Çankırının güzel bir kazası: Çerkeş | Dünkü mamur Çerkeş iktisadi cepheden sönmüştür, bakıma muhtacdır, iktısadiyatı canlanmalıdır ususl) — Şüphe yok ki Çerkeş en güzel ve mamur bir Kazaaıdır. Jıl9'rakımlı olan Çerkeşin temiz ve seri ha. Kasile yeni başlıyan baharı bu şirin kasayı dden medhedecek kadar güzel göstermekte. Çerkeş köyden büyüyerek zaza olmuş de. Yüdir. Orası üç katlı ve dört köşe, birbirine benziyen binalarile kaza olarak Kurulmuştur. Çerkeş düz bir arazi üzerindedir. conribüğ rü eaddesi yoktur. Baştan büşa caddeler gt. nişce ve düzdür. Yalnız Çerkeşin £ günde #7 göze batar; Bütün olnaların ikinci katında bulunan helâlar dişarıya, sokağa fırlamıştır. Boru - Suzi tur kuyu yoktur. Pislik hemen meydandadır. Bu ise kazanın bütün güzel sı kaybettirecek (Okadar bir çirkinlik kle berber kasabanın aahbati bakı. mundan ehemmiyete alınması Idamdıp. Bu. mi gehir görünü. Çerkeşten güzel bir görünüş caktır. Muhteşem camisinin minarfesini ev - , İkaf yaptırmıştır. Halkevile bir oszasyi de ya, , İpilacağı beklenmeketedir. en fstasyona uzanan dümdüz fena ol parke yasplacakı Alar işile su arkl Ayi olacaktır. Çerkeşte yeniden bir ilk okul daha yapıla. a Çerkeşin en büyük derdi iktisadi vaziye - nin sönmesidir. Dünkü zengin Çerkeş iktasadi bakımdan pek ziyade dikkate alınacak vazi. yekiedir. Buriu kurtarmak için hayvanci İğına ehemmiyet vermek, peynirciliğini inki. İşaf ettirmez Jâzımd Arabkir (Hususi) — Orta okulda açı -| lan sergi büyük bir rağbet görmüş ve ta - lebelerin meharetle yaptıkları eserler tak- dirle karşılanmıştır. m son srfinda 68 ia - valfak olamamıştır. Bu bakıma göre A - rabkir orta okulunda muvaffakiyet nisbeti yüzde ellidir. Resimde orta okulda açılan sergiden bir «Son Postan nın zabıta romanı: 60 KELİMENİN üphesiz, Julide hanım! zatmıyalım, Öldürüldüğü günün sabahı beraber kahvaltı ettik. Bana ye- meğe de kalmamı rica etti. İtizar ettim. O Kadar çok ısrar etti ki: «Gideyim, sa- at on bire doğru tekrar gelirim» dedim. Seniha, o gün çok dalgındı. Onda bir fevkalâdelik hissettiğim için yalnız bı rakmak istemiyordum. Yemeğe kalmak davetini de, çok işim olmasına rağmen bu sebebden kabul etmiştim. Ah, size nasıl. söyliyeyim, — Yılmaz bey! Hayatta çok garib. hâdiseler olu- yor. İnsan, bunları himettiği halde i edemiyor. O gün. Senihada hayatı sön- meğe başlıyan ve ölümden kaçıp kurtul- mak istiyen bir insan hali sezdim. O, ya- ri şuursuz bir halde dilsiz, hissiz karşım- da oturuyor. yalnız içi her zaman parlı- yan gözlerile benim göremediğim ölümü görerek bir yere sığınmak istiyordu ve ben belki bir telepati mucizesi ile onun bu duygularını kendi dimağımda bulu- yor. okuyordum. Ölmekten korktuğunu #annetmeyiniz. Seniha tuhaf bir kadın- dı. Hiçbir şeyden korkmazdı. Fakat, o, yatında ben yakında geçeceğini his- e yettiği mühim hâdineyi önlemek istiyor- Seniha, Saimi cidden ve çok seviyor- "du. Bu kadar senelik dostluğumuza rağ- men bana