ürkiy, yapıldı ve tatbikata Bu- Bunla, bu birinci nevi maddesi. nüva Bimettir ki, hiçbir ekmeğin beyazlık derece si bunu telâfi edemez, Eğer aldanmıyorsai, şu üralar. da Avrupanın hiçbi i . babalarımızın dedikleri gibi, bin kere şükretmemiz lâzem gelir. Türk köylüsünün him. meti ile, Türkiye halkı, istediği ka- dar ekmeği istediği vakit tedarik e- debiliyorsa başk başına bu hâdise bir i aramaya lü. zum olamaz. Şunu da unutmıyalım: Yediğimiz ekmek, çavdarla karısık hir ekmek- tir; fakat, Türkiyede hergün yapı- lan ekmeğin vasati kalitesinden çok yüksektir. Bu memleketin birçok yerinde, köylerinde ve kasabaların. de, ekseriyeti yediği ekmek, ipti- dai değirmenleri eleklerinden çı kan ve içinde toprak ve kum zerre. leri dahi ta Marmara ve Karadeniz sahillerinde kasabâlar vardır ki, unlarını İstan- buldan getirtir ve ekseriya bu unlar da İstanbul değirmenlerinin artk. m bir ekmek nev'idir, | yiyeceğe Her memlekette bir «Hayvanları Himaye Cemiyeti; vardır. Bu cemiyet hayvanlarım wet'rab çekmemelerine, eziyet görme-- melerine, aç ve sefil kalmımalarına çalıer ve senede bir defa top- anarak üyelerine © yül içinde göstermiş olduğu faaliyet hakkında İzdhat verir. Fakat buna mukabil faaliyeti bülün İnsanlara şamil Gimak şartile hiçbir memlekette bir sİnsariları koruma, “cemiyeti yoktur. yale va enes sauna yanar v0emiünnz 4m yeman ün an ana sm 0mm sam um eaNN MA 19AEANAMMAKNAMMI Mi MMAALARANMERi LA 0 İZ Avrupa postası “Jİ y on Poslanın ince ve mez karikatürcüsü o Orhan Un yaşadığımız. şu kasvetli anlar neş'emizi bir azıcık iade makaadi İ neşrettiği gözel albümünde şöyle t resim takdiri ediyor! İki adam, yüzlerinde bariz hayretle: konuşuyorlar, Herife büyük ikramiye vur muş olmal... — Neden anladın? — Çoluk, çocuk kunduracı dü kânına giriyorlardı! San'atkâr arkadaşımız. bilhus kundura fintlarında tecelli eden ih kâr kepazeliğini o sesimle ve altı daki Iejandla rip zarif ifade 'ötmi Hakikaten, bugün şöyle böyle k çift ayakkabı edinmek için talih k | sunun piyanırodn başınıza kopan. ! beklemek İâzm geliyor. Hele bir: İ kalabalıkça bir ailenin bütün efra dini baldınçıplaklıktan © kurtarma ciddi bir mesele halini aldı. Ve yarın öbür gün, araletin d vamna çekilen herkmnei bir muh telis işlediği suçun saikini izah ede ken, reise: — Ne yapayım, bay reis? Mekt, be giden üç tane çocuğum var; k parayı onlara birer çift iskarpin alı bilmek. için 3â geçirdim derse şaşmıyacağız. İnsan düşünme kabiliyetini #ktisab ettiği zaman ilk işi etinden ve derisinden istifade etmek üzere hayvanları öklürebilinenin ça - relerini araştırmak olmuş, #onra medeniyet sahasında terakkisi iler- İeyince #ayvanlam öldürmeyi bırakarak hayvanları himaye et- meye başlamış ve hırsını da hayvani bir kenara terkederek ken- di cinsine tevcih ginmiştir. Medeniyet ilerlemektedir, eri Vişide hayat e üyük nasıl yeçiyor ? | Öz larından ibazet bulunur. Su halde, stanbul, İzmir, Ankara gibi şehir. lerin daha yüksek kalitede bir ek- mek istemeğe hakları olduğunu ka- bul etmek dahi caiz olazaz. * j Hükümetin almış olduğu bu ted. birin çok yerinde olduğunu! kabul etmeliyiz. öy bir zamanda yaşıyo- ruz ki yarın dünyanın ne olacağı belli değildir. Bunun için ekmeğin kalitesini düşürmekle, unun iptida maddesinin temelini genişletmek ve bu süretle iptidai madde üzerinde bir genişlik yolu açmak, elbet çok akılkca bir tedbir demektir. Bir gün gelir de vatan müdafaası, tarlada çalışacak kuvvetlerin azalması za- Türetini doğuracak olursa be ihti. male karşı şümdiden hazırbklı bu- Tenmüz. olmamızın kıymetini çok iyi anlarız. İyi şeylerin kıymetlerini son- m anlamaktarısa bu iyiliğin kad. vaktinde bilmek elbet daha fay- ah eler. Bu bakımdan, hattâ ekmağin ka- litesini, biraz daha düşürmek üzere ona biraz da mir unu katmak fikri, bile yabana atılır bir Gkir olmamak isah eder, Meselâ, ekmeğe biraz da mısır umu karıştınisa mahzur olmu. yacağını zannediyoruz. Bu usul ile ekmek fiatının biraz daha ucuzla- ması da mümkün olduğuna göre; mevzuu bir de bu bakımdan tetkik etmenin faydalı olacağını zennedi- yoruz. Bu faydayı iki bakımdan müta. len edebiliriz: Birinci derecede ek- meğin iptidai madde temeli biraz daha genişler ve bu evretle yarının fena ihtimallerine karsı daha ha; hklı bulunamız. İkinci derecede ekmek biraz daha ucuzlar, Bunların her ikisi de ihmal edilmiyecek iyi. liklerdir. Bu esastan hareket ederek mese- leyi biraz daha karıştıracak olursak iz görürüz, zam yoktur. Bu, bü Ekalliyet mektebi öğretmen- lerinin toplantısı Ekalliyet mektebleri öğretmenleri dün maarif müfettişi Muhittin Ok- yayın releliğinde Zapyon kır ee, sinde bir toplanu yapmışlardır. Top- lantıda plân ve plânlı çalışma, öğ. retmenlerin talebe veliletile teması ve mesleki eserler hakkında görüş. meler yapılmış, bu toplantıların her ay tekrar edilmesi kararlastırılmıştır, En güzel manzumelerinen biri, ve teşbihlerin araları tazmin edil mek şartile, biçare insanlık için çok acı mfnalarla dolu olan öşa- İğideki parçayı naklediyerum. Ne kadar yazik ki aslmın nefasetin- den bir silik gölge bile vermeğe imkân bulamadım. Ah! Bu tercü- İ me işinin zorluklarıf.. İ o DALGA VEÇAN Bir kere, pek sert bir içki Se yıkılmış ve uğultuları İçinde, gece karanlığmda; işiksız bir kayıkla Ulaşmak ümidi olmaksızın bocala. Mareşal Peten Fransanın muvakkat O hükümet yaya merkezi olan Vişi şehrindeki hayat tarzı hakkında, bir İsviçreli muhar- yirin iniibaatını bundan bir iki haf-| ta evvel Son Posta sütunlarına nak- etmiştik. İsviçreye avdet eden bu muharrir, Vişde gördüklerini şu suretle tesbite devem etmektedir? «Fransada soğuk büyük bir sid. dele hükümfermadır. Bunu evvelce bildirmiş idim. İsnmak için halkın kahvelere bücum ettiğini, oralarda da ne içeceğini bilmediğini de an - Jatmıştım. Bu hususta şimdi biraz daha izahat vermeği faydalı bulu - yorum, Hakikuten Fransada şiddetli bir kış vardır. Fransız nazır- Jannın, Fransada bulunan sefirlerin hemen küffesi Vişinin büyük bir o- elinde ikamet ediyorlar. Bunlar 40- fuktan dtremektedirler. İkamet et. mekte oldukları otele 2000 kilo, ya- »z iki ton mahrukat veril - in bep birden resmi maka - de teşebbüste bulunmuş İardır! Soğuktan çalışamıyarak ha- le gelmişlerdi. Soğuktan parmakları işlemiyordu. Cenevraye avdet için çıkış vize- Üzer: Bonra herşey değişti, Deniz ve onun kara bercümerci Silindi, Ayaklarımın altında kayığın tahtaları Çöktü, Kendimi yapayalnız tir eski çan kulesinde Yerinden oynamış bir çanm üzerinde çılgınca uçuyor buldum. * Bu bağırgan seyi, #htliçier içinde, Kollarımda sarılmış tutuyordum. Miç durmadan bu ağır seyin salla. Öyle faaliyetle işletiyordum ki, Ah! Ey töya!, Allahın bizi nereye götürdüğünü one içim hiç söyleme - din? Ne için hiçbir şeyir demedin? Heyhat! böşer hayatını teşkil eden Beyhude gayretler, ve asli bitmeyen dagdagalar, * İliçbir zaman sona evmiyecekler mi? Şair şu parçada olduğu gibi bir çok manzumelerinde sefalet ha- yatının Tevhalarını yapar, ve bun- larda bedbahtlar için azim bir merhamet coşar, Onun için her vasfından ziyade o, biçarelerin şa iridir: BABA Mer vakit eve sarhoş döner ve karı. sını döverdi; İSTER iNAN, Eski tarihte bir yaprağın daha kapandığını söylüyorlar. Bu yaprak” Denizyollarının senelerer ta evvel Denizbank adını taşıdığı zaman - larda Almanyaya sipariş etmiş olduğu vapurların bikâyesi yazılıydı. Mesele henüz herkesin hatırındadır; vapurlar sipariş edildi, yapıldı. Fakat kusurlu çıkmalarından korkuluyordu, teslim alınmaları gecikti, derken muharebe çıktı, bu defa da teslim alınmaları imkânsz hale seldi. Şimdi vapurları yapan firma İstanbula bir memur göndermiş, tas- fiye teklifinde bulunmuş, biz mütebeki borcumuzu vermiyeceğiz. ön- Jar da vapurları alakoyacaklar. Teklif muvafık görülmüş, anlaşma ya. pılmış, kendi hesabımıza bu teklife ve bu unlaşmaya yeni vapurları - İSTER iNAN, Fransız ve Ingiliz edible François Coppös (FRANSUA KOPE) u| Biraftukilere saatin kaç olduğenu “İ mir gün azabdan, aştıktan, İaştan, S9kİ ve cehüe gözlerimi karık inad 'ie| Ve 9051 201, kadm, kucağında co A Satis Me haykandlız ç, | «Vursana, seni kim tutuyor? m a ll İL ei yarda. * İ iŞ TE ISTER | İlgili makamlar kunderacılarin 4 uğraşmadılar. Kara bümmal b hastanın hararet derecesi gibi del cesine yükselen fiatları indirmek iç sorfedilen gayretler sözü ayağa di sürmekten gayri bit seye yaramad gazeteler halk tipi bir ken dura imal edilerek vcuza satılncsğ »' haber veriyorlar. Bu yem boru suna pek inanan var dersem vah söylerim. Bir kere pahaya çikan b meta artık bir daha ucuslamıya cağı birçok tecrübelerle sabit ol muştur. İhtikâr deniler yedi baş ejder zorlu bir musta o yemedikç tuttağu yoldan geri döneceğe ber zemiyor. Nush ile uslanmıyanı bakkı kötektir sözünü hatırlayıp ta bik etmenin işte tam sırasıdır, san yorum. Yoksa: Halk tipi.. bilmem ne * pi.. Gpi. tipi diye diye, korkarım | küçük memurun ve mütevazi ira sahibinin, sonunda işi büsbütün dı , ELE a Bu murdar yer tahammıdi oluna: ge YAZAN —ermanş BU simi yacak li Had Hiya | Seyi İRİ vin Uşaklıgil lerini affettirir, sazan börüssemltesesnnizel Şarab #e acı düşüncesini boğmakia im. zi * İki kara demirci, sefahat ve zaruret,( 5 bie halde, geli yemiş bir öküz Bu iki bedbahtın zincirini kenetle | gibi DSİ! Geviş getirerek, tenetfürle, ağzını kı. Ne için bu azab! Bu kadın bu erkeğin! karenin. yanına Sığınmsti. | yanina nn ütü Ancak sekakta kalmak kerkusun- ye SARİ e dan -| Bir çirgübe gibi hamle hamle şağab Ayyaş ona akşam hör vakit somurt- söle kan ve küskün bularak Dövredi. Onların bağırışları ve söğüş leri, * Oh! Kulların üzerine abanmış bir başta Bir kapalı çıngırağın içinde dönen bir Ondan sonra, odalarda İsi Karışık eri Ekmek 20 para sükât hüküm sürüyordu. ük bie ağırlıktır! ucuzluyor SŞehrimizdeki bütün değire ler Toprak Mahsulleri Ofisi tı İmdan kiralanmış ve mükave! dün imza eğilmişlir. Dünden iti baten bütün değirmenler bütün # tihsallerini Toprak Mahsulleri O fişi namına yapmağa başlamışlar dır, Değirmenlerle Ofis arasında y pılan anlaşmaya göre am kira bedeli olarak kiloda 70 * Bir facia olduğu zahabile yaklaştım, Ve gördüm kü yişenin ağumlan akan garab de Sarheşun parmağı yavaş yavaş Bir kadan ismi yasnktadar, Tekrar edeyim ki bu manzu- melerin asıllarım şu tercüme tas- lakları arasından dü dir. Bu mevzuu meselâ Tevfik Fikretin, Yahya Kemalin lisanile| yazılmış bir şekild btenhayyül ede- rek öyle okumalıdır ki onlarm Bu müthiş çit daha siyade mabmul idi, Onların bir oğlu dünyaya geld. Fena karşılanan bir beşik, Hazin bir buse ie tesld olunan bir zavallı masiye ki Yarık! gene saf ve gül gibiydi... Ertesi çün adam gene sarhoş olarık geldi, Fakat eşikie durarak, arık Bir ama olduktan senra, karısınm tim alacaklardır. mİ güzellikleri hakkında bir fikir © Üzerine, i Toprak Mafhsuileri Ofisi, de Mini kaldırmadı Nazarı © adavetle ee pile ”— İğirmenlerin istihsalâtmdan şehri simsiyah, “ ihtiyacı — karşılayacak kem SOKAKTA piyasaya verecek ve diğerini SİMİ İki küçük kancağre matem elbisesile-| Yapacaktır. fallayışına bakan vahşi erkeğine — dir; | “Bir çuval undan alınmakta o vere |En büyüğü -ki annelik yapmaktadır. lan 165 kuruş buğday koruma Ötekini &isinin veni ekmeğin ikinci 100 kuruşa indiri nev Es daha mı hafif? Ekmek daha mı wen? Söyle! Yoksa bugün dünkü gibi sar- hoş mu değilsin?» baba, g | Burün PEN den tutam 'akat Mimaki bir halde, onu. - in r #şlnemiş gibiydi, Soğuk bir sabah olduğu, Ve oğlunu ürerine, şaşkın Takat müş' Ve küçüğün meklebe girebilecek Sk bir göz dikerek | Bir halde olması icab ettiği, Kendisini müdafaaya çalışan bir müt, * tehim gat li Korkak, marldandı: Çocuğu uyan -| Çocuğun bürünmüş olduğu dırmaktan korkuyorum.) Eski e darimelle vücala getiniği Jüzil | Ve küçükünün burnanm tularak ce levhaların en canlılarından biri | «Haydi? dedi. olarak alıyorum: HER ZAMAN İÇİN Ağustos meyhane siyası) İki kişi arasında vücude getirilen ve içinde (Devamı 5 inci sayfada) iel elde edilmiştir. > Belediye iktısad zmüdürli yaptığı tetkiklere göre şimdi ekmeğin 20 para ucuzlayacağı W 12 kuruş 80 paraya satılacağı an laşılmıktır. Belediye nark ği yonu Pazartesi günü bir yapacak ve ekmeğe yeni nark kd yacaktir. Belediye tarafından O yapıla! tecrübe imalâtı esnasında bir çu Ve son yarı deflerine bir göz attı. INANMA'! mızı kusurlu da olsalar İstanbul limanında görmeyi elbette tercih eder- dik. Fakat imkânsizlıktan ne çıkar? Almanlara mütebaki borcumuzu verelim, vapurların buraya kadar gelebilmeleri için karşılıklı ablu kalardan müsaade alalım, vapurları İstanbul limunmda göremiyeceği- mii kaktı, çünkü bu vapurlar simdiye kadar çoktan bat - mış, bombalanmış. yahud da iptidai maddelerinden istiflade edilmek üzere parçalanmış olacaklardır. Meharet istikbali keşfedecek Okadar kehanet kuvvetine malik olarak bu vapurları kusurlu, kusursuz zama. nında buraya getirmekteydi, biz buna inamyoruz, fakat ey okuyucu z 7 INANM