6 Mayıs 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

6 Mayıs 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yürüyen vukuat Arasında Türk İktısadiyatı Muhittin Birgen dizeler yürüyüp & yürümek kelimesi hat bilâkis hâdiselerin koşup gitti lerini, hattâ tayyare kanadlarma m görüyoruz. katettiklerin H lerin bu gidişi arasında, her şeyin| mühim değişmelere uğraması da rı yâazmaktin maksa - kiyede iktisadi ibare -| noktası | üzerinde duğunu söylemek ve 'bu noktaya dikkati çekmektir. Se Vukustın sonu ne varsın, şimdilik ve önüm Mi bir zaman için, bü nantal Avrupanın iki trolu Almanyanın demektir. Türkiy raftan Almanyanın doğrudan doğ- ruya kontrol edemediği saha ile münasebetlerimizi kuvvetlendir - mek. bir taraftan da İngiltere ve Amerika ile olan muameleleri - mizi genişletmek suretile geçir - dik. Halbuki son vukuat, şimdiye kadar kendilerile münasebette bu- lunduğumuz bir takım memleket- leri tedricen Alman kontrolu al- tma koyduğu gibi İngiltere ile A- « rnerika arasındaki muvasala va - sitaları günden güne azalmakta veya pahalanmaktadır. Bu gidiş, bizi, kendimize yakın memleket - lerle olan münssebetlerimi günü gününe almış tedbirler, T dağmık bir fiatlar cuda nesine şebeb eld bir garib fiatı oldu; buğdı sine göre bir yal tultu Yağlı nda bir kay - di. Ne lâhana - nın fiatı dariya, ne darmın susama, ne de: ft ayak bıwa, ne de m lâsyon kalburu üstün- de çalkandı durdu. Bunun böyle olmasında bi bu yer bin gidişi ki harbdeki fikirlere göre ö mizden. ileri gelir, Halbuki, bu » gün, hedri bütün i/ di hareketlerini kon - İrolu altına almakta olan Alma ya, kendi hududları içinde fiatları harbden evvelki seviyede tut - akta ısrar e ve kısmen mu vaffak da oluyor. Meselâ, yağlı to- humlara ihtiyacı ne olursa olsun. bu tohumlar için fazla yüksek bir fiat istenildiği zaman almamayı tercih ediyor. Almanya, şimdiye kadâr'bumu yalnız kendi bududları içinde tatbik ediyordu; fakat, bazı alâmetler gösteriyor ki ayni &is - tem, Alman; karak eirafa doğru yayılacak ve Avrupada bir fiat doğru gitmeğe € * Şu halde, önümüzdeki mahsul mevsimi için yüksek fiatlara doğ- ru bir spekülâsyon hareketi ola - cağını zannetmek hatalıdır. Eğer aldanmıyorsam ve eğer yeni yeni zuhur edecek bir takım hâdiseler, işlerin bugünkü gidişini değiştir - miyecek olursa, Türkiyede de ted- rici surette eşya Hatları arasırda umumi bir seviyeleşme hareke"! vukua geleceğtir. Eğer, bu hâdise benim tahmin ettiğim tarzda in - kişaf edecekse, bu mevzuu $im - Giden tetkik etmeli ve onunla alâ. kadar olmalıyız. Bu'alâkayı bir taraftan iktısadi hayatla doğrudan doğruya meşgul olan halk ve iş unsurları. diğer ta- raftan da memleketin iktısadi ba- rekelerine mecra, istikamet gekil veren devlet makinesi gös - termelidirler. Her iki taraf için de mevzuun bu tarzda mütaleasmdan çıkarılacak faydalı ve ameli neti - celer vardır. Tekrar edeyim, mev- zu mühimdir. Muhittin Bigen âmil, uçuşlarla | | tuaramadığın anlaşılır Avrupanın | hüdudlarından çı -| ve| Vurmâk her zaman reümkündür, dinlemenin zatdanı ise çabuk geçer, söz rüzgâr gibidir. Tarihten sayfalar: Sarayı ve devleti parmağında oynatan Fırıncıoğlu Posta,, nın yazdı; mü diye haber gün, ir merak içinde esi sabah p er geldi: aşava ma dişabtan su b — Murad yi unut- ihtiyatlı olasın! Artuk ne deflerdi nakta, ne purada, kta, ne ko- de ileride ak ihsan ve Can git Altmiş demekti nimetlerde görü va ten sonra düny servetin ve ral dul İşte bir Ekmek duğu halde d uriyetler tehkeyi atlatı gönderdi. «Padişahim, Ahmed kulunu bu- ı kurtar: Baki benim yerime nani otak ve müh sunls Şeklinde yalvardı. Birkaç gün böyle gecli; 1: yı saraya Ç — Lala, otur, sen ihtiyarsın! Murad Paşa yere kapanâ — Padişahım, kul oturamaz; haddini bilmelidir. — Lala, senden bir ricam var. Murad Paşa tekrar yere kapan- dı: — Padişah kulundan rica eder mi? Ferman sizindir! — Rica ederim Ekmekçizadeyi bana bağışla! Öldürmek niyetin- den vazgeç, — Emir pağişahımındır! — Yarın sane gelecektir, lâkin bir zarar verme. Baki Posa Ek-| mekçizadenin otağım, sefer eşva- sını alarak defterdarlıkia sana re- fakat etsin! O gece Ahmed Paşa sadrazama gayet yumuşak bir şekilde yarık ş ve eski intikam hislerini ha- Gfleten mahiyette bi; beş bin altın gönderdi. Murad Pa- şa bunları kabul etti. Ertesi ce kendisini kabul e da dostluk eserleri derken teminat verdi: — Şimdiden sonra aramızda (9) İlk yazi 3 Mayis tarihli sn- yınızdadır, tarihçisi yazıyor) her şey Bununla beraber ona rken tezkereyi atanları içoğlanlarımdan ikisi kavga et- biri diğer anetle m Hazinedar onlara Sopa r- dı. İçlerinden biri hazinedarın ku- lağına bazı şeyler söyleyince me- sele anlaşıldı; dördil idem olundu. Çok geçmeden Murad Paşa öl dü; yerine Nasuh Paşa - sadrazam oldu. Ekmekçizadenin servet, nü- $fuz kudreti onunda gözüne çarpıyotdu. Doğrusu deflordar da artık pek yüz bulmuştu, Yüz bin- olmadığı Ekmek- bu şi-) umağa İkarar verdi. 1612 senesi İkincikâ nunun ilk haf da Sultan Ah- iderken yolumun dizdirdi; pa- -İdişihin üzerinde ı ve Ekmekçizade de terdarlıkian o azledilerek oevv Karaman sonra Haleb val'liğ in olundu. sonra Nasuh Pada mekçizadenin de yaptığı z ve kendisinin gururu yüzünden, konağında, bostancilara boğdu- ruldu. Sultan Ahmedin damadı Mehmed Paşa sadrazam old 610 senesinde İran üzerine giderken kışı Halebde geçirdi; Ekmekçiza- de Ahmed Pasa ona oyaranmavı bildi ve sadaret kaymakamı olmak (Arkası sayfa 6 süten 5 te) İSTER iNAN, e Vurmadan dinle.. z Elimi farzetmi dalma zincirle bağlı, kula ğım ise pek az zaman için açık üyük Fran iliz ediblert Ve yü sız ve İng a (ALFONS DODE) Yazan: Halid Ziya Uşaklıgil —2— Şasi romanları sirasile kaydedelim Kasmda esasen cenub halkina! | «Küçük şeye — Bir çocuk haya. mahsus olan o galeyan, o muharririslum; daha“doğrusu muharririn kendi Cezayirda ve Korsikada geçirdiği hatıralarından mülhem bir hayatı zaman zarfında buraların sıcak gü-!tasvir eden bu kitab baştan başa neşinde ve ikliminde daha fazla bir rikkatle doludur. Bunu (o «Tartarin şöhret kesbetmiş; ve münekkid Gus-'de Tarascou» takib eti. Müharrir bu tave Geffroy-nin pek doğru söyle -|kitabda cenub balkinm mübaliğay: diği gibi onun eserlerinde esen velifrata, hayalâta olan inhimak ve ii onları tenvir eden ateşli ve şa'şa'ah|tilâsını Tartarin mami: halketiği havayı artırmıştı. Nuzeçte çeşid çeşid Muharrir artik şiirle meşgul ol fakat cenub halka muyor, manzumeler inşad etmiyor-İrek güldüren tatlı istihzalarla tasvir duz fakat ilk yazılarında olduğu gi-)eder, öyle ki kitab belki her yerd bi bu tarihten sonra vücude getir - ziyade cenubda büyük bir sevgi di ü eserlerden hususile ro .| karşılandı. Müha: n bu kitabu manlatden büyük bir mebzuliyetle|bizde güzide şair Halil Nihad türk. giir taşıyordu. Ona 4Roman şairis çeye (o kazandırmıştır. e Mütertimin demek doğru olurdu. « Eserlerinde! mizacı da hezel ve isühza zeminin- şailere mahsus hayal ve romancı.'de kendi o nevilerinde eşi olmıyan lara mahsus tahlil ve tetkik vasıfin-| bedinlar yarattığından eser bir â rı vardı, ve birbirine zid zannohu *İsandan diğer bir lisana o geçerken nabilea bu iki vasıf onda bayret ve-| muharririle mütetcimi el ele tut - İrecek surette imtizac etmiş bulunu.|muş ve ayrılmadan birlik yü - yordu. Önceleri şair sıfatı tahakküm |lerdir diye hükmolunabilir. ederdi, gençliğin pembe fecri için.| Bunu (Fromet jewne st Risler İde hayalin parıldaması, giçeklenmes| ain& - genç Froman ve büyük Riz. si; yazılarında ateşlerle çiçeklerin|ler) vomanmı takib etti. Bu ilk önce kaynaşması pek tabii idi; eğer bul«Serveifünun» da teceme ve muharrir cenubda kalmış ve ömrü-| tefrika edildi, sonra kitab olarak nü Pariste gı emiş olsaydı belki| basıldı, mütezcimi . Jules Verne-in sadec» şair olarak kalır ve edebiyat| hemen bütün külliyatı (türkçeye İpek büyük bir şair daha kazanmış) naklettikten sonra gençliğinden baş. olurdu.» Bu son mütaleada, meşhur şair - lerden Georges Rodenbach pek hak İh idi, fakat ilâve edebilirdi ki bö; için Daudet zamanının, hattâ bugünün bile en büyük bir ro. mancıs olmuştur. Onun kadar belki | miyen faaliyetile Fransiz romancıla- rnin en meşhurlarından birçok eser leri türkçeye hediye eden Ahmed İhsandır. Bilmem ki kitab yeni yazı ile tekrar basılmış ve gençliğin isti- fadesine konmuş mudur? iseihzalarla, |” bile incitmiye -| liyarak bugüne kadar yığranmak bil| ” ondan ziyade takdir edilen muasır romancılar vardı, fakat hepsinden İziyade sevilen, her eseri en ziyade İhararetle karşılanan o idi. Halk ki. İtablarmi sabirszikla beklerdi, o da Jhastalıktan kurtulduktan ve Parise javdet ettikten sonra bu sabirsızlığa birbirini takib eden eserlerile muka- bele etmekte acele ediyor gibiydi. En mühim romanları bu tarihte inti- şar etmiye başladı. Ve her eser çık- a görülüyordu ki bunlar esas, mevzu, eşhas, vak'a #ibarile birbi - rine biç banzetilemiyecek; (o başka başka şeylerdir. Eğer aralarında Ji. bir hasensiyet rikkati kabilinden müş terek ve müteşabih bir hususiyet ol masaydı bu eserlerin her biri syn ayrı muharririn kaleminden çıkmış idi. Muharririn bu İSTER iINANMA! Gazetelerde şöyle bir haber gördük: — «İstanbul Belediyesinin $e- hir çöplerini yakmak için yap- tırtmaya karar verdiği fırınla- ra mütesllik teşebbüsleri ilerle- miştir, Simdilik iki fırın yaptırtıla- caktır, bunların insaatı üç aya kadar bitmiş olacaktır.» Bu baber doğrudur. İnşaatın çok kısa bir zaman içinde bite- ceğine müteallik tahmin de ye- Ancak bu teşebbüsü epeyce uzun bir mazisi ol da muhakkaktır. Epeyce u ölmüş, kücük bir mümunesi de 4 yıl evvel yapıl maştır. * İSTER iNAN, iSTER INANMA ! Bunu takib eden 1876 da Jack- Cek sam büyük roman oldu, Eğer kendi nefsimden bahsetmiye mezun isem tereddüd etmeksizin diyece - öm ki muharririn en güzel eseri bu olmuştur. Bende hasıl olan 6 zama- nın intibaıdan mülhem olarak bu mütaleayı serdederken bugün bile yanılmadığıma kanaat ediyorum. Bir aralık «Servetifünunn bunun da tercemesine başladı. Mütercim de Sami Paşazade Sezmi beydi. nu görünce çocuk gibi sevinmiştim.: Bir kere bu güzel eserin türkçeye kazandırılmış olmasina; sonra mü- âmin üçük şeyler» o mübdi'i asina... Hakikaten © güzel eser ancak onun kalemile naklolunabili di. Sonra, ne oldu, bilmiyorum, derbire tereemenin arkas kesildi. İlk sevineime