Matsukanın seyahati Muhittin Birgen B : mieebein um bü Seyyare harbi olabili için; Bugün “ sahnede ancak ikiz Ve üçüncü derecede bir rol oynar görünen bazı kuvvetlerin de harbe iştiraki lâzımdır. Bu kuvvetlerin bi- ri Amerika, Japonya, üçün - cösü de Rusya olduklarını söyleme #e bile lüzum yoktur. Şimdiki halde sakin durup kendi leminde kendi olan Rusyayı bir tarafa bırakırsa Amerika-ile - Japonya bu badire zaten karışmış bir vaziyettedirler. Amerika, bit tarafın davasım be. plânlerile metgal SON POSTA Resimli Makale Japonya öte tarafla bir-| ber ikisi de Gilen i, bir tanesi bugünkü! harbin en mühim işi olan sanayi ta- ralını üzerine almış, diğeri de bütün| diplomatik kuvvetini bir tarafin muvaffakiyetine tahsise karar vet - miş bulunuyorlar. Üçüncü rolün sa. hibi olan Rusyaya gelince, bu mem- İeket, her iki tarafın da kılıçlarının keskin olmasına dua etmekten baş- ka bir şeyle meşgul değildir. Dünya haritasım önünüze korsa- sünüz ki üslünde yaşama - ıstığımız Seyyarenin bütün kı i ve havaları üç bü- yük hayat görüşünün ve bu görüşle- re göre tanzim edilmiş olan üç bü- yük nizamın kuvvetleri ayasında taksim edilmiş bulunuyor. Bu üç bü- yük nizam, birbirile mücadele ha- harb 1970 muharebesi başlarken Almanların meşhur kumandanı Ven Moltke genel kurmâyınıh hareket şubesi şeflerine şu talimatı var- mişti. — Efendiler, şunu hatırlayınız ki, yanlış anlaşılması ihtimal da- ulır. Sizden yalnız bii | ,bilinde olan her emir mutlaka yanlış an! Amerikada EDE s Her şeyden evvel wüzuh lâzım 7 ZE 2 isterim, Daima vazıh olacaksınız. Büyük bir işin Başında bulunuyorsanız daima kısa, sarih ve mutlaka laşılmadığını da sorunuz. vereceğiniz (o emirleri âzıh olarak veriniz, iyi anlaşılıp an- | Âmir değil de memur iseniz aldığınız emrin çok sarih olup ol- madığına bakınız, kanat getirmezseniz bir defa daha sorunuz. i Y AT | Mart 16 — — “a Sinema iptilâsı yüzünden hırsızlık ettiklerini söylüyen iki çocuk l / Sincma ipülâm yüzünden hırsızlık yapan 46 yaşlarında Kemal ve Fet- | hi isinilerinde iki çocuk dün adli - yeye verilmişlerdir. Hâdisenin taf , şlulardan O Kemal oSirkecide tin ticarethanesinde çalış » . Kemalin birtürlü ö r iptilâsı vardır du avuç avuç pa , bütüm haltalığını sineme İnraşkınpatmaktı Bu ipülâ © hale gelmiştir ki, kazandığı parayı cmeye başlamış ve niha- Bir gün dükkândan 300 lira kıy. İ metinde bir fotoğraf makinesi aşır- miş ve bunu Suphi adında birine 25 İliraya satmıştır. Bu para aç gün çin tükenince bu defa arkadaşı | Fethi e birlikte mağazadan 350 değerinde bir top ku çal » lardır. Ancak, bu defa iş mey- dona çıkmışive her iki gocuk da yakalanarak, dün müddelumu | teslim edilmişlerdir. Kemal ile Fethi dün Sultanah » med | inei sulh ceza mahkemesinde ıgularinda şunları söyle - işlerdir: - Ne yapalım bay hâkin günahı işledik bir kere, Hep mâ merakı Mam Verili Dada nedir”? . ponya, İtalya bir tarafta, İngiltere ile, Amerika diğer bir tarafta, Rusya İyevmiye büt Yazan : Halid Fahri Ozansoy İ tismiyordu. Hafbaki, bir ilm kaçır dık mı, adat hasta luyorduk. Sis “cazibe da üçüncü bir taraftadır. Tarihin vukuatı, i evvelki nizamı birbirile çarpışmaya sevketti. Fakat, her iki taraf da, ilk hamlede bütün kuvvet- İerini ortaya atmadılar. Japonya ile Amerika bir kenarda durdular. De- mokrasiler cephesi denilen tarafta zâf alâmeti belirdiği zaman Am rika için gayrete geçmek zaruri di. Bu sütunları takib eden okuyu - cularım pekâlâ hatırlarla; ki Ame » rikanın İngiltereye yardıma koşaca- & alt icab ederse harbe bile pek çok zeman evvel ha- ber vermiş olanlardan biri de be - Bugün Amerika harbe girmiş! ir; fakat, yapmaya karar ver-! diği yardım, onun harbe girmekle yapabileceği yardımdan çok ekek birsey değildir. Acaba, şimdi Japonya ne yapa - caktır? İste, Matsuka'nın seyahati -| le ortaya atılması zaruri olan me- sele budur, * Japonya; birçok © bakımlardan Alınanyaya benziyen bir memleket- tr; o da Almanya gibi, enternasyo- nal âleme yeni karışmış, buna tağ - men çok ileri gitmiş, fakat sermaye biriktirememiş, müstemleke sahibi olamamış ve bütün ekineğini çalış mak yolile çıkarmağa mecb miş bir memlekettir. O da, ya gibi, içtimaf bünye bal henüz feoda! devirlerin h unutmamış, hattâ Almanyaya betle henüz feodal devirde denile - bilir bir hususiyet sahibidir. OO da| Almanya gibi askerlikte kuvvetli,| oda gibi darlık iç | genişlemeğ htaç bir hal Bunun içir, tarih mukadderatı Ja - ponyayı evvelâ bir Çin sergüzeştin sevketriş ve burada kendisini İngil tere ve Amerika ile karşılaştırmış,| sonra da Onu getirip Almanyanın yanına koymuştur. Eğer, Aknanya| Avtupadaki işleri ilk hesablarma! göte yoluna koyabilseydi, Japonya- min giriştiği işler, asgari bir zahmet. le yoluna girmiş bulunacaktı, Fakat, evvelâ İngilterenin kuvvetli muka - vemeti ve kendisini toplayıp Afri - kada taarruza geçişi, sonra da Ame-| tikanın yardımı. Almanyanın da, ! Japonyanın da hesablarını bozmuş bulunuyor. Almanya mağlâb oldu -| Zu takdirde Japonyanın başıma ge-| lecek olan şeyleri düşünmeğe bile lüzum yok. Bunlar, herhalde iyi şeyler olmıyacakur. . Şu halde AL; manyanın-mağlüb olmamasına çalış- mak bu memleketin bugünkü siya -| seti için günden güne zaruret mabhi-| Yeki in birşey oluyor. Fakat, bu dünyada kimsenin ar-| şinma göre bez veren bir çarşı bul- mak kabil değildir. Japonyanın Al. manya ile birlikte onun hı na karşı muzaffer olması için Gir tek» değil; ukuvvetu bulunması zundır. Acaha bu kuvvet Japonya- da var mı? Acaba Japonya, Al- manyaya yardım etmek üzere ic bında kuvvete müracaat edebilir © mi? Edebilecek mi? Mesele bura - dadır. Japonya, d tör; | de eniz üstünde büyük! olduğu şüphesiz bulunap bu kuvv ti Jsponya icabında hatekete get rebilir mi? Bu sunllerin cevablarını vermeğe çalışmak, bizler için niha-| yet bos bir gevezelik yapmaktan baska birşey olamaz; çünkü, bu bu- suwa hüküm vermeğe yarayacak o. Devamı 7 nei sayfada) ” İ kendilerinin «erkek kalblerini | mektebi,, Her — sabah Bileşik Ameri - kada adedleri 500,000 i bu - lan genç kız ve kadın, düiteleri- ne, fabrikaları - pa, işlerine ve / ya çarşıya git meden evvel ay nanın karşısın du yer almakta dirler. Aynam karşısına yerleştikleri va. kit ellerine bir kalem ve bir defter alarak şü cümleleri tekrar etmekte. irem İ bilirsem bahtiyarım. «— Bugün hava me kadar da! güzeldir! Dün geceyi çok iyi geçir dimt..» d Yahud şu cümleyi söylemekte *İ dirler: ber memleketten gelen münevver. — Yegüne arrum hiç olmazsa lerle dolmuş. Ota Avrupada bir kere devri âlem seyahatine çık. harbden uzaklaşmak istiyenler im- maktır..5 âmm bulunca hep oraya dökülü- Bu genç kızlar ve kadınlar kim- yorlar, birbirlerine orada mülâki 0o- dir diyeceksiniz?... luyorlardı. Hele harb aleyhtarı Ak Bunlar İnstitet Margery Wi | manlar, bolşevikler, Macar ve Rur son'nun talebeleridir. — Bunlar mu- men ihtlâleileri bunların arasında habere sayesinde eşirinlik ve cazi | en çok raslananlardandı. Tabii bu be» dersleri almaktadırlar ... arada Fransızlar da eksik değildi. Derslerin ücreti 12 dolardır. | Vakıâ bütün ba. e ma : ve be işlerle ımı ee ei düler, ancak, bu zaman gibi o 2a- ai ” man da, bazı artistlerin kıymetleri bir edecek kabilyet iktisab edecek- yahrib hususundaki arzu ve ihtiras- betul totkinetmektedin. İlanına tarmamöle iştirak etmekte idi- İler. Yani bir taraftan siyaset adam” titüsünün 'ları sosyal kıymetleri yıkmak ister- Mis Margery Wiison'dur.' ken, bir kasım san'atkârlar da, insa- Senelik Kazancı 7 milyon doları bul niyetin müesses olen bütün manevi maktadır Yani takriben 9.450.000 akide ve kıymetlerini harabeye çe. Türk Hiram... virmek arzusuna düşmüşlerdi. Kuralar on hafta devin 'etmeki) “Hası tan bu esnada, yani 1915 tedir, İlinin sonunda, Tristan İzara is. Ersiiye yağileş olani her tale.! mindeki bir genç Romanyalı 7 be her hafta bir üledris usulün rih'te iki Almana rasladı: bunlar- röektubu #imaktadır. Bu mektubda' dan biri. Hana Arp isminde hem ne suretle makyaj yapacağı, #hhati-! heykeltraş, hem remam olan bir ne, güze me ne tarzda bir beden terbiyesi usulü tatbik edeğeği öğtetilmekte velha- sıl bin sürü nasihatler verilmekte- dir. karşısında sk sık tekrarlanan eda. dar, esürreallists, gibi ültra modern sün'at lerine veri- len bu vasıfların ifade etüği mana nedir? Bunu son zamanda bana da İ soranlar çoğalıyor. Geçen müsahubemde, manifesti- ni izaha girişmetlen sadece sürtenlist bir piyes nümünesi göstermekle ik- tifa etmiştim (*1. Fakat bu bahse şinsan bir kere dokundu mu arkesi geliyor. Nasil ki bakın bu hafta da yazımın başına Dada ( serlevhasını kondurdum. Bu suretle #Dadax ke- mesi etrafımda uyanan tecessüslere de bir cevab vermek imkânı bula- wtütüristu MW İşte «Dada» nin kısa bir tarihçe. Büyük Harb esnasında, İsviçte, sahibesi minde bir şairdi ve ikisi de Alman- yadan O İsviçreye (o kaçanlardandı, İF) O meüsahabemes Bümüne ola. Enstitü sahibesi Madam Marge.'râk tercüme ettiğim sürrealist piresin 5 Wilson'a göre «cazibe» nin esa- sonundaki on tane noktanın altında si şu 'nisbetlerdirr ibir hitab vardı ki, bu kısa piyes o. “450 — Sima, gösteriş vel ven 40 — Sabsiyet şam, “10 — Etva Enstitü imuazzamt denecek dere. bü son hitabın makalede çıkmadığı. cede para kazanmaktadır. Dersle-mi gördüm, Bu csk'ği tamamlamak re yazılmış olan talebeler: dersler-| iin, © piyesciğin Tereza ağından şu den büyük memnuniyet İle bah-!#özle bittiğini kaydediyorum” setmektedirlet. İ Uçun, ey zaafımın k İSTER Arkadâşlarımızdan. bir — Okyanus muharebe Ona bu. düşünceyi 'v 3 Martta biten hafta i gemi kaybetmiş oldukları h diği bir telgraflır 149,038 ton ni seyri taki de” arkasız bir te günlük rapor! iNAN, başlamısa benziyor, demiş. izlerin denizde 148 kında ajansın Londradan alarak ver hafta"için gerçekten mühim çer, faka zay da bir hayli şüphelidir. acak olan yardımı karsısındı İNAN, bi rik Alman- Zü-| ” ii Ni suretle bakacağı, | san'atkârdi, diğeri de Hugo Ball is- Eee Acayib yazılar, bilhassa (şiirler) Kendisinde çok kuvvetli şairane bir) debiyatı gücüde getirenlerin ilham hisseden ve Fransız İisanile yazan Tristan Uzara hemen onlarla anlaştı ve esas itiburile felsefe tah- sili yapmış olmasına rağmen kendi. sini büsbütün san'ata ve edebiyata verdi, | 1916 Şubatında, Ball, «Voltaire ! meyhane: H ve burada ki müsamersleri verdi ve şür şad ettirdi, Fakat her üç sanattan gösterilen nümuneler, o zamana ka- dar yakası açılmamış şekillerde aca» yib örneklerdi Resimler üstüstüne boya yığınlarından, gürültü ile çalı- nan musiki parçaları biçbir kulağın aşina olmadığı karmakanşık gü | tülerden ibaretti, sirlere gelince bi. İsim meşhur «Güşetmesin öyle söz kulaklar» kabilinden rd Tristan Tzara «Dadas kelime o Zaman ortaya attı. Bu, adeta bir keşifti. Bu keşif münasebetile, Hans Arp şu izahatı vermektedir: «Tristan Tzara bu Dada kelime. sini, B Şubat 1916 da akşam saat altımda buldu; ben, on iki çocu- ğumla orada bulunduğum £ sirada, Tzera ilk defa olarak bu kelime: söyledi ve buluş bizi haklı surette coşturdu. Bu hâdise Zürih'te sa! Terasu ta da geçiyordu ve ben 0 €#- nada sol bummuma yağlı bir fran - cala götürüyordum. Şuna eminim ki bu kelimenin biç ehemi yok- tar ve tarihlere alâka gösterecek ©- lanlar yalnız budulalaria | İspanyol profesörleridir. Bizi alâkadar eden dada fikridir ve dada henüz deha mevcud olmadan evvel biz hepimiz dada idik.» Bu oldukça garib'izahtan son şimdi sorabilir: ? Tzara bu kel meyi nasl ve nerede keşfet: Nerede mi? «Küçük Larus» tal zat şöyle diyor: «Dada kelimesini tesadüfen Le rus'ta buldum. Hrkesin de hoşuna gitti Bunun üzerine, Berlinden iz. air İdi ve o zaman, 1917 Temmuzunda I numaralı Dada mecımyası intişar etti. Mecmünda şu imzalar Guilbeaux, 2 numara Dada, İlkkânunda ki, üstünde, 1918 Dada Manifesti azılı idi. Bu manifestte bilhasa şu kirler okunuyordu: .Bu san'at, umumun Kavraya- cağı san'at değildir. Çünkü yeln: mide sahibi olanların o anlaye yacağı bir edebiyat vardır. Bu e- e t hakiki bir se kendile İşerleri, onların biz: ihtiyacından ve ri için doğmuşlardır. Burada kai deler yıkılır ve yüksek bir hod- binliğe vukuf elzemdir. İşte bir itarafta cehennemi nağme ve ma- İ kaman çıngıraklarına nişanlı İsarsak bir âlem ki kaçıyor ve işte diğer tarafta yepyeni insanlar! Yani demek istiyorum ki işte başlangıç “yoktur “ve titremiyoruz: çünkü | değiliz. Biz kudurmuş rız ki, bulutların ve duaların ça- İ maşirınz 'Yerte yangının, inhi rasmı hazırlıyoruz. O halde işte kelimemiz bud i Dada! Mantıkın hedmi, hülketin il mal larının İ İçtimai bütün smufların ve muadelelerin uşaklarımız tarafın- lan kiymet olarak tesisi: Dada! Her şey, bütün şeyler, duygular ve karanlıklar, müvazi o hatların | görünüşleri ve vuzuhla birbirleri- İne çarpışları mücadeleler için va- İsıtalardır: Dada! Arkeolo, » ye nas; Dada! Peygamberlerin yıkılması: Dada! Ani olarak vü- cuda getirilen her Allaha müna- kazasız iman: Dada!» İşte, mantıkın, fikrin, dinlerin v | kanaatlerin, duygu ve tahayüülerin bu sarih inkârı id: ki, Dada diye F simlendirilmiş ve bir san'at şekli o- larak ortaya atılmıştı. İ Bu ewreyan çek geçmüden Frin” isaya seçmiş bulunuyordu ve Tristan |Tzara 1919 Ninanında bir gün, ken- i kelimesi etrafında toplanan bir k genç ve sivri akıllı sairler ta. rafından Pariste hararetle karşılanı. İyordu. Bunların içinde Cocteau gibi İ büyük bir kıymet te vardı. Diğerle- rinin bazıları şanlardı: Pierre-Albert Birot, Andrö Breton, Philippe Sowpault, Louis Arafon. Sonra neler, ne şenlikler olmadı! İLimöratere zuzetesi ziyafetler wi bu bizler Richard Hüelsenbeck İsviçreye gel-| vermedi? Neler! Fakat en sonunda, hakikateri (1921 de Dad ve öldü. Sürre mahkümdu since, bir idi. Maamafih bu tarihçeyi barada ğu İbu yazımızda da bir nümüne vere- İlim. İşte size bir Dada piyesi! Beni Unutecakornz «Skeç Medlis 1. — Şahesta şambr, Şemsi, Robdöşambr. (Üç Robdö- S VER | yanın muharebeyi bu yil içinde b bir düşüncedir, esasen bizzat bu yl içinde nokta var; üçüncüsü Belçika ile Felemenkte, ere dört taarruz yaptı, b enbire yaptı, sleşin oparladığı ki bu def: dikk ka okuyucu se di ley m : receğini söylemiş Almanya simdiye kadar birincisi L »i haber veren adamı ekseriyetle r hüküm vermenin INANMA! iNANMA! itirmek istiyeceği düş Alman devlet reisi de iştir. Yalnız düşün da, tkineisi Norveçte, dör de Fransaya kars: ol- J t taarruzun dördü de bir. Zamana kadar gizli tuttu, Hal! aksine olarak taarruz ya - yapaca- ik adam - yen adamdır. Bu bakım - Küç olacağına ireniyoruz, fa | memalara alsan bir daha kendini kurtaramaz. Bu hırstelığa, bu iprilâ ündem yaptık.» Hâlim s#örgüyu müteskib, her ikisinin de tevkiflerine karar ver - 7 gemici müşkülâtla | ölümden kurtarıldı Evvelki gece, Sadri kaptan is - minde birisine sid, Karadenizden * gelen 22 tonluk bir motör, Kara- deniz Boğazma yaklaştığı sırada, esinde vukubul: ârıza yüzünden akıntıya kapıl Ka- raburun civarında karaya otur - muştur. İsimded. işareti. üzerine Alem - dar tahlisiye gemisi yetişmisse de motörün na yaklaşamamıştır. Bunun e gerek geminin, ge- rekse kazazede taylaların kurtarıl ası imkânsız bir vaziyete girmiş Uzun müddet sonra, ölümle e olan 7 gemici, tah- Misiye sandalları tarafından müş- külâtla; kurtarılarak sahile" çıka - Jrılmışlardır. am sanane İpençeleşmekti i İrer, ilet de percereyi açtıktan İsonra) Yahu nedir bu ağaç, geçen gün içeriye girerken o okşadığım İbu pars? Şemsiye. — Yorgansız soğuk alacaksınız. Ne müthiş, ne rahat isı: yolculuk. Ocaklarla düdük öt- türen bacalar sessizce geçiyorlar! Size söyledimdi ya: Papalyu ren- ginde bir ıldız ş kardeşini ' he ş (Kapya vurulur.) Şemsiye. — Sofra kiralanma- | mustır. fPerde iner.l Bunu okuduktan sonra, a siz | de beni: ibi Fransız münekkidine hak verirsiniz sanırım: Sürrealizm, Dada'mn sıska çocuğu. büyük baba dur! Bereket versin ki, yardı: | münekkidin, Ribemont-Desmaignesin! Dada, öldürdüğü mantıkın arkası Tzara, Arp, Jenko, A: Savinio; Hı| tabirile #onun' sıska, ufalmış çocu-| dan kendisi de çok yapayamadı. Mantıka gelince, onun için biç olmazsa san'at sahasında tekrar di- çıktı, bunu da üçüncüsü takib etti | kesellin de, geçen yazrmizdaki #ibi| inek mukadderdi. Öyle de olda, Fakat ne. yazık ki san'atı hari- İ sinde Dada elân yaşıyor. Misali İ bugünkü harbi Orada da Dada'nın Arab eri