G. Hacıköy Kendircilik kasdi bir hile yüzünden tehlike geçiriyor Gümüşhasıköy (Hususi) — Kendir pazarında satılığa getirilen ve pera. mtdan kendirlerin hepsi çok ktır, Rüodan kasanmak © gayesle m wlatılmakta ve böylece satıl. iaktadır. Buna mâni olmak on makul çare Alıçıların islak kendirlere rağ, göstermemesi ve almamasıdır. fesi tarafı bu alıcıların hakiki gisi ve mal sahibi olmayıp başkaları) ma mübayaa etmekte olmaları bu Mbarla da fazla mal alarakİ, komisyon kazanmak hırsına mağ- olmalarıdır. Diğer taraftan müs, Ahal be bu halin mazarratını tek, dir edememek yüzünden bir iki kilo #ayu kendir fiatına satabümek #mkâ. gani köyfektiğinden memnun olarak Wu fena iş devam etmelktedir. Kıstamonu da dahi olmak üzere ber tarafa isendir tobumu gönderen Kapamızda, yetiştirdiği O kendilerin şuhu ve hileli satılması yüzünden en kusa hir samanda çürümiye mahkim olan kendirierden sarar görecek olan büyük vücearlar ve Avrupa müşteri, İeri; bir gün gelecek ki Hacıköy ken, dirlerine tebiatile rağbet göstermi - yecek ve memleket te mühim zararla, Ba uğrıyaoaktır. Ziraat oVekâletinin Pu mühim derde bir an evvel çare bulmasını Gümüşkacıköylüler | rica ömektedirler. Denizli umumi meclisi top'andı Denizli (Husual) — Denizli viliyet umumi meclisi vak Osman Vur Te, elinin gözel bir hütabesle | açılmış, İşahname okunarık Oittfakla kabul Sdümüştir. Bundan #onra Hiyaset diyanı ve yeni enelimenleri intihabı yapılmış. Haber alındığına göre 1941 maji Tül vdâyet bütçesi dairelerden yapı, İan teklif lâyihalarına “göre iki yüz küsur bin ve daşmi encümence tesbit edüsn “masraf ve hidemala göre alt, Miş ik: bin lira aşıkla meclise verile. dâktir. Manisada tren ist'yen köylüler Manisa (Hususi) — Merkez kazaya bağlı bulunan Keriklidere, oTirkeş, Harmandalı, Çetmi Muradiye ve Ku. yucak, Tiyenli köyleri halkı aamına ihtiyar beyetleri tarafından £ vilâyet makamına br müracaat yapılmış, Somu ie İzmir arasında işliyen “renin Hacırahmanlı, Çobanhasan köyler'n. de olduğu gibi bu köylerin birleşik noktası bulunan Tirkeş bağları ya , nında Kayık mevkünde birer dakıka tevakkuf ile bu köyler ahalisinin yol. cularını alması (istenmiştir. Vuâyet, bu hususta teşebbüsatta bulunmuş , tar, Tarsusta iki hırsız yakalandı Tarsus (Hususi) — Dün gece Ç. H. P. binası altındaki Mehmed Kerime aid dükkânı açarak | içeri ren — Zorbarhark o mahallesinden bursun oğlu Mehmed dükkânın çekmecesinde bulunna 520 kuruşu çalarken devriye tarafından yaka - vi vk ei hırsızın gözcüsü Kargılı köyün- den Durmuş oğlu Adıyaman da bu sırada görülmüş ve yakalanınıştır. Bunların Irgadpazarındaki dört dükkânda yapılan hırsızlıkla da alâ- kadar oldukları tesbi* edilmi: «Son Posta» nın tefrikası: 23 İçilen Portonuu tesirile masanın atrahındaki gerginlik biraz (o gevye. pişti, Vörity'nin yanına oturmuş 0- İna binbaşı, Boldini ile konuşuyor ve ona eski masallar anlatıyordu; Berg istihza ile güldü ve bağırdı: — Bunların hepsi batıl itikadlar- la dolu, Arenne birdenbire bir sual sordu: * — Bu hususta bugün öğleden ara başıma ne geldi onu size an- tacağım, dedi: Şatoda dolaşıyor. dum ve yukarıda, galeride eski bir odada hazırlanmış geniş bir karyo. İaya yattım. Bu oda, hangi oda? diye etrafına bakarak ilâve etti. Mrs, Dean izah etti: — O oda demir mazgal oda- dır, dedi. Orada bir adam öldürül- SON POSTA | Çankırı ziraatine ehemmiyet veriliyor i Ziraat işlerine geniş Ole tahsisat ayrılıyor Dilekler ihtiyaçlar Konya Ereğlisi halkı kireçsiz su bekliyor Konya Ereğlisinden yazılı- f yor: Kazanın en büyük derdi : içme su derdidir. 1909-1910 j ağ senelerinde buraya bir su ge- tirilmiş, fazla kireçli olduğu i. çin halkın sıhhatine dokunma- mağa başlamıştır. Fakat başka su olmadığından halk bu suyu içmeğe adeta mahküm edil miştir, Halbuki kasaba yakınların- da iyi su yok değildir. Meselâ cenubu şarkide, yüksek dağla- rm eteğinde, o Delimahmudlu köyündeki Dereyüzü suyu çok nefis bir haldedir, kireci binde beş nisbetindedir. Bu suyu E. reğliye getirmek çok kolaydır. Çünkü O Delimahmudlu OP narı kasabaya 500 ilâ 1000 metre yüksekliktedir, buradan kasbaya sun'i su yolları yapı- İırsa, su kolayca akıp gelir ve 5 veya 7 kilometre mesafeye kadar uzayabilir. Kasabada sele (Hususi) — Vöâyetimizde | kısımdan ibaret olduğuna göfe bun irna$ 8 — büyüklerden birine zirmatin özünü ve esa.İ© yapılacak bir su deposu se bir Dms ani meiği bahis/amı teşkil etmektedir. Fakat ikinci) ği halkın bol miktarda su ihtiya. İmevzuu (olmaktadır. Bu O takdır,'ve üçüncüsü ise, bilhama Çankırı gin ema hazine olacak Çarşamba Halkevinin yeni başkanı (Hususi) reisi faydalı ve üzerinde durulması icab eden mevzuudur, de umumi meclis 941 bütçesini yapar. ken rirast işlerine geniş ölçüde yer İverecek ve kahsisat ayıracaktır. Tarla siraali; Çankırı topraklarının Şüphesiz ki, vilâyet uiraatin inkişa-İmütenevvi mahsul yetiştirmiye mü . fh, randımanlı bir hale getirilmesilsad oluşu karşwinda çok geniş bir Win bu lâm ve zaruridir. Çünkü bir|fanliyet sahası gösterir, Ayni zaman.) memleketin #kiiadi olgunluğu © da geniş bir teşkilât Ookurmak lüzım| memleketin ya sanayiine, yabud & ,'gölir. Her köye fenni ekimi göster , raatine bağlıdır. mek, ziraat ületlerini kullandırmayı| Çankırı ise bu iki sahada da yarım öğretmek, bütün buğday tohumlarını bulunmaktadır. Bu yüzden de iktisadi İdaha umumileştirmek, ve bugün tec. durumu yükselmiş değildir. Bunu röbesinde iyi neticeler veren kendir iyükseimek, viâyeti senginleştirmek |ekimini vüâyetm muhtekf bölgele - memleketin daha çok imarını, daha rine teşmi etmek ve bu mahsulü gok inkişafını ve daha çok gelişmesi, köylünün mamul hale getirmesini İni, zefahını temin edecektir. mümkün kılmak gibi esaslar üzerin. Bunun için de bugüne kadar sa- de ehemmiyetle durmak iktiza etmek. nayileşemiyen Çankırının zirai saha.) lee” Deni Süleyman Samsun, samba Halkevi, Belgenin o Halk Partisi başkanl- ©” Kına tayini üze“ rine yerine ayni ? mahallin tanın- mış tüccarlardan Nurettin Semi oğlu seçilmi Yeni başkan we çilen bütin kol başkanların top yarak kendile- rile uzun uzadı" — ya görüşmüştür.Nürettin Semizoğlu Bu görüşmeler esnasında halkın iç- tmai kalkınmalarını temin “bakı- vedir. sını inkişaf ettirmek ve bu yolda ha,! Bu be güç ve büyük teşklâta ve İrekoto geçmek çok yerinde olacaktır. tahssnta muhtaç olduğuna göre; Çankırı arazisi ziraala oldukça| Çankırı yraatine verilecek ebemmiye, müsaiddir. Toprak, Obuğday, ar.|ie; meyvacıık, sebzecilik, Dağcılık, pa, pamuk, çeltik, kendir, aebzş gi.İve arıcılık kısımlafında başlamak ve) mından bilhassa temsil kolu üzerin bi her börlü siraata elverişlidir. Bağ, bunları hiç olmazsa, ceki vaziyetlerine| de hassiyet göstermiş ve her ay bir anında gözel üzüm, bahçelerinde,Jifrağa çalışmak en yi ve en isabetli| temsilin verilmesi kararlaştınlmız füzeli meyva yetişmektedir. Arıcılıkta |yol olacaktır. tır, » da en mefis bal alınmaktadır. ————-— Bütün bunlara rağmen bugün hiç birinden Miyikile verim yoktur. Çün. kil; köylü &s ekmekle, basit zirantle ine tarlasından, ne bağından, ns bab. şesinden, ne arısından hakiki randı, mana sahib değidir. Ğ Eğer köylünün siral bügsi artırıla.| © cak, ektiği tohumlar islah edilecek, hulâsa verimli sirantin nasil yapıl - ması lâşım geldiği öğretilecek olursa, Çankırı topraklarından en yüksek kalitede riral mahsul fışkıricağına hiç şüphe yoktur. Fakat Çankırı ziraatinş hangi yön. den ehemmiyet verileseklir? Bu iş na. sü yapılacaktır? Bu ehemmiyet veriş 'ne olacaktır? Bunun için meyi ele al. mak isim gelmektedir? o Bühasa ke köyü FM e iş ör köyün i mektebine böyle giderlerdi | Gerçi bu Bususlarda, tetkikler ve Jetüdler yapılarak harekete geçmek ve) Ceyhan (Hususi) — Kazamız köy.)ve daimi müşteki bir hale sokuyazdu. bu işi doğru ve kısa yoldan verimli ha, lerinden Tatlıkuyu köyünde bu y4|Bu ibarla, bu hale bir çare bulan le getirmek yolunda o yürünecekbir.|maarifsever köy halkının isteği üne-İması için maarifsever köy halkı her İFakat bu yola giderken bu memleketirine bir hususi okul açılmıştır. fedakirlığa katlanarak (köyde bir davasında yukarıdaki sunlleri cevab.İ Senelerdir, bu köy çocukları köyde okul açılması hususunda (teşebbüse Ismak lüzumunu hissetmemek müm,lokul bulunmaması yüzünden, kışın)geçmiş ve tanzim etükleri mazbatayı kün değildir. soğuk ve yağmurlu günlerde kimi ya.İalâkadar makama sunarak, köylerin. Çankiri siraatini başlıca üç kısımdalya ve kimi merkople, yazın ise cehen,'de evvelee inşa ettirdikleri «Köy oda- mütalea etmek lârımdır: nemi aicaklara ve toslu yollara reğ.İsis nın okula kalbini talep Ve okul gn 1 — 'Tarla iraati, men köylerinden bir buçuk iki saatllâzım olan sira, tefriş, kırtasiyenin 4 — Meyvacılık, sebzecilik, bağcı ,İ mesafede bulunan Kırmıt köyünde,|temini ve muallımin de maaşını keza b. ki okula giderek tahsile devam et .İkendileri vermeği taahhüd eylemiş 3 — Arıcılık. mekte idiler. Bu vaziyet çocukları ol.'lerdir. Bunun üzerine alâkadarların İşte memleketimizin viraati bu Üç duğu kadar ebeveynlerini de üzüyor! himmeti #e köylünün isteği yerine olduğunu bilmiyorlar mı? diye sor-| ora (© Olduğunu Oo anlamıştım. du. Kızım da öyle, Aldanmamışız. De- Torray, Garrisona döndü ve: . | Gil rr diyerek ev sahibine doğru — Bugün ayın kaçı? dedi. döndü. Amerikalı gülmeğe başladı: Şato sahibi cevab vermeden ev- — Yirmi dokuz Eylül, dedi. yel, likörleri getirmiş olan ihtiyar Torraynin yüzü ışıldadı, yavaşça :| Duncan'in odadan çıkmasını bekle- — Ah! dedi, bu her şeyi izah e- di ve sonra şunları söyledi: Yazan: Valentin Williams — Bizim ada halkı batıl itikad- diyor, te müş; döşeme üzerinde hâlâ kan le-| © Stephen sordu! lara «on derece inanır; hizmetçile. kesi var. — Bu tarihin hususi bir işareti) rimden birini oraya girmeğe ikna Fransız istihza ile güldü: mi var) etmem kolay bir ey değildir. hattâ — Hepsi malüm! dedi. Ev sahibi tereddüd etti: benimle cenubi Afrikada harbetmiş olan ihtiyar Duncan'ı bile... Hele, katil fülinin yıldönümünde bulun duğumuz bügün... Önel kaldırdı ve sından bir nefes zekti. Arenne birdenbire bağırdı: — Bak işte! Oğlunuz Ronaldın çocuk iken bunu anlattığın hatırlı. — Ha.sıyır, bugün Saint.Michel bayramıdır. Mrs, Dean yerinden srçradi: — Aman Allahım! diye bağırdı. Faltaşı gibi açılan gözlerini, etrafın- dakiler üzerinde dolaştır Bugün Hust Mac Neil'in öl- rüldüğü gün değil mi? dedi, Phyllis sordu: — Malüm mu? Bir famdöşambr galeride idi; mi 0- fakat sizara- bağırarak kaçtı, Şato sahibi mükülemeyi o kesmiş ve kaşları çatık, onlan dinliyordu; Torray. gülüm yorum, dedi. Salonun ödalarından Siya döndü var eri 0 2 Güle dike bir dileği | Kimden debşeli biz mete keriz — Hizmetçilerin bu gülünç fi-| niz madam, hiçbir şeyi unutmuyor-| tuğunu söylemişti. Orasi mi bu? : kirlerden © vazgetiklerini “sanıyor. | sunuz, dedi Torray gözlerini aşağı indirdi, dum, dedi Amerikalı kadın münadl br e | kalın çatı ve körü bir baber ve ? öfkeli bir bakışla) vab verdi: ie gib e Amma Kür e AŞMA Pe NK İönen odanın! muş olduğunu sanıyorum, dedi, üzerinde dadikodula — Efendimiz, bugün hangi gün Türk spor (Baştarafı 2 nei sayfada) miş ve Okmeydanı olmuştur. Bun- dan sonra bir yerinde yapı, mezar, su yolları ve bağ yapılması yasak olmuştur. # ile menzil taşı diken, Fatihin oğlu şehzade Beyazıdın Amasyada bu- lunduğu sırada defterdar olan Piri Beyin kullarından Bahtiyar adında bir pehlivandır. Bahtiyar buradan bir dereye doğru ok atıp taş dikmiş, © dereye de Bahtiyar deresi adı ve- rilmiştir. Taş zaman ile zayi ol muştur, ŞİRİMERD PEHLİVAN Fatih devri yeniçerilerindendir. 1033,5 keze ok atınıştır. Diktiği ta- şa Deliklikaya derler, Fatihin Arna- vudluk seferine şehid olmuştur. BENLİ KARAGÖZ Fatih devri yeniçeri tirandazların- dandır, 1154,55 o geze, (o yani Şirimerdden o İZl gez am ok atmıştır. o Benli Karagöz de poy- rsx ve yıldız rüzgârlarına göre de menzil tesis etmiştir. Atıcılı- ğından dolayı seferlere yaya gitme- si muvafık görülmemiş, © sipahiler zümresine ilhak nlunmuştu. İhtiyar- lığında bile, evvelce tesis ettiği met illeri | ileriye sürmüştür... Zi- bir o atıcınn Oshhati ye rinde ise, 70-80 yaşında da- hi olsa çekişten kalmaz. Elve- rir ki meşkten ayrılmaya, Benli Ka- ragöz Yavuz Selim Tebriz seferine giderken Amasyada öldü. DEVE KEMAL Lodos hava ils 1205,5 geze ol Atmış, taş dikmiştir. li zü 50,5 gez geçmiştir. Dı Fatih Mehmedin sarayına o takdim edilmişti, kemankeslikteki | şöhreti Beyazıdı sani zamanında oparl ünün adamları 2 inci sayfada) Bu mevkide beş sene kalmıştır. Bu arada 1930 senesinde Londrada aktedilen konferansı iştirak eylemiş, bir müddet te Cezayirde bulunan fi- loda vazife almıştır. İ 1932 senesinin Kânünuevvelinin dördünde visamirollığa terfi etti, 1932 senesi ilkbaharında Atlantik filosu kumandanlığına tayin ve 1935 senesinde vukubula, büyük o bahri manevralarda Legion d'Howncur Bişanının Şövalye rütbesi ile taldf edildi. 1936 senesinde Atlantik filosu birkaç yaprak Bu meydanda iptida lodon hava-! -| Pehlivan Subat 13 tarihinden Tarihlerde zikredilmiyen bir sebeb- den İpnalada salben idam olundu. Deve Kemalin babası da Fatih Mehmedin müsahiblerinden ve ya- man nişancılardan idi, Havaya bir taş atar, inerken gene taş ile evvelki taşı vurup bir taş daha atıp ikinci taşı vururdu. Böyle birbiri On taş atıp evvelki taşı vururdu. AĞ Aslen Bosnalıydı. Lodos rüzgüri- İs 38,5 aşırı atıp taş dikmiştir. Bu menzilin üzerine Sultan Süleyman asrına kadar atılmayıp cihan pehli- yanı Tozkoparan dahi atamadı. sah lodos menzilil.n diyerek cihan- dan gitti. Süleyman Kanuni Ok- meydana gelip menziller ahvalin- den sorduğunda lodos o menzilinin bu kadar senedenberi atılmadığın- dan haberdar oldu. Enderun gil manlarında hasodalı pehlivan o Ah- mede bu menzilde ok atmasını em- retti. Ahmedi mirâlemlik ile çırağ etti. MİRÂLEM AHMED AĞA Mirâlem Ahmed pehliyan lodos menzilinde 1271 geze, yani Deve Kemal ile Bursalı Şüccağ arasina taş dikmeğe muvaffak oldu. Ahmed pehlivan gayet kuvvetli idi. Bir merkebi, odun yükile kaldı- rırmış. Üç yasında bir deve yavru- sunu omuzuna vurur o gölürürmüz. İki serçe parmağına iki koyun ta- kar, kasablar derisini yüzünceye ka- dar tutarmış, Sultan Süleyman ile Rodos fethinde bulunmus, birer kantar demir yuvarlaklar ksleden kocadınız!n o demisler Pehlivan hemen yaycılar çarsım ka- pısınm zincirlerine ellerle sarılmın ayaklarını hayvanın karnına sarıp oyluklarile at havaya kaldırmışi 5 Hergün (Baştarafı 2 nci sayfada) reşali, vaktile Damad Feride ben - zetmiş olanlar aldanıyorlar. Damad Ferid, Türk olarak düşünmedi; Ma- reşal ise tam Fransız olarak düşü - nüyor. O, Ağnanya ile anlaşmıya taraftardır; fakat, Akıbeti meçhul bir Almanya ile değil, muvaffakiyetleri kat'iyet kesbetmiş bir Alman siya - seti ile anlaşmak istiyor. Almanya mağlöb olursa, belki Petai kendi siyaseti de mağlüb olucaktır; fakat, Fransayı şimdiden Almanyaya bağ- layıp, mukadderata doğru onunla kurmay Henüz kumandanlığından genel reisliği vazifesine getirildi. elli beş yaşını aşmamıstı. 1939 senesi Hazrianının altıncı günü harb bulutları ortalığı kapla. mağa başladığı sıralarda ona «smi- «allık» payesi tevcih edilmiş bulu- wuyordu. Bu amirallık payesi Fransada bir venilik idi. Kıdem farkı olmaksızın visamiralların o hepsini kumandası altına ıştı, Bu suretle Fransız don: sının heyeti mecmuası tek bir kumanda altina alınmış vaziyet- te idi. Harb sırasında Fransız donanma» 8: tarafından elde edilmis olan mu. vaffakiyetler hep amiral Darlarin eseridir. simdi vatanının harici dümenini e line almış bulunmaktadır. Osman Tuğrul getirilmiş ve köy çocukları da tahin, ile, köylerindeki okulda tedrisata de- vam ederek bir buçuk iki sant mesa, fede bulunan diğer. köye gitmekten kurtulmuşlardir. Bu köy okulunun da önümüzdeki ders yılında maarif kad. Tosuna alınması şayanı arzudur, Ms. Dean bağırdı: — O! Bu, çok heyecan verisi bir sey, bize anlatşanıza... Şato sahibi bir defa daha omuz- larını kaldırdı, ağzından sigarasını aldı ve ölçülü bir tonla cevab verdi: — Ronald o zamanlar on iki ya- şında idi. Uyürken gezen, çok sinirli bir çocuktu. Bir gece, gene böyle Saint-Michel bayramı gecesi idi, bütün şato halkı uykularından acı feryadlarla uyandılar, oğlumu uzun galeride bulduk; çok ürkmüş bir halde idi. Zira uyandığı zaman ken- dini o mazgallı odada bulmuştu. Mrs, Dean heyecanlı bir sesle: — Fakat niçin korkmuş? dedi. Bir hayalet mi görmüş? — Ona söyletebildiğimiz biricik şey, odada kendisini bir kimsenin uyandırdığı oldu: Ne olduğunu söy. Temeden mütemadiyen © nkorkunç şey» den bahsediyordu. O kadar korkmuştu ki esi ve ben onu, bir kaç zaman, neelerini değiştir. mesi için, Edimbourg'a, bir tanıdı- ğin yanına gönderineğe mecbur ok duk. Belki rüya görmüştü ve ailemi- sin çok eski bir Âdetine göre maz.l beraber yürümeğe taraftar değil - dir. Fransayı siyaset sahasında ol - sun sağlam ve Fransız tutmayı isti- yor; Fransız kanını israftan koru - mak fikrindedir. Ona, bu siyasette müzaheret eden kuvvetli bir Fransız kütlesi de var, O, bu kütleye dayanarak, adim a - dım, kendi siyasetini Almanyaya va İngiltereye karşı müdafaa ediyor, A- caba, uzun müddet, bu müdafaada sebat edebilecek mi? Muvaffak o - lacak ını? Ahvalin gidişi öyle ki, Mareşal, eğer bugün kendisince verilmiş bir karar yoksa, yahud da yaa veri - lecek bir karar üzerinde değilse, bu siyaseti ile ancak vakit kazanabilir, le bu kazanılacak vaktin ken- disine yardım etme bakımından ge- tireceği unsurlardadır. Eğer, hâdine- ler yardım ederse Mareşal, Fransız siyasetinin bayrağını kendi. elinde tutup ileri doğru götürmeğe muvaf- fak olabilir. Aksi takdirde Fransa- nin bu kalesi için de sukut mukad- ” Pa Birgen gallı odanın esrarından bahsedildi- Gini işitmişti. Hakikat kendisine yir- mi bir yaşına bastığı gün söylendi. D'Arenne sordu; — Ona her şey söylendi mi? Torray müphem bir tavırla ba- şıni salladı ve cevab verdi: — Oğlumun rüşd yaşı kutlan- madı, zira 6 sıralarda burada yoktu. Sustu ve önündeki kadeh ila oy. namağa başladı. Vikontun sorduğu sunlin o bahis dışı olduğunu anlıyan Mes. Dean yeniden söze başladı: — Bu, hakikaten çok fevkalâ- de bir hâdise; diye bağırdı. Acaba hakikaten o odaya biri mi girdi? Meşhur sile sitrinz orada mu? Şato sahibi sunle baştan savar gi- bi cevab verdi: — Mazgallı odanın tekin olma- mak gibi daima kötü bir şöhreti ols muştur. Amerikalı kadın muzaffer bir tavırla cevab verdi: — Zaten onu ben de söylemiş. Er (Arkası var)