Ne ngiltere hava taarruzlarının muhtemel seyir ve neticeleri ime KAZAN li Emekli general H. Emir Erkilet Fransanın iyetinden aylarca sonra, ya- TEE EH ıktan sonra onun bu! ii ie z let ricali ai aya yapılacak istilâ hare - lâzım olan bi seri ei hazırlanmasım beklemek e olabileceği gibi şimal ve şi- ti savaşlarında hasıl olan u-| Pilot vennira zayiat ve telefatı! N in vakit Hope - , Ayni zamanda pek bü ölçülerde sarfolunan | benzinin Yenisini de komak Târım - Bu hazırl ların zaman İstiyecek- er akl Fakat çok uzadıkları nee. İngilizlerin de ayni seret dağ anlarını tamamlamak ve mü- tertibatını vücuda getirmek İmanların kaybedecekleri her Ki, ifade sdecekleri pek tabi - Bükre Almanlarm İngiltereye larının, Fransanın mağlabi - sn sonra, fazla gecikmiyede - zannedenler ve böyle düşünen- k imanları İnailtereye yapmak - Bl 5 klar uçak hilcemlarının, me- min, ifa olarak, haftalerle alir - İki, masının gelince bu da İngiliz tel, mukavemet kudretlerinin zan- joluğundan fazla zuhur etme - ka > İleri gelmiştir. Helanda, Bek ende 7 Fransa muharebeleri esna - eyi eilir » Franarz cek kumves Ria anlarınkine nazaran birkaç 22 idi. Franz yenkları iş ale - m » ve İneiilelerieki de an çıktıkları ve e ele amğzar ia bnlde, İngilizlerin simdi Al - kg kar çıkarmakta oldukları tolarile bunlara lâzım olan makinist venaireri mereden| bir meseledir. | İngilizlerin o Fransa a cinasında uçaklarını 9lju,jek ancak şimdi kullanmakta | > iddin - ediyorlar ise de il, Ae*b uçaklarını kendi imalât - m tamamlamakta - N belin Alman “çak hücumlarına muka - kullandıkları makineler av dir ve bunlar şimal ve gi - Avrupa muharebelerinde uşaklar derecesinde fazla ve sarfedilmiş değildir başka, av uçağı imal et- çağı yapmıya nazaran daha ucuzdur. Bunun n İngiltereyi bombalamıya bombardıman tayya - kâfi bir miktar ve e mim lunduk larını NAZATAN, İn m taarruzları ?. Gerçi Al - ya vesir İngilir şe ları hava hücumla - arruzları adını ver - » Fakat hakikatte ve as bu tanrruzlara, nz aralar muvafık olur. İngilte- Simekten Almarlar vaz ve Alman uçak kuv - ref ları muha- iltereye u- Zi AZERE ER SON POSTA â TİYATRO Şehir Tiyatrosu komedi kısmında: Şehir Opereti Şehir Tiy: zamandanberi birçok s kapatılıp, onun ye atrosu aldıkları hakkak kahkahalara güldürmek ta- rafını iltizam ediyorlar, Bu yüzden sere br eseri kendilerine 1.» Daha geçen hafta yazmıştım: «Nedense Şehir Tiyatrosunun bu kısmmda bir başıbozukluk o havası âlâ, eğer gene ayni hava esecekse Uşağı» olacaktı. Bu bir his komedisi idi. Artistler, metne sadık kaldık İarı tnkdirde eser temsil edilmiş 80- yılabilirdi. Perde açıldır Bir koltuk meyhanesi, dekor ve ak sesüvarda en İnce teferrünta kadar dikkat edilmiş. Şehir Tiyatrosunun komedi kısmında bu kadar itinalı bir dekor görmeye alışkın değildik. Hiküye şudur: «Denizi seven yalı uşağı, bir genç kım da sever. fakat o denizin cazk besinden kendini kurtaramıyor.. ve nitekim evlenmek için karar verdiği an, denize açılıyor.» Sözler, dudaklarda tebesttim ya- ratırken vak'aların seyri Insanı dü söndürüyor, 48yl. diyebiliriz. his bir RR ee rafn uçak kuvvet ve imalâtına ve personel yetiştirme imkânlarına dair elimizde teferrüsth malömat yok - tur. Bu hususta bizim söyliyebile - ceğimiz şey, evvelce de bildirdiği - miz gibi, Almanların İngiltereyi isti- lâya mecbur buhunduklarıdır. Bu - nun İçin de onlar, İngiltereye vap » makta olduukları uçak taarruzl. m devam ettirmek ıztıranındadırla: Eğer Almanlar, uçak kuvvetleri - rinkinl teamamile yenmeğe neticede kâfi gelmemesi yüzünden İngiltereyi istilidan o vazgeçerlerse , onler için harbi yarı yarıya ve belki temamile kaybetmek demek slur. Gerçi İr İmparatorluğunu Cabelüttarıkta, Mısırda, o Afrikada, Basrada, Hindistanda, Singapurda ve Uzakdoğu kara ve sularında vu- varak yıkmak mümkün görünür. Fa- kat İspanyanın o Mihvere o iltihakı, İ Rusyanın hayırhahane bitaraflığı ve- yahud daha ark: teşriki mesai etme- si, Japonların daha cesur ve atılgan olmaları, elhasıl İtalyanın da Misir harekâtinm daha o garmi o vermesi kep Almanların İngiltereye taarruz teşehbünlerinin neticesine bağlı bur lanmaktadır. Almanların bb z İngiltereyi istilâ ta - kaldığı dünyaca ta- hakkuk ettiği gün artık Alman nü- fuz ve prestiji tamamile Okırıla - rak İspanyanın Mihver tarafında harbe girmsel, Sovyetler Birl Mihverlere yardım etmesi (vesaire bütün emeller suya düşerler. Onun için Almanyanın Gznidi büsbütün kı- rlıncıya ka yani daha bir müd- det İngilterenin hava hücumlarına devam etmesi beklenir. Üçlü ittifak, Rusyayı Almanyoya karşı bir taarruz hareketinden me- netmekte olduğundan, Almanya İn- giltereye daha siddetli taarruz için uçaklarını şimdi daha ziyade bir fe- dakfirlikla işe atmaktan çekinmiye- cektir. AP meyen ve et Rı n karsı uçakça zayıf dür memek endisesile ocaklarını daha idareli ve muhteriz kullanmak mec- burlyetinde kalacaktı, Almanya belki de, denildiği gibi: İtalyadan pilot alacaktır. O, zaten aa) iği bütün memleketlerin w - cak fabrika ve etelyelerini uçak imalinde çahstırmakta imiş! Bu iti- -İ barla Almanya simdilik İngiltere w- mecburdur-. tere adasına büyük İman uçak kuv - e seyle evvel İngiliz Ya, arile İngilterenin asker Yerlerde İndirilmesi mütasav — imei müdafan tertibatını Hakaa gi İlzrmdir; bumun için, Ve gin diğe e vena nrruzlarına ma Manyak “kiza eder, Mr, ye tnarrüzları somu- Mehir mp ani İneiltern av uçak fi- we İndirinciya ve adanın erribarile, “kuvvet kay & şamile yıkıp o yakıncıya #Hirin ettirsmiyece! erva ie cak taarruzlarndan vazgeçemez ve- vahud bu taarruzları zayıflatamaz. Fakat, Almanyanın İngiltereye u- çekin taarruzdan vazgeçeceği gün anlamalıdır ki o, ordularile Avru - panın diğer bir semtinde harekete zeçecektir. Bu semt İse ancak doğu veya cenub doğu olabilir. Bay Hit lerin Duçe ile Brennerlerde vuku - bulan yeni mülâkatlarında Bunla - rn bahis mevzuu edilmi; seğinden şitpheli ke nunla beraber bilmelidir ki, Alman- vanın İngiltereden baska semtlerde yapacağı canak hareketler İngilte - reye asker! kuvvetlerini arttırmak ve teşkilâtlandırıp kiymetlendirmek isin, Bek muhtaç olduğu, vakti ve- Ri Yalı uşağı mazruftur. Hakikatte de bunun zar fını müellif bize his, hande zarfına koymuş sunuyor. Mahmud Yesari çok güzel bir li- san adaptasyonu yapmış, şahsiyet- ler biraz yabancı da olsa, lisan bu yabancılığı belli etmiyor. Temsil! Komedi kısmında nasıl itinalı bir dekor görmeye alışık değilsek bu tarz bir & Eildik. Yalı uşağı Zeynel (Muammer), dört perde iki tabloluk piyeste ese re sadık ve mükemmel bir yalı w- * bu her Iki aldanışta eser... Bunun önüne geçildiyse ne| sağı olmuştu. bizizile beraber Yandan çarklı denilen yarı mec- zubu andırır eski deniz kurdu (Beh- zad) hani Yarasa operetinde zevkle seyrettiğimiz hapishane © gardiyanı kadar, belki ondan da üstün bir tp yaratmıştı. Hazım taklidli konuşuyor ve ese- rin vehunu kavramı, eserden biraz şahsiyetine, şahsiyetinden biraz e sere vermiş. Tulüata kaçmadan ro- Tin yaşatyordu. Halva demesini bildiği gibi İstediği zaman helva de- mesini de bildiğini ortaya koydu. Vasfi işinden dönüşte meyhane ye uğryan kalem efendisi tipini fev- kalâde yaşattı. Said pek iyi; Şaziye, rolü hayai mizdan aykırı olmasına rağmen, rokle miikemmeldi. Sehir Tiyatrosunda ilk defa gör- düğümüz Mehmed, veni arkadaşla. rile anlaşmıştı. Bu sahnede de müu- vaffak olacağını, bu eserdeki mw vaffakiyatile isbat etti Ferih iyi. yeni olan Melthat, ro- Tönün güçlüğüne rağmen eskilerden biri olsaydı o dedirtmiyecek (gibi Necmi de kusursuzdu. İsmet Hulüsl Bir evin kapısına bırakılan dokuz aylık yavru Üsküdarda Körmekteb sokağın- da 63 sayılı evde olüran Hatice dında bir kadin dün sabah sokağa çıkarken, kapılarının esifine dokuz aylık kadar tahmin olunabilen kum daklanımş bir kız çocuğunun bıra - kılmış olduğunu görmüştür. Bu garib ve beklenmedik tesa - düf karşında Hatice kund bir de kâğıd iliştirilmiş bulunan küçüğü kucaklıyarak karakola götürmü; Metruk yavrunun kundağına rilen kâğıdda isminin Naciye oldu- ğu, Hilmi adında birine aid bulün- duğu yanlarak «zavallı kızım Na - ciyeye dokuz aydanberidir. körün imkânsızlıklara rağmen bakabil - dim, şimdiden sonra babası baksın.» denilmektedir. Ana ve babası tarafından sokak ortasında bırakılan o küçük Zeyneb Kâmil hastanesine gi müş, çocuğu kimin Bıraktığı hak - kında tahkikata başlanmıştır. «Son Postan nın edebi tefri i- Yazan: Ercüma İmamın gururu okşanmıştı, o Ya- vap yavaş yola geliyordu. Sakalını avucile #vayarak: — Bakayım! dedi. düşüneyim, olınaz mı? — Düşün amma, uzun etme. İşin tahammülü yek. Kulağıma çalındı. ns göre, başkası uğraşıyormuş. Kim? Merak etme, Dişli bir kimse Senin karşında hiç kimi rende atamaz. Bunu, sea de bilirsin güldürdü, de ediyor. du. Onun yumuşadığını gören bak- kal, sağ elinin baş ve şehadet par maklarını bizbirine süreterek, ilâve — Hem sana bü işte epey dön- yahk ta çıkar. İstifademiz yart yarın ya, Son zamanlarda, malöm hâdi ler yüzünden oldukça sarsıldın, de- il mi hocam? Ebülhavır efendinin, dede, en hassas noktasına dokunmuştu, Bi- çare imam derin derin iç çekerek: — AB, sormayın, dede efendi- dedi. Hatırladıkça yanıyorum. seyrine de alışık de-| Yün örgü mevsimindeyiz Gene yün örgü mevsimindeyir. Tâ bahara, hattâ yaza kadar de - vam edecek bu moda ve ihtiyaç bi ze hemen bergün yeni yehi örgü mo- dellerini arataca! verecektir. Resimde gördüğünüz kazağın bü- tün hususiyeti renklerin birleşti - mesindedir. Beyaz bir yaka, incecik deri bir kemer bu hususiyeti klâsik bir şekilde tamamlamaktadır. Kul sniİncak yünlerin renkleri aran - deki ahenge son derece İtina etme- Hidir. Aksi tekdirde model bütün ©- İrijinal güzelliğini kaybeder, ülaca İbulaen nlelâde bir ha Her kadın bilmelidir Makinede veya elde örülmüş gi- yecekleri nasıl yıkamalıdır? İçinde bol sabun köpürtülmüş ılık bir su hazırlayınız. ö giyeceği bu| suda her tarafını sıka srka yıkayınız. | Asla çitilemeyiniz. Temizlenince bol duru suda - son suda sabun izi kak maymeıya kadar - çalkalayınız. Su- ek için bükmeyiniz. Sade- tüylü bir havlunun arasın- yuvarlayınız. Kurutmak için de önü kalın bi ve beyaz bir havlu ile masa Üstüne madan evveli atlarının aralarına yaz ince bezler koyunuz. Çabu- ak kurumasını is nız bu bez- leri vakit vakit değiştiriniz. Örmti- elbiseleri hiç bir vakit gra- rak kurutmayınız. Biçimleri bozulur ve bir daha düzelmez. * Ellerinizden mubtekf kokuları kolayon çikarmak için şunları hatı - rınızda tutunuz: Balik kokusu: El yıkanacak suya bir kaşık oksijenli sü ilâve etmekle sıkı ar, Soğan kokusu ise bu suya ya ya- mhud bir kask) iğiniz kadar düzgün öne eğik ise elbisele- rinizi diktirirken gözeteceğiniz ufak bir hususiyetle bu ufacık kusurunu- zu gizliyebilirsiniz. Yapılacak husu- siyet şudur: Arka omuzlarınızın or- ta yerine (3-4) santim boyunda ya- rım veya bir santim eninde birer (sena) koydurunuz. kası; €8 İL TULUMBA nd Ekrem Talu almak için, bakkal he:nen lâkırdıyı oraya getirdi, — Ciğeri beş para etmez kaltak seni de, beni de maymun gibi oy- mmttı, — Şehime hanım mı? Oynattı.. hem de ne türlü! 1 Biz de onun yanına koy- mayacağız inşallahi Ebülhayir efendi, ellerile, ümid- sizlik ifade eden bir hareket yaptı. — Ne yapabileceğiz? Ne yapa" biliriz ki? Atı alan Üsküdar geçti - le deme, hocam! Ben tâ © vakittenberi bu iş üzerinde | zihin yoruyorum. Bir eksik eteğin benim erlik haysiyetimle oynamasına dün- yada tahammül edemem. Önünde sonunda ben de o kahbeye bir oyun oynıyacağım ki, o da görsün! am kafasını salladı. un arkam var. arkam, Â- rab Abdullah gibi tutanı olanın sirt yere mi gelir? — Gelir bazan. El elden üstün- dür, arşa kadar. Bunun sen ne de- mek olduğunu biliyor musun, hoca? —— Eyvallahi Biliyorum. - İlle ve Çoçuk giyimi BD ir mağazanın eamekânında, i socukların önlüklerine di. kilmek için yapılmış, işlemeli kadi- ler, çocuk resimleri, Mikey fareler vardı, Mağazaya girdim. Camekünda “lerimi çıkarmalarını le- dim, tezgâhın üzerine L Mikey fars, Mayolu bir kız socuğu, Başında melon şapka, pipo bir erkek çocuğu. Bir Klavn, Fena şeyler değildi, ağında tercih edeceğim. Meselâ bir Kara- gör, meselâ bir Beberuht... Mağara sahibi olduğu tavırlarm- dan anlaşılan biri yanma gelmiştir , zel şeyler değil mi, dedi, bilhasan çocuklar için. Cevab verdim; — Bunlardan Karagöz, Hacivad, eye daha benzerleri yapılamaz mu Mağaza sahibi istihfafla dudak düktü: — Ne lüzum var, bunlar güzeli * Çocuk elbiseleri satılan bir mağa- zadayımı — Bu Tireliyen bir kostüm... L Bunları biliyor m Şarabla Anesteji maddelerin keştinden ev. D cerrahide, ameliyat olacak hastalar ülscax hastalara fazla miklarda, ni onları sızdıracak kadar şarab içi. rirler. Ve o zamanın cerrahları, has. sonra ameliyat ya. fakat ben |K daha başka nevileri olsa olsa onları | sw Rümen köylü kızlarının efbi sesi, Elbiselere bakarken aklıma — Çocuklar için daha başka yapılmaz rı? — Nasıl elbise, bizde daha çok çeşid var, — Benim aklıma ne uyacak şekilde tadil edilerek cuklar için yapılmış zeybek eniz sahilinde ye pi leri terr elbiselere venziş Hayretle yüzüme baktılar. düler: — Hiç olur mu beyiml., Ceketi yakasız bir delikanlı terdiler: — Beb Stil dediler. Delikanhnın ceketini gülünç muşlardı? — Gülmeyin, dedim, o çosü luktanberi böyle giyinir, bir « Danuva idi, bir aralık Tirolien, aralık ta Hongruva olmuştu. $im di de olacağı budur işte: Bob İlilüsi diniz? | yi ui JBir dakikada kaç insan ölü Yapdan is tatistiklere gö re ber sene 6. tuz beş mi. yon insan öl —- mektedir. Bu suretle dakika sltmış dört insan isabet etmi «| Ölenlerin dörtte biri henüz yedi gına gelmemişlerdir. Ve yarısı on di yaşına kadar olanlardır, Fakat ğumlar bu kayıblarm yerlerini bırakmamaktadır. mmm Okuyucularıma Baş M. M.B: Raki içmek, çok sigara içmek, vak. tini evinden dışarıda - geçirmek gibi fena İliyadlarınız. olmaması takdire) i yaşamak (istiyen, her! karısını, çocuklarını dü-| kek — olduğunuza göre ini? meseleyi açık öla- Bi biri Giğerine rarşı huysulük © göslerir, çekilmez bir hal alırsa kabahati 7: ma onun şahsında aramak bata olur. Ne gibi tesirler altında bu hale gel. diğini düşünmelidir, Karınızdan şi - kâyetçisinin, onun slsi mes'ud ede » mediğini, geçinemediğinizi, ayrıhnak İstediğinizi fakat karınızın ayrılmağa taraftar olmadığını yazıyorsunuz. Niçin mes'ud olamıyorsunuz. Ka - rinizin ne noksanı var kil. Sizi meş. vd ödemiyor mu, niçin? Belki O sizi mes'ud etmek (için çalışıyor. Pakati — Kim korkmaz, dede efendi hazretleri) o Kim korkmaz? Habis, her yanından destekli. Pa çatkm, vükel lik te eli kanlı. şaka değil Sen öyle sanırsın, hocam. Bu- tanbul demişler, Burada, gö- ze görünmiyen, adı bilinmiyen öyle külhanbeyleri vardır ki değil Arab Abdullaha, onun gibi elli tanesine birden duman attırır. Ne söylüyor sun, sen? Pasalimanlı, Zühtüyü u- nüllun mu? Bütün bir Üsküdar sem- tini, tâ Kuzbağelıdan Beykoza ke- dar tirtir titretmisti. Çarşı ortasında adam vururdu da, zaptiyeler gör memezlikten gelirlerdi. Herif sene- lerce padisah fermanı dinlemedi. Ne oldu sonunda? — Tersaneli Tops! Fsikin bıça- ğinin altında can vetdi. —E, peki! Senia Abdullah ağan daha mı zorlu? — Arkası var. On iki kisi birbir- İerine kened olmunlar, Birinin kılına hata geldi de, senden bildiler mi, on bir tanesi senin pesinde, — Biri kımıldamaz, — alimallah! Hem börle işler temiz gö Sil lenin nereden, kirden geldiği belli edilmez. : Ebülkavır efendi, dedenin yüzüne dikk, baktı — Kurum, Allahını seversen, dr. | de efendi.. dedi. Sen bana bunları ne dive s#elüvorsun? Yabamn haya dudile benim basımı beliyatmı so Çekti mi s)tuyorsa, titrer cevablarim belki de siz içinde bulunduğunuz adeli göremiyorsunuz. Geçinömiyor musunuz? İyi geçinmek için erkeği ve kadının birbirlerine karşı yapa cakları mütekabü fedakârliklear Jâ ztmdir, Geçimsizlikte yalnız bir taraf ka bahatli değildir. Karınızı geçimsiz liğe sevkeden amiller nelerdir. BUp ları kendinizde arayınız, bulacaksp niz... Kendi kendinizi tashih edi Ayrılmayımız.. ass çocukları ii niz var. Çocuklar, anne ve baba arağa bulundukları müddetçe mes wddurlar. Onların saadeti için gli ayrılmamak me pe ida İzmirde Bay F. &. ya: Sorduğunuz suallere cevab ram: 1 — Bu kadar yaş farkının b bir mahzuru yoktur. 2 — Evlenecek çağda Birkaç sene geçmelidir. Arab mı, Kürd mü, dir? Ondan da bir değilsinii im, efendim. Elin silâh *, göce yolun bekle, temizleyiverir* mel'unu, Yok! Ben böyle işlere kadi değilim, — Yahud ki, tanıdığın bir varsa, ona bavslç et. — Hayır. Onu da yapmam, Bet büsbütün başka yoklan yürüye ğim. Ve sen de bana yardım ed seksin, Unutma ki, A; hm kötülüğü bende: dokundu. Hem, bilmiş ol ki, & düşman o herif, Gezdiği yerde sans atıp tutüyor. Din, iman, ırz, nam boyuna sövüyor. — Biliyorum. i — Yok. Bilmediğin bir şey d ha var, Anima benden duymuş ole ma. İmamın merakı uyandı. — Ne imiş 6? — Seni mahalleden için ahaliye mazbata kalkışmış. — Yalan! Ne biliyorsun, efendi? Yalan değil, emin ol hocamı Kimtden işittiğimi söylemem, azn ivi yerden haber aldım. Her hilekâr gibi, Ebülhayır efen di de çok müvesvisti, Bakkaha lerine hermencecik inanrverdi. — Sen al, atlırm Yaptırım, dede — Acab bu adamın ss kacakuın?. Bir. deminden hahertti w İni kurtulmak. icin nc yanrıslı?. rn