mukabil gene ço- cuk gibi mahzun olmuştum, sebeb ne idi? Hükümetçe bir müdahale mi vukun geldi, yoksa Edebiyat Ce didenin muhalifleri bu O tercemeye de itiraz ederek, bizde'eksesiyet ü- zere görüldü; gibi, mülescimde bir fütur mu uyandırdı, herhalde o zamandan sonra“bü güzel roman öylece kaldı zannediyorum. Ne ya. ki, | Bunu takib eden büyü ıbazı vilâyetlerde hâkimlere verilen İNa'ib ünvanının isuharref bir şek İlidir ve pek ziyade servet sahibi o- lanlar için kullanılır. Kitab Parisin | kibar hayatının pek derin bir ten- kid nazarile yazılmış muhteşem bir tasviri Bundan sonra wMej krallar» romanı gelir ki tahtların - İdan cüda düşmüş hükümdarlar için İhezel ile dolu bir hayat levhasidır. Numa Roumestan romanından mu İarrir, meb'usluk © İnlihkablarına ve (Devamı 4 öncü sayfada) / Anadaluya gitmek istiyenler (Baştarajı 1 inci sayfada) pur seferlerinde ysniden bazı ta“ dilât yapmağı lüzumlu görmüş “ tür. Mudanya ve Bandırmaya ya * 'pılacak nakliyat bundan sonra hü susi vapurlarla değil, höpmal po* talarla yapılacaktır. Dün F denize bir kafile daha gönde: iş tir. Dün sant 18 de limandan ha” reket eden Aksu vapuru Zongul “ Bartın, Amasra, Kuruca Sile Cide ve Ayüâtcık yolcularını al * miştar. Aksu vapur reketi mukafr ki i dak, n saat ide tür. Yolcu nakliyatına bugün de devam olunacaktır. Vilâyetin tebliği nbul vilâyetine tebliğ olun muştur. Anâdüluya gidecek meccani yol tular için Karadeniz iskelelerine i 1 inei kafile nakliyat bakiye sini tamamen tevhidi mümküp görülmüş ok 8, 8ye v r kaldımimıyarak 11 Ma - ü saat 13 de kalkacak A su vapuru 6 Mayıstan Sumsunâ müretteb 2413-2161. B —8 Mayısta Sinop ve Gerze * ye müretteb 1861-2160, C — 9 Mayısta Samsuna mü « retteb 2415-288, D —il Mayısta keza Samsuna miretieb 2581-2843 No, lu bilet millerini bir partide iskelelere türecektir. Mühim bir karar (Baştarafı 1 inci sayinda) Imanlarda devlet elinde bulundu « rulması ve kendilerinden musir a- lnânların şahsi menfaatlerini t0- Karara göre Samsun merkez ka zası ile Çarşamba, İzmit, Bandır - ma, Adapazan, Akçekoca, Ter - le ellerinde mısır bulunanlar miktarını hirlerde Karamame mucib İtakalardakş tacir İlunan bütün mısı tadır. Mısır isiihlâk eden oköyiülere ise, adam başına ayda 30 kilodan başka, lüzumu kadar. tohumluk İhtiyacı da birakılacaktır. Müle - baki mısırlar toptek ofisi tarafın. dan satım alınacaklır. Satın alma fiatı, Samsun ve Çarşamba için 7 kuruş on para ©- İarak *esbit edilmiştir. Akçakoca, İzmit, Bandirma ve Adapazarı ihsulleri de V kuruştan $ a hnacaktır. Ancak, bu fiatlar temiz ve dük- me m cin tavin edilmiş fiat - lürdır. Aşağı kalite mahsulün fla- tı nisbet dahinde değişecektir. Müstahsil, toprak ofisi tsrafın dan tayin edilen fiatlara itiraz e- debilecektir, Ancak, malın bedeli in tayin ett atla tediye © lerek, mal kaldırıldıktan sonra, itiraz hakkı bulunduğu takdirde fiat fari ilâveten tediye oluna - caktır. p Hükümet bu kararı ile mer değer pahasında ve hatti ban yerlerde değerinden fazla fiatla satm almakta ve herkese ihtiyaci Bu-| kadar mısır terketmekt Antalyada eğitmen kursu Antalya (Hunisi) — Şehri açılmış olan eğitmen kursu ikinci s6» İne mezunlarını vermiştir. Mezun © lan 74 eğitmen için hem ders leva- simi ve hem de zirüat işlerinde kul İlanıfmak üzere 74 pulluk, 29 aşı bi. çağı ve beş makas vilâyetimize gek di ğitmenlere dağıtılmıştır. Arsbi sans 1860 Hızır | | il |

Bu sayıdan diğer sayfalar: