Aâzif mMionja| nasıl yetişti P| Pp) İ tzlerir Adolf Menju Holivudâ giden Fransız san'at dan bazıları cidden bi saşlardır. Amerikalılar, kendi san'atkârları kadar Charles Boyer, Maurice Che »dette Colbert, L ily Pous süretle takdişlerini esi tedirler, Bununla beraber, muhakkak ki Ade Amerikada < kendisini belki Amerikalıl fazla sevdirmiştir Adolphe Menjou'nun be intisabı. çok eski filmler zamanında Tavırları ve Fransızva merikalılar tarafından çok be mektedir. Holivuda gitmeden san'atkâr çok müşkül günler geçir- miştir. Birkaç defa da kendisini ü- zlik istilâ etmiştir o Günün birinde bir. m ve o gün lokantada C lin onu gör eylemeğe koy Min neticesi müsbet gilemeştn Bir arkadaşı vasıtasile Adelphe Menjou'yu kendis akdim ettir - miş: az sonra da hazırlamakta ol - duğu «Efkân Un filminde “na bir rol Bu rol Merhalesi Fakat san'atkâr bundan e çabuk & f nuş ve bu te gmiyev vermişti ilk nun yükselmesi i daha Pürasız ve sıkıntı İından Fransaya avdet « rada film kur alarına bu filmlerde tol al - Fransada bazı muvaffakiyet Miştir. Burada dahi elde edememiş ve tekrar Amerikada Yansını denemek istemiştir. Cid mücadelelere mini yükselimeğe muva tur. O gön bugündür mu tini muhafaza etmektedir. Hölivu - kârların- ra ks olan san'at| dun en fazla sevilen san'a iie ştur, Bir hayli pe mister. Cok muktesid ğı parayı bos ır. Vakti duğu sefaletler ve bale İyice güvenilmeme! | Et'bha Odası tarafından gösteri'en ilmi bir film Dün gece Çemberlitaş sinemasın- | da R vaz) ilmi bir: film doktor, mürekkeb davetli huzurunda gösteri miti b tanbul Etibba Odası tarafından gö subesi tarafin yu filmde terilen ve Bayer ilmi dan temin edilmiş olan b büyük doktor Robert Koeh'e Tem mikrobunu « Emil Janning» rafından temsil edile bakımdan olduğu ka bakımından da yetisi » 939 Pılan beynel da birincili #alabilir, tilmeilik Bu kıy- kalyada ya-| | fi lm ilik heftasn-| İn - General diyor ki: «Son Postan nın askeri mu - harriri rahatsız olduğ lokantada | « rncaat | İdu. Kekeliyer Beyoğlu Halkevinin motörcülük kursunda | hir ders nasıl dinlenir? —— Teneffüse çıkarken bir boyan arkadaşına «Sürate bayılı- ram, ilk kallanışımda 100 kilometre gideceğim» diyorda mız yoktur. Biri; a Soran rına Z vardır. Zira madeni yağlarda ba i Beyoğlu cülük kursuna sü uy cessüs kasını, efendim? kak eleme Otomobil enme De Ve) imtihanla. atifat © du n Tur'a kiki ve büyük cümlemizin yardımcım ol ürneaat eden! Birinei devre edebildik. Kurs £ Nusret Safa Coskun İCKADIN ) İsa Örgü bluz decektir. derslerini ihtiva € seyrüsefer İçeri girdiğtim yordu. takib “ed yağların bahs'ni | zevkle diri ların” dikkatle mueib oldü. bir dedikodu kadar daşları gibi etmiyorlardı. Bira eniz dersi (dini #. motör yağları m8, kabartmamak bi İstanbulumuzda imkfnszdır. £ tutma: müsa. yebil İ enkleri:| renk na.) Ji İ nard Shaw İbahtiyar etsin. Toplıyan: İbrahim Hoyi Denizaltı gemisi Vaktile adamın biri etrafındaki- Ben, bü - denizaltı gı ketleri ta - mile ortadan Idıracak bir keşfettim. diada bulunur. Arkadaşla , İsokları boş ye izerinde ştılar da gene rl itirazını yükseltil, sey wuvaffak. olama- Adam ayak direr: Arkadaşi bu israr karşısında sorarlar: — Ak. kar, kaç mily Malüm a bugünlerde parayı yerden ruz! kabul. faka liraya bakar bu iş. evab verir: minen hoş tarafı, n fiile çıkması İya dahi ihtiyaç göster Ona: Kabil değil, insanın inanmı geliyor. Peki amma, bakalım?.. derler. Kâşif gülerek baklayı ağzından n n para” plânın Denizaltı gemisi yapmayınız! ni yaka paça edip tımar- -| Evlenme ve Bornart Shaw İngilizlerin tânınmış edib, hiciv ve piyes muharrirlerinden o Ber- zeki nükteleri, © ince alayları ile meş- dur. Büyük , çok uzun ir bekâr vu «d süçen lik sonra, hayatından olgunluk epeyce -/, z Mw yet Kendisini evlendi. bir hayret tanıyanlar - dan çoğu haberi içinde dostlarından Kalktı, Dereden tepeden konuştuktan onra ona şöyle sordu: Teklifsiz anamadı. evlendiniz. o Allah Merak ediyorum, a- fikriniz — Nihayet caba izdivaç hakkındaki Dedir? Bernard Shaw istifini bozmadan cevab verdi: — Doğ üç bir e e ya cevabı şöm izdivaç tıpkı farmasönlu Mason olmıyanlar, E zler, ta sırı söyle eğe ahid ve peyman etmişler a bir ey b * Sara Bırnar ve erkekler | İden bu erkek her şe — Ben müves Ka duruyordu, » — Ben a Müvesv ayırd eden Iruyandan malik deşmekle bu bilir, — Size gayet sami rum i söylüyo Bu işe aklım ermez. I — Öyleyse ben size misallerle izah edeyim Misalle, fikrinizi söylersiniz a başlad nız, bir tarihte ay teli kopmuş, bir çocu- sıralam İbir tra ğun üzerine haline gelmiş — Böyle biyim. — Bilmem gene hatırlar mısınız, Bu vak'a üz vay vak'ayı h 8 ta teli mvay yo- eçmek is İ teller ti "ayı hatırla - İm, trola teller daimi bir k buluyor rau, ya çürüks İya imdi koparan diye içime korku girer. Söyleyin ben müves vis m da asansörün teli kopmuş, oto: durma tertibatı Bir kadın anlattı: — Bir çok esmer olmasır mecliste konuşuluyordu. çok ri a rağmen boyanan bir kadının adı Hazır bulunan erkeklerden biri yöy- geç le söyledi: Ne zaman bu kadını görsem boy sunu bir kolumun arasına zorla çeşmenin alına götürmek ih- sı duyarım, kim bilir çeşme - ına ne kadar pis, koyu, çir- ktır, Kim desin, bence bu kadın iğrenç, telik bir de sahtekârdır. k istiyen tiyac nin yala kin bir su akace ne derse üs - Çirkin yü- zü güzel göster sahte - kârdır.» Benim öğrenmek © istediğ İmülüheza karşısında sizin niz nedir?” Bana bu suali soran okuyucuma cevab vereyim: kalabalık m ki, herkesin — Düşünürüm bir diğ mecliste, kad ndan bu tarzda bahse- den evvel ip - Yazan: Ercümend Ekrem Talu Şehime hanım kalktı, ir kak İ i u nn an ev- riz. u bu seler b Seni de evlendi f öyle > kadar altüst üstüne | vel evine gidip, sönmek, muhak nu duyuyordu. Ahbabile aşarak Dalgın dalgın yokuşu İşini mitilin ı ine d e etmek Yüzumu- | yerdeki Mer ta- soküğu indi v me hanimir ie ndan kaldırır kib ey- di, m, kardı kızı pek be z -İ lerek old bu ol E li ekmek tutar r tat rile yiye oğul konuştuk, ank: E erleyim sen rıza göst k a cel Hasir neşir olur, geçinir, sana da bir kısmet a ayrılır gene evci un, hoşor k İcekmiş gib İ Şekerci sokağını ,İgeldiler. Şehime hanım saptı. Eb »r efendi de sakalını srvazlayıp oluna devam etti, Evin altındaki dükkâna ye kiracı bulmakta S olursan iki ine La hanım zah-| , mevend i adında- hanım: gülümsedi. Muva-| abımı bir türlü veremiyor-|” ehime fakat cev - Bilmem. dedi. Bir iki de düşüneyim. a ün. Acekmiz yok İşinda kocaman rikkesi il bakkallık | mizi mk sık görüyoruz. Ya-jediyordu. Dükkân devren almak rın, öbürgün de belkim be sana) üzere müracaat ettiği zaman onun nu © b k gün İki bu adama devtetmi I Ba- katıştır rin kef asenin, yor, geç”) | genlerdi kirayı Dürüst, titiz) Boş va- | aksatmadan ödemişti, İdenecek derecede temizdi kitlerinde, bazan dükkânm arkası- çekilir, hafif hafif ney İ en em) Yukardan bu lâhutt sesi duy Şehime hanım da dinler, ken dine hüzünlenirdi, Dede Hüsnü efendi yetmiş yi Lâkin hiç de o ar göstermiyardu. Çember nın kara telleri aklı y idi. Haftada bir gün, Yenikapı mev- han yine gitmek ında vardı, | üzere ça çıkt) le öv jcevik ve hızlı adımlar a bakarlardı. Dünya islerila nlişveri ibaretti. Her se Hasekide ki bakkall: akşamları da ayni suretle, elinde çıkını ile d8-| Şehime hanıma kir ralarda, olduğu a evvelce da elbisecilik düzgün gitmeme ini en © zanaatı terke mecb nu ve bakkallık et Nif arasında diğini emişti. Bun- sahibesile, de evlâdlığ râ bir söz dahi) teati eylemer aslı, namı ecirinden Sehime)u du Ona kibar tavırlı mü: hai ne |Şehime hanın ki, bir gün yüzünü kızdırıp, dükkün- dan içeriye girdi. Dede efendi hazretleri! dedi eğer yanılmıyorsam, siz bana ge- di içi vakit dükkân işlettiğinizi söylem — Evet efe: — Benim orada nır» daha var. Birini bir de bir zenneci ne; bu iki adam leri biraz ağır. Ay gönderip bin dereder kavaf, öte or. Tali inin de el adam zaman Kim: niyoru lar, BİZ, m beş on kuruşa bı düşündüm., ne olur, şu kir rma bir defa görünüp kendilerini ha yola getirseniz? Bir » sonra Şu n cevsb verme Ond hemşi: iaten yurdu K Bim, ânların yerini n da adını Siz bind dükk. Du, İiyie Wllâh birer de fendi hazret in, İs »e hanımdan N kında bir izdivaç teklifi ile döne evde ikinci bir sür priz karşılıyacakn Kapıdan Müjgân kendisine, yukarı odeda bir misafirin beklemekte olduğunu de bir zarla olma - arib garib bak- kabil ola- çocuk kömür) getirip para vermi-) ör aşağı düşmüş, içind n ölmü, içime bir korka gi miyim? rer, müvesvi Cevah vermedim o gene devam Hani mi otobüslerin bozuk çık puzdur gene o sorduğ İ isüyor müs sunuz? — Daha da varmı? misallere ydığın kadarı mda bir hüküm vermeniz için Söyleyin ben mü — Bu saydığım yüzlercesi hak kâfi değil mi?.. vesviz miyim? Ona M Demiye dilim yarıyordu. — Müvesvis d de diyemedim Çünkü o zaman gayri < epimizin bi ından bezmiş addedilmemiz. icab edecekti. Cİ imet Sea ee ondan şüne N terbiyeden mahrum, kaba bi dir 4 Esmer kadın. tidal adi çirkin kadın çok bir çikolâta halisi enç de 0s labilir. Fazla olarak kadın mecli sinde, kadın arasında dedikoduya mevzu da teşkil edebilir, erkeğin vas i bu mübahase; dedikoduyu bir tek tirmek, fazla boyanabilir, ne gelebilir, gerçekten iğ görişmemek;, ım ile g yerinde bir lâtife ile örtmiye! çalışmaktır. j Meselenin esasına gelince, en tez uns e zaruret haline va, mümkün © miz yüz en tabi y de kadınım boyanm beraber ihtiyaç, duğu kadar güzel görünmiye d Fakat öyle bir boya kip ektir, hissedilmiyecek « tir. mıyacaftır. Hakikaten” boyanmış mı? Boyanmamış mı? Siz de tereddüd uyandı İşte bu babihste kı vardır. ya görünmiy İriye aldın? —A dın. — Pe Jistiyor? İ Merakla yukarıya çıkan Şehir İbanım da, imis | Yanm Bakalım neyin nesi, n& köşede oturan İtanımadı. Bununla beraber: — Safa geldiniz! dedi. sancı kadın yerinden da "İdi, dikkatle Şehime hanitun yüzü i baktı, Sizi | — Safa bulduk harımcığım! Karşı karsi geçtiler, Ağız madan tetkik — ediyo lardı. Vikirdi baslamak cesareti i du. Gene de Şehii raktan doğma © — Kahve getirdiler mi? — Toy tim, Mas: İşallak. kızınız pek pe t. Allah bağışl < reti galib geldi. kkür ederin hanım, ! Allaha emanet olun. — Başka var mı? Bir tane mi yoksa $ehime hanım, bilmediğ kiki hüvi asmadığı, niçin kadına Müj ti hakkında mi t vermeğe İüzum görmedi. Hayır. efendim, yok; dedi. — İsabet olmuş diyeceğim. zamanda, dul bir kadın ke ev ağir kolay dell