18 Haziran 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

18 Haziran 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bu sene lise imtihanlarında | Mad az talehe muvaffak oldu Dört yüz mevcudlu bir sınıftan 200 talebe muvafık not alarak imtihana girdi. 54ü mezun olabildi gündenberi devam etmekte olan Jise irme imtihanlarmın neticesi dün mek / edilmiştir bik edilmekte olan bi teblerde alâkadar taleb: Ders yılı başındanberi t yeni imliban talimat: esine göre bu yü Uk defn yapılan Ese e imtihanlarınm randımanı geçen yılara nazaran çok dun dur. Şehrimizdeki liselerde imtihana giren talebeden muvaffak olanların nisbeti ancak bir iki okulda yüzde 30 u bulmaktadır. DI - rda bu nisbet çok aşağıdır. Lise bitirme imtihanına, imtihan ta) iline göre ders yılı içi al&kları notları vâsatisi beşi doldüran talebi Mış, bu vasatiyi deldürsmiyanla larında okuyan talebeden ancak yüzde 40 1 kanaat notu alarak İlse bitirme imtihanına lebeden #ncak bir Iki okul | yüzde 90 u mu- vaffak olabilmiştir. Son e in, Siper, sığınak yapacaklar kaza fen heyetlerine müracaat edecekler Vilâyet seferberlik müdürlüğü kazalara ir ta: göndermiştir. Tamimde, üç katk veya daha yukarı katlı kârgir ve beton bi- balarda korunma odası insa edecek her va- tandaşın ikamet ettiği kazanın heye - tine müracaat ederek istediği malümatı a - labileceği yazılmaktadır. Korunma odası, siper sığınak veya siper hendek inşa ede - tek her vatandaşın müracaati Üzerine ka- ra heyeti fenniyel zzat cevab verecek- İer, sığınak yerini tesbit ederek bu gibi yer- lerde alınması lâzım gelen fenni tedbirleri, anlatacaklardır. Evlerde hem siper ve hem uğınak kazdırılmıyacak, malzeme #atışın- da ihtikâra sapanlar cezalandırılacaktır. Eğlence yerlerinin tarife * esası-hazırlandı âN eğlence etmiştir. Bi- Belediye daimi encümeni ii yerlerinin tarife esasını tesbi rinci sınıf eğlence yerlerinde, raki esas fia- ndan yüzde yüz elli, şarab ve biralar yüz- de yüz yirmi, ikinci sınıf içkili lokantalarda sakı yüzde doksan, şarab, bira ve diğer içkiler yüzde seksen, üçüncü sınıf eğlence yerlerinde rakı yüzde yetmişbeş, bin ve diğer içkiler yüzde elli fazlasma satılacak - br. Belediye İokantalardaki yemekleri tari feye tâbi tutmıyacak, içkili eğlence yerle sinde meze işini serbest bırakacaktır. Dün aksam saat 18 de Üniversite kon - ferans salonunda, Parti umumi idare he - yeti azasından Sinob meb'ust Cevdet Ke- rim İncedayı tarafından mühim bir kon - ransta vali ve be- İstanbul komutanı General İshak, Tıbbiye okulu komutanı Ge beral Hüseyin Hâsnü, Parti, vilâyet ve be- lediye erkânından bir kısmı ve çok kala- balık bir halk kütlesi hazır o bulunmuştur. Konferans derin bir dikkat o ve alâka ile dinlenmiş, dünya ahvalini ve bu ahval kar. | panda Türkiyenin va. tahlil eden | hatib sik sk alkışlanmıştır. Konferansın bilhassa ordumuzdan ve Milli Şeften bah- »eden kısımları heyecanlı tezabürata sebeb olmuştur. — Bir memur ambara düştü Sirkeci gümrüğü ambar memurlarından Mustafa, dün vazlfesile ineşgul olurken mi. vâzenesini kaybederek ambara düşmüş © ve başından ağır surette yaralanmıştır. Yaralı tedavi edümek üzere Beyoğlu has. hanesine kaldırılmıştır. | vetini hanma girmeğe hak kazan: enin nis- beti ise yüzde 20 yi geçm r, Ezcüm. ie İ Meesinde 4 & edebiyat ve 3 ü fen şubesinde olmak üzere son sınıfın 7 tubesinde imtihana giren 200 e yakın ta. lebeden tise mifında 4 r talebe Ie bitirme imtihanında csk 54 kişidir. Son sinif 70 olan ve iise bitirmede anca »un verebilen okullar da vardır. 5 talebe me. larda bitirme imtihanlarına de- edir. Bu bm lar 28 Hast tmiş olacaktır. Bu sene gerek orta okullardan, gerek İiselerden çok ax talebe raerun olmaktadır, Liseleri bitirenler yük - eek tahall için syricn devlet olgunluk tmti. ham da eğe mecbur bulurduklarından, bu yn Hselerden yüksek tahsile geçebilecek talebe vekünu geçen yıllara nazaran beşte bir nisbetinde bile olmıyaenktır. Lise olgun, Yuk imtihanlarına bu. aym.22 sinde büşlarm. ——— — Tren altında kalan bir seyyar satıcının bacağı kesildi Çemberlitaşta Vezir hanında İİ sayıda oturan seyyar satıcı Osman evvelk! gün Kü- şükçekmeceye gitmiş, akşam dönüşte istas- yondan kalkmak üzere bulunan 5 sayı katara atlamak istemiştir. Fakat Osman sarhoş bir halde bulun - duğundan hareket halinde olan trene at - lamağa muvaffak olamamış, müvazenesini bederek tekerleklerin altına düştür. Üzerinden birkaç vagon yeçen Osman vü- cudünün muhtelif yerlerinden ağ yaralanmış ve sol bacağı kesilmiştir. Yarak Cerrahpaşa hastanesine kaldırı. mıştır. Dün bir ihtikâr davasına bakıldı Kalay depo ederek yüksek ve kalay ihitikâri yapmaktan mazmun yağ, sicim, çay ve kalay ticcart Robene Politinin duruşmasına asliye yedinci ceza mahkeme . İsinde dün başlanılmıştır. Röbeno Politi, mahkemedeki sorgusunda Jeyhindeki iddiayı külliyen reddetmiş, #uç- a vekiki de tevsil tahkfrst talebinde bulun. mlaştur. Vekil, Robeno Politinin yüzde otuz iç buçuk kârla kalay sattığı sırada mill ko. runma kanınunun daha mer'iyele girme İmiş olduğunu beyan ederek, bunu İspat için barı şahidler göstermiş ve bunların dinlen. melerini istemiştir. Bundan başka, defterler Üzerinde ehlirekuf — tetkfkatı. yapılmasını da taleb etmis, mahkeme, bu telebleri ka bul ve duruşmayı telik etmiştir. atla satmak ( Üniversitede dün mühim bir konferans verildi ) Cevdet Kerim konferansın verirken Pazar Ola Hasan Bey Diyor ki: — Hasan bey bir . Avrupa kata, Amerikalı mütehas. sındaki insanlar... pışın söylediğine gö. re. vw Gittikçe çirkin. oo Hasanbey — By kadar derd, istırab ve frlâket ortasın . da güzelleşmelerini leşiyorlarmış... mi bekliyorlardı? - iddia olunan, Zizi ile Beni am Atina 2 sene 4 ay hapse mahküm edildi Uzan müddettenberi asliye 1 inci cezada İfuhşa teşvikten muhakeme edilmekte olan Madam Atinanm duruşması, nihayet, dün meticeye varmıştır. Mahkeme, yapılan duruşma sonunda ra: devucu kadının Hariktiya, Necdet ve Polk - seni isimi İlkem fuhşa müştür. dan dola. Yı İştlmsen 2 sene 4 ay müddetle hapse ve 155 Iiru 20 kuruş ağır para cezasına mah. küm edilmiştir. Gere fuhşa teşvik suçuna Enhil oldu ve yalan şeha - detten suçlu Dimitri, Marka, Katina ve Mi. kelli de beraet etmişlerdir. a | Fiat mürakabe komisyonu dün toplandı Fiat mürakabe komisyonu dün mıntaka ticaret müdü inde vali muavini Halök Pepeinin reisliğinde taplanmıştır. Toplan tada nebati yağ it ve Amilleri de bu- İunmuş ve yağ satışlarında toptan ve pe - rakendeciye | bırakılâcak (kâr etrafındaki mütalenları dinlenmiştir. Şimdive kadar ynanifaturacilar, züca - diye, kırtasiye ve hurdavat esya satıcıları, bakkaliye ve gıda maddeleri satıcılar ile görüşülmüş ve bunlara bırakılacak satış kârları etrafında buzı esaslar tesbit edil - mişti. Bu miktarlar Vekâlete bildirilecek ve Vekâletin taavibinden sonra satışlarda ma- İyet fiatlarma yapılacak zamlar bunlardan ibaret kalacaktır. Komisyon hafta içinde muhtelif toplan- ular yapacaktır. Limon fiatlarını yükse'tenler hakkında tahkikat yapılıyor Akdenizde harbin zuhuru üzerine san - dığı 9 liraya satılan him bir telerrü görülmüş, ilk elden 13, mü- tenkiben 20 liraya çıkanlaa bir sandık İi - mon nihayet 23 İirayı bulmuştur. Tatil günlerinde bu sstslar el altından ve'fakut selıia ve adliye faa- liyete geçerek vaziy etmiştir. Dün geç vakte kadar gerek fatura ve defterler tetkik edilmek ve gerekse bazı ardiyelerde araştırma yapılmak süretile fiat yüksekli - ğinde âmil olanların pek çoğu meydana çi- karılmnıştır. Bugün de bu husustaki tahkikata devam edilerek vaziyet tamnmile aydınlatılacak ve kanun takibata geçilecektir. Ara, Üç kavga üç kişinin yaralanmasile neticelendi Dün üç muhtelif semtte üç yaralama vak'a #1 olmuştur Sehremininde Karabaş mahal lesinde Tiryaki sokağında oturan (o Tahsin bir reddetlenberi araları açık bulunan ka yınvalidesi Dürdane Ye dün tekrar kavga et miş ve kadını bıçakla vöcudünün mütead - did yerlerinden yaralamıştır. Dürdane tedari sitma alınmış, carih da , mad hakkında kanun! takfbata başlanmış. tir. Aksıravda Horhor caddesinde 15 sayıda o. türan Mehmed dün, Mercanda Rüştüpnse & ni sakin Ahmedden alacağını İst zere hana gitmiş, bu yüzden Ahmedle ara. nda kavga çıkmıştır. İki arkadaş arasında hir müddet devam İeden bu kavgaya Ahmedin, Kemal ve Meh - med Ali adındaki arkadaşları da iştirak e, derek üçü bir olup Mehmedi bir hayli döv. müylerdir. Bu dayakla da hırslarımı alamıyan Üç mü. İtecavtz bıçakla Ahmedi vöcudünün muhte. İM? yerlerinden yaralamıslardır. Yaralı te . dari altına alınmız, mütöcavirler yakalana- rak haklarında takibata baslanmıştır. Üçüncü yaralama bidisesi de Kasımpaşa, da cereyan etmiştir. Kasımpaşada o Âşıklar caddesinde 43 numarada oturan Mehmed İkuskançlık yüzünden metresi Sabahati Di. İçakla kalçasından yaralamıştır. Sabahat te. devi altına alınmış, Mehmed yakalanmış . tar. Askerlik isleri: Emekli ve yedek sübayların kaydı Sarıyer Askerlik Şubesinden: Sarıyer şwbesi minlakamnda olup şube - mizde ve diğer #ubelerde hayıdlı olmıyan ve yaş haddini aşmamış bulunan emekli ve ye dek sübayların 25 Haziran 940 larihine ka TIYATROLAR Raşid Rıza tiyatrosu Bakırköy . Miltiyadide «Yumurcak; Vodvü 3 perde Yazan: Halid Edebiyatımızda her çeşidden hatırat ki- tabları gittikçe çoğalıyor. Bu, kültür haya- tmız namına cidden sevinilecek bir bâdi » sedir. Çünkü hatırat; edebi kıymeti kadar vesika kıymetini de haiz olan en canlı yazı nevilerinden biridir. İşte bu nevin'en taze örneklerinden birisi de, Samet Ağaoğlu'- #İ nun kıymetli eseri: Babamdan hatıralar. Kitab üç kısından mürekkebdir. İlk kış» mi, oğlunun babası hakkında yazdıkları, ikinci kısmı Ağnoğlunun kendi kalemin - den çıkan hatıraları, üçüncü kısmı da, bü- yük türkçü alimin ölümünden sonra birçok wözete ve mecmunlarda 'muhteli yazılan tahassüsler, rada hemen sunu kaydedeyim ki, Sa- met Ağağağla, çok samimi ve ayni zaman- İda çok usta bir kalemle yazıvor. Samimi oluşu hiç süphesiz en tabii cihetidir, fakat | bu ilk karşılaştığım eserinde bu kadar usta yazıcı oluşuna, doğr hayretle karışık bir takdirden kendimi alamıyorum. Samet A- ğaoğlu bu yazıcılık yolunda devam etmeli- dir. Edebiyatımız ondan çok seyler bekli- yebilir. İşte kitabından rastgele (aldığım birkaç satır: vi «Etrafta hayaller © dolüşmığa Küçük, sarı yüzlü, kapkara gözlü bir ka dın. Cins bir atın hayat dolu ki: sürü çocuk, bir araba gürültüsü... O geli - yor! Beyaz elbisenin içinde bel saçlı es - İmer kafası mermer bir heykel gibi birden- bire aramızda belirdi. | Hava serinliyor, hayaller kayboldu. Ü- İ #üyecek. Kohma giriyorum ve bir daha dönmemek üzere, kırmızı tuğlalı evden, yeşil ceviz ağacından, uzaklarıyoruz.» Bu sadelik içindeki tasvir kuvveti mu - İhahkkak ki iyi bir muharriri müjdelemek - tedir. Gittikçe yükselecek bir muharsirin | karşısındayız. Nitekim onun bundan son - raki eserlerini de ayni zevk ve heyecanla takib edeceğimize şüphe etmiyorum. Muharrir, babasından bahsederken, en costuğu satırlarda bile tam bir Trealizmin hududundan dışarıya çıkmıyor, birçok ha- tırat yazanlardan olduğu gibi romantkleş - miyor. Onun bu, en aziz bir mevzu etra - fındaki kalemine hakimiyeti bu noktadan bilhassa dikkate carpabilir. Bu hi kolaylıkla elde edilemez. Kültür, his ve Tâb.. bu üçü Samet Ağdoğlu'nda çok iyi birleşmişlerdir. Birkaç mannlh sözle bir Anı, bir çehreyi, bir levhayı yaşatmasını bili - yor, Tâ çocukluğunu geçirdiği Molla Güra- imzalarla başladı. emesi, bir aoğlu'nun portresini, ruhunu, dü- i çiziyor. Hele Ankaradaki, Ke - giören bağındaki köşlerinde geçen hayatı anlatırken, bize, babası gibi ne derin bir ta- bint âşıkı olduğunu hissettirmektedir. Son- ra bir büyük adamın hayatı ve şahsiyeti etrafında bu dağınık hatıraları o seralıyan muharririn, onun oğlu olması da alâkamızı çekiyor ve o, bu alâkayı, cazib ve hisli bir yor. İşte iyi muharririn meziyeti en çok bu noktada kendini belli etmektedir. Kitabın, Ağaoğlunun kaleminden çıkan atırat kısmı ile ölümünden sonra hakkın- da yazılanlar da ayrıca zevkle okuanacak sayfalardır. Bilhassa, büyük türkçüyü bü- tün sevenler, onun kendi hatıratını da dik- katle okumalıdırlar, Çünkü, yüksek bir damın ne gibi lar içinde yetişebildiğini göstermesi itibarile de bu parçalar kiymetli birer vesikn teşkil etmektedir. Kitabın için- de dağınık olan mektub parçaları da, A- ğaoğlumun aileye nasıl bir din gibi bağlan- dığını, ne kavvetli seciyede bir baba oldu- ğunu da göstermektedir. Bu cihetten de, e- ser, hayat ve insanlık için kuvvetli dersler veren bir değerdedir. Nesiller, böyle ki - tabların üstüne eğilerek yükselirler. Müellifler o evlenmeli mi? Elime eski bir Les Ârmales nüshası zeç- Avrapn Erenleri — Dünkü Semplon ekspresi 2 #nate yakın, Konvansiyonel treni de 6 sn- 24 taahhurla saat 13 te gelmişlerdir. Napoli başkonsolosumuzun Tefikasile çocukları eks- presle şehrimize gelmişlerdir. İtalyada hiç — İbir 'Türk kadını kalmamıştır. Dünkü ekspres yolcusu 4 kişiden ibaretti. Avrupa katariarı Milânoya kadar çdip gelmektedirler. Maarif inzibat meclisi — Maarif inzibat meclisi dün öğleden evvel Vilâyette Vali mu. avini Halik Nihad Pepeyinin riyasetinde toplanmış ve baza öğretmenler hakkında in. İzibati kararlar vermiştir. Hukuk Fakültesinde imtihanlar — Univer. İsite Hukuk Fakltesi birinci sınıf talebesin. den eleme tmtihanlarında muvaffak olan - ların isimleri dün ân “edilmiştir. Elemeye piren talebeden yüzde 75 1 yazılı imtihanlar. da muvaffak olmuştar. Eleme imtihanların, İda kazanan #tnei sınıf talebelerinin isim - leri de bugün bildirilecektir. Birine ve ikinci İsmıfların sözü Imtihanlarına yarın başlana. caktır. Bu imtihanlar Haziran mihayetine İkadar ikmal edilecektir. Nümerolaj işleri — Eminönü, Alemdar, İKüşükpazar, Karagümrük, Fatıh, Eyüb, Ra mi, Kasımpaşa, Şehremini, Şişi, Taksim, Bakırköyün nümerolaj işleri ikmal edilmiş. #ir, Halktan bu iş için hiç bir suretle para alınmıyacaktır. | er, öyle! “Bahamdan Hatıralar, — Samed Ağaoğlunun eseri — Fahri Ozansoy ti, Başmakalesinin ismi şu: Müellifler ev » lenmeli mi? Daha bu ilk yazıdan, bu nüshanın harb- siz bir zamanda yazıldığı anlaşılır. Halbuki buğün bu mevzuda bir yazıyı yazacak Ay- rupada kaç memleket ve kaç gazete kaldı ki?.. İşin en alâka verici bir tarafı da, 1938 lında yazılan bu makelenin, ayni mevzu- da bir anketi takib etmesidir. Makalenin sahibi Yyonne Sarcey, bazı muarızlara kar- sı, müelliflerin evlenmesini san'atları içiğ bir ziyan değil, bir fayda olarak görüyor. Haklıdır da.. çünkü, nice büylik müellifle- rin evlendikten sonra kavuştukları daha normal hayat şartları içinde en güzel eser lerini vücude getirdiklerini biliyoruz. Hal buki, o Yvonne Sarsey'in de hayret ettiği bir asabiyetle gürli; meşhur bir Fransız müellifi, ihtimal biraz da bekârliğının vers diği bir cür'etle, edebiyatçıların evlenme - sine biç razı değildir, Derhal «hayır!» ce- vabını bastırıyor ve arkasından yor: uZira evlenirse kendisini başında bı da eseri; e edi « uçurumun ulur. Bir tarafta aşkı, bir tarafta in harabesinin acıklı manzarası!» Harni Monterlâtun ba sözleri tam bedbinliğin ifadesidir. İddiası, bazı kadı ları düşünürsek, belki doğrudur. Mese kocasının çalışma saatlerinde başına bir gölge gibi çöken, münasebetsiz sözlerle 0 - nun ilhamını, düşüncelerini dağıtan, bir ke- limede yaptığı işin yüksekliğini kavrıya - mıyan bir kadın, hiç şüphesiz san'atkâr için yıkıcı bir felâket olabilir. Ona ev işlerin - den, çocukların halinden, yahud herhangi şikâyetlerinden bahis açan kadın da tam bir san'atkâr karısı olamaz. Ukalâ kadın - lara, kendini beğenmişlere gelince, bunlar bu zümrenin daha korkuncu kesilirler. Fa- kat her manasile kocasının eserine bir mü- min ruhile bağlanan kadın, ince zekâsı ve sözlerile erkeğinin kalbini aydınlatan Hav- va, hiç süphesiz ki, at eseri gibi en bü- yük içtimai bir hünerin ortaya çıkışında çok mühim bir amildir. Nasıl ki böyle mes'ud müellifler hiç bir asırda eksik olmamışlar- İ dır, Buna sadece Fransiz edebi iz kâfidir, Meselâ eskiler Racine, Moliğre, Cha « teubriand gibi, 'enilerden de Paul Va - löry, Jean Grisudoux, Françoiz Georges Duhamel gibi en meşhur Fakat burada, ihtimal Moliğre'in İhayatındaki ıztırabları, bir aktris olan ka - nsinın kaprisleri düşünülerek itiraz vaki 0- labilir. O zaman da, bu ıztırabın bile Mo - iliğre'i asırların en büyük komedi müellifi (olmaktan menedemediği cevabını verebili- riz. Rus edibi Tolstoi de öyle değil midir?. Fakat o, nihsyet karısından uzaklaştı, lâ - kin eserlerini gene yarattı. Maruf İtalyan tiyatro müellifi Luici Pirandello'nun kanısı da hayatında ıztırabla büyük rol oynamas- tur. Bu kadın hasta idi. Senelerce müthiş kıskançlıklar ve tahakkümlerle kocasını 62- hahrab etmişti. Nihayet çıldırdı ve bir işşifaya naklolundu. Pirandello, haya- tındaki bu müthiş darbeden sonra en büyük eserlerini yazdı ve o zamana kadar roman yazarken bir hamlede tiyatroya geçti. Şöh- reti de © suretle bütün dünyaya yayıldı. De- mek oluyor ki, bazan, böyle anormal ka - dmların bile san'atkârın eseri Üzerinde ya « ratıcı bir kudreti olabiliyor. değil ki nor « mellerin... Fakat, gelgelelim, basit ruhlu kadın bu muhakemenin dışındadır. Zira © zaman yaratmak değil, yaratılanı ö mek gibi meş'um bir rol oyniyabilir. İht. mal Montherland da, müelliflerin evlen - memeleri prensibi in y yi ken bep böylelerini düşünmüştür. Ancak, 6 zaman da, bir hakikati değil, sadece bir mübalâğayı ifade etmiş sayılmaz 1m? Halid Fahri Ozansoy kaç misal verm. den La Fontaine, a a KÜÇÜK HABERLER Akdenizdeki Amerikan gemileri — Üç gün evrel limanımızdan Karadenize giden Ame, tikan bandırah Ekamor vapuru evvelki ak - şim Karadenizden dönmüş ve Akdenize mü, veccihen hareket etmiştir. Limanımıza sön gelen bu Amerikan vapurundan sonra Ak. denize hiçbir Amerikan gemisinin gelmiye. ceği beyan edilmektedir. Amerikan Exsport kumpanyasının muvak- kht bir müddet Yakınşark seferlerini tati? etmiş olduğu da söylenmektedir. Maamafı buna rağmen Akdenizde birçok Amerikan İgemisinin bulunduğu da söylenmektedir Rümen gemilerinin vaziyeti — Romanya hükümetinin Akdenitde bulunan son gemi - leri limanımız yolile Romanyaya dönmekte. dirler. Dün sabah “Karpatya gemisi Pireden İmanımıza gelmiştir. Karpatya bir miktar yolcu ile buradan hareket ederek Köstence, ye: gidecektir. Rumen gemilerinin bundan bövle Akdeniz #eferlerine o çıkmıyacaklari söylenmekte ise de bilhassa Yunanistan İçin alınan malların teslimi dolayısile Pireye ka. dar seferlerin! uzatmaları da ihtimal dahi - inde gözükmektedir. Bundan başka Rumca gemilerinin Karadeniz Umanlarına ve bu a. rada limanımıza da sefer yapacakları alâ - kadar mehafilde söylenmektedir. Hâlen Ak - denizde ve ihtimal Pirede bulunan Iki Ru , men vapurunun Köstenceye gitmek Üzere M. manımıza gelmeleri beklenmektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: