2 Mayıs SON POSTA Sayfa $ Müttefikler zaferi nasıl kazanabilirler ? Her halde General Veygand şu anda kararını vermiş bulunmaktadır. Başkumandanın plânı iki türlü olabilir Ş imal doğu Fransa büyük mey - dan muharebesi bütün şiddet ve *hemmiyetle devam ediyor. Müttetiklerin bir ordusu, Belçikada, Tüksel ve Anvers düşeliberi, Gentin do- bi, dan Valeneienn doğru uzanan ir hatta Almanlara muannidane muke- Yemet edi m fik orduları âlencien Almanlarla şiddetli pi - Yade muharebeleri ve Cambraide tank Müsademeleri yapmakta ve her iki tara- 4 Uçek filoları bu mıntakalarda hava de etmek ve birbirinin aklarını ve geri muvasala vasıta ve te- #slerini takrib evlemek için uğraşmak - tdirlar, R Bazı mütehassısların ve bahusus İtal - Yan basınının bir buçuk veya bir milyon #hmin etmekte oldukları bu Belçikâ ve #imal doğu Fransa müttefik ordular: şüp- *3İZ pek büyük bir ku tün seyyar Belçika ordusile, müttefikle”- YİN Ho'anda ve Belçikaya yardım ein âhsis etmiş oldukları, Fransız ve İngiliz Orduları mürekkebdir. Bu itibarla İskriba 60 tümen (yani Almanların Le - "#lanı istilâva tahsis ettiği ordu) imei hmin olunabilir. İşte bu ordu şimdiki halde Alman şi - Aİ İaarruz cenahının en vakın harb he- “sfini teskil etmektedir. Cünkü bu ordu Mağlüb. imha ve esir edileb'irse hem Müstefiklerin umum kara kuvvetlerinin tiktiben tiçte biri Almanların eline geçmiş olur. Bu kıvıla- Tm Pas de Cale't'nin ötes Timahı Dovcre olan mesa M. vapİ en aĞr ve i iheiliz "nız 85 en uzun gemi topları Menzili kadarılır. Ayni zamanda unut - Mamahdir ki Almanların I91R de Mart » Afostoz ayları arasında Parisi dövdük - İeri 31 santimetre çapındaki topun men- #li 128 Ko, idi Halbuki Fransanın Ca- tısındaki Griz Nez burnun » dranın mesafesi yalnız 135 Km. Bu sebehler'e müttefiklerin şimel or- Suları ile Pas de Calais yahları Alman - vira eazib eğrünmüş ve onun için onlar vvvetlerin'n ağırlık merkezini Aisne - en Somma çiketlerine naklederek bahis Mevzuu müttefik orduların ric'at hatları- Bi Arras, Amiens ve Ahbevillede kes - Mek yolunu tutmuşlardır. O halde vaziyet haritasına birlikte ba- “ea kolureak görürüz ki müttefiklerin *ENİ - Waleneiennes » Cambrai - Arras âtasında Fransadam tecrid edilmiş böyük T Orduları vardır ve bu ordu bozulmuş Ve dağıtmıs bir ordu değildir. Bilâkis hex Mahsur ordu gibi efratı birbirlerine sıkı Siya bağhıdır. Bu ordunun. «Bele'kada ava, Walene'ennes - Cembrsi mta - kasında cenuba ve Semmeğ? garbe dö- "ük bir cenhesi vardır. Diğer Pransiz orduları, görünüşe 70- IR. kesmem: Majinoda; kısmen Mont. Medi Sedan eenubu, Aisne ve Oisr cep- İesindeğir. Fer halde Fransız sevkuT - SY büvük ihtiyatlarmın da Verdim. 1 Soissons ve Paris (bölgelerinde "Planmakta olmaları “iktiza eder. d Buna hazaran Alman şimal #aArruz ör. Wu tâ Gentin doğusundan Sorme, Oise A Aisheve kadar uzanan 250 Km. derin: nde müthiş bir ceb içinde ve umumi - Yeti simal ve cenuba karşı muharebe yetinde bulunmaktadır. İste bir vazi- ki, bütün tehlike ve ağırlığile beraber #eral Weygand için adını tarihin ebedi 'arma yazdırtmak imkânlermı taşi- tadır; çünkü Almanlar müttefiklerin İ ordularını kıskeca aldıkları gibi Mendileri de kıskaca girmiş bulunuyorlar. Vi gibi ters cephelerle muharebelerde Tiya yalnız kendini mağlüb sayan ta- Mağlüb olur. Bu gibi tarihi ağır vazi- Petterde, zafer, ekseriyetle manevi kuv - leri yüksek ve sarsılmaz bir halde 0- » tarafa teveccüh eder, Bu gibi fevka- Kü, Vaziyetler, en büyüklerinden en kü Hüklerine kadar bütün askeri birlik ve küllerden ve ber #mirden, kendilik- — YAZAN Emekli gsneral SH. Emir Erkilet “ Son Posta ,, nın askeri muharriri oremsssee vasasasanesl İlerinden, &n z doğru hareket ve en cür'etli kararları verip tatbik etmek has-| sa taleb eder. İşte her er ve sübü- İyi küçük veya bi her komutama ibütün kudret, cür'et ve mevcudiyetini İtereddüdsüz ortaya atarak ve e'indeki si- lâk ve vasıtadan veyahud kıt'adan azami istifade ederek vatan ve milletine en bil- yük hizmetleri ifa edeceki muharebe va- ziyetleri bu vaziyetlerdir. General Weygand için bu vaziyette teşebbüs edilebilecek birkaç türlü ha- reket tarzı mevcud olabi Fakat onu da Fransayı da felâkete ürebileçek İolan şey bu anda tereddüdlerle vakit kaybetmek veyehuwi müttefik ordula - irin yapa acakları, yani vasıta ve ı bir hareketi kabilivetlerinden üstün. onlardan istemektir. Filvaki bu gibi hallerde kumandan bazan kıt'asından İgayrimümkünü de taleb eder; fakat kıt'asma güvenmek şartile.. Yukarıda tarif ettiğimiz gibi, keli bir surette derinleşmiş olan Al - man cebine karşı general şu anda hareket tarymı tesbit elmiş, kararını vermiş ve hatta hazırlıkların tamamlamış bulunması iktiza eder. Bu nedir bilemiyoruz; fakat çu i mum jen biri olması lâzım dir; I. Şimaldeki müttefikler ordusunu derhal Amyen istikametinde taarruza geçirterek burasmı Alman ve Somme- da kuvvetli bir surette yerleştikten sonra bu ordunun Belçika, Valansiyen, Kamre ve Arraa bölgelerindeki kuv - vetlerini de garbe çekerek Somme'da| cenub doğu) Ek İsele de behki kaynayıverirdi. icabıma göre doğu veya istikametlerinde kuvvetli bir taarruz darbesi yapabilecek olan bir sol taar - ruz cenin teşkil etmek ve bu esnada Oise - Aisne - Mevse cephesinde Al manları durdurma beraber Verdun, Şia dolaylarında bü - iyük piyade. seri ve zırhlı ihtiyatlar ha- zırlamak. 2. Şimaldeki müttefikler | Valansiyen » Kambre hattından xzmumi- yetle cenuba, G; - Kirson östika - metlerinde ve cenubda Soissons - Ne - ims'de toplanacak en az 20 : 25 taarruz- luk kuvvetli bir ordular grupile de Hirson - Mezidres hattına doğru tas - ruz etmek ayni zamanda bir ordu Mont- medi ve Mevse'iin sağ sahilinden Se - dan üzerine yürümek. Bunlardan. birinci hareket tekz: mu vaffak olduğu takdirde müttefiklerin vaziyeti salâh bularak onlar için yeni hareketlere teşebbüs etmek ve yeni ka- jrarlar vermek imkânı hasıl olmuş olur. (İkinci plânın muvaffak olması halinde ise müttefikler zaferi kazanmış olurlar. Weyrand'ın bu vlânlardan o hangisini seçtiği ve müttefik orduların kuvvet ve kshilivetlerile hangisini daha çok uygun bulduğu herhalde iki gün için - de belli olacaktır. Fakat ne olursa ol- sun onun evvel beevvel yapmıs olması ım gelen şev şimaldekj müttefik or- duları bir ordular grwo halinde tek bir kumanda ditina sdemak ve bu ku- manda makamını #winhasıran kendine dm Bir yankesici tevkif edildi Aksaray iramyay mevklinde birinin çan- tasım aşıran Refik adında bir yankesici va, kalmarak, adliyeye verilmiştir. Suçlu, Sul tanahmed 1 inet sulh ceza hâkimi tarafın , dan sorguya çekildikten sanra, tevkif olun. muştur. «Son Posta» nın edebi tefrikas: 21 ŞU AN BUNDAN Pişiyor Dün bir gazetede okudum: s#İstanbul belediyesi, kiraları verilmek âü- relile kapatılan fırın hakkındaki evrakı kuzuk işleri müdürlüğüne kavale etmiş, bü müdürlüğün mütalensna göre bir hattı ha. reket tesbit edilecekmiş Ekmek meselesi iylee piştikten sonra Or- taya çikacağa benziyor. Kaynadıktan sonra yenilecek gıda mad. İdeleri satanların, ekmekçiler gibi bir mesele ihdas etmediklerine şükredelim: Ekmek meselesi ekmek gibi pişiyor. O me. Mayısta kömür buhranı Arkadaşımın bana usatüğı bir gazetede “İşu haberi gördüm: | «Şehirde odun kömürü buhranı var» — Şubattan, Kânunusaniden kalma gaz. İteleri mi okuyorsun, dedim. — Tarihine bak, dedi, bugünkü güzele, eyse ya tarih yanlıştır, yahad da havadis. — Ikisi de doğru ise? — «Sevişmemize, anlaşmamıza, mes'ud olmamıza imkân yok. Bu vaziyette daha ile. riye gitmeden hatayı düzelterek ayrilmak doğru değil midir?» Bana bu svali soran genç erkekten muka. bil bir sual ile: — «Daha evreli aklınm nerede olduğu - nu?» sorup anlamak hakkımızdır. Kendisi bu ikirde olabilir. Fakat meselenin teka. lâkadarı değildir, karşı (tarafın da fikrini almak lâzım, Bununla beraber idamesi im . İkânsız vaziyetlerin bulunabileceğini de tak. İdir ederim. Bu vaxiyellerde bazan çöcük 88- İhibi olmadan tedbir almak faydalıdır. muhakkak ki, » Zengin erkek mi, sevilen erkek mi? Bayan «B. Ce ye: Size uzunca bir cevab verip vermemekte tereddüd ediyorum Zira seven kadın sevdiği erkeğe koşmakta tereddüd etmez, bir başkasından -fiklr #or- “ İmaya ekseriya Yüzüm görmez, durmadan ona koşar. Mademki: Zengin erkek mi, sevilen erkek mi? diye soruyorsunuz, zengin erkek lehinde kararı. niz vermişsinizdir. Yahud da sevdiğinizi söylediğiniz erkeği gerçeklen sevdiğiniz şüp. belidir. ZDİVAÇ — Burada ikamet etmenizi. — Teşekkür ederim amma imkân yak. — O halde bana söz veriniz Zeyneb, ben burada yokken şayed dışarıdaki hayatınızdan memnun kalma», otel Veya pansiyonda rahat edemezseniz derhal buraya gelip oturacaksınmız. Bu- rası sizindir. İşte anahtar... Zeynebin itiraz clmesine meydan vermeden ufak bir anahtarı ona urattı. Genç kız içinden bu anahtarı kullan- miyacağıns azmettiği ha'de göne bu iyi kalbli adamı müteessir etmemek i- çin onu alarak çantasına koydu ve gü- ya bundan cesaret alıyormuş gibi bir- denbire başını kallırarak şu sözleri söyledi: — Henüz ne yapacağımı, kendime nasıl bir hattı hareket çizeseğimi bil. miyorum amma, şuna emin olunuz ki, hayatım ne olursa olsun, hiçbir vakit, bana vaptığımz iyiliği unutmiyacağım ve 'bana verdiğiniz ismi de Kirletmi- yeceğim. Halfik ta onun gözlerine baktı: — Kadınlara itimad etmemek için ciddi sebeb'erim var amma gene de bövle bir şüpheye düşmüyorum. Sizm narmusunuza itimadım vardır. Filha- kika Nusret beyin öz kızı değilsiniz amma onu senelerce baba bildiniz. o- nun terbiyesi ve nezareti altında bü- yüdünüz, onun güsterdiği yoldan yü- rüdünüz. Bunu daha ilk görüştüğümüz zaman anlamıştım. Bu &on sözlerden sonra Halfik peçe- tesini katlıyarak yerinden kalktı. — Artik gitmek zamanı geldi. Oto- nebilimi garaja koyduktan sonra bir Nakleden: Muazzez Tahsin Berkand taksiye binip Yeşilköyün yolunu tut- ma'ı... Birdenbire tavırları, sesi değişmiş, sert ve somurtgan bir hal almıştı. Zey- neb de yerinden kalktı: — İsterseniz Yeşilköye kadar sizle beraber gidelim. Avdette . Gtomobili ben göraja götürürüm. — Mükemmel! Sizin otomobil kul- Janmağı bildiğinizi unutmeştem. Öyle ise haydi gidelim! O dakikada kapının 2ili çaldı, Ha- lük kas'arını çatarak: — Hay Allah amüstahakını versin! Acaba kim? diye sorarken ( Zeyneb, suç Üstünde yakslanan bir insan he yecanile kıpkırmızı oldu. korkak göz- lerle etrafına bakmağa başladı. Talâk onun telâşım anlamıştı, (o gülümseye- rek: — İceriye girecek kimse şayed «i20 şüpheli ve manidar gözlerle bakarsa hemen nikâh ha'kamızı gösterirsiniz, dedi. Kapının zili ikinci defa çalınca Ha- Yük ilerlemişti. Zeyneb dışarıda onun sesinin: — Anneciğim. dediğini işitti ve o” dakikada yerin dibine girmek arzusu varlığım yaktı. Korku ile dolu gözler- le etrafına bakıyor, kaçacak yer arı- yordu. O sırada Halükla annesi içeri girdiler. İhtiyar denecek kadar yaşlı olan. Saffet hanmefendi, kısa boylu, şişmanca, ak saçlı idi. Tath obakışlı gözleri. hahifçe pembe yanakları var- dı, Arkasına yaşile mütenasib, koyu renkte ve sade bir manto, başına siyah bir şapka giymişti. Her halinden gör- gülü ve bilgili bir hanımefendi olduğu belli idi. Zeyneb onu görür görmez, bir insa- nın böyle bir anaya malik olmasının çok büyük bir saadet olduğunu dü- şündü. Saffet hanım çok memnun ve neş'e- Hi bir tavırla Zeynebe doğru iferliyerek. ona elini uzattı ve o eğilip elini öper- ken kendisi de gelinini yanaklarından öptü. — Hâlük dün hizmetçisile bana bir mektub göndererek büyük müjdeyi verdi. Bu sabah erkenden inip nikâhı- mızda bulunacaktım amma biraz acaib huylu olan oğlumun bundan pek mem- nun olacağını zannetmediğimden vaz- geçtim. Öyle ya, insan bir hafta içinde nişanlanır, evlenir de gelip snasına bizzat haber vermez mi? Maamefih, ben öyle eski fikirli kadınlardan o'ma- dığımı ve modern izdivacın ne demek olduğunu anladığım için buna gücen- meğim, Bereket versin ki başka mem- leketlerde bugün böyle alelâcele hi- kâhlar yapıldığını kitablarda ve gaze- telerde okuyarak biraz buna alıştım; yoksa bizde pek ender olan böyle bir İzdivaç bana pek çirkin ve manasız bir oyun gibi görünürdü. Ne ise, şimdi uzun sözü bırakalım: Mademki siz memnun ve mes'udsunuz çocuklar, bu benim için kâfidir. Ailah sandetinizde daim etsin. Kayınvalidesinin bu sözlerine nasıl mukabele ettiğini sormuş olsalar Zey- meb bu suslin cevabını veremiyecekti. Herşey etrafında dönüyordu. (Arkas var) GONÜL İŞLİ | — Kışın gelişi ilkbahardan belli oldu de, mektir, * İsterim'ci Bir ahbab evinde, bir çocuk gördüm: Mürebbiyesi İtalyandı. Dediler. Çocuğa: Gel bakalım küçük seninle konuşalım, Dedim. Yanıma sokuldu; — Saatini bana versene, dolma kalemini büna versene, bana para versene... Dedi; fazla alâkadar olmadım, başımı çös virdim. O da: — Versene, versene! Diye diye yanımdan uzaklaştı. Bir yaralama Bir gazetede şu serlerhayı gördüm: «Bir yaralama» Havadisi okudum: «18 yaşında Kemal minde bir genç, yaşında Yuzu! Ziyayı bıçakla sirtinim yerinden tehlikeli surette yaralamıştır.» — Serlevha yanlış, dedim, bir deği, id yerinden yaralama! İrmet Mutan D AZ ER Geç görülmüş bir vaziyet İhtiyaç ve zaruret İfade eden vaziyet bağlı hariridir. Zira böyle vaziyetlerde sek te, Gib, seriya yaşamaz, ik günlerin ateşi yor sonra sönmeye mahkümdur. Fakat vaziyette yaşamak İmkânınâ malik oldı sonra sevilen erkek dalma tercih edilir, İğ kat dedim ya, siz kararınızı vermişsinlağiğ, cevabın kisası ile Iktifa etsem olmaz mi? * Bandırmada Bayan «A. As ya: — İkt gönül bir olunca samanlık seyran olur, diyorsunuz. Bir, iki, üç gün için, bir, iki, Üç ay için öyledir fakat gözün üzerind inen pembe tül çabuk erir, o zaman da ad, manlık gene samanlık olarak görünmeyâ başlar. Seviyorum, diyorsunuz. dığınızı söylüyorum, dinlemektedir. Ben size öyle sağ, faatiniz aleniğ * Bayan «R. Re ye: — «Gençliğinin bir kısınını eğlence minde geçirmiştir. denlliyormuş, Peki, dan ne çıkar? Görüp geçirmiş erkek tehlikeye karşı aşılıdır, hiç görmemiş, binin enaleyh ilk mıknatisın cazibesine tat müheyya olan bir erkeğe olbette tercih lir. Böcr bütüm kabahati bundan #aref&g tereddüd etmeyiniz. TEYZE unları biliyor mu idiniz P Beş İngiliz lirasına satılan milyarlar Cenubi Afrikada Yo- hanesburgda 1808 sene- Ğ sinde ancak birkaç çadır ve birkaç kulübe vardı. Bugün Amerikanın en büyük şehirleri vüs'a. tinde bir şehirdir. Şeh- rin az bir zamanda bu kadar büyümesine sebeb, orada altın damarı bulunmuş ol» masıdır. Bir senede çıkarılan altın mis tar: beş milyar 260 milyon kıymettediş ve elli sene evvel madeni keşfeder işsia güçsüz bir sdam, Jorj Haneyba! bu ma- deni beş İngiliz lirasına satmıştır. < Zayıflık hırkası Masal'arda vardir: Bir insana bir hırka giydirirler. Hırka giyen insan çirkin olduğu hal- de hirkayı giyer giymez güzelleşir, Amerikada icad edilen elejik irikli ropdöşambr, maâsallardaki hırkayı hatırlatmaktadır Bu ropdöşambrler biz müddet bir prize bağlanmakta ve prizdej çıkarılıp giyilmektedir. Bu ropdöşambıp lar, buhar banyosu tesiri yapmakta »â şişmanları zayıflatmaktadır. ” , * Hattı üstüva Ozerindeki kahve Şarki Afrikada Man- ; kide bir kahve vardır. e Bu kahve tam hattı üs- tüva üzerine yapılmış- tır. Hattı üstüvanın bir tarafında bir kahve iç- mek, diğer tarafında da —— içtiği kahvenin parasım vermex mümküğ olmakladır. i tig,