Bingölde Şehir bol ağaçla yeşilleniyor, yeni fidanlar dikiliyor Bingöl (Hususi) — Ağaç bar. Tamında dikilen binlerce kavağın yeşilliği şehrin garb kısmı cadde - sine güzel bir manzara vermekte - dir. Bu ağaçlara iyi bakılıp muha - fazası için bir memuru mahsus ta- yin edilmiştir. Ayrıca Nümune bah çesine yakm Cümhuriyet alanı ya, madaki baş araziye halk için bol sebze dikilmesi (o kararlaştırılmişlir. Bu hâvali için bunun ehemmiyeti gok büyüktür. EL tezgâhleri Valimiz Sadullah Koloğlu vilâ. yet bölgesinde el tezgâhlarının da» ha fazla tekâmülü için mahalli ted- birler alm ladığı çıkırıklar gelmiştir. Yakında halka verilecek ve öğretilecektir.Bu değerli ve yerinde olun teşebbüsler muhitte alüka ile kı kazanın: teftişe gitmiş ve bütün dev let dairelerini iddi bir ile Reksiş ederek avdet eylemiştir. Köy okulları Vilâyetimizin Çak köyünde mo. der bir ilkokul binası inşası için temel atma hazırlığı ılmaktadir. Muradlıda Atatürk günü Muradlı (Hususi) — 1936 se. Haziran 3 de Ebedi Şefimiz nesi Atatürk Muradliy: teşrif buyurduk lan zaman ziyaret ettikleri önünde bir anıd yapılmıştır. Bu zi yaretin beşinci senei devriyesi bü- yük törenle (o kutlulanmişlır. Anta bir çelenk konul: gibi hatibler- den Talât Bilge ik kahramanın yarattığı eserden sitayişle bahset « tikten sonia merasime nihayet ve- rilmiştir. Denizlide dikiş, nakış sergisi Denizli (Hususi) — Şehrimiz Halkevinde bir dikiş ve nakış sergi- si açılmıştır. Halkevinde yıllardan» beri Bayan Hümiye o Bayrakdarın idare ettiği dikiş ve nakiş kursunun alti aylık mesaisini gösteren sergi kalabalık bir halk kütlesi huzurun. da Vali Osman Nuri Tekeli'nin eli- İe açıkniıştır. , Hükümetimizin yol- evin İzmir (Hususi; — Wilâyet da mi encümenince müteahhide ihale köprü - Bayraki: kısmının parke inşayiile Karşıyaka - Alaybey kıs mının beton inşaatı hakkındaki mukaveleler vilâyetle müteahhidi arasında noter mariftile imza eğik miştir, Derhal inşaata başlanmak için müteahhid tarafından hazırlıklara başlanmıştır. Paralıköprü - Bayraklı arasmda ki turistik yola döşenecek parke taşları Bandırmadan getirilmek - tedir, Bundan başka Aydın hattı üzerinde bulunan Çamlık istasyo. nu civarındaki yeni granit ocak - Yarından da istifade “edilecektir. Ancak vilâyetle müteahhid arasın- da aktedilen mukavelede Çamlık istasyonu civarındaki ocaklardan elde edilesek olan parke taşların Bandırma taşları evsafında olma- sı şarttır. Bu taşların OBandırna Çamlık istasyonu ocaklarından çi- kan parke taşların nümuneleri tetkik edilmek üzere, İstan - bulda yüksek mühendis mektebi- ne görderilmişir. İstanbul yüksek mühendis mektebince bu taşların Bandırma taşları evsalında oldu - Fu tesbit edilirse, badema vilâye. timiz mülhakstında parke taga ile yaptırılıcak yeni yollar için de bu taşlardan istifade edilecektir. taşlar, mesafenin yakın olması iti- barile, daha çabuk ve ucuz olarak temin eğilmiş olacaktır. edilen turistik yollardan * Paralı» | Bu suretle inşaatta kullanılacak | mişti İnciraltı plâjı ve turistik yol İnciralti plâjı inşaatı meselesi- nin vilâye umumi meclisinde hara retli münakaşa ve müzakerelere Sergiyi Bayan ve bayların ziyare), ti devam etmektedir. İzmir maarif müdürlüğü Trabzon (Husi) — Üçüncül Umumi Müfettişlik Kültür Müşaviri Mustafa Reşid Tarakcoğlu doksan ira asli farm İzmir Maarif Müdür Tüğüne terfian tayin edilmiştir. Lüleburgazda tayinler Lüleburgaz (Hususi) — Maliye muhasebe kâtibliğine Bayan Zekiye Bakır, Kirklareli hi iğine Hi belediyemiz ebeliğine Demirköy”. e. besi, icra memurluğuna o Akhisar icra meruru Sadi Sunar tayin edil- mişlerdir. «Son Postar nın tefrikam: 72 mevzu teşkil ettiği ve bu mesele hakkında vilâyetçe Kanuni mua - melelerin ikmal ettirilmesine ka- rar verlidiği malânidur. İnciraltı piçji müsteciri ile'hu- susi idare arasında hâsıl olan ih. tilidin halli için vali Fuad Toksal yakından alâkadar olmaktadır. ,İİnciraltında inşa edilen gazino ve banyoların muvakkat kabulü esna sında İen heyetince görülen bazı tâli derecedeki noksanlarin mwüte- ME Memleket IZaberleri İzmirde turistik yolların. inşaatına başlanıyor Bu yollar için lüzumlu taşların Aydının Çamlık istasyonundan temini kabil olursa daha ucuz olarak yapılmış olacak ahhid tarafından ikmaline çalışı). maktadır. Plâjın önünden geçen ve Urlir kazasına kadar uzanan turistik yolun hazırlanması amel:yesine başlanmıştır. yap Vi ilâyet turlstik yollarının Arap çı Efes kısmının tekarrir ede emaneten İnşaatı için yeni bir teş- kilât vücuda getirilmiştir. Bundan başka maaş ve ücretleri bu yola aid tahsisattan verilmek üzere ay. rica bir mühendis ile idare ve he- sab işlerine bakmak üzere gereken raomurlar tayin edilmiştir. Egede Bu seneki tütün mahsulü çok iyi vaziyetle İzmir (Hususi) — Tütün rekol. tesi hakkında o alkadarları gelen malümat' memnuniyet vericidir. seneki tütün mahsulü geçen sene - lerden fazla olacağı gibi nefaset İ- tibarile de çok iyidir. Geçen sene hükümetimizin al - dığı çok isabetli tedbirler müstah- sili bu sene iyi mahsul ğe teşvik etmiştir. Tütünlerde bas. talk yoktur ve çapa işi hararetle devam etmektedir. Mintakamızda yazlık mahsul fa aliyeti de obararetlidir. Bir kısım yerlerde arpa Ve yulaf harmanları- na başlanmıştır. o Hasad işlerinde Bornova Zirant mektebi son sinif ri, smeli bilgilerini artırmak için, kendi inekteblerinde diğer ta- lebeler de köylü ile birlikte çalış - | maktadırlar. Hendekte Hendek (Hususi) — Tütüncü. lerimiz yeni sene için tütün fide » leri dikmeğe başlamışlardır. Bursa kız muallim mektebi sergi Bursa (Hususi) — Kız Muallim Bu sergide Sümer çivi yazı nü- Mektebi öğretmenlerinden Şahin'munelerinden tutun da sırasile Özgörün Bursa Halkevinde açtığı! Eli Türklerinin kullandıkları ya-| halini görünce: büyük bir rağbet ka.) zılar deri üzerine yazılmış küfı| Her evden bal, tereyağı, resim sergisi bü; Zanmış ve şimdiye kadar (16,675 vatandaş tarafından ziyaret edil - Ar, Valimiz Refik Kuraltanın alâ - kalı ve gençleri teşvik edici nu- tuklarile açılan bu sergide 72 yazı) dir. örneği teşhir edilmiştir. Sergi münasebtile genç kızlari. mızın san'at sahasındaki oyüksek kabiliyetlerini bir Kere daha gör. müş bulunuyoruz. Sergide Ata- türk, İnönü ve milli birliğe aid beşinci sınıfların yazdıklar: milk yazılarla, talebenin birbirlerine bakarak yaptıkları portreler, ta- Sevgilisini kem gözlerden o koru-|miğtı. Yytkunmak isetdi fakat mu. © mak ayn! zamanda da ondan teh.fvaffak olamadı. İkinci gonk vuru. © likeyi uzaklaştırmak için yeni ta-/luyordu. © assubun emri veçhile fayaya| Gonka vurmak emri Apustol vurdu, Tahla parçasında bir kera. iebenin, velilerinin san'at ve mes- leklerina göre hazırladıkları re - simler, Türk tezyinat örnekleri, çeşidli mevzuları alâkadar eden afişler bilhassa çok beğenilmiştir. Halkevimizde açılan ikinci bir seng de kitab sergisidir. Bu sergiyi Halkevi tarih ve müze kolund çalışan Hüseyin Kocabaş hazırla mıştır. YAZAN : EKREM REŞİD ler iyi işliyecek mi? Orkestra ça. nacak parçaların sırasında yanık mıyacak mı? Dürrü halkın kar- şısında şaşalamıyacak mı? Bilmez tarafından verilmekteydi. Apus -|3in insanın jizleri tutmaz, gözü “met olsa gerek. Tahtaya vurduk- © fan sonra Melpomeni e kendisini © daha kuvvetli hissetti, Şimdi bir Xx tehlihe zuhütunda sahaya atlayıp “Femeli müdafan etmek kudretini “ufak husumet hareketi karşısında yerinden fırlıyacak, sahaya koşi- ederek sevgilisini © Melpomeni her fedâkârliğa hârir. di. Göğsünde Jeanne d'Are'm kal “bi çarpıyordu... Fakat “dan fazla. » Nerede ise göğsünü , delip dışarı fırlıyacakıtı. ren gong'n müthiş sesi Melpome- © niye kendini ve endişelerini unut. — turdu. Melpomeni bir s'nir heykeli haline geldişti. Boğazından başka Vüçudunun hiçbir kısmını Bisset- tolun heyecanını tarif etmek ka-| görmez, kulağı işitmez olur; yedi- Ya cak, kendi vücudunu. Temele siperj Müthiş bir &oria.. koruyacaktı.| sitten ameliyat geçirdim. Bayılt- Tüzumun.| Ne dersin dişçi korku: bil değildir. Yanında duran elek-| ğini, öğrendiğini trikçiye anlatıyordu: imde, “ anlayor musun ömrümde bu keder büyük telâş © kendinde hissediyordu. Halkım en | duymamışımdır. Çocukken Gişçi - ye götürüp çürük dişlerimi çekti rilerdi, O zamanlar korkardım. « Sonra öpandı. mağa götürdüklerinde (korktum. Adeta soğuk terler döküyordum. , ameliyat korkusu bu akşamki korkumun yanında hiç kalır. Salonu görüyor. 'Temsilin başlıyacağırı haber ve-| sun, sardalya kutusu gibi dolu... En ulak bir yanlışta bütün bu balk insanım üzerine yıkılıverir. Artistler yegin yeğin korkarlar, Ben hepsi için, hepsinin hesabına korkuyorum. Her şeyin mes'üliye-| kuyu miyordu, Boğazı kurumuş ve daral ti benim üztümdedir. Projektör - unutur... Hava - Cıva? Onlara ne diye. lim... Sus, sus öleceğim... Vur bakalım. üçüncü gonku!,., Üçüncü gonkun vurulmasile sa- lonun İâmbaları sönmüştü, Yalnız yirmi tane projektör sahayı ziya- ya garkediyordu. Orkestra açılış parçasını çalıp #itisdiklen sonra sıra camibazhanelerd: mutad olan resmigeçkde geldi. Yalnız hayvan. lara ve onları terbiye edenlere münhası: kalan bu nigeçid muvaffakiyetle icra ed: Atlar alkışlandı, filler hayretle karşılan. dı, maymunların tuhaflıklarına gülündü, dörder kişi tarafından zaptedilmekte olan boyunları 2in- cirli aslanların girişi matlüb kor- uyandırdı. Resmigeğidi mü- teakıb numaralar başladı. eserler, yüz sene evvel yanılmış! büyük bir kitab ve bunun devamı olan yazı şekillerinden güzel yaz- ma müshalarda görülen tezhip iş- leri minyatürler teşhir edilmekte. Dört büyük vitrinden birincisi el yazılarını tahsis edilmiş ikinc. vitrin ise bizde matbuanın ilk ku- rulduğu zaman olan 1727 yılında basılan eserlerle doldurulmuştur. Üçüncü vitrinde Cümhuriyet dev- rine kadar Türkiyede ve bilhassa Bursada basılmış kitab ve mecmu- alar vardır, Dördüncü vitrinde de matbacılığın şsheserleri denecek kadar nefis #abedilmiş Cümhuri - yet devri kilabları bulunmakta. dir, Sergi umumiyet itibarile 2i- yartçilere bir fikir verebilecek kıymetli esevleri ihtiva etmekte - dir. Resimler serg'den bir köşe ile lim Şah'n Özgüri Her mumüra alkışi yecek yok, bü akşamki halk iyi bir halktı, ne kahkahalarını, ne alkış- larını esirgiyordu. Sülün fena hal. de sinirlenmişti, Naime ise gevin- cinden cambshanenin tavanına doğru uzacıktı, Bu ikzd hissin bir tek sebebi vardı: Dürrünün! muvaffakiyeti, Dürrü şiddetle al kışlanarak tangosu tekrar islen mişti, Zafer elde edilmiş gibiydi. Elektrikçi memnun bir tebessüm- le Apustola: — Patvon. işler mükemmel gi- diyor!... Dedi. Fakat epeyce rahatlamış yetiştirme. «Son Posta; nın tefrika: 22 Adalının hayreti Adalı Halil, köyünde kupkuru bıraktığı Adah, bir gece köyde misafir kaldıktan sonra; Rumeli tarafına; Tekirdağı güreşlerine o hazırlanmak Üzere gitti, Aliço ile Tekirdağında güreşebileceklerini hiç utamuyordu. Önün kandı eğer, Aliço gelmezar Koca Yusufla kapışmaktı. Adalı, gittikten sonra; Aliço ne geldi. Birini karşısına alasak: — Karl Bu mendebur Adalı, Köyümüze kadar gelmiş, bizi mas. kara eyler durur, Enescazma miş, köyün kahvesinde (o güteşimizi ayırd edelim diye cakalanir... Na. mus borcudur bel Tekirdağı düğü. nünde hepten vermeliyim bu kızan- cazın dersini bel Söylenmeğe başlayınca, kansı telâş etmiş, ve kocam kadar pehli, vanlık namus ve bilen za yalı kadın üzülnüş ve O uğlamağa başlamıştır. Aliço; kansını teskin içini — Korkma bel Kari! Kara ö- küzü keser iye koyarım kedimi? Deyince; kadının gözleri dön a. K gilark heyecanla cevab vormiş: — Çifti nasıl süreriz sonra? Ki- şa aç kalırız bel Aliço!.. Diye sizlanınca: kocasi iki elini birbirine vurarak; — Korkma be kanıl.. Kara ökü- ze beni eş tutarsın, Hepten da id. man etmiş olurum. Tekirdağınden alacağım ödül ile de sana bir öküz Bir yandan da sabah akşam, k: mn önünde, boyunduruğa tak:h Aliçoyu kahvede iri enseli bir halde görünce birdenbire şaşırdı Aliço o şamdancıbaşı Kara İbo (ibrahim) ile bir güreş gösterişinde — Artık, güreş yapamaz, bitir. miş işini... Diye pr: İk yap» yor ve bu belâlı adamdan herkesin kurtulduğunu söyliyerek sevinç du- yuyordu. Çünkü; Aliço meydandan gekilir ise muhakkak ( başpehilivan- ik kendisinin olacaktı, Koca Yusufla, nasıl olen kozunu pay edebilirdi. Aliçonun geleceğini hiç ümid et Mmiyetek, Adalı kirdağ yolunu duğu halde diğer öküze eş olarak) şura gift sürüyorda, Malkara köylüleri, Aliçonun bu gayrete o düştüler. yumurta gibi. pehlivanların: besleyici gida - Tarla beslemağe başladılar. Aliço; günden güne üste koyu. yordu. Yalnız çif; sürerek o idman yapmıyor, köyün diri odelikanlıla- Tindan beş onunu topluyor. Yağla- nip, İkişer, üçer tutuşup idman da yapıyordu. Halbuki; Aliço ondan birkaç gün evvel Tekirdağına gelmişti, OL mu görenler şaşakalmıştı, Ensesini bir taraftan, diğer tarafa çeviremi yordu. Besli, idmanlı, zarbh idi. Güreş gününden bir gün evvel, kahvede oturuyorlardı. Aliço, ayak, ayak üstüne atmış konuşuyordu. Tam, bu sırada Adalı yanında Deli Murad olduğu halde geldi. Arabadan indiler, Aliçonün sti bunlara dönük bir vaziyette idi. Bir ay geçmedi. Aliçonun ensesi! o Adalı kahveye doğru yürürken kilise direğine dönmüştü, Kara 5-) etrafına baktı: Aliçoyu göremedi. küzün eti, yağları vücuduna mal ol.| Yalnız; martı kendisine dönük iri muptu. Hele. Malkaranın süzme ba-| enseli bir pehlivan oturuyordu. Bu k elli altı yaşindaki pehlivanı, acar ii hiç şüphe yok ki: Aliço olamar- bir delikanlı gibi, sçrar bir getirmişti. Köylüler seviniyordu. Hattâ, 5. küzüne eş vermek istiyen köylüle- re: — Yool Olumaz, sonra idmanim eksik olur... Varın, koyun gireyim her gün boyundurukcaza! ğa Bir buçuk ay sonra; tanamaz ha İs Hold Cali Alcodan duba satpl ve besli idi. Adalı, önüne gren yerde Aliço- i gösteriyor. 'dan bahsederek: yordu. Di. Hyor!... Bu sözlerin üzerine lar gene vurmağa başladı, Halk arasında Hava - Cıva isminin uyan dırdığı uğultu trampetanın o vur- dı. Bu derece iri ve kalın bir adam, nasıl ölür da bir buçuk ay evvel kurumuş bir halde bıraktığı Aliço olurdu, Kahveye ilerledi. ver ri Selâmünaleyküm! Pehlivan « Diye selâm verdiği srada; göz. leri Aliçoya takıldı. Kendine ina - namiyonlu. İmkân yok bu, Aliço olamazdı. Fakat; rüya değil; enseli Aliço idi, (Arkası var) Temel bel,. Senin oturan kalın — Tem trampeta-| burada ne işin var!.. Temel fena! aşmıştı; Şetvana — Sakla beni... Sakla beni. Diyor, arkasi ma gizlenmeğe ca. masile kesildi. Bütün Seyirciler) İlşıyordu. Tam O sırada salonun dikkatlerini ortadak; sahayn hâs./diğer tarafından ikinci bir vavey- retmişlerdi. Çit yoktu, Neleslerilâ koptu: bile zaptedilmekteydi. Neredeseyl —A...A,.. Hayırdır inşak Melpormneninin kalb çarpıntıları du| fah.. Şetva Şetvan Efendi! yulacaktı, Trampeta Ovurmalari| ODidar ayağa kalkmış, var k durmasile orkestra gene Hava -| vetile bağırıyordu. Kolunu, Sülü. Crva marşını çalmağa başladı. Bü-| nün çekmesine *ağmen bağır vor. tün projektörlerin zıyası kubsten| du. sahaya açılan aralığa temerküz ct — Şetvan, Setvan Efendi!,.. Bu sefer Temelin arkasından avişti. Nihayet Hava - Cıva görün- olduğu halde Apustol henüz tem|dü. Apustol tarafından salonun|imdad Beklemek Şetvana düşmüş» bir sükünet bulmamıştı, Bunun için Hava » Civanın muvaffak'ye. ti lâzımdı. Henüz Hava » Cıva hak şa kın huzuruna çıkmamıştı, Temsi- limen mühim Rumarası olması iti. barile ancak birinet kısmın sonun- da çıkacaktı. Vakit gelmiş olecak- tı ki, Temelle Şetvan allı, pullu, sınmal# krdelâlı kıyafetlerinde, ku liste, sahneye çıkmak zamanını mahtelif yerlerine şakşakçıların alkış: koptu. Bu alki. halk da iştirak etti, Etmemesi dikilmiş olan! tö. — Eyvah! .. Ettim, bittim"... İçeride Apustol başında kalan kabil değildi, Hava - Çıva kardeş-| son birkaç saçı volmaktaydı, ler öyle güzel bir giriş hareketi era etmişler, öyle ahenkli selâm- — Muzka, Müzska., Diye buğırdı. Ümidi bu “felâket lar vermekteydiler ki onları alk'ş-| borusu gibi yükselen sesler. mu. lamamak elden gelmiyordu. Fakat) sikinin arasında hemen süküt hüküm sürdü; çün. kü Hava - Civa şarkı söylemeğe boğmaktı, — Haydi, haydi, müzika!,. — Ayol ne hale girmişsin Şet- beklemekteydiler. o Trarşpetalar| başladılar. Herkes kulak kesilmiş-İ van Efendi! vurmağa başladı. Orkestra Hava -|&. “Temelle ven, o bozulmuşlar, Felâketin başlangıcı oDurmuş| birbirlerine o sığınmışlar, şaşkın, Cıva marşını çalıyordu, Her nu - amarayı İktifeler arasında o tekdini kaptanın oyaygurası olmuştu! | ümidsiz kalmışlardı. Sahayı ter - etmeğe memur Bücürle Kara As. ek kaptan yerinden fırlaya -İketmek bile akıllarına gelmiyor « lanın sesi yükseldi. — Baylar, bayanlar!... Şimdi size harikaların barikasinı göste- ceğiz... Evet, harikaların harikası, Hava - Cıvayı!,.. Dikkat edin ge- —A... Temeli.. du. Seyirciler işin mahiyetini an- « Temel Reis!,,.| lamadıkları için henüz ses çıkar - Diye avaz çıktığı kadar hay. AE iğ la be Ev «Şişi. kırdı. Seyiecilerin idi. Durmuş mütemadiyen ba. leri Durmuşu susturmuyordul... beyond. (Arkamı ver)