2 Sayfa Hergün Yeni bir Âsya devleti: Tahiland Yazan; Muhittin Birgen saç ay 2 (4(Saje Zİ İçe aya27 iyg 0 Da (WP f bir kelimedir. Son zamanlarda, As- yada eski bir devlet, kendi kendisi- me yeni bir isim verdi: Tahiland. Bu ismi alan memleket, bütün dünyanın geçen seneye kadar Sinm özmü altn- l it ! da tanıdığı devlettir. Bu devlet na- “ğe - sl bir devlettir? İsmini niçin değiş- tirdi? Dünyada hüküm süren gürül- tü arasında, pek az kimse vardır ki kendi kendisine bu sunileri sormuş | olsun. Bununla beraber, halen As -| yanın cenubu şarkisnide araya bu memleketin ismi karışarak geçen vu kunt, Tahiland veya Siam isimlerine karşı alâka uyandırmaya değer ma-| hiyettedir. , Asyada her şey eskidir ve eskili-| ini muhafaza eder. İşmeğe oz meraklı, yürümekten ziyade dar « miya, oturmıya, hartâ yatıp uyumı- ya taraftar olan Asya, bu sayade eski şeylerini muhafaza etmiş, bu kıt'ada yaşıyan milletler de, nülli çehrelerini kaybetmemenin yolunu bunda bulmuşlardır. Meselâ, Ja * ponyada iki bin altı yüz senelik bir tarihe sahib olan imparatorluk ha - Ölümüne kadar dünyanın en sengin adamı sayılan Rokfeller'in hayat. ta son günü nasl geçirdiğini soruyorlardı. Doktoru çu cevabi verdi; — Kâtübini çağırttı, günün vak'alarıma aid hülüsayı dinledi. Sonru ye. ni #avamelelere müteallik emirlerini verdi, daha sonra da uyanmamak üzere uykuya daldı, Ziraat: Meyvacılıkta aşı gana ssa0yan saye ANA, İ Hiç şüphesiz aşı olmasaydı, meyvacılık en esaslı tekâmül i pastasından mahrum kalacaktı. Fakat fennin diğer icab- i Japonyanın son asırda iktisab ettiği büyük kuvveti izah edecek sebeb- İerden biri de bu hâdise midir? KE Ker Büryan birer dar YAŞ münkeri cenli faza ettiği i, belki eski çey- İk , ema İlzumendan fazla bir pâye vermek olur. : İere olan sadakatine borçludur. NİN ? tekim, eski #yelerle olan alâkası esme menemen Yazan: Tarımman Köylerimizde kış gecelerinin bel- Hi başlı sohbetlerinden biri de aşı bahsidir. Hiç untmam, dışanda la-, pe-lapa kar yağdığı bir gece, top-| alev alev ocağın kar-| üşterek — gi ateşe yere . il N tat il ir adam olan kare kapora kedi, bünyesine Ela Hileyi matade ülea ge Çek dağlık bir mrazi içinde yapyan | 09 balmıştı. Bizi bir hayli beklet- | Sim, eski bir hanedanın idaresi vela iri ei Böreği : 5 gesi Baynamp ona ocak bas e emi bay kabe ğa de yer ikram gir, İlk ozi masına müstakildir. ve hukuk se | plan, müteakıb lâf olen diye: İhasında müstakil ol iel hiş| “— Ateş, bu havada pek seviliyet Dir şey görünmez Faket, bir taraftan | S'ÖÜruni geli MA ya e Fransızlar, bir taraftan le e komru olan bu mmeleket, kendisini |'ü Fakihetüşşita).f» (*) 7 şimdive kadar yalnız ecnebiye kargı | (o Hacı Dayının bu tekerlemesini ini miyei ir de Fram pek anlayan bulunmadı amma, nar ei m ane va Mİ RR İKE, skeci esimi Diz mereya te İnn senli tskrarlağı; Tekrar aile kabetten istifade etimek süretile mu. hassürü uyandırdı. Gençlerden bizi: | nan bir meyva ağacında meyvalar hafaza etmiştir. Eğer bu iki simi «—Sehi Hacı Dayı dedi, şimdi şöy-) irilir ve çekirdeksizleşir mi? olmasaydı, Siam da çoktan büyük /e kıpkızıl taneli bir nar olun hoşa| O Gerçi aşının meyvalıktaki rolü devletlerden birinin o müstemlekesi gitmez miydi) Diğer bir genç:! pek büyüktür. Fakat bundan, asının olmuş bulunurdu. «— Nar değil amma, kumluca bir| her şeyi yapmaya muktedir olduğu “ ya kış armudu olsa, cihan değerdi. de-j manasını çıkarmamalıdır. Hiç şüp- Bununla beraber, dünyada her'di. Bir başkası şeftaliye ağız sulan-| bsiz ası olmasaydı, sneyvacılık bu- şey değişir. Hindistan, Cinin, Hin-| dırdı. Gene bir başkası kokulu el ü tekâmülüne erişemezdi. Aşı- di Çininin komşusu olmak, hayli ha- | mayı andı. Ve nihayet artık nadide yepağ lal ve feketli bir cenub denizinde sahil -| meyvaların kıtlığından bahisle bir sir nimetler eidden eri bulunmak neticesinde Simda| pundunu getirip sözü aşıya intikal) pek büyüktür: Yabani haldeyken da bir takım iktisadi, içtimai ve ni-| eltirdiler. yenmiyecek derecede fena meyva Nayet siyasi hareketler vukua gek| | Birisi #— Rahmetli dedem, de-| veren ağaçlara en melis meyvayı Miştir. Avrupa költürile temas gi böğürtlen köküne aşılanan ar.) verdiren, on paralık hayrı olmayan | pek çok Sinmlı zuhur etmiş, bun -| mudun fevkalâde tatlı olduğunu! ağaçları bir kazanç kaynağı haline adan modem Kültürlü bir zümre söylerdi. Kismet olup ta bir dene-| getiren, elin toprağında yetişip &e Aki Hindi Ginideki” emel yemedik.» bizimkinde olmayan meyvaları biz- siye, benlü Kar seli vel Bir başkası «— Söğüde aşılanan | de de yetiştiren hep aşıdır. Dene- ele nek İken lr alcaz elma da çok tatlı olurmun bilir ki aşının yapmaya maktedir Ve nihayet Çin ihtilâlinden sonra | Metansilin Hasan, bir yıl Cayırde-, olduğ kü meyvacılığın gözlerini büsbütün açımatır. Eski|rede kyk kadar söğüde elma arıla- ; un Asya ruhu, bu kıt'anın ana sekenesi | 180. Soğuktan tutmadılar, (o dedi| yardımını dilemeden, meyva zira- Arasında baran çek yeleli bir mar |idi> derken bir meraklı deh söze| ati le uğreymak cidden Pek müş. Mi dayan: | karıştı «— Oluyor be, dedi. Kecâ| kül olurdu. Fakat, meyvacıhktaki he leon Re nan azame se | Önerin bağında ben Koskoca bir her terakkiyi de eda bilmek ve kendinini © göstremintir. Asyalıık |452€ B düm, Eray ya İ ondan beklemek, tamamen yersiz fiksine karşı kendisini çok mağlab |, ve PöYk hep miş ile mihayetle.| is hereket olur. Cünkü as mevra- hisseden bu duyguyu Japonya, çok: | no1ek kimisi cevire nema, kimisi) chia son bir buluş değil, ancak | meşeye kestana, kimiside kavağa| diğer icabların vanı sira, kendisin maş | izel anladı. En son, Hanı Deylden öetifade edilen bir vamtadır. ip | > inle e balendasl Bimmez meden, yalniz bizde da tör. Hali hazırda Siamı Asyada Ja.) “— Bir ağac üzerinde yapılan as), . er tarafta söğüde elmn eri © aşının sürgünlerile yedi genede; Ti; ber tarafın söğüde elma, kava- i Me yerine | veği defa taktar edilirse yedinci incir, İnen) ie asla- en Tekli Die, Aş-| andan sonra gelecek meyvalar ga.| marn imkânından dem | vuranlar İİ lak be mizan harekerle m ”İyet iri ve çekirdeksiz olurmuş. çe-| görülmüştür. Bazıları gükü Frenk ö- İN Yindan alâkadardır. Sim mesyoza , | kirdeksiz narı de böyle elde etmiş| zömüne malayarak siyah gil alına Klein göre, bütün Sam, bükün lerin çağını söyler, barlar mükerrer a- Hindi Cini “e Çinin cenub sahaları) , O £*c* b“ bahis © kadar uzadı, | iılarla meyvaların cekirdeksizlere: bundan çok sene evvel hep binden | gitti ki. evlere dağılırken bile yolda | ceğini iddia eder. lâkin hiç kimse İLİ demini taşımış elan bir kavim | 29 bahsi konuşuluyordu? bu iddialarını hakikatle tevsik ede- eml Be si ir alk ön evvel rasladığım bir me-| mez. Hep biraz evvel naklettiğim EE erene vve Ta aşağı yukarı Hacı Dayt-| hatıra bi, iddinlar bir ocakbaşı ya- © Jar gösteren bir takım ayrılıklar vü- venliğinden ileri a ) cwde gelmis. Fakat, bütün bunlara Üncü sayfada. MW yağmen «Tahin ler «Tahis dirler ve WE artık bunların birleşmeleri zamanı © gelmistir. Tshi kelimesinin olandı kelimesile birlesmesi de manalıdır: Bununla, Siam, kendisini Avrupaf bir çehre ile meydana çıkarıyor. Av rupalılar gibi çalışarak, onların w- sulile bir Tahiler vahdeti vöcude tanberi hazırladığı «Asya Azyahla- iç raklı, ban 19) Ateş, kısın mevvasdır. İSTER Tearetle uğraşan bir dostla konuşuyorduk. almiş, İslanbul pipasasmda derhal satılabilecek bir yığın o mamul eşyayı INAN, Almanyadan bir teklif derhal getirtebileceği Ümidinde, Karın hasinesinm anahtarımı bul'uğunu sanarak, ielikbali toz pembe görmeğe başlamış, hem anlatıyor, hem de gülüyordu. Kendisine şu cevabı verdik: — Şahsan bir deca ihüyacımız cl0ı, bu, Almanyanın meşhur bir fab. İrikasında yapılıyordu. Aradık, taradık, 'bu fabrikanın İstânbul mümesi. * Tahiland nasyonalistleri emelle - rini tahakkuk ettirmek için bugün © meydanı boş bulmuslardır. İngiltere BN meşgul, Fransa maki?” ika u- MW zak. Japonya da dosftur. Tahilerin © ellerinde küctik, fakat, Japonyanın m (Devamı 8 inci sayfada) İSTER INAN, EE iersmrsassansanananı satan snama ha Bane nmsana BE RAAMARA RAMA SELEN IS MER DE ei SON POSTA & Fayda veren servet.. Zenginlik © servete malik olana verilmiş bir tenbellik vesikası değildir. Bilâkis cemiyete daha fazla müfid olabilmek için herkese nasib olmıyan daha geniş vasıtalara msliziyeli ifa'6 eder. Ve ancak bu Takdirdedir ki bir kuvet kaynağıdır, Aksi halde mubite tenbellik, rabavet, sefahaş ve ahlüksezli bir inemba olarak kalır. Doğumunun yüz ellinci senei devriyesi münasebetile Lamartine hakkında Yazan : Halid Ziya Uşaklıgil KE aş |, Birkaç hafta evvel Reşid Safvet ; Mtebinenin o Üniversitede Lamar- « Bine-in doğumunun yüz ellinci se- nel devriyesi münasebeti sahabe yapılacağına dair ta maldmat verilmişti. Ki sndanberi irfan o zemininde pası daima ileri giden metin adımlarla yürüdüğüne yakından vâkıf oldu- #um müsahabe sahibinin pek cazib | ve dolgun fikirlerle zengin - claca- İ nda şü iphe bulunmayan bu hita- basini dinlemek pek zevk alınacak j ve istifade edilecek bir zaman ge- girmek demek olacaktı, eğer beni tesiri ultnda bulunduran yaş ve skhat wanlafarı bunun önüne sed çekmemiz olaydı, Resid Safveti kücük yasındanbe- ti takib ettiğimden bahsediyordum:| O henüz şu kadarcık bir çocuk iken, | grliba on sekiz yaslarında, daima koltuğunun altında viğın yığın ki | tablarla görülürdü Yaşile hic müte- İ nasib olmadığı halde, edebiyata, hele siir ve hikâve zeminlerine pek az iltifat ederek bötün gecelerini ve rihe, . iktsadiynt ve ietimaiyata ciddi eserlere hasreder; her o- kuduğunda tesadtif olunan dikkate İ değer parcaları bu ise mahsus daf. İ terlerine gecirir, bütün gözlerine ii- sen az çok mühim fikirleri okunan! kitabların kenarma manası ancak İ kendisince malim isaretlerle dona- ter, ve böyle senelerce süren bir mütalea ve tetekb'i semeresi olarak günden gine adedi artan şerh ve hmive defterlerinden, Türum takdi- İrinde eline yanmacak, dolablar do- us, bir sermave' vücuda getirirdi. Gene bu sıralarda, henüz tahsil zamanından uzaklanmayan fakat kendi kendisine bir tekâmül medre- sesi vicude getirilmiş olan bir cağ- Aa, hic havaiyat ile istiyal dereke- «ine inmez. meselâ eyrakı havadis- ten yalnız Temoa elinde | bulunur, Safvet © zamanın bu saretle çalış- mağa başlamış çocuğudur. Artık bu adamın, tarihte en bü- yük bir mevkii olan Lamartine'den bahsetmek için ne kadar mücehhez olduğunda tereddüd edilemezdi; ve hiç şüphe yok, onun müsahabesini dinleyememiş olınak bir ziyan teş- kil ederdi. Bu ziyan: telâfi çareleri- ni, velev kısmen olsun, buna dair! matbaatta intisar eden tafsilâtta ve! daha sonra fransızca La Rönub- licwe'de münderiç hülâsalar muhte- viyatında buldum. Buna ilâveten arasıra beni inziva kösemde ziyare- te gelen Üniversite müdavimlerin-. den bir kaçının fikirlerini dinlemek- le de intibelarıma geniş bir mülâ- haza ufku daha acılmıs oldu ki bu- nu en sonra kaydedeceğim. * Lamartinesin. tarihte mühim bir meemunlardan anak La Revma des devx mondes ile Mercurn de France iltifatına mazhar olurdu, hattâ bir intişar oeder Ooldu, o mecmun -| mevki işgal etmiş olmasile iktifa e- mn oOTürk edebiyatı o muha e) dilemez. Onun şahsiyetinin iki, hat- biri tayin oOolundu, Bu oya -İtâ Türklük noktai nazarından üç te- zılar henüz bir çocuk olan mu- harririnin kaleminden O öyle kusur.| mızda bu üç şahsiyetile tecelli eder, suz, pürüzsüz bir lisan ve ürlüb ile| bunların en başında edebi şahsiyeti sikiyordu ki bir yabancı dile o yasta| gelir. bir gencin bu derece kuvvetle tasar- Fransa edebi tarihinin Oroman- raf edebileceğine ihtimsl O verile-| tösme devrini öc büyük sima doldu- medi. vur ki bunlar Chatenubriand. Victor İste burün irfan hayatının en er-| Hugo ve Lamartine'dir. Bunların in bir devresinde bulunan Resid (Dersi 6 ner seyfada) cellisi vardır: denebilir ki o karşı- INANMA! lini bulduk. Fabrikaya acele bir meklub yasdırdık, sorduk. Bu alcı bize gönderebilir misiniz? Gönderemez xieinz? Mektubun postaya verildiği günden bugüne kadar geçen zaman tamam bir buçuk aydır, ve fabrikadan dâç şöyle dursun cevab dahi gelme - miştir, Biz, istisnai ahvalde kullanılmakla beraber Almanyanın Chimie piyasa. sında «hare Âlem» olan bir Mâçtan küçük bir miktar getirlemezken, so. nin binlerce Tiralık mamul eşya getiriebileceğine, stabiri dersle her tek. dilin hakikate uygun olabileceğine inanmıyoruz, fakat sen; INANMA! İkincikânun 15 nönü ansik'opedisi hazırlanıyor (Baş tarafı 1 inci sayfada) Bu tecrübe ve hazırlık, yokluğu” nu hergün biraz daha kuvvetle his- settiren ve neşriyat kongresi karar ve temennileri arasında büyük bir yer tutan milli ansiklopedinin vücu- de getirilmesi keyfiyetinin de başa- rılmasna Maarif Vekilliğini teşvik ve davet etmiştir. Maarif Vekilliği bugün memleket irfanı için büyük ehemmiyet taşıyan bu işe de bap lamağa karar vermiş ve hazırlık bürosunu faaliyete geçirmiş bulun maktadır. Türk ilminin ve kültürünün daima yüksek bimayelerile gelişmesine ve büyümesine hiz ve imkân vermiş olan çok sayın Mill Şefimiz ve Reisim. hurumuz İsmet İnönü yapılacak ml. Mi ansiklepedimeze yüksek odlarnın verilmesi lütfunu ve şerefini Oümhu. ripet maarifine babş buyurmuşlardır. İnönü ansiklopedisi 14 - 16 cdd& Tacaktır. Buna altı cüdiik «Larousse de XX. e siccles esas teşkil edecek. tr. Müri tarh ve eoğrafyamızla kül- türümüze taa'lük eden kelimeler ha. riç olmak üzere bütün has isimler, ilim mevzuları ve terimler hakkın - daki malümat bu eserden tercüme € dilecek, Türkiyeye ve Türklüğe, şark ve İslâm kültür ve tarihine axi kel meler de ehemmiyetlerie mütenasib ölçülerde ve eserin tertibindeki nis - bet muhafaza edilmek şarlle yeni den telif olunarak üâve edilecektir. İnönü ansiklopedisinin vücude g8. tirilmesine emeklerini verecek salâ - hiyetli asadan mürekkeb heyelin re liğini Çankırı meb'usu Hüseyin Ca- hid Yalçın ve umumi kâtbiiğini de İstanbul meb'usü İbrahim Alâetiin Gövsa deruhde etmişlerdir. Maarif Vekili Hasan Âli Yücelin re. isliğinde ilk toplantısını yapan ba - zırlık heyeti çalışmaların tanzim ve tertibine aid esas kararları vermiş ve bu kararların tatbikine geçilmiş. vir. Münaka'ât Vekili Bandırmaya gitti (Mastarafı 1 inci sayfada) üzerinde * “wearak faaliyetle. rini dahı mis vu şekilde inkişsi ettirmişlerdir. Münakalât müessser'erinin birbir - lerle daha irtor”” *: metodu bir İgekilde mesi tâsis etmeleri sayesin. de hizmetlerin müsbet neticeleri ta mamile tebarüz etmi; bir vaziyetie olup, Saliyaçlara daha uygun bir tarada cevab verebilmektedir. İs - tanbuldaki tetkiklerimi .bitirdim. Ya. nn Bandırmaya hareket edeceğim. Yapılacak teftişler Bandırmada bir gün kalarak li. manlarımızın ıslah ve tevsi hususun da hazırladığımız geniş program müz Gibince yapılmakta olan Bandırma Unianını gözden geçireceğim. Daha sonra İzmire giderek orada da üç gün kadar kalıcak ve tevsi e. dilmekte olan liman tesisatını, tah. mil ve tahliye işlerini, demiryolu ser wislerini gözden yeçirerek Vekâilete bağlı fabrika, atelye, ve diğer mü. nakalât müesesnlerinde telkiderde bulunarak slâkadar arkadaşlarla biz metler etrafında görüşmeler yapaca. ğım. İzmirden sonra Azsiye Lütellerinde tetkikler yaparak Ankaraya döne » ceğim.: Vekil, bu sabah Bandırmaya hare. ket etmiştir. İngiltere Amerikadan 19 şileb satın alıyor Neryork 14 (AA) — Dow 70nes ajansına göre, İngiliz vapur kumpan. yaları yaş haddini bulduğu için A - merika bahriye komisyonu tarafından satılığa çikarılan 19 şdebin müba « yaası için teklifte bulunmuşlardır. Bu şileblerle diğer bir vapur için top- tan 4.611650 dolar teklif edildiği ve komisyonun bu bedeli kabul edece - Ki zannedilmektedir. ” a