9 Aralık 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

9 Aralık 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

j Fransaslu yeni bir Mübadele ve tediye Sistemi: Çek - Para Yazin: Muhittin Birgen ihan barbinin bir takım ga ibleri ve bir takım mağ - lübları oldu. Fakat, işin hakikati şu- dur ki, o harbin asıl büyük mağlü- bu, «Paras denilen içtimai ve ikti- sadi bir icad veyahud müessesedir. Daha varıh söylemek için ilâve e - delim: Cihan Harbindan evvel «Pa- Tan ismini taşıyan iktisadi mücsse - se, o harbin sonunda artık bizim ö- tedenberi bildiğimiz Para olmaktan çıkmıştı. Filhakika, Cihan Harbine kadar, «Para», vakit vakit, memleket mem İeket, bazı şartlara göre daima isti- hulelere © uğrayaselmiştir. o Hasgi mehleket zengin veya fakirse, han-| gi devlet kuvvetli veya kuvvetsiz -| 8e, hangi bütçe sağlam veya zayıf ise, para da, kendi varlığının tarihi içinde, o nisbette sağlam veya çü - vük, sabit veya kolay değişir fakat daima ayni mahiyette bir kıymet &-| sasına sahib olmustur. Meselâ, ben çocukluğumdanberi birkaç nevi pa| Yanın ortadan kaybolup yerine baş- kasının geldiğini gördüm; benim babam ve büyük babam da ayni şeyleri görmüştü. o Fakirleşen bir) memlekette, bir #mirasyediler dev- İetin nin parası için bu hal mukad- derdir. Nitekim, başka memleket - İerin paralarında da bu nevi istiha-| eler ve tahavvüller görülmüstür. Fakat, Cihan Harbinin sonuna ka - dar paranın kıymetine exas olan şey hiç değişmedi; daima ayni kaldı. Cihan Harbinden mağlâb olmak- sızın —zaten o hacbin yerüne galibi de İngiltere değil miydi? — çıkan yegüne Avrupa Darası da İngiliz bi- Tası oldu. Fakat, Cihan Harbindeki en hakiki mağlübun Para olduğunu anlamak için kâfi delildir ki, İngi - Biz İiram da, harbden sonra, eski kudret ve şevketini ancak dört sene kadar muhafaza edebildi Günün birinde, bu para da harbden aldığı yaralann ve etrafını istilâ eden bir bastalık mikrobunun tahribatına da Yanamıyarak kendisini kaptı koyu - verdi: Altından ayrıldı, kıymeti düştü. O gün, bugün, Avrupanın bu en sağlam paran da sıhhatini mmhafa- za edemiyor. Para, yer yüzünde milletlerin bu- SON POSTA Bır gun Amensan Or nano geondm dinleyemere: — Bügün köleliğin 17 millet arasında el'ân yaşamakta olduğunu bülyor musunuz? diye sormuştu. Ertesi -gün bir gazete şu cümleyi yaz — Hatib sayıda yanilmişter! Kölekk bugün 17 mület srasmda deği, dün. yanın bütün milletleri arasında yaşamaktadır. Fakat adını değiştirmiş, akolü '» mini almıştır. Söz Arasında Parisin meşhur “ İzmaritçibaşısı ,, avdet etti ld Aristo biç durmak, bsanmak bil miyen bir muharrirdi. Bugün eser- lerinin birçoğu kaybolmuş bulunu- yor. Fakat geri kalanların mikdan da insanı bayretten hayrete düşür- tmektedir. Aristo metafiziğe, mani” Ün, astronomiye, rasadahı havaiye - ye, tabii tarihe, «hayvanların ak - #amı» na, «hayvanların hareket - leri» Be, «hayvan nesli> ne, inşad il- mine, şire ve siyasete dair yüz - lerce yazı yazmıştır. Bugün hangi babayiğit kalemini bu kadar dallı budaklı sahalarda o dolaştırabilir?., Östelik, Aristo bu mevzuları deşer İken hiç bir âlete d: malik değildi. Ne saati, ne derecesi, ne siklet ve hacim ölçülerini gösteren hakiki mi yari, ne mikroskobu, ne de havanın Jağrlığma datr bilgisi vardı.. Aristo, | tek basma, kendisinden evvel gelen! —2— RB Xi Parisin en meşhur gimaların - dan wri de Ernest ii. Ona Pariller «(G00ğ5 lâkabını. vermişlerdi, Ernest küçük yaşmdarberi sokak. günkü münasebet kesafetleri ara - sında, artık yer yer, o birbitinden Ayrı şeyler değildir. o Yer yüzünde bir takım paralar değil, bir tek pa- za vardır. Bunun dolarda görürüz: de en büyük kuvveti ihraz etmiş gö- rünen dolar, İngiliz Kramnın uğradı! İğ b İiktan sonra urun müddet nde dolaşımadı, o da ken disini salıverdi. Hettâ bugünkü harb bütün dönyann altmın rikaya toplamış olduğu halde, do - İar, bugün bir sene evveline naza - san daha çok düşkündür. Niçin) Çünkü, Cihan Harbinin en büyük mağlâb idil * Cihan Harbine kadar, zaman za- man, memleket rremleket, daima is- tihalelere uğramış olan ma Ci- han Harbinin yegâne mağlübu ola - rak tanınması için ne gibi bir sebeb wardır? Cihan Harbinden o sonraki sintihaler de ne gidi bir hususiyet vardı ki, bundan dolayı Para mef- bumunda büyük hir de kua gelmiş olduğuna hükmediyo - ruz? Bu sunlin cevabı Harbine kadar mın kâh ti, kâh şekli, kâh ismi değişir, fakat, mahiyeti dalma eyni kakıdı. Cihan Harbinden sonra, Paranın bünyesi ve karakteri değişti O zamana ka- dar «mukaddes» olan Para, harb - den sonra hu kudaiyetini kaybetti. Filhakika, düne kadar, her insan e İlindeki parayı istediği gibi kullanır, istediği yere götürür, en müstebid bir nizam içinde dahi, parasının bü- tün kıymetlerine ve bütün vasıfla - rına dilediği gibi hâkim olurdu. Ba- gün öyle değildir. e meselâ, parayı memleketten memlekete naklede - mezsiniz, yabancı memleketteki pa- Tanısı hükümete haber şudur: Cihan mükellef bulunursunuz; emin el olarak tasavvur © ettiği İngiltere Bankasndaki * altınınıza İngiliz hükümeti tarafından ambar - o vaz'edildiğine veyahud da, A - merikada bulunan altınlarınızı ors- dan alıp başka yere götürmeğe vet olunduğunuza şahid olabilir niz! Bugünkü Para, kendisine yeni bir hayat, kiymet ve mübadele müva - zenesi atamakla meşgul (o bulunan bir dünyanın elinde, bütün o tazihi şevket ve haşmelini kaybetmiş, mağ * lâb ve perişan olmuş bir Paradır. Mühaliğasızca ( söyliyebiliriz ki bugün yer yüzünde iki nevi ik delilini, lişgak sırasında oradan karan Ernest z farbi içim İşurada burada dolaşım; ve nihayet . İ bu akideleri yıkmıya savaşarak, ak-| İn alamıyacağı bir coşkunlukla bü-| tün kâinatın sırlarını çözmeğe kal -! kışta. larda izmarit toplamağa başlamış ve bu işi bişbir vakit terkeylememiştir. Bu yüzden bir hayli de para kasan. mıştar. Parisn Almanlar tarafından atom © mazariyesini Empodoklesin evolüsyon imala-! rma karşı dudak büktü. Fisagorun, arzın merkezi bir nteş| etrafmda döndüğü tasayvurunu ip -| tal, ve eski telâkkiyi benimsiyerek| arzın kfiinatin merkezi olduğunda| rar ete. Hele, ellerin teşek insan zekâmnm keskinlestiğini söy-! len Anaksogorosla alay etti, ve bilâkis kocaman bir beyne, koca - man bir elin İâzem olduğu kanaatini besledi. İ Bütün bu orijinal fikirlerine rağ- men, Aristo tam manasile bir fen adamıydı. Renomun dediği gibi, dünyaya fenni getiren odur. Filhekika, fen dünyamna emibri-| yoloji ilmini hediye eden, iki bin sene sonra Mendelin cevah vereceği meşhur irsiyet, kan meselesini ilk defn düşünen; 19 uncu asırda Her- bert Spenterin. wislin. kundağı.) hayvanın teşekkül ve tekfmükü art-| tukça zürriyetinin azaklığı nazariyesi ni, Hazreti İsanın doğumundan üç yüz sene evvel kesfeden, ve nibuyet mantik ilminin bilfül kurucusu ve yarakıcisı gene Aristodur. Hayvan Jarı tasnif hususunda Aristonun buk| duğu usul cidden mükemmeldir. Bu| sahadaki bilcisi asla münakaşa ka - bul etmez” Zürriyet meselesine faz-| laca bir alâka gösteren Aristo, hay- van zürriyetine dair birçok doğru hükümlerde bulunmuş ise de, in - sen zürriyeti hakkında - her nedense | &| bilgisizkiğini kabul etmiyerek, saç- 141 ayında mükâfat olarak X00000| ma sopen seyler yazmıstır. İddia - dolar niacnktır. Bu mükâfatı tesis| nca çocuğun cinsiyeti babamın kır eden bir Kanadalı fabrikalordur. Fab| vetli ve zayıf olmasına bağlı idi. E- rikator 1916 senesinde bir vasiyelna.| ger babanın bünyesi kuvvetli ise, me tanzim eylemiştir. Bu vasiyelna -| oğlun, zayıf İse, kız doğardı. Aris mede, | Künunusani 1941 senesinde tonun kadınları pek hakir «8 Kanadada tamüasıhha en fasla 49 -| muhakkaktır. Ona bakarsanız (ta- cuğu olan aileye 100600 dolar veri .. ————— mesni büdirmiş, lâzım olan pazap| bankaya yatırmıştar, 'dayanamıyarak Parise gvdet eylemiş. tür. Ernest'e Parwiler o «İzmaritebaştı sıfatım vermişlerdir. O, izmaritlerin. den istifadeyi mee ör san'at haline sokmuştur. Resimlerimiz o Brnesti (o ismartleri hususi baslemile toplayışmı, bunlar. dan çikan tütünleri barmen edişini göslermektedir. ile! * On üç. çocuklu bir aile 100.000 dolar alıyor (9) İlk yazı, 5 Birincikânun nüs- banızdedır. İSTER INAN, Arkadaşlarımızdan birinde: — «Debreli Haşanas hitab eden "bir açık mektub çıktı. Debreli Hasan bir vakitler Hamidin sarayı önünde nöbet bekliyordu. Bonra hürriyetin Jân edildiği senelerde muhtek! roller yaptı, daha Sonra elde zihin Kaçanik boğazında görüldü. Gimdi yıllarca bir köşeye atılmış kaldıktan sonra adı tekrar , iŞTER | Büyük Fen Adamları | Aristonun hizmetleri ISTER «Kötü huy» içki, kumar, sefshat, bir damga altına girerse girsin bakikstte bir hastalık miksobudur, öyle bir mikrob ki, fen aşısını bulmaktar lerde tedavisi yolunu tutmuştur. Ne na bir şey, hele keyif veren cinsten Ad kuzdırılmış demirle vurulan bir Yazan: İbrahim Hoyi İİ O w biat) in hikmeti vücudü yalnız er - kek yaratmaktı, kadın ayni tabiatin szâf» ından başka bir şey değildir. İllet ve gayelerinde mükemmel olan bu tabint malzemesinin umu - müyetle kusurlu oluşundan, bazan hata yapar, ve bir erkek imahlük yaratmak için elde ettiği malzeme- nin kâ derecede iyi ve tok çıkma” yışı, (kadın) mahlökün meydana gelmesine sebebiyet verir Bundan dolayı da kadın, erkeğin sölmezvlik keyfiyetinde lâzım gay- ri miüferiki olan bir unsurdur, ki A- em bu keyfiyete bir hayli teessüf der. Arista nüfus tehdid edilmesi, ve büyük bir şehrin MW binden fazla nüfusu bulunmaması kanaatini bes- lerdi. Bundan ötürü, bir yandan ço- cuk telefatına karsı gelirken, bi: yandan da çocuk düşürterek doğ mun bir düzene konulamağını id - İdin ederdi. Hele kadmların erkek - ler gibi tahsil görmelerine ve cemi- yet hayatına karışmalarına büsbü - tün muarızdı. Fikrince kadınm tek bir vazifesi vardı. O da doğurmak ve çocuklarını emzirmekti. Aristonun ilâhı elle tutmlamıvan, uzaklarda olan, ve sırf kâinatı hare- kete geçirmek için sürüklenerek ge- len bir wşeyn idi. Ba ilâh, kendisi hareket etmiyen bir «Hareket etti ricin idi Arz hareket etmez di. Güneş, ay ve seyyareler bu ar- Zin etrafında dönerlerdi. Aristo ha- yatının sonuna kadar gözlerine inan- dı, günesin doğduğunu agören» bir adam gözlerinin kendisini aldetabi- İeceğine nam! hükmedebilirdi? Aristo her ne kadar seyyahların bitmez tükenmez maceraları din-|ba, İmiş, ve bunları kaydetmiş ise de coğrafyaya pek o kadar ehemmi - yet vermediği anlaşılıyor. Filvaki u- zak ülkelerin devlerinden bahset - mekle beraber, arzın öte tarafın - daki #lemden hiç dem vurmuyor. Aristo, dünyadaki daimi tahavvül ve inkılâbları, yağmurların yağışını, ürperen denizin sonsuz halkalanış - larını, dağların yuvarlanışını, yeni yeni yöksekliklerin vöcud buluşunu; baharın yeşermesini, .0- atmıyasın. Arkadaşımız güzel düşünmüş, hele Fuka, arkadaşunızın merakımı atmın edelim: — Debreli Hasan şimdi Arnavudlukta Geğüdir, elinde martini de yoktur, ra memlekeli Yuğoalavyaya geçmiğiir. INAN INANMA! — Sakın vatanını müdafaa etmekte olan Yunanlı delikanlıya kurşun E İtiyad tedavi çaresi bulunmıyan bir mikroptur hırsız veya tembellik gibi herhangi âciz kalmış, uzun sabırla, uzun sete tadar ehemmiyetsiz olursa olsun fe. olursa, iki defa yapmaktan gekiniriz, damgadır, basılınca çıkmaz lsp eriyişini, ovaların çöle dönüşü- nü, çöllerin en mürbit ovalar hali- ne gelişini, milletlerin ikbal ve id- barını, insanm doğum ve ölümünü kozmik bir filozofun gözile seyret- 6, ve bir şiğdemin kayboleşe ile, bir gül yaprağının açılışında hays - tın ebediyet âleminin içindeki son - #uz lekerrürlerine şahid oldu. * Bilgilerini, terribelerini arttır - dahili uzuvların Ivikile öğ - ek için hayvanları teşrih e sanna yatırarak etrafile tetkik eden Aristonun bazı yankı zehabları yok değil, Nihayet bir hadde kadar mü- fiz edebilen müşahedeleri netice - sinde meydana elen bir takım dip- siz feraziyelerin günahlerim ondan sormya hakkımız yok. Darvin bile bakınız ne diyor: Linnaeus ile Cuver, ayrı aym sa- halarda olmakla beraber benim iki ilâhımdı. Fakat bunlar Ariston yanında mekteb talebesi gibi kalır lardı. Aristo da şöyle yazıyor: — Ben hazıra konmadım. Taklid #decek bir modele tevarüs etme - dim. İlmin her sahasındaki her adı- mim jik Binaenaleyh gavet küçük bir adımdır. Muvaffak olduklarımı takdir etmek, tekmillemeleri için İ başkalarına — bıraktıkları da hoş görmek siz okuyuculanma sidir...» Hülâsa edelim: Galilenin zubüruna kadar ilim düzyasmın en büyük siması olan A- ristoz I — Dünyanın en büyük biyo - loğlarından birincisi, 2 İlk smbriyoloji mütehassıs, 3 — Mamtık ilminin İeersew ve yaratıcısı, 4 — Tabii tarih ülkesinin tasnifcisi, Ve ilk büyük endüktif mütefek- kir idi. Bütün bunlar kendisine huzua yakın bir hürmet beslememize kâfi değil mi?.. #brahim Hoyi Kâhtanın nüfusu arttı Kâhta (Hususi) — Burada nüfus sayım neticesi belli olmuştur. | Kaza dört nahiyeye bağh olmak üzere iki yüze yakın köyden iba - zeltir. Artış nisbeti şayanı mem - nuniyettir. Bu neticeye göre kasa - kendisine bağlı köyler dahil ol- mak üzere 7557, Tokaris nahiyesi 5392, Narince nahiyesi Oköylerile İ birlikte olmak üzere 10614, Alut| nahiyesi 4515, Sincik nahiyesi 6784 ki cem'an 34,867 nüfus tutmakta. dir. Geçen devrede ise nüfus mik- darinın 32.911 olmasına göre artış 2251 dir. Bununla beraber yol mü- kellefiyeğne dahil olan amele ve askere gidenler de ithal edilirse ka- za nüfusunun 37 bin kadar olacağı ik güzel yazmış, yarsını sevkle okuduk. İtalyanın Arnavudiuk ordular e | düşlincemiz İtalyanların vaziyet (Baytaratı 1 indi Bu takdirde İtalyan — ordğ arkalarını Avlonya körfezi Li mun şimal ve cenubundaki hk Adriyatik sahillerine “Üğ4 gaz briyetinde kalarak deniz? ölürler, Büyle bir vaziyete düşecek > lonyadan veya diğer Armavai g4 kelelerinden, İngilizlerin Dön te yaptıkları gibi, İngiliz ve vE uçaklarının bombaları altında milere binmeleri ve İtalyaya Sy meleri pek güç, belki de mab3l lacağı icin bu ordular but volmağa mahkim dahi Onun için bugünkü vaziyette yan ordusunun daha ziysde cenabı takviye ederek, cen mahı Ergiri ve Klmen den çekilmesinden evvel, EDU ve Beratı tahliye etmesine Mİ vermemesi iktiza eder. Btb simdi bulundukları harta FT mamaları haline göredir... Bonunla beraber ar şimdiki şekilde az çok bor Binde devam ederm, ister Arl sahil bölgesine ve inter gi pil pavudluğa atılan, Elenler bet gf İtalyanları Arna: gi istiyecekler ve bunun için kadar harbedeceklerdir. İtalyanların denize | dök halinde Almanların ona yardı” müd ye kıyam etmeleri Elenleri, eğer müktedir öc kat'i galihiyeti elde etmekten Hdi demez. İtalyanların denize döl meleri Almanları müda! bilükin, eğer bu yolda bir ğe” varan bundan vezgeçmeğe der. pi Düşmanı denize dökmek kei duğu halde bunu kasden yapın" gibi vaziyetler harb tarihinde £ olnumuş değildir. Meselâ 23 “gg” vel bir Alman, Avastaryı VE ji gar ordusundan mürekkeb b 4 Makenzen ordular grapu Ta? malden cenuba geçerek Karadağın askeri kuvvetleri Şi? hadan ve Manaytır - Doyraf e tının cenubuna kadar Maket yı istilidan sonra sadece 50 Ky bir mesafede kalmış olan “4 zaptolunmak ve İtilâf rl radan atılmak istenmemistir. “98 bu takdirde burada harb ede lâf orduları ya Fransız şar) sine veyahud ds Gelibolu v3 una gönderileceklerdi. Hali lânij şimelinde bir © duğu ve bu devam et Rİ dirde burasını büsbürü ” terketmek ve buna rağrasn e İHA kuvmetlerini isgal etmek gf olacaktı. Nitekim öyle oldu? Almanlar harbin sonunu 5 dikleri İtilâfelar da, cephesini işte buradan yan: donya köprübuşından yarn! di 7 Elenler harb inüyeği karşılık yözülü veriyorlar 8 (AA) — hergün harb ihtiyaçları için o paraları olmadığından dola” / Atina yüzüklerini, bilezikler eş kıymetli esyalarmı teberröi Titesini neyretmektedizer. Hİ Bu bal milletin fedakârl#? bulunduğunu göstermektedi” Yunanistandki si İtalyanlardan 279 yi memleket'erine dönü)" / Polgrad 8 (AA) — «Revi bildiriyors : p Atina ve Romadaki Marsi lerinin tavassutila aktediler “ap mame ile Yunanistanda bul” ei #vü İtalyanın ayni miktard? sanlnın memlekeklerine © e mukabilinde İtalyaya gikmelii gü Yuzosavyadan seçmigir. Tincikânun 2 e laştırılmış ve İtalyan K8! TAKVIM MA ri ESASI GE.

Bu sayıdan diğer sayfalar: