Hergün Paris- Vichy -Londra Tansada yeni bir muherebe yar. Tanklı, teyyereli, top- ği muha- tikbafi üzerinde mühim tesirler ya- pacak bir cidal. Bu mücadelenin ne tarzda inkişaf edeceğini kestirmek bizim içim kabil değildir; Fakat, bugünkü görünüşile vaziyeti tesbit etmek kabildir. Her şeyden evvel şunu kayde - delim: Bütün mücadele Mareşal Pe- tainin etrafında dönüyor. Bu sek - sen beylik ihtiyar, bugün, Fransanın son kalesi haline gelmiştir ve mü- cadele halindeki bütün kuvvetlerin hedefi onu fethelmeğe müteveccih bulunuyor. Maresale gelince, ken - disini, yeniden dirilmesi lâzım gelen Fransızlığın enilli bir timsali olarak, bütün bu mücadelelerin üstünde tut- | miya ve kendi şahsında Fransanın SON POSTA A) YT (A M7) Franaızlığını fethedilemez bir hedef | Bir adamı bir sokağın başında içkinin tesirile sızmış, sonra da soğuğun tesirile donarak ölmüş olarak buldular, Bu adamın bir kabahati vardı. O da içkiyi lk defa kullandığı, ük kadehi olarak muhafazava çalışıyor. Vazi - fesi güç. Neticesi şü o nun bugünkü duruşu böyle ve et - rafındaki mücadelenin mahiyeti de budur. * Cidal halindeki kuvvetlere gelin ce, onları şöyle ayırabiliriz: Evvelâ, Pariste Laval ve ctsafın- da bir takım siyasi ve içtimai kev- vetler toplanmıştır. Bunlar, harbe takaddüm eden senelerde Fransanın Almanya ve İtalya ile bozuşmasını istememiş, İngiltereye istimad siyn - setinin Fransayı yeni bir harbe sü- rükliyeceğine kanaat getirmiş ve bundan dolayı da menküb mevkie düşeceğine emin olmuş insanlardır. Ayni unsurlar, Fransanın bir Avru- pa milleti olduğuna ve binacna - leyli her şeyden evvel Avrupa ile anlaşması İâzmm geldiğine kanidir - ler; hattâ bu anlaşmanın #öli ve aktif bir siyaset olmasın. icabında. Almanlarla birlikte İngiltereye karşı vaziyet almaktan çekinmemesi İğ - m geldiğini iddia ediyorlar ve Ak manyanın bu harbi kazanacağına inanmış görünüyorlar. | İkinci derecede, bu cephenin kar- gsini teşkil eden de Gul taraftarları geliyor. Bunlara göre, Fransa İngil- tereye o dayanmalıdı il öl harbi keybetmiyeceğine ve Ameri- ka ile birlikte Almanyayı ezeceğine | inanırlar, Bunlara göre, Fransa har-| be devam etmsli ve hattâ bütün Fransiz topraklarının Almanlar ta- rafından işgalini göze almalıdır. İn- giltere galib geldiği zaman, bütün; hesabların tasfiye edil li, bunlara göre, kolaydır. Bu iki cereyan Vichy görüşü var: mutedil, daha Fransız bir hareket, Mareşalin etrafında toplanarak, onu | Y9P' takviyeye şahşıyozlar. Bunlara göre, Fransa, artık o harbden bıkmıştır. Şimdilik kendi yaralarını sarmakla meşgul olmalı ve harbin vereceği ne tiçeye göre, şu veya bu tarafla bir- Jikte yürümeğs karar vermelidir. Bi- sinci Ve ikinci cersyan, Ftansa için harbin bitmediğine kanidir. Üçüncü cereyan ise bunun aksine düşünüyor ve bekliyor. Fakat, ötekiler, bekle- meğe razı değildirler. Mutlaka ha - yeket istiyorlar; bu da bahsettiğimiz. mücadeleyi doğ Dördün. ğildir: Komünist cersyanı. Bunla - tin, ona da, ötekine de, betikine d| mubalif bulunduklarını o s5ylemeğe bile lüzum yoktur. Fakat, bazı alö- metlerden anlıyoruz ki esasen her tarafa göre mekruh sayılan bu hare- ket, tedricen kuvvetini . kaybediyor. Almanyada olduğu gibi, sosyalistle. rin ve komünistlerin mühim bir kıs- mı, basyonal sosyalizme geçiyorlar. Bilhassa Patisin işçi muhitinde bu büdise göze çorpacak bir mahiyet - tedir, İşte, mücadele kuvvetleri bun - lardır. * İtalyanın şimali Afrikada uğra - dığı mağlübiyetlerin tesirleri Fran - sada görülmeğe basladı. İtalya, si - mali Afrikayı kaybettiği takdirde Mibverin istikbale ald bütün plân - ları mahvolacaktır. Hattâ, İngilte - reyi adalarda vurmak bile, şi Afrikanın ziyamdan mütevellid fe- nalığı kolaylıkla bertaraf edemez. Şimali Afrikanın büyük bir sahası da Fransanın elinde bulunuyor. Şu halde, Mihver için, İtalyanın kay -! bettiği bir sahayı Fransanın yardımı | ile elde tutmuya belli başlı | bir işdir. Binaenaleyh, Fransadaki hareketi kuvvetlendirmek, mücade- eyi sıkıştırmak ve bir netice elde et- mek lâzemdir. Bir taraf meseleyi böyle götür - ken öbür tarafın da başka türlü ha- reket etmesine imkân olamaz. On - lar da hareket ve faaliyetlerini son günlerde artırsınlardır. ne Fransanın yeniden bir istilâya uğ- ramasını istiyor, ne de, kendi mev- künin, herhanyi harici bir kuvvet tesiri altını girmesini istiyor, Ma- (Devamı & ne sayfada) dudaklarına götürdüğü gi Kemankeş pehlivanlar üm bu ükıbeli keşfedememiş olmasıdır. PN / Mantık, sanın (oOverdği o imkân dır. OFakat © bazılarımız kar yolunu (gösterir. Bazılarına Geç gelen yolcu EE e muhakeme, o iman vebasiret © Gahsilinin dahilinde oOher erken gelir, insanda onlara © hayatın Wwe geç gelir ve muhakkak fe - İiketi de koluna takmış olarak birlikle getirir. O zumanı da faydası yoktur. ka m İYİ İ | Günün Adamları | | Söz Arasında Ahmed ağa kızınca çarşının! Amiral Bugün dünyanın nazarları yeni, den Fransaya çevrilmiş bulunmak- tadır. Fransanın Almanya ile iş bir- İiği yapıp yapmayacağı; nya ile anlaşıp anlaşmıyacağı meseleleri l daki zincirlere ellerile bütün memleketleri çok yakından sarılmış, hayvanını oyluklarile havaya kaldırmıştı. Milletimiz, gücü, kuvveti, beden mmın ve yüzünün güzelliği, merdliği, ahlâkanın metaneti ve ka- rının asaleti ile anılır. Başardıkları büyük işler, kazandıkları pa ferler, fikir ve san'at oslanlarında yetiştirdikleri güride ferdlerle, | ec- dadımızı her an ve her yerde gö- ğüslerimiz kabara kabara anarız. Tarihte Türklerin ve temizliğe karşı olan titizliği övüle- rek zikredilir. «Türk kadar kuvvet- lin darbımeseli hemen bütün dün; dillerine geçmiştir. Türkler cihanı hayran birakan kuvvetlerini temiz- liğe ve spora karsı olan düşkünlük- leri ile kazanmışlardı. ürlerde, birinci Ahmede tak- dim edilmiş el yazması kıymeti bir kemankeşler risalesi okumaktayım, Bu risale, Türk spor tarihinden zen- gin bir parçadır. Bu risaleden bugü- nün diline çevirerek istinsah ettiğim parçalar, aziz okuyucularımız tara- fından slâka ile okunacsktır sanı. Bu menzilin ayak taşı, Okmeyda- mındaki atıcılar tekkesi kırık mermer idi. BAHTİYAR PEHLİVAN Fatih Mehmed İstanbulu muha- sara ettiği sırada çadınnı bugün Ok- meydanı (diye © anılan kurdurmuştu. Fetihten © sonra, burasının nb olması sorulduğun - da, ümera, zabitan ve asker Ok- meydanı olsun demekle, dua edil-| sunda bulunmuştur. Çok çalışmış, (Devamı 6 nı sayfada) İSTER Gazetelerimiz piyasa haberlerin; tekb ederlerken haber veriyorlar: — Bir müddettenberi arkası kesildiği için tükenmiş olan İngiliz kumaş. ları mağaza camekânisrında tekrar görünmiye başladı, diyorlar. Haber doğrudur, fakat bir hayli gecikmiş, bunun için kıymeli de eksimştir. Evet, piyasaya gerçekten İngiliz kumaşı geldi Fakat ne fiata? Bir kostümlük kumaş en aşağı G0 liradan başlar, 100 liraya kadar yükselir. Buna rağmen gelen kumaş hemen bir hafta içinde tükendi, daha doğ. rusu tükenmiye yaklaştı. Simdi yeni parti beklenmektedir. o da pek ka bir zaman içinde salılacaktır. İSTER önündeki | Porlar yazdığından bile i yere | Çin sularına gönderilmesini istedi ve alâkadar ediyor. Flandinin hariciye mazırlığından e ann la Tansaya olan u- mumi alâkayı bir kat daha artır. maştar. Fransa mağlöb olshdanberi mu. kadderatını eline almış olan ihtiyar mareşal Petain amiral Darlana kar- Lek büyük bir itimad beslemek- Son zamanlarda, ona birçok si- yasi meselelerini hallini tevdi etmiş. 1940 Künunuevvelinin on beşinden- beri de Fransız kabinesinin içtima. İnna riyaset vazifesini ona o ver- miştir, Fransanın en böyük ve amirak olan Darlan 7 Ağustı dirayetli os 1881 Ma Fransada Nerac şehrinde oğmustur. Baziin tam 60 dadır. re Genç François Darlan, İ Tesri- nievvel 1899 tarihinde bahriye mektebine girmistir. Mektehde çalışkanlığı ile tema- yöz eylemiştir. Birincilik ile bahri, ye mektebi: neşet o eyledikten sonra filoya verilmiş ve az bir müd- det sonra Çin sularına gönderilmiş- tir. O sirada Çinde vukua gelen kan- li muharebelere istirak etmiş ve &- mirlerinin hararetli takdirlerini ka. zarımıştır. 1904 senesinde teğmen olan François Darlan hâlâ OUzaksarkin bulunuyordu. Bu mralarda Rus - Japon muharebesi vukua gelmişti. Japonyanın müthis bir surette çalışması ve bu sayede galebe çal ması Darlanın üzerinde pek büyük bir tesir uyandırmıştı O, bu vak'alarda; almıs, bu dereler zeki bahriyeli üyük dersler ve faal genç için çok istifadeli olmuş” tur. Uzakşarkta şahid olduğu veka- yün kendisine mektebi bahriyeden ziyade istifadeler temin etiğini ami. ral daima söyler. 1904 senesi sonlarında vatanına avdet etti Rütbesi bir derece artı- rılmıştı. Topçuluğun bahriye mes- leğindeki sheminiyeti hakkında ra-| mak için nezaret onu babriy» ve endaht mektebine verdi. Erkânı harb sübayı olarak bu mektebdep gene birincilik ile çıktı Mektebi ikmal eder etmez tekrar bu arzumu is'af edildi, 1905 senesinden 1907 senesine kadar Çin sularındaki Fransız filo. birçok tetebbülerde bulunmuştur. iNAN, INAN, iŞ TER TER Darlan 1912 senesinde otur bir iken yeniden terfi etti, wİeanne "Arc tatbikat gemisin- de muallim sübay olmuştu. 1914 yaşında iş) de patlak veren Ümmi Harbde bu gemide bulunmakta idi. Topçuluktaki ihtsasından istifa- de edilmek üzere bahriys nezareti onu harbiye nezaretinr o gönderdi. Bu nezaret onu derhal Mevse tepe- leri ve Alsace tepelerindeki topcu mevzilerinin ıslahina memur eyle miş idi François Darlan, uzun O mengilli topların endahtlarını tanzime Kaş. lamıştı. Alance cephesinde çok bü- yük yararlıklar göstermiş, takdir kazanmıstır. İsabetli gö kumandan! zerine çekmiş bulunuyordu. 1916 senesinde Selânik cephesi- ne, 1917 senesinde de tekrar Fran. saya çağınlarak meshur OVerdun cephesine © sevkedildi O Verdunun kahramanca müdafaasında o büyük rolü olmuştu. 1917 senesi #onunda Şampanya- da, 1918 senesi başlangıcında No- yonda, ayni senenin sonlarma doğ- ru tekrar Verdunda bulundu. Versay salhünün imzasından son- ta, Rhin nehri üzerindeki hafif Fransız filotilliâsinin kumandanlığı. m uhtesine aldı. Rhin nehrinde bir müddet vazife gördükten sonra tekrar Çine döndü. 1926 senesinde bir daha terfi etti. O rada bahriye nazır bulunan Leygues onu askeri heyeti tTeis mu- avinliğine tayin etmişti. Bahriye nezaretinde iki sene kal 1928 senesinde tekrar donanma- ya geçmiş, İcanne d'Arc tatbikat gemisinin süvariliğine tayin edilmiş- tir. Sonradan birinci sınıf tatbikat Mısırda Himayei Hayvanat Cemiyetinin bir yardımı Mısırdasi hi. may baya. nat cemiyeti Yu- nan ordusunda . di katırların te Mavisi için seyyar mstaneler terti sine ve üiç de - “ poları o açmağa karar veriuğtar İnne toplanılmasına başlanmıştır, 150 seyyar hastane açılacaktır. o Ayrca katırlar için 7000 sargı ve 200 örtü hazırlanmıştır. Kürrei arzın rengi Büyük âlimler sanki ölnya her zamanki normal balinde imiş gibi messlerine ed #elesi ortaya çıkmıştır. Bir hayli set, kiklerden sonra şu neliceyo vari - muştar: Güneşten kürrei arz üzerine akse, den şudlar; aydan inltişar eden şua, Har nazarı dikkate alınırsa küzrei ar. gın çok uzaklardan mavı renkte gö. zükmesi icab elmekledir. o Âlimlerin nazariyesini tetkik etmek şimdilik im, eri ve Bkirleri baş. | kânsızdır. Çünkü aya kadar gitmek, | dikkat nazarların; yi. | Körrti arza oradan bakmak lâzımdır. Ruslar sisin mahiyetini tetkik ediyorlar Moskoradan alınan haberlere na, aran oran en büyük müessesele , rinden biri olan meteoroloji enstitüsü sisin mahiyetin; tetkik ile meşgul bu. lunmaktadır. “Tetkikata Gddi bir esas vermek &, sere bu ensiitü muazzam O bir depo suni ss vücude getirilmektedir. De . ponun içinde bir buçuk atmosfer de, recesinde tazyik elde edilmektedir. Bıcak su ve soğuk su cereyanlari vaşıtasle ais wtilin soğutulmakta » dir. Bu suretle seslerin her havadaki tebeddilâtı tetkik edilmektedir. Bu derin tetkiklerin havacılık için icra edilmekie olduğu bildirilmiştir. Şikagoda ( görülmiye başlanan garib bir dava Birleşik Amerikanın en büyük şe hirlerinden biri olan Şikago'da çok gemisi olan Edgar.Guinet'e nakle- dildi. 1929 senesinde kontramiral ol du. Terfii neticesinde bahriye meza- reti askeri heyeti riyasetini deruhte eylemişti (Deramı 6 ncı sarfada) şayanı dikkat bir dâvk © görülmeğe başlanmıştır, Bu sebrin sayılı zen , ginlerinden Rino Rinaldi arkadaş larından Miss Margot King ile Miss Badin Stearn'e mük: bir ziyafet çeker. Miss King midye ismarlar. Mid İyeleri yiyeceği: sırada içlerinden birin. INANMA! Niçin, neden, diye sormuyoruz, #walin cevabını Yermiye de kalkmıyo - ruz; buna mukabl gene bu sülünlar, hibi ile bir şoförden işiterek yazınış olduğumuz iki Mağaza sahibi şunu söylemişti Anlaşılan bir mal ne Kadar pa) Şoför de şöyle demişti: — Harb başlayınca otomobile binen 'da belki bir yıl evvel bir mağaza sa, |! cümleyi hatırladık, halı olursa © kadar çabuk satılıyor: birdenbire azalmıştı, fakat aradan az bir saman geçince hemen bir mili arti. Pahali malın ucurdan çok satılması, vaziyetin ekonomiyi emrettiği daki, kada israfa başlanması umumi ekonom; kadelerinin tamamen aksdir. Fakat anlaşılıyor ki, harb samanında dakinin tersidir. makbul olan kaide sulh zamanım . INANMA! Sözün kısası Birazıcık Keramet H er yeri yılın başlangıcında, j bir takım o garbk kâhinler cild cild kitablar peşrede- rek henüz giren senenin zaiçesini yaparlar, iyiye, kötüye dair bir hay- i keramet saçarlardı. Bu yıl o kabil kitabların meyda- na görmedik; ve son gelen - en yenisi bir aylık - garb gazete İ lerinde okuduk ki ahvali hazıra kar- şasında o zatlar, isükbali keşfetmek- ten bilittifak vazgeçmişler, Vazgeçmeselerdi, ne söyliyecek- lerdi zaten? Görünen köy kılavuz istemez; ve Perşembenin gelişi Çar- şambadan bellidir. Mal meydenda olduktan sonra yakın istikbali tns- vir için keramet sahibi olmağa İö- zum yoktur. İsterseniz. bahsi geçen kâhinlerin nam ve hesabına olup biteceği size İ- yüzde yetmiş beş iabetle - şura cıkta ben deyivereyim: I — Senenin ilk aylarında baş gösterecek olan maişet darlığı git gide artacaktır. 2 — Kendilerine gösterilen cemi- lekâr müameleye binaen lüks mağa- zaların sayısı gün günden artacaktır. 3 — Akdeniz devletlerinden bi ri yiyeceği dayaktan baygm diişe- cektir, 4 — Kadın çorapları daha da” pahalanacak ve pahalandıkça daha çürük olacaktır. 5 — Dünyada, adına ihtikâr de- nen müthiş bir salgın hüküm süre cek ve henüz serumu keşfedilmedi- ğinden, bilhassa fakir fukaranın ke- sesinde büyük tahribat vapacaktır. 6 — Gökyüzünde bir kuyruklu, Holivudda birkaç kuyruksuz yıldır belirecektir. 7 — Atlas denizinde birkaç nak- liye gemisi batacak, Manşın ümerin- de birkaç tayyare düşecektir. 8 — Bazı hatırlı tüccarlarımız, devlet elile, Anadolunun o muhtehf / kasabalarına hava tebdiline gönde- rileceklerdir. » Sinemacılar, zarar o ettikle- rinden bahis ile fiatlara zam istiye- <ceklerdir. Gördünüz ya? Bu zamanda ke- Tamet satmak hiç te o kadar güç İ değil, Ve falcılık kanunen yasak: olmasa yukarıki Heteyi daha sarih” İbir sekilde alabildiğine uzatırdım. E Else Mali de emsaline nadir tesadüf edilir bir m Gi bulunur. İneinin kıymeti 1900 dolar olarak takdir edilir. Rino Rinaldi kın dava eder ve incinin kendisine ald ol. İduğunu söyler, Miss King arsin idda eder. Bu müşkül dava şimdiye kadar akdedimiş olan beş celseye rağmen henüz (o halledilememiştir. Bakalım Şikago hhkimi ne karar verecek? İnsanda uykusuzluğa tahammül Normal bir insanın azami olarak tahammül edebileceği uykusuzluk müddetini anlamak şimdiye kadar mümkün olmamıştır. Filvaki bazı siyasi meseleler neticesinde | açlık grevi yapanlar görülmüştür. Bunla- rın, bu arada uykusuzluk O grevine teşebbüs ettikleri de olmuştur. Fa- kat gıda almıyan bir kimsenin uy- | kusuzluğa mukavemeti az olacağı için, geçirilen hâdiseler, ilmi bir tet- kike mevzu teşkil edememişlerdir. Fakat Stokholm &b . fakültesi profesörlerinden Soderlund abiren bu hususta şayanı dikkat bir nece elde etmiştir. Bu zat, fakülte müda- yimi olan ve sıhhatleri yerinde bu- lanan on iki talebesine muntazam İ surette gıdalanmak şartile bir uyku- suzluk rekoru tesis etmelerini tavsi- ye etmiştir. Bu on iki talebeden uy» kusüzluğa en fazla mukavemet göz teren Karl Svenston adında birisi olmuştur. Profesörünün ve fakülte erkânmin iddinlarina nazaran o bu genç tamam (121) saat ($1) daki- ka uykunuz oturmaya muvaffak ol- muştur, Fakat bu müddetin sonum- da genç talebe birdenbire kendini kaybetmiş ve derin bir uykuya dak emişi. TAKVİM