7 Haziran 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

Hergün Yarınki dünya için ümid Yazan: Muhittin Birgen B ugün içinde bulunduğumuz harb -bizim harb haricinde bulunuşumuz nihâyet, siyasi, hukuki ve askeri bir iİfgdeden Obaşka birşey değildir; bakikaste, her mem, leket gibi biz de berbin içindeyiz - Hangi netice De ve ne uman biterse bitsin, yarın - ki dünya, bugünkünden büsbütün başka bir âlem olmaya mahkümdur. Geçen gün, dünyanm derin bir inkıliba doğru gittiğini söylerken de, walen, yarınki dünyanın bu. günkünden büsbütün ayrı bir şey olacağını kasdetmiştim. Dört sene #üren Cikan Harbi ile, o büyük “fırtınanın iki sene devam eden ölü dalga. larından sonra da dünya bir hayli değişmiş. © di Fakat, o zaman vukua gelen değişme sarf kemmiyet bakım m bir değişme vlarak kaldı. Hayatın ölçi enternasyonal öle - min #erazisi, medeniyetin bugünkü ihtiyaç, Jarına göre tadi edilemediği içindir ki bu - günkü Lari meydana çıktı. Bundan dolayı - dır ki meleni Avrupgda yaşıyan nüfus ki -| Jeleri için inannen ve ölendice bir (o Hayat #em'n edemiyen harb # nizamı, iki bi yük harb arasında etmekten başzs bir şi ler esnasında pek ülareke bitip de yet harb yeniden buş. Jadığı zaman gördük ki bu harb, tarihen ö. tekinin hir devamı olmakla bâraber, askeri teknik bakımından büsbütün büşka bir gey- dir, Dünyanın 15-20 genelik bir zaman felnie ne kadar değişmiş (olduğunu güste'en bu müşahedeye yasen günlerimizi bir de bun. Gan ön, on beş sene sonrasına çevirecek olur. sak hayalen şunu görebiliriz: Gelecek hari rd, burünküne nisbetle beş on misli daha şid. detii olacaktır! * Bugünxü harb, bundan ervelikine nisbetle nasi büabiltün başka bir mahiyet alması, iyarınk! harb de bugünkünden büsbütün Ayrilacak ve o zamanki insan da bu gü. DÜ düşünerek hayre, edecek! r. Şu Kalde, infanlık yakın bir saman ieinde mühim ve kat'i bir karar vermeğe mecbar.| tur: Ya vakin bir zamanda Avrınanı o7e Onun buçünkü güzel medeniyetini (Okendi; İerile kâmilen tahrib iein yen! bir OBarb ya Marbler hayırlıyacaklar, vahmd da har, ortadan kaldıracak yeni bir dünya kura. “ caklardır. Bugün na kadar devam edeceği ve ne riti| hi'lâtlar yapacağı kestirilemiyen büyük mü- alevi seyrederken, kendimizi eünük DA.) diselerin tesirlerinden uzak tutacak olar. sak, $u noktada ittifak edebiliriz Xi bı har , mz veya çok bir zamanda kazanmak $7 a bu taraf için belki kolaydır; fakat ya, İyınkt sulhü hazırlamak va onu varatmak bü iharbi karanmaktan çok daha şöctür. Hatir, barb büyük nekeri müza'ferivetlerie dahi! bitse, sulhü yapmak mene cok müskül Çinkt, harb, bitbiderile mücadele edilen Ik kuvvetlerin i milletlerin İsi olacaktır. Harbe girmesinler, bugünü yasıyan ve yarin havalen çevreden mijletler vari irili ufaklı İnsan kütleleri, zaman gelince, sör söyle. mek Yâr geldiğini göreceklerdir. O “aman ları söz sörlemekten menedebilesek kur- bulunacağını zanrelmive “En kahir bir eekeri mmsafferiyet bile, ya. iki sulh masasının etrafında ceyeceği müş Hâsı bötün harb esnasında çekmiş olma. görecektir. i * Ben insan ağlı ve ihsan ahlikı hakkında pok nikbin bir adam değilim. Hatta, kendi. savabilirim. Pakat, yarınki rken, bütün insanlığa hi. olan hayat ismindeki kuvvetin mutlaka bir düstur ile harekete geseseğini ümid klan de kendimi menedemivorum. Arş İzetinde devam etmefi Kendisi için yerine ve olarak telâkki eden bayat, her türlü ianevl zabıtadan mahrum bir halde, tam! müendele anaretsi icinde, bueün oldu .| gibi artık deram edemez. Milletler, bir. "ine: o kadar sıkı havst baklarila bağ. dırlar ki, herhangi bir milet, yasamak |. tin ötekinin de yasaması lârim geldiğini ni, 5 anlıyacaktır. İnsan kafası ne kudar kabiliyetsiz olursa olsun, hayat denilen kuv. tin edevam» kanımu milletlere, bir takım eri kabul ettirmekten hâli kalamaz günkü dünyada lam bir hukuk ve ada. ,İkış mevsii kördür. İngilterede seçilen Esnaf güzeli Cerhbu — garbi İngilterede ya - lan «esnaf güze- li> şan'piyonluğun- da resmini gördü- ğümüz 19 yaşların- daki genç kız bi rihelliği kazanmış esnaf rını al- ir. Bu müna. sebetle şerefine zi ler verilmiş, âçik hava tiyi leri oynanraış. ken disins de ayris: Tinde tuttuğu h eğ tir İngiliz tayyarecilerine örü'en elb'seler vi İngiliz kadınları muhtelif harbe olan askerlere yitoden elbi tedirler, Son zamanlarda bü örme modası pek umumile ir. En fazla örgüye ma- ix bulunanlar tayyarecilerdir. Bu sene sında İngiliz tayyareci. Pp gönderilen eşyann edatı 'şudim: 104.000 baslık. 75000 çif eldiven, 60,000 eşarb, 40,090 çorı 28,M0 polover. Vatanları uğrunda canlarını | Jeda eden meb'uslar | Fransız Meelisi Meb'usarı vatan mü-| dafansı için *kinc kurbanını vermiştir. | Bu ikinci kurbanın ismi Langumler'dir; | Leine eyaleti meb'usu idi, ölümü kahra- manca olmuştur. Cephede bir Alman hü- cumu sırasında: kıtası başında maktul düşmüştür. Meuse eyaleti meb'usu Jaöu'not da çok ağır bir surette yaralanmıştır. İngiliz mili marşının tarihi İngiliz milli marşı olan «God save the King» Henry Carey tarafından hazırlan- maştır. 1745 senesinde çalınmağu ve söy- lenmeğe başlanmıştır. Kraliçe birinci «Viktoryasnın tahta çıkışında «The Kings kelimesi «The Gusen» kelimesi ile değiş. tirilmiştir. Sorradan tekrar the King ok et anarsisi hüküm sürüyor; «ben kuvvetli, im, istediğimi yaparım ve istediğimi kırar, erimi. diye düsünen zabıtasız, na, hayatın ve tarihin yeni bir anla. ve veni bir adalet duygusile çıkacağını etmek için bir çok sebebler vardır. En ik sebeh.ve ami! bizzat harbin kendisi < Harb, isieelde buzünkü ile kıyas lilemez hir cebe “*n olacaktır! Muhittin Bisgen iat mürakabe komisyonu toplandı Fiat mürakabe komisyonu dün Mintaka Müdürlüğünde mutad toplantısını patır, “ Komisyon bu toplantıda kalay satışları ni bazı esasatı tetkik etmiş, fiatları çize bırakılması lâzun gelen meşru muştur, Ardennes ormanları nedir? Son günlerin harb tebliğlerinde ismi sık sık geçen «Arden ormanları» Belçika ve Fransada bulunan cesim bir ormandır. 200 kilometre uzunluğunda ve 50 metre | genişliğinde bulunan bu orman çok sık ağaçlıdır. Kısmı azamı Beiçikadadır. İçin- de çok nadide ağaçlar bulunmaktadır. 1914 hahrbinde bu ormanda gene çok kanlı muharebeler vukda gelmiştir, İnsan sanıldığı kadar deli değil, sanıldığından fazla Her şeyden &vvel görmeyi öğreniniz, görünce muhakeme ve selim akıl ergeç gelir, Sabahtan sabaha Acık konuşmak Yarım milyona yakın bir orduyu ölmek veya esir olmak gibi dü ma - kadder akibetten kurtaran askeri ha. reketi mütehassıslar o harb tarihinin ender kaydettiği bir hâdise olurak kabal ettiler, Bu heyecanlı ve çok tehlikeli mace, ra dünyanın gözleri önünde a'du. İn. gilin orduları Alman kıskacının ka , panmasına meydan vermeden kurtul. dular. Buna mucize diyenler de var. Fakat asla dikkate değeri olmıyan hâdise İngiliz palâmentosunda Baş- vekil Öhurebillin vakayı hikâye tar, xıdır, Dedi ki: « — Bunu bir zafer diye almıyalım. Hâdise bize veni bir harb sislemi © öğretmiştir. Bundan sonra müdafaada kalacak değ$iz.» Büyük Britanya hükümet retsinim $) | bu açik konuşması yalnız İngiliz se. #ukkanlılığım değil İngiliz düşünce, İ sindeki yomusaldığı da gösterir. Daha geçen harbde zaferin tankla Kazanı. Iaeağım sövliyen gene Churebill ol .# | muşta, Garib değil mi tankı icad eden de bir İngilizdir. Eski zihniyetle ha. ğ | reket eden harb adanarına bu silühü müşkülât ile kabi ettirmişti Daha pratik, daha teknik hareket eden Al- manlar tankın Büymetini anladıkları gibi bunun harb sistemini değistiren bir sflâh olduğunu da hissederek herh melodlarmı ona köre (hazırladılar, Yıldırım harbi tankla tayyarenin €s€. Hidir, Şimdi vasiyet şodur: Tank ve tay. yöre her şeyden evvel bol para ile ve bar malzeme ile elde edilen silâhinedir. fransa ve İngillirr için Bunları geniş mikyasta temin etmek dalma müm kündür. Ve görüyoruz ki her iki mem Tekette bu Iki silâha ve bu iki sifâhin harh sisteminde oyaplığı değişikliğe karşı şiddelli bir alâka başlamıştır. Weygan'dın genç kumandanları yeni Alman taarruzunu durdurdukları an, da harb 1918 in son günlerini yasıya, caktır. A, Gk TAKVİM D.N w) Şoförlük yapan Bir kadın tayyareci 23 'Tayyaresi ile bü- yük rekorlar kıran meşhur Yeni Ze- landalı kadin tay- yareci Jean Ratten, askeri sıhhiyo oto möbillerinden bi- rinin şoförü olmuş, İngiliz - Fransiz hastane Ookolunda çalışmak Üzere Fransaya gitmiş tir. Kumar sayesinde koca bular Amerikan san'atkârı Ho'ivudün tanınmış san'afkirlarından üzel Helena Simsina evlenmek arzusunu izhar eylemiş. Arkadaşları kocasını ku- #r usulile seçmesini söylemişler. San - bak eylemiş, Mubtelif i memleketlerde çıkan salnamelerde isim- leri yazık bulunan ve tamamile meçhul kadar isim tesbit eğilmiş, bu isimle- rin ber biri birer kâğjıd parçası üzerine yazılarak bir şemsiye içine konmuş, şem- siye döndürüldükten sonra kız bir kâğıd çekmiş. Taliine Hindistanın şerk mınta- kâsında bir san'atkâr çıkmış, Helen Sim- sina sözünü sonuna kadar tutarak Hin- distana kadar seyahat eylemiş, bu adam 26 yaşında bir ressam ve saksıcı İmiş, kız ite evlenmeği kabul eylediğinden der- hal birlikte Amerikaya gelmişler ve da- vetliler huzurunda düğünleri icra edil - miş. Çok yakışıklı esmer bir delikanlı olan bu adam şimdi fevkalâde rağbet gör - mektedir. k, Londranın pasif müdafaa bütçesi İngiltere harbiye nezâreti Londranın pasif müdafaasına mahsus olmak üzere 1940 senesi için 1.500.000 İngiliz Kiralık tahsisat ayırmıştır. Londra halkı fazla İ vergi vermekle beraber vatanm müdafa- ,as1 gayesile taleb edilen bu parayı seve seve ilaya hazırlanmaktadır. Altın taraklı kadınlar Garb memleketleri kadınlarını moda - ya düşkün sanırız, halbuki şark memle - ketleri kadınları güze'lik hosusunda garb nâk vermek &çin bunları sık sık altın taraklarla taramaktadırlar. Hindi Çiri İSTER İN Aşağıda göreceğiniz satırları günün zabıta haberleri ara - sından seçtik. m— Beşiktaşta Türkali mahallesinde Köprü sokağında 2 numarada oturan İsmail Hakkı evinde yaptırttığı sığınağı de- nemek istemiş, iki çocuğu ile içine girmiştir. Bu sırada İse s- INAN, İSTER AN, İSTER muhtelif yerlerinden ISTER İNANMA! ğinak yıkılmıştır. Çocuklardan birinin beli kırılmış, öteki ise yaralanmiştır.» Vak'a doğrudur. Binaenaleyh biz sığınak denilen ve bom- baya karşı bile mahfuz olması icab eden nesnenin bazan bu şekildede yapılabileceğine inandık, fakat ey okuyucu sen: INANMA! Sözün kısası Karagöze heykel çok E. Ekram Talu İM here bir meb'usumuzla tanımış bir Bukukçumuzun Ka- ragözle Hacivada Bursada imüştereken bir heykel dikmek tasavvurunda olduklarını gazetelerde okuduğum zaman, — başkaları gibi - ne yalan diyeyim? - şaşmadım. Meb'usumuz sonradan bu haberi tekzib etti. Demek ki sayın bay avukat Rümi bu pek muvafık hareketin ortada yegâne mü- teşebbisi olurak kalıyor. Kendisini takdir ve tahsin ederim, Zira, kâinatın bü sna - baba gününde Karagöze heykel | dikmeğe ın manası, iyice düşünecek olumuk, büyük. ür. Bay Râmi, bu teşebbüsü ile sahne ta- rihimizin temeltaş Karagözden ziyade, nikbinliği ve onun hayırlı evlâdları neş'e ile neşatı tebcil etmek kasdındadır sanıyo- rum. Nikbinlik.. neşe... neşatl. Bu birbirine yakından ilgili üç şeyin insanlara, ve in » sanlığın gidişine, düzenine ne kadar fay- dalı olduğunu ölçüyor muyuz? Âdem evlâdlarını birbirlerine katan, en yale, ağır başlı insanları “biter canavara döndüren, aklı selimi fesada ve zulme sevkeden sinir bozukluğunda, müvazene - sizlikte bedbinliğin, evbamın, kuruntunun da şüpbesiz ki büyük payı vardır. Bu hususta, kendi kendi, İrşad et « meğe, kendi kendimize telkinde bulunma» ğa gücümüz yetse işi; fakal iliraf etmeliyiz ki böyle günde buna muktedir değiliz. O halde, bize kendi neş'esile, kendi gamsız- hğı ve nikbin ile bir parça ferah vere cek, wkılan gönüllerimizi inbisat ettirecök birini bulduğumuz takdirde onu bir veli İnimeti inşirah olarak selânlâmaz mıyız? | Karagöz de eski zamanlarda bu işi mu- yaHfakiyetle görmüş, ecdadımızı kara gün ilerinde nüktelerile, kaygısız ve kayıdız tavırlarile müteselli etmiştir. Şimdi ona heykel dikmek, belki bu is - tdadda olup da, cemiyetin umumi vaziyet ve temayülünden #rktüğü için ortaya çıka» mıyanların cesaretini artırmak Bir, Aferin Bay Râmiye! Çok iyi düşünmüş, doğrusu! ei eli taş yontmağa ve mermer şekil veriheğe alışalıdanberi, hep. beşeri yeti kana boyıyarak, gözlerinden oluk g'bi yaş döktüren nice kimselerin #ram sam heykelleri dikilmiştir. Varsın bunların arasında, bit de faniles re yasamak zevkini tattırmış. gülinesini ve güldürmesini bilmiş olan Karagözün de bir heykeli bulunuversin! € Clzem ale imtihanlar hakkındaki şikâyetler tetkik edildi Orta okullarda eleme iretihanlarının iyi bir netice vermemesi ve bilhassa riyaziya imtihanında sorulan suallerin talebe sevi- yesinden çok yüksek olduğu © etrafındaki şikâyetler alâkadarlarca tetkik o edilmişti, Bu hususta düp kendisile görüştüğümüz maarif erkânından birisi şunlar; söylemiş« tr: — Orta okullarda yapılan eleme imtk hanları sualleri müfredat programına göre talebenin okuduğu derslerden seçilmistir. İmtihan evrakı, talebe velilerinin şiköyet- leri karşısında bir defa daha tetkik ettirik- miş va verilen notların talebenin ehliyet va cevablarına göre takdir edildiği oanlaşik miştir, Suallerin talebe seviyesinden yüksek ol duğu hakkındaki iddiaları gelince, talebe- nin yüzde (50) si muvaffak olduğuna göra bunun varid olamıyacağı tabüdir. Eğer su- aller hakikaten talebe seviyesinden yüksek olsaydı bütün: talebenin, muvaffak pa“ mas “icab ederdi. Her zaman olduğu gl ğalışan talebe muvaffak olmuş, çalışmıyan talebe de tabiatile #susllere cevab vereme hanlarda muvaffak olamıyan talebe velileri arzu ettikleri takdirde çocuklarının okuduklan mekteblere giderek imtihan kâ- edlarn ve çocuklarının, verdikleri cevab. Tarı tetkik edebilirler.» Milli Piyango bugün Ankarada çekilecek Milli Piyango | İdaresi muvaffakiyetle tatbik etmekte olduğu ikinci tertib plânı” nın ikinci keşidezini de buğün Ankara sta- dında saat on sekizde yeni otomatik küre- İerle yapacaklır. Satışa çıkarılan ve büyük bir rağbet gö- yen bilet adedine göre bu keşidede beş oto- malik dolah çahşacak ve bunlardan on bin- er hönesini gösteren dolaba sıfırdan dörde kadar beş rakam konacaktır. Büyük ikramiye olarak ayrılan 100 bin liradan başka 20, 15, ve 10 bin liralık ik- ramiyelerle 25 bin liralık beş büyük mü- kâfat için bu beş dolab işletilerek bunlar- dan düşen numaraların hâsıl ettiği rakam bu ikramiyeleri kazanacak biletlere | esas tutulacaktır. Avcılar Cemiyetinin kongresi İstanbul Avcilar ve Altılar Cemiyetin,