da hayatı bulmuş “gib. oldum... -— Ya ben ne diyeyim mirim!.., Ben ne diyeyim!.., Didar hayretlere (o düşmüyşlü. Kocasi Temelle buluştuğu dakika. dan itibaren ötedenberi — tanıdığı, bildiği mahcub, nazik.Şetvan E- #endi olmuştu. Ayni tahavvül, da- © oha doğrusu ayni rücu Temelde del bıtalarla — bağlanmışız ki; 'Temel)rerek memnun oldu, O. sırada Te-| Floryaya götüreyim senil... tığı andenberi eski şahsiyetini tekrar bulmuştu, Şimdi her türlü küfüre, günaha, kavgaya, dövüşe bazırdı, Meşhur yangın gecesin - derberi” inik 'durmağa alışmış göz kapakları şimdi iyice (açılmıştı. Temel, kaç zamandir kaybetmiş olduğu çapkın bakışlarile dükkân. da oturan kadınları süzmeğe baş. ladı. O meyamda gözü Didara iliş. ti. — Be karı kimdir?.., — Bizim refika cariyeniz!.., — Öyle mi7,.. Ne dersin he Şet. van, sensiz hayatın ne tadı var no tüzü, Memlekete gittim amma gü. züm bir şey görmedi. Hani yok mu tövbeler olsun gece gündüz seni arıyordum.. . İyice bil bunut.. — Bilirim biraderi azizim bili. rira... Ben de az mı ahü vah ettinal — Meğer biz birbri'mize iyiden iyiye ısınmışız da haberimiz yok - muş — O dareca birbirimize siki râ. tır. Resim bu toplantıda milli oyunlar oynıyan ve konser veren yavruları gösteriyor, Jolunca hayat sahamızın daralıp kasvetli bir zindana döndüğünü anladım... — Ben senden ayrılamam srtık be Şetvan!... Sensiz bu dünya on para etmiyor! — Ya ben, mirim efendim, ya ben!,.. Sensiz hayatın hiç bir zev- ki yokt... Muhavereleri bu mealde devam etti, Bir saat, iki sâat, belki ziya. de birbirlerine karşı olah mubah - betten; rabıtadan bahsettiler. Da. ha çok devam edebilirlerdi, fakat kaç zamandır sessiz duran Didar) nihayet isyan etti, — Baksanı efendi!,,, — Ne var ruhu revanım!... — Bunların hepsi iyi, hoş amma daha çok oturacak mıyız burada? — Nasıl emredersen nuru ay , nim!,., Didar, Şetvanın © cevabiarından kocasının eski haline avdet etmiş, olduğuna büsbütün kanaat geti - k hüdis olmuştu. Şetvanla karşılaş-İBey biraderim, birbirimizden ırüklmel Didara hak vermekteydi, — Karı doğru söylüyor... İki saattir yanımızda iskele babası gi. bi duruyor... Haydi çıkalım şura. dan!,.. ” — Hay hay üzizim, hay, hay, amma şunu dâ arzedeyim ki bun. dan böyle ve Min gayrihaddin se, ni bırakmam!... Temel muazzam bir kahkaha salverdikten sonra elini Şetvanın omuzuna indirerek kalbinden ko - pan gu sözleri atti: — Ya ben?... Seni bırakır mı - yım hiç!... Artık bitti!... Sen ne. İtede, ben orada!... İşte bu kadar. * Apustol soğuk terler dökmek - eydi. Melporöniye $öz anlatmak için sârettiği gayretten bunalmış. fi. Faka beyhude yere: — Canım Melpomeniciğim gidip ne yapacıksın?... — Gideceğim dedim, gidece - dimi... — Pekâlâ, git, Seni burada tu. tan yak... Git amma nereye gide. ceksin?... Bari onu söyle — Nereye gidiyorum?... Arizo. naya!... — Neresi orası?... — Amerikada! — Canım orâda ne var?... — Kum var. — Kum görmek için tâ Ameri. kaya gidilir mi?... İstersen «> Hayır... Ben Arizonaya gi - iİmanasin “İlen bir heyecanin ifade «Son Posta; nın tefrikas: 40 Güreş Akşam olmuş, hava kumandan paşa güreşi idi, fakat Aliço d — Haydi Bet Köca Yusutl, Aliçonun; bu çirpinip bağırma- .isına, Yusuf da çirpinarak mukabe- s|le etti: — Haydi be! Ustal Aliçonun; son nârasına kadat Yusufa; Kavalalı Yusuf “derlerdi | Aliçonun her nasılsa: — Haydi bet Koca Yusuf! diyerek seslenmesi, Yusufa bu lâ- kabi vermiye kâ6 geldi. Aliço: koca o Kelimesini” büyük a küllanmiıştı. Ve içten ge idi, Çünkü; Aliço, bütün hayatı müd- İdetince bu genç kadar, darbli peh- van görmemişti, İşte; bugünden sonta; “Yusufun ismi Koca Yusuf olmuştu. Güreşte #onra; metak © edip, Aliçoya neden Koca tabirini kullan. dığını soranlara şu sevabı vermişti: — Bilmiyorum,., Fakat, künde- den ve sarmadan kurtuluşlarına ba- yıldım. İçimden öyle geldi. Haki- katen; gövdesile, zekâsile, pehli - vanslığile Kocadir vesselâm! Demişti. Güreş tekrar ayakla başladı. Aliço, ne “boyunduruk ve he de tırpan ve elerse çekmiyordu. Gaddarlıktan — uzaklaşmıştı. - Yusu- fun mukabelesinden yildiği © görü- lüyordu. Güreş bir saat kadar daha ayak. ta devam etti, Bir aralık; Yusuf, hasmına bir çapraz topladı. Fakat; Aliço çabuk söküp kurtardı. Güreş denk idi. İki basim birbi rini mat edemiyordu. Güreş; beş saati buldu, Yusuf kesilmemiş dimdik duruyordu. Aliçonuü-bir parça nefeslendiği görülüyordü. Eht Ne de olsa ihtiyar bir adamdı. Fakat; Aliço; hefeslenmeki: be- Yaber bitkin ve tehlikeli bir vazi. yette değildi. Akşam oldu. Sular karar başladı. İki © pehlivanın o birbirini yenemiyeceği anlaşıldı. Ağalar, pa şalar iki tarafı berabere ( biraktır- mak için mükâlemeye başladılar. Aliçoya hasım. olanlar, o güreşin goce de olsa meşale yakarak deva. mini istiyorlardi. Aliço, taraftarları da güreşin de- vamindan hiçbir neticö çikmiyaca- ğını, iki hasmin denkleştiğini, daha baş saat güreşseler gene - berabere kalacaklarını iddin ediyordu. Birçok münakaşalardan sonra; güreşin beraberlikle birakılmasına karar verildi. Kumandan ve vali paşalar, cazgim çağiriti. Şu emri vet di: — Davulları, zurnalari o sustur, meydana git pehlivanları berabere ayırl,, © Cazgir Osman pehlivan sinirlen- mişti, Güreşin uzamasını istiyordu. Aliço, kesilerek nihayet, Yusuf ta- rafından yenilebilirdi. Lâkin, ne di. yebilirdi. deceğim ben orada Barbara, Ja fil. le du Dösert olacağım!.. — Canım sen adamakıllı sapı - tıyorsun!... Haydi o dediğin ol. den!... Sonra?... — ra 'ata bineceğim, cow- boylarla yarış yapacağımı, akşem da dans edeceğim, kemerimden tâ. banca çıkâracağım, havada ateş yapacağım!... — Balıklıya gitsen de kendini ayazmada okutsan acaba nasıl o - Huri... — Laissez « mol tranguille!,.. — Melpomeni, yavrum, çocuk « luğu birak da beni dinle. Sigorta - dan hele şükür paralari aldık, Üç yüz bin lira... İyi bir para... Bu. nun yarısı senin yarısı benim... — Ver paraları!... — Canım paralar burada;.. Şu çantanın içindel,. — Paylaşalımi... — Pek iyi, olur... Yüz elli bini senin!,,. Şimdi sen bu parayı öbp kumlara serpeceksin! nah değil mi?... Gel, şu ayırmıyalım,.. Güzel, temiz, bir lokanta açalım... Gardenyabar gibi bir şey... Dünyanın parasını kazanırız... — Ben para kâzanmak istemi - yorum, ben'Arizonaya gideceğim.. — Melpomeni, gözünü söveyim, Ne olur biraz da'bana acı!.., —'Sana niçin “acıyacağım?... bitmiyor! kararmıştı. Bu yüzder berabere bitirmek iste a Yusuf ta ayak direyorlard — Başüstüne paşam! Diyip çekildi, Meydana gelip * İvulları, zuraaları susturdu. Seyirciler, birdenbire kesilen d vul ve zurnaların sesinden hayıe düştüler.. Ne ol Pehlivanlar, işin farki İlerdi. Meydan yerinde böğuşuyorlu dı. Cazgir, meydana zeld | Yunufun omuzlarından dı. Ve: — Pehlivanlar! Akşam oldü. P rabere kalmanizi kurandan emn diyor!... Aliço, kızdı. Va bağ — Kumandan ne ka reşe?... Akşam değil, güreşeceğiz... Cazgir, Yusufa hitaben: — Yüsuf, bırak güreşi oğlum! Dedi. Yusuf da hiddetlenerek: — Ne - birakacakım: güre be! Susak ağızl Doğrudur be ustanın söyledi Ne karişir ku mandan bu işe?... Diyerek, Cazgirn göğlüne daya narak Aliçonun ensesinden yapişt! Aliço da, Yusufun ensesinden y pişarak güreşe koyuldular, Davul ve zurnacılar cazgıirdan 4 dıklari emir üzerine çalmiyorlerdı Osman, pehlivan, meydandan w zaklaşti. Kumandanın yanina gitti Zaten; kumandan paşa vaziyet görmüştü. Daba cazgir yanına geli gelmez bağırdı: — Söyle şu heriflere güreşi b raksınlar yoksa; jandarma ile mey dandan çikarirım onları. Zavallı cazgir, ters yüzüne dönüş meydana tekrar geldi, İki hasmı arasına girip zorla güresi ayirmağı koyuldu. Aliçonun kel kafasi kızmişti, gü reşi birakip bağırdı: — Baka, baka bel... Kavasoğ Yünü hepten yok ederler meydan ye rinden bu susaklar!... Şimdi de gü reşi birik berabere diye” öterlei bel.:. Neden birskacakmişım güre sbe?... Yusuf da Aliçodan sonra; lenmeğe başladı: — Tel Hel Güreşin gündüzü, cesi mi olurmuş be?... İsteyen gi sin yatsini.. Biz, kendi kendi mize ayırd ederiz güreşil;.. Baktılar ki; olmiyacak bu iş» Kumandanla, ağalar şu kararı vı diler: — Yarim saat kdar, daha güre sinler, eğer, bu müddet zarfında yı nişemezlerse.. Berabere kalacal dır. Cazgiri çağırıp . emri verdiler, Osman pehlivan meydana gelip s#ımları tekrar ayırdı. Aliço o küfün ediyordu: — Ölen ölü yıkayıcı ihtiyar ne ne ister durursun)... (Arkası var) Senin yüz elli bin tane Mra var. —.Üç yüz bin tane olsa “dah iyi değil mi?... »— Sen henı çok aç gözlü, hen çok açıkgöz bir adamsın!... Bili yorum, beni öldüreceksin, paralı rımı glinek için öldüreçeksin! Se fena bir adarısın!... Amma senden korkmam... Sonunda pa ralar seni öldürecek. Bion mi acgus ne profite jamais' Seni hi pislerde koyacaklar, karanlık h pislerde, ben de geleceğim, gec geleceğim seni titreteceğim... pishanede deli olacaksın! — Âlemde deli sensin! . öldüreceğimi nereden çıkarıyor sun!,.. Ben tavuk kesemem!.., - Tavuk kesemezsin â Melpomeni kesersi — Canım, birak şu saçmalar beni dinle... Melpomeni bak ni yalvarıyorum... Sende hiç merh met yok mu?... — Vardı, denize düştü, marti o du... — Kim denize Aliço i tutup ayı şiyor gi sabah, ola sö; çantayı... Paraları ayrılananalım! Avucunun içinde, parmakları nın arasında tuttuğu yüz elli bi lirayı vermek Apustolun çok ağı rına gidiyordu. Bunu masıl yapar. yarın | Meipomeni, yapma, etme, eylenis!,|dı, nasıl yapabilirdi?... Yok, b imkân yoktu... sl > KArkasi ver)