Hergün Çok tatil Yazan: Muhittin Birgen azetelerde görüyorum ki, Türkiyede resmen tatbik e- dilen tatil günleri, bilhassa daha faz- İn çalışmıya ihtiyaç hissedilen bir İ devirde lürumundan fazla uzun gö- Mrünüyor ve bunun için, resmi tatil usulünde bir değişiklik o yapılması # #nsavvur ediliyormuş. İçinde bulun- Gi duğumuz dünya O vukuatınm her memlekette olduğu gibi, bizde de| İ geceyi gündüze katarak çalışmayı) İlenb ettirecek raüstesne ehemmiyeti! # omalâmdur. Eğer böyle bir fikir ve İ tasavvur varan, bumu ilham eden başlıca sebeb ve amil de şüphesiz 4 budur. W Gazetelerde dolasan bu haher - Xlerle ortaya bir mesele çıkıyor: Mem İleketin çalısma ve istirnhat etme İlisistemi. Çok büyük olması bile, hakikaten böyle bir mesele vardır İMöye üzerinde biraz düşünmek fay -| kdar, © Fazla görülen tatil sistemi içind Tarlalığı göze çarpan noktalara dair İl mzeteleri yazdıklarını şöyle hülâ- İ em edebiliriz: M1 — İneilir haftam uslünün de ietirilmesi, İL 27 Bir takım bayram teli “nin uzunluğu ve bu tatilleri İN baran büsbütün uzmtan #Cumarte - sin ler. | Ba iki baha ayrı ayr tetkik ede- Evvelâ, İnsiliz haftam meli de silen şey, haha sonu tatilini, Cu martesi günü sanat birden baslat maktan ibarettir. Bu esl, ndı ür tünde, bir İnsiliz usulüdür. Dünye- mm en gerin bir servet ve refah se- Bİ viyesine malik olan İngiliz milleti, # böyle bir tatil usulü koymakla, ken- İdi hesabıma, elbet güzel bir iş vap - #lsmıştır. Fakat, işin garib tarafı sw dur ki, bütün dünya milletleri de bu İumuki kendisine maletmekte tered- düd göstermemiş bulunuyor. Ha tatilini bu usule uyduran memle - İÜ ketlerin sonumensu Türkiyedir. Ni- İÜ tekim, onu memleketin bütün heyat Hive iş sahasmda. İnilteredeki ve) BW Avrupadaki şekkle tatbik Oeden memleketlerin sonuncusu da Tür - kivedir: Nüfesunun yüzde sekseni Miköylü olan bir memlekette, oİneiliz | baftasın İfa: müurnd bir hafta o-| İur, Cünkü, köyde tatit, ne İngiliz, ne İÜ Amerikan, ne Hind ve ne de Cin Üsistemine sığamaz. Köyün tatil sis- İl i ya ve daha ge- pia ifaderile a sartlarına göre mütemadiyen değişir. Bizim tatil za- Mi manlarımız, onlar için bazan en ke- sif bir çahsma devri olabilir: nite- kim bunun aksi de mümkündür. Su halde İngiliz haftam uslinün bütün ehemmiyeti sehirlere aiddir ve şehirlerde de yalnız resmi daire- lerle umumi müesseseleri ve mühim teşebbüsleri alâkadar «der, Hususi Mi yambaneler, kendilerini bu sistem uydurmasını da bilirler, uydurma - İmanı da Sanayi ve ticaret teşeb - İN Börlerine gelince, bunlar, iş icab ettiği zaman, hafta tatl sistemini akmerın. bafinmm iş onatlerini! ihtiyacları nisbetinde uzatmak ve- ya kaltmka imkânlarına maliktir - İer. Demek oluyor ki, İngiliz haf - Ütası sistemi, birinci derecede devlet memurlarını ve umumi müeseseler veya tesebbüsler östahdemlerini İÜ alâkadar eden bir bah İş bu sekle gelince, İngiliz siste- mi, sistem olarak bizim milli ikh — #wl bavatımızda © kadar mühim bir vol ovmyamaz. Çünkü isin anl) mühim noktası, falan veya filân gün, felan vevn Filin saat içinde enhş - «hakikatene, ecidden, mak desi çalismak ve halkın işini en çal Wen iyi sekilde bitirmek üzere çahş - #rnaktır. Bugünkü resm? çalışma sa- rini, evvelâ kendi vicdanının se- ve sonra da halkım ve isin derd İerini ve ihtiyaçlarmı dinliyerek ge- Mçiren memur, isterse İngiliz haftası, Mister Amerika haftası vsukle çahe - Ü sin, bence müsavidir. Fakat, ne vic- Üdanımın sesini, ne de halkın derdini dinlemiyerek calsacak olan memu- Tu, Allahın vedi gününde yetmin saat çulışmıya sevketmekten umumi bir # fayda hasıl olacağını da iddia ede- İ meviz Şu halde, bizce mühim olan ça- Mİ lesmanın gününü ve saatini değil, bizzat rçalısmanın kendisini veya- hud ruhunun islah etmektir! Olsa olan, diyebiliriz ki ebizim Türkiye- İlerini kendi faaliyet ha üst tabukasında bulunan bir kısım Üğehirliler için bir düstur olarak ka - Kpul etmek hakkım haiz olamayız.» KB, meselenin pratik O bakımından değil, sadece biraz şekil ve biraz da| İ psikoloji bakımından mütalrası de- mek olur. Pen, sekle değil, ruha Bakmak tarafdarıyım. « Calısmanm İbaşka hiç bir şey görmüyordu. SON POSTA Birincikân 22 Bütün bir sene sarfedilen emek nı anamın basıveren dolu allında tamı O zaman bu felâkete maruz kalan besiz, müteessirdir. Fakat bu teessür de daha başka seneler, daha başka koyulur. Dök fen adamları Kopernik Yazan: İbrahim Hoyi Beykının ölümile deham ve eser- lerinin bir çoğu da kaybolmuş git- miş. Beykin Avrupa karanlığının ortasında bir işıktı. İşte karanlık bu aşığı söndürmüştü. Beykn için- de yaşayıp gözlemi kapadığı rakarak ebediyete intikal (etmişti. Devir ve hüküm müteasublara geç- ti ve iki yüz koca sene Avrupa kıt'a- sı yüce bir varlıktan nasibini ala- madi, Kopernikin zuhüru ile de bir ufuk açıldı denebilir. 1473 te doğan Kopernik, tupkı Beykm gibi kilise mensublarındandı. Bunda şaşılacak hiçbir şey yoktu. O asırlarda, kanları kaynıyan genç- lerin girebilecekleri iki mühim mes- lek vardı: Askerlik veya keşişlik. Kopernik Alman idi. İyi ke mütevazı, dindar bir insandı. Bütün merakımı okumaya vermişti. Gözleri Bu aşkla Karakovi üniversitesinde tb tahmil eden Kopernik Viyana, Bo- logne, Padun, Fertera ve Rom üni- vertitelerinde de yutar gibi riyaziye okudu ve eline geçirdiği her astro- nomi kitabını hatmetti 24 yaşına basınca k enberge git kısmını orada geçirdi Bu kesis hürafelere, efsanelere kulak asan takımdan değildi. Har talara meccanen bakıyor ve heshan- wi bir hastalığın Allahtan geldiğine, dolayısile mabedlerde mücememe- lerin ayak uclarında dua ederek veyahud bir Saneme taparak bunun iv edilebileceğine O #nanmıyordu. Kopernik, (tabint) 4 tabint olarak kubul etmek cesaretini gösteriyor; bütün dindarlığına rağmen İncili ilim ve fenden bahseden bir kitab diva saymıvordu. Kobernikin görüsü Avrupanm o ana değin raslamadığı yepyeni bir eörüş, kafan da yepyeni bir kafa idi. O derirl tunuz en asilzadesin. na, imparatoruna ka İs, en avamından tu- hattâ papası- Gazetelerden biri: da söylüyor. ruhu ıslah edilmedikçe, tatillerin şu veya bu İe olmasından dolayı " metice değişecek değildir. dünyayı bulduğu şibi arkasında bi-| yeni! İSTER — İhreç maddelerimize talib olan ecpebi memleketlerin sayısı gitükçe çoğalmaktadır, diyor. Bu arada bühassa kuru sebze istenilmekte olduğunu Resimli Makale: sesinde hazırlanan mahsul bir gece n mahvolabilir. köylünün yüzüne bakınıs; Biç çüp- gok sürmez; sira köylü bilir ki, önün. mahsuller vardır ve derhal çalışmıya (Askeri 'T Fransa neden bu kadar çabuk mağlüb oldu? —10.— goremez YAZAN Emekli General 42777948 Son Postasmın Askeri m ilbakika Majino © rnüstah - m kem cephesi köli kuvvet - lerle iygal edildiği tekdirde hücum- İa zaptı kabil ulmıyacak derecede asri ve kavvetli idi. Bu sebeble Al- man » Fransiz hududu nisbi bir em- erinden Fransaya gele- İek bir taarruz küçük fakat iyi olaa İİsviçrenin dağcı ordusuna tesadüf - İden başka buradaki yüksek dağlar ve sonra Fransa bu cihelerdeki Arızalı ve müdafaaya elvereli i si dolayısil>, kolay karşılanab Holanda ve Belçika vukubulacax bir tn ordularile ha' baska Holandanıı tahkimatına, ka- nallarına ve med taşırmalarına, Bel- çikanın da meşhuz Albert okanalı müstahkem hattına, Maastricht, Li- exe, Namur ve Gent müstahkem İmevki veya mevkilerine ve bunla » nn aralanna girecek Fransız ve İn- giliz ordularını çarparak durduru- İlabilecekti. Elhamı, Fransada tahki- mata güveniyordu. Halbuki geçen | Büyük Harbda, pek ağır Alman topçusunun tesirlerine dayanamıyan İ Belçika kaleleri birer birer düş - müşlerdi. Bununla beraber bunla - İn esaslı kısımları ve mahkız yer « İleri, bu defa en ağır topçunun mer milerine dayanacak surette yeniden İinşa veya takviye olunmustu. Lök- senburg'dan, yani Majino daimi ta! kimat cephesmin gelip bittiği Lonp- vey'den Şimal Denizine kadar olan İFranem - Belçikn hududu boyunca İda kuvvetli bir-sahra tahkimat hat- tı vöcude getirilmirti. Bu kadar tah kimat olduktan sonra ban» zamanı, orduyu ve teslıhatı son hedlere ka - İder arttırmak Fransızlara fazla gö- ründü, Harb olursa müttefik ordu- ların, Holanda, Belçika ve Fransa tahkimatı sayesinde düşmanın ta - arruzlarını nasıl olsa, nihayet bir yerde durdursenkları umuluyordu Ondan sonra, harb 1914 - 18 de ol duğu gibi yıllarla siiren müzmin bir siper harbi halini alacak ve işte o herkes dim | zaman kesenin ağzı açılarak fabri -| keri ku (Devamı 6 ner sayfada) | İ kalar işliyecek, uçak, tank, top ve! arttırıyorlardı. INAN, ii Bu maltmatın hakikate tamamen tevafuk ettiğinden şüphemiz olmasın. Muharebe biraz daha sürerse telibicre mlracsat sirasle numars küği dı dağılacağımız zaman da gelebilir. Yalnız, bu meselenin bir yalnım var; Geçen yü Türk köylüsü hükümetin kşadile elinden geldiği kadar eki, | ey ukucu ön: — e Ekin bozuldu, yenisine bakalım. Çocuk için mekteb, genç için fniveriile, büyük için iş hayatı köylünün | #arlasına benzer. TM Bir sene, belki de daha fazla zaman emek vererek yetiştirdiğimiz mah. #al bazan kendi halamız yüzünden, ye maruz kalarak mahvolabilir. Bu hakkımızdır. Fakat ve önümüzde başka mahsul vardır. bazan hiç hatıra gelmiyen bir darbe. vaziyet karşısında teessür duymak yeise kapılırıık hata ederiz. Zira bayat bitmemiştir, XXAX TAHKİMA” Fransanm kara ve hava kuvvetleri hazırlanmasına mâni bir sebeb teşkil eden Holanda, Belçika ve Fransa! manya esasan Fransız etkikler | cihetile harbe tamam (surette tahkimat hatları | tüfek yapılarak ordu en son hedle-| İre kadar takviys edilebilecekti. | Ve böylelikle son zafer elde edi- i lecekti. Görülüyor ki, Fransa bu harbde de, müstahkem hat tabiyesinden is- İfade edeceği akla aldanı İyordu. Geç üyük Harbin bile, bidayette, düşürülen veyahud dola-| ularak geçilen kaleler dışında, tam İbir hareket herbi halinde basladığı- | nı, Mara meydan muharebesinir. an İcak Rus ordularının Alman, toprak-| İlarına tecavüzü Üzerine Alman garb orduğınun zayıflaması sebeb'le ha- İ sl olan bir tesadüfle kazanılmış ok| İ duğunu ve sneak ondan sonra müs- İ tahkem hat yani siper harbinin bar-| ladığını Transızlar düşünebilirdi. Bu! İ sebeble yeni bir harbin geçen harb İ gibi başlayıp ayni tarzda sona er. Fransa gibi hür bir memlekette harb hazırlıklarının zâf ve gerilik » lerini Fransız büyüklerinin ve Fran- *z genel kurmayının vaktile gör - memiş, söylememiş ve yazmamış oİ- maları tabiatile mümkün olmaz. Bir memleketin swf müdafaa o fikir ve rahile kendini müdafaa edebilmesi- ne imkân yoktur. Müdafaa, kendi - ni hasmın iradesine terketmek, har- bin inisiyativini peşin olatak düş - mana bırakmak demektir. Bu se - beble Fransanın güya fasid bir de mokrasi prensibi diye kı i dalma fikrine kaptırmasındal ik tehlikenin vukuf ve tecrübe sm- hiblerinin © gözlerine (o batmaması mümkün değildir. Nitekim general | Weygand'in 1937 de neşrettiği ve benim o za - man okuyarak Fransanın bulende- ğu hazırlıkmız hale saşmaklığıma Münakalâi Veki'inin “ Son Posta ,, ya beyanat! (Baştarafı 1 imei sayfada) lunmaktayım. Bu müddet zarfın Münakalâr o Vekâleti ile alâkadef bilümum dairelerde tetkikler yap * tım. Memur arkadaşlarla yakında temas ettim. Ve hemen hepsinin fan” Tiyetinden memnun kaldım. Burada bilhassa tahmil ve tahAy8 işleri başlıca mesul olduğum mv Tau teşkil etmiştir. İstanbul bugün, dünyanın nşaği yukarı en işlek bir ticaret şehri oi mak istidadını gösteriyor. Bundan | dolayıdır ki gerek deniz ve gereks# kara nakil islerine mid elimizdeki İ vesaitle bu inkisafı karsılamak cif” den müskülles Bununla be “ raber ittihazı lâzım gelen bütün ted- birle, tir. Bizim bu tedbirler” izettiğimiz gaye, tahmil - Hive işlerini bir hamlede mükem © mele, idesle götürmek değil, -çünkü hali hazırda bu kabil değildir - en cak ihtiyaca mümkün olduğu ka “ dar fazla cevab vermekten ibaret” tir.» Vekilin dünle tetkikleri Münakalât Vekik dün sabah Beyoğin posta teleraf müdürlüğün wörvarak bir müddet meşgul ol © duktan sonra saat 1! de ayrılarak mmtaka Tim: gelmis ve liman risi R dan liman ve tahlisiye meseleleri ei” rafında izahat almıştır. Geç vekte kadar limanda tet * kiklerine devam eden o Münakslit Vekili, müteakiben Büvük Postabi? neye gelerek ponta telgraf müdürü ile görüşmüş, bütün memurlari" mesai tarzlarını yakından tetkik # derek kendilerile hasbihalde bü ” Tunmuş, bilhasen halka kar gör” rilmesi lâzım gelen muameleler © rafında bazı direktifler vermistir. Cevdet Kerim İncedayı İsteme 5 Edime demiryolu üzerindeki tahribatın mahallinde tetkik etm” üzere dün akenm saat 20.30 da zenköprüye hareket etmistir. Mün* kalât Vekilinin Pazartesi günü tk rar sehrimize avdet etmesi muht* meldir Mareşal Patenin Almanlar4 karşı elinde tuttuğu koZ (Baştarafı 1 imei sayfada) hunmasını elinde bir koz olarak © tan Mareşal Petsinin muhalefe karılâşacağı anlaşılmaktadır. Mareşal Petainin Abetzi tali etmek için bazı şeyleri kabul © de söylenmektedir. Bunlar aras Laval ile tevkif edilmiş olan Ki Brionun tahliye edilerek işgal alt” da bulunan mıntakaya Fransa Wi rahhası olarak tayini keyfiyeti vardı 4 Almanlar Lavalin kredisi düğ olduğunu ve kendilerine kiyıkile met edemiyeceğini gördüklerini”. de Brinon'u yeni âlet olarak in bab ettikleri tahmin edilmektedi” Mareşal tifa ederse || ap Maamafih Alman - Fransız we. yetlerinde şiridilik bir değisiklik AL İ İnbileceği zannolunmamaktırır. endüsti kontrolu altında bulundurdu üstelik askeri mahiyette taleblerd? de bulunacak olursa Mareşal Pe tain istifaya mecbur kalacak ©, Veyganda mukavemete geçme Te manının gelmiş olduğu işaretini tecektir. adat Petainni Fransız toprakları Alman kıtaatının geçmesine Mağ de edeceği zannedilmemektedir. sakal Dane oba yaşi IN büs edecek olurlarsa, Fransız temlekelerinin vaziyeti bakımı! kendi aleyhlerinde bir hareket mmş olacaklardır. Naziler mütereddid 4» Almanların İtalyada fazla Mağ darda seker bulundurdukları ve henliz teeyyüd etmiyen babet : gelince, Almanyadan gelen m mata göre fazla kıtaat göndere, «inin İzalvan halkınca pek a fak mlanacağını idrak eden Nazi! beze ie ya yanlara yardım esreleri mesi için hiç bir sebeb yoktu. Bahu! vesile teşkil eden ula France est -İ nek miltereddid bir vaziyete mas, 1937 yılında bile, Frnnss, ga - lecek bir Avrupa harbinde İnril İrenin onun yannda yer alacağına| İ henüz tamamile itimad edecek İ vaziyette değildi. Şark kompaları i- «e alabildiğine hazırlanıyor ve vvetlerini son hadlere kadar S'FER elle döfendue?>» adındaki bir kro - ir, Fransanm askeri ve siyasi harb hazırlıklarının kâfi bir hadde olma- dıklarını gören ve bu yüzden kalbi çarpan yüksek karakterli bir eske - tekliflerile doln idi. (Devamı $ inci sayfada) INANMA! bühaasn buğday gibi, pamuk gibi milletler arası geçer akçe olan madde. lere son derece ehemmiyet verdi, emeğinin karşılığını aldı, ba yu ise takatinin fevkine de çıkmak azmindedir. Fakat makine kuvvetine müracaat etmedikçe bin toprağımızdan asami İ verimi alabileceğimize, teşvik, tergib, hattâ lebarla büyük şirketler kur - madan da şu kuru sebze işini ismamen Bâalledebileceğimi4 (inanmıyoruz, muştur. TAKVİM 1 incikânun -İrin basiretli endise, ihtar, nasihat vel S. EEZİSİ. EEE fg >