hayatının bu tarafını açmamış- b. O gün nedense kahvaltı ederken ba- na her şeyi anlattı ve Saimle evli oldu- Gunu itiraf etti, — Bu adamın ayni zamanda Yarasa diye tanılan beynelmilel haydud olduğu- pu da s5yledi mi? — Hayır! Size Simi çok srtdiğini iştim. Ona, en ufak bir fenalık © gelmesini ötemiyordu, Adamın mazisin- den zerre kadar bahsetmedi, Fakat, ben © onden çekindiğini, onün tarafından dürüleceğinden şüpheler © kablelvukula anladım. £ © ve çok kederli bir halde bu © bulunduktan sonra dedi ki: «Julideci- fim, Şayed bir daha görüşemezsek bu “zletimi unutma, Belki bu itirafım, bir Yazan: İhsan Arif çok meselelerin halledilmesine yaraya- caktır.» — Bu sözlerin manasını neden sor- madinız? —Ben onun bu sözlerile sahneden ayrılarak kocasına avdet edeceğini ima ştmek istediğini zannettim ve sesimi çi- kurmadım. Meğer, zavallı bana öldürü- leceğini ihaas ediyormuş. — Sonra? — Sonrasını biliyorsunuz, kocası, a- &madan © şahane kadını öldürdü. — Saimi koridorda gördüğünüz za- man bir şeyden şüphelenmediniz mi? — Hayır!... Bana tabit göründü. Ko- nuşmaya geldiğini zannettim. Seniha Yanından ilk çıktığım zaman kimseyi görmedim. Aşağıya indim. Arkadaşımı, bugün fevkalâde kederli bıraktığımı dü- şünerek üzükiyordum. Kendi kendime: “İşlerini ne zaman olsa görürsün. En zi- yade teselliye tnuhtaç olduğu bir za- manda Senihayı yalnız birakman dedim. Otelin kapısına kadar geldiğim halde geri döndüm. Zavallı Seniha, benim bu | tereddüs d esnasında kocası tarafından öldü. ordu. Ben, bunun böyle olacağını nereden bilebilirdim. Yukarı çıktım. Tam onün yanma girmek üzere idim ki Sal min Senihanın odasından çıktığını gör- düm. Onu hiç görmemiştim. Fakat der- hal tanıdım. Seniha, kocasının çelik ren- ginde gözleri olduğunu söylemişti Bu adam onun kocası idi. O dakikada karı kocayı yalnız bırakmak istedim. Onların sırlarına karışmak istemedim. Saşkın bir halde tekrar geri döndüm. Aşağıya ine- rek arabama bindim ve buraya gelmek üzere hareket ettim. Maslak civarında bir araba süratle önüme geçti ve birden- bire durdu. Manevra yapmağa (vakit yoktu, Çarpmamak için ben de durdum. Ne olduğunu öğrenmek İsterken Seniha- nin esrarengiz kocaum karşımda gör- düm. Çelik renginde gözleri insanı kor- kutacak bir parlaklık içinde idi. Birden üzerime atıldı. Bir elile ağzımı tıkadı. Bağıramadım. Beni kucaklayınca araba- SON POSTA Çukurovada ekim bu yıl çok fazla Adana (lususi) — Çukurovada bu ekim! $ asi, istihsalin bu &i yükseltilmesi o hususundaki o tavaiyelei önünde tutan (Adana çiftçileri, eli gelen bütün retini sarfederek yedi kaza Jahilinde 912,090 dekar ki nd ve 919,700 da yerli koza ekmiye muvaffak olmuş. lardır. Bu iki cins pamuğun o yekünu 1/131,160 dekara baliğ oldmakladır. Geçen sene pamuk ekilen saha ise ancak 1,517740 dekardı. £k tesbit edilm istihsal yazi gisi. Ücretle, yapmıştır inin haftalığı 400 e, kızan işçisinin 450 ye ve patoz işçisinin haftalığı da 700 kuruşa çıkârılmıştır. Bu mevsim, bilhassa baralar gok gittiğinden önümüzdeki pamuk rek kalitesinin fevkalâde bir dereceyi b: ümid ediliyor Hükümetin çiftçi elindeki bayen etmesi keyfiyeti de, Çukurova sini istikbale itimadin baktırmaktadı Toprak ofisinin çiftşt enden mübaysasi yarım milyon kiloya bulmuştur. Bu mübayea| miktarı yalmz arpa ve yulafa münh dır. | Adanada korunma siperleri yapılıyor Aduna, (Hususi) Bir iht rak şehrimizde re ve hi le birçok vatandağar O Kârunm yaptırmaktadı Yeni Sivas emniyet müdürü vazifesine başladı Şehrimiz Emniyet Müdürlüğüne tayin e dilen Edirne Emniyet Müdürü Hadi İntepe şehrimize gelmiştir. Genç ve çalıskan bir idarezi olarak temayüz eden yeni Emniyet Müdürümüz vazifesine başlamıştır. Edirne Halkevi dokumacılık mahsulü mü .| çiftçi. l Edirne (Hususi) — Şehriniz açılacak dokumacılık kursuna cek talebenin kay tince gönderil tur, Bugünlerde todrisata başlanacak! Halkevinde iştirak ede -| Adanada 2 nci zehirli yaz kursu açıldı Adana, (Hususi Adanada ikir bir gehirli gaz kursu açılmış fasliyete göç- “İsnat 14 de k Harici Askeri ima komisyon 45,500 tnamesi 228 kuruşa İçinde kanuni ve tlearet if mektubları 4892) odası vedikt Tahmin bedeli 1500 ira, İstanbul Levazım Âmirliğindan Verilen kitaatı İlânları görülür, (25) <4768) * x; kapalı zarfla eksiltmeye mmen bedeli | de Ankarada M. M. VW. Hava yapılacaktır. İdari 4 liraya komisyondan Kanunun 2 ve Bel mad, delerinde yazılı vesikalarile birlikte ilk ie - minat ve teklif mektublarını muayyen sani. ten bir saat evvel meleri. (44) askeri hastanesi ihti, eti kapalı Gümüşsuyu ) i bir bin altı yüz liradır. İlk teminatı bin altı yöz yirmi liradır. o Münakasası 20/6/940 günü saat on birdedir İher iş günü İstanbulda komutanlık Ankara re İzmirde likleri satınalma 20/6/940 günü saat ona kadar vlda Fındıklıda k doksan ik) bin kilo kı eksiltmeye kon kırk altı bin Muhammen radır. İlk teminatı üç Münakasanı 28/6/940 Muhammen be-|ş, i sanat on beşe kadar komutanlık satınalma onura vermeleri. o (4808) * Haydarpaşa askeri Bastanesinin bir sene- ik yetmiş bin kilo süt ile altmış altı bin kilo yoğurt ihtiyacı kapalı zarf usulle ekslitme- ye konulmuştur. Eksiltme 29/8/940 günü saat xidedir. Muhemmen bedelleri sütün on bin beş yüz, yoğurdun on sitı bin beş yüzl, radır. Süt ve yoğurd ayrı ayrı Sallbiere de ihale edilebilir. İlk teminat süt için yedi yüz e a elli kuruş, yoğurd için bin otuz yedi lira elli kuruştur. Şartna- utanlık satınalma kamis. yonunda görüle İsteklilerin. 20/8/040 gü. nü saat on bire kadar teklif mektublarını akbuz karşılığı İstanbul Fındıklda kp . mufanlık satınalma komisyonuna vermeleri, (4809) Aydın civarındaki çamlık &i im inşa: yolcu arabalarının Ay Bu suretle şimdiye ka Ankara « Afyon . Dinar. ı yolcu servisi lasis edilmiş olacaktır. Doğru Pazar, Salı, Perşembe günleri, Basınahaneden Ankaraya kalkışı; Pazartesi, Çarşamba, Cuma günleri, Alsandağa Kalkış: Çarşamba, Cuma, Cumartesi, ktan Ankaraya kalkışı; ve böyler sra İlân olunur. Devlet demiryolları ve limanları işletmesi umum idaresi ilânları atı sona er:niş olduğundan, devlet tipi büyük hattı üzerinde de seyrüseferleri temin edilmi yalnız Alaşehir wir yoleu vagoslurı le yatakh ve yemekli vagonlar 23/3/040 tarihinden itibaren hafta. da 3 gün Alasehir üzerinden ve 4 gün Karakuyu - Ayd Aydın - Nazilli &rerinden işlemekte olan doğru Ankara, İz. hatlı üzerinden | işleyecekler ir arasında (üküurmesız ronların Ankaradan İzmit Basmahaneye kalkışı; Çarşamba, Cuma, Cumartesi günleridir. «3076» tir. Kursa devam edenlerin adedi yüzü sına götürdü. Ellerimi, ayaklarımı bağ- ladı. O kadar kuvvetli bir adam idi ki çırpın bile vakit bulamadım. Son olarak büyük bir mendil ile gözlerimi de bağladı. Üzerime bir battaniye örttü, Korkudan ve heyecandan © bayılmışım. Ayıldığım zaman kendimi basık tavanlı bir odâda buldum. Kenarda bir karyola, bir küçük masa, bir gardrob vardı, Oda nın demir parmaklıkla çevrilmiş bir tek penceresi bulunuyordu. Buradan geniş bir ova ve dağlar görünüyordu. Nerede olduğumu bir türlü anlıyamadım. Senihanın kocası hergün beni ziyaret ediyordu. Kibar ve nazik bir adam oldu- Zunu İtiraf etmeliyim. Yalnız. tipi ve ba- kısları bana korkunç geliyordu. Neler olduğunn, beni ne için kaçıra- rak buraya hapsettiğini | bilmiyordum. Sorduğum zaman acı acı gülmekle iktifa ediyordu. Mahpus bulunduğum yerde, Saimden ve bir de koca karı bir hizmetçiden baş- ka kimseyi görmedim, bu koca kanı ye- meklerimi ve odamı temizliyor, sonra kapıyı tekrar kilidliyerek gidiyordu, Hiç konuşmuyordu. Suallerimin hepsini ce- vabsız birakmaktn emsalsiz bir inadı yardı. Günlerim göz yaşı, keder ve kor- kul içinde geçiyordu. Bir gece dalmış u- yuyordum. Bir aralık burnuma tuhaf tu- haf kokular geldi. Uyandım. Odama du- imanlar doluyordu. Yatağımdan fırlıya- tuk pencereye koştum. Bir de ne göreyim. Köşk yanıyordu. Pencerede demir bir parmaklık vardı. Kapı kilidli idi. Kaçıp kurtulmama imkân yoktu. Dakikalar ge çiyor; yangın büyüyordu. Kimse beni al- mağs gelmiyordu. Artık burada alevler arasında yanacağıma iman etmiştim. Ah, o dakikalarda çektiğim iztırabı bir bil. seniz!... Deli gibi kendimi duvardan du- vara âtiyordum. Nihayet... kilidi kapı müthiş bir dar- be ile kırıldı ve nişanlımı karşımda bul dum. Bu, o dakikada benim için bir mu- cize idi, Artık işin mabadini biliyorsunuz değil mi? Yılmaz, atıldı: — Hayır! Daha incileri anlatmadı- Diz. — Evet, evet! Otomobilden kucak- laharak indirildiğim zaman, henöz ayık ağa başlamıştım. Bu sirada birisi boynumdaki ineileri kopardığını hi tim. Hattâ onlardan bir kaçının yere dö- küldüğünü duydum. (Arkan var) T. İŞ. BANKASI 1940 Küçük Cari Hesaplar İKRAMİYE PLÂNI ALL 1940 IKRAMIYELERİ: 1 aded 2000 İralık se 2000.— lag LR 1000 3000.— 6 500 0 0 » 100 ”» 5 219 # Keşideler: 1 Şubat, 1 May, 1 Ağustos, 1 İkinciteşrin tarih - lerinde yapılır.