AR EE RĞ imis ke Bn A, ŞA YA Askeri vaziyet (Baştarafı 1 inci sayfada) #uretle Yunan ordusunun Mora Yarımadasına ric'atine mey- dan vermek İstemiyecekleri a- $ikârdır. Almanların Lamyaya girmiş olmalari bu sebeble €e- hemmiyetildir. 16 Nisanda Olimp dağından Adriyatiğe kadar uzanan Yunan #sinin Olimp - Serfiçe - Lari- $ yolu ve 'Tırhala civarlarında İngilizlerle Anzakların muharvbe| #tkleri anlaşılmaktadır. 16 Ni- Sanda Olimpin tepesini ve mütea- kib günlerde Olimpin iki tarafile İarisa ve Tırhala Almanlar tara İndan alınmış olduğuna göre İn. Rilizlerle Anzaklardan o mürekkeb sağ cenahın Golos - Dome- ak Ağrafa dağı mevzi'ne çekilece taarru; ve burada Almanların yeni| xlarına intizar (edeceğini İahmin etmiştik. Fakat Almanla- Mn birdenbire Lamyaya girdikle- BİNi ve İngilizlerin de Lamyanın febubuna çekildiklerini büdirce- Wrİ üzerine vaziyet tamamile de- İişmiş ve Yanya bölgesindeki Yu- han kıtaatının vaziyeti tablatile lesmiştir. 'Tebiiğlerden anlaşıldığına gö ee sağ cenahının Mp Üc Larisanın ve Tırhalanın suku- bundan sonra durmadan” Lamya- Mn cenubundaki Termopil - Arta ahud Termopil - Korent kör- feri battma doğru çekilmiştir. Bu takdirde Lamya mevkii bu £ebhenin sağ cenabının ilerisinde bulunduğundan Almanlar burs dan Termopil geçidini zaptetmek İçin yeniden şiddetli muharebeler m mecbur olacaklardır, Pükat vaziyeti lâyıkile anlamak ye izlerle Yunanlıların Ter- geçidini yani Atina yolunu Uzun müddet müdsfsa edebilip © demiyeceklerini kestirmek dün de dediğimiz gibi Almanların ıyı ne gibi şartlarla aldıkla- Mini ve Lamya cenubundaki Ter- Mopil boğazını tutan İngiliz kuv- Vetlerinin hal ve vaziyetini bil Mek iktiza eder, Almanlar Golosu şiddetli bir Muharebe neticesinde aldıklarını bildirdiklerine göre burasını mü- İsâ eden İngiliz kıt'aları bir ar muharebesi vermiş ve| Sonra buradan deniz yolile çekil mişlerdir. Cünkü Golosu müdafaa| Me kıtaların Laryaya karadan TİC atleri mümkün değildir. | Yanyanın o şukutu O meselesine &elince bunun Yanya ile Arnavud-, maz derhal başlanacaktır. İk hududu arasında kalan bir kı- Sm Yunan kı'alarının oesarefini! İntaç etmesi mümkündür. Fakat €ğer Termopil geçidi, İngilizlerin dediği gibi kuvvetli tutulur ve Al Manlar burada tevkif'olunabilirse Mecova - Yanya hattının cenu-! bunda kalan Yunan kıt'aları Arta nder cenvba doğru giderek Mhâyet Termopil - Korent müda- | hattının soluna (görmeleri Mümkündür, Fakat Termopilin Almanlar. tarafından © yarılması linde birkaç gün istiyecek olan harekete imkân kalmaz ve © aman garbda bulunan Yunan or- dusunun Atina üzerine ric'at im- #n ve yolları kesilerek bu ordu körfezi ile Arta körfezi &- Tâsındaki dağlarda müşkül bir du- Yumda sıkışıp kalmış olur. ülüyor ki Yunan ordüsu ve Umumiyetle Yunan O cephesinin şeziyeti Termopil geçidinin uzun lu müdafaa © edilebilmesine bağlı kalmaktadır. Şimali Afrikada: Alman - İtalyan ordusunun Sol lumda müdafaada ve Tobrukta halinde bulundukları an- Pislıyor. Fakat gene (anlaşılıyor ik Almanları İtalyanlar- Yola çıktıklarına bin kere piş- Man ettirecek garib vak'alar ol- Maktadır. Çünkü güya mahsur o- ya Tobruk İngiliz gernizonu san muhasım ve muhacim olan İlal- 4 İaarruz etmekte ve onlar- küme küme esir almaktadır. ler herhalde şimâli Afrika Maiyetlerini e benziyor- . ar taraftan Sollumda- ki Alman kuvvetlerine karadan Ye havadan taarruz edecek ve da takviye eyliyecek bir bale gelmişlerdir. Ayni zamenda İngiliz donanması Libya limanla- Yin bombardıman etmektedir. Bu Menanda bilhassa dün şafakla be Faber Trablussarbı 40 dakika bom- Sardıman etmiş ve limandaki bir Vapuru hasara uğratmıştır. Eihasıl Almamların Sollumda bir ya yakın bir zamandanberi rından istifade eden İngi- Hzler şimali Afrikada fasliyete Mecmişlerdir. Habeşistanda: © İngilizler Eritredeki kuvvetle- Fin çoğunu Mısra çekmişlerdir. İalvan kralının o Habeşistendaki Vekili teslim tek- Dük d'Aostarın İCİNİ ile » istiy: rna gitmek cn hazırlanması İra gönderilerek ve peyderpey sev- İEğe iskelelerine gidecek vatandaşlar SON Almanyanın d'p'omasi taarruzu (Baştarafı 1 İnci sayfada) Times gazetesi şunları yazıyor: Milli Hakimiyet Bayramı (Baştarafı 1 inci sayfada) seyi yanmaya kadirdir. Onun ayra nı kabardığı, yani Türk duygusu coştuğu zaman, dünyada hiçbirİveç» olmuyacak! kuvvet yoktur ki kendisini yolur asksı dan çevirebilsin, Bütün milletin |ğu kader diplomasi bakımdan oldu- bakımdan da Mekmedcik olduğu zaman da bu|faaliyet gösteriyor. Filhakika Ak “İban bir milletin neler yapmaya kadir ol-İdenizin iki kapısına doğru bir dip- duğunu bütün dünya iyi bilir, 'lomasi taarruzu yapılmaktadır. Bu Bugün, gene bütün millet Meh-)siyasi tanrruzun daha cür'etkârane medeik halindedir. Bu defaki bay-İve harb tarihinde görülmemiş vüs - ramı da Türk milleti silâh o eldelatte bir askeri taarruza başlangıç teş karşılıyor. Mukadderatın her türsİkil etmesi mümkündür. Yakın istik. Mi eilvesine karşı, bu kadar yek-'bal tehlikelerle dokudur ve çetin o. pare bir kütle halinde duran bu)lacaktır. “Şimdi bize düşen vazife millete istikbalin bütün yollarıİbu müşkül devre göğüs gerebilmek- açıktır, tir. Bu devreyi atlatırsak bize kat'i zafer vâdeden daha uzak bir devre > dele lagiliz donanması Trablus e ti e limanını bombardıman Etli 'msütaleaları ilaci sürmektedir: (Baş tarafı 1 inci sayfada) Sal malümat alınmıştır. Donsnma tarafından yapılan bombardımana Alman hariciye nezareti bir ta - raftacı İspanyaya, diğer taraftan da ürkiye ile Rusyaya karşı bir dip- İngiliz hava kuvvetleri ve donan- a ei maya mensub tayyareler de işti- eaddid yak etmiştir. Akdeniz filosunun ar $efa toplanmıştı. Alman propagan Bır harb gemileri sant beşte bom “ İspanyanın Üçlü pakta gir- bardımana başlamışlardır. 375 mi-, mek üzere olduğunu işas etmekte - limetrelik oböslerie daha ufak dirler. Almanyanm Sovyetler Büli. çapta obüslerin liman ve liman te- öile Türkiye nezdindeki büyük elçi. Sisatı üzerine yağdırılması 40 da- leri bu günlerde yeni talimat al - He azerı Deniz ve hava makla meşguldürler. Alman propa- bömbardımanının hedeği tozu du- ve imi yem ei boğası dolayısile elde eği- Ye isile bir ademi tecavüz tı len vekiebin tayini güç olmuşsa İnzalamamnı tekhf edeceğini Se! da 6 nakliye veya İaşe gemisile ediyorlar. Almanlar İrakteki hükâ- bir torpido mubribine isabetler met darbesinin Türkleri endişeye veki olduğu görülmüştür. ümid simektedirler. Karada, petrol deposu etrafın Onlara yöre Türkiyenin cenubu şar- da bir infilâk vukubulmuş ve bü- ki bududunda bulunan İrak Türki- yük bir yangın çıkınıstır. Demir- yenin emniyetini tehdid edebilecek yolu garı tır. o İspanyol vaziyettedir. İngiliz kıt'alarının Ira. rıhtırm ile deniz umumi karargö- ka ye Raşid Ficeylâni . hına, elektrik santralına ve aske-'nin İngiltereye sadakat teminatı ver di bir depoya da isabetler vaki ol- mesi Türklerin duyabilecekleri en » duğu görülmüştür. Düşman sahil dişeleri hiç şüphesiz tahfif etmiştir. bataryalarınin az çok mukaveme- Almanların Türkiyeye karşı çevir - karşılaşılmışsa da bu mukâ- mekte oldukları manevraları ve sa- vurdukları tehdidleri daha ziyade teksif etmeleri ihtimali vardır. Adis - Ababada normal hayat başladı Londra, 22 (A.A) — Royter a- Jansınm Addis-Ababadaki hususi vemet müessir olamamıştır. Anadoluya gitmek istiyenler (Baştarafı 1 inci m > geti Demiryolları sevkedilecek-' erdir. mmehabiri bildiriyor; Ham tren, hem vapurla gidecek! OHabeş prenslerinden biri, İng olanlar için aynı vesikalar hazırlan. İJiz kuvvetlerile işbirliği yapan) miştir. Habeş vatenperverlerine iltihak Karadeniz hevelisindeki iskele -| etmiştir. Habeş imparatorunun İ- lere ve iç istasyonlara gideceklerin | kinci oğlu olan Harrar dükü, bu miktarı 12 bin kadardır. Bunların eyaletin idaresini ele almak üzere yessit hazırlanır hazırlan -| umumi Bk eli e yakında Har- rara si ayi vesikalarının| On beş günlük İngiliz işgalin işimin P. velden sonra Addis-Ababa normal Cuma gününe kadar ikmal edilece-| vaziyetini almıştır. Sizara paket- ği anlaşılmaktadır. Vesikolar ha -/leri en revaç gören geçer akçedir. zrdandiktan sonm kaymakamlıkle-| Çünkü İngiliz ablukası dolayısile altı aydanberi Addis-Ababada si- gara yoktu, Müdafaa hattı kısaltıldı tir, al dü i e 204 pi ma n düşmanı tutabi- Haydarpaşadan sevkiyat en 800-İleceklerini ümid ediyorlar. Alman - m yapılacaktır. Bugünlerde kendir. içlerinde e Avustralya ve Yeni paralarile Haydarpaşadan Anado -| Zelanda kıtaları da bulunan imps- İuya gidenlerin miktarı hergün Ç0- wtorluk kuvvetlerinin çok şiddetli ktadır. lerinden . bir rwakavemet o gönterdik! Sevkiyat işi hakkında alınan (ed-İ nek haklı olarak bahsetmektedirler. birler Ankaradaki alâkadir makam) Almanlar Yunanistan büyük ara ermodiliekindir; - se ili ira mukeveleleri hakkında insan zayiat vererek ilerliyebilmek- kanın bazırlaniyor Ankara 22 (Hususiy — Örfi i- tedider. Alman inin bu dere ce büyük kiş istemiyerek EYİ süphesizdir. lane in odam manyak bez AR erik bae ka şehirlere gitmek arzumnda olan anlattıklarını göre, Almanlar Ser- kiraetlerl. ev sehibleri arasında çır|fiçe üzerinden Katerine yaplıkları an ivitllearc o nasi halledileceği. bir hücum esnasında Yunan hatti - ni gösteren sir kanun lâyihası ha .İnin en zayıf noktılarinda bile © zrlanmakradır. Hükümet bu işinldar çok zayiat vermişlerdir ki milli konunma kanunu ile kendisine|hücuma iştirak eden askerler he - verilen salâhiyetlerle haline imkânİmen hemen kâmilen biçilmiştir. görümemiştir. Bir ve ng yav — Rİ ntakasında Alman piyadelerinin lifini reddetmesi (oüzerine ODUN |bir rmağı yüzesek geçmek teşehbü mütebaki İtalyan ordusile müda-|sönde bulunduklarını söledi. Al- faa halinde bulunduğu Dessielmanlar bele kadar suya girmiş bu- mevkiine İngilizler birkaç cihet- dı, Bu sırada steye baş” ten 5 yeniden taarruz |liyan Bren mitralyözleri Alman a- etmeğe (o başlamışlardır. £ Dessie kerlerini suya yuvarlamış - mevkli Musavva ve o Asmaradin!tm. Almanlar bu teşebbüsten vaz - Adis-Ababaya gelen yolun Assab-! geçmeğe mecbur kaldıkları sirada dan gelen kezalik (Habeşistanınİnekrin suları kızl bir renk almiş iii ve vi Kakenu bulunuyordu, yerdedir. Bu yer aba-| Alman pike bombardıma; - dan 260 kilometre simalde ve Mu- yareleri çekilme harekerl iel. el savvadan 520 kilometre cenubda- İlanıcinda yer değiştiren İngiliz kıt dır. Ayni zamanda Tana gölünün | aharinı öz'aç ediyorlardı. Fakat bi- 260 İritometre cenub doğusundu-'lâhare yağmur ve alcakta dolusan dır. Cenubi Habeşıstanda dahi bir kesif bulutlar tayyarelerin harekâ - kısım İtalyanlara karsı muhareİşma mâni olmuştur. Aksi takdirde beler olmaktadır. Ancak Plain | düsman tayyareleri ağır makinek daha uzun sürmiyeceği aşikârdir. in &mansız ateşine kurban Bu takdirde İnsilizler Habeşistan- gitmek tehlikesine maruz bulunu » daki kıt'alarının çoğunu Mısıra ve yordu. Uibyaya nakletmeğe imkân bula-| Cephedeki askerlerimiz Almanla caklardır. mm ehh etomebilleri içinde olma. setim bitirdikten sonra yeniden A AZ 4 dıkları zaman istihfafla bakıyorlar. mâhimmat almak için hemen tabn- Avustralyalı bir grup parlak bir ge Neşriyat Müdürü; Selim Raşıp meç İvuna avdet etmiş ve derhal geri dö- 'SANİBLERİ Vilüyette aeyahar kiyat yapılacaktır. Karadeniz sahillerine sevkiyat işi tamamlandıktan sonra Marmara ve ri hareketi yanarak bilhassa tema. yüz etmiştir. Bu müfreze mühim : $. Ragıp EMEÇ nerek düşmanı tek.ar bararedi bir A. Ekrem UŞAKLIĞIL şekilde istikbal etmiştir. Yunanistan asla yeni bir oNor-| ği yysi muhabirinden: POSTA Yugoslav Kralının beyannamesi Iondra, 22 (A.A.) — Royter a- jansının Ortaşarkta bir (yerdeki Hâber alındığına göre Yugos- lavya krsl: İkinci Piyer Yuğoslav- yadan ayrıldığı günü millete hita- beyanname heşrederek memlekete muzafferane döneceği güne kadar mücadeleye devam e- deceğini temin eylemiştir. Kral diyor ki: Üstün düşman kuvvetleri kar- sısında milli topraklarımızı vâka terketmeğe mecbür oluyorum, Fa- ka mücadleyi bırakmak niyetin- de değilim. Bayrağımızın şerefi kurtarılmıştır. Büyük ecdadımı General (Baştarafı 2 nci sayjade) bunları dolaşacak vasıtaları bulu- nanlar için değil, bilâkis bu vasi- talardan mahrum bulunanlar için bir engel teşkil ederler, Filhakika Lehistanın mağlübi - yeti bu memleketin ovalık olma - Sından ileri gelmediği gibi, dağ lar da Yugoslavyayı fazla koruy mazdı. 189 Eylül ayı ipiidasın - danberi birçok kücük ve büvük millet ve memleketleri, hallac pa- muk atar gibi, biri diğerinin ar - dından savuran kuvvetin adı «tam hazırlık» dı. Lehistanı, Fransa ve Yucoslavyayı mağlüb eden sey de ağımal» dir. Hazırlığın ise ihmali her zaman tepeliyeceği muhak - kendime örnek alarak Yunoslav | kaktır. bayrağım en son nefesime kadar yüksek tutacağım, Fransız - Alman . * Jove işbirliği Londra, 22 (A.A.) — Müstakil Fransız ajansının Fransız hudu- dundaki muhabiri bildiriyor: Eski Fransız muharibleri cemi- yetlerinin İ#eshi sendikaların fes- hinden daha süratle ilerlemekte- dir. Şark muharibleri cemiyeti ile diğerden yaralılar cemiyeti ve 8- dedce daha âz azası olan diğer ce» miyetler tamamen feshedilmiş bu- Junmaktadır. Vichyde, kabinede tadilât ya. pılması ihtimalleri bahis mevzuu olmaktadır, Afrikada ve Balkan- lardaki Alman muvaffakiyetleri üzerine Almanya ile işbirliği ya- pılması (o taraftarlarının mevkii kuvvetlenmiştir. Fakat Lavajii tekrar kabineye alınması ihtim, bek azdır. Çünkü Laval halk tara- fından sevilmemektedir. Laval mütareke komisvonundaki Fran- sız heyeti reisliğine tayin edile- cek ve bu suretle işbirliği tesri e- dilmiş olacaktır. Dessie önünde muharebeler K 22 (A.A.) — Ortaşark İngiliz kuvvetleri umumi karargâ- hının tebliği Lihyada: Keşif müfrezelerimi- zin fsaliyeti kaydedilmiştir. Habeşistanda: Düşmanın ağır zayiat vesmesile neticelenen bir dir. Şimal kolumuzun ileri hare- keti yolların büyük mikyasta tah- rib edilmiş olması yüzünden dur- rruştur. Cenub mıntakasında, harekât memnuniyet verici bir tarzda de- vam etmektedir. 17 sübayla 549 asker esir aldık. Yugoslavyanın Peşte ve Sofya elçileri İstanbula geliyorlar iz (MA) — işer > öne er dün > '& TAVA -İ Di Moskovadaki elçisi | Gavrileviç'in la Hâlen Odesada bulunan Yugoslav.) Epld etmek üzeredir, “| Yunanistanda şiddetli hava muharebeleri (Baş'arafı 1 inci sayfada) tayyareleri, ikisi de dafi topları n imha edilmiştir. Alman hava kuvvetleri tayyare meydanlarına, limsarılara ve İngi- liz - Yunan Kıtaatına karşı şiddet- İi hücumlar yapmağa teşebbüs et- miştir. Adetçe düşmandan az ol- Makla beraber Hurricane avcı tay- yarelerinden mürekkeb hava filo- larımız Alman teşebbüslerinin hepsini püskürtmüşlerdir. Pike ya pan birçok Alman bombardıman tavyareleri askeri hedeflere hü- cum etmeğe hazırianmışken bu vaziyet karşısında mıniskada bu- lunan köylerin sivil halkını mit- ralyöz ateşine tutmağı tercih et- mişlerdir. Hurricane pilotların dan bir çoğu adam basına ikişer tayyare lerdir. Hattâ bunlardan biri üç düşman tayya- resi düşürmüştür. Korfu'ya alın Korfu, 22 (A.A.) — Düşman ha- va filoları dün Korfu ada ve şeh-| rine hücum etmişlerdir. Hücum- Jar bütün gün devam etmiştir. Düşman tayyâreleri pike yaparak evlere bombalar atşmışlâr ve mit- ralyöz âteşi açmışlardır. Bazı hs- sar vukubulmuşsa da yalnız iki kişi yaralanmıştır. Almanlar ne diyorlor ? mandanlık o karargâhının resmi tebliği şimali Yugoslavyada şimdi- ye kadar 1500 sübay ve üssübayla M4.000 esir askerin sayılmış oldu- Zunu bildirmiştir. Bunlara Sle- ivenya, Hırvatistan, Dalmaçva ve İ Voyvodinada İtalyanlarla Macar- ların ve daha kler zirai Yu- goslayyada Alman! eline ge çen esirler dahil değildir, Kezalik Hırvatistanda Almanların eline gecip te Hırvet oldukları için ser- best bırakılmış olan esirler de ağ- lebi ihtimal sayılmamaktadır. Bu itibarla umum esirlerin miktarını 300 küsur bin addedersek Yugos- lw ordusunun hemen bütün mu- harib kuvvetinin yekünuna vâsıl İoluruz. Yalnız 1500 esir sübay 7 olduğundan, demek olüyor ki sü- bayların bir çoğu kaçmış veya İ saklanmış bulunmaktadırlar. İkerin mühüm bir kısmının da, im- kân bulunca üniforma ve techizatı İ atarak iköy ve evlerine dönmüş ve kaçmış olmaları muhtemeldir. Eihasıl bu tafsilât Yugoslav or- dusunun büyük kısmının imha e dildiğini veya teslim olduğunu gösterir; kezalik Yugoslavyanın bütün toprakları işgal edilmiş ve kralla hükümet reisi ve erkân memleketi terketmiş bulundukla- zından Yugoslavyanın 12 gün için- deki mağlübiyeti tamam ve kat'i olmuş demektir. Pek oz zamanda elde edilmiş 0- lan bu muveffakiyetin Obaşli- ca amili şüphe yok ki Alman kara ve hava ordularıdır. Yugoslavya- İya, garb tarafı müstesna, her ci- İhetten yürüyen ve o Yusoslavları İmağlüb eden elbette Almanlardır. “Almanlar, bütün cenubi ve doğu Yuogslavyayı ve hattâ Zaşreble Laybahı i ettikleri zaman İ- talyanlar, adan Yugoslavya- ya henüz adım atamamışlardı. AK manların, Yugoslavyanın, $ garbi köşesindeki Lelbacı o (Liw- bilyahe) i işgal etmelerinden son- ya İtalyan kuvvetleri boşalan Yu- göslav topraklarına ancak girebil- mişler ferini kanlarile temamlarken on- lar da Dalmaçya ile Herseği ve eki Karadajh, karadan ve deniz den, büyük bir ci çabukluğu le uçarlar ancak, Alman safe Macarların , Alman rinden istifade etmek suretile Tu- na ile Theis nehri Voy- vodinaya girmişlerdi. p Almanlar, zaferlerinin sebeble- rini üç kelime ile izah ediyorlar: Yiğitiik (şecaat), techizatça üs tünlük, sevk ve idare üstünlüğü. Mareşal Görinç Hitlerin 52. doğum yıldönümü münasebe- tile, 20 Nisan 1941 tarihinde, Bak kanların ormanlı ve ağaçlı bir va- disinde kurulmuş olan başkuman: danlık karargâh treninin önünde yapılan basit kabul ve tebrik töre- ni esnasında söylediği nutukta, şimdiye kadarki Alman zaferleri- ni temin etmiş olan sebebleri $u #ç madde ile hülâsa etmiştir: 1. Techizat üstünlüğü, 2. Talim ve terbiye üstünlüğü. 3. Alman askerinin haiz bulum- duğu yüksek vasıflar. Alman techizat üstünlüğünde bariz olan ethet yalnız bolluk, iyi- lik ve sağlamlık değildir; ayni 2a- munda mobörce büyük ölçüde ta- İ kaddümdür. Pilvaki ve artik hez kes öğrnemiştir ki ayran eği ii 7 bir çeviklik ye bız vermiş olan motörlü (arabaları korunma imkânları verdiği Alman kara ve hava ordularının cüreti arttıkça artmış ve bu on- lara müthiş bir delme ve yarma kudret ve şiddeti vermiştir. İşte Polonyadan Atlas Okyanusu sahil- İlerine ve Norveçten Balkarın ce- kullananlara na kadar her yerde, Alman ordu- İlarının, şimdive değin, yenilmez- liğini ve mutlek yenerliğini motö- rün ve zirhın Alman asker, sübay ve kumundanına bilhassa verdiği ij kudret ve cürette aramalıdır. halin de, Alman 90 Nisan tarihli Alman başku-|yin, diyor ki tör, makine ve zırh cihetile, kara- da ve havada, Almanlara tefevvuk elde edinceye kadar devam edece- Âine şüphe etmemelidir. Bunun için, vatan müdafsasında birinci derecede harb sanayii meselesi bahis mevzuudur. Almanya harb den evvel, büyük ölçülerde bir harb sanayii kurarak #arbe öyle girdikten yaptığı bütün savaşlar- da muvaffak ve muzaffer olmuş- tur, Hasımları ise bunu ancak bar. be girdikten sonra düşünüp yap- mağa başladıklarından birçok mü- harebeler kaybetmişler ve acı 1z- tırablar çekmek (mecburiyetinde kalmışlardır. Yugoslav'ar ne diyorlar? Şimdi de, biraz General Sime- viçi dinliyelim. Bu general, Ber- Roma ve Tokyo arasında münakid üçlü pakta 25. Martta imzalarını koyan Yugoslav hükö- met kabinesini 27 de devirerek kendini başvekâlete ve genç kral Piyeri de, vasisi olan Prens Po- lün yerine tahta geçiren ve sonra Yugoslav harbini sevk ve idare etmiş olan adamdır. Bu zeta göre, Yugoslavyanın harbi bu kadar se- ri ve kati surette kaybetmesi Yu- ve Almanlar Yugoslav .28-: goslavya ile onun hasmı arasındâ- Xi «pek gayri müsavis olan şark lardan ileri geliyordu. O halde Yuşoslavyanın bu de- rece güç şartlar içinde neden mü- cadeleyi kabul etmiş bulunduğu mukadder sualine karşı general, «nihai netice hakkında hiçbir ha- yal, beslemediğini söylemiş ve İk lâve etmiştir: «Biz omüttefikleri- mizin muharebe yükünü sadece General Simoviç, Yugoslavya- mın inhizam sebebleri hakkında şu izahatı da vermiştir; «Düşmanın beklenmiyen hücu- mu, kıt'alarımızın seferberliği ve tahaşçüdü tamam olmadan, bizi gafil avlamıştır. Müttefiklerimizle berhangi bir askeri organizasyon yapılmamıştı. Sona kadar bita- raflık siyasetine bağlı kalmak ar- zusile bu işbirliği hakkında her türlü müzakereden tevakki ettik. Hücum başladığı zam: mütte- fiklerimiz. çok büyük arzularına rağmen, bilhassa ihtiyacımız olan uçak ve zırhlı cüzütamlarla şeri bir surette yardımımıza gelecek vaziyette değildiler. İlh...» İşin içyüzü nedir? Bu izahat açık ve samimidir. Fakat peşin söylivelim ki . «sona kadar bitaraflık siyasetine bağlı kalmak arzusu» hiçbir zaman Yu- &oslavyanın Mart nihayetlerinde- mali| ki vaziyetine benzer anlarda bir memleketi en hayati bazırlıkları görmekten geri tutamaz. Bahusus Yugoslâvyanın vaziyetinde bulu- nan bir devletin, ordusunu sefet- ber etmemiş ve ordusunu cenubi Yugoslavyada kismen olsun te cemmü eltirmemiş olması haki- katen bir gaflet idi. Bundan başka 27 Mart hükü- met darbesinden itibaren 6 Nisan Alman tasrruzunun başlamasına kadar 10 gün geçmişti ki, bu müd- det zarfında, yalnız Almanyaya meydan okumayı bilmiş olan Ge- hükümetinin Yu- goslav ordusunun seferberliğini ikmal etmekle beraber, seferber- likleri bitsin veva bitmesin Yu- goslav ordusunun büyük kısmını behemehal memleketin cenubun- da toplaması lâzımdı. Eğer Simo- viç hükümeti bu hayati askeri ted- birleri alsaydı, belki vaki neticeyi gene büsbütün menedemezdi, fa- kat çok geciktirebilirdi. Halbuki General Simoviç ne bu elzem &$- ker tedbirleri almış ve ne de İn- giliz ve Yunan ordusile iş ve ha- reket birliği temin Mi Yugoslav ordusunun mağlüb olması işte yukarıdanbe- ri saydığımız (sebeblerden z İleri gelmiştir. H. E, Erkilet Zırh ta, molörü ve için |muslarer. güreşleri, y e! *. Ş İnublarile şimali Afrika sahraları- | rayiçinde 10/1 Az ei Matsuoka Tokyoda Tokyo 22 (A.A) — Hariciye nazın Matsuoka mahalli saatle 3.50 'de Tackikava askeri tayyare mey- damna müuvasalat etmiğür, Başvekil prens Konoye Alman, İtalyan ve Sovyet büyük elçileri ve büyük eleliklerin erkâni tayyare meydarjnda Matsuoka'yı karşıla » Kırkpınar yağlı güreşleri irne 22 (A.A) — Burada a» ie ai li olan Kırk- pinar yağlı i, Edirme - lerinde yapıl İleri Edi lecek halk. güreşçileri Edir- yak lie isilafir edilecektir Müsabakadı kaşınan pehlivanlara C. H. Partisi tmafından hususi su. 'Buİrette hazirlatılmış kiymetli hediye. hasımlarının mo-iler verilecektir.