| Büyük Fen Adamları — ARİSTO İlk defn olarak «Tabinte i eden, ve fen ile metsliz me bağdaştıranların sonuncusu ta idi. layatında, Filip Atinayı esaret faj» aldı. İskender bütün dünyayı eyledi, O &na değin büyük bir Yalesile aydınlanan Yunani ti, yiyana gömülünce, Roma bü - be Avrupayı aydınlattı ve tarih &- tom da garbe dönerek İtalya a- *wnda kuruldu. Bp 384 de Starirada doğdu kapa Nikomakün sülâlesini, Es yg istan oğullarından biri olduğu Yarı ven Makaona kadar götürü - id. Nikomaküz doktordu, Ma- Ya kralı, ve Âristonun hoca - 1 etmeni mukadder olan dünya kirin büyük babası Anintasın ya- ir dostu idi E sanılıyor ki, Nikamoküs, vi tan le aj iK mütefenmin ilk hocasıdır. Her taha VE. körda, « Aristonun vb akil ettiği, ve Asklenind adındaki ka iyetine aza olduğu muhak - ği Aristo, doktorluğu tahsil et- Bara, in ne zaman vakit buldu?. toe yakikaten merak edilecek bir ii indır. Zira tarihcilere göre, A Yu Evneliğinde pek hasarı bi Aç metr, ve 18 yaslarında 3 ye bulunduğu malarda bile maceralarla geçmistir. Bazı - Aristomun bütün parasını eğlen- İemlerinde yediğini, aç kal n kurtulmak için de asker ya- 1 ve uzun seyahatlerden » doktorluk edip para kazan- “rw Stagiraya döndüğünü Yola. m, çrkesin birleştiği bir nokta var- vaz Arietonun Eflâtundan ders iş pik Bu dere kac sene sürmüş YE değil, Kimisi, seki, kimisi #ene diyor. Fakat Aristo - #üvet zeki bir talebe olduğu, filorofen telmizinden «Mek- büyük zekâsı.» diye bahset - kkak!,. Mamafih, #ki bü- #ramndaki bu gürel a - öyle uzun müddet devam , aEflâtem benim oyu. saraya davet et ten güzel biy nelice Aristo kralın kızı ve- Ziyareti ve Made Mirilinde kaldı. Bu sırada orya krah Filip | Aristayu cağırdı. hnkkımda büyük ü- Neye emeller beslediği 13 yaş & Teki oğlu. İskendere hoca yap- Sin ii bin öepedenkeri mi Mijen cevabı alınmak istiyen Ariş varid oluyor: yap müstakbel müstebid. ve atihine neler okuttu?.. ler 0: İs Bir, anlamış ; İskenderin genç dimağına arala idi). Acaba, ondaki imkânsız ihtiras kay- Nü mı coşturmuştu)., Yoksa Ylhiyetine mi inandırmış - İN vela da bilinmiyor. Bili - Tari de şüphe edilmiyen nek- Ri gem altma alınıma - Nim di. İskender nev'i kendi- hasr. belki de anormal bir bir hocanın ona ders ve- — Pastanın edebi romanı; 22 Yazan: İbrahim Hoyi Aristo insandı. En büyük zevk ve eğlen - cesi hiç kimsenin yanına yaklaşa - madığı atları ehlileştirmek, uslan - dırmaktı. Elbetteki böyle güç işler- İe uğraşan bir çocuğa felsefe bir ma- Ba ifade etmezs onu ancak harb il mi kandırabilirdi. # Aristo, Atinada bir mekteb kur. du, ve bu mektebe dahil olanlara, gezen filozoflar manasına gelen Peripatetic ismini verdi. Kendisi de başlarına geçti, Bu irfan ocağında verdiği konferanslarda, Aristo se - lefleri gibi yalnız bir mevzua, me- tafiziğe saplanıp kalmadı. ki tezahürleri büyük ka ile ta- kib etti, Bütün ilim dünyasını ku- caklıyan her şubeyi yokladı. Mü - mhede ve intibalarına istinad ede- rek, fikirlerini nesretti. O zamana kadar kullarılaçelen «faraziyev u - sulünü bir tarafa bırakarak, evvelâ #görmevi», sonra konusmayı esas tattu, Bu suretle de dünyaya ilk büyük «endüktif tefekkür> o dersini verdi. 12 sene ders okuttuğu bu mek « tebde Aristoyu miltemadi bir faa-! Hiyet siklonu içinde buluyoruz. Dün-| ya sanki onun muazzam bir bahçe- siydi. Aristo, bu dünyanm köşe bu- cağından toplatım getirttiği, garib yvanlarla. (tabif tarih) derileri için can malzemeler hazır- ladı. Bütün ömrünce övle bir ihti - rasla kitab topladı ki, Eflâtun, Aris- tonun evinden «Okuyucunun yuya- m.» diye bahseder. Aristo, nebat -| ları, iklimleri ve astronomi ilmini tetkik ve mütales etti, Bunlara dair| yazılar kaleme aldı. Eskilere bakı cak olursa, Aristonum bin cild kadar eseri vardır. Bu takdirde büyük a- İimin, ne derece sfirmtle ve durma-| macasma yazdığı mevdana çıkar, Aristo garib bir mukiıçinde kal-| mıştı.. Atina bir törlü onu kendi ev-| Iâdı olarak saymıyor, Makedorvalı | müstebidin o karargihından O gelme bir tofevli seklinde görüyordu. At- naklar İskenderden müthis surette nefret ediyorlardı. Bu sıralarda De- mosten İskenderi takbih ediyor, ve Atnada Makedonvalının taraftar - kığını eden hizbe - karı muhalefet bayrağını açarak hücumlarda bulu. nuyordu. Bu hizibde en basta gelen Aristo idi. Aristo ise, kendisinin bir filozof olduğunu ve siyasetle asla ilişiği bulunmadığını — kabil değil kimseye İnandıramıyordu. İskender onun talebesi.. mahsulü. eseri. de - #il mi idi?... Uzun yıllar hurur ve rahat yüsü görmiyen, Atinalıların gün gectikce artan kin ve gavızla - vrin hedefi olan Aristo İskenderle hozustuktan sonra da esna Atina - hlara yaranamadı, kendisini sev. diremedi. İskenderin Aristndan yüz çevirme sine, alimin yeğeni Kalisten sebeb el. ustu. Kalisten, Mesarda bulunduğu sıralarda kendisinde wlâöhiyet bu - Hemde vikmadan İskenderi Hik * Havatta- © Aşkla Oynanmaz! Val N Nakleden Mİ sabaaya, mekke İşbir çağmcamt etse de böy Aly ket kirmse nazarı il e ea Masum bir kızı kumu İş dep kanunlar var. Onu smah- edemezler, Hayır, onu mah - Bl e b sar bu et yaparlar, S yöketten “kasdımız nedir? MX Eği kazımızı sorguya çekerler. Meri bunu istemem. Nesrin hi Seba kız, böyle müthiş bir ni a gezndinini muşlu gör- söyler, nişanlısımı gör ÜN yi *nedilmesinin getireceği ela Oleinlik yapar, kendisini a erir. Siz onun ne de - duğunu, kendisinin ve b ? Muazzez Tahsin Berkand bebiyet verdiği bu kazadan dolayı ne ımüthiş vicdan 'azabı içinde çır - pındığını bilmezsiniz. Hayır doktor, böyle bir şeyi ka- bul edemerş. — Zavallı ana, buna mâni olmak için elinizde ne gibi bir kuvvet var? — Doktor, aklımı başımdan alı- yorsunuz; artık ne söylediğimi bil- miyorum. Durunuz, vaziyeti muha - keme edelim. Halide Hanım sizinle konuştu mu? Evet. Size ne söyledi? — Onun sözlerini tekrarlamağa lüzum yok; boş yere sizi üzmüş o- harum. Oğlunun ölmek üzere oldu- hayatla çırpınırken çektiği 17- gözlerile görece bit ana üç olarak tantmadığı için, müstebid hükümdarın gazabına uğramış ve idama mahküm edilmişti o Aristo kralın üzerindeki nüfuzuna güve - merek, İskendere gidip, yeğeninin canını kendisine bağışlamasını İste. miş, fakat İskender her nedense bu- mu kabul etmemiş ve Kalistenin boynunu vurdurmustu. Hükümdarla araları bozulmuş ol- makla beraber, İskender hayatta ol. duğu müddetçe, Atinadaki Make - donya partisi ve azam serbestçe Yı sadılar. Fakat 323 de İdkenderin lümile Aristonun düşmanları sin- dikleri köşelerden meydana çıktı - lar. Zamanın basnapazı Örimedon, duaların ve nezirlerin faydasız ok duğunu müridlerine öğreten Aristo- nun, hayatta yeri olmadığını ilân e- derek alime en müthis da indirdi. Aristo bunu haber a' Imar, yıllarca süren bir mücadele nin arhk sona yaklaşmakta oldu- Funu anladı. Evet yıllarca Atinak - larm bütün kin ve nefretlerine rağ- men ideali uğurunda çalışmış, ca - balamıştı. Artık ne yapan bosuna idi. Keşisler, Sokratı öldürmüşlerdi. Aristo, Atinalıları daha baska cina- yetler irtikâb etmekten kurtarmak gayesile şehirden kaçtı, “ve una ta- rafının oturmakta olduğu kasabaya "ğındı, Aristo yirmi beş yil kadar Atinada yasarmıs, orada şöhrete w- laşmış idi. Sevdiği arkadasları, hav. vanleri, nebatları ve kitabları orada idi. Bütün «evrakı perisenin ni ora- da bırakmıştı. Bu yeni yurdunda ise « inin hiç bir aleti olmaksızın» tek başma kalmıştı. Üstelik de ar. tık pek yorulmuştu. Atinada yasamakta olan Demos ten da yorulmus, ve fena halde ha- yal inkisarma uğramıştı. 'Takhin garib cilvesine bakınız ki, dost ile düşman biri Atinanın en bü. yük hocası olan Arsto; diğeri gene avni sehrin en büvük hatibi bulunan Demosten, ayni 332 senesinde, biri sığındığı kasabada, diğeri Atinada içerek hayata gözlerini kana- him Havi dıl Kahvede 14 talebe daha yakalandı Maarif Müdürlüğü, ve zabıta me - murlârı, dün de şehrin muhtelif semt lerindeki kahvelerde müştereken yap. tıkları Kontrollerde, 14 talebe yaka - tamışlar ve hüviyetlerini tesbit etmiş. lerdir. Bu talebeler, okul disiplin ku. rullarmen, cezalandırılacaklardır. Bundan evvelki kontroller esnasın. da, kahvelerde yakalanan 21 talebe, 3 er gün muvakkat tard cezasına çarp) trılmışlardır. Sark Demirvolları memurla - rının davası Hükümetçe satın alınan eski Şark Demiryolları memurları tarafından, irket aleyhine açıla, tazminat dara. sma 1 inel Ticarette dün de devam edilmistir. Dünkü celsede şirket vekilleri, şir » 'ketin hükümetin vaki tekkfi üzerine satın alındığına dair barı vesaik ib» raz etmişlerdir. Buna, mukabi tarafın cevab ver . mes için, muhakeme talik edilmiş ür, Terkos gölü civarında bulunan cesed Evvelki gün, Terkos gölünün Bo yalık nahiyasi mevkiinde (ve sahilde bir erkek cesedi bulunmustur. Henüz hüviyeti tesbit edilemiyen bu meçhul ölünün bir kazaya mı yoksa herhangi bir cinayete mi kurban sit fi zabıta ve adiyece araştırmak. tadır. söylediğini bilmez. Ben size onun ne yapmak istediğini hülüsaten söyle- dim. Onun Nesrin hakkında sarfet- tiği kin ve intil rarlamağa beni mecbur etmeyiniz Netice bugün ortada bir vak'a dır: Selim çok tehlikeli bir yara mıstir, hastanede ölümle kucak ku- cağa pençeleşiyor. Bu kazaya, bit tabi istemiyerek, Nesrin sebeb el - Uaştur, Bu vaziyet karşısında Halide Ha- nının ondan nefret etmesini ve ön- dan intikam arrusunn o kapılmasın mazur görmek lâzımdır. — Bunu havsalam almıyor. Hal buki o Nesrini pek severdi, Selimin onunla evlenmesinden pek mem - nündu, hattâ Nesrin gibi bir gelin alacağından dolayı iftihar ediyordu. İkimize karşı da çok muhabbet ve samimiyet gösterirdi. Daha birkaç gün evvel bana kızımdan bahseder- ken şu sözleri söylemişti: #Nesrin şok şımarık ve hırçın bir kiz amma ben de oğlum gibi onu çok seviyo- rum ve onun bütün hareketlerini boş görüyorum. Bu tavırları başkası yap- sa mutlaka fena bir tesi; bıcı ge geri e m sözlerini size tek-! ei Doğru değil mi? Kanalizasyon çukurları Işıkları karartma ve maskele & talimalnamesinin tatbikinden İ evvel başlanmış bir kısım kanali. zasyon ve yol faaliyeli vardır ki, geceleri halk için tehiikeli bir va 5 hdas etmektedir. Bihassn ? nenür açık bulunan kanalizasyon ? çukurlarının zifiri karanlıkta her? an bir kaza tevlid etmeleri de ih- İ timal dahilindedir. Sönük kandili. lerin işaretile bunlardan Korun - mak (imkânsızdır. £ Belediyenin bunları sür'atle ikmal ederek ka- patması Yâzımdır. Nazarı dikka - te alınacak diğer bir nokta da, ba? tallmatnamenin mer'iyetten kal kacağı güne kadar bu kabil inşa. ata yeniden o başlanmamasıdır.; Aksi halde o bu çukurlar bir çok? vatandaşın yaralanmasına, hattâ? ölümüne sebeb olabilirler, diyo -j Tuz. Basra yolu ile Amerikaya ihracatımız artıyor Amerika Birleşik devletlerile ya- pılan ticaret, son harb vaziyeti &- zerine yalnız Basra yoluna inhisar etmiştir. Evvelce bu hat üzerinde yapılar teknik incelemeler ve alâ İkader heyetlerin Besradaki temas akalenin bazı sartlar alt orta İlanı da süratle yapılabileceğini İ koymuştu. Irak hükümeti, Ameri İ transitine fazla vagon tahsis etti için, süratli ve büyük partide nakli- yat mümkün olmaktadır. Amerika- klar ayni zamanda, Orta Avrupaya vaptıkları ihracatta da bu yoldan istifade edeceklerdir. Son bir bucuk ay zarfında Basra yolile Amerikaya yapılan ihracatımızın yekünu velki sylara nisbetle bir misli fazla ev 5 | olmuştur. Milli Müdafaa Vekili Ankaraya avdet etti Üç sündenberi şehrimizde o bu- lunmakta olan Milli Müdafan Ve- kiki Saffet Arıkan dün aksamki el presle, Ankaraya hareket etmiştir. Vekil, Haydarpaşa garındı vilâyet, Parti erk ve generaller tarahn- dan uğurlanmıstır. Mavnada ve cadde ortasin- da iki kişiyi soydu'ar Haliç Fenerinde soygunculuk Evvelki gece, çok cür'etkârane bir vek'ası olmuştur. Kasımpasada Zindan arkasında Oturan ve Liman Şirketine aid 444 sayı mavnada reislik yapan Meh- med, evvelki gece Ayakapı iskele- sine bağladığı mavnada yatarken, iki meçhul şahsın hücumuna uğra- damlar, kısa bir mü- zorla mavnacı Mehmedin üstündeki 31 hira parası- .İmi alarak kaçmıslardır. Zabıta, bu cür'etkâr soyguncuları İmiş gibi... Evlensem acaba nasıl olur? |miyecek mi? Belki bu tarzda harekeği siddetle aramaktadır. Vapurlarda tayfalık eden mud adında biri de evvelki Mah- gece -| Galatadan gecerken, Hüseyin ve İs- adlarında iki şahsm taarruzu-|muarızlar, genç erkek de pek cesa - 'diğim için o cevabı yazdım. Zeki an- mai na uğramıştır. Hüseyinle arkadası, tayfa Mah- mudu karanlık bir sokağa sürükle- vip soymak isterlerken, zabıta me- murları tarafından o cütmümeşhud kende vakalanmıslardır. ma Nesrine yakışıyor, ona her şey ya kışıyor ve onun her yaptığı hoşa gi- | direr. Müstakbel kayınvalidesinin Nes- İrin hakkındaki bu müsamahakâr ve İ müşfik sözlerine ben itirmz etiniş: İ «Aman hanrmelendi. siz de onu şi- martmayın rica ederim, çünkü ben ona karşı çok zayıf davrandım» de- | miştim. Bunun üzerine Halide Ha - İnim bana su cevabı verdi: «Nes rinin şımarıklığı kaç sene sonra bütün bu balleri ge- çecek, o da sizin, benim gibi dur - gunlatacak ü hakikatte cok meziyet sahibi bir kızdır. Bunu bil diğim halde onun bugünkü taşkın hıklarını hoş görmemek, kendim! on- dan uzaklaştırmak demek olur, Hak buki ben onun beni sevmesini isti- yorum.» Simdi biltün bunları unutarak Halide Hanım Nesrini böyle müt- hiş bir cörümle itham etmeğe kal kımyor ve elinde bir delil olmadığı halde masum bir kızı mahvetmek iz tiyor. Hayır, buna imkân olamaz, bünda tashihi icab #den müthiş bir ar, Siz Günün Evin perdeleri arasından ışık sı - zıyordu, polisler kapıyı çaldılar, bir kadın açı; — Ne var evlâdim? — Bayan seninki #izıyor, Kadının kocası henüz öve gelme- mişti, — Ya, diye bağırdı, sızıyor hâz körolasıca... Ben ona kaç defn mey- haneye gidersen, süpürge sapile ke- miklerini kırarım, demiştim. Üste - lik sızacak kadar da iç: » Söy - leyin bana her neredeyse gidip ka- fasını patlatayım. * Evli erkek anlatıyordu: — Elektrik Tâmbalarına siyah a- bajorlar gecirdik. Evde göz gözü görmüyor dedim, Hizmetci öptüm; basma ne gelse be - nirsin? — Karın da gördü. — Keşki böyle olsaydı, daha fe- Nave — Söyle ne oldu? — Ben öper öpmez, kulağıma e- #ilip, çatlak bir sesle, eaferin da - madım, arada sırada da kaynana - mn gönlünü ale demesin mi; me- ğer karanlıkta hizmetçi zannile kay- paramı öpmüsüm * Erkek, sabahleyin uyandı, giyi - necekti. Gömleğini bulamadı, kar- İ sna seslendi: — Benim mavi gömleğim nere- de? — Ben onu salondaki lâmbaya i| abajur yaptım, Erkek kıravatını aradı, bulamadı, Gene karısına seslen: — Uciverd kıravatım da yok. Kamıştan asma köprü Dünyanın he - men her tarafın- du asma köprü « ler mevcuddur. Bunlar UD çelik - ten yapılmaşla, dır. Yalnız. Ca- vadaki asma köp rü müstesna, Ca vadaki bu asma köprü çelik asma köprüler tarzında yapılmış olduğu hakde, çelik yerine inşasında Bambo kamışı kullanılmıştır. Eğimede «C. Ex ye: Sizin mektubunuzda yazdıklarını - sı okuduğum zaman &ize hak verdim. Faka:; cevabımı okuduğunuz zaman siz de bana hak vereceksiniz. Fazla te. ferrüata girmeden kısaca izah &de - yim: Bir genç erkek var. Bu genç er- kek mevzuubahs genç kızı biraz sev — diye düşünüyor. Onu Üzen bir nokta mevcud... Kızla serve ve içtimai se - viye iübarile denk olmadıkları, Ade - isi, genç erkeğin vnunia evlenmesine reli değil. Kız kendine denk bulmu- yor. Onun kendi yaşadığı muhite gir- diği zaman © muhite uyup uyamıya - cağında mütereddii. o Kısacası kızda pek gönlü yok. Fakat bir kere de sor. mak danışmak isüyor? Ona: kati olduğu gibi anlatm. Ne kadar ıztırab içinde olursa olsun, Nesrinin ümidsizliğine mağlüb olarak ken - disini öldürmeğe teşebbüs ettiğini ve kurşunun kazaen Selime isabet ettiğini anlıyacaktır. Esasen o ko - nöşacak (bir hale geldiği zaman vak'ayı olduğu gibi annesine an - latacaktır. Belki de birkaç saat son- İra onun gözleri açılacak, yarası iyi- İiğe yüz tutarak ve çocuklar gene mes'ud olabilecekler. Yalvarınım size doktor, ben ken dim gitmeğe esaret edemiyorum, siz benim tarafımdan Halide Han:- ma gidin, onun üzüntüsünü ne ka - dar yakından anladığımı söyleyii ona zavallı kızımın ıztırabını anla» tn ve Nesrinin kendi kendisini dürmek istediğine onu inandırın. Halide Hanım bizim nilemizin seref ve namusunu düsünerek vak'ayı res- mi makamlara bildirmesin, bekle - sin, Selim biraz iyileşir iyileşmez hakikati kendisine söyliyecektir: O zamana kadar bir şey yapmasın ve Nesrinin ne kadar zavallı olduğunu din ona haki -İ takdir etsin, onun hislerine hürmeti, -İ hakikati olduğu il şakaları — Yatak odasındaki perdeli konurından ışık sızıyordu, oraya gi viledim. ) Erkek şapkasını aradı, onu gi bulamadı. — Şapkam da yok. — Yukan bak Erkek tavana baktı, gördü. Karsı anlattı. — Ampülü çıkardım, şapkangi tepesini deldim, ampülün © üzeri geçirdim. Ampülü de öylece duy soktum. Ne güzel oldu, yanlara bi İ şık sızmıyor. İ şapkası * Kendini güzel addeden kadın gö ce sokağa çıkarken, gözlerine siya gözlük takmıştı. — Bunu neye taktın? Dediler. Cevab verdi: — Benim irin bakısları alev sa çıyor, derler, Bu variyette gözlerim maskelemeden nasıl sokağa çıka bilirim kit * Bir çocuk anlattı: «Bir yarıma bir yokmuş; çok «il ki zamanda bir Diyojen varmıs. Dü yojen bir fener almış, feneri vaki sokağa çıkacakmışı — Pasif korunma var, gesleğ fenerle sokağa çıkılmaz. Demişler, Diyojen de feneri al mış bulunmuş; ne yapsın atsın mı? Sormuş: — Gündüz de yasak mı? Hayır Diye cevab vermişler. O da & vinde sabahı beklemis, sabah olu olmaz feneri yakmış, sokağa çık £ muşm İsme lal Buna biyor mu itiniz? İ Japon horozu Japon borozunun | kuyruğu dört bu - » çuk metreye yakın uzunluktadır. Ja « ponlar bunları bir « İbirl e düğün he- diyesi olarak verir- ler. Bu uzun kuy- ruklu güzel horoz - ların ömürleri kuys ruklarının uzunlu - ğile maküsen mü - tenasibdir. Beş yıldan fazla o yaşmiii Okuyucularıma cevablarım | — Sen bu kızla evlenirsen yaes'adi clürsun, Diyelim. Ve ikna etmek için çalışa SÜ hım. Kani oldu. O Evlendder, diyelim. Genç kız O zengin ve seviye ibarile kendilerini yüksek görenler arasına girdiği zaman hergün fakirliği » ye itibarile düşkün olduğu ihsas edil. jedenler asil seviyesi düşkün olanlar, Jr. Fakat mesele ruhların tetikiki dez İğüdir. Halledilecek bir iş vardır. Ben genç kızın bedbaht olmaraasını iste. layışlı bir kimse olduğunuz mektübü. ? nuzdan belli, bunun içini daha fazla yazmama ihüyaç hissetmiyorum, Ha. İsü çocuğum... Bana hak verdin de « gü mi? ; TEYZE Tederek nişanlısını görmekten onu menetmesin, Size tekrar ediyorum doktor, Nesi tin nişanlısını bizim anladığımızda çok seviyor ve ondan ayrı kalmağa © tahammül edemiyor. Bu müthiş fas cianın biricik sebebi budur. — Marımefendi, bütün bu söz « lerinizi kendisine tekrarlamak (ve S8 kazanın nasıl vukua geldiğini bildir imek üzere şimdi Halide Hanımın yanına gideceğim. Belki de verecex #im tafsilât onu ikna edel de Se- Hm konusacak vaziyete gelinciye ka» dar bekler. Fakat bütün ümidimi zin hilâfına olarak o derhal resmi makamlara müracaat ederek tetkik. & ler yanılmı terse, o zaman. size Kura olun bütün hürmetime ramen sövleme?- mec Üi bur kalacağım. Yani, varalıvı ilk gös ren doktor ben olduğum cihetle onu nasil ve nerede bulduğumu rararu » ma yazdıktan sonra Selim Beyin bizzat bir kursunla değil, baş” İka hirisi tarafından atılan kursunla yaralanmış olduğunu kaydedece » Rim, <a