25 Haziran 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

25 Haziran 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| SON P OSTA i Kemalpş. da Zorla kız ve kadın kaçıran 3 köylü yakalandı © İzmir (Hususi) — Kemalpaşa. nın Kızılüzüm köyünde Abdullah > oğlu evli ve dört çocuklu Hüseyin, “Demir, ayni köyden Mehmed kızı — 15 yaşında Sultanı zorla kaçırmak istemişse de etraftan gören kom » Şular buna mâni olmuşlardır. Suç. Ju yakalanıdıştır. Boyahadda on yaşında | bir nişanlıyı öldürdüler Kendisinden 10 yaş büyük ve köyün en güzel kızı olan nişanlısını kız kaçırıcılardan korur- ken kalbine bir kurşun yedi, derhal öldü Boyabad (Hususi) — Şehrimize|tesadüf eseri olarak da o sirada bağlı Yenice köyünde bır kız ka -İCemilenin çocuk nişanlısı da içe- çırma hâdisesi esnasında bir ci.İride bulunduğu için, mütecavizler niyet işlenmiş, 15 yaşlarında ma-(içeriye girer girmez çocuk &orku sum bir çocuk öldürülmüştür. Hâ- ile Cemileye sarılmış, her ikisi de dise şöyle olmuştur odamn bir köşesine sinmişlerdir. Bu köyün en güzel kızı olan 20) OEmin bu sırada Cemileyi çekip yaşlarında Cemile, bundan bir) götürmek isteyince küçük röşanlı müddet evvel ailesinin kararile| buna mâni olnumğa kalkışmış, bu > ayni köyden Soytarı ailesinin 10/nun üzerine Emin, zaten kendisi. e üçük oğ ne rakib gördüğü bu yavruya tâ. yapndaki köeük oğula Sehri Seİ bancasını © boşaltarak > kalbinden delikanlıları gibi Cemileye vurgun | vur? ve a e mi kö / ütecâvizler ; ln gn Ken Maş İmleri ağam kayıp bağa ğ Naş süratle evden çıkmışlar ve köyü kızmış ve Gemileyi kaçırmağa ka. e dağa gönd iy rar vermiştir. Bunun üzerine ev. eği. * Kemalpaşa kazasının Yiğitler köyünde Ali oğlu evli ve 3 çocuklu Abdulisii Karataş ile Osman oğlu evli ve beş çocuklu Osman Kirpi. rin ayni köyden 38 yaşında Bayan ” Havvanın evinin penceresine mer. diven dayamak suretile içeri gi “dikleri ve bıçikla tehdid suretile kadını kirlettikleri iddia edildi öz ın her iki suçlar tutulmuş, ad- eye verilmiştir. - Tirede kadın yüzünden çikan . Tire kazasının Pöşaçeşme “mevkiinde bir yaralama hhdisesi olmuştur. “ Denizlinin Kocabaş köyünden amelelik yapmak üzere ge- Jen I oğlu Kerim Babadağ ile ayni köyden Mustafa oğlu İsken. iermişlerdir, Zabıta hâdiseden haberdar velki gün yanına Osman Özdemir|lince âki bir takib heticesinde ve İbrahim Alp isimli iki arkada-İmütecavizleri ve Cemileyi ele ge- şinı almaş ve akşamüstü sükünetle | çirmişierdir. Suçlular adliyeye ve- Cemilenin avine girmişlerdir. Bir rilmişlerdir. der Gezer arasında, Paşaçeşme “mevkiinde bir kadın meselesin » den kavga çıkmış ve Kerim Baba. lağ yanında taşıdığı tabancasını ç ek arkadaşına ateş etmiştir. Çıkan kurşunlar İskenderin kasi - hına isabet ederek ağır surette yaralanmasına — sebeb (olmuştur. Suçlu adliyey eteslim edilmiştir. - Menderesde Aydın nafia lürü ve sıtma mücadele doktoru boğuldular Aydın (Hususi) — Kaza ve na. teftişlerini yapmakta olan va. iz dün refakatlerinde vilâyet afia müdürü ve Sılma mücadele ru olduğu halde Sökenin nahiyesini teftiş etmiş ve g avdet için Batnâs geçidin. “den Menderesi gemi İle geçerler - bir kaza neticesinde otomobi- n nehre yuvarlanmasile nafia müdürü, sıtma müdadele doktoru| boğulmuşlardır. Valimiz Sabri Çı- ile şoförü bir mucize kabilin- n kurtulmuşlardır. Vazife kur - ınlarından doktor Ziya İserinin han ceseği bu akşam Aydına cektir. Nafia müdürünün edi henüz bulunamamıştır. Sivasta kayak evi yapılıyor © Sıvas, (Hususi) — Paşa fabri. ı civarında kayak. federasyo. mun plânlarına göre büyük bir evinin temelleri o atılarak n inşaatına başlanmıştır. Ka. evi memleketin büyük bir ih- “hiz © «Son Posta» min tefrikası: Gy . Bugünden, bu sasiten bâren — sevgili cevab verecek bir şekilde) kuk! arkadaşlarımız .Jceğini düşünmekteydi. İnegölde bir adam ağaçtan düşerek öldü Sabri İnegölde bir sandalye fabrikası yandı Halid Turhanın itfalyenin - gayretine #nuşlır, Ağaç üstünde kendisini) raşmen bir şey kurtarılmağa mu- kimseye göstermemek istiyen Sab- ri her nasılsa müvazenesini kaybe. vatfak olunamamış ve tamamen Ulaşta Açılan demircilik ve marangozluk kursları sona erdi Sivas (Hususi) — Vilâyetimize bağlı Ulaş nahiyesinde bundan beş akı ay evvel açılan köy seyyar ma rangozluk ve demircilik 'kursloru fanliyetini ikmal ederek dağılmış. tır. Bu münasebetle velimiz Akif İyidoğan yanlarında daire müdür. halde Ulaşa giderek ni yakından gör » müş ve takdir etmişlerdir. Kurs iretihanlarında muvaffak olan 1l köylü çocuktan 7 si demirci 4 dü marangozdur. Teşhir edilen mamüulât meya - nında en Ziyade dikkati çeken sı. cak ve soğuk demircilik işlerine müteallik malzemeler ile bilhasasa köylümüzün her zaman işine lü - Zumlu olan çapa, lırmık, araba tekerleği, tirpan gibi şeylerden başka marangozluk kısmında da hamur tahtası, boyunduruk vesai. re yapılan işler arasında sıralan- maktaydı, Bu göğüs kabartıcı ça. laşmalar arlan bir varlığın ifadesi halinde sıralanıyordu. Köy el 15- #ihsallitını artırmak gayesi ile ya pılan bu kursların bütün nahiye ve köylerimize kadar teşmili bü - yük çalışmalara yol açacaktır, İnegöl (Hususi) — Cerrah kö.) İnegöl (Hususi, — Kemalpaşa Edirnede gizli hayvan yünde oturmakta bulunan Hen -| mahallesinden dekli Fevzi oğlu 37 yaşlarında)ideresinde sandalye fabrikasından gizli olarak o komşusunun|gece sabaha karşı çıkan ateş ani bahçesindeki ıhlamur ağacına çık-İ olarak ber tarafına sirayet etmiş muş ve ihlamur toplamağa başla -| olmasından kesen biri yakalandı Edirne, (Hususi) — Kıyık me. hallesinde Derviş sokağında Ah- med oğlu Niyazi evinde hayvan kesip gizlice satmakta olduğu po- Hieçe tesbit edilmiş ve cürmümeş. hud halinde yakalanmıştır. derek yere düşmüş ve bügından | yanmıştır. Ancak civar evler . Veİ Hakkında kanuni muamele ya- aldığı yaradan müteessiren öl müştür. e e e Manisa (Hususi) — Helkevimiz devam etmektedir. Son alti ay içinde Faaliyet içinde şunlar vardır: edilerek Cümhuriyet bayra.| ve aile toplantıları, edebiyat ve müzik gecesi top. açılış töreni yapılacaktır, — İantiları, nişan ve nikâhlar, şölen ve balolar, sergi- Maamafih Sülün, Yıldıbla, Dürrü dejdüğünler gecesi sonderece neş'eli eyle nişanlıdırlar,.. geçmişti. Düşünceler, derdler, en. « Sonra, eski komikleri taklid esİdişeler bertaraf edilmiş, gönüller le x “ — Düğünlerimiz gelecek hafta- Diye bağırdı. fâkat seni alkışla : * aj yağın, n geçen gü ha uzamış Herkese ferah tutulmuştu. Fakat birkaç gün sonra aktedi. en bir içtimada akibet üzerinde görüşülmüş, kazanç tedariki çare, , sevinç mıdalarının, gülüşme-| leri münakaşa ve nihayet Dürrü - in, tebriklerin arasında kaybol-İpün ileri sürmüş olduğu fikir itti- fakla kabul edilmişti, Dürrü, Apustola müracaat et - meği. ona yeni bir kumpanya kur. » Neş'enin, Sülünle Yıl.| ması için ricada bulunmağı müna- mleri ayni günü yapıl-İsib görmekteydi. Vahşi hayvan te- Bu münasebetle cambazha-|dariki müşkül ve masraflı olmakla san'afkârları, müntesib Ve) beraber uzun zamana mütevakkı?. mini toplanınışlardı. Araltı, Zira hayvanları terbiye etmek nlerde çehreler biraz) gerekti. Binaenaleyh Dürrü Apus.| gözlük, başında melon şapka, &ır. elbiseler “bir parça)tolun bir revü kumpanyası teşkil|tinda yeni bir pardesü, fildişi başlı ciddi|etmesini pek muvafık görüyordu.|abanoz bastonuna dayanarak kısa ba Köy gezileri, konser, konferana, sinema, temsil, Ja, ulusal bayramlar ve ihtifaller; İnhisar idaresina aid büyük tütün deposu Kurtarılm gösterilen çaylı dans ları faaliyeti, YAZAN : EKREM REŞİD iti. | yarın ne yiyeceğini, ne İle geçine.|Kara Aslandan mürekkeb olacak- tı. Heyetin intihabından sonra Sa- Ibık Apustol cambazhanesi san'at. kârları, müntesib ve müstahdemi. ni, kalblerde bir nebze ümid gö - türerek dağılmışlardı. * O gün, Turhan (bey) kırk üç senedir sadık kaldığı Lebon pas - tahanesinde, mutad ikindi çayimı, kendi tabirince, şidıktan sonra tünele binmiş, Karaköye inmişti. Hava güzeldi; İstanbulun emsalsiz ilkbahar havası, Sol kolu kalça - sında - Turhan Beyin lombagodan muztarib olduğu malümdur . elin. de tereyağı renginde eldivenler, a. yağında tozluklar, gözünde tek b düşünce ârız olmuştu, Maişet |Herkas &ü filri tasvib etmekte ol |ve ağır adımlarla Galata rıktımına se gün geçtikçe daha endi - duğundan Apustola bir heyetin bal artediyorüu. İstikbal |izami kararlaştırıldı. İntihab usu - görülüyordu. İşsiz, alSülün, Yalı i Jile seçilen bu heyet Dürrü, Neş'e, Bücür, ; Şakrak | doğru yürüdü. Rahtımda, bir vapurun yakında geleceğine delil olan hazırlıklar yapılıyordu. a dilmiştir. Manisa Halkevifaaliyetidevamediyor faaliyetine | | ler, Kasa muayeneleri, avyayinlard, spor, spor yuvaları, kir koşusu, av gezileri, dağ ve yürüyüş gezileri, Türkçe okuyup yazma kursu, ilkokul belge kursu, Türkçe kursu ve müzik kurs- pılmak üzere belediyeye teslim 6- kütüphane, Resim minimini yavrulardan mürekkeb müzik kolunu bir konser verirken göstermektedir. rihtun hamallarının birine Turhan (bey) seslendi: — Baksana oğlum, vapur ne za. man geliyor?... Hamal dürdü, düşündü, nba » — Hangi vapuru soruyorsun? Dedi. Bu suale osvab: vermek kolay değildi. Turhan (bey) hangi vapuru beklediğini bilmiyordu. Sadece bir vapur bekliyordu. İs - tanbula yolcu getiren bir vapur... Naime tarafından kendisin» tekrar tevdi edilen bu vazifeye ancak bu- gün yeniden başlamış olduğundan vapurların hareket ve muvasalat- ları hakkında henüz tam bir ma - lümat adinememişti. Şimdi ha - malin suâline lâalettayin bir va - pur beklediğini söylemeğe çekini. yordu. Bereket versin ki adamca- diz: — Antalya postasını mı bekli - yorğun? Diye sorarak kendisini bu müş- kül mevkiden kurtardı. — Evet oğlum, Antalya posta- sın? bekliyorum... — Neredeyse gelir, Yedikule a. çıklarında!... Doğrusu bu hamal iyi bir ha - eoaldı. Bahşişi hak etmişti. Tur- İhatı (bey) kendisine bir sigara u., zattı, — Al bakalım şunu oğlum!... Dedi ve ağır adımlarla rıhtımınlevine misafir olmağı vapurda ki Yusuf dayanıyor, ha | Yusuf; daha dizin birini yer -| den kesip öbür dizini toparlamağa vakit kalmadan birdenbire paşa kasnak oyununa girdi. Aliço; dağınık hasmına bir kurd &ibi saldırarık sol paçasına yapış- İmiştı. Sol eli ile de hasminin kispe- tinin kasmağından içen geçirerek di kiş ariyordu, Yusuf; birdenbire ne olduğunu şaşırdı. Kapana girmişti. Aliçonun paça kasnak oyunundan kurtulmak kolay değildi. Dağınık kalkmak, a- cele etmek ne demek olduğunu an- ladi, Olanca kuvvetile; Aliçonun kas- İnağa: geçirdiği eli budoyarak oldu. Zu yerden söktü, Koca gövdesile de hasminın şirazeye geçirdiği elinin üzerine bir şose silindiri gibi çöke - rek ezdi. Yusuf; yüz yirmi okkalık genç gövdesinin verdiği kuvvet ve kud- retle bir anda paça kasnak oyunun. dan kurtulmuştu, Aliço; Yusulun bu hareketi kar- gısında kurdluğunu muhafaza etti. Hiç acele etmedi. Tıpkı yan baş 0-JX yununda hasmını yere ( düşürdüğü gibi gevşek davranıp üzerine git- medi. Yusuf; ikinci bir dalgaya düş - müştü. Paça kasnağından kurtulur kurtulmaz, Aliçonun son paçasına iki eli ile yapişip doğrulmak ve pa- ça ile kalkip kurtulmak istedi, Aliço; hasmina bu fırsatı bilerek verdi. Yusuf tam, paçaya yapişıp doğrulurken kündeyi taktı. Seyirciler heyecan içinde idi. Yu. sufla, Aliçonun mahirane hareket- leri birbirini takib ediyordu, Ve son künde oyunu ile Yusuf fena vaziyete düşmü, Aliço, kündeyi takar, takmaz Yusuf, dönüp hasmına topuk elle- me oyununu aldı. Vaziyet; mühimdi, o Yusuf uzun kollarından istifade ederek hasmi- nin topuğunu gerisinden elini çen. gellemiş bekliyordu. Aliço da, hasmını kündeye almış el kantarına asılı bir yük gibi ha- valandirmiş ( aşırmak üzere çalim bekliyordu. 'Tarafeynin birbirlerine taktıkları çok mahirane ve ustalıklı idi. Aliço: Yusufu aşirirsa, basminln ayağına taktığı köstekli oyunla bu- danarak muhakkak © surette kendi yenik düşerdi. Binaenaleyh; ya kündeyi boşalt- mak ve bu oyundan vazgeçmek ve. yahud, Yusufun aldığı köstek vazi- yetinden kurtulup hasmını bir anda aşırmak lâzimdi. Aliço; iki elleri srasinda hava - landırdığı yüz yirmi okkalık has - mim, topuk elleme oyunundan vaz geçirmek ve ona imkân vermemek için, Yusufu, öne ileri doğru daha yade havalandırıp döndürmek is. tiyordu. alti yedi ay evvelki gidi... Antalya vapuru rıhtıma gelip yanaşlı, İlk inen yolcular arasında Şetvanla Didar vardı. Turhan bun Tarı görünce, telâşla başını çevir. di, sonra da kalabalığın “arasına gizlendi. Karaya ayak atar atmaz Şetvan rdıtım boyunca yürüdü, köprüye geldi, Hızlı hizli ilerlemekte ol - duğu için, Didar ona güç yetişi. yordu. Çok geçmeden kadın nefes nefese kalmıştı, Alacağı uksi ce- vabı tahmun cderek korka korka sordu: — Efendi ne tarafa gidiyoruz böyle?... — Sana ne bel... Yürü, peşimi bırakına, işte o kadar!,.. Sana he. sab mı vereceğim?... Sirkecide Karadeniz oteli vardır, oraya gi - âiyoruz!,.. Bizim hemşeriler hep orada, — Canım efendi, Karadeniz o - telinde bizim hetişeriler ne arar. Jar... Bizim hemşerilerimiz kim - Jen — Yürü... Çok lâf istemez!... O sırada Temeli getiren vapur Sirkeci rıhtımına yanaşmıştı. Te - mel, bohçası koltuğunda, iskele -| nin başında bekliyordu. Hemen Kalabalığın arasından sıyrılarak karaya ayak bastı, Fındiklıde, ço- cukfuk arkadaşı Hafız Necm'nin (buruyorlardı İki yaman pehlivan Yusufla Aliço saatlerdenberi güreşiyorlardı. tta Aliçoyu tehlikeli vaziyetlere bile düşürüyordu Fakat; Yusufun kolları çok uzun olduğundan hasmini ne kadar ken- disinden uzaklaştırmış olsa; gene elleri yakınında bulunuyordu. Bu, mağlübiyet ve galibiyet ha- reketi yarim dakika kadar sürdü, Zavallı Aliço; Yusulun yüz yir- mi okkalık sallı ve devasâ vücu - dünü yarım dakika kadar askıda tuttu, Nihayet; gördüğü Yusufu aşır « mak mümkün değildir. Eğer, aşir- miş olursa kendisi de topuk elleme öyunile sırtüstü düşecek ve Yusuf üstünde kalacaktır, Eski kurd, kündeden (vazgeçti. Ve oyunu boşalttı, Hasmını yere bıraktı. Seyirciler; Yusufun genç olmas- na rağmen iyi ve usta bir pehlivan olduğunu” anladılar, Adalesi kadar zeki olduğunu farkettiler. Aliço; hâsmini yere birakir bi - rakmaz, sarmaya girdi. Fakat; sarmaya girer girmez, Yu- suf ters dönüp kasnak elliyerek dön- lü, Şimdi; Aliço altta Yusuf üstte idi. Bütün bu hareketler o Yusufun uzun kollu ve kavi pençeli olduğun- dan ileri geliyordu. Aliço, alta düşer düşmez telâş - lanmadı. Anladı ki; hasmı bazı tec- rübesizliklerine rağmen çok ustadır, Zekidir, Kafasile güreşen bir pehli- vandır. Yalniz adale ve okka kalıbı değikdir. Hele; Adalı Halıle hiç benze - mez... Bütün İâgerliğine (rağmen çeviktir. Kollarının uzunluğu, elle. rinin o inengene gibi kuvvetli oluşu her zorlu oyuna mukabele edebile- cek kabiliyette idi, Aliço; acele etmedi. Alta düşer düşmez, sağ ayağını dikti. Hasmi sol ayağında #armada duruyordu, Yusuf; Aliçodan kündenin acıs- Bi çikarmak istiyordu, Hemen has min kündeledi. Yavaş yavaş sârmayi söküp AK çonun iri gövdesini havalandirmıya başladi. Aliço; daha Yusuf, sarmayı sö- küp kendisini havalandirirken bü- tün gövdesinin ağırlığile ve olanca hizile ileri atıldı, Kündeyi söküp kurtuldu. Ve dört el üzerine gelerek bir anda yay gibi gerilip o boşaldı. Ve ayağa kalkti; Yusuf, hasmınin bu ani hareketi karşısında şaşirip kalmıştı. Aliço - nun bu hareketi cidden mahirane ve üstadane idi. Aliço; ayağa kalkar kalkmaz #8. vincinden ve hasmına karşı yaptığı mukabil kurtuluş oyununun verdiği neticeden heyecan duyarak çirpla- dı ve seslendi: (Arkası var) ti. Köprüye geldi, Hızlı hızlı yü , rüyordu. Şiddetli bir müsademe Temeli de, Şetvanı da şaramıştı, Şetvan doğruldu ve kendisine çarpara: — Dikkat etsene bel,,, Diye bağırdı. Müsademede suçlunun kim ol duğu malüm olmamakla berabet Temel kabahati üzerine aldı ve Kemali nezakelle: — Aman efendim, affınızı dile rim! Dedi... Fakat Şetvanın gözü dönmüştü. Haykardı: — Dileme!... Temel, mahocubiyefinden yer bakıyordu: — Alleâiniz!... Şetvan, gelen geçen üzerinde yaptığı tesirle meşguldü, — Etmiyeceğim!... — Son derece mahcubum!... — Sende mahcub olarak surat var mm?,.. Bakın hele şu surata! Ancak şimdi birbirinin yüzüne bakmışlardı. İkisi beraber, bir a « ğızdan bağriştı — Şetvan! — Civa... Bigbirinin kollârma atılmışlar, sarmaş dolaş olmuşlardı. - Birkag dakika sonra bir mahallebicide ©-

Bu sayıdan diğer sayfalar: