31 Ekim 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ih İ ÜÇ 6 Sayfa senendi (Memleket Hahberleri)| Adanada Bir çadırı basıp üç kişiyi öldürenler ağır hapse mahküm oldular ı&ı Adana (Husım;_ Geçen sene Ka. ',Mnlmm Kuzgun köyü civarında bir Ügece baskını olmuş, bir takım silâhlı © gahıslar Güller Kaya isminde birinin O çadırını basmışlar, adamcağızın karl- gı Sultanı, kızı Emişi ve komşu ça - dırda oturan akrabalarından Dursu- "nu mayvzerle öldürmüşler, 600 lira ile müteaddld —beşibiryerde — altınlarını “ıubetmışler ve yardıma gelen diğer Çadırlar halkından bazılarını yarala- Umışlardı. _’; Hâdisenin failleri çabuk yakalan - iğimış ve muhakemeye verilmişti. O za- İmandanberi şehrimiz ağırceza muha- (kemesinde görülen dava öğleden sonra j $ | neticelenmiştir. SA | Verilen karar göre, suçlulardan Be- İkir oğğa Mustafa, Ömer oğlu Mehmedâ, ŞAL oğlu İnce Mehmed yirmişer sene g ,lığır hapse; Kâzım, Durmuş, Hüseyin ) (|| sekizer sene; İlyas oğlu Ahmed ile Taş K )hmıhlm ve Şakir oğlu Mahmud dör- der sene ağır hapse, —Adil ile Cafer © Cenar gün hapse mahküm edilmişlerdir. Bunlardam Hüseyin yirmi bir yaşını i”:kıxml etmediğinden cezası altı sene ı.knı.yı gene yirmi bir yaşını bitir- © miyen Ahmedin cezası Üüç sene dört D aya indirilmiştir. ;7 Ayrıca İbrahim ide Şakir oğlu Mah- — mudun dörder seneye, İlyas oğlu Ah- :'mdın üç sene dört ay müddetle unme hizmetinden larına Manisanın mamur bir kazası: Turgudlu Turgudlu toprakları baştan başa bağ ve tarlalarla doludur, her yıl İzmir ve Manisa pazarlarına bol miktarda meyva sevkoluruyor Turgudluda Gazi bulyarı Manisa (Hususi) — Manisanın en mamur ve güzel kazalarından biri 0- lan Turğudlunun eski işmi Kasabadır. İstiklâl harbinde tamamen yanan bu şirin belde cümhuriyet devrinde hum- mah bir inşaat faaliyetile modern bir çehre almıştır. —Halkı gece gündüz daimi bir iş hareketi içindedir, birbir- lerine karşı da daimi bir sevgi ve alâ- ka ile dolu bulunmaktadır. Kasabanın yüzü ovaya bakmaktadır,. Gediz Tur- ı gasbedilen para ve altınların suçlu - Olardan tahsl edilerek davacıya veril- | mesine karar verilmiştir. — BSuçlular arasında bulunan Mehmed | Karaca ile Mustafa — yalnız beraet Bursada Cümhuriyet © bayramı coşkun şakilde ! | | İ ee L" VA I e ? Ü | t ; ' | ' kutlulandı ' » Bursa (Hususi) — Cümhuriyetin on | şedinci yıldönümü şehrimizde coşkun V tezahüratla kutlulanmıştır. Şehir baş- tanbaşa bayraklarla süslenmiş bulu- | nuyordu. Saat 15,30 da Atatürk anı. 'k fina çelenkler konulmuş, bu merasim- de vali, parti başkanı, belediye ve . Halkevi reisleri, mektebler vilâyet ve $ parti erkânı, binlerce halk hazır bu - O gunmuştur. Belediye reisi Sadık Tah- gin Arsal bugünün büyüklüğünden, | Türk milletinin bugünkü mes'ud du- — rumundan bahseden canlı bir hitabe. y ’ de bulunmuştur. 'Tebrikleri müteakıb geçid resmi baş. lı lamıştır. Gece de fişekler atılmış, fe- “ner alayları yapılmıştır. Adanadaki define Adana (Hususi) — Adananın Çal. dığ bölgesinde yapılan define araştır. malarından müsbet bir netice alına- mıyacağı anlaşıldığından — faaliyet tatil edilmiştir. TÜ Ş AT Harump köy eğitmenleri kursu bitirdiler Adana (Hususi) — Adana, — İçel, xonya ve Anteb vilâyetlerinden top- Olanan 80 eğitmen Haruniye eğitmen kursunu muvaffakiyetle bitirerek köy- # derine dönmüşlerdir. Eğitmenler köy- lerine dağılmadan evvel bir müsamere tertib ederek Haruniyede civar köy- lerden davet edilen köylülere müfettiş Zeki Dörtok'un yazdığı «Ben bir köy yaratacağım» adlı piyesini temsil et- & mişlerdir. dludan tahmi 6 kilometre mesa- feden geçmektedir. Gedizin yarım ki. lametre ötesinde 1040 metre irtifaında Çay dağlarmın etekleri a& - maz, Urğanlı adlarile Gedize karışır. Manisa dağı ile Bozdağı arasında a- kan ve Küçük Kemalpaşa ovasını, Manisa dağının cenubu şarki ve şark cephesini sulayan ve Manisanın Şi - malinde Gedize karışan Yarıntı çayı Turğudlunun 45 kilometre garbinden geçer. Ekseriyetle faydalı olan sula - ma bazan da zararlar ika etmekte - dir. Sonbaharda — başlıyan yağmurlar kışın feykalâde faydalı olmakta, ilk baharda azalarak yazın havalar ku- rak geçmektedir. tadır. Şarktan garbe doğru uzanan kasabadan ovanın da yavaş yavaş yükselmiye başlıyan Boz dağla- rının sırtları görülmektedir. Bu arazi tamamile volkanik teşekkülâtın mah- sulâtıdır. Manisa ve Afyon treni güzergâhın- da olan Turgudlu ayni zamanda Ma- nisanın en zengin kazasıdır. Baştan başa bağ ve tarlalarla süslenen top- rakları hemen kışa kadar yeıühkler içindedir. Turgudlu —çok nefis kavımn ve karpuzları ile de şöhret bulmuştur. Bahçeleri fevkalâde iyi mahsul ver- mekte, bu mahsüller İzmir ve Manisa pazarlarına sevkedilerek satılmakta- dır. Kışın yağan yağı ile. dağl Turg nüfusu tah bindir. Son sayımda arttığı t.ahmın olunmaktadır. Vefiyat azdır, sıhhi durum iyidir. Kazada sıtma mücade- lesi iyi semereler vermiştir. Sağlık işlerinde korunma tedbirleri alınmış- tır. Turgudlunun — içme suyu iyi, su yolları ise mükemmeldir. Abdürrahman Naci Ulaş okuluna teberrüde bulundu Sivas (Hususi) — Meb'usumuz Ab- dürrahman Nati Demirağ merkeze bağlı Ulaş nahiyesinde yapılmakta bulunan Ulaş mektebinin bir an evyel ikmal edilmesi için 200 lira teberrüde b köylü tarafından bu teber- düşen karlar erir ve Ahmedli, İrla - rü derin bir sevinçle karşılanmıştır. (C Sivas Halkevinin köy gezileri 3, (Husust) — Sehrimiz Halkevi köycülük klübünden — bir kafile geçen haftalar ıçınde meı'ke- Sıvas, Resim Halkevlileri kwmu ara- sında gösteriyor. Temsil kolunun faaliyeti A Ayd ze, bağlı Çelebiler, Bovazit, Çallı, Çeken, — Serpincik köylerine kadar gitmiş, — oralarda köyklü ile çok yakından temaslarda bulunarak köy ve köylü davası ü- zerinde faydalı konuşmalar yapıl- köyüümüz ieetadelmdirile e tir. Şehrimiz Halkevi temsil kolu gençleri faaliyetlerine —devam et- mekte, fırsat buldukça — halkımıza istifadeli piyesler temsil — etmekte- dirler. Temsil kolu şimdi de kış ha- zırlıklarına hararetle başlamış bu- bulunmaktadır. Şikâyetler Ihtiyaclar Konyada ekmek, odun ve kömür pahalılığı Konyadan yazılıyor: Bu yıl Konya ve civarı topraklarından mebzul miktarda mahsul alın - mıştır. Fakat buna mukabil ek- mek fiatları nazarı dikkati celb edecek derecede pahalıdır. Be- lediyenin bilhassa bu işde kat'i kararlar almasını bekliyen halk, ekmeğin daha ucuza satılabdle - ceği kanaatini taşımaktadır. Diğer taraftan son günlerde ha- vaların soğumuş olması yüzün- den halk odun, kömür tedari « kine başlamış bulunmaktadır. Fakat birkaç haftadanberi de- vam eden yağmurlar şehirler, köyler arasımdaki yolları çamır içinde bırakmış, — geçilmez bir hale girmiştir. Bu yüzden Kon- yaya odun —gelmemektedir. Az gelen odunlar ise, oduncuların keyiflerine göre satılmakta ve ve ekseriyetle halkın aleyhinde bir fiat meydana çıkmaktadır. Ekmek işile olduğu gibi, bu işle de belediyenin mutlak ve fay- dalı bir müdahalesine ihtiyaç vardır.. Mangal kömürüne ge - lince, bu da ayrı bir fiat fazla - lığındadır ve kömürcünün keyfi fiatı ile satış görmektedir. Tür- kiyenin her yerinde kömür 5-6 kuruş iken burada l1 kuruşa satılmaktadır, Adana ve Kozanda iki muhtekir cezalandırıldı Adana (Hususi) — Bir top kaput bezini 936 kuruşa satması lâzımgelir- ken 1350 kuruşa satmak suretile ihti. kâr yapan Sofubahçe mahallesinden Mehmed oğlu Mehmed Bacaksız ad- liyeye veritmiş, birinci Aasliye ceza mahkemesinde yapılan muhakemesi neticesinde suçu sabit görülerek 500 lira ağır para eezwna ayrıca iki se- ne de Konyay dil ka- rar verilmiştir. Suçlu, hakkında hapis cezası ol - madığından tahliye edilmiştir. Kabili temyiz olan hüküm kesbi kat'iyet eder etmez süratle infazı cihetine gidile - tektir. Kozan (Hususi) — Ahmed Türker adındaki bakkal kalay mevcudu var- ken alıcılara mevcudu olmadığını id- dia ett.igmden ağırceza mahkemesince iki sene sürgüne ve 525 lira nakdi ce. zaya mahküm edilmiştir. Adanada kömür odun fiatları arttı Adana (Husust) — Adanada kö. mür ve odun fiatları çok yükselmiştir. Bir hafta evvel üç kuruşa satılan kö- mürün kilosu sekiz kuruşa çıkmıştır. « - Sivasta huğday mübayaası BSiyas (Hususi) — Gerek vilâyet merkezinde ve gerek Yiıldızeli, Şarkış- la, Kangal kazalarında toprak mah- sulleri ofisi köylüden buğday ve arpa .| mübayaasına hararetle devam etmek- tedir. Diğer taraftan son haftalar içinde piyasaya bol miktarda yapağı gelmi- ye başlamıştır. İstanbulda alıcılar hararetle mal aldıklarından müstah- sil malını — değerinde — sattığından memnun bulunmaktadır. Devlet Orman İşletmesi Karabük Rev î' Amirliğinden: Karabükte revir âmirliğinde İstihdam edilmek üzere memurlm —’ nun dördüncü maddesi hükmüne göre yetmiş beşer lira ücretli bir gü hasebe memurile bir muhaberat memuru alınacaktır. Yazı makinesinde sür'atle yazanlar tercih edilecektir. Barem zamunı”” göre bu maaşı alabilecek vesaik ibraz edilmesi lâzımdır. ildrin mekteb şahadetnamesi, bonservis, devlet memurw beraeti et mazbata ve askerlik vesikâ suretlerile sıhıhâi poru ve bir kıt'a fotoğraflarını kendi el yazılarile bir dilekçeye "" revir âmirliğine göndermeleri lüzumu ilân olunur. «10327» K İçel P.T.T. V. Müdürlüğünden: Mersinin Kuzucubelen köyü yanında Çaltılı ormanından sin istasyonunda teslim edilmek şartile 27/9/940 tarihinde usulile eksiltmesi yapılarak teklif edilen bedeli haddi lâyık «3235» aded «6» metrelik, «735, aded «7» metrelik, «1685» aded ee relik ve «100, aded «9» metrelik ki cem'an «5755» aded çam telgraf pazarlığa çıkarılmıştır. Sözü geçen direklerin beher adedine «5>» let tahmin edilmiş olup muhammen mecmu bedeli «28775» lira, teminatı «2158» lira 13 kuruştur. Pazarlık 8/11/940 tarihine mi ma gunu saat: 10,30 da Mersinde P.'T. T. Müdürlüğü odasında caktır. İsteklilerin muvakkat teminat makbuz veya mektublarımı, Odası vesikalarını komisyona ibraz etmeleri şarttır. Bu işe aid me Mersinde, Ankara ve İstanbulda P, T. T. Müdürlüklerinde «Tüs MAŞ k E .x'ü& mukabilinde verilir. «6942» «10184e Ankara Polis Enstitüsü Müdürlüğü den’ Ankara Polis enstitüsünde 350 lira ücretli mütehassıs doçen!l' ’ haldir. Taliplerin Fransa veya İsviçrede fizik -kimya tahsil etmiğ ması, enstitü mütehassısı tarafından yapılacak bir müsabaka zatbslli kazanması ve şimdiye kadar bir ihtisas mevkünde çalışmış M şarttır. İsteklilerin şahsen veya yazı ile enstitü müdürlüğüne mürecsti ları lân olunur. — «7257» 10371, Türkiye İş Bankasına para ya- tırmakla yalnız para biriktirmiş olmaz, aynı zamanda taliinizi de denemiş olursunuz. Kumbaralı ve kumbarasili hesahlarında en az elli ll « rası bulunanlar kur'ayâ Keşideler: 4 Şubat, 2 Ma - yıs, 1 Ağustos, 3 3 İkinciteş - rin tarihlerinde yapılır Dün yapılan iki H. Mustaf, Mahd küşad resmi ustafa ve Mahdumu ÜŞR resi ÇİKOLAT CEMİL : ge îîâ'î.â:“' ğ vermek kudretinde oıduı-*”, 4 dettikten sonra bu milyon lira ıufedıldwn' 5 O dakikada, Almanı söyl İN ve ENTEL CENS SERVİS B Son Postanın macera romanı: 36 nakleden: Behçet Safa tulün baş da yakalıyacak olur- içın © derece ısrar etmenin .ne ma- larsa «âmme hizmetinde olan bir d katilin olarak dünyada hiç lduğ kendi kendine sordu. Hem bir cevab alamamış, hem de bir adamın kanına girmişti. Mesele böyle, Fakat şu sırada f bakikaten fazla ileri mi gitmişti? İ d Maktulün müstehzi sesi hâlâ ku- enğlüürer 'ı' laklarında çınlıyordu: — Eğer size cevab verecek olur- ğ sam artık bana karşı hiçbir hare- | kette bulunamazsınız!.. | Bu sözden kasdi ne idi? Acaba [ bir imdad mı bekliyordu? Yoksa © kendisini korkutmak mı istemisti? Ondan sonra bu adam hiç ağzını k İ açmamıştı. Onun feci ölümü Keene için müthiş bir tehlike teşkil “edi. bir kuvvet Keene'i karkunç bir i- damdan kurtaramazdı. İşte bu ilk tahkikat günü böyle bitiyordu: Doğrusunu söylemek lâ- zım gelirse hezimetle ve hiçbir şey elde edemiyerek en büyük tehlike ile karşılaşmakla kapanıyordu. O sırada bütün soğukkanlılığını topliyarak aklma gelen bir tedbire başvurdu ve kendi kendine: «Eğer bu fırsattan ve bu imkândan istifade etmiyecek olursam dunmm en ah- mak adamı Jerleı bana.. hepsini aldı, kendi cebine yerleştir- di. Bunların hepsi 'işine yaramazdı. Fakat bu sıkışık vaziyette bir inti- hab yapmaya vakti yoktu. Eline geçenleri sağlı sollu ceble- rine yerleştirmek üzere — doğrulur- ken kulağına bir ses geldi. O derin süküt içinde bu madeniye yakın a- yak sesini farketmemesi mümkün Belli ki bir memur yaklaşıyordu. Keene kalbinin şiddetle attığını hissetti. Dizlerinde birdenbire gün- lerce yol yürümüş gibi zâf — vardı. Fakat artık burada bir saniyenin onda biri kadar durmak en büyük tehlikeye maruz kalmak demekti. Bütün sinirleri gerilmiş, ant ka- rar bekliyordu. Gözleri duvarın a- Tahğından karanlığı delmek — ister gibi kaldırımı bezuk yola dikildi ve derhal geri döndü. Kendini top- ladı. Cesedin üstünden — atlıyarak merdivene atıldı. Bir hisst kablel- ona: — Koş, buradan kurtulacaksın, ın Diyerek mış yatan cesede eğildi. Mıhılh uzan-| Buradan... Ve bir_ saniyede yuka- züneye yakın basamaktan sonra bir methale geldi. Burada bir elektrik ziyasının methalde küçük bir daire halinde yere aksettiğini görerek durdu. O sırada arkasındaki polisin hayret nidası, cesedle karşılaştığını anlatıyordu. Aşağıda, on iki mak aşağıda bir polis vardıl.. Keene: — Fazla ihtiyata imkân kalma- dı. İş savuşmakta ve kaçmakta... Galiba tabanları yağlıyarak her türlü ihtiyatı elden bırakmak lâzım gelecekl... Diyerek bir adımla dört adımlık mesafe almaya başladı. Artık avak- larının ses çıkarmasına — bakmıyor, yalnız arkasındaki adamın geride, çok geride kalmasını temine çalışı- yordu. Vakıâ üzerinde silâh vardı, am- ma birçok sebeblerden dolayı bir daha silâh çekmemesi lâzımdı. Ar- kadan polisin bir şeyler haykırdığı- nı duyar gibi oldu. Galiba «durl» emri veriyordu. Fakat Keene sağır- dıi.ıldmıocmıdivıüıtkm Ününde x Bren: AA ı aB DUi yede fabı n 193 kilovat îlmy'ı.ıîın mwy bin -kilovat t temin O bir hale getirildiğini / Vali, müteakiben öni a neler zarfında yeni kömür "4 | sisatı, yeni bir türbin Hemen kapının tokmağına yapıştı ve çevirdi. Ah... Mucize... Kapı kilidli değildi. Belki de henüz or- talık karardığı için kilidlenmemişti. Kapıyı içeriye doğru itti ve girdi. Ayn! saniye içinde dışarıda ge- cenin sükütunu yırtan sert bir ıslık işitildi. Memur yardım — istiyordu. | kanalları; işçiler için un"' Kapıyı tekrar kapayarak elektrik |lar ve rtevirler tesis ol lâmbasını yaktı ve odada saklana- | ve etmiştir. w cak, siper alacak bir yer aradı. Za- ten hmnm mıhum da üstünde idi. Kapıyı k kilidlemek, anah- | b tarı çekip almak bir saniyelik işdi. Bu yetmiyormuş gibi tesadüfün he- Lâtfi Kırdar Milli s:_.a önüne karşı sarsılmaz ghliğ tekrar etmif '.’ vekil doktor Refik Saydatii, Çetinkayaya tazimlerini dit men karşısına çıkardığı bir demir-| sözlerine nihayet ve! 4 den de istifade etti. Demiri kapıya| — Valinin nutkundan *? destek gibi dayadı. Sonra elektrik | kazan dairesi ve fabrika? / Tâmbasımı bulunduğu yerde gezdir-| tesisatı xeıılmış. dave İdikte9 di. Burası bir antre idi ve biraz öte-| nan büfede izaz W de bir merdivene çıkıyordu. merasime nihayet V' ğ Mutlaka yukarıya çıkmalı — idi. e ; Doktor |. Zati E/ . Burada kalmak veya bir merdiven aşağıya inmek onu memurlarla kar- şı karşıya getirebilirdi. Orada artık |Ül Belediye karşısındaki konra BÜ biraz daha sakin, telâşsız ve sessiz |W hanesinde öğleden z

Bu sayıdan diğer sayfalar: