Yeni bilmecemiz Hediyelerimiz: BİR KİŞİYE Lorel, Hardinin odasına girdi: Lorel — Haberin var mi Hardı, bi- sim karşıki komşunun radyosu Yar; Herdi — Kendisi bana haber ver » medi. Lorel — Senin kulağın duymuyor e Lorel, se, ydi — Ben aptal misir |, Be, anil arkadaşız. İyi büirsin ki, be- nim kulağım duyar. Lore, — Öyle diyorsun amma Hor. di. Kulağın iyi duysa, gomşunun rad. yosu olduğundan haberin olurdu. Hardi — Ne bileyim bana söyleme, di. Lorel — Sana söyleme mi lâzım, akşam oklü mu radyoyu baha kadar uyuyamıyorum. | | I.orelle Hardi Yirmi radyoyu birden çalmanın ce7ası SON POSTA çarız. Seyreyle seri gümbürtüyü; kom. gu artık gürültüden kend; radyosu , nu da dinleyemez, Eşyası, radyosu ne çahyor. Bn-'si varsa hepsini toplar başka mahal. leye taşınır. Hardi — Hakkın var Level ben del Hardi — Sana aptal, derdim am - uyayamıyorum. Amma düşünmüş dü- ma, o kadar âptal değilmişsin. şünmüş de neden uyuyamadığımı bir Yukardaki dört köşeleri harflerle|türlü anlayamamıştım. Şadi De Ya. © tarzda dolduracaksınız ki okundu -|pacağız di arel — Biz de radyo alalım Hardi. Ku zaman, soldan sağa, ve yukarıdan! a — Ben apialsın Lorel, kom. şunun radyosu bizi uyutmuyorsa hiz Kp amema şeilseş enem EE İsem ie Y z lan si de ve aylarda, £ kullandıkları bir,pormuzla kendimizin iv #Mâhun, ismi olacak, ni olalım. , Inci sira: Her okurun gittiği yer) Lorel — yemi eğ Hardi, neti sıra: Talihe yahud da te , | iz bir radyo almıyacığız. aç radyo alacağız. Sadüle bağlı memuriyete tayin veya) Hardı — Ya k pia ün — Beş adyo, on yo, yir- e tevzi şekli, Lore UR i ,., Ne kadar bulursak o ka, Dördüncü sıra: Bir sote. AAA ki dar. rt öğeleri böylece doldurdmi Hardi — Bu kadar fazla radyoyu an sonra şekli kesip bize gönderiniz. za? bilenlerden bir kişiye 10 Jira, | YePAcA şe mi a iye 5 lira ve diğer otuz Kişiye de) er Ayrı güzel ve kıymeti hediyeler Veteceği. Bu bümecenin cevubları,| Hardi — ipinin dedim ya, bir €N sön 7 Şubat Cuma gününe kadar)radyo GÂfi deği mi z Matbazmıza gelmiş olmalıdır. Bilme.) Lorcl — Ben düşündüm, kâfi de - Yi bize gönderdiğiniz sazfın üzetineldü, bir tek radyo çalersak (O komşu Bilmece kelmesini te bilmecenin ga , farkına varmaz. Halbuki beş, on rad. çıktığı larihi yazınız. —eiartan ma mananas0 Birinci sıra: Bizden çok evvel dün- t — Şu kınski. nn gurubundan — Kendimi çok ku iZ hissediyorum. — Yokantamızda o bir kideh Te. bir kmakına şurubu yim (bakayım. vardır. Bir bardak i, oGarson (doğru müthiş kuvvetli Omu söyledi, yok » #iz de isterseniz sa yaln m Bemen bir kadeh ge. | söyledi anlarım. Sim. Bakın içer mez nasıl kuvvetle, Meceksiniz. “Son Posta» nın tefrikası: 1 NAKLEDEN 2 MEBRURE SAM yatağımın yanına oturuyordu. “lişiyüzelkaraladıkların- çi mize yi Hayır, hasta değilim, çıki lı gözleri vardı. e , çıldırma-i bakışlı gö: ri an da... Sade o sünün. © müthiş lamalar ie İvana > "enin sabahinda Obir hummayal hırçınlaştıracak sor itullum,.. Birçok eaatler... Gön-| re kalkişmadığı için de ona sönük ve Ne bileyim, belki de | ağır uyuşturucu bir humma aylar| den barçlamyordu.. Başka kimseyi hee i rahi. Hatırlıyorum: Yanımda eb-| görmek istemiyordum. Bir ön bei “vardı, başucumda; usulca DİRİ yataktan kaldırmak, ker şeler söylüyor, saçlanmı — öpüyor) için zorliyan beyaz. yi mis du, SâPir yanan alpıma değiyor - Burak si Male uzak, karlık le won mu hiç daş eler *öylüyordu? . Anlamıy “Sad Ji, a dudakları bii kepim... Daha doksesi kolumu | sırlı, bembeyaz m ek Sa a hin jdatamadan, yalnız içimle, 2öN-| anla... Evet sizinle beyaz! mi en) e e onu itiyordum. .. iri dd ş TA, -amma ne kadar sonra? - Tl içinde çıt duyulmayan oni ir çayır yanma dindi. Üzerime). bir evde, - nerede olduğumu EN yeni yüze gülümsedim. Be-|i5e bilmeden! - yaşamak İstiyo- nmüş, güzel. ışıl ışıl bir) rumi, Masallardaki gibi blank bir üzü idi bu. | özmal ml du, | diyara gitmek. Kaçı * eriz bir emniyet doldu. ftalar ve aylarca... dimi bu müştik güzel bakıcı « Ge kayada, ugüyal» bir *8in ellerine bıraktım: nk ağız senn kalmamıştı | kahkaha. ali delindi sanmayın. sekli Östümde görülmedik bir gev-| , “7. Mad, böyle bir yerin bulun lik. halhizlik ve isteksizlik vardı. | Bu dünyada en. “iyor, ne kıpırdayor, hattâ me ie anyk göstermedi, . tail de konuşuyu, Sabah oldu sm bir hekim gelip tata gülümseyerek: Lorsi — Dedğime geldin Hard. Ben buraya gelmeden bir radşocuya gm. Yirmi tane radyo (gelirdim. Şimdi onları çalarız. Hard; — Radyolar nerede? Lorel — Odamda haydi gidelim ça, lahm, pa «Bir sant sonra» Hardi — Başımıza geleni Ogördün mü Lorel şimdi nereye gideceğiz. Lorel — Kabahat bende mi? Hardi — Ya bende mi? Yirmi rad. yoyu birden çalınca, mahalleli top - Jandılar; bizi dayak kötek radyoları. muzla birlikte sokağa attılar, tım. Hardi — Ben de öyle (sanmıştım Bız?, ba şimd: kesilecek. He- le bıçağı biraz daha, kuvvetli süreyim... İş , te, işle şimdi kesiliyor. Garson doğru söyle - miş, kınakına şurubu insanı çok kuvvetlen diriyormuğ. Belki de bulu. ledi. — ise oraya gitmek için, bize bir de tılsımlı, büyülü nraba ister, değil mi? — Bu araba sahiden geliverse bakalım siz biner misiniz? yacağım, doktorla da konuşacağım: ve kim bilir? Bakalım? Bir hafta sonra, ihtiyar dekte- rum, tilemlı arabanın da, köşkün de beni beklediklerini haber verdi. Evvelâ şaka yamvor, gene buna) mizkper sol, Sö 5x © DAMLA haşuma ile diye masal ren hsL ne böründürerek, bulduğu yerin Ba- ml da tam benim e Kipa yg a emr ge ekin bil barikallde işleri vek başımız, nasil yaptırır? Yaksa size tem, sihizi ide yardım eden bir öyücü mü var? dedim. ap Se Bl kadar. gere benim göcüm yeter mi? Hem bun. den sonra da bu kudretli büyücü hep senin rahatını düşünecek, sev- diğin o peri masallarındaki gibi, bir dediğini iki etmemeğe çalışacak! O aralık: «Büyücü kim... Sizden başka kim olabilir ki?» diye sor. madım. Şaşırmağa, m ne kati de hevesim vardı. © Sahiklen masallardaki gibi tılsımlı sihirli, hemde çeri uslu bir ei e inür, ömrünün dümenini ele rim ne Lala isiyecek bir halde Lorel — Ben komşu kaçar sanmış.| Amma iş tersine döndü. Gece yarısı! sokakta kaldık. Şimdi bu radyoları mızla nereye gidip, nerede yataca -| Kurbağa zehirli hayvan mıdır? Zehirli hayvan, denilince aklımıza hemen yılan ve akreb gelir. zehirk hayvanlar yalnız bunlar Ge - gildir. Bazı hayvanlar vardır ki, 26 .. hirsiz addettiğimiz halde zehirlidir ler. Meselâ kurbağalar, onların sirt - bir gırıngaya kuyup bir tavsana $i - rınga edecek olursak tavşan derhal zehirlenmiş olarak ölür. arruz edip onu zehirliyemez. (Pakat ten gelecek zehirlere karşı koruyucu tesir yapar, Kurbağa bir yılan tara - ii sünüzdür, Hind domuzları (vardır. Bunlar bazı tecrübeler için hastane . lerde bulunur. Bunlardan birini öldür meğe kâfi gelen yılan O zehirinin elli misli fazlası bir kurbağaya şırınga e- İdilirse ancak kurbağa o zaman ülür. Geç n bilmecem zde kazananlar Geçen bilmeeemizde kaza nanların isimleri Pazartesi günü çıkacak sayımızda ilân edile. cektir. miş galiba, çürkü o da kuvveti, di. Fakat altımdaki tabakla masa arkadaşımın» eline vermek, görme- den, bilmeden, düşünmeden yürü. mek, - bilhassa unutmak . östiyor- dum. Kimseyi görmeden, «Allaha 14. a demeden» gitmeği dile Beni alıp götüren araba, peri masallarındakine benzemedi. Ra. hat geniş bir otomobildi. Uyuşturu- cu, sükün verici bir ilâç içmiştim. gittiğimiz müddetçe, yarı uyur, ya. rn uyanık bir hal içinde ns yola, ne de geçen zamana dikkat ettim. Son ra da geçtiğimiz yerleri, saatin kaçı bulduğunu merak edip sormadığım “için, bugün bile, uzun uzun düşün. medikçe yolumuzun ne kadar sir. ü, hattâ tılsımlı arabanın benii istikamete doğru götürdüğü. Hem bu şerib yolculuk beni he- yecanlandırmıyordu. Bilmeden kö. rü körüne gittiğim yeri, evi merak bile etmiyordum. Onu gördüğüm vakit te ne şaştım, ne sevindim. Halbuki hissim bu kadar sakat- lanmarmmış olsa, ilk defa batının tatlı ışıkları içinde, yeni yeşermeğe baş. İliyan yaşlı ağaçların zlimrüdden o- İ yalarile söslü gördüğüm bu evi, he. le kocaman bir korunun ortasında saklandığı için ne kadar da çok se. vebilirdim. İşte bir haftadır ki, eşiğine bir kere, yalnız içeri girmek üzere bas. İsaatten sönrü işletilmemesini Halbuki | ZErbiyeden sorira müşteri azahr. Kurbağa niçin sehirlidir. Bunun aa, |taıvaYlarını Çapadan Bamatya rüyordum. Beyamd cihetinden gelen zehri kendini müdafaa etmesi ci "Batikdsi çok taydahdir. bir tramvayın karması beyâz levhası Vücudünde bulunan zehir, hariç | D93ArI dikkatimi celbetli. O âna ka - görmemiştim. Dikkatle baktım ve o. kudum: İseksen üç sene nü söylemekten cizim, ibi Ne desem oluyor A şağıdaki satırları 14 İkincikâ nun Salı günü çikan Son Pas, tadaki yazımdan kopye ediyorum; «Sekiz otundan sonra tünel müş - terilerinin azalınası oda tünelin bu gösterecek bir sebe) 2 öle we sebeb olarak iler “ rülüyor. ari Maşkaya giden © tramvaylarda da Be, beğe giden izamvaylarda we Arna . vudköyünden sonra o amcâk iki yolcu kalır. Topkapı, Yedikule tramvayla , “irma gelince; bunlar bazan son mağ. larındaki gışayı biraz kazıyacak ve|793 teX müşteri götürmezler, Aca.İkişdik vazonlara dan döndürmüyorlar?» Aşağıdaki satırları da 16 İkincikâ - a AR SAN ARR Rİ amme günü çikem Hön dine.İkMd be le olunca kendini müdafaadan âciz. tadaki ndan kopye ediyorum. Gir. Gerçi zebrile hiç bir hayvana ta, - 4 «Dün Sullanahmed merkiinde du ,. dar bu renkte bir tramvay (levhası 3083 sene hapis | İspanyadaki inin belediye Heisi 1893 senesinde ç fından sokulsa, ölmez Belki görmüş, | P97! evrakı tah. rif . cürmünden mahkemeye ve- rilmiş, ve muha- kemede öç bin hapse mahküm edilmişti. İdikkate aldılar da bunun üzerine Taj kapıya giden tramvayları (oÇapadaj İdöndürmek kararını U verdilerse bi diyeceğim olmaz, Diye düşündüm. Halbuki ben o yanımda bir tavsiye Evvelce de buna benzer çaks yası ları yazmıştır; 'Trsmvaylardan o birkaç koltuğur kaldırıldığı saman; — Bütün koltukları © kaldıranlardı (daha iyi ederlerdi. “Tramvaylar kırk benzer, daha Yazla Aşağıdaki havadisi 23 İkincikânun - gazelenin şehir haberleri #ütunundan aynen kopye ediyorum: #Şehrimiz tramvaylarından dingil leri müsaid olnalarda bütün otura cak yerlerin kaldırılması ve böylece daha fazla yolcu nakli imkânları et rafında tetkikler yapılmaktadır. Düğümlü ağaçlar Habeşintanda yerliler, O bazı mıntakaları -ta- “ üp a #nç (oldukları zaman gövdele. düğümlü kalır. Bir kadın okuyucum bana uzun; bir derd anlatmış, hususi mektubla cevab istemiş, arzusunu yerine ge » tirdim. Fakat yazımında esl mese » le doğrudan doğruya alâkası ol- a ger gözüme garptı, onu burada bahis mevzuu Bu kadın okuyucum bir arkada -| yahud şından bahsederken takriben şöyle diyor: — O elbette benden iyi giyine bilir, elbette evi benimkinden daha muntazamdır. Elime geçen parayla eline geçen para arasında her hal - de mühim bir fark olacak.» Dikkat ettiniz mi? Bu kadın o - kuyucum arkadaşının eline geçen paranm kendi eline geçenden daha Nice aile sofraları bilirim ki, ai. lenin efradına, hele çocuklarına tam | kalori verirler, lezzetlidirler, göz okşarlar, hakikatte pek ucuza mak Nice roblar bilirim ki, çok iyi ku- | maştan, çok pahalı garnitürlerle şeh. i gerçek bir modelden kop. iye edilmiş sanılırlar, Hakikatte bü- İyük bir mağazanın artık kaldığı için İ ucuza verilmiş kuponu ile kenar ma- hallenin: küçük terzisine yaptır! . İsmaşlardır. Evin idaresinde olduğu gibi elbisenin bu şekilde ucuza yap. taonlmış olmasında da başlıca mezi- İyet ev hanımının bilgisinde, sevki İnin inceliğinde, terzile birlikte ça. | bemeş olmasındadır. Lâzım olan da fazla olduğu noktasına emin değil, | budur. dir, iyi giyinmekte ol masına, evini daha iyi idare etmek- te bakıyor, öyle olması icab edeceğini lüyor. Haeki ben bunun sautlaka böy le olmam icab edeceği fikrinde de. ilime, için hazırlanan odaya götürül- düm. Burada gözlerime koyu renkli hiç bir şey çarpmıyor. Koltuklar, sedi. ri kaplıyan, . pencereleri, kapıları örten yeşil kadifeler, dışardaki önç, yaprak, su dekoruna öylesine uyuyor ki, güneş içeriye doldu mu, bütün oda korunun bir köşesi gibi yemyeşil ışıldıyor, Pencereler obahçeye (o bakıyor. Güller daha açmamış. Böcek kabu. ğu renginde goncaler balkona tır- manıyor. Kumlu yollardan kimseler | geçmiyor, Bahçenin bittiği yerde koru başlıyor. Nerede bitiyor) BiL miyorum. Hoş, bir ucu, sonu var mı, onu da bilmiyorum. Odamdan pek çıkmıyorum. OE simler, çiçekler getiriyor, hem de iğim çiçeklerden: Kokusu ol zunyaularda: 4 Onunla sade sudan, havadan ko.| muşuyoruz. Hayat şeylerinden, inei- ten, yaralıyan ya da ütreten şeyler. den hiç bahsetmiyo: İ medikçe de üzülüyordum. Gülümsedi: : Bana yakıştıracağınız, söyle, ! tığım bu evde yaşıyorum. Onun her bir yanını daha bilmi- mesi dilinize hoş gelecek bir isim takıverin! dedi. Gelirim yummak, 'elimi sağlam İ yorum. Geldiğim zaman doğru be.İ (OO vakittenbesi ona, sevdiğim bir! düşünüyor, öyle söy-| Yoksa bilgisizin eline binlerce Hi. ir Üner sofrasında mide bo » ur, elbisesinde bayağılık sezili bütçesi de ber vakit açıkla İlel Bayan «Z. Z.» ye bu nokta üze » rinde bir hayli düşünmesini tavsiye edeceğim. ini ik, bezgin bezgin iyor. Kitablar veri- yor... «Salonda piyano var... Elişi, yün örgüleri insanı oyalar! Bahçe giçek dolu... Koruda o papatyalar, yabani menekşeler açış bekliyor. ar!...» diyor. - Söyle «Peri hanım. istediğin kadar söyle... yabaniyim... Belki de yalan değil, naklını boz- muş» biriyim! Beni ne kadar anlıya, bilirsiniz, ne mi biliyorsunuz ki? O gene gülümsedi. — Bilmediklerimi bana siz söyli- yemez misiniz? — Söylemek mi? İşimde u; bu acıklı hikâyeyi uyandırmak, ratği Ne diyorsunuz Peri, onu kimselere latamam. Sesim ona fazla can atar... Ses inler, ses ağlar, 0s e tanır Peri... Ben sesimden korka rim. — İnsan söylemekten çekindi mi, yazar. — Hatıra defteri gibi mi? Dur. ğ madan, ben, benim, bence, benden diye! Bu da konuşur gibi bir sey Periciğim!... İnsan yazdığını işitir duyar, (Arkası var) Aşkla oynanmaz! İ — (Tefrikamızı bugün 7 ne İ — sayfada bulacakamız)