İtalyanın imdadına yetişen hâdise: Balkan harbi! Yazan: Emekli General H. Emir Erkilet —T-— Garbtrablus bölgesinde cereyan eden muharebelerin neticesi Trablus şehir ve limanına a5- ker çıkarmağa başladikları 5 Bi- ripciteşrin 1911 den Lozan barışı- na kadar süren 13 harb ayı zarfın- da İtalyanların Garbtrablusu vilâ- yetindeki işgal sahaları, sahillerde ehemmiyetli noktalarla bunların pek yakınlarına inhisar etmişti. İtalyanlar, umumiyetle gemi top- larının tesir edemediği mesafele- re » yani memleketin derinliklerine dalamamışlardı. Çünkü, Bir Tobrasta olduğu gi- bi onlar her ne zaman biraz içeri- lere girmek teşebbüsünde bulun- Gularsa müthiş tehlikelere uğra- Muşlar ve şiddetli darbeler yemiş lerdi, Onun için, harbin ilk acı tecrübglerinden sonra, İtalyanlar kabil olabildiği kadar muhtelif sa- bil bölgelerinde yerleşmeği Gi- yünmüşler ve bu suretle Trablusu İsmil ettiklerini göstermek ve hem de mücahidlere kaçakçılık yolile denizden gelebilecek clan yardım. ları menetmek istemişlerdir. Bununla berber, arasıra cenub batı Anadolu sahillerinden kücük Vamır ve yelkenliler Mısrata ve Sirie sahilleri s rebildikleri gibi Tunus ile Trab- lus ve Mısrata ile Bingazi arala- rında da kara volu münakalâtının ârdı hiç kesilmemişti. Fakat ne Tunus, ne Misir ve ne de Akde- harb vasıtaları gelemiyordu. Ge- lebilen şeyler bir miktar zabit ve|$e, hekim ile brinz ilâç. kapsul ve pa- ra idi, Ondan masa, arasıra pi- rinç, şeker, çay ve kahve gibi maddeler de (gelebili; Bu sebeble gerek Trablus ve gerek Bingazi ipde Türkler ve yerliler 13 gv, bütün omanasile yokluk içinde; Karbetmislerdir. Türk ve yerli kıt'aların silâh, ata- cak, yiyecek ve giyecek *ibarile geti-| mandanı E. H. Kolağası Halil Be- ! devleti aleyhinde İttifak ederek koşmuştu. Eski Başvekil ve Ad Bay Fethi Okyar bu münasebetle söyle anlatır: «Nihayet İtalyanlar; aleyhimize ; Balkan devletlerini tahrik ve teşvik ettiler ve Balk; muharebesi zuhur etti. Hükümet İtalyanlarla bu vaziyet karşısında sulh yaptı, Ben de birkaç zabit ar- kodaşla Tunus Fransa yolile in üzerinden İstanbula gel im, «Mütareke ve müsalâha olduğu zaman hükümet tarafından fikrim |rü Cemil Bilsel ve mekteb talim(TÜz sorulmuştu, Verdiğim cevnblarda, şerefi askerimizi kurtarmış oldu- Humuzu ve fakat ana vatanla mü- pakalenin tesisine imkân olmadı- ğı için seferin akıbetinin herhalde aleyiimizde olacağını ve binaöna- levh mümkün olan müsald şari- iarla şulh vapmak muvafık bulu- nacağını bildirdim. «Sulhtan sonra memlekete bir kaç arkadaşin avdet ettiğimi vu- karıda keydetmiştim. Fırka ku- mandanı Neş'et Bey sonuna kadar fırka ile bersber kaidı ve İtalyan- ların verdikleri vapurla ve asker- le birlikte döndü» Halbuki Homs mmtakası ku- yin (şimdi mütekaid orgeneral), yaktile yazdığımız veçhile, bu son hâdise hakkındaki izahı baska türlü idi, Halil Paşa, fırka kuman- danı Neş'et Pasanm yerlilerle 0- lan para hesablarını görmek ve fırkanın borclarını ödeyip tasfiye etmek icin Azizivede kaldığını ve anların tehsis ettiği vapura bindirilen #rkanın mütebaki. or ve çavuşlarile sübaylarına kendi- simin kafile kumandanlığını yap- mış olduğunu söylemiştir. Mer ne ise mü e ve müpalâ- hadan sonra İtalyanlarla Türkler arasında harb kesilmist Fakat Osmanlı devletinin İtalya ile sk- tettiği resmi sulh, Bingazi bölde- i neticede öna harb açmışlardı. İşte; bu hâdise - İtalyanın imdadına) , Vekili) İCapazzo kalesile İbulunan bütün kuvvet e Ki sindeki askesi vazl eri mahrumivetler ve etUk-| bir değişiklik ğe leyen fedakârlıklar Glhakike oPek| Cünkü Osmanlı hükümderinin bir akat gördükleri isler de 6-| fermenile müsteki! bir hale geti- hemmiyetli ve bü; muştur. İlen Bingazi mıntakası halkı mu-! rin bü-! hasamatı tatil etmeği kabul etme- ıklara mü- ji E devam ettirmiyoruz telini kurtarmak ve yükseltmek. | Garbtrablusu bölgesindeki vak'- DP kurtarmak ve yüke erek | aların hikâyesi bittikten sonra Osmanlı donanmasının hâkim bu-| Bingazi cihetinir şvaklalarını an- lunmadığı denizlerin öte tarafın- latmağa başlıyacaktım, fnkat ye- da bulumsalar bile, bunların mü-)ni Balkan Harbi eeldi çatı. Bu dafaa oölunabileceklerini o bütüni2ibi anlarda 30 yıl evvel olup bi- dünyaya göstermek ve isbat et-Jten hâdiseleri devamlı suretle ©- mek. askeri ve siyasi ş€- İtalyanların ise, yuvarlak (he- sahib olmak lâzım. Bu sebeble da- ve Rodosta bir tümen; 05 ve bitirmek üzere, şim- kullanmak ve yaralı ve ölü cem'en|dilik burada kesiyorum. 130 sübay ve 4088 er zayiat verme-İ — Bingazi sancağında. Enver Be- ğe mukabil bütün elde ettiklerine Yin umumi Xumandasında yapılan 1 da şa suretle hü-) mücahedeler de çok varlak ve idir. sa imi Dümer can- 1. Trablus ve Bingazi vilâyetle- | landırılması için kıymetli zai- Ti sahillerinde şerldvari muayyen |ların ve 1 meyanda bilhassa sa- bazı yerler kazanmak. yın Bay İslim F. Togayın yaptık- 2. Askeri şeref ve siyasi haysi- Sütü i w sok kai le. İtekrer teşkkürü bir vazife ve ve- Mi em ii be Di iii ir hatı- ika, Garbtrablusu ve Bin-( ralarını bana b tfunda rilen bir rü bulunan biraderleri General Nuri- Türk zabitinin verileri süratle) ye de en derin mimmetlerimi arge. teşkil ve harbe sevktemekte gös-İderim. 2 İerdikleri meharet ve sonra gerek) (Görülüyor ki bunları yiniz İtalyanlara karşı kazanılmakta 0-İve Son Postaya army ae ir 1 ee bunl, simdilik Siler bir zamana | üstü : — 2 ahli Z Tee ün a alak e; brake sare bel olmustur. evvelki Yan kuvvetlerine karşı yapılar 4- hüdane müdafaa ve mukavemet-) Bununla beraber 30 yıl İere sid haberler Avrupada ve bü-| Bingazi mefahirimizi de arasıra; tün dünyada yayıldıkça Türkün İ münasebet düştilkce ve günde itibarı artıyor ve İlalvanınk' bilâ-| yazılar halinde olarak okuyucula-| kis düşüyordu. Nihayet “İra takdim etmek fırsatlarını Ka- harbi İtalya için müthiş bir skıntı! çormıyacağım. — (Simdilik son) teskil etmeğe başlamıştı. Kumar- H. E Erkilet danlar değişiyor ve en mahrem askeri hakikatler umumi basında aşikâr o münakaşalaa © aktünlile Mevzular teşkil ediyordu. İtalyada bu hususta gösderilen İâübelilik v dererede idi ki, Trab- lusta ve Bingazideki Türkler ek- #eriya karşılarındaki İtalyan kuv-|hisansa tâbi vet ve teşekküllerini ve bilhassafbunlara tatbilb edilecek esaslar neler yapmak üzere bu-İhakkındeki talimatnamenin 4 üncü İunduklarını gene İtalyan gazete-İ maddesine şu fıkra ilöve edilmiş- lerinden öğren'yorlardı. tir: Nihayet İsaiyayı Trabias ocik-İ o Ankonsinasyon çartler için mü- Mazından kurtaran bir hâdise duğ-) racaatlar doğrudan doğruya "Tica- Yakta idi: Osmanlı devleti aley-İret Vekâletine, dış tizaret dairesi hinde Balkan 'tifakı ve Balkan) releliğine gönderilir. Vekâletçe Harbi, Filvaki Bulgaristan. Sır-İzum görülen mahallerde bu bistan ve Yunanistan o Osmanlı de satışlara müsaade edilebilir. rafında üç Lisansa tabi tutulan | maddeler hakkındaki talimatname Ankara 15 (Hüsusi) — İhracı tutulan — maddelerle, SON POSTA o, Sayfa ? m a Kahraman orduya iltihak eden (Mimar Sinanın vefat yıldönümü genç dokto , (Baştarafı 1 inci sayfada) heyeti hazır bulunmuşlardır. Merasime isüklâl marşile baş - lanmış, askeri ub okulu talim heyetinden bir zat kısa bir hita. bede bulunarak yeni doktorları tebrik etmis, askeri doktorların memlekete yaptıkları hizmetleri, Büyük bir çarpışmaya doğru (Baştarafı 1 inci sayfada) nrhh cüzü tamlarını İleri sürdüğü hedefleri teşkil etmektedir. İskenderiye ve Süveyşin İngiliz stratejisi için çek büyük i yeti vardır ve genel kurmay bunla. ri her ne pahasına olursa olsun kay bedemez, İşkenderiye deniz o ümü, İngiliz bahriyesine şarki Akdenizde hâkimiyet teminini mürskün kılmış tır ve ayni yn e kilid nok. tasını teşkil eyi Ve Bundan dolayı Alman ve İtal - yanların ileri hareketlerini Misir hu dudunda — durdurmamaları, Sollam'un alındığı nı bildiren dünkü Alman tebliğinin şimdiden telmih et ellerinde ri, Misir, sa, hilinin heyeti umumiyesini ele ge - girmekte ve Süveyş kanak üzerine| giemekia kullanmalar: beklene - lir. Ayni zamanda general Wavell'in zamanı geldiğine hükmettiği zama» düşman ilerleyişinin önüne, herke sin geçilmez olacağın: ümid el bir sed koyacağı da beklenebilir. Muhakkak ki büyük bir mubarebe- nin cereyan edeceği bir mahal var dır ve bu yer #imdiden tesbit miş bulunmuktadır. Şarki Afrika seferi, nihayete cr- mektedir ve bu sebebden bursda bulünan kıtaların büyük bir kısımı, Faydali surette kullanılmak için serbest kalacaktır. Balkanlar yolu Balkanların Almanlar ziy, leri hakkında umumiyetle düşünül. düğüne göre, Balkanlar yolile teh - did, Misir yolile olan kadar doğru dan doğruya ve değildir. ve sanildığıma iliz genei kur- maynın bütün gayretleri, kahraman Yunanlıların yünbasında harbeden imparatorluk kıt'aları mühim mik - tarda takviyey. düşünmeden evvel, ları yardım — iütüflarınn burada'bu son tehdidi yok etmeği isihdat bagi ğü yeni eilemelidir. Esas düşman Bütün vabametine rağmen, Lib - ya sahilinin kaytbı. bir felâket ve telâfi edilemez gibi telâkki o - unmamalıdır. Çünkü bu sahilin âçin kiymeti o bilhassa Misir ve Süveyşin müdafaasına yar. etmesinde mündemiç bulunmak ta idi. Misir sahili ise böyle değildir a bu sahil dürmana terkedilemez (Farm muhal eğer böyle bir sey o - harsa, bu kayıbın neticeleri olacaktır. Bundan dolayıdır ki Lib yada bu derece süratle vukün gelen hâdiseler, esas düşmanın Almanya olduğu hakkında İngilizlere ve müt tefiklere yeni bir ikaz teşkil etme Misrm vaziyeti Kahire 15 (A A.) — Öğrenildi. ine göre, Misir meb'unan meclisi, bir gizli celse akdederek askeri va. ziyeti mütalen eylemistir. Misir meb'usan meclisi, aşağida. karar suretini kabul etmiştir. Ubyada ve garb çölündeki aske- ri vaziyet hakkında bugünkü vazi: yete karşı koymak için alınacak ted. birler bahsinde İngiliz o makaml, ile mutabakatı hakkında büköme - ©n bayanatını dinledikten sonr, büyük Tü. (meb'usan meclisi, bugünkü şeraitin şekil. İhiç bir endişeyi ozaucib hükümetten memeuniyetle öğren - rlarımız and içtiler zamanda Balkanlarda! fakat kumanda altında (Başlarafı 2 nci sayfada) mesi lizımdı. Rüstem bunu kabul ediyordu, ancak arzusu caminin mahalle içinde, hanlar arasında olmasıydı. Mabedin önünde bir meydans lüzüm yoktu; uzaktan matlub değildi: kubbe- Süleymaniyenin O müaz- sinin de lambaçlıdır; binanın ta önüne gel dikten sonra bile kapıyı bulmak oldukça müşküldür. Rüstemin em- niyetini ve kalbini kazanmak böyle dolambaçlı yollardan, böyle gizli kapılardan gecmek lâzımdı galiba Rüstempaşa camisinin o belli, baslı bir cephesi, bir yüzü yoktur. Haricen gayet sale ve ciddidir. Ziynetsiz ve islsmesiz duvarlar. Zemin katında dükkânlar... Bu dükkânların arasında bir kapı Bu kapıdan girelim... Karş loş bir merdiven çıktı... ? venden sonra kendimi da buluruz... Camlı radadır... Kapı sonsuzluk “mavi- liklerine, hafifçe vesil mavilikle- re açılır... Dısarıda her şey gümü- şi, kurşuniydi. Burada her sey mavi... Sütunlar, duvarlar, kub- beve kadar her şey mavi... Hem de öyle donuk, soluk değil... Par- lak bir mavi... Memleketimizin seması renginde mavi... A... Burada Rüstem Paşa bize öyle sert ve haşin görünmüyor!... Bilâkis, bize tatlı, tath tebessiim ettirmiştir. Müteakiben, doktor sübaylar silâh ve bayrak üzerine ellerini koyarak (and içmişlerdir. Örfi idare komutanı Korgene - ral Ali Rıza Artunkal yeni dok - torları tebrik ederek” muvaffaki - yetler dilemiş, merasime nihayet verilmiştir. Askeri vaziyet İ (Baş tarafı 1 inci sayfada) Bu İtalyan kollarının vazifesi an- İaşıldığına göre şimali garbideki ve İBosnasaray eyaletindeki Yugoslav ordu kısımlarının Mostar cihetinden İcenuba ric'atlerini kesmek ve bu su. retle Arnavudluğa inmek ihtimalle. rini kaldırmaktır. Karakoyvaç ve Üsküb bölgelerin de bulunan 2 3 ir e -aptıkları iyice bilinemiyor. Al iss Yugoslav ordusunun büyük esrarengiz bir adam değil... Bize açılmış kalbini gösteriyor, bize herkesten gizlemiş olduğu hakiki çehresini gösteriyor... Bize genç- lik hülyalarını, askerlik hayatını anlatıyor!... Meğer oderununda boğmuş olduğu nice izhar edilme miş arzuları varmış! Nice arzu ve svegi, ezcümle ziynet, servet, azamet sevgisi,.. Rüstem, daha İ- leri giderek, hize ihtiraslarım bil- diriyor... İşte o zaman mavi çini- lerin üzerinde, sütunlara sarıla- rak semaya doğru vükselen yap- rak dizileri arasında, ufak kırmızı çiçekler görüyoruz... Kırmızı çi- çekler... Kan i“keleri gibi... Geliniz, Rüstempâza camisini im. Denize kadar yürüye- lim. Buradan bir sandalla karsıya ka doğru © sk vazifelerinin ehemmyietnii teba İktamınm bozulduğundan babsedi - İyorlar, Bizce vaziyet henüz tamami, is vazih değildir. Bununla beraber Yuzoslav ordusunun artık tek bir ve toplu olarak id ve müstakil Enkat p da gördüğümüz bina?. Bir, iki, maniler ediyor... Burada Rüstem kapalı, ! 4. e »*İ Sadeliği ve haşmetile Nedir orada, servi ağaçları arasın-! Burada da vaziyet karışıktır. Ye. ni Yanan müdafaa hatlarının ve İn. giliz kuvvetlerinin Berelerde bulun dukları ve ne yaptıkları o tamamile vazıh değildir. Son Yunan tebliğinden takribi bir suretis urladığımıza göre Al - olman zirhli kuvvetlerinin Florina - dan Kesriye istikametinde tehlikeli “İbir sretle ilerlemiş olmaları üzerine İYunan başkumandanlığı Göller böl) gesindeki cenahı geri çekerek Yu. nan ordusuna Olimp dağından Ad. jriyatiğe giden yeni ve eskisine gö - re çök daha kisa ve dağlardan ge - çen sıkı surette kuvvetli yeni bir İmevzi tutturmuştur. Bu hareket ayni zamanda Alman zırhlı kuvvetlerinin muvakkaten ol - san tazyiklerinden Yunan kıt'ala rını korumağa da yarayacaktır. Fa- kat Alman ve İtelyan kuvvetler Yurfan cephesi ilerisinde iş birliği etmeleri de bir emrivâki olmuştur. Nitekim bu sonuncular boş bira: kılan Görize'ye ilerlemişlerdir. Di- ğer cihetten Alman zırhlı kuvvetle. vi Kozana ve Siyatiste bölgelerinde ir. Bundan anlaşılıyor. Yunan smevzü bu mevkilerin İsenubundan geçmek üzere Ölimp - ten ve ağlebi ihtimal OSerfeçeden Gramos dağına gitmekte ve bura. dan Adriyatiğe inmekledir Kezalik bu yeni batta İngiliz kıt'alarının mevcudiyetinden dilmemektedir. Elhasıl Yunan baş- kumandanlığı en fena ihtimalleri de nazarı dikkate alarak Yunan ordu. doğru çekmek cesaret ve cür'etini haiz bulunduğunu göstermiştir. Fil İyükeek azim ve irade sahibi kuman)rar kuvvetlenecek olan sunu icab ederse daha cenublaraİyoksa Tobruk nihayet mıkut edece vâki çok üstün sayılara ve teçhizata | bileceklerinden Tobruk ö: malik bir müteamız.ordu karşısında | Alman kuvvetlerinin ü üç, dört, bes, alı kücük kubbe birbirini tak'b ederek dalgalanı- yor, tıpkı bir deniz parcası gibi... Bu kubbelerin ortasından gökyü- züne doğru bir minare yüksel yor, tıpkı bir gemi d gibi... Bu esmiyi bildiniz mi?.. Sinan meshur camilerinden biridir... Kaptan Piyalepaşa camisi... Gire- lim su camiye... Koca kemerler, koca sütunlar, denize #nen yalçın kayalar gibi duvarlar, Sonra, vu- karıda, ufuk hattı gibi etrafımızı çeviren bir çini şeridi... Deniz renginde bir şerid... Bu şeridin ü- erine Karahisari köpüklerle yazi yazmıs... Evet burası bir kaplan deryanın ibadet edeceği mahal... Burada denizci kendisini hâlâ de- nizde sanır ve yanılmaz, çünkü burada her'sev denizi batırlatı- yor... Hattâ kemerin altından hı?- İa geçen rüzgârın sesi bile... Bu “| camile, meselâ Miırimah Sultan camisinin av var!, İkisi de şaheser, fakat birbirinden cok farklı saheserler. Mihrimah Sultan camisi ne kadar inceliği, zarafeti, kadınlığı ifade ediyorsa Piyalepaşa camisi o de- rece denizlerde, fırtınalarda dur. mak dinlenmek bilmiyen, düs- manlara her zsman ve her yerde aslanlar gibi saldıran, her zaman a —— muştur ki, eğer İngilizler Misr - Gi hazir kuvvetlere malik bulu - -İnurlarsn bunları derhal celbederek ilerlemiş olan o Alman kuvvetlerini Tabi dalar geri sürebilirler Fakat İngilizlerin hazırda kuvvetleri Zinden veyahud içindeki | İngilizler ki tek- Alman ile. İdanlar icab ettiği zaman ordularma|r; kuvvetleri Ras Matruh'a doğru cesrâne vic'at çekinmezler. Çünkü ancak bu saye. de ordular kat'i hezimet ve mağlâ- İliyaklanılasi bentündabilirier; Tobruk'ta Almanlarla İngilizler hemen boş olarak Bardiya'yı ve Mısır hududundaki Kapuzzo kalesi- i ve Sollum mevkiini almışlardır. Bu suretle öyle bir vaziyet hâsl miştir, Meb'usan meclisi, hükümet le müttefikimiz arasında tam bir İarlaşma mevcediyetini kaydetmek - le de mes'uddur. emirleri vermekten) harekette devamı | | | iz lerdir. izlerin herhalde Habeşistan. Kapan Yunanistandan bile her türlü vasıtaya müracaat edip İs İkenderiyeye kuvvetler ve tanklar İyetiştirecekleri ve bu suretle Al . olanların Misir ve Süvevx için pek arasında #muharebo olurken Alman) tehlikeli bir hal almıs olan hareket. makineli, ve zırhlı kuvvetler hemenİlerini durdurmak calişacakları ve bunun için mümkün olan her seyi yapacakları tabiidir. Bu hususta en ufak bir tereddüd Mar ve Süveyş için büvük tehli - keler doğurması pek mümkündür. ME Oi binip İskendetiyeve gide-| «bedi deha inlerinde! ve gecikmenin) ve her yerde şan ve şerefle kuşa- nan Barbaros, Türgud ve Piyale Bia £ibi kahramanları habırlatı- Yorulmadımzsa eğer, #eliniz tekrar kartıya geçelim... Unkapa- nından, Vefadan Şehzade cami- jsine gidelim,.. 1543 senesi Teşrinisâni ayı. Ka- nuni Sultan Süleyman Macaris- tan seferinden avdet ediyor. ediyor, Bu zafer büyü! le kutlanacak... İstanbul - ğinde padisah, oğlu Mehmedin vefatını öğreniyor. Süle kabinde galib hükümdar leri, evlâdmı kaybeden elemli bir babanın kederine münkalib olu- yor. Henüz üzerinde zaferin kıvı)- cımlarını tasıma! m ordunun basında yürüyen hükümdar şim- di mevus, mahzun, acıklı bir ba- badır. Şehzade camli bu #cıdan doğ- muştur. Bu caminin iki siması İ vardır. Biri açık. pak alınlı, mü - €bbeden örtülmüş gözlü, ince, fa- kat ayni zamanda kai” cizgiler taşıyan bir delikanlı simasıdır, Bu, Şehzade Mehmedin siması, ebe- diyet tarafından sevri durdurul- muş gençliğin simasıdır. Bu genç- liği tamide de görüyoruz. fakat Mihrimah Sultan camisindeki in- ce, zarif gönçlik değil, olgun, va- kur, erkek bir genclik. Diğeri de elemin simasıdır. Sadelikle, çip- Ilaklıkla, göz yasları çibi inen ga- kuli ve düz hatlarla ifade edilmiş olan elemin siması... Su muazzam ve çıplak davarlar kadar büyük bir elem... Şehzade camisini bir facia ha- vası kaplamaktadır. Semaya doğ- Tu yükselen iki minaresi de, ha- rareili bir duada kaldırılmış iki kolu hatırlatır. Şehzade camisi- nin inşasından birkaç sene sonra Kanun! Sultan Sülevman yeni bir cami İnşasını emretmişti. oSülev- maniye ismini taşıyan bu camide yalnız Süleymanın değil de tem- $il etmiş olduğu Türkiyenin vani szemetin, şanı, zaferin. hudud hatlarını bir vay gibi Viyanadan Asya yaylalarına, Asya ovavlala rından Fasa kadar rmis olan kuwvetin simasını uz. Bu simads hiçbir zayıf nokta yoktur. cezbeder. Her hat ne sert, fakat ne dehakâr bir kalemle terim edilmiştir... Bu sima dört muhteşem kırmızı sütundan cıksn kanla canlanmak- tadır... Harb mevdanlarında funç- İni ler cengöverler siması,.. tantanaların, destanların simasi... Türklüğün siması... Bu simanın tunc alnı üzerinde Ayasofyada görünen Bizans dan- İtelleri yoktur. Bu âalhın üslüne mremer kıvrımlı bir kavuk otur» talmustur. " Süleymaniyenin siması Sadece bir insan simasından mürekkeb değildir. Bu si bütün bir dev- rin, bütün bir milletin simasıdır. Macar ovalarında 'lerliyen, düş- iman payitahtlarına giren , müaZ- zam orduları, ta İtalya, İspanya İve Berberistan sahillerine kadir akınlar yapan muhteşem donan- maları ebedileştirir. Ayni zaman- da, muasırı olan Baki ve Püzuli gibi şsirleri, Emin Kemal ve E bussuud gibi alimleri, İbrahim ve Sokullu Mehmed Paşalar gibi bü- yük siyasi adamlar, Hayrettin Barbâros ve 'Turgud reis gibi de- İniz kazananlar. Karahisari ve İ sarhoş İbrahim gibi san'atkârleri, hülâsa Türkiyenin ği sat- vetini, şanını temsil eder. Bunu kime veya neye meriyu- nuz?... Sadece Sinanın dehös- İna... Sinan ki resim ve heykel memnu olduğu vr sa duvar- İar, kemerler, ler, pencere- Jerle esim ve hevkel yaptı. Hem de modellerinin yalnız maddi ta- raflarını göstermekle iktifa etme- di; onların. ruhlarından da bize muhtelif haletler gösterdi. . Ebe. diyet icip calışmış olan SU. Ekrem Reşid Hür Fransız'ar İtalyan'ar- dan 4 bin esir aldılar i Kahire 13 (A.A.) — Kahirede İbildirildiğine göre, hür Fransız kuv vetleri Eritrede 4 bin esir almışlar. dir. Ticaret Vekili Ankarada Ankara 15 (Hususi) — ti sehirimize döneelitü, Ticaret İ Vekili şehrimize N