> NN ibver devletlerinin İngiltereye ta- Vi a vi hakkında şu bir ün içinde, biribirlerine nd haberler Beşredilmeğe başlandı Bir gün bir gezete- £, Almanyanın "İngiltereye taarramı ikin pi bıraktığı hakkında, iri başlıklar zan * okursunuz ve “Hakik Miyeceğini hayret edersiniz. te İngiltereye taarruz edilip edil ve edilecek ise bunun ne 2- we ve nasıl yapılacağını, bu işlerle doğ- an doğruya alâkalı, birkac Alman şah- izinden başkan bilmez, çünkü Obünlar © srdır; wv olmalar: ve taarruzun vu- a aş inkişafına- kadar sir kalmaları lâ r. N z edecekle, AÂlmır, öylemeniz kâfi gelir. Ger Sed snyada ve gerek Alman isgeli altında ie memleketlerin fabrika ve tersane- hengi: birçok asker, denizci, havacı, mü- e binlerce Alman ve yabancı ame- meiltereye taarruz hazırlıklarına vazife ve işlerle meşguldür ve bu x0- vaz «, (enizaşm yapılacak ri Ymumiyet itbarile saklı kalamaz. te hazırlıklar hakikat midir yoksa Di eriş midir? İşte bu bilinemiyeceği gibi pil zin nerelerden, ne vakit ve nasıl ya- be da hiç bilinemez: meğer ki müthiş ş atan hiyanet işlenmiş olsun. Efhasıl pmasim bilen memleketlerde bu £ fevkep sıf olabilecek olanların ohyı vkalâde tahdid edildi n başka buralı boşbağazlık ta edilmez. deniliyor ki bu şartlar altında, Mihver it ç erinin İngiltereye netelerelen, ne va- VE nasıl thnrruz edeceklerini ancak ker- tadi birkaç kimsesi bilir. Bu sebeble İrade e ve ihtisas sahiblerinin bu hususta! rep Dilecekleri #ey #adoce tahminder iba- ir. Fakat falcılık ve keramet şeklindeki ipinlerin, bazan irabetler kaydetseler Bilâk ilmi ve fenni bir kıymetleri yoktur. çeke “ğer tahmin cidei ihtisam ve az bi m hesab ve kıyam dayamrsn o zaman de eğer ifade eder, Tahmin de zaten bu ; — atmak demek değildir. üziyeti yeniden mütaleaya girişmeden me. Frans büyük meydan muharebesi in bittiği sıralarda, bizim, İngiltereye ta- laymile yaptığımız tahminleri hü. O O zaman hülüsa olarak göyle sa edeli demiştik n ya İngiltereye faarruz edecek mi, ne vakit? resen YAZAN mirrmememmsmmessu Britanya adastnın haricindeki İngiliz kale, Emekli general ee dominyonlarına tecaviz e i erek bural t ve İş H. Emir Erkilet laleli e nba ma «Bon Postas nm askeri yauharriri Almanlar, İngiltereye tasrruz için İzm Üneessessssessosenasazsiasamesesensveveneı olan büyük ve İngilizlerinkine üstün bir elme ha-| ve denizaltı muharebelerile veyahud Ce -| hava filosu ile ical ilana | be ea va URAL taarruzla, battâ İn- a güne kadar başlıyaca-|giliz Afrika müstemlekeleri o yaptedikeler animarka, Holanı İçika ğu madyoda dinlersiniz; yahud bir gazete |dahi, İngiltere mağlâb edilemen İzik rai me Kir lre yi mağlâb etmek için bizzat İngiltereye as- ker çıkararak ve indirerek evvelâ bürasım zaptetmek iktıza eder. 2. reketi ise gecikmemelkdir. Bu muvaffakiyeti gecikmemesinde ve baskın | ğildir. Alm suretile yapılmasındadır. Eğer Fransa Tacy- | buradadır. dn muharebesi Beli , Jortam addeder ye İngiltereye taarruz hazır» | muhr lıkları için bir #y lâzım olduğ * |dersek o halde Almanların İngiltereye tak |, |viben Temmuzun ortalarında taarruz etme gereki: si iktiza ediyor. aid | yani Norveç ve Danimarka ve belki de batıdan yani yapılması muhtemel ol tarık ve Süvöyes de ayni zumanda, tenrruz- lar icrasi kabildi nazaran İngiltereye | başlamalıdır. İ iği yeni bir habere göre de «Mihver mem- leketlerinin tanya sdasına) beş gün zar oluyor ki, bizim tahminlerimiz, yukünda adi geçen İsvicre gazetesi muhabirinin Ro- mada duyduklarına mutabıktır. plâna atmış olmaları ihtimaline gelince bu nun için iki sebeb olmak izim gelir: Bi incisi, İngiltereye (yani adaya) bir ordusile taarruz etmek © iraklinna voalik “olmamak; ve ikincisi, baska semtlerde yapncnk daha mühim ve müstacel bir iş olmak, Bu ik) sebeb varid olursa Almanyanın da tabintile taavruzunu. ikinci plâna bırakması gelir, loğuna tearruzu ayırd etmek iktirm eder !. Almanya, eğer İngilt Nüb et- mek istiyorm Büyük Britanya alam” gi den ve havadan bilyük bir orda çıkarı. mak ve indirerek İngilizleri kendi adaların. mağlâb etmesi lâzımdır. Sadece uçak Jimnastik vücud güzelli ğini ,temin eder — Ağın öhürünün nişi üzerine ko - Seiie bulunan ayağınıza gu Rema pa mi i birmaklarını iyice büküp; “. PER ik değiştirip bereketi tekrar Ellerinin kalçada olduğu hatde ayakta du. KUP bir bacağını, evvelk öne sonru arkaya e er (Ayağimzin ucu dalma yere Yere yalip, dinlerinizi yukari doğru e mir ic enlp içerisine bir gvuç İngiltereye taarruz, bizzat Büyük Britanya udasna denizden kuvvetler çıkararak havadan kıt'alar indirerek barasım bir ka- | İeziliz imparatorluğuna pek yak ra ordusile zapt ve işgal etmek demektir. İngiliz imparatorluğuna taarruz ise Büyük ralık Zeynebin odasına girdi. Genç kız çantalarını açmak telâşında idi. Gülerek ons baktı: Allah razı olsun. görünce susup bekledi. Halük bir elini masaya dayatarak ve sesine ağır bir ifa- de vererek şu sözleri söyledi: neb; evvelceden bunu konuşup hallet « meliyiz. Annem ve ev halka karşı ze - vahiri muhafaza edecek miyiz?» Bakınız, dadımın. hattâ deha alafranga olan sn- nemin bile odalarımızı ayırdığımıza hay- ret ettiklerini görüyoruz; fakat onların yanında iken birbirimize karşı sahisi bir karı koca tavn alacak mıyız? Bunu an - lama kistiyorum, etmek, yalnız sokağa çıktığımız zaman, kahkah Birbirimizle bu kadar o dostkı benli konuşmak pek tabit olur. Öpmeğe gelince, her ne kadar bizde kayınvalide yanında öpüşmek pek alışılmış bir şey bı olarak benim yanağımı öpmenize mü- sade ediyorum, hattâ bu takdirde ben de sizin yanağınızı öperim. Bundan ne çıkar? daki izdivacın garabetini annemden giz lemek için ne lâzımen yapmanın hassa- ten rica ediyorum. Onun birinci arzumdur. â b eden kara kuvvetlerine er. Ancak kara ordularını Narveç, kıyılarından. İngilterenin şimal, doğu, ce- sub ve batı sahillerine nakledehilecek bü- yük bir nakliye filosu mevcud olsa dahi manyanın nakil ve ihraç hareketini hi- İngiltereye bir ihraç veya indirme ha- |maye işin lâzım olan büyük ve İngiltere- hareketin ; ninkine üstün bir deniz kuvveti mevcud de- nanyanın büyük müşkülân işte takriben in bittiği tarihi i Haziran Onun nakliye filosu eksiğini küçük ve günler yani seri merakible, harb filosu nnksanmı da ik, denizaltı, seri hücüm botları ve mi- - hesab e-|hayet kudretli hava Giloları ile ne derece- ye kadar telâfi edilebileceği © sneçhuldür. Ayni zamanda küçük ve seri deniz nakil vasıtalannın, gerek evvelden mevend ve gerek yeni inşmat itibarile, iniktarların: bu gün kâfi bir hadde çıkarıp çıkaramadığını da bilmiyoruz! Fakat İngilizleri - mağlüb etineden Almarların Avrupa harbini kaza amıyacakları eşikâr olduğundan ve bu hakikate Almanlar herkesten daha iyi'vâ“ kıf olduklarından onların bu hususta her İngiltere adamına tsârruzun tarz Ye gelince bünun yalnız kanal ile Manş den değil, ayni zamanda doğudan sahillerinden İrlanda üzerinden i gibi Cebelüt- İkişiliğini, YARIŞ > Melfhatler Kınalıya gittiler. On gören Ayşeler hemen Butgazda bir tuttular, Biz Heybeliye gidecektik. hötler oraya gitmişler. Yann ilk. Büyükadaya gidiyoruz. Münasib bir Jarayacağız. — Neclâ beyaz bir kostüm (yaptırmış, ben de yaptıracağım. Hem benimki daha iyi kumaştan olacak. w. Hüseyin Beyler Nişantaşında bir a- partıman tutmuşlar, Kaloriferi varmış. Biz de o semtte bir apartıman arıyoruz. Kalo- riferi olacak, Üstelik sıcak suyu da, boyamış | Ben de boyatacağım, fakat daha açık sarı ölrnasni istiyorum. .s. Üst kattnkilerin aldıklari ötomobil dört kişilik, biz sonradan aldık amma altı . Mediha saçlarını sarıya Mtabaaya gelen bir arkadaşım — Burada ne oturuyorsun. Dedi, sordum: Ya ne yapayım? Kalk Veliefendiye git. Velicfendide ne var ki? Yarış var, görürsün. Güldüm: -- Radyo aldınız demek, kaç lâmbalı?.. Beş mi?.. Bizimki sekiz lambalı. -. Yeni mayonuzu gördüm. Ensesi ok dukça açık. Ben de aldım, Benimki bele kadar açık, sw Dün akşam pokerde idiniz ba. ne seye İndak valiyi zn Binlüi «ine şahid olmuyoruz kil Zİimet kaybettiniz?.. Yirmi*lirn mı?.. Hiçbir şey değil... kaybımız var. Biz de oynadık. Tam seksen lira pi ne lâzım ise düşünüp hazırladıklarını ve hazırlamakta olduklarını kabul etmek ik- tıza eder. Muvaffak olup olamıyacakları diğer bir meseledir, Almenlar eğer İngilte- İre adasına hiç taarruz edemezler veya bu- inu çok geç bırakmaya mesbür | olurlarsa “bi kaybetmek tehlikesine girerler. İşte İügilterehin ümsüdleri bundadır. 3 Alınanların İngiltereden başkn semitler- de ve meselâ doğu ve cenub doğu Avrupa- da yapsenk daha mühim va müstacel bir işi olmak ihtimaline gelince bu da aynca mütaleaya değer ve bize de yakından taak- Tâku olan bir mevzudur. Ancak bu müna- sebetle acele beyan edelim ki eğer Alman jr böyle bir niyette olsa idi Macaristanla İ Romanyaya mskerletini terhis etmelerini tavsiye etmezdi. Keza eski Bulgar ordular başkumândanı general Jokofan (o Beriine davet edilmesinin, Bulgaristana © simdilik kat'i sülküm ve usluluk tavsiye edilmek için olduğu muhakkak gibidir. İngiltere ile son kozunu pay etmeden Almanyanın doğuyu veyakud cenub doğuya döneceğini sanmak hatadır, Koza Almanyanın ordularını garb- iği yayınları da yerinde ir, Almanya çok Kenamis ve fazla telefat vermiş bazı tümen ve kı'ta- İarile fazla kuvvetlerini, istirahat ve ikmal iğin geriye slmış olabilir. Onun için Mihver devletlerinin hem İngiltereye ve bem de Yarda ta- arruza geçmelerine İnlizmr etmeliyiz. H. E. Erkilet ve lâzemdir. O halde, bizim hesab ve tahminlerimize taarruz, o bugünlerde Basler Nachrichten adli İs- in Roma muhabirinin ver iansın 13 Temmuzda naklet- ngiltereye (yani Büyük Bri- ve İngiliz imparatosluğuna tank, Süveyş vesnir İngiliz nlekelesine) taarruzlorr dört a başlıyacak» tw. Demek Almanların, İngiltereye" taarruzu ikigi ara henüz İngilteeden ngiltere lâzım İngiltereye taarruz İle İngiliz impetator- ve Öğle yemeğinden sonra Halük bir a- o Mehpare hanımdan anneme bahsedecek miyiz? — Şimdilik bu mevzua terms etme - menizi rica ederim oHalök. Annenize kendimi sevdirmek için bana bir müd - det veriniz. — Pek ölü... Zaten siz kendinizi sev- dirmenin yolunu bilirsiniz değil mi Zey- neb? Genç kız kızardi. Yavaşca başım çe- virdi, Fakat aynanın önünde olduğu için Halâkun kendisini görmemesine izıkân yoktu. Aynada gözleri birbirine takıldı, ikisinin de dudaklarda o çekingen bir tebesüm belirdi ve Halâk biraz evvelki cümlesine devam etti: — Hattâ sizin annemin kalbini çel - mek için bir plân bile bazırlamış oldu - Zunuza eminim ...Nasıl ki... —Halök, bundan bahsetmekten sizi menetmiştim, Hem artik kendimi size sevdirmek için gayret sarfetmekten vaz- — Bana yardıma mı geldiniz? Hay Fakat onun yüzündeki eidd! manayı —Ortada mlihim bir mesele var Zey- — Ne gibi — Yani, birbirimize senli benli hitab dim. svdette, meselâ yanağınızı #pmek vessi- — “Trk aabı boğuk bir seslei 76 gibi genç bir karı koca arasında zarar Mühymab, boğa i zi ve tabil görillen yakınlıklar... j Bu sözleri Halik o kadar ifrat ciddi. o — Çünkü... Bumu doğru bulmuyo - yetle söylemişti ki genç kız bilâihiyar Tüm. ile güldü. üzen mesele bu mu Halâk? en, — senli Bu cevabı vetirken iki elini yüzüne ka patmamış olsaydı, kocasınm yüzündeki derin iztrabı farkedecekti. * — Doğru bulmuyorsunuz hal Bu bir sebeb mi? - Sesi her zamanki gibi müstehzi değil, bilâkis kısık ve boğuktu ve cümlesini bi- tirir bitirmez arkasından kapıyı vufarak hızlı adımlarla odadan çıktı, Fi Zeyneb hayretle onun arkasından t.. bu hayreti yavaş yavaş teeasüre in - kılâb etti ve yorgun bir tavırla srkaamn- daki koltuğa yığılarak acı gömüldü. © Öğle yemeğinde karnı karşıya otur - ilse de, bazan, vaziyet ve mevki ica- —— Tesekkür ederim Zeyneb. Aramir- hep o, yaşadı, hep onu düşündüm, bed- İ bahtlığımm bir sebebi de bu oldu. Fakat geçenlerde 20 yıl ayrılıktan sonra İstanbur İZDİVAÇ Nakleden: Muazses Tahsin Berkend güldürüyordu. Onlarn bu neş'eleri Sef- fet hanimin gözlerine yaş getirecek ka » dör kadıncağızı memnun ediyordu. Bir defa, Zeyneb onun kendisine yaklaştı ğini görmeden başını çevirecek burunları birbirine çarptı, ikisi de daki- kalarca “göz göze bakışp (kahkaha ile güldüler, v rünüyordu ki onun bu bali bazan Zey - nebi uzun uzun düşündürüyordu: «Aca- ba Handanı tunutmağa, şifa bulmağı başladı mı?3... Halebden ondan hiç bahsetmemişler ve onlari görmemişlerdi. Genç adam da Hande- nın İsmini ağzına almamış, ona sid bir “Ne kadar da yanılmışım! Bir erkek okuyucum bana «yirmi yil 'niz smasıdır. Vücud, tavır, hareket, ko sürdükten sonra birdenbire iyileşiveren bir gönül hastalığı» mi anlatiyor, yolladığı mektub çök uzundur. Birkaç cümle içinde mün, sevdiğimin büsbütün başkasıdır. Çöl münasib bir yerdeydi. O beni göt 1 küçük bir hülâsasını yapmaya çalışayım. | Ju, ben ise onu istediğim kadar uzun Diyor kir Eg det tetkik edebilecek vaziyetteydim, — wEvlenecektik, sölesi müşküllâr, çıkar- | çok durmadım, içime bir üzüntü geldi. dı, kendisi de silesine karşı fazla uysal bu-!di eminim ki, şark vilâyetlerine daha lundu, Neticede tasavvurumuz boşa çıktı. olarak gideceğim. Mes'ud olmasam bile Başımı alarak İstanbuldan uzaklaştım, tam | badbabılığımın bir sebebi eksilecek«» 20 yil şark hududumuza yakın bir vilâyet- te yaşadım, evlenmiş olmak için evlendim, çoluk çocuk sahibi oldum, fakat saadet de- gilen şeyden çök uzak kaldım. Gönlümde rükmak lâzım, bununla beraber işte kü bir muziblikten kendimi alamıyacağım: | — O genç kız, 20 sene evvel p sevdiğiniz genç kız 20 senedenberi nızda bulunsaydı acaba bu hele mi İn gelinistim, onu görmiyeyim mi? Derhal | cekti, yahud bu bale geldiği takdirde hil tanıdım, simn itibarile pek değişmemiş! onun için tanıdım, fakat değişmiyen yaki TEYZE j Bunları biliyor mü idiniz ? Balıklar ne tarafa yüzerler ve niçin? > sam RA ERLER Sl gayet neş'eli olduğunu, yüzünde enkin bir saadet wığı parladığını görerek mem- nun oldu. Çaktanberi onu bu derece şen görmemişti, Genç adam çocukluğunu geçirdiği bu köşke geleliberi kerdisini bütün eski hatırslardan uzaklaşmış, an - nesi ve dadısı arasında geçirdiği kaygu- suz günlere avdet etmiş sanıyordu. Her sabah şafakla beraber kalkıyor, uzün bir at gezintisi yapıyor ve kahvaltı zamanı avdet ediyordu. Ö santte annesi ve Zey- neb yemek odasinda onu bakliyorlardı. Delikanlı evvelâ annesmi kucakladıktan sonra karısına yaklaşıyor, onun bağim iki elleri sranına #lerak kâh bukleli saç- larından, kâh alnından, bazan da ya - saklarından Bpliyor ve her defasında da kulağına: — Dikkar Oyun bozanlık Viral — Cekaretl Bir saniyelik işkenceye tahammül edin! Gibi bir maskaralık söyliyerek onu bu: istikametinde (denizlerde cet geldiği istikamette yüzerler, Bunun balıkların ibtiyaçları olduğu havayı aldıkları içindir. Suyun cereyanı isti #nde yüzdükleri zaman kendileri çekmeden su, ağızlarına ve oradan b nm iki yanındaki galsemelere gitmekti * Kaç kelime kullamrız > Dünyanın en büyük edibi add Şekspir eserlerinde 15.000 kelime ladır. Tahsili ve iyi konuşan ( İnse: kullandıkları kelimeler sayısı üç bini mez. * ş Akbabanın başı tüysüzdür etmiye - bu kuş gıdasını gübreliklerde arar ve İur, Eğer başında tüy olsaydı, başı e kirli bir halde kalacaktı. * İlk insanlar konuşmuşlar mıdır? Bugün en vahşi kabilelerde bile Ji: mevcuddur. Hat maymunlann bile kı dilerinin anlıyabildikleri birkaç (kel bir lisanları vardır. Bunlara kıyasla ilk sanların da az kelimeyle de olsa konu; larını iddia ederler. * Aynayı ilk kullananlar Madendep aynalar milâddan 1400 sen evvel vardı. Fakat arkası sır camdan Sİ günkü aynalar tarzında olanlar ün dü oldu, Filhakika Halk o kadar me'ud gö- döneliberi di eğ — Yarış görmek için Veliefendiye ka dar gitmek mi lâzım... Nereye baksak, he me şekli, hele muhit, Bıraktığımın, bildiği Okuyucumu bulduğu tesellide rahat vi sire böyle mi görünecekti? diyeceğim. Balıklar daima nehirlerde nehirin mens mıştır, 800 kelime ile konuşanlar pek faz AAkbabanın başında tüy yoktur. Çünki