gümesi haberin Moskova hüküme- tüe tebliğ eden Bulgaristana, Mes. keva hariciyesi, Wödiseden 8 mâmnun olmadığını gösteren bir cevab ile mukabele etmişti. Bu “el vaba göreş Moskova, hareketi Bak! kanlarda. sel | tesisinden | ziyade) hârb çıkarmaya daha mümii bir böklise olarak mütalen ediyor ve ki. nâenaleyh. tasvibden müctenib gö- rümüyordu. Eğer, bâdine iki d. atasında ve sirf diplömeik sahada kalmış olsaydı buun hususi bir manas ve Cevabın #eşredilmesidir ki ona ay- nsan bir mana ilâve etti ve bu su retle dünya siyaset muhiri, bu hare- kati Moskovanm sade tasvib etme- miş değil, Karta tesvib etmediğini açıkça ifadeye irem görüş oldu. Zama bir delil sutetinde velâliki etti. Nitekim Kakikarf te bedir. Bu sivetle meydanm çıkan hâdi- söyc, Alenarya, yan resmi bir ağanı hâberi ve Bezlin radyosunu sözcü- sü vamtasile cevab verdi; cevab da rinlönsdur: Alınanya, Rusyanın gö. yil tarzını bir mütalea olarak telâk- kö ve bu mütaleanın kendimi yo. lunan çevirmiyeceğini iie diyet şike sözü ve yor hama, | Yağan: köhdra: hayvanat bahçesi müdürü O: $. Smiik | Yılanlar. büyük bir süratle Şol a- * va, mühirü Bir sicdele hakkında Hel garistana &endi fikrin. söylemiş ve bunu ağıkça ilân ctmiş, Almanya da, bu hutşsn dair Berlin siyasi meh filinim mütnleşen» neşseylemiş binaenaleyh o hâdise (o kapasimışr. Fakat, bu küçük ve kısı polemiğin, bugünkü şarilar arasnan ifade tiği mana, hökisenin bacmi ile mü tenasib değildir. ondan çok döha büyüktür. Evselâ, termenii edelim ki Mes kovanın bu husustaki mütalea tara hâdiselerle teeyyüd etmemiş oleik. Zaten her tarafında ateş ve duman görünen ve birçok taraflürımde de) ateşle barutun yanyana durdüklüri muhakkak olan bu dünyada, yeni bir ateşin de Balkan sahasında gık vahsi, hiç kimes için arzı edilir bir şey değildir. Buman için, bu .pole- mikten balsederken, her seyden ev. | vel be terhermniyi keydetmekten kendimizi alamadık. Pölemiğin ifeiva gelince, bunu şü süretle izah edebi. liriz: Moskova ila Almanya arasnda, | bütün bu dünya işlerine, dair geniş | ufku bir görüş Birliği yoktur. Her iki tarafın da gözleri muhtelif saha- | lara ai siyaset ufuklarını euhtelif gözlerle yörüyerler. Meselü, kehis- | tan ulkunu, Beslin ile Moskova ayni gözle gördüler. Fakat, Balkan ufuk. avında her iki taraf gökyüzünü ây- ni renkte görmüyer. ra Bu görüş farkları üzerinde fazin| israr edip son polemik (o hödisesine Kizumundan ziyada mana vermeğe rmâhaf olduğum © zamnetmiyemz, Bununla beraber, hâdise hâdisedir ve fark meydandadı:. Simdiki hal de bunu böylece kaydedelim. » * Asada şunu da görebiliriz: Tari hin bazı neytengi noktaları vardır ki hiç değişmez. Muayyen yerlerden muayyen ufuklara doğra bakan göz ler hep ayi şeyleri görürler. AL manya ile Rusya arasındaki müna. sebetlerde de bu tarih kaidesmi tari varlığı ile öylece görüyoruz. Moskos va ile Berlin, va ii ayni gözle görebiliyorlar; çünkü ©- nw vaktile dir Bi göte üşlerdir. Balkanlar sahasmlı görüş fariedi. yor: çünkü, ötedenberi de hep ayni fark mevcuddu. Demek, tarihte değism seyler ol- duğu gibi değişmiyen şelyer'de var- İ rastılıyacağı toprak İlam eski derisinden kıvrılıp der top alarak çıkar, ebenmiyeti olamazdı. Baş parmak yediğine süse oğğildır, derler Hiç şüğhe Sol, Sakal ber birinin kendinemafsus bir vazifdi verimi, kudreti de eksilir. “Taha, servet vana alamama bene pılanlara dair lırlar, ayaklara olmıyan bu hayvan Min Kayarak, sürünerek hız- W gitmeleri insanı ilk önec Biraz şa. şirtir., Fakat bir yılan iskeletin tet- kik ettiğimiz zaman, vücudünün her iki türafınde da çok miktarı ka - Burg& kemikleri olduğunu, ve bun - amadı Hkarişe gevşek bir şe. kilde bağlanmış bulunduğunu gö - rürüz. Demek oluyor ki, yılan giyet kürvetli âdaleler trafından edilen bu Aaberga kemiklerinin & zerine basarak sörünmekte, yani yü- rütnekteeir. Bir Balkır da bu ke . mikler pk: bir dizi ayağı andırmak- tadır. Sanra bir yılan vücudumu al- una bir göz alalım ne görürüz bir Gir weisiniz ).. Tabii büyüklükven de, ha büyükçe pullar.. Bu pullar ka — burga kemikleri birlikte | harekete gelerek yılanın hareketi esnasında girinti ve çıkın” tılanna göze açılarak bural, di - şir, ve hayvanm ilerlemesini kolay— İaştınır.. Eğer hayvanım katettiği ss! ha meselâ, buz tutmuş bir yerse ta-| biatile hareketine mâni alur. Fakat yılanlar da buz üstünde kaymıyacak | kadar akilli hayemnlarelir. Yılan, birkaç ayda bir pullu vü. cnduau baştarı haşa Kapkışam deri - sini, daha doğum bu derisinin 3ef- faf ve ince bir zarını değiştirmek mecbörtyetindedir. Yılan kabuk de-| ğiştirmeden bi? müddet evvel dur . gunlasır. Yengi köyulasir ve gözleri- nin akı büsbütün akçıllaşsır.. Tam değiştirme ameliyesi başlıyacağı #- rada rengi gene açılır. Fakat Bu, 28- un kolaylıkla çıkmam için derinin altından uzan yağ Bir ifrazaftan ileri gekir, Yılan derisini ön tatalın- dan ve alt genesinden (o başlısarak Mürtmeğe, uğuşurmaya başlar, Ve deri başın üzerinden katlanmaya başlayınca gözlerdeki parlak perde | de birlikte syrlı” Arkasından, yiı- Yılanların en büyüğü bunlarla piton yılanlarıdır. Bunlara ezici, ya- ni avlarını öldürmek ve daha kolay- c& yutabilmek isin nis, boğarak kemiklerini kırarlar — Bunu ii adaleli: vümellk tamı vücu, Baytas basa dolar! yılanlar zehieli değildirler sediklari yerlerde de gül bitme - mekle beraber, ehlilestirildiği za - map, insana, eyrettkice, öynad'kça neş'e verem hüyveslirdie. Malaya adasında bulunan bir cins yılanlarda on metre ma rastgelindiği söylenirse de bun - lar pek nadirdir. Surı, kahve yengi ve siyah renklerden, ve umumi he. yeti itibarile | eflârm 'menevislerle| İSTE dnst aniattı yaptırncnktnm, Firma serdim. , amdan Diri eksilizse elin ve yer yüksekliği, tabintir veya çalana verdiği bu AY ii VANLAR! LEMİNDE zl pe olmamaları cidden talihin en tarhı | Üstelik bütün Avrupada yapılacak silyesiclir. Akai takdirde dünya uğ-| olan turnelete dair bir plân bile ha- Caravararla | Arlanmıştır. ölçüşmek mecburiyetinde kala. | talarını raşindısi güş, mütiş | SON POSTA Bugünkü nesib Beedevenin kışk yaşından. ölümüse kadar * yaşadığı İ hiti gayet kos / ayca. anlıyabi liler. Çünkü o zamanlar İ9IŞ. 18 harbi ile hari m ziyaderile benzemektedir. 1809 senesim. deyiz. o Besiho. ven müthiş su- rette neyelidir. Becthoven Mer © taraf ve hele istik- bali ona * güllük © sülistanlık görünmektedir. Çünkü Al. anyanın en meşhur, en ileride ger Men resiki notalarr MBileri olan Brcitkompi ve Haitellerle İsir anlaş. ma yapmışlar. | Martta Becthovenin emeli tabirle, miski omn İşmyda hen İyat şartile senede, hattâ hasta da lala çalişmak kabibiyetilen de İmahrum bulunsa 4 bin ftosin temin) edecek bir mukavele imzalanmıştır. B>ethoven saray orkes e edeceğini ve impa - şef dorkesir. İ atora aid. kilisede Zehirli lar b | lik yapacağını tahayyül etmektedir. İLANİ, GE YAR 0 | Ela Benle anla a fall eğe fazla meak iklimli yerlerde yaşar . lar. Zehirli yılanlat çiddem barika lâde mahlüklardır, Fare, kuş, ker -| tenkele ve hazan da yılanlardan iba ret olan avlarını het ne #uretle olur. sa okun yakalamak husunda hususi surette yapılmış zehir cihazına mas iiktirler, Zehirli yılanlar avlarını bir lokmada yutarlar. Zehir cihazı avın felöe uğrayıp kaçmamasın: temin e-| ler. Cihaz bir çift gayet ince boş dişten mürekkebdir. Buradan, zehir hazinesinin bulunduğu gözlerin ar — kasına küçük tübler uzanır. Bazı yi larlarda bu dişler pek uzundur ve 2. Kız kapanıpca içeriye doğru bükü - İür. Açılinca da ileriye doğta Pali - yarak harekete yeğer. Bazı yılanlar. da bu dişler kısadır ve geriye bü. | külmek gibi Bir tertibat o yoktur. Kobralarda olduğu gibi... Yılanlar zehirlerini her seyden evvel avlanar öldürmek - niyetile kullandıkları gibi, kapllinm diş ve pençeleri gibi de müdafanya da ya- rar, , Bir yılatın insana istiyerek bü - cum etmesi hadirdir. Falwt çörek - lendiği yere apansızın yaklasılıpıda âdeta üzdrine Basılkcakiniz. gibi 6. lunca, yılan da Kendisine Bir zarar geleceğinden Korkârik hücuma ge- çer Dalayısile ahalisinin çıplak a - yak ve bacakla gezdiği sıcak iklim- lerde yilan sölerrelire sık seke völi o. İur, ve pek müthis de ihtilâtln; hebiyet verir. Birâhesdn törlü türlü! yılanlar bulundağe için, ancök er - (Devane 4. üncü sayfada) R İINAN, Belki 35 aemedenteri müşteri! olduğum bir mağazadi bi ikarpin 24 Tire, dediler. Çok buldum, ezdi, söylendim. Bunun üzerine ağa. saa onhidi müdalmie edevek İni sordu: Siz br mumdeah Büyük Barbden © yüptırtınız, o vakit Maş Mitiş Vörirdinia, halıruhuda mi? İSTER el de Bana iskarpinlarinizi INAN, ü kölen yilen kobralaseh. Kobra ani| yuldın. Fakat h yâzış, başka, titlü ISTER SER deği, paraca hiç bir sılıntısi kalmı - cağı sırada büyük bir felöket gel. sattı. Ve Napoleonun hayaleti gözel Viyananın üsüüne çöktü. parator, samy erkânı, prens ve sasidükler çil yavrüsu gibi dağılınca | Beethovenin bütün ümidleri söndü. elleri böğründe kaldı VU Nisan 1809 da Beethoven bir sabah erkenden Birdenbire uyandi. Viena o bombardıman ediliyordu. İTop tarrakalarn ve i oldukça zayıf işiten kulaklarını mu- İhafaza etmek için başıma bir'bez dolüdi ve bir kilere Mahal - lesimdeki bütün bi Batasmş,, şar çatır yanmakta iri. Beethoven 120 bin Fransız seke ti tarafından işgal erlilen Viyanada! aylarcm sefil bir esir hayatı yaşadı. İ Yiyecek ve işecek sünetinden vmütliş İsıkmt çekti. Tunümin bitüm köprü leri atılmış ve her türlü irtibat kesilmiyi. o Ordi tazminat istiyordu, ve bu para der | çe hah ödenmetiydi. Ahaliden zorlu j|*orana: botç para alimyer, ve AĞ sant zar - (rd ödenmesi zarırt olan kira ver. tile isteniyordu, Beethoven de beş Horindam faile küm öö i mecburiyetinde kalma, ve ia felâ - ket nani Kassiliyicağinı bir TOY bilemiyordu. İ. Artık pars da <İketamemiyordu. | düşünme hassasirr bile kaybetmişti. Nihayet, müstevliler sehri tafedip, hapishahenün Kayali. sinmiki hapa- hınca Beethoven tekrar yazmıya ko| bir yazıştı, Mesikiine mite, — Evet, hatırımda, 120 kuruş Veri Adam elini uzatarak masadin bir gadete aldı, bir noktasını gösterdi: — Bakınız, Kara borsada & para TO kuruş edem Tiran eğil, 120 kuruşa altı #karpini 108 kuruşa Büyüklük ve küçüklük farkları & küdeme malik olmuyanlar küçük görmek işin bie edeb toykü etmez İn. sum ermiyetnde en küçüğünden en büyüğüne Andar bütün kuvvetlere ;Bisyaç vardir, sesi halde cemizet yasıyamaz. Beethoven horsacı'! Büyük musiki dahisinin hâyatındân bilmediğimiz bir safha INANMA! 18 attım kuruş dahâ weuta veriyorum, memnun olmalısınız, dedi, iINANMA! betiyete ulaştırmak için değil de ölümüne bir vasiyelmeme ar mış gibi çalışıyordu. Bütün istikba- li mahvolnaşii. Kendisine bâğla- nan maaşımdan ancak Bir kismini, alabiliyondu. Fakat bu kâğrd para. ların da hiç bir kıymezti kalmamış- tu. Teşrinisanide Bâsta düşen Beet- howen şöyle yazmıştı: aYiyesek ekmeğimiz yek.. Bu karta bundan fazla yazamıyacık ka dar halsizim..» 1812 den sonra eserleri de eski! kudrete gıkmamıya başladı. Fakat, ! kendisi bir tüslü bunu unlamıyor, daha hâlâ dehasından bile şüpte et | tirecek derecede asağı kaliteli bes . telerini muhtelil konserlerde orka demin lerde çalmaktan çekinmiyor. du. Hattâ, eserlerinin fena olduğu na eöyliyen bir elosu aleyhine drva bile açtı. Bütün bunların yeyâne ve hakiki sebebi Beethovenin paraya tapısı, her seyi bu zaviyeden görmek ibi bir gaflete düsmesi idi, Kendisine Okaydı hayat sürtile İ muay bağlemıs olan, fakat elindeki) SLOKU bâğd param kıymetten dünmesi i.| zerine iflâs halime gelmiş bulunan; Lebkovitz aleyhine, o hâmilerinden| diler birisinin aleyhine, halâ ailesir | nir aleyhine bile devalar aştı. Ar - til: ere eliemmmiyetsiz ücretler maka! bilimde bile sonaslar yazdı, durdu. Nihayet, uskademiler; onu Viyan kongresi festivallerinde saray bes «| tekârı volümü oynadığı için kölliyetli miktatda para vererek Okendisini| müthiş bir derdden, O paraszhktam kurtardılar. Beciheven borşların ödedikten sonra, elinde, canı gibi sakladığı on | bim Heorini kalmışir. Bu para ile bir &v yaptıımayı kuruyordu (Ban, kac: dostlarından biri parasını tal vilita yatırması tavsiye etti Beethoven uzum tereddüdlerden son ra dostlarının İn tavsiyesini bulk | Talibi de yaver gitti, Elimdeki tahı - vilânm Farları yükseldikşe yüksek &. Bundan aşını derecede hoşlanan büsbütün esliam — Beş param yek.. Fakirim... Çok fakirim.. diyarda Halbuki kazın ayağı hiç de öyle iildi sağlam, kazığa bağla «| mış idi, Tahvilât alam satımında da epöyes ifielmret sahibi alınuştu. F- lindeki, sermayoğe ilâve olarak Ro- çildlerin o bisefesinden de 10 bin Horinlik aldı. Artık rahat ve mü - teifeh Bir hayat süren Heshoven o. turdağı eve senede 1100 Heri hi ra veriyordu. Üstelik yazlırmı ge- şirdiği Madan ve Meririyelin bayliyo- leri vardı, Yeğeninin tahsiline sene. Tdim, dedir. y Bu w yaptırırdınız, demek ben &ze bu. Mart Sözün kısası Kahveden elbise mmm Be Erem illet burma, ve dale du bir sek yerletde, kahwesizlik. Brezilya, milyonla çuma; kahveyi ne yapasağını bi Dünya müvazenesini altüst eden harb biraz dahs devam edecek o lurm böyle geyler çok Kahveyi satacak olan Brezilya, alacak ta benim, Kazasa bis filcam düşman kimse ğin yidlerse diye bu bitaraf alişvesişme engef olmak ta harbin icakblarındam imiş Ne yapa- kım? Gelgelelim, “Brezilyallar, kıy. metli kahvelerini bie müddet mahru- kat. olarak siyan ve zebil ettikten sona ama dahm faydali Bir çekilde kullanmanın yolunu araştırmış ve nihayet e Amerika gezetelerinim haber ver dikleri eğer doğrer se, kimyayerin biri kahveden kumaş yapmağa ohw vaftak olmuş imiş. Nüsl) dire sor mayın, Onun otasım benim kendi aklım ermedi ki sizin aklınızı erdim ineğe çalışayam., Eski bir atalar sözü: * «Sabır ile koruk olur helva. dut yaprağı da atlas!» demiyor ma? Anlaşılan bu da onun gili basit bir sabır işi ola. cak. Gene hiz Türk şairi: «Bueden pabuç giydirdim o nermin pâyınal demişti. Muasır berhangi bir Bre- Zilyalr sair şimdi o mistet wüzire söyliyecek: «Kahveden esvab giy, dirdim o yârin düşene.» Lâkin dösünülüsme, kumaş yapmak insinu pek te ole mıyacak gibi görünmüyor. Tevfik Fikret srerhimt hatt bir arahık daha ileriye gitiniş ve iFHalikun âmen tüsür nde: «Bir gön yapacak (en, gu siğak toprağı altin. Her sey ola, cak kudreti irfanla, inartdem!> kes rametini savuzmuştr. İşte şimdi bu kerametin ilk tahakkuk teerhwlesii. deyiz, demektir. Hem bt kadar ince eleyip nk dev kunuğa ne hdcet? Bir aydenibetidir, mübarek kahve, Bizler için bul inaz Hind kumaşın halime gelmedi mi)... k E.G ele Peynir: hikâyesi Fiat Mürakabe-Komisyonu düm kü taplarifısında yeniler Böyir mesölesihi götüşmüştür. Şehirde ki buzhane ve ardiyelerde yapılan. tetkikler üzerine, mevcud peyriz tesbit edilmiştir. Bugünkü vaziy Müre 2991 tömeke boyaz peynir, 5ÖS top Kaşar peyriri, 749 $ıra kaşar peyniri, 326 sandık (te. ker) grâvver peyhiri ineveud: ols duğu anlaşılmaştır. Herhangi şe- kilde bir peynir darlığının önüne geçmek maksadile peynir almak istiyen perakendeci tüccarlara ve esnafa Du peynirlerim bulunduğu büzhâne ve ardiyelerin yerleri gös terileçek ve pevniş tedarik edebil ime'leri için icab eden emirler ve rilecektir, Ayrıca komisyon lük$ peynirlere de azami satış flat: tes. bit eomiytir. Lüks peynirler pera- kende 110, toptân 90 kuruşa satı. Jacaktın 1: Komisyon bundan başka ayak» kebilir üzerindeki tetkiklere de devam. etmiştir. Gelecek toplan - tıda bu hususta da bir karar ve» tilmesi muhtemeldir. Undan alınan müdafan vergisi, indirildi Maliye Vekâleti tarafından un ölinmakts olan 146 üdafaa vergisi koordinas- yon heyetinin yeni bir kararile 100 kuruşa indirilmiştir. Koordinasyon heyetinin bu karan üzerine ekmek erafmde belediye tarafından teti kiklere başlanmıştır. , Sağır, düsiz ve körlerin kongresi Sasiır, Dilsiz ve Körler Cemiy& tinden: Önümüzdeki 943/941 Pazar gü. ni saat 14 de Eminönü Halkevi sa- lânunda ( döğmiyetimizin fevkalâde toplantısı, yapılacağından cemiyete kaydi bilimine atanır teşrifleri ri. <â olunur, —— a an de iki bin kadar florin sarfeden | Besthewen, onu bir asilzade gibi 0- kuttuğur işin pek ziyade gururlanı - yordu. İşte dünyaya en gözel musiki parçaları veren san'atkâr Beetho - ven elbette ki talihinin de yardımı ile borsa oyununa girişmiş, en kur. naz biz oyun hareket ederek n mukabılidir. Hizdbukl sz o vakit bana İ| yatırın birçok senelerin Böylece İçinde — yastısiı Fağat ne çare ki, s da birçok büyük sanatkârlar gibi sorunda on pars. sız, her türlü yardımdan mehvem olarak, #efület içinde gözlerini vum- Braştur, İH