|Memlekce Havzada Atatürk kütübhanesi den arkadaşını öldürdü, — İlytiyacı tamamen karşılıyor Balıkesirde | Bir köylü, kadın yüzün- Baikesir (Hususi) — Bahıkesi.f vin Ergama köyünden Kara Mus- tafa ile Pehlivan Mehmedin hir kadın meselesinden araları açık bulunmakta ve bu hal köyde dedi kodulu bir mevzu teşkil etmekte- dir. Pehlivan Mehmed köydeki bu; dedikodulardan müteessir olmu$! bu hale bir nihayet vermek mak- sadile bir gün akşam üstü tarla- sından dönen Kara Mustafanın Menekşelik denen mevkide önüne geçmiştir. Aralarında (başlayan münakaşa kavgaya dönmüş ve bir| aralık pehlivan Mehmed yanında taşıdığı bıçakla Kara Mustafayı muhtelif yerlerinden bıçaklıvarak kaçmıştır. Mustafanın — Istimdadı üzerine köylüler vak'a verine kuş- muşlar ve hâdiseyi öğrenince cari hi yakalamışlardır. Mustafa teda- vi için Balıkesir hastanesine geti- rilirken yolda ölmüştür. Milli Şefimizin fotograflar Denizli (Hususi) — Büyük Mil 4 Şefimiz Cümhurreisi İsmet İnö- nünün Halk Perti teşekküllerine armağan ettiği imzalı fotoğrafları nın şeref mevkiine konulma töre- ni geçen Cumartesi günü şaat 15 de Denisli viliyet Parti İdare heyeti konağında yapılmıştır. Bu törende basta Vali Osman Nuri Tekeli olduğu halde askeri mülki, adli memurlarla belediye, ticaret odası, Ziraat ve İktısad bankaları reis ve azaları ile Cüm- huriyet Halk Partisi teşekkülleri ve mensubları ve halktan ve genç erden Büyük bir kalabalık bulun muş ve törene iştirak ederek say- gı ve bağlılıklarını tezahür ve te- barüz ettirmislerdir. Denizlide mühim bir konferans Denizli (Hususi) — İstanbul Üniversitesi coğrafya profesörü Himid Nafiz Pamir geçen Cumar- tesi günü saat 18 de şehrimiz Halkevinde (Yer altındaki sular ve artezyenler) mevzuunda mü- him bir konferans vermiştir, Dünya profesörleri oarssmda mühim bir mevkii olan Hâmid Na fiz Pamirin bu kıymetli konferan- 81 binlerce halk ve gençler tarafın dan dinlenilmiş ve alkışlanmıştır. Bigada bir evkaf memuruna işden el çektirildi Biga (Hususi) — Sabik Biga evkaf memuru olup geçen sene- denberi Ezine, Bayramiç, Ayvalık kazaları evkaf işlerine bakmukta olan Sevket Temel'e, görülen lü- zum üzerine, vilâyetçe işten el çek tirilmiş ve hakkında tahkikata başlamıştır. Çorlu orta okulu mezunları müsamereleri Çorlu (Hususi) — Cümhariyet okulunun bü seneki mezunları mek- kuyucların sayısı her yıl biraz daha artıyor. Kütübhane çok zengin bir hale geldi TT Haevzwun güzel bir görünüşü Havza, (Samsun muhabirimiz yazıyor) — Kasabanın en hava- dar bir tepesinde ve şirin Havzayı kuş bakışı görebilecek bir mevki. de kurulmuş olan bugünkü Hav- zanın «Atatürk; kütübhanesi, bi- nasının tari keymeti haiz olması ve içindeki çok kıvmetli ve nadi- de kitablarile ler ziyaretçinin tak- dirini celbedecek bir kıymettedir. Bina, 1420 milâdi ve 833 hicri yıllarında, Yürgüç Paşa oğlu Mus- tafa Bey tarafından Havzaya bir imaret olarak inşa ettirilmiştir. Bu tarihi bina, 1303 hicri ve 1885 mi- lâdi yılma kadar imaret olarak kullanılmış, fakat bu tarihten son- ra mühmel ve metruk bir halde bırakıldığı için tamamen harabi- ye yüz tutmu bir vaziyete gel- miş ve nihayet eski Samsun valisi Fuad Tuksalın himmet ve gay - retlerile yeniden ve esaslı bir se- kilde ve 5,300 lira gibi ehemmi yetli bir para sarfile tamir ettiril. miştir. Memleketin güzide evlâ - dından Mustafa Conun sahsi kü- tübhanesindeki binlerce cildlik çök kıymetli kitabları arasından seçip çıkararak hediye ettiği üç bini mütecaviz kitablarla müzey-| yen olan Havza kütübhanesi, tak- dirle, alğka ile karşılanacak mü- kemmel bir yurdseverlik nümune- si göstermiştir. , Kütübhanenin muhtevi olduğu kitablar arasında ve 141 vılında İbrahim Müteferrika basması bir Lügati Vankuli, 1155 yılında gene İbrahim Müteferrika basması iki cidlik Lisanülâcem. Mahmud Kâş- garinin Divanı Lügatüttürkisi. Ev liya Celebi Sevahatnameleri, Kâ- tib Çelebi tezkereleri, İbni Batuta tercümesi, Nalma ve Peçevi tarih- leri, Hop-Hopname, muhtelif tez- kereler. Şeyh Hamza, Seyh Galib, Ali Şirvani, Ruhii Bağdadi, Nabi, Nesimi, Fuzuli ve Ahmed Yesevi: nin 16 eildlik divanları ve Firdev- sinin Şahnamesi gibi el yazması ve basma kitablarla süslü olan «Atatürk» kütübhanesinin zengin. liği hakkında okurlarımıza muh » tasar bir fikir verebiliriz. Bunlar. dem baska binlerce ve mükerrer olmayan bircok kıymetli ve nadi- (Arkası sayfa 8 sütun 3 te) Antalya (Hususi) — 421 kişi | Halkevi salonunda güreş te nor- teb salonunda bir çay O vermişler,'den mürekkeb beden terbiyesi mü-|mal bir surette devam etmektedir. çayda Brfi idare mahkemesi reisi) kellefleri haftanın iki gününde talim general Ozaz, kaymakam Nasuhi, müdür Hüseyin Temeçin; belediye reisi Remzi, müddeiumu. lerine Genel Direktörlüğün İzmirde ter) Futbol faaliyeti bölgemizde hum | kınun yeni yapılan sahnesinde okul bir sübay (o nezareti altındajmalı bir surette devam etmektedir. devam etmektedirler. Yapılacak olan grup birinciliklerine işirake hazırlanmak üzere devamlı mi Hakkı Haker; başmuallim HiLİtib ettiği İnönü koşusuna o Antalya| egzesizler yapmaktadırlar, mi, başmuallım Sadiye, başmuallim Zekiye, mektebler muallimleri ve güzide davetliler bulunmuşlardır. Sı- »if muallimi Hasan Can mezunları davetlilere tanıtmış, talebenin şör, şarkı ve nütukları dinlenerek müsa.. mereye nihayet veril «Son Posta» nın tefrikam: 112 İY ee “Çİ $ b v Min ğe Sonra da başını çevirerek en 0- toriter bir sesle: bölgesinden Celâl Nitmen idaresin- de dört kişilik bir heyet iştirak et- pi akşam üzerleri kadın ve erkek tenis allar yirmi beşinciliği almışlar ve — Genel Direktör Cemil Taner ta-| oynamaktadırlar. rafından madalya ile taltif edilmiş. lerdir, N inetrelik koşuda Antal| Berg tekrar etti: — Fakat polis geldi. Ne yapmalı — Kaptanla bir dakika yalnız) şimdi? görüşmek istiyorum. Herkes dışarı çıktı ve Turray ihtiyar denizci ile karşı karşıya kaldı. XXXIV Flora ve iki Amerikalı merdi- Garrison gülümsedi: — Onu kendisine sorunuz. Fakat Berg'in geçmek istediği. ni görerek elile mâni oldu ve ilâ- ve etti: — Yalnız, şimdi olmaz; zira, de- dim ya, o meşguldür. Danimarkalı homurdandı: — Onun kararmın ne olduğunu venin üst başına geldikleri zaman| öğrenmek istiyorum. Satan osse! Berg de süratle aşağı Stephen iniyordu.) Bana paraları ödeyecek mi, öde- hemen onun yolunu kesti | miyecek mi? ve onu durduttu, yüzü hiddetten gerilmiş idi ve nefes nefese idi: — Torray nerede?. Diye bağırdı. — Şimdi meşguldür. Stephen göz kırptı: — Benim ne düşündüğümü ö4- renmek isterseniz, size şansınızın yolunda olmadığın: söyliyeceğim. Fakat bu sizi durdurtmasın. Bölge Başkanlığının Halkevi bah geninde yaptırdığı tenis kordunda 2 ğ,ğşğş,ş.— 1 2>.,,şş>ym>,.,ğş Milyonluk servetini Üniversitey bırakan ihtiyar Dilekler İhtiyaclar Karabük fabrikalarında da işçi gençlere kurslar açmak lâzumdır. Konyadan yazılıyor: Son günlerde memleketin muhte lif yerlerinde dokuma ku ları açılmakta olduğunu #ö- rüyoruz. Bu kurslar gerçek- ten memleket için büyük bir kazançtır, Burada düşünüldü göre Türkiyenin muhtelif dokuma fahtikaları ile Kora- bük demir ve çelik fabrika- sında müsteld gençler muayyen müddetli kursların açılması da çok faydalı ola- caktır. Bu kursu gören bir Iş- ci muhakkak ki hem ihtisas dahilinde muvaffakivetli bir #ekilde çalışmış olacak; hem de fabrikalarımızda bu çeşid isçiye olan ıhtivaclar karsı - lanacaktır. Bilhassa Karabük demir ve çelik fabrikaları- mızda açılacak kurslar mem leketin en büyük ihtiyacı 0- lanı demirci elemanı yetiştir. mesi bakımından üzerinde en cok durulması lâzimge- len bir yerdir. Devletin bu husustaki müsbet (o kararı halk tarafından : memnuni- vetle ve alâka ile karşılana- caletir. ,, (Baştarafı 1 inci sayfada) bul Üniversitesine ve hayır işleri- ne terketmek suretile yüksek bir hamiyet eseri göstermiştir. 70 yaşını göçmiş bulunan ve yil. larca büyük bir emek sarfetmek ve gayet muktedisane bir surette yaşamak suretile mühim bir ser - vet sahibi olan doktor Ziya Gün. son zamanlarda gözlezinden ra - hatsızlanmış, Cerrahpaşa hastane- sinin göz kliniğinde tedavi altına alınmıştır. Kendisi şeker hastalı- Âlna da müp' bulunmaktadır, Doktor Ziya Gün, son günlerde, | Üniversite sayesinde kazandığı ser İvetinin gelirini gene Üniversiteye | hrakmak arzusunu göstermiş ve kendisini tedavi eden doktor Maz- har Esad Güçhan vasıtesile Üni - versite rektörüne müracaat et - miştir. Bu necib hareketi şükranla kar slıyan Üniversite rektörü Cemil Bilsel, evvelki çün profesör Sıddık Sami, doktor Mi zaffer Esad, doktor Şükrü Hü zım, doktor Naci Bengisu ve noter ölduğu halde Cerrahpaşa hasta nesinde. doktor Ziya Günü ziyaret etmistir, Doktor Ziya noter ve $a- hidler huzurunda bu arzusunu tekrarlamış ve şartlarım bildir - miştir. Bunun üzerine icab eden muamele ikmal olunmuş, hazırla- nan kâğıdlar doktorla şahidler ta- rafından imzalanmıştır. Döktor bu muamelenin ikmali sırasında Üni- versite rektörüne: “imei «— Benim bir liram başkaları- Safranbolu Halkevlileri İnn bin lirası kadar kıymetlidir. Bartında demiştir. “Tebrik ve takdire sayan olan bu Bartın (Hususi) — Safranboluj hareket Üniversite muhitinde bü- Halkevinin temsil kolu 12 Nisan) yük bir memnuniyet ve şükranla günü buraya gelmişler ve gece si,| karsılanmıştır. sema salonunda (Çoben) Piesini| Doktor Ziya diyor ki: 4 Sivas erkek öğretmen oku - ri, müdür ve öğretmenleri- nin başkanlığında büyük çair Hâ . mid için bir toplantı yapılmıştır. Bu *oplantıda talebeler büyük © şairin edebiyatımızdaki mevkiini ve şah. siyetimi heyecanla anlatmışlardır. # Sivasta her yil ders sonu mü- Resim O Antalya futbolcularını bir arada göstermek. tedir, İleri doğru atılan Berg homur-Jhat ve huzur içinde parıldayordu. dandı; — Görürüz. Stephen mahriane bir şekilde ona omuzile mâni oldu ve iri yari adam, iki Amerikalının, kendi yo- İunu kapayacaklarını ve geçirmi- yeceklerini anladı. —Boş lâf! Diye (bağırdı. — Beni bırskacak misıniz diye #oruyorum size? Garrison'un hiddetli (o gözlerin- çer hiddet kıvılcımları saçılıyor- uz — Hareketiniz ve lisanınız ho- şuma gitmiyor. Diye cevab verdi. Sonra, karşısındaki, sanki ileri doğru sıçrayacakmış gibi, vüzüne kuvvetli bir yumruk indirdi. Tam çenesine doğru yumruğunu savu!- Muştu, fakat Bergin yanağına in- di ve müvazenesiri de bulamadığı için dev cüsseli adam merdivenin alt başına kadar kaydı. Stenhen, arkasında duran F'lo- raya baktı. Genç kızım mavi göz- leri, içi ferahlamış bit şekilde, ra- nassbeti ile ilk okullarda açılan el işi ve resim sergileri için bütün ilk| okullarda artan bir çalışma © göze ur, terasil etmişlerdir. Gençler çok mu. vaffak olmuşlar ve alkışlanmişlar.| o Dün kendisini hastanede ziya - ret eden bir muharririmize doktor Müsamere, orta okul türkçe mu.) şunları söylemiştir: allimi Rıza Polatın (Akıncı törkü.| O«— Ben Üniversite sayesinde leri) adindaki şüirile başlamış, per-| yıllarca çalışarak Dae ma de aralarında (oradyo çalmıştır.!Jımı öldükten sonra gene Üniver- Müsamere çök kalabalık olmuştur.) siteye terketmek istedim ve dün Misafirlen Pazar günü otobüsle | bunu noter huzurunda tevsik et - Satranholuya dönmüşler ve uğur -| tirdim. Bütün menkul ve gayri lanmışlardır. menkul emvalim ölümümden son- Halkevimiz 19 Mayıs müteakıb,| ra Emniyet Sandığı veya onun ye- müsamere vermek ve ziyareti iade|rine kalm olacak herhangi bir emek maksadile müsamere tertib | müessese tarafından ;dare edile - etmiş ve rolleri tevzi eylemiştir. — | cek ve nemasının bilâhare bir lis te ile tayin meb ir varis- i lerime, mütebakisi de Üniversite Gölcük takımı Balıkesir emrine verilecektir. Bu gelir, Ü - bölge birincisi oldu hiversite rektörü, ik! dekan ve di- z yi ğer birkaç azadan müteşekkil bir İzmit (Hususi) — Gölcük fabri-| heyet tarafından her sene şu yer- kalar takımı Balikesir grup birincilik | lere sarfolunacaktırı müsabakalarını kazanarak oKocaelil 1. Ziya mükâfatı. bu mükf- ekipi, Ae mintakasi birincisi| at nakdi olacak ve Üniversitede olmuştur. Gençler yakinda Anka -| ilim, fen, edebiyat sahalarında raya da giderek Türkiye birincilik | beynelmilel bir derecede kabiliyet mi larina iştirak edecekler -İ kazanan talebeye Avrupa tahsil dir. Göleük takımının e gösterdiği| masrafı olarak verilecektir. bu muvafi burada takdirle! 2 — Talebe bursu. Bu burslar herhangi bir vesile ile tahsilini ik. mal edemiyecek bir hale gelen fa- kir ve kimsesiz talebeye Üniver - sitedeki heyet vasıtasile verile - cektir. 3 — Bu kısım zelzele, yangın gibi felâketlere veya hastane ve- saire gibi hayırlı tesislere ve hayır müesseselerine verilecektir. Malın esasına dokunulmıya - cak, yalnız nemasile bu işler yapi- lacaktır. Emvalimin hüsnü idaresi slâkadarların mes'uliyeti altınkla bulunacaktır.» Doktorun eski bir dostu olan vali ve belediye reisi doktor Lüt. fi Kırdar, dün öğleden evvel has- dedi. Burada ne olduğunu lütfen bana söyler misiniz? Fakat Berg onun Söylemesine Rahat rahat hole kadar inen A- merikali: — Bu, ona vetişir, dedi. vakit bırakmadı, hiddetle polis Orada ,çok hareketli bir #rup|memuruna doğru atıldı ve söze buldu. Binbaş: ve Boldini, gözle- | başladı: rinden 'birinin üzerine bir mendil bastıran ve duvara sırtını yesla- mış olan Bergin etrafını almiş- lardı. Duncan'in, sırtından pardesösü- nü almış olduğu iri yarı bir polis süratle onlara yaklaştı. — Tam zamanında geldiniz, de- di. Vikont D'Arenne, evvelki sk- şam bu şatonun odalarından bi rinde katlolundu. Polis memuru sakin bir sesle cevab verdi: — Onu bana Mac Reay'in gön- Ciddi bir sesle; dermiş olduğu telgraf haber verdi. — Ne oluyor, orada Fakat şimdi burada ikiniz neye Diye sordu. kavga ediyorsunuz? Berg, Stepheni göstererek: — Bu adam bana hücum etti, dedi. Siz de buna şahidsiniz, bay polis, Dostlarımın ve benim bu ev- de ölüm tehlikesi içinde olduğu- muzu da ayrıca bildiririm. Orada bulunanlardan her biri. Kızgınlıktan ve hiddetten deli Ribi olan Berg, homurdanarak onu kolundan yaksladı: — Geliniz, cesedi görünüz, de- di. Size öldürülen ve sırtının orta- sına, şato sahibinin hançeri osap- , Orada lanmış olan Fransızı göstereyim. nin yüzüne sual sorucu bir şekilde) Burada bir komplo kurulmuş ve uzun uzun bakan polis memuru,| hepsi de burada: Torray, genç kızı gördü. hürmetle elini Amerikalı ve genc kız. Bana kasketine götürdü ve özür diler)lırsa bu, böyle. Siz parmak izleri- ibi: ni,tetkik edecek ve katilin de kim — Sizi görmemiştim, Mis Flora, İolduğunu göreceksiniz (Arkası var) bi-İdün doktor Ziya Gün'e bir teşe” müderris tanede Ziya Gün'ü ziyaret eti ve tebrik ve teşekkürlerini bildi ir. Doktor Ziya Gün bu sir3 «— Bu setvetimin içinde, $if de hisseniz vardır.» « r. K gittiği zaman £ Vaktile Manisada Dr. Li ve m yene i alırı doktor yukarıdaki cümle ile bi kasdetmek istemiştir. Doktor Ziya Gün şehrim fevkalâde muktesidliği ve eli sıkılığile şöhret kazanmış bul! maktadır. Doktorun menkul Kayri menkul smvalinin değeri nüz kat'i olarak tesbit edilmem! tir. Fakat büun bir milyon İir0' yaklaşan bir yeküna beliğ oli ve ehommiyetli surette gelir trdiği anlaşılmıştır. Üniversite ! ektörü diyor Doktor Ziya Gün'ün bu ctrafında'dün kendisile (görü: bir muharririmize Üniversite örü Cemil Bilsel aşağıdaki bey hatta bulunmuştur: «— Halen rahatsız bulunan # derris doktor Ziya Gün'ün sef vetini Üniversiteye bırakmak #asunda bulunduğunu ve bi verilecek şekil üzerinde benim görüşmek istediğini müdavi tab profesör döktor Muzaffer (Esi Güçhan tarafından haber verili Bunun Üzerine. ben de bu formalitelerde #htisaslar: mi lem olan profesör Ebulülâ Mari ve Şıddik Sami Onar ile bir mü det görüştüm. Bilâhare berabö! me profesör Sıddık Sami Or bir noter alarak doktoru ziyare! gittim. Meselenin izahını mü teakib Cerrahpaşa hastanesi ba$ hekimi Esad, asabiye mü tehasi doktor Şükrü Hâzim ve göz pr0! sör vekili Naci Bengisunun huzü rile arzusunun yerine (getirilme hususunda könuşmalarda bulu nuldu. Doktor . Ziya Gün. kendisi arzedilen mhtelif kanuni yollar dan sölüme bağli tesis şekli tercih ettiğinden sened bu arzu' dün saat 15 de kenöisi * hazır bulunan mezkür zevat # rafından imza dilmiştir. Tesisin maksad ve gayesi Üni versitenin maddi ve manevi inki safına yardım etmek ve Üniver te talebesile Darüssafaka çocuk larından ve bakımdan o himaye lâyık olanlara tahsilleri müdde tince yardımda bulunmaktır. B maksadla «Ziva Gün Bursu ve va Gün mükâfatları» ihdas ed'K cektir, Tesisin idare heyeti; Üni versite rektörünün reisliği tında Üniversite heyetince seçi cek iki dekunla, yaşadıkları müd delçe profesör doktor Muzaff* Esad Güçhan, Ziraat Bankası kof #rollarından Salâhattin ve Emni yet Sandığı müdüründen müt€ şekkildir. İdare heyeti ayni zamanda Vİ siyeti infaz memurluğu sıfat “ salâhiyetini de hazır bulunmak” tadır. Tesisin kasadarlığını Emi yet Sandığı deruhde edecektir. Doktorun Üniversite nef'if tahsis ettiği gayri menkul se! Sirkecideki Meserret oteli ile âl üç dükkân, Rasim paşa h# minin ve Gündoğdu hanının ÜS tündeki dükkânların yarı hisselefi Cağaloğlunda bir ev, ile Yerebi | tanda Sağlık Yurdu karşısındi bulunan bir apartımandan i tir. Doktor Ziya Gün, gerek yukaf* daki gayri menkul ve gerek diğ menkul servetini münhasıran * üme bağlı olarak vaptığı tesi tahsis etmiş olduğundan vari olan kardeş çocuklarına yaşadık * İârı müddetçe verilecek aylık kendisinin. arzusu (dairesinde yin ve infaz edilecektir, Üniversite idaresi omemaj büyük ilim müessesesi nam memleketi namusu ve ifletile çalışarak #* zandığı serveti kürsülerimde ken? disini hürmetle andırdığı büyü ilim yuvasına tahsis eden ve © vesile ile adın: ehedileştiren kaf metli doktora büyük ilim yuva * sının takdir ve şükranları bilhas” ifade edilmiştir. Diğer taraftan, vasiyetin ınf8$ zamanında Üniversiteye büyü yardımda bulunanların ön safınö? doktor Ziya Gün'ün resmi yer al“ hareketinde” dolayı biz de tebrik eder ve diğ” zenginlerimize bir bümüne olm3 sını dileriz.