23 Nisan 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

23 Nisan 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İzmirde Seylâbdan za zarar gören çiftçi için traktör veriliyor İğmir (Haseri) Gel e mene gönderdiği iki trektörden baş ka bugün de ayni kazaya üç traktör daha gelecek ve hepsi birden sey - libdan zarar gören çiftçilerin arazi sini sürmiye başlıyacaktir. Traktör İeri kullanacak usta makinistler de miştir. Vilâyet ziraat müdürü Refet Di- ker ve Bornova ziraat mektebi mü. dürü B, Hilmi Tunaboylu traktörle- rin çalışma tarzinı yerinde tetkik €- derek şehrimize dönmüşlerdir. Bir traktör günde 50-60 dekar arazi sürmektedir. Bu suretle mev- sim zarfında beş traktörle Mene - men, Bergama vo Foça kuzalarında seylâbdan zarar gören müstehsille. Fin arazisi temamen sürülmüş ola - caktır, Traktörleri sarfettikleri ma- Zot ve kuhn yağ, gayet ahnacaktır. öğrendiğimize göre bir çiftçi, bü - in gün arasisini sürmek için çalışa- cak bir traktörün masrafı olarak yalnız 25-30 kuruş ücret verecek - tir, Halbaki bir çift ile günde ancak üç dönüm arazi sürüldüğü malüm - dar. Ziraat Vekâletinia bu hayırlı ve müstahsil için çek faydalı yardımı, bütün Menemen mıntakası çiftçileri! arasinda şükranla karşılanmıştır. Menemen, Bergama ve Foça kaza. larındaki arsziyi sürmtle | sürmek eeürnkün olursa, traktörler Ödemiş ve Tire kazalarına gönderilecek, ©- ralardaki arazi de sürülecektir. İzmirde bir arabacı bir kadına tecavüz elti İzmir (Husi) — Karşiyakanın Çiğli köyü ils Menemenin OKaklıç köyü aranda bir vak'a olmuştur. Çiğli istasyonunda Marmarisli Sü - leymen keri 30 yaşinda Şüksüye Güngördüyü köye götürmek üzere) arabasına bindiren ve Kaklıç köyü. De götürmek üzere yola çıkan ara. bacı İsmail oğlu Hüseyin, yolda zorla kadma tecavüz etmiş ve üze-) sinde bulunan 50 lira 60 kuruş pa- ranm da almışım. Sikâyet üzerine suçlu tutulmuş, adliyeye verilmiştir. Menemende iki genç amcalarını öldürdüler İzmir (Hususi) — Menemenin Emirilem nahiyesinde kanl: bir kav ga olmuştur. Mustafa oğlu Kadir Ayyıldız ve! kardeşi Ah Ayyıldız, amcaları ayni köyden Mehmed oğlu o Süleyman! Ayyıldiz bir bakla tarlası meselesin- | den sopa ile başından yaralsmışlar, | Süleyman da Kadiri iki küreği ara. woa sopa ile vurmak suretile öl - dürmüşüür, Kadirin küşük kardeşi Ali de Süleymanın sopa darbelerile elinden yaralanmıştır. Katil tutul - bulmuş, adi teslim edilmiştir. Urlada göçmen evleri inşaatı İzmir (Hususi) — Vilâyet iskân rek cenubu şarkiye sarkması Finike İskenderun yakin zamanda büyük bir şehir haline gelecek Hatayın anavatana ilhakından sonra şehirde birçok caddeler açılmış, otel, gazino ve muhteşem binalar süratle yükselmiştir Hatay muhabirimiz yazıyor: İs-|ihtiyaçları üzerinde durmakta ve kenderim körfezinin askeri ve ik.|hazırlanan plânı tatbike çalışmakta. | tbeadi bakımlardan haiz dir. İktisadi / tesislerle bernahenk ehemmiyet, daha ilk o devirlerdelolarak bir ümran faaliyetinin de kendisini göstermiş ve burada ilk) başlıyacağı ve İskenderunun yakın kasaba Subarlar tarafından kurul -İbir atide moderu ve konforlu bir erduştur. Ancak, küçük o mikyastal Avrupa şehri haline geleceği duha kurulan bu kasabanın zaman ve is-|bugünden kabul edilebilir. tilâlarla harab düşmesi üzerine ye.| Halen on bir bin nüfusa malik rinde yeni kasabalar kurulmuş ve| bulunan İskenderunda kültür ha - kavuştukları inkişaf dolayısile ta -| reketleri de ileridir. Türk Maarif Ce rihe geçmişlerdir. Bunların en mü-|miyeti önümüzdeki yıl burada himleri bugünkü İskenderunla Miri-|kollej açmağı | kararlaştırmıştır ki, yandis bir Finike kolonisi idi ve| bunun gençEk üzerinde derin bir milâddan 500 yıl önce büyük bir) memnuniyet hasl ettiğini kaydet. şöhret sahibiydi. Makedonyalı bü-|mek isterim. Maarif kolleji, İsken - İskenderin Erzin civarındaki İman önlerinde Darayı mağlöb ede-İyük rolü oynyacaktır. Maarif Vekö- İetinin umumi kütüphanesinden aza mi istifade edilmekte ve Halkevi faydalı mesaisine o murvaffakiyetle devam eylemektedir. İskonderunda sayfiye hayatı baş- müstameresinin tahribine ve bu - günkü kasabanın Okurulmasna yol açtı. Fakat, Makedonyalı fatihin is. mine izafetle Aleksandrette tesmiye İderan maarifinin inkişafında en bü-| edilen o günkü kasaba bugünkü ka- saba değildir. O da zamanla bün - yesini, şeklini ve rengini değnir miş ve yalnız adını muhafaza ede. ge a İskendarunun coğraft mevkii Tk- bsaden terakkisine son derece mü - said olduğu halde alâkasızhık yü #rafteki balaklıkların da tesir ve Aahli vardır. Cümhuriyet hükümeti Iamak üzeredir. Mayıs ayı içinde birçok aileler Soğukoluk ve Nergiz- ik yaylalarına çekilirler, Her iki yayla manzara, hava Ve sı cihetle. rinden fevkalâde zengindirler.Bu ralarda cadde, otel, gazino, lokanta ve elektrik gibi medeni tesisat ta -İvücude getirilmiş ve birçok muh - İzinden inkişaf edememiştir. Bunda, teşem binalar yükselmiştir. Akhisar tütüncüler bankasının toplantısı Akhisar ( Hususi ) — Akhisar bi bataklıkları kurutmıya ve İs - kenderen limanını her türlü modem tesisatı cami olacak şekilde yeni ba tan inşaya karar vermiştir ki, bune i hana #abekkuku halinde. bugünkü) emye tanki yk ge yer siena dekişeceğinde sP-|Taylantıda Ticaret Wekilekini bam: he yekdur: Ayrca lhendersole Gülan caürekik . mfatile , kaymakamı sinnteb arasmda bir asfalt yol ime ikine; Akman bulunmakta idi, şam ve bir balık konserve fabeikas|T. iantda bankanın bir yıllık m tesisi Süyümülmektedir. Bütün çark) je ve bilime vezin talik e e ekleminin çen, geli RİN e ker bla lena bir ilreç ve idhel iskeleri bulunanla, ağın mütevelli otuz küme bin İakenderamın biten iktmaden ene a teneci üzerinde bi; barı be ei DE bale mamened eleği | ek kef olmuştur. Ticaret VşLA > e ay kületi adına kaymakamımız, Mak- Şehir imer bakımından oldukça). Vekâleti mümessili ve | hususi alâka pimi Ar pideler muhasebe vekili bu paranın ehem. imanttazam ve asfalıtir. Kâfi dere, ypasebe vekili bu. ven cede geniş olan bu esddelerin yan: | 2wizliğin. ileri süzerek hiseedap İsra tevrinden ise sermayeye ilâve- larında sös ağaçları ve büyük, güzel |sini ve bankanın takviye ve serma- binalar yer almıştır. Mükemmel bir| yenin tarsinins balı i tek hâl, mezbaha, urrumt helâ, yenil W£ eylemiştir. Bilânçonun tetkikini mezarlık. buz fabrikası tesis edilmiş, müdürü Dr. Ziya Fuad Urla kaza anda göçmenler için inşa edilmek. te olan göçmen evi görmüş, göçmenlerin vaziyetini tetkik Aaa rek şehrimize dönmüştür. — Simdiye kadar onları hiç gör Mmediniz mi? — Hayır, Bildiğimi batırlamı - yorum. Bu kat'i red cevabı karşısında Garrison, — Üetünüzde br kibrit var mi? Diye sordu. Dwight ceplerini karıştırdı ve cebinden bir kulu bulup çıkardı. Bunun üzerinde bir aspirin fab - rikasınm reklâm markası vardı. Garrison: Başka kibritler var mı?. di- ye ilâve etti. Hepsini onların ba- na veriniz... Haydi çabuk olunuz. Ceblerinizi iyete arayınız. Oda hizmetçisi boş altı kutu dahs bulup çıkardı, fakat bun - ların hiç birimin Mac Par ir mebani kurulmruştur. müteakib xdarç heyeti seçimine ge- plâj ve parklar açılmış, elektrik veİçilerek eski heyeti idare ibka olun- ihtiyaçları giderilmiş, kanahizas-İnvuştur.. İki mürakıbden birisi istife yon yapilmiş, resmi ve hususi birleylediğinden heyeti umumiye bir imürakıb kâfi geleceğinde ittifak et- möştür. da balıkçılarla denizlerden, fırt. nalardan uzun bir bahse girişmişti, Ben ay- rıldığım zaman hâlâ konuşuyordu. Fakat kahvaltı için geri dönecek- ti, bunu biliyorum. Garrison: — Kendisinin buraya dönüp dönmediğini öğrenmek istiyorum, dedi. Mahalfi teşekküller şehrin diğer lane otelinin alâmeti farikası yok- ta, — Sizden başka bu sabalı bu o- dada kimler bulundu? Garrisonun bu sualine oda hiz- ietçisi şu cevabı verdi: * — Mösyö Vörity'den ve kaptan Mae K eden başka hiç kimse.| O, sizin kendisini çağırtınış oldu- #unuzu söyledi. — Acuba burada bu kibrit ku- tusunu © mu unuttu? — Buna, evet diyemiyeceğim, mösyö. Zira gemide bu kutular - dan pek çok var. Her tayfa bu kib ritlerden kullanıyor. Garrison tekrar sordu: kendisini bir hıçkırık tut- Elile ağzını kapıyarak ök- zenesini kaybettirdi ve hafifçe sallandı. Gerrison bir adım öne doğru yürüdü: — Çok mu zıkkımlandın, iyice sarhos olmuşsun! diye haykırdı Hizmetçi sırıtarak cevab verdi: — Bir kadehcik viski içtim, Bu- nun için mi beni azarlıyorsunuz? — Mac Kenzieyi nerede -İdedi. Bu, çok manasız bir şey... kıp yanından: ayrıldınız? Ve elile yeniden masanın ke — Mac Donsldm yanında. Ora-'harına tutundu. Hatayda Çiftçi çeltik ziraatine büyük bir ehemmiyet veriyor Kirtkhan (Hususi) Kazamız- da bu yıl çeitik ekimine hususi hemmiyet verilmektedir. Çeltik eki sileri kamuni müddet zarfında ma. vjballi çeltik komisyonuna müracaat- la ruhsat istihsaline çalışmaktadır. Ekim mevsimi gelip geçmek ü - zere bulunduğu şu günlerde komis- yon daha henüz keşifleri ikmal at- mediğinden o müracantlara müsbet İmenfi bir cevab © verememekte ve bu yüzden ekim zamanın geçme. sinden çekikçilerin böyük zararlar arifesinde bulunduğuna şüphe yok. tur, melesinin tesriini rica etmektedir. Akhisar Hava Kurumunun faydalı çalısmaları Akhisar (Hususi) Akhisar - hların Hava Kurumuna ötedenbe- | İri yapmakta oldukları yardım, bil hassa son aylarda takdirle karşi- lanacak bir vaziyet almaştır. Ku - ruma yeniden aza yazılan binler- ce vatandaşın binleri aşan tash- hüdlerini şevkle ödedikleri görül | mektedir. Madalya almak hakkını kazanmış olan vatandaşlara ma - dalyaları yakında tevzi edilecek - tir. Bunların tevrii büyük bir tö- “İrenle yapılacağından bir program ihzar edilmiştir. Merasime vali Faik Törel ile askeri komutan da davet edileceklerdir. Kaymakamımız Hikmet Ak - manm halkımızın hamiyet ve he- yecanını tahrik edici hareketleri, “İson ay öçinde kuruma karşı olan alâkayı artırmıştır. Birçok vatan- daslar mali kudretleri nisbetinde teberrularda bulunmuşlardır. Bu cümleden olmak üzere Ahmed Ka- yalı, Hasan Kırcalı, Fahred Masırcı ikişer vüz; Ahmed Alper, Mehmed Şatır, Süleyman Nivazi,ç; (Adil Bilge, Tevfik Köleoğlu, İb - İrahim Gürsel yüzer; Hasan Öz - kaya yüz kırk; Seyfullah Gürçay, Ömer Büyükyazdan, Habil Aksel altmışar; Ahmed Erdayı, Yusuf Kenan, Esad Arel, Ahmed Kırka- Haçlı, Basri Özay, Hayri Çelikoğ- lu, Mehmed Hulüsi, Mustafa Te - peköylü, Emin Şerif Kozana, bak- kal Tahsin, Ahmed Boncukluoğlu, >» İsmail Oruçlar kirkar; İzzet Ke pesteci otuz beş; Mustafa Yemişçi, zahireci Abidin, Mümin Kozakçı,|, Ziya Karaman, Mehmed Şentürk, Mehmed Usarlı otuzar; Yusuf E - sin otuz beş; Cafer Fehmi, Os - man Daloğlu, Ahmed Tikveşli, Vehbi Dedeoğlu, Mustafa Özsalor, Mehmed Arif, Hüseyin Kırcalı, Mehmed Cemal, fırıncı Hakkı, Karkman ve Salim yirmi beşer; Ali Çağlar, Yusuf Saygın, Yahya Necati, Nuri Sataf, bayi Hilmi ve| Osman Altınısık yirmi beşer Yira| beberrü etmişlerdir. Bunlardan başka yapılan diğer teberrtilerle bu miktar üç bin beş yüz küsur li- raya bağ olmuştur. Bu rakam, bir aylıktır. Teberrğat devam ot- mektedir. Eferdisi, « ona hiddetli hiddetli ve balık nevilerinden| baktı: — Kâti artık, dedi. Sana izin veriyorum, haydı çık, git; ve ben çağırmayınca ve kendine gelme - yince sakın buraya ayak basayım deme, dedi. Sonra, onu kolundan tuttu, ge- leriye doğru itti ve üzerine kapıyı | kapadı. Dişleri arasından homurdandı. — Zaten sonu bu olacaktı, dedi. Kapının Oo eşiğinde (o görünen Phyilis: — Girebilir miyim? diye sordu. Sonra gunu ilâve etti Dwigbt'e ne oldu? gid müş, sonra da fİtÜ gibi sarhoş ola rak buraya dönmüş, deği. m Sonra sözlerine acı bir şekilde devam etti Eğer ben bu kadar meşgul bulunmasaydım, karşımda metçimi sarhoş görmiyecektim. Sizin nasihatlerinize göre hareket etmediğimi ve daha o zaman bu- Alâkadar çektik ekicileri izin mun)“ 5 (Baştarafı 5 inci sayfada) kiran balçık ellerimize yapışarak iş görmemize mani olur, Bilâkis su az gelecek olursa o zaman da balçık zerteleri dağılacaktır. Bu işi yaptıktan sonra hamur ha. ine gelmiş olan balçığın içine biraz kum koyalım, Fakat o suretle karış- türalim ki, kum hiç belli olmasın. Bütün bunları yaptıktan sonra, şim- di artık çömleği yapmaktan başka yapılacak bir iş kalmamaktadır. Birinci tecrübede muvaffak ola- mamamız du mümkündür. Çünkü balçık cins cinstir. Bazı balçıklar fazla kum, bazılırı se daha ar kum isterler. Kumun ve suyun miktarını tayin edecek en emin vasıta tecri. bedir, Şayed ilk yaptığınız hamur - dan çömlek yapmiya muvaffak madıysanız. ikincisini, tecrübe ediniz!, Muhakak dördi cüsünde, beşincisinde muvaffak ola- caksınızdır. Lâkin gömleği yaptıktan — sonra| iş olmuyor. Ona şöyle u-| akından, bakinca derhal eğri böğrü ve çirkin olduğunu fark edeceğiz. Şaynd bu çömleklere yu- karıdan bakacak olursak, bunun yu. varlak olmadığın!, dişi ağrıyan, su-| Tatı şişmiş bir adama (benzediğini göreceğiz!, Esasen el ile bundan iyisini yap- Jmak da mümkün değildir. Bu, adetâ pergelsiz, el ile daire çizmiye ben - zer. Ne kadar itina edersek edelim el ile çizeceğimiz daire mutlaka eğ-|ği ri olur. Peki, çömlekçiler kendi çömlek- İlerini nasıl oluyor da böyle mhunta- İzam yapıyorlar? Çok basit bir şekilde, çünkü çörm- lekçilerin dususi tezgâhları mev - cuddür. Çömlekçilerin tezgâhı, yu. İvarlak bir tahtadan ibarettir. Bu yu- varlak tahta bir mibver etrafında devretmektedir. Bu tahta ayakla hareket .. ettirilmektedir. Çömlekçi İbir parça hamuru tahtanın orta ye- rine koyar, Büyük parmağile bamu- run orta yerine bastırır, diğer par maklarile de hamuru dişaridan tu- tar, Tahta ayakların yardımile dön » dükçe, bunun üzerindeki hamur da döner ve iş parmaklara temas ede. rek yavarlaklaşır, Bu neye benzer bilir misiniz? Tıp- l | & | Niçin- Nerede-Nasıl 7 çok fazla olduğu için buhar halil gekmiş ölan' su, derhal bulunduğ yerin duvarlarım çatlatarak diş firlar, Ve bunun neticesinde çö dağılır Buna meydan kalmamak iğ gömleğin fevkalâde iyi kuruması İİ zimdir, Firma attiğimiz çömlek durmun. Biz şimdi. yaptığımı leği niçin fırma koyup pişir tetkik edelim, Pişme esnasında balçik zerre hararetin tesirile birbirlerine yapi | şırlar. Adeta ufak ufak, ve ayrı ği Yı zerreler halinden çıkarak tek böl kütle haline gelirler. İşte bunun Kİ dir ki fonda pişmiş bir çömlek vel yahud bir çini, ayri ayrı balçık zef releri halinden çıktığı artık #İ temasile birbirlerinden ayrılmalar) -İna imkân kalmaz! Pişmiş bir çömleğin veyahud $i binin artik bir daha balçık | halini gelmesine imkân yoktur. Aradan iki üç saat geçmiş ol8 cağı için şimdi artık fırına koydül ğurmuz. çömleğimizi U çıkarabiliritğ Çömlek fırından çıktığı zam) kirmizi - kiremidi bir renkte olr| caktır, Artik bu çömleğin içine kork madan su koyabiliriz. | Fakat fırından çikmin olan Bil İçömleğin gene bir kumru al Böyle bir çömleğin içine su doldö yacak okursak, bu çömleğin, içim Jkonan suyu tedricen dışarı vereli gini göreceğiz! Buna halk sail yu mzdıryoru derler, Peki bu nasil olur? Hangi çöm * lek pişince sudan korkmiyacaktı yar! Doğru, Çömlek pişince gene #r| 'dan korkmaz!, Yani sü ile teme edince çamur haline, belçik haline İ gelmez! Fakat fırında pişen çömle" in balçıkları birbirlerine yapışırlar” ken, ne de olm, bazı kisimlari ars! sında, gözle görünmiyen ufak ufak boşluklar kalir. İşte su bu boşlek > lardan diyari sızar. Fakat insan oğlu buna da çar# bulmuştur. Evlerimizde o bulunas! çömleklere dikkat edecek olursak! bunum, iş tarafından, ince, şeffaf bif tabaka ile örtülmüş olduğunu göre" ceğizl, Bu tabaka, veyahud helkis tabirince bu wsakui sir», çömlekte veya çinideki delikler (messmele ri) tpkı bir pencere gibi kapar. Şayed biz fevkalâde küçülerek çini min içine girmek imkânlarını bulsak bunun içinde, yılankavi kıvrılan bif takim koridorlü'in bulunduğunu gör | rürdük. İlk önce müthiş bir karan * Wzin karşılaşırdık. Fakat ko run içinde yürüdükçe, nihayet bir yere gelirdik. Fakat bu işikli y le dişarm arasında İnce ve şeffaf bir tabaka bulunduğunu Farkeder 4 İdik. İşte bu tabüka «saksi sireder | kı pergelle daire çizmiye. (o Yalnız başa ergel sabit, daireyi üzeri. e çizdiğimiz kâğıd mütaharriktir. Çömlekçi de pergel vazifesini gören gömlekçinin eli ve parmakları; kâ- ğıd ie: çömlekçinin hamurunu koy- duğu yuvarlak tahta yani çömlek inin tezgâhidir. İM, kötü çömleği yaptık, Bunu bir iki gün kurumağa (o terkedekim.| uncu Abdürrahman ellişer; Meh-| İmed Ali Yemişçi, zahireci Hasan,| Çömlek kuruduktan sonra bunu pi- şirmek mecburiyetindeyiz!, Çömleğin kuruması kâfi değil mi? Önü niçin pişiriyoruz? Çünkü çömleği pişirmiyecek olur. sak onun içine su, veyahud suk şeyler dolduramayız!, Aksi takdir- de çömlek tekra- hamur haline ge lir, Taböt böyle bir çömlek hiç bir işe yaramazl, Çömleği nasıl pişireceğiz?. , Onu bildiğimiz firtnin içine koyacağız. Yalnız, çömlek pil; şerken bazan bir aksilik olmak iht- mali de mevcuddur: Çömlek iyice kumamamış ine firina konduğu za - man derhal dağılabilir. Niçin? Biliyorsunuz ki çömlek (balçıkla sudan yapılmıştır. Çömleği kuruma İğa terketmek demek, balçığın için- İdeki mıyun uçmasını temin etmek demektir. İşte biz çömleği iyice ku. rutmamış bulunursak, o zaman fir- nm içine atılan bu çömleklerin için- deki sular, şiddetli hararet karpısın- da derhal buhar haline inkılâb eder ler, Halbuki buharın hacmi sudan radarı ayrılıp gitmediğimize o kö dar müteessirim ki... Genç kız bir fotöye oturdu. Dar elbisesinin eteğini kaldırdı ve & levin karşııcda bucak bacak üş - tüne attı, Sonra gülümasiyerek: — Doğru mu? diye sordu. Ve ilâve etti: — Phil, gizli bir geçid keşlet - miş, öyle mi? Bana bu hususta biraz izahat veriniz, Garrison her şeyi anlatıp bitir- dikten sonra genç kı — Fakat eğer katil şato sahibi- i olmasa bile katilin v bilmek lâzımdir.| Zira ehe altında bulunuyor. İ Mantıkan haklı görünüyorsu- istiyordu; bu ihtiyarın bize na - Üzerine söz verdiğini işitmiş! NIZ, .. Sözünü kesti; sonra sordü: Phyllis, size d'Arenna, dostu genç Mac Reay'den hiç bahsetme. di mi? Genç kız: — Hayır, dedi Bana onun $a- fsettikterini söy nuz. D'Arenne ona santaj yapmakle Biz buradan dişari oçikamayıncs tekrar geri dönelim, Ve kendimize 6 başka yol arıyalım. Fakat nafi Bu yılankavi koridorun içinde ne kadar yürürsek yürüyelim, O eninde sonunda vâracağımız nokta, gene © şeffaf duvar olacak.. Bir çömleği wsr: ile örtmek çok kolaydır. Buaun için tuzu kumla ka- rıştırmak ve bunun İçine su ilâve etmek lâzımdır. Bu mahlâtu, çömle- ği pişirmeden önce çömleğe sürmek hamle Tuz, kum ve balçık hara“ ret tesirile kaynaşarak © bildiğimiz «saksı siri» meydana gelir, Hergün (Baştarıfı ? nci sayfada) #yorum ve dünyanın gafil gözle re çok korkunç görünen manzs- rasından hiç korkmuyorum. İçim ümidle ve hatti cok daha ivi gün- lerin pembe ümidlerile dolu! Muhittin b, gem dece biraz çılgın ulduğunu söyle * | di, işte o kadar. — Bu delikanlının yabancı leğe | m miçin girdiğini söylemedi — Evet, Fransızların onu hap - şti, Garrison: — Niçin hapsetmişler? dı — Çünkü casusluk ondan. — Casusluk mu yapmış? Kimin hesabına? Genç kız omuzl — D'Arenn medi, Bana genç Mac Rea mamiş olsa disini an ada 1 kaldırdı: bana söyle - şey, eğer n kaybol - ken dere « ma, gi aşı hayretten bir ıslık te bilinmesi Kizim olan bir V - Aman Allahım! daha evvel Kimse bunu benden sorma Ki., (Arkası vaz)

Bu sayıdan diğer sayfalar: