Hava akını Atina 24 (A.A.) — Yunan u- ei airiiyet “nezareti : tarafıydan akşam neşredilen tebliğ ç Bi çok Alman tayyareleti birbi- maçindan dalçaler halinde gele - ie, Salamin, Atik ve Meg sakalarına hücum etmişlerdi 4 aşan bombalar deniz vasitala - ve bazı tesisata oldukça za diş yçrrnişlerdir. İnsanca zayist az. 5 Bir Alman tayyaresi Ege deni- ei bir adaya düşmüş, üç kişiden ik, ekkeb mürettebatı esir alınmış Korent mintakasna da bomba- a maşa da basar ve zayiat ol- iştir, v Bir Ai ? ir Alman hava filosu Teb mın-) "m O bombardıman etmistir. ire dafi bataryaları 3 düşman) İ #resi düşürmüslerdir. Bir Türk şilebine taarruz delme tayyareleri | Loriyon'da Mei a bulunan bir Türk şilebini rdırsan etmişlerse de bir me- ce alamamışlardır. İngiliz tebliği aş lğedrn 24 (AA) — © İngiliz) İİ veya ve dahili emeniyei mezaretle - tebliği: m gece düşman tayyarel eded dahil mintakaları üze - ! faaliyet göstermişlerdir. İngil. yin cenubu garbisinde bir” şehi. zara nazaran daha öz şiddeti; tar, Hücum gece yarısından âz a, e bitmiştir” Hasar vukubulmuş- vaziyete hâkim olunmuştur. Bay, Alman tebliği sin, 24 (A.A) — Alman or- İLİ eşkamsadanlıımın iSE dı va gündüz ve pu gece, hava :, ingiliz yyare - mey- | danlarını bombardıman — etmiş, SE Da ve mitralyözlerle yerde bir İavyareleri hasara uğratmış çangarlara, barakalara ve mü- ka, çat depolarına tam isabetler Yanlunmuştur. taşı ündüz Harwioh limanı tesi- Güm 8, İyi neticeler alınarak hü- tay gllmiştir. Mühim muhareb Meet er teşekkülleri, iyi rüyet a ie gece Plymout harb Ji. bir bombardıman etmişler ve ei infilâk ve yangın bombası cum lardır. İki gece evvelki hü- leriy gz sasında endüstri müessese- Yangınl ve antrepolarda çıkarılan DuYordr henüz sönmemiş bulu- bomba 5. Bu m bilhassa ilk sa yanmağa kan büyük benzin” demler be İ tir ciddi hasarlar ilâve edilmiş- da ece Plymouth harb Jimanına baska bir müessir hava hücü. has “pulmaştar. den rarebe tavyareleri Wiek'in GN bunda bir distreyere iki bom- â, <bet ettirmislerdir. Distroyer- ayan çıkmıştır. | daşlnan hafif muharebe tayyare» Yüpeyi, Alman, İtalyan pike tay- xweleri, avcılar himavesinde, dün #eaddid defa Tobrukta mahsur Kmana hücum etmistir. Tam isa- ir, €den bombalar, dağınık tank- e arebe harici etmiş *ve bir nlar çıkarmıştır. Tobruk li- inda hâlâ seyredebilecek va- şte bulunan vapurlar eiddi hs- hye uğratılmıştır. Bunlardan birt dür. Bu hücumlar esnasında ah, hava muharebelerinde, ? Yar ol-Blenhelm muharebe day- mi ve $ Hurricane avcı tavva- Yar, Köybetmirir. Bir Alman tev- “wi kaybolmuştur. Malta Üze- ide. Hürrieane tipinden diğer * avcı tavvaresi düsürülmüştür. ii kalyan tebliği ak oma 24 (AA) — Resmi diğ; Şal Ahikada düşman teyya - 'uvvetlerinin yardımils Tobruk- (Devam 7 nci sayfada) Ahlaşılmıstı, kat'iyen anlaşıl - Pisti, Melpomeninin indinde bir i Nazarında bir oyuncaklı. ama bu hal böyle devam ede - Me Me'pomeniye dünyanın kaç Bp olduğunu O gösterecekti. kup önün de hâtırı savılır bir er- olduğunu isbat edecekti! Ye- R fırladı o ve cambszhanede ko rdo Aranzanare saldıran kap- Sağ Melpomehinin üzerine a - | Aso dıyavulul.. BU sözlerle beraber dar odanın İhde'bir tokat şakladı!. > Asto diyavulu! Beni rahat bi- | kacakrın”. Bu ne reziliği?. U- 1yorsun?... işe de evvelki hü.| - Şafakla beraber orakçılar çav« dar tarlasında hazır bulunuyorlar- dı. Bu, mütekaid mühendis James Mc Daraya ald mustatil seklinde büyük bir tarla idi. Bir tepenin i or, hafif bir me iki tozlu yo- Içak bir taş rma hışıltı çarptı. Âı ve karış! vdar sapları nın Sarı başaklar: bu alçak taş dü varı» Üzerinden demet demet taşı- yordu. Ak saçlı bir ihtiyar olan Mac duvarın dışında, deniz kenâ- yol üzerinde elinde bas - duruyor oOve (sabahın erken osaatinde (o etrafına topladığı birkaç kişi ile konuşu - yordu. Tuğla kırmızısı yüzü çok bastonunu havada sallıyor- * üç şer! - d'n bir! ile diğer: arasında bir san- tim ferk yoktur. Görüyor musu - nuz” Terla boyunca cizgiler cek- ##im iin yanlış gitmelerine de zkân vok. Gelin size göstereyim. Adamlar: tarlanın bir basından öbür başına kadar götürü ve tar- lavı ölçerek ayırdığı # mt ri işaret eden çingiler! gösterdi. İbtiyer adam bir mekteb çocu- Mu gibi heyecanla bağırıyordu: — Bundan daha ivisi olamaz. Ben tabancamı patlatınca hep be- veher hareket ederekler ve hangi çift şeridini ewvel bitirimse bes Ji- iravı.sl |. Köylüler başlarını salladılar ve iiki lirava biçilebilecek bir tarla - İnan biçilmesine beş lira sarfetmek | için deli olması lâzım geldiğini dü şünmekle beraber ihtiyar Darayâ | igiddiyetle baktılar, Hakikatte on- lar kendileri de Dara kadar, mü - sabakaya girmiş olun İnverara & - dasının en iyi üc orakçısı için he- yecanda idiler, Onlar şimdi tepe- nin vamucında, tarlanın ovevnda başlamağa hazırlanmıslardı. Hep - sinin ları, onlar keserken de- metli #lamak ve yiyecek ice- cek getrmek için de yanlarında bulunmuyordu. Daranın şapkâsı İçinden üç par- ça saz çekmek suretile şerkileri kur'a ile tayin etmişlerdi. Şimdi herkes kendi şeridi üzerinde isare ti, bekliyerek vaziyet almıştı, C meş henüz ortalığı İyice ıs'tmani ve sabah rüzgârı hâlâ serin odu ğu belde her adam, gömleğ'ni f0- ra elmişti. Kurşuni yün gömlek - leri göğse kadar açılmış, kollar dirseğin üstüne sıvanmıştı. Bells- rinde çok renkli, hâlis yünden ö- rülmüş uzun birer kemer vardı. Onun altında, bâçaları koncu işle- meli uzun yün çorabların içine kıs tırılmış beyaz donları görünüyor. du, Ayaklarına bem deriden kun- duralar. geçirmislerdi.. Kadınlar hepsi kırmızı eteklikler giymiş İer, başlarının etrafına küçük ki. rer şal sarmışlardı. Sol tarafta Michael Gill ve ka- cs: Susan vardı. Michael, a'nının Üzerine dökülen ve kafetasınt her taraftan saran güzel saclı, uzun boylu bir adamdı. Kıvrık bir bur. rdi ve zayıf çenesi müte - Dürrü şaşırmıştı. Kendisinde kaplanlıktan eser kalmamıştı. Du- vara yapışmış, yüzünü ovalıyor - du. Canı acımmş bir çocuk edasile; . Pek-iyi... Öyle mit, | Dedi, Melpormeni Dürrüyle meş gul olamatdı. Buna imkân yoktu. Zihni fazla meşauldü. Her şeyden evvel buradan çıkıp gitmesi, ebe- diyen gitmesi lâzımdı. Bir servete konmuştu, Bundan nası! istifade edeceğini bilâhare düsünecekti. Şimdilik yegâne düşüncesi kazasız belâsız buradan Oo uzaklaşmaktı. Bunun içla de ajelâcele giyinivör- du. Sarhoş ayılır. gelip parasını is- tiyebilirdi. Bir an evvel kaçmak — Dün onu, givordu. mümkün! tüm. Se-İ rine değiyordu nareavı, toprağın fstünde şeritle. | SON POSTA Orak yarışı Yazan: Liam O'Fiaherty madiyen #leri ger: gidiyordu Kü- çük mavi gözleri toprağa dik'imiş ti ve uzun kirpikleri uyuyormuş i Y vanak kem 'kle- i A.eli orağında! ve sol eli kuşağı olduğu halde heyecanaız daruyordu, o Azarra söz kapaklarını, baslama işaretini diri rek kaldırıvordn. Karısı da: fakat biraz sn- miz ve gül yanıklıydı. Sessiz bir kadındı, evde annesine bıraktığı se kiz aylik çocuğunu düşünerek bekliyordu. Ortada, kavuşturulmuş kolları, apışmış bacaklar'le Johnny Bod- kin duruyor ve alçak, cidil bir sesle karısına bir ler söylü - yordu. İri varı bir madı; etli Çeviren: İrfan Konur zifelerin doğru şekilleri: Exercise: | Türkçeye çeviriniz: 1 — İğneyi kumaşın arasından bir çekme ile alırım, (geçiririm). 2 — Kumuşta teyeller yöpör - siniz. 3 — İpliğin ucunda bir düğüm havaya kaldırdı ve Üzerine tükü- rerek: «İlk demet!» diye bağırdı. Karısı onlara iki elile birden garı). | 9 #ebool dı, küçük bir başak tutamını ayır- 2 — Rest and play are not sorts dıktan sonra demeti yuvarladı ve| of work. ince w parmakları ördü iğne -! 3 — After work you andİare leri gibi hareket ederek şaşırtıcı | red. bir süratle bağladı, Diğer orakçı-| 4 — İ de some work before İ lar ve karıları bakmak için dur -| have a rest. . mamışlardı. Her üç orakçı ilk de-| 5 — Readinz and writing are metleri kesmislerdi; karları dizle. | Sorts of work. 1 — İ do reading and writing in Dokuzuncu derste verilen va | zuvları, kalın boynu, tapesi dökül İrinin üstünde bağlamaktaydılar. müs siyah sasları vari» Alm çek; (Başladığı gib: Cügn bir sürat beyaz ve vunakları kıpkırmızı idi, icinde çalışan Hodkin, çabucak Mütemadiyen titriyen kirpikleri - | müsabıkların başına geçmişti, De- ww üstünde kasları da'ma çafıktı. | metlerini intizamsız bir şekilde ke m çapaçulluğu idi; üst disleri alt dudağı-) yüzünden arkasmda okesilmedik ifçe dışarıya çı. | tümsekler bırakıyordu, Fakat sü - ç rat ve kuvveli herkesi şaşırtıyor. Sağ tarafta Pat Considinç ye) du. Büyük elleri orağı havada çe- karısı Kate vardı, Kata çok iri ya-| vrivor. sonra müthiş bir şekilde ri idi ve çil yüzü, üst dudağının | bessklar üzerine iniyordu ve göv- üzerinde iyice belirmiş bıyıklarile | dei orinanda koşan bir filin ölü erkek gibi bir kadındı. Daima ta-| vücudü gibi çavdar anlarının üs- ranmamış bir hâlde bıraktığı kur- |tüne Yikalıyocdu. Kollarının bit - ral kıvırcık-sacları bir yığın pa -| mez hareketlerinde güzellikten vavra gibiydi. Yüksek, boğuk bir) pek te matırum olmıyan bir. ritm Vocab»lary Cloud (kland) — bulut. down (daun) — aşağı âry (dray) — kuru. out (sut) — Dışarı rain (reyn) — yağmur. sky (skây) — gök, sun (san) — güneş. umbrella (ambrela ) — şemsiye up (ap) — vukarda | wet (Buet) —- ıslak (ig harfi ga- yet hafif olacaktır). wind (guindi — rüzgür (ğ harfi hafif). ılrarıyordu. Ön dişlerinin e an bul İLİ vardı. Arkasmdan demetleri e gm a Be ça Met emer yiyene gar mühim şeyler düşünen bir adam vdeiveti ve asık suratı ile karsı gelivordu, Considine ve karısı ikinci idi- ler. Considine, şimdi o çalışırken, gaşırtıcı bir kuvvet ve bir keçi çe- v.kliği gösteriyordu. Zayıf, uzun, kuru kollar; pirinçleri kesmek için saldırdıfı zaman eğilmiş, sırtında adaleleri, sıkıstırılmıs o yaylardan örülmüş girift bir şebekeye ben - You ğin biçki çizgisi ri fi hafif) ca İlerlemek icin sağ dizi üzeri, “ her çöküşünde. kısa iniltiler halim.) westber (ivedar) — hava Gk- de sesler çıkarıyordu. Müthiş su -|lim mânâsına: Bugün hava güzel" retle terlemiş olan karısı hemen |deki gibi). hemen onun tabanları dibinde ça-| Winter (Buintar) — kış. tışıyor, her zamanki yüksek ve Texk and translation samimi sesile gülerek, şakalar ya- parak mütemadiyen kocasını teş-| 1 — Part af the sun isin the vik ediyordu, sky — Güneşin bir kısmı sema - Michael Gill ve karısı en sonda | dadır. geliyorlardı, Gill, hâfif yollu işle-| 2 — The sun will come up this tilen bir makinenin ağır, metodik! side of the sky and it will go down hareketlerile hiçmeğe o başlamıştı. | the opposite side — Güneş sema- iiç . değistirmeden, rakiblerinininn bu tarafından yükselecek nerede olduğuna bakmak icin göz | (yukarı gelecek) ve karşı tarafa (Arkası sayfa 8 sütun'l de! inecektir (aşağı gidecektir.) — Suna ne?,.. sasında oturduğum adamın mas - — Bana ne olur mu?. Ben seni|rafı!... seviyorum!... Söyle mereye gidi -) (o Koço, Melpomeninin telâşından, yorsun? a verdiği paranın çokluğundan vâzi- — Ne bileyim ben! yetin mühim bir-kâra elverişli ol- Hakikatte Melponleni nereye gi) duğunu hemen anladı. Kendi ta - deceğini bilmiyordu. Buradan u -) birince bir voli vurmak zamem aklaşması şimdilik kâfiydi. Buna) gelmişti. Dürrü engel olamazdı. Elbet ondan | — Amma... dedi... Kirya Mek kurtulmak. çaresini bulurdu. Fa -| pomeni bu para azdır... Böyle bir kat bütün tedbirleri almış mıydı?. | müşteri, bu kadar masraf... Haws,.. Usules ilerledi, odadan! o Melporeninin fazla dinlemeğe, çıktı. Bu sefer Dürrü çikmasına| hele (burada gecikmeğe hiç niyeti mâni olmamıştı, Karanlık | taşlığı| yoktu. Çantasından bir elli lira - gecti Bir kapı ersiadı. Bu kapı|lık kâlme daha çıkarıp Koçoya tengühin arkasındaki kapıydı. Bu-| doğru attı ve arka kapıdan dışarı raden meyhanenin İçi görünü | fırladı. yordu, Baktı, Setvanın Sakrakla| — Nereve' gölüsüp konuştuğunu gördü, wi -| Gene Dürrü karşısına dikilmiş- reği rahat elli. Ş mdilik tehlike ti Artık Melpemenide. ne sabir uzaktı. Fakat tedi davranmak | kalmıştı, ne tahammül, Dürrünün Mâzımdı. Birazdan Setvanin Sok -| sacmalarından dulayı yakayı ele rak mevhaneden ayrılmak üzere| vermek pek gülünç olacaktı, Ce- 'kalkabilirlerdi. Hesab verme za-| vab vermeden, hızlı adımlarla yü- er söylüyordu. Diğer ı küçük bir adamdı küçük ve zayıf ve henüz kırkına varmadığı halde yüzünde buru » Işuklar peyda olmağa başlamış ir 'adam. Yüzü vaktile tuğla kırmız sı revgini almıştı, fakat şimdi sa- çoğunu kaybetmişti. Daraya doğru sırıta - rak; ve küçük, gevşek, zayıf vü- cudunun kuvvetini gizliyerek, lâ- kayd bakıyordu. Bu sırada Dara bastonunu sal - ladı ve kolunu kaldırdı. Bir ta - banca patladı, Çavdar kesimi baş- Jadı. Üç adam bir hareketle yay - bm ateşi talimi yapan askerler gi- bi sağ dizlerinin üzerine çökmüş- lerdi. Ayni zamanda sol elleri bir tutam Xadar çavdar başağını tut - mustu. Sonra eğri oraklar havada dönmüs ve bir ezilme sesi basla - mıstı, Öyle bir ses ki baharda taze otları yerken sığırların çıkardığı $wse benziyordu. Bir an sonra kü- çük ve narin üç tutam başak taş duvarın dibindeki 'nemli “otların üstüne düştü. Her orakçının bü - külmüs sol bacağı arkosmda bir YAZAN : EKREM REŞİD ğını oğuşturup sessiz kaldıktan sonra? — Ne oluyorsun?,.. Acelen ne- dir?.. Seni kovalıyan mı var?... Diye sordu. Evet, henüz değil, fakat yakında onu kovalıyasak - lardı. Belki polise ihbar edecekler di. Zabrta tarafından aranacaktı. Bunları düşünerek Melpomeni ba- sina şapkasını geçiriyordu... Hele elbise değistirme ameliyesi bit — mişti!.. Şimdi arka kapıdan çık - mük lâzımdı. Şetvana görünme - den kaçmalıydı. Odanın kapısına pa Dürrü, bir müddet yana- alr (ear) — Hava (Kavavi nesi- mi), (meselâ aadaki hava). bad (bed) —- fena. i clear (klisr) — açık. suzdur (acıktıF). cold (kould) — soğuk, good (gud) — iyi, shade (şved) «— gölge. summer (samer) — Yaz. warm (Euorm) — sıcak (& hari doğru yürüdü, fakat Dürrü yolunu kesmişti, e — Nereye böyle?.. — Al şt elli iirayı... Demin ma- . manı gelince,.. Melpomeni Kapı -İrüdü. nm. aralığından usulca seslendi: | — Nereye diyorum... — Koro" , vi — Sans ne?... — Bana ne olur mu esnım!... Senf seviyorum dedik ya... A ga MM ya MOM. AŞ MM Snvfa $ | Son Posta, nın lisan dersleri) İ a ayda pratik usulle Encilizce HAZIRLAYANLAR : Prof. A. R. Thompsda ve İrfan Konur iOuncuders 3 — Rain will come down from ihe cloud in the sky — Yağmur gök yüzündeki buluttan inecektir. 4 —İ go out, İ have an umbrel- la in my hand — Dışarıya giderim (çıkarım). Elimde bir şemsiye var. 5 — My umbrella is up. The rain is on my umbrella — Şemsj- yem açıktır (yukarıdadır). Yağ - mur şemsiyemin üzerindedir. yaparım. 4 — Keskin ucun mukabil ta -| 9 — My umbrella is wet My rafı elimdedir. head is dry — Şemsiyem ıslaktır, 5 — Makasın keskin ucu bir| basım kurudar, düğmenin üzerindedir. ii g E 1 against *he wind — Exercise: 1 üzgâra karsı giderim. Translate into English: 8 — İ go in — Girerim, (içeriye 1 — You and İ have arest O | iğerim). 2 İ put miy finger through a öleli — ie is down — tutam vardı; Üç kadiri sinirli “bir | hole ir the cloih, im paldır. (asağıdadır) sülçünet içinde ilk w.* st. bakji -) 3 — My right handis against pi yorlardı. O bir zafer veya ei my face. Ri li a ri ee br İbivet alâmeti olabilirdi. Bir, iki,| $ — İ do reading from a book. de Açıktır ve gö- üç. dört tutam... 1. Bodkin azgın!, 5 — You go writing in y our) De$ sıcaktır. bir beygir gibi Soluvarak dur -| book. 1 — My body is warm and'İ maksızın tutamları yığıyordu. Yük| oEzxercise: Jİ take my coat off — Vücudüm si- İsek bir sevinç savhasile orağım > > caktır ve ceketimi çıkarırım, Boşlukları doldurunuz: 12 —İput my umbrella up — Şemsivemi açarım, 13 — My head is in the shade of my umbrella — Başım şemsi - yemin gölgesindedir. 14 — The öky is not clear snd ihe wind is cold — Gök açık değil dir ve rüzgür soğuktur. 15 — My body iseold and put mv coat on — Vücüdüm soğuktur (üşüyor) ve ceketimi giyerim, 16 — This is 2 bad umbrella. Ren will come through the ho - les — Bu kötü bir şemsiye, Yağ - mur deliklerinden girecek. 17 — Rain will not come through a good umbrella — İyi bir semsive içinden yağmur (gelmiyecektir (iyi bir şemsiye yağmur geçir - mez), 18 —İn summer the weaf- her is warm — Yazın hava sıcak- ir, 19 —iİn winter the winds are cold. The weather is cold — Kışın rüzgârlar soğuktur, hava 80- Kuktur. Exercise: | Translate into Turkish: 1 — My umbrella is between my head and ihe rain. İ 2 — You and your umbrella are z 1 dry. The skv is olear — gök bulut -| 3 — 1 put my umbrella down. 4 — The sun and a cloud are 6 — İn summer the gun and warm winds make the air warm. 71 — İn winter the sun İsmet warm and the cold wind# make #e'air cold. Exercise: NI Boşlukları doldurunuz; ,1 — The summer is — and the winter i$ — 2 — The air is warm in the — and.cold in the — 3 — Warm -—- make the air — 4 — Winds make tie — cold. 5 — A — knife is sharp. z 6 —A warm drink is good in the — weather, and a cold drink İs good in the warm 7 — Not a cloud is in the sky; the skyis— 8 — The weâther i5 — Dürrü adamakıllı musallat ol - muştu. Bağummak, çağırmak fay- dasız, Hattâ muzırdı. Bir mesele ihdas etmek polisin müdahalesi - ne sebebiyet vermek demekti. İyi- si, meseleyi tatlılığa bağlamaktı, Dürrücüğüm, - seviyorsun, anladım... Kim diyor ki bende,., — Ne dedin Melpomeni!,.. Dünyalar Dürrüye verilmişti, İlk defa olurak Melpomeni ümid verici bir söz söylemişti, hem de paralı olduğu bir zamanda... Çün- kü hiç şüphesiz şu salak Şetvanı adamakıllı çarpmıştı, Artik bun - dan sonra her türlü sıkıntı berta- raf edilmişti. Tatlı bis hayat baş - hyordu, Âşik rolleri oynıyan ak - törlerin ancak mahirine lâyık bir eda ile: — Melpömenim!... Benim Mel pomenim!,.. Diyerek sevgilisinin koluna gir. di. Böylece birkaç adım yürüdü - er. (Arkası var)