24 Ocak 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İkincikânun Mî 2 Sayfa SON POSTA Aslferı Resimli Makale: e— Milli bayrak her şeyin üstünde.. — Sözün 'kısası ! vaziye v & —?'mü : Tek ekmek E. Ekrem Ta'u du, ve diğeri fırka kumandanı olmak üzere 4 general ve 18 bin kadar da sübay ve er esir edilmiştir. Alınan topların adedi 200 kadardır. Gelen pek noksan malümattan şöyle böyle anlaşıldığına nazaran Tobruk'un hıı aka, maka.. Avrupada harb ş başlıyalı bir buçuk yıla vart. yor. Bu bir buçuk yıl içinde Polony& ile beraber, Finlândiya müstesna, bü. tün Baltık devletleri yok oldu. Nor » | veç, Danimarka, Belçika, — Holanda — buçuk veya iki günde ve pek az yata mukabil düşmesi İtalyan tıhki. mat ve kıt'alarınm İngilizlerin kara, hava ve deniz kuvvetlerinin birlikte d vukubulan iyi tanzim ve tertib edilmiş t müşterek şiddetli taarruzlarına da - tamamile, Fransanın da beşte üçü iS. tilâya uğradı. İsviçre gibi, oldu olası harb hariti kalmış, daimi bitaraflığım nimetle - rinden azami derece faydalanmış bif memleket hatır ve hayale gelmiye « KA AYAKADI Ö Ü | İ | | yanamamasından ileri gelmiştir. Bar, diya dahi aymi sebeb ve suretle düşmüştü. Fakat garibür ki İngilz| bombardıman uçakları Tobruk müs. tahkem çevresinin yarylan kısmına tomnlarla bomba yağdırırken bunları muhafazaya memur edilen İngiliz av- cı uçak filoları Tobruk semaların . da hiç bir İtalyan harb uçağına raz- gelmemişlerdir. 4 İşte gerek bu hal ve gerekse İngi, lz topçusunun himayesi Avustralya piyadesile İngiliz tanklarının müstah. kem dış çevreyi şarktan yarmalarına ve badehu bu yarığı gerek Hmana doğru derinliğine ve gerek yana ko - laylıkla tevsi etmelerine — yardım; etmiştir. Bundan başka Tobruk ta .- arruzuna İngiliz deniz harb A a //////,/!'/ı Amerika hariciye müsteşarı Summer Wels çok soğukkanlı bir diplamat olarak tanınmıştır. O nisbette de sükütidir. Gazetecilerin suallerim din - ler, sabırlıdır, fakat verdiği cevab dajma bir gülümsemeden ibaret kalır, Bununla beraber diplomat! bir defa kızmış, bir defa da ağzını açmıştir: bilgimiz veya düşüncemiz icabı olarak muhakkak bir tarafa, yahud diğe- rine meylederiz. Bir tarafı sever, öbürüne lâkayd kalırız. Hayat bir mahkeme salonu de. ğildir ve herkes bir hâkim olamaz, mutlaka birisini diğerine istiyerek, iste- iştirak etüiği halde Sicilyadaki A.lmır uçakları buraya gelerek ne İngliz gemilerine ve ne de Tobruk'a taarruz eden İngiliz kıt'alarma hücum etme- mişlerdir. Bunun sebebi, Sicilyanım| Tobruğa bin hlomem kadar bir me, safede olmasıd fe her ne kadar bombacı ııçık!ıt kolaylıkla gelip giderse de bunlara av uçak fi.. loları refakat ettirlemez. Tobruk muhasarası esnasında — ne; Derne'den ve ne de Bingaziden İtal... yan kuvvetleri buraya gelmek, ve ka. leyi muhasaradan kurtarmak teşeb- büsünde bulunmamışlardır. Bu, her iki mevkideki İtalyan — kuvvetlerinin böyle bir işi yapamıyacak kadar za - yıf olduklarını gösterir. Filvaki bü . tün Libyadaki İtalyan ordusu 17 - 18| firka tahmin olunduğuna göre bun. larm il ilâ 14 &i Sidi .- Barrani'den Tobruk'a kadar ki muharebelerde im. ha ve esir edilmişlerdir. & fırkası da Tunus hududlarına karşı tatuldu . Cümhurreisinden aldığı vazifeyle Avrupada yaptığı tetkik seyahatin , den dönmüştü. Gazeteeler ona gaybubeti esmasında kendisinin Avrupa ırklarından birinir. taraftarı ve dostu olarak gösterilmiş olduğunu hatır. Ai sora lattılar, doğru olup ol l Wels kızardı: — Ben sadece Amerikan dostu, Amerıkxıı taraftarıyım, dedi. bir hayat l inde asla bitaraf ğını söy. miyerek tercih ederiz. Fakat milliyet bahsinde insanın yapmıyacağı, yapamıyacağı, yapmağa hakkı olmadığı bir şey vardır. O da yabancı milliyeti kendi — milliyetine tercih etmektir. Vazifemiz evvelâ kendi kendimizi gevmek, kendi kendimizin dostu ol. ktır. Menfaat, his, bilgi, düşünce bakımından bir temayül bu ilk nok. lerler. Bazan menfaatimiz, birçok ahvalde hissimiz, zamanına göre de tadan sonra gelir. Kitablar arasında: Cepheden cepheye Yazan : Emekli general H. Emir Erkilet Cepheyes, muallim «Cepheden cildini yeni neşrettiği, kitabının adı- dır. Kitabdaki wpheler harb cep. kıymetli eserler yazılmış ve basıl- mıştır. Hâlâ da basılmaktadır. Fa. kat bunların yalnız Süleymaniye- deki Askeri Matbaada basılarak an- cak orâd lmaları ve resmi ma. heleri olduğu çın eserin b en ön saflarda ve Mehmednklerîe ğundan Derne'de ve Bi de Diha- - © binbir çeşid yet bir iki fırka demek — ) aa larını, ıin'nulınm. | korku tir. Ş B i tatmış, gö 9 ve Buna nazaran ııı_-alwıııen’ıve taarruz harekâtını Tobruk'ta durdur mıyarak 400 kilometre daha garbde bulunan Bingaziye ve buuun cenu , bundaki Agedabia mevkine kadar i | lerletmesi iktiza eder. Bingazi yarım| adasımı düşman kuvvetlerinden te.. mizlemek, ayni zamanda Misirin ve| Süveyşin garbe karşı emniyeti için elzemdir. Habeşistanda: İngilir - Sudan kıt'aları İtalyanla, rı Kassaladan Eritrede Agordat isti | kametinde takibde devan ettikleri gibi Matemma bölgesinde İngiliz taz. yikleri artmaktadır. Habeşlilerin da . hildeki kıyam hareketlerine dar de çok ehemmiyetli haberler gelmekte - dir. Vaziyette ehemmiyetli bir tebeddül yoktur. Balkanlarda: Vaziyeti aydınlatacak yeni bir ha, ber gelmemiştir. Romanyada Alman tahşidatının devam ettiğine dair de ne yeni bir malümat ve ne de bir a- lâmet yoktur. Hattâ dendebilir ki, mahza Romanyada Almanlar tara , geçirmiştir. Mevzuun bu kadarlık kısmında gerçi bir fevkalâdelik yoktur. Çün- kü aziz dostum muallim avukat |Mün'im Mustafa gibi Büyük Harbe veya İstiklâl Harbine iştirak etmiş, Pvatan için cephelerde sayıca faik |nice düşmanla, zalim tabiatle, tür- lü türlü zoksulluk sefaletlerile pen. çeleşmiş ve her şeye tağmen geride rahat ve emin bir hizmet icin baş ağırtmak zilletme Mehmedcikle bir- likte 'şerefle yaralanmayı, sakat ol- rrayı veya Ölmeği tercil etmiş nice yedek sübaylarımız vardır. Bizzat kendim, kumanda ettiğim | kıt'alarda iktidar ve kahramanlık. larına hayran olduğum öyle sübay-! lara yaslamışım ki, bunların yedek ; sınıfa mensub olduklarını — tesadüf-| lerle veyahudl sulh terhisinde —öz. rendiğim zaman hayrete düşmüşüm- dür; çünkü onlar muvazzaf bir sü- bayla kendileri arasında hıçbu' ci. garibdir ki haltk arasında, bu kitab- larm ancak Süleymaniyedeki Askeri | Matbaadan muayyen makamlara verilmeğe mahsus oldukları ve sa- tılmalarınm yasak olduğu zehabını hasıl etmektedir. Elhasil! denilebilir ki Askeri Mat. İbaa kapalı bir kutu veyahüd vüsulü müşkül bir kutub vaziyetini değiş- tirerek içindeki cevherleri dışarıya saçtığı gün alâkalı ve meraklı ilim, tetebbü ve bilhassa tarih meraklıları hayrette kalacaklardır. Sübayların kitablarını, her mem- lekette olduğu gibi, istedikleri her hangi bir tabi ile anlaşarak dışarıda serbest bastmevlerinde — bastırama. malarının iki sebebi vardır: Biri Ge- nel Kurmayin faydalı eserlerin tabı hakkmı sübaylardan halimize göre pek dun olmayan bir bedel muka- |bilinde satın alarak Askeri Matban. da bastırmasıdır. İkincisi de - sivil tabilerin ekseriya harita ve kroki- leri olan bu gibi askeri ve tarihi e- Iıerlen. satamamak korkusile sahi. bine iyi bir bedel vermek mukabi- linde b larıdır. IOnun için ımdıîk pratik olan şey, Askeri Matbaada basılan askeri ki- hetle hiçbir fark hissetti di. Fakat Mün'im Mru!»tafn gıhı_ için- behmdağu ve y gı harb SA ' semtlerinin ve harb haduyeleunm fından vaktile sezilen dahili mmk_î jurnalını, aslına mutabık, sadık, bi. lıkları önlemek ve dolayısile Roman, yada kuvvetli bulunmak için Alman. lar buraya bir kaç tümen getirmeyi lüzumlu görmüşlerdir. Ve son gün'er. de Almanların Balkanları tehdid e- decekleri hakkında söylenen farazi yelerin bundan çıkmış olmaları muh. temeldir. AAA taraf ve münekkid görüslerle — tut- muş, bunları makaleler halinde neşretmiş ve şimdi Kanal ve Canak. kale seferlerine aid olan kısımları “İbir cild halinde nesretmiş kaç ihti. yat zabiti vardır? 1911 ile 1922 a- “|rasımnda, Garb Trablusu ve Balkan harbleri, Büyük Harb ve İstiklâl Harbi gibi hepai birer varlık ve ha- yat mücadelesi olan büyük hâdise. ler geçirmiş, mağlübiyetler görmüş, memleketler kaybetmiş, fakat hari- kalar göstererek neticede muzaffer tabların, Devlet Basrmevinde bası. lanlar gibi, © de muayyen bir kârla sivil kitabevle-ine tevzi olunmaları- nın bir an evvel usul ittihazıdır. leki harb edebiyatmın henüz lâyıklı bir inkişaf göstermemesi arz ve ta. lebin noksanlığından ileri gelmek. tedir. Bu münasebetle de Mün'im Mustafanım her müşkülü — yenerek Elhasıl bizde de sivil veya mes- | | ve şurada burada ilâve olunacak noktalar bulunduysa ufak vakfeler yaparak herhalde yoldan — inhiraf etmedik, zaten mantıki yol da bun- dan ibaret olduğundan bu usulü ka. z o- SSSLİENİZ x“xxxxxxxxxxx İmlâamızı teşettütten kurtarmanın çareleri Yazan : Halid Ziya Uşaklıgil mevzuunün harb olduğu kolayca | arif kitabları gibi Babıâli kitab ca- anlaşılır. mekınlannda teıhır olunarak her Mün'im Mustafa, geçen Büyük |£ a üz Harbe genç bir ihtiyat zabiti ola-| pratikte bir imkân buknınımnıı, & 18 e |rak iştirak etmisş, cepheden cephe-| mum tarafından istifade oh Bu yazılarda buraya kadar kıla. N' ve koqmuş, elinden gelen hizmeti|rma imkân vermemekte ve hath vuzda çizilmiş olan yolu takib ettik, ÇALİSTDİTDA, zannolunan bu nakise onun dünya- lda en ziyade yayılmış bir dil olma- sına mâni teşkil etmedikten başka en az imlâ yanlışı yapılan dil de ge. ne bu garib ingilizcedir. Bu iki hususiyetin sebebi arastı- rılınca denebilir ki birimcisi ingiliz- ce sarfının sadehgınden mutevelhd. dir. slince: şekilleri hata yapiln madı. Sarfa aid bahisler hitama e. rince nahve geçmek te gene bu yo- lun tabit bir devaraldır. Fakat biz bu noktada, yani nahve geçmeden evvel biraz uzunca durarak türkce. nin imlâsından ve bu dide bir hu- :ıuyet teşkil eden b.-lıffıız ıhengın. en - k i den — balise Hizmü gormekluyıı. Türkceyi diğer lisanlarla muka. yese edince şw farklara — varılıyor: Bir Ksanın imlâsı, açık ta'birle yazı şekli, ya lamımıle telâtfuza hıglı. dir: alm "—', ve iyet üzere n&o-latines dilleri gibi. Bunlarda yazı âdeta bir vâ- kımı savt yani sesleri tersim eden bir alet mesabesindedir. İmlânın sarf ile bir merbutiyeti yoktur, daha doğrusu sarf imlânın arkasıma takı. larak zincire vurulmuş bir esir mah. kümiyetile sürüklenip gider; ve bu- nun için imlâ hiç şaşmayan bir sa- deliğe maliktir. Yahud imlâ telâffuza değil, ta. mamile sarfa bağlıdır ve bu suretle sarf telâffuzun değil, aksine olarak imlâ sarfın esiridir; öyle ki lisanın kaidesi bilinmedikçe doğru bir cüm. le yazmak, hattâ bir kelime tersim etmek imkâaı yoktur: Bu nev'in en bariz misalini fransızcada görürüz. Arasıra, şurada burada, matbu- at sahifelerinde, meselâ Lir mulu— g öyle bırer kalıb teşkil eder kı bun. ları bir defa görmek onların zihin- de bir damga gibi iz bırakmasını mucib olur ve bu sayede ingilizce tahsiline başlayanlar keüimeleri ilk gördükleri şekillerle gözlerinde, be- yinlerinde menkuş olarak bulurlar. Bir dördüncü nevi' lisan vardır ki bunun da tek bir misalini türk. cede buluruz. Türkcenin imlâsı hem telâffuza hem sarfa bağlıdır, bina. enaleyh bu Tisanım imlâsı birer ucu iki muhalif kwvvetin elinde bulunan bir ipe bağlı olarak hangis: daha kuvvetle çekerse © tarafa temayül mecburiyetindedir. Eskiden türkceye her şeyde nü- mune olan arabca ve farscaya uya- rak imlâ hususunda telâffuza değil, mül n İisanın esas kaidelerine teba'iyyet edılır ve bundan dolayı ses verecek olan harflerin ses ver. melerine hizmet eden, yani harcke vazifesini gören harfleri yazmak külfetinden kaçılırdı. Gitgide — bu- nun mahzuru anlaşılarak harekeleri gösterecek harflerin kullanılmasına başlandı, ve bir kere başlandıktan sonra bu zeminde ifratlara dü;uldu öyle ki Yi son da imlâsı bir kargaşalık devresi ge. çirmeğe başladı. Bu harekeleri ter. sim etmek usulü ancak aslen türkce olan kelimelerde tatbik — edilebildi- ğinden arab ve fars dillerinden alın- r- * “Bir otelde 7 kişi,,(1) millt harb edebiyatı kitabhanemize kıymetli hatıralarının bir kısmını, kenıeyje dair tafsilât d kitab halinde hediye ini te- bir ad yahud tahııl şekkür ve takdire Tâyık — ehemmi. gomemıı bir loylunm bu neferin yetli bir hizmet telâkki ederiz. ı zü. H. E. Erkilet huı eder; bunlar öyle garib, öyle hatır ve hayala gelmiyecek imlâ yanlışlarile doludur ki insan ilüzam mış kelimeler yine kendilerine mah- dir. sus imlâyı hafaza etmiş bulunur lardı. Şarkın bu iki lisanında imlâ na- sıldır? Bunu üç beş satırla işaret e- delim. Hareke fetha, esire, zamme namile kelimenin üzerinden, altın. |buriyet te iki türlü sebebden doğa- cek bir sıkıntı ve darlık içinde cırpl- nıyor. Dünyanın ferah — kısımlarıle doğrudan doğruya muvasalası bulun. mıyan devletler, harbin, zamanı keSe tirilemiyen sonuna kadar idarei mas&. lahat edebilmek için kendi vatandaş- larını bin türlü takyide tâbi tutuyor. lar. Orta Avrupanın buğday anbari telâkki edilen Macaristan bile yediği ekmeğe, hanidir dörtte bir nisbetinde patates ve yüzde on beş misır unü katıyor. Hele, ekmeği yirmi dört sag$ bayatlattıktan sonra satışa — çıkar « mak her yerde âdet hükmüne girdi. Avrüpa milletlerinin bu vaziyetleri karşısında hâlâ sıcak sıcak, istediğiu miz miktarda has buğday ekmeği ye- mekte devam eden bir biz varız. Ct. nabı Rezzakı Âleme bin bir hamd vE sena olsun! Ancak dünya vaziyeti böyle devami edecek olursa, — ayaklarımızı, gerçi pek hissolunur derecede değilse gene de usul usul kısalan yorganımıza gö- re uzatmağa, önünde sonunda tabi.« atile biz de mecbur olacağız. Bu mec« cak. Bir defa, Avrupanm şu yoksul vaziyetinde buğday iktisadi müvaze « nemizi tarsin edecek başlıca ihracat mallarımızdan biri olmuştur. Mem « leketin umumi refahına taallük edeii böyle bir fırsatı şüphesiz ki kaçırmi <« yacak, dişimizden tırnağımızdan ar « fırarak harice buğday — zatacağız V€ memleketimize döviz akıtacağız. Saniyen, agün doğmadan — meşimti şebden neler doğar!» sözünün med « lülünü gözönünde tutarak, ileridi bizim de bu badireye karışmak teh « likesine mebni, yurdda buğday M ları vücude getıreceğız Bunlardan dolayıdır. ki köylumü* aylardanberi, istihsalini artırması i « çin durmadan teşvikte bulunuyoruz. Ve gene bunun içindir ki her şeyi * mizi düşünen ve doğru düşünen Cüll huriyet hükümeti — memlekette tek ve ucuz ekmek usulünün tatbikine K rar vermek üzeredir. a Halitasına bir miktar çavdar ka * rıştırılması tasavvur — edilen hu teb ekmek kalite itibarle bugün yediği « mizden çök farklı olacak değildir. VE hattâ belki de daha sıhht — ve dahâ leziz olacaktır. Bilhassa kazancı 8f olanlarımız için bu ekmeğin :—nw"; itibara alınmağa değer bir ciheti vafe sa o da ucuza mal edileceğidir. i Muhterem Başvekil Doktor Say * dam, Millet Meclisi kış tatiline girela ken, meb'uslarımıza vâki olan hita * besinde bu tek ekmek usulümün 1497 dalarını güzelce izah etmişlerdi. J O izahata göre: — Güdülen ı.uııılvıd gaye Türkiye Cümhuriyeti vatanda « şırın her suretle refahma hizme' ibarettir. Minnetle müşahede — ediyoruz “ harbin gerek içinde ve gerek di bulunan her millet maişet hususül” da bunalma derecelerine varmışketi âki, dürüst -ve durendiş — bir i sayesinde bütün müdafaa esbabi la beraber refah unsurlarımız da Hi zır ve müemmendir. N Bu apaçık hakikat — önünde hü şüphe ve endişe edenler bulunuyor * sa, bunlar birer akıl, iz'an ve vi hastasından başka bir şey değıııır K e Cilksn fCaz» İzmitte askera teberril İzmit (Hususf) — Kocaeli - .e A v e a — # n olmuş, yakın ve uzak tarihi haş- ederek bu yolda bırwyîer yazmağa | dan giden yahud önüne düşen Üç | agesi fabraman: aâkerlerimize Kü pi ) HT | mretle büyük milletimizin, iti. Ş ; . bbüs etse bi- b ini vücude| istikamette vukua gelir ve bunlar copetl | çukl'_.ovad_a 2ka'a pamugu raf etmelidir ki, yakın zamanlara Yazan: İbrahim Hoyi getıremez. Şu halde fr. yaz. yazısında (a,e), G, 1), (0, İfıiye:ımglşâîk 1501 parça eşya tebek ekllmesme başlaıuyor aid sivil harb edebiyatı yok gibidir. Kuytu bir köşede seçtiği küçük, | mak mutlaka Bu lisanın bütün sarf| u, o. ü) diye gösterilir. B ; Sivil harb edebiyatı demekliğime | mütevazi tezgâbında kıymetli san'at | kaidelerini bilmek demektir. Arabcada kelimeyi doğru okuyup A.danla (Hususi) — Çukuroyadaki sebebiyet, mesleki -harb edebiyatını | eserleri yaratan, bütün «meyda - ngilizceye gelince: Bu lisanın| doğru yazmak mutlaka onun telâf. T A K V ı M arimi W" pamuk kongresinin ait Jan ayırmak isteyişimdir. Fikya- Devamı 8 inci sayfada) ne telâffuzu ne imlâsı hiçbir sabit| fuzunu ve tabi' olduğu sarf kaide- B rarı muı:ılîıınce, önümüzdeki yıllarda | ; bizim mesleki harb edebiyatımız. —— ——— — ve muttarid kaideye tâbi değildir. | sini “bilmeğe mütevakkıftır, farsca- ıkincikânu uAka.hh ©e pamkak. . eklikeei — içar zannolunduğu kadar az ve mahdud| (1) Bir Otelde T Kişi, küçük hikâ-| İlk nazarda bu İisanım aleyhine kay-| da sarfa fazla bir merbutiyet olma. ha g Çiliçinin bu ea lara | boşlamıslır.|değildir. Sübaylarımız tarafından yeler, Kenan Hulâsi, 180 sayfa, Se-| dedilecek hir mahzur hükmünde| makla beraber kelimenin. telâffuzu | Ftami sen yereir — | E Çiftçinin “ Ciğam Dödümle tokumal ih, |Karbe ve harb tarihine daır pek çok'mih Lütfi Kitabevi, telâkki edilmesini icab — ettirecek (Devamı 8 inci sayfada) 1tbö 24 1859 ÖŞ & | tiyacı tesbil ve bumu Ziraat Vekâ Di i p a | | temin edecektir. / | lap aç R';—;;;m G fi v 7 | Manisa imtün vi İSTER INAN, İSTER INANMA! CÜMA z | ö a"'sa n p' SI Bir arkadaş anlattı: buçuk saatten ibaretti, bu müddeti de kahvemi içerek, g: ni O. Ko T?Lnn WMM gündenberi| Senelerdenberi yaz kış Adada otururum. Pek te rahat ederim. | kuyarak sıcak bir vapurun koltuğunda geçirirdim. Halbuki şimdi ge. barr d 7 Zilhîcce h. bügüne kadar tütün ekimi hummalı|D Ba yıl galiba yavaş yavaş ihtiyarlığın omuzlara biraz daha çökmüş | ne ayni yazıhaneden çıkmam ile Maçkadaki evime girmem arasında |||| -. | ». fir ? smett_e devam etıPakbedir. olması neticesinde olacak, mevcud konforu artırmak hevesine düstüm. | geçen müddet tamam bir buçuk saattir. Falza olarak bu müddetin on 19 26 gl j "Akhisarda en yüksek 11ö, normal Yol müddetinden de kazamırım, diyordum. İstanbula inerek Maç. | beş dakikası yürümekle, on beş dakikası trtamvay bekkn_ıekle..bir sa- z b 05 | * 90 - 95 kuruş arasındadır. Diğer yer. kıya yerlestim, şimdi görüyorum ki, benim hesab tamamen yanlış | ati de tramvayın içinde ve ayakta sardalya balığının haline girmekle - a [ y lerde 8ö . 85 Kırkağaç Zira evvelce İstanbul umtıncî: bulunan yazıhanemden çık- | geçmektedir.» Öğle | ikindi | Azyam E. kazasında en aşağı tütünün — satışı tanız ile Adadaki evime girmem a geçen bir Biz bu hesabır doğruluğuna inanıyoruz, fakat ey okuyucu sen: İ a. |u. . |D -. | v. ğ 15 kuruşa olduğu haber a. V, JAS| 26 416 Şooll <8 | 15 Rimarlae aama M S gaa İSTER İiNAN, iSTER - İNANMA! A A İsjel? & ler alınmